TAHRİM SURESİ-MEHMET ÖZÇELİK




RAMAZAN TENBİHNÂMELERİ

RAMAZAN TENBİHNÂMELERİ

Yüz yıldır sürdürülen
münafıkane hareketler artık yerini açıktan açığa uygulamaya bırakmıştır.

Önceleri ismi-cismi-resmi
müslüman olarak görülüp aldanılan insanlar, artık gerçek suretlerini gizlemeden
ifade etmekte ve göstermektedirler.

-CHP’li
vekil kürsüde su içti.”Burası Müslüman Türkiye’nin kürsüsü” uyarısına

HDP’li  karşı 
tepki verdi .

HDP’li
Tuma Çelik:

“Müslüman
Türkiye değil, laik Türkiye burası, ben Müslüman değilim.

-Bu
terbiyesizlik ve saygısızlıktır.

Necdet
Sezer ile başlamıştı bu kabalık.

-Asırlardır
ramazan medeniyeti yaşandı ve yaşatıldı ecdatça.

Bugün
o medeniyetten nasibi olmayan nasibsizler, bu nasibsiz ve densizliklerini
meclis kürsüsünde sergiliyorlar.

-Şaban
ayının sonlarında “Ramazan Tenbihnâmesi” adı altında halka yönelik bir dizi
emir yayınlatılarak halk, dinî ve ahlâkî davranışlarına dikkat etmeleri
hususunda uyarılırmış, padişah tarafından..

Ramazan
tenbihnâmelerinde neler vardı özetle?

Kadınların
edebe aykırı davranışta bulunmamaları, buna karşılık erkeklerin de kadınları
herhangi bir şekilde rahatsız etmemeleri konusunda padişah adına irâde-i
seniyyeler (padişahın emirleri) yayınlanır ve bu ilânnameler basılarak halka
dağıtılırmış. Esnafın Ramazan ayından istifade ederek fiyatları yükseltmeye
kalkışmasını önlemek için özel bir tedbir alınarak, yiyecek, içecek veya giyim,
yakacak gibi ihtiyaç maddelerinin fiyatları bir bir belirlenir, bu fiyatlar
listelenerek Şaban ayının son günlerinde ilân edilirmiş. Ayrıca Ramazan boyunca
askerlere dinî vazifelerini huzur içinde yerine getirmeleri ve aykırı bir
davranışta bulunmamaları hususunda da tenbihnâmeler yayınlanırmış. Mesai
saatlerinin de Ramazan’a göre ayarlanması istenirmiş tenbihnâmelerde. Böylece
Ramazan boyunca devlet memurlarının mesai saatleri Ramazan’a göre yani iftar ve
namaz vakti göz önüne alınarak ayarlama yapılır, toplu taşıma araçları ona göre
hareket edermiş. Bütün bunlar için ayrı ayrı tenbihnâmeler yayınlanıp ilân
edilirmiş.

Tenbihnâmelerde
halkın dinî emirlere daha sıkı sarılıp, ibadetle meşgul olması ve edepli olması
istenirmiş. İkinci Mahmud döneminden itibaren Ramazan Tenbihnâmeleri Osmanlı
Devleti’nin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi’de ilân edilip ayrıca broşür
olarak bastırılarak halka dağıtılırmış. Ayrıca imam ve vaizler camilerde,
bekçiler ve tellallar mahallelerde, işletmeciler tarafından da hanlarda bu
konuyla ilgili duyuru yapılırmış.

Herhangi
bir sıhhî özrü bulunmayanlar oruç tuta, bulunanlar da alenî bir şekilde oruç
yemeye

“Aleni
oruç yenilmeye” diye tembihlenirmiş vatandaşlar. Gayrimüslimler de uyarılırmış,
meydanlarda, Müslümanların gözü önünde yiyip içmemeleri hususunda. Bunun amacı
kimsenin özgürlüğüne karışmak değil, bilakis huzuru temin etmek, karışıklık ve
çatışmayı önlemek içinmiş.”

Gayrimüslimler
rahatsız olmasın diye.

-Ecdadımız
o kadar nazik, o kadar ince düşünceliymiş ki sahur vakti çalan Ramazan
davulcusunun güzergâhı üzerinde bir gayrimüslim mahallesi varsa oraya
yaklaştığında davulunu çalmaması da emredilirmiş tenbihnâmelerde… 
Gayrimüslim teb’a rahatsız olmasın diye. Devlet-i Aliyye’nin farklı inanca
mensup halkının hukukuna karşı gösterdiği bu hassasiyet takdire şayan.

Bunun
karşılığında da gayrimüslim halk, aynen yöneticilerinin bu örnek hareketini
kendilerine model edindikleri için olsa gerek, onlar da yapılan tenbihleri
tutup, oruç tutan Müslüman halka saygıda kusur etmiyorlarmış. Kandillerde ve
Ramazan’da Balat ve Fener gibi gayrimüslimlerin çoğunlukla yaşadığı semtlerdeki
gayrimüslim vatandaşlar, birçoğunu kendilerinin işlettiği meyhaneleri
kapatıyorlarmış. Kepenklerini indirip, üzerine “Ramazan dolayısıyla kapalıyız”
yazan kâğıtlar yapıştırıyorlarmış.”[1] 

-Aslında
mecliste büyük harflerle bu tenbihnameler asılmalıdır.

Bazıları
içinde Tedibnameler hazırlanmalıdır.

-Nazım
Hikmet ve Necip Fazıl Ramazan ayında arabayla gidiyorlarmış.

Tabi
Necip Fazıl oruç ama Nazım Hikmet değil….

Nazım
Hikmet, Necip Fazıl ile dalga geçmek için yolun kenarındaki zayıf bir ineği
işaret ederek Necip Fazıl’a demiş ki:

-Şunun
haline bak, oruç tutmaktan ne hale gelmiş.

Üstad;

-Aaa
Nazım sen bilmiyor musun hayvanlar oruç tutmaz!”

******************    

Mevlana
kapısından geçip Peygamber aşkıyla yanan ve yakan Yaman dede- Yanan Dede- Yakan
Dede o yanıklığını şöyle dile gerirecektir:

Yak
sînemi ateşlere efganıma bakma; 

Ruhumda
yanan ateşe, nîranıma bakma; 

Hiç
sönmeyecek aşkıma, îmanıma bakma; 

Ağlatma
da yak, hal-i perîşanıma bakma.

***

Ağlatma
ki âlâmımı tahfife de başlar; 

Ağlatma,
serinletmededir bağrımı yaşlar; 

Rahmetme
sakın, gerçi dayanmaz buna taşlar; 

Ağlatma
da yak, hal-i perîşanıma bakma.

***

Yaşlar
akarak belki uçar zerresi aşkın; 

Ateşle
yaşar, yaşar değil, yaresi aşkın; 

Yanmaktır,
efendim, biricik çaresi aşkın; 

Ağlatma
da yak, hal-i perişanıma bakma.

-Bir
bedevînin Peygamber türbesinin önünde hislerine tercümân olan şu şiiri erkekler
bölümünde ziyaret sütununda yazılıdır:


hayra men düfinet fi’l-kā’i a’zumuhû / 

fe-tâbe
min tîbihinne’l-kā’u ve’l-ekemu

Sen
ey kemikleri bu toprağa gömülenlerin en hayırlısı; 

Bunların
hoş kokusundan toprağın ve mekânın mis gibi koktuğu!

Nefsi’l-fidâu
li-kabrin ente sâkinühû / 

fî-hi’l-‘ifâfü
ve fî-hi’l-cûdu ve’lkeremu

Canım
fedâ olsun senin sâkini olduğun bir kabre; 

Çünkü
şifa da burda, ikram da cömertlik de.

-Aişe
validemizin Efendimizin güzelliği mevzuunda buyurduğu gibi; 

Felev
semiu fi Mısra evsaf’e-haddihi 

Lemâ
bezelû fî sevmi Yusufe min nakdi

Le 
vahi Zeleyha lev raeyne cebine

Le
eserne fi’l-kati kulube ala’l-eydi.. diyor

-“Eğer Mısırda Yusuf (a.s.) görünce ellerindeki bıçakları ellerine çalan, dudaklarına çalan o kadınlar benim Efendimin güzelliğini görselerdi ellerindeki hançerleri ellerine değil sinelerine saplarlardı” diyor.

MEHMET
ÖZELİK

10-05-2019


[1] https://www.google.com/amp/s/www.dunyabizim.com/haber/amp/10446

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/56/516.pdf&ved=2ahUKEwiyiOKt34_iAhXLzaQKHUBfB8EQFjAAegQIAhAB&usg=AOvVaw2V2GWDJMcMiRL5ONlFZycD



YOUTUBE VE SESLİ ESERLERİM

HTML clipboard



YOUTUBE VE SESLİ ESERLERİM




HEDEFTEKİ İRAN

HEDEFTEKİ
İRAN

İran hiç gündemden düşmedi. Birazda gündemde kalmayı
çok iyi başardı.

-1 milyon İranlı Ali Hameney’in fetvasıyla Mekke
yerine Kerbela’da hac yaptı.

-”Eski İran
Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin kızı Faize Haşimi, “İran
devleti, 40 yıldır İslam adına çok hata yaptı ve İslam’a zarar verdi. Ben din
adamı statüsüne karşıyım. Eğer kendilerine sataşılmasın diyorlarsa yönetimden
çekilmelidirler.” ifadelerini kullandı.

Çeşitli sebeplerle ülkeden beyin göçü yaşandığına
dikkati çeken Haşimi,
“Liyakate
önem verilmiyor. Ülkede bir ekonomik kriz var. Bunun sebebi sadece yanlış
yönetim değil aynı zamanda uzmanlık ve liyakate önem verilmemesidir.”
dedi.

İnternet üzerinden yayın yapan “Aparat” adlı kanala
konuşan Haşimi, İran’ın
“dini esaslara göre yönetilen bir devlet” olduğunu öne
sürerek,
“Buna
rağmen alkol tüketimi ve satışı birçok ülkeye göre daha fazladır.” ifadelerini

kullandı.”[1]

-30
yıl önce İran’la Irak savaşı savaşlarının zihniyeti, bugün de İran’la Suudi
Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve kısacası ortadoğu’yu kana bulamaya
çalışmaktadır.

Hatta
işin çehresi o kadar büyüktür ki, işin içerisinde İsrail, işin içerisinde Çin,
Rusya, Suriye dahil olmaktadır.

Bir
yandan Çin Amerika’ya öfkeli, Rusya İsrail’e Öfkeli, İran Suudi Arabistan ve
Birleşik Arap Emirlikleri’ne Öfkeli, Ortadoğu’da öfke kazanı kaynatılmaktadır.

-Zaten
İran’a saldırması için getirilen Trump’ın son bir şansI kaldı.

-kesin
olarak İran’a saldırma kararını verirse 2. olarak seçilecektir. Aksi takdirde
kesin olarak seçilmesi imkansız. Hatta seçimden önce bile gidebilir

-Dünyayı
Yıkmak ve de yakmak için çok büyük gayrete gerek yok, bir tane manyak yetiyor.

-”Şiiler
tarihte ve günümüzde hep müslümanların karşısında, Yahudi ve Hıristiyanların
ise yanında yer almışlardır.

-İran
Hz. Ömer-den bu yana hep problem olmuştur.

Aynı
zamanda problemin sebebi yapılmıştır.

Bugünde
islam dünyasına vurmak isteyen İsrail-Abd ve Avrupa ülkeleri hep iran üzerinden
yüklenmekte, İranı bahane edip ve ekonomikmen tehdt etmektedirler.

Geçmişten
günümüze bir kaç yazı ile İranı ele aldım ve yazdım.[2]

-Kurt
kuzuyu yeme bahanesinde.

-ABD
Ortadoğu’yu kana bulamak ve İsrail’in önünü açmak için bahane arıyor.

Lincoln
uçak gemisi ve bombardıman görev grubunun bölgeye sevk edilmesinin CENTCOM
Komutanı Kenneth McKenzie’nin talebi üzerine ABD Savunma Bakan Vekili Patrick
Shanahan’ın onayıyla yapıldığını belirten CENTCOM Sözcüsü Albay Bill
Urban, “Merkez Kuvvetler Komutanlığı, son zamanlarda İran ve
İran destekli güçlerin bölgedeki ABD askerlerine yönelik saldırı hazırlığında
olduğuna dair açık emareler görmesi üzerine kuvvet talebinde
bulundu.”açıklamasında bulundu.[3]

MEHMET
ÖZÇELİK

08-05-2019


[1] http://www.haber7.com/dunya/haber/2712631-ulkesini-yerden-yere-vurduislam-adina-hata-yaptik

[2] http://www.tesbitler.com/2015/12/01/4434/

[3] http://m.haber7.com/dunya/haber/2858461-abd-ordusu-saldiriya-hazirlaniyorlar




TEHLİKELİ OYUNLAR

TEHLİKELİ
OYUNLAR

Türkiye
eksenli ortadoğuyu kapsayan Bop projesiyle bir şekillendirme, yıkım hareketi
sürmektedir.

Her
zamankinden büyük bir haçlı  saldırısı
ile karşı karşıyayız.

Bizi
ürküten bu değil.

Asıl
ürküten islam dünyası ve Türkiye-deki iç meseleler, iç kavgalar, ortak
noktalarda ve vatan konusunda ittifak edememektedir.

Yani
15 Temmuzda canını veren ve verebilenlerin, bir soğan ve patatese vatanı
kolayca değişebilme zafiyetleri…

-Bülent
Arınç’ı askerlerin takip etmesi bahane edilerek Türkiye’nin kozmik odasına
girildi ve haftalarca kayıtlar ve gizli bilgi ve belgeler incelendi.

Ve
özellikle PKK’nın içerisinde bulunan gizli mit elemanları Ekrem Dumanlı
tarafından Diyarbakır belediye başkanı Gultan kışanaka ve oradan da dağa bu
bilgiler verilmek suretiyle, bir rivayete göre 50 kadar dağda gizli görevde
bulunan mit elemanı deşifre edilerek infaz edildi.[1]

-Daha
belediye başkanlığı kesinleşmemiş olan Ekrem İmamoğlu adeta çocuk gibi ve
kesinleşmiş gibi illa mazbatamı isterim hevesiyle mazbatasını almış, ilk iş
olarak görevlendirdiği üç iletişim elemanını İstanbul büyükşehir belediyesinin
kozmik odasında görevlendirerek tüm bilgileri yedeklemeye başlamıştır.

Ancak
ikinci gün şikayet üzerine cumhuriyet savcılığının yasaklaması ile
durdurulmuştur.

Zira
o kozmik odada da tüm İstanbul’da oturan mit, asker, polisin adresleri ve
bilgilerine kolaylıkla ulaşılabilmektedir.

Buda
bir projeydi. Tıpkı;

“15
Temmuz’da İstanbul’u Anadolu’dan ayırma planı yapanlar bu sefer  yeniden İstanbul
üzerinden bir proje uyguladı. Başarılı olursa ardından Anadolu gelecekti,
ikinci adım başlayacaktı.”[2]

-İmamoğlu
projesinin bir kolu olan Abdullah Gül, hukuki kararı yok sayarak adeta
boşluktan istifade ile kendisine yer açmaya çalışmış, kardeşim deyip
cumhurbaşkanlığını kendisine altın tepside sunan Erdoğan’a bir kere daha
vefasızlık göstermiştir.

Hazret
şöyle buyurmuşlar;

“Abdullah
Gül, “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı”
karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim
Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa
boyu yol alamamışız.” ifadelerini kullandı.”[3]

-Yatta
gizli görüşmede, acaba YSK.nin seçimleri iptal kararının sonucunu
etkileyebilirmiyiz diyerek, Gül’ün ysk-ya atamış olduğu hakimlerden medet
umuldu.

Buda
ancak 4 hakim üzerinde etkili oldu.

Gerçekten
bu insanlar ya Türkiye üzerinde oynanan oyunların bilincinde değiller, yada
bilerek ve bilmeyerek oyuna ortak olmaktadır.

Veya
koltuk sevdası ve maddi menfaatler bunları sarıp sarmalamış, bir türlü düşmüş
kurtulamıyorlar.

-Kendisiyle
konuştuğum eski kayserililer Gül’ün bu vefasızlığı için; üç günlük dünya için
bu vefasızlık değmez dlyorlar.

Küllü
şey’in yerciu ila aslihi. Herşey aslına döner, demek ki damarda varmış,
diyorlar.

-Türkiye’nin Sisi-si Abdullah Gül mü olacak?

Türkiye’ye yeni Sisiler mi aranıyor?

Kimi isterdiniz?

En çok oy koparacak ve en fazla milletvekili
çalacaklardan mı olsun?

Orası önemli değil, önemli olan en çok gücü bölecek ve
birliği parçalayacak kişi olsun.

Gül’ün kaybettirme riski olmakla beraber, bölme gücüde
var.[4]

 -Araştırmacı-Yazar Aytunç
Altındal, “Türk İmparatorluğu’nun Yıkılışına Dair Kehanetler” adlı kitapta yer
alan “Türkiye’nin 11’inci liderinin adı 11 harfli” cümlesinin Abdullah Gül’e
işaret ettiğini belirtti ve ekledi: “Kehanetlere göre bu cumhurbaşkanı
döneminde Türkiye devasa bir sarsıntı geçirecek”[5]

*****************  

KURTLARIN
ADALETİ ADALET DEĞİLDİR.

ŞAİBEDE
ADALET ARANMAZ.

-İstanbul
seçimlerinin yenilenmesinin büyük maliyet getireceğini söyleyip bu haliyle
olmasını düşünen saftirikler, belliki beş yıllık kaybın ve zararın hesabını
yapamamaktadırlar.

Böyle
durumlarda azami şer gelmemesi için, ehveni şer iltizam olunur, Mecelle kuralı
geçerlidir.

-GÜL
VE DAVUTOĞLU’NA BÜYÜK TEPKİ.

Gül
ve Davutoğlu’nun YSK’nın seçiminin iptaline ve yenilenmesine yönelik verdiği
hukuki kararı eleştirmesi büyük tepki çekti.”[6]

-Gerçekten
60 ve öncesi, 70 ve 80 leri ve hatta 90 ları bilmeyen çoğu gençlik işin ve
oynanan oyunun bilincinde degil.

Onlarda
dünya ve rahatlık ağır basıyor.

******************    

Yıpranan Atatürk’ün yerine yeni bir Atatürk’mü
aranıyor.

Athena’nın solisti Gökhan Özoğuz, yaptığı konuşma
sonrasında sosyal medya hesabından Ekrem İmamoğlu’na destek mesajı verdi.
Özoğuz, İmamoğlu için “Bugünün Atatürk’üdür” dedi.[7]

Bu adam İmamoğlunu mu büyütüyor yoksa Atatürk’ümü
küçültüyor?

Belki de her ikisi…

-Cumhurbaşkanlığı’ndan
Orhan Bozkurt, Gökhan Özoğuz’un Ekrem İmamoğlu için sosyal platform
aracılığıyla ‘’Atatürk’’ ifadesini kullanması üzerine; “Şaka mısın
oğlum sen. Bir konser kaparım diye yaptığın yalamalığı anlarız da. Atatürk’ü bu
kadar fütursuz kullanma edepsizliğini anlayamıyoruz. Bırakın artık bu ülkenin
değerlerini üç kuruş menfaatiniz için kullanmayı Biraz edepli olun yeter
artık.” şeklinde sözlerde bulunarak tepkisini sert bir şekilde ortaya
koydu.”[8]

MEHMET
ÖZÇELİK

08-05-2019


[1]
https://www.google.com/search?client=firefox-b-d&q=pkk%27ya+de%C5%9Fifre+edilip+isimleri+verilen+gizli+mit+elemanlar%C4%B1+ka%C3%A7+ki%C5%9Fi+idi&spell=1&sa=X&ved=0ahUKEwioge3hhoziAhVTwcQBHSATAwsQBQgqKAA&biw=1280&bih=860

[2] https://m.seslimakale.com.tr/videodetay/ibrahim-karagul–imamoglu-projesi-coktu-mesele-secim-degil-istanbul-projesiydi-36542

[3] https://m.seslimakale.com.tr/haberdetay/abdullah-gulden-ysknin-kararina-ilk-yorum-13966

[4] http://www.tesbitler.com/2018/05/08/gul-u-kim-yetistirdi/

https://m.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2019/05/04/kilicdaroglu-ozel-yatta-kimle-gorustu/amp
https://m.seslimakale.com.tr/videodetay/mahmut-ovur–yattaki-sir-isim-abdullah-gul-36534
https://m.seslimakale.com.tr/videodetay/mahmut-ovur–kilicdaroglunun-bindigi-yat-hangi-isadamina-ait-36541

[5] http://safaasya.blogspot.com/2015/03/iste-o-yazinin-yorumu.html

[6] http://m.haber7.com/siyaset/haber/2858425-gul-ve-davutoglundan-tepki-ceken-ysk-yorumu

[7] https://m.ensonhaber.com/athena-gokhandan-ekrem-imamogluna-destek.html

[8] http://m.haber7.com/medya/haber/2858358-cumhurbaskanligi-gokhan-ozoguzu-cok-sert-elestiri-yagmuruna-tuttu/?detay=1




TALAK SURESİ-MEHMET ÖZÇELİK




KADİR MISIROĞLU-NU RAHMETLE YADEDİYORUM

KADİR
MISIROĞLU-NU RAHMETLE YADEDİYORUM

Kadir
Mısıroğlu Hak üzere idi ve Hakka yürüdü.

Hak
üzere oldu ve hakkı pervasızca savundu.

-Kadir
Mısıroğlu ‘nun vasiyeti ;

“Mustafa
Kemal’e zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin.”

Atatürkçülüğun
karşısında kale gibi durdu. Yıkılışını ve 5816 sayılı Atatürk’ü koruma
kanununun kalkmasını ve de Ayasofya’nın açılışını çok arzuluyordu.

Türkiye’nin
kangrenleşmis olan atatürkçülüğun karşısında cesurca durdu ve haykırdı.

Türkiye’nin
gerçek probleminin karşısında durdu. Belge sundu, belgeyle konuştu.

-Mısıroğlu
:” Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indiren ordu, Konya’dan gelmedi,
Erzurum’dan gelmedi, Selanik’ten geldi…

Neden?

Selanik,
Sultan Bayezid’in İspanya’dan katliamdan kaçan Yahudileri yerleştirdiği
yerdir!..

Devlet-i
Aliyye’yi batıran İttihat ve Terakki Selanik’te kuruldu !

Niye
?

Çıfıt
muhit onun için…

Nerde
Emmanuel Karaso ? Nerde İbrahim Temo ?

İttihat
ve Terakki’yi kurdum diye övünen adam,

(
İbrahim Temo’yu kastediyor ) 1936′ da İstanbul’da Tabipler Kongresine Romanya
delegesi olarak geldi.

Ulan
sen Türk değilmiydin it oğlu it !

Madem
Türkiye’yi kurtarmak için uğraştın, İstibdat’tan, Padişahtan, Hilâfet’ten
kurtarmak için.

Aha
kurtuldu. ” Niye Bükreş’te yaşıyorsun ” diye bir Türk yakasına
yapışmadı…”

-Kadir
Mısıroğlu, “Putların devrildiği gün kabrimin taşını kıble istikametinde
devirin, şükür secdesine varsın” diye vasiyet etmişti.

-Yalan
söyleyen tarihi ve tarihçiyi anlattı, tarihin çöplüğüne süpürttü.

Resmi
tarihi değil, bu milletin geçmişteki tarihini anlattı.

Lozanı
ve kirli yüzünü ondan öğrendik.

Tarihi
sevdirdi. Gerçek tarihi gösterdi.

Tarihi
alanda güvenle yeri doldurulamayan bir tarihçiydi.

Aslında
o bir avukat iken, tarihçi olarak bilindi.

Tarihi
gerçekleri avukat gibi savundu.

Cesur,
dik, hakperest, hakkı  haykıran, bir
tarihçiydi o.

Yüzlerce
videosunu ve cumartesi sohbetlerini izledim, takip ettim.

Artık
bundan sonra kimi izleyeceğim?

Zorlukların,
zorların ve zor dönemin zorlu insanı idi o.

-“Ben
ölünce ”bir OSMANLI öldü” deyin. Vallahi hayatım boyunca böyle yaşadım ve
yaşamaya gayret ettim. Mücadelem dinime ve ecdadıma düşman olanlarladır.”

O
adeta Osmanlı’nın son temsilcisi ve avukatı idi.

Hayır
ve rahmetle yad edilecek bir insan.

-Bazı
tashih edilecek noktaları olsa da insanlar hasenat ve seyyiatlarına göre
değerlendirilir.

-Bediüzzamanın
talebesi olan Hüsrev Altınbaşakla aynı hapishanede kalmış ve onu haklı olarak
yere göğe sığdıramamaktadır. Onun üstadı olan Bediüzzaman hakkında ise tashih
edilecek hususları vardır.

Onun
hasenatı seyyiatından çok biridir.

-KEŞKE
YUNAN GALİP GELSEYDİ ne demektir?

Yunan
galip gelseydi, senin dilini değiştirebilir miydi ?

Yunan
galip gelseydi, senin yazını değiştirebilir miydi ?

Yunan
galip gelseydi, halifeliği kaldırabilir miydi ?

Hiç
birini yapamazdı… Çünkü halk, Yunan düşmandır diye mukavemet eder, gerekirse
Çanakkale ruhu ile tekrar savaşır, karşı koyardı.

Fakat
tüm bunları yapan, kendi içerisinden çıkan kurtuluş savaşının kumandanlarından
bir Osmanlı askeri (Mustafa Kemal) olunca, aynı tepkiyi gösteremedi.

Keşke
Yunan galip gelseydi; o zaman halk direnir ve ne dil ne din değişirdi. halk
düşmanla savaşır ve onu kovardı.”

MEHMET
ÖZÇELİK

06-05-2019




YECÜC MECÜC İŞ BAŞINDA

YECÜC
MECÜC İŞ BAŞINDA

-“Sri
Lanka’nın başkenti Colombo, Negombo ve Batticaloa kentlerindeki 3 otel ve 3
kiliseye yerel saatle 08:45’te eş zamanlı bombalı saldırı düzenlendi. Sabahki
saldırıların ardından ülkede 2 saldırı daha meydana geldi. Saldırılar sebebiyle
207 kişi yaşamını yitirdi, 500’den fazla kişi yaralandı.[1]

-Bir
yandan camilere, diğer yandan kliselere, bir yandan ortadoğunun tamamen ateş
topu haline gelip, binlerce ve milyonlarcasını öldüren terör, Peygamber
efendimizin 1400 sene önce, kıyametin on büyük alametlerinden biri dediği
Yecüc- Mecüc yani terör- anarşi faaliyeti , mensupları ve finansörleridir.

-Yecüc
mecüc devrede.. kol geziyor.

-Abd
yecüc mecüclere destek oluyor. İsrail ev sahipliği yapıyor. Maalesef Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri, vs islam ülkeleri bilinçli bilinçsiz bunun
finansörlüğünü yapıyor.

Abd
burada öncülük yaparak tüm devletleri içine çekiyor. İçine girmeyenlere savaş
açıyor.

İşte
üst üste Türkiyeye yapılan tehdit ve saldırılar bunun tezahürüdür.

Bizde bir söz vardır it ürür kervan yürür diye…

İçteki birlik ve beraberlik bunun üstesinden
gelecektir.

-Yecüc-
mecüc her ne kadar insanlığı hedef alsa da ancak asıl hedefte olan
müslümanlardır.

-Zulüm ve kan dökme Kabille ferdi olarak başladı.
Bugün devlet halinde sürdürülmektedir.

Bu asrın en büyük vahşeti, toplu katliamların gerçekleştirilmesidir.

**************  

Bir devleti yıkmak için önce o devletin liderlerine
diktatör dediler ve yıktılar.

Onların bir kısmını kendileri getirmişti.

Yıktılar, eskisinden bin beter oldular.

Diktatör sloganı o şahsı değil, o devleti yıkma
planıdır.

Yüz sene önce Abdulhamid-e yapılanla bu gün Erdoğan-a
yapılan ihanet hepsi de aynı devleti yıkmada birleşmektedirler.

-Fransa sarı yeleklilerin yangınıyla yanıyor.

Yaktığı Cezayir’in ahı onları yakıyor ve yıkıyor.

Yıktığı devletlerin yıkımı altında eziliyor ve
yanıyor.

– Ahmet Davudoğlu Abd-nin bir kanadı, Abdullah Gül
İngiliz kanadını oluşturmaktadır.

Gelde milli bir siyaset yap!

Chp Pkk-nın sol kanadı ve Abd ile avrupanın tüm
kanadı.

**************  

Tunceli Fatih Mehmet Maçoğlu seçilen kominist başkan
ilk icraat olarak mescidi ve aşevini kapatmış.

Bu insanlarda büyük bir şaşkınlık uyandırdı. Bazı uygulamalarından
dolayı ilk günlerde alkışlanmıştı.

Herkes kendi tinetinin gereğini yapacaktır.

Kurt kurtluğunu, aslan aslanlığını ve tilki tilkiliğini
yapacaktır.

Ayette:” De ki: Her insan kendi seciye, tinet ve
karakterine göre davranır. Kimin daha doğru yolda olduğunu Rabbin daha iyi
bilir.[2]

Bu hikaye tam da kominist başkana göre;

Tilki ile Yılanın hikayesi:

Tilkiyle yılan arkadaş olur ve birlikte yolcu­luğa
çıkarlar.

Bir ırmağın kenarına geldiklerin­de yılan tilkiye
“Tilki kardeş! Ben yüzme bil­mem. Beni sırtına al da karşı kıyıya beraber
geçelim!” der. Tilki, arkadaşının teklifini kabul eder. Yılan tilkinin
beline sarılır, o da ırmağa girip yüzmeye başlar.

Karşı kıyıya vardıkların­da yılan “Tilki kardeş!
Ben seni sokacağım!” deyiverir. Neye uğradığını şaşıran tilki “Yılan
kardeş! Biz seninle arkadaş değil miyiz? Bak, ben sana bunca iyilik ettim. Seni
sırtıma al­masam ırmağı geçemezdin!” diye ne kadar dil dökmeye çalıştıysa
da yılan hiç oralı olmaz ve “Bu benim huyum. Sokmak benim yapım­da
var!” der. Bunun üzerine tilki bir an durur, sonra yılana “Peki yılan
kardeş! Sok, ne yapa­lım? Bu benim kaderimmiş. Yalnız yüzüme bir defacık bak
ki, ölmeden önce o güzel göz­lerini son bir defa göreyim!” Bu sözlere
aldanan yılan, başını uzattığı an, tetikte duran tilki derhal atılıp başını
kapıverir. Sonra da ölen yılanı ırmağın kenarında, kumların üzerine boylu
boyunca uzatır ve kendi hilesine kurban giden arkadaşına şöyle der: “Yoook
yılan kar­deş! Ben öyle eğri büğrü arkadaş istemem! Benimle arkadaş olacaksan,
böyle dosdoğru olacaksın!”

MEHMET ÖZÇELİK

04-05-2019


[1] http://m.haber7.com/dunya/haber/2853475-sri-lankada-8-patlama-cok-sayida-olu-ve-yarali

[2] İsra.84.




46-TEĞABUN SURESİ-MEHMET ÖZÇELİK