VARLIK NAZARİYESİ
VARLIK NAZARİYESİ
Allah için yok yoktur.
O halde Onun için herşey vardır.
İlmi muhit, iradesi mutlak, kudreti nihayetsizdir.
Buda hiçbir varlığın veya varlık mahiyetine sahip eşyanın hariçte kalmayacağını göstermektedir.
Sadece bir tertib farkı vardır.
Bize göre nisbi olan alt ve üst derecelendirme farkı vardır.
Sonuç itibarıyla aynı kudret elinin ürünüdürler.
******************
Bir kimse almış olduğu bir telefon veya bir bilgisayarın çalışmadığını gördüğünde, bütün yöntemleri, yolları dener, bir sonuç elde edemeyince bunları ustasına götürür. Ustası bilgisayara, bu elektronik eşyaya, başta elektriğin gitmediğini, programların tamamen çökmüş olduğunu, devrelerinin yanlış olduğunu ve bir türlü kurtarma imkanının olmadığını görünce, bunu geri dönüşüm kutusuna göndermesini ve bir hurdacıya satmasını söyler.
Hatta öyle ki; onda bir ışık görse ümitlenir, bir ses duysa umutlandır, hiç bir umudun ve ümidin kalmadığı bir durumda artık yapılacak bir şey yoktur. Tıpkı insanda öyle, tıpkı Ebu Lehep misali artık bütün devrelerini yakmış, ışığı ve nuru kabul etmeyen bütün programlarıyla çökmüş olan bu insane, Cenab-ı Hak ismi ile Tebbet Suresi’ni gönderir. Hatta öyle ki bu insan, o surenin gönderilmesinden 8 yıl sonra öldüğü halde, o zaman içerisinde yine ne münafıkça herhangi bir şekilde de olsa, iman kendisine nasip olmaz, iman etmez çünkü artık o bütün devrelerini yakmış, bütün yolları kapatmış, tamamen sönmüş ve bitmiştir.
Hareketleri ile ebedi ahirete gitmemiş olan insanlarda, geri dönüşüm kutusuna atılır ve hurda fiyatına satılır, artık kıymeti gitmiş, kıymeti Elmas durumundan, antika durumundan, kıymetsiz bir hurda haline, bir teneke haline dönmüştür.
Böylece topraktan gelmiş ve insanlığı hak edememiştir. Terakki edip irtifa etmemiş olan bu insan, tekrar toprak hayatına, maden hayatına dönüş yapar.
Hurdalıktan, madenden çıkan telefon ve bilgisayarın kullanıma yaramadığında, tekrar dönüşüm kutusuna ve toprağa gönderilmesi gibi O insan da aslına rücu eder, tekrar maden hayatına, toprak hayatına, oradan gelmiş, oraya gitmiş ve insaniyete yükselmediği içindir ki o aşağı durumda kalmış olur.
-Bir Kıssa:” Arıya Hürmet Gösterilir mi?
Arının yaptığı işi yüzlerce fen adamı yapamadığı hâlde, odamızdan içeriye bir arının girmesi hâlinde ona ne hürmet gösteriyor ve ne de ayağa kalkıyoruz.
Bal yapmak arıyı hayvanlıktan kurtaramadığı gibi, maneviyatı unutarak sadece dünyevî bir meslekte terakki etmek de bir kimsenin insaniyetini tekamül ettirmemektedir.
Madde ile mânâyı, akıl ile kalbi beraber götüren muhterem zatlar bahsimizden hariçtir.”
– Bunun İçin mi?
Bir kimyager, büyük bir ihtimam ve çalışma sonucu her yaprağı on bin lira kıymetinde olan gayet güzel ve eşsiz çiçekler yapsa ve sonra bunları adi bir saman çöpüymüş gibi keçilere yedirse, ne kadar abes olur!..
O hâlde, her bir azası on milyarla değişilmeyecek kadar kıymetli olan bu insanları, elbette ki Hakîm-i Zülkemâl olan Allah (C.C.), sadece ve sadece toprak altındaki kurt ve böceklere yedirmek için yaratmamıştır…
İşte ahiret olmasa, insanın âkıbeti bu tarzda olur..”(M.Kırkıncı)
MEHMET ÖZÇELİK
30-05-2019