PEYGAMBERİMİZ VE MU’CİZELERİ
PEYGAMBERİMİZ VE MU’CİZELERİ
Peygamberimizin;Kur’an-ı Kerim-den sonra,peygamberliğinin en büyük belgelerinden biri de;gösterdiği mu’cizelerdir.
O mucizeler ki;harikulade birer olaylar olarak gerçekleşmiş olup,onun peygamber olduğuna şehadet etmektedirler.
Bunlar bir değil,yüzlercedir. ve bu yüzlerce mucizelerin her biri,yalan söylemeleri mümkün olmayan,güvenilir birer şahsiyet olan sahabelerin şehadetiyle sabit olmakta ve bunlar bazen yüzlerce insanın huzurunda gerçekleşmektedir.İşte bunlardan bir kaçı;
-Peygamberimizin Hz. Zeyneb ile olan tezevvücünde bir-iki avuç hurma mucize eseri olarak,300 kişiye yetmiştir.
-Peygamberimiz Eyyub-el Ensarinin evine Hz. Ebubekir ile gittiğinde iki kişilik yemek yapıp hazırladığı halde,Rasulullahın daveti üzerine o yemekten 180 kişi yediği halde eksilmemiştir. Ve bu durum karşısında da,gayr-ı müslim olan ı insanların müslüman olmalarına da sebeb olmuştur.
-Yine bir gazvede aç kalan ordu Peygamberimize gelip,durumlarını arz ettiklerinde;bunun üzerine ordu da olan gıda toplanır ve ordu çağrılır. Peygamberimizin bereketle dua ettiği o yiyeceklerden alır. Ve o koca ordu,o bereketli yemekten yer ve doyarak kalkarlar.
Bir alimin ifadesine göre:”Eğer ehli arz gelseydi hepsine de kafi gelirdi.”demektedir.
-Yine bir gün birisi Rasulullahdan biraz arpa istedi,oda verdi. Günlerce kullandıkları halde bitmeyince,onu ölçtüler. Bunun üzerine bereket gitti. bu durumu Rasulullaha söylediklerinde,Peygamberimiz onlara:”Ölçmeseydiniz hayatınızca size yeterdi.”buyurdu.
-“Hz. Ebu Hüreyre Rasululahın arkasından evine girer. Getirilen bir sütten Peygamberimiz ona Ehli suffeyi de çağırmasını söyleyince,Ebu Hureyre kendi kendine,-Buna ben daha layıkım,ancak bana yeter.-der.
Yine çağırır ve onlara verir. Onlar içer. Ve sonuçta kendi içer. İçtikçe Peygamberimiz ona –İç- der ve içer,öyle ki artık;
-Anam babam sana feda olsun Ya Rasulallah. Yer kalmadı,buyurur ve rasulullaha verir. Ve O’da afiyetle içer. Binler afiyet…
Elbette yemek mucizesinde olduğu gibi,bu süt mucizesinde de,tüm dünya gelse ve yese ve içse idi,hepsine de yeterdi.
“Kim bilerek bana iftira ederse,cehennemde yerini hazırlasın.”hadisini çok iyi bilen sahabeler,görmüş,bilmiş ve inandıkları hakkı hak olarak söylemişlerdir.
-Su hususunda gösterdiği bir çok mucizelerinden birisinde de;az bir su ile koca bir ordunun ve hayvanlarının su ihtiyacını giderdiği gibi,kırbalarını da o bereketle doldurmalarını sağlamıştır.
-Parmaklarından akan su ile,ordusunun su ihtiyacını –mucize eseri olarak-yerine getirmiştir.
-İnsanların hidayetine vesile olmak üzere,emredip yanına çağırdığı ağaç,yeri yararak huzuruna gelmiş,tekrar emretmesiyle yerine gitmiştir.
-Avucuna aldığı taşlar avucunda zikretmeye başlamış,yere koyduğunda ise susmuşlardır.
-Onun huzurunda hayvanlar konuşmuş,ağaçlar dile gelmiş,bunun gibi yüzlerce mucize göstermiştir o zat aleyhis-salâtu vesselam…
-“Eğer sen olmasaydın,sen olmasaydın,eflaki yani varlıkları yaratmazdım.”hakikatına mazhar bir zattır o zat…
-“Rasulün üzerine düşen ancak tebliğdir.”[1] buyurularak,tebliğle vazifeli bir zattır o zat.
-En büyük makamın ve de kurtuluşun kendisinin sünnetine tabi olmaktan geçtiğini beyan ile:”Ümmetimin fesada gittiği bir zamanda,kim benim sünnetime temessük edip sarılırsa;onun için yüz şehidin ecri vardır.”buyurmuşlardır.
Gemilerdeki pusula gemi için ne derece gerekli ise,O’nun sünnetleri de hayat gemisinde olan bizler için o derece gerekli ve lüzumludur.
Zira o:”Muhakkak ki sen,en büyük bir ahlak üzeresin.”[2]buyurulan bir zattır o zat…
O’na uymak,onun ahlakıyla ahlaklanmak demektir. O’nun ahlakı ise Kur’an ahlakıdır.
Binler salât ve selâm O’nun üzerine olsun…
MEHMET ÖZÇELİK
[1] Maide.99,92,Al-i İmran.20,Ra’d.40,Nahl.35,82,Nur.54,Ankebut.18,Yasin.17,Şura.48,Ahkaf.35,Teğabun.12.
[2] Kalem. 4.