O GÜNKÜ YÜZLER BU YÜZLER
O GÜNKÜ YÜZLER BU YÜZLER – Sesli Dinle –
“Yevme tebyaddu vucûhun vetesveddu vucûh(un) feemmâ-lleżîne-sveddet vucûhuhum ekefertum ba’de îmânikum feżûkû-l’ażâbe bimâ kuntum tekfurûn”
“Kıyamet gününde bir takım yüzler ak ve bir takım yüzler de kara olacak. O vakit, yüzleri kara olanlara şöyle denecek: “-İmanınızdan sonra küfrettiniz ha! İşte o küfürünüzün cezası olarak tadın azâbı…”[1]
*Vucûhun yevme-iżin musfira, Dâhiketun mustebşira”
“Ve vucûhun yevmeizin aleyhâ gaberah, Terhekuhâ katerah, Ulâike humul keferetul fecerah
“O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, Güler ve sevinir.
Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.”[2]
*”Vucûhun yevme izin nâdıreh, İlâ rabbihâ nâzıreh.
Ve vucûhun yevme izin bâsireth(bâsiretun).”
“O gün bir takım yüzler Rablerine bakıp parlayacaktır.
Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;”[3]
*İnsan için en büyük kayıp;mahcubiyet ve Perişanlıktır.
Allahın huzuruna gidecek olanlar,Allahın dinine ve emrine saldıranlar,hangi yüzle varacaklar.
Düşünülmesi bile ürpertmektedir.
-Aleyhte davranan,hangi yüzle dolanabiliyor.
-Dine cephe alanlar,Kabir altında azab çekmeden önce,burada da aynı azabı mutlaka çekiyorlardır.
*” Cenâb-ı Hak, haşirde adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a’mâl-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenâtı seyyiâta galibiyeti-mağlûbiyeti noktasında hükmeyler.”[4]
-“ O gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.” [5]
-“ Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.” [6]
-“ O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
Ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye’dir.”[7]
*Ebedi istirahatgâhına uğurlandı.
Acaba zahmetli orada rahmetle mi karşılanacaktır?
Orası kimin için ve neden istirahat yeri olsun ki?
Ne yaptık da istirahata gidiyoruz?
Gerçekten,rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
O zahmetli miydi?Zahmetleri mi alır,üstlenirdi?
-Sultan İkinci Mahmud devrinde Halet Efendi adında oldukça nüfuzlu biri varmış.
Zalim ve de haris bir kişi olan Halet Efendi, kendisinin nüfuz ve kudretinin sürmesi için ortadan kaldırılmasının gerekli olduğuna inandığı kimseleri kandırır, kendilerini Saray’ın ve Padişah’ın yakınına sokarmış.
Ardından da yine kendisinin tertiplediği usullerle Padişah’ın gazabına uğratarak kurbanını cellada teslim edermiş.
Su testisi su yolunda kırılır fehvasınca, Halet Efendinin hayatı da başının kesilmesiyle son bulmuş.
Hayattayken korkudan konuşamayan diller, öldüğünde harekete geçmiş ve sahibinin adı bile bilinmeyen mısralar, hayatı Halet Efendi’ninkine benzeyenler için, nesillerin ağızlarında bugünlere gelmiş;
Ne kendi etti rahat, ne âlem buldu huzur,
Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur…
*Basit Bir Memuriyete bile imtihansız alınmazken,cennete nasıl imtihansız alınsın ki? Oysa o ebedilik kapısının girişidir,ehliyetsiz kimseler alınmamalıdır.
* Babamı namaz kılmış, dua ederken görünce: “Benim için de dua et..” dedim…Babam şöyle bir baktı ve: “KENDİSİ NERDE , DERSE, NE DİYEYİM ?”
*İnsanlığını ve insani değerlerini kaybedenler.gübre üreten fabrikadırlar.
MEHMET ÖZÇELİK
25-03-2015
[1] Âl-i İmrân / 106.
[3] 75 / KIYÂME – 22-24Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
[4] Lemalar | On Üçüncü Lem´a | 91, Bak.A’raf.8-9,Mü’minun.102-103,Karia.6-9.
[5] A’raf.8-9.
[6] Mü’minun.102-103.
[7] Karia.6-9.