MISIRDA DARBE

MISIRDA DARBE
Yarım asırdır Mısır-ı despot bir yönetimle yöneten,bereketsiz Hüsnü Mübareğin gitmesiyle yerine gelen Mursi,bir yıl içerisinde kendisinden beklenen bir asırlık boşluğu dolduramaması ordunun darbesine davetiye çıkardı.
Bir yıldır rant musluğunun suyu azalan ve kesilmesinden korkan rant çevresi ve derin devlet darbe yaptı.
Mısırı soyut olarak değerlendirmek eksik olur ve anlaşılmaz.
Bizdeki 1960 darbesini yaşayan mısır,yine bizdeki çapulcu ve ordu birleşmesiyle 1971 darbesini gerçekleştirdi.
Bizdeki Özal sonrası Mesut Yılmaz döneminin kısır yönetimini yaşamaktadır.
Bizdeki 1997 28 şubatın benzeri olan farklı kesimlerin ittifakıyla siyasi İslamcı olarak görülen Mursi,sessiz darbe ile seçilmiş bir cumhurbaşkanı olduğu halde,kendisi ve üç yüzden fazla yakınları göz altına alındı.
Darbeler dönemi bitmedi.Rehavete gelmemek gerektir.
Mısırdaki darbe girişimi tıpa tıp ve bire bir önce şimşeğini Taksim Gezi parkı olaylarıyla bize çarptı.
Sarstı ancak yıkamadı.On buçuk yıllık ekonomik,siyasi,toplumsal başarıların arkasındaki toplumsal destek onu ayakta tuttu.
Ordunun içerisindeki Ergenekon uzantıları temizlenme yoluna gidildi.Belli yerler kontrol altına alınıp,polisin başarıları darbeyi durdurdu.
Mısırda bunlar olmamıştı.
Ortadoğunun iki büyük devleti olan Türkiye ve Mısırın gelişmesinden rahatsız olundu.
Bizdeki gibi mısırın çapulcuları devreye konularak yeni atılacak adımların önü tıkandı ve yeni boyunduruklar devreye konulacaktı.
İmf-ye başvurulacak,anayasa rafa kaldırılacak,çapulcuların teklifleri uygulamaya konulacaktır.
Mısırı Türkiyeye kıyasla,Mursinin İslami görünümünü kısır laiklikle yorumlayanlar, mısırı ve dünyanın gerçeklerini bilmeyenlerdir.
Aslında İhvan-ı Müslimin bu ayak oyunlarına karşı ve siyasi entrikalar karşısında deneyimli olmasına rağmen,-bir yıl gibi az bir süre olsa da- kendisini garantiye almadı.
Menderesin iyi niyeti gibi,darbe yapılacağını düşünmedi.
Oyun kirli oyundur.
İslamın zeki bir evladı olan Mısır,inşallah bizdeki 28 şubat sonrası gibi liderini ve birliğini oluşturacaktır.
Avrupa bu darbe karşısında cılız ve sessiz kaldı.
Her zamanki gibi sınıfta kaldı.Aslında istediğini elde etti.
Darbeden Suriye,İsrail,Arabistan,Avrupa,Amerika,İran farklı şekillerde memnun göründü.
Arabistanın anlaşılması zor gibi görünmektedir.Oysa selefi olan Arabistan, mısırın siyasi İslam ihraç etmesinden ve zamanla kendisinden de halkının hesap sorma yolunun açılmasından korkmaktadır.
Bir asırdır sefalet içerisinde yaşayan mısır halkı,bu darbeyle ümitlerine de darbe vurulmuş oldu.
Aslında bu darbe insanlığa vurulmuş bir darbedir.Şimdi herkesin rengini ve tavrını ortaya koyma zamanıdır.
Bizdeki darbeci zihniyet hemen kusmuklarını kusmaya başladı bile…
Burnunuzu kapatın!Ne kadar pis kokuyor değil mi?
İnsanlar değişse de zihniyet değişmiyor…
Bir asır önceki –islam terakkiye manidir-düşüncesi farklı yorumlarla hala devam etmektedir.
İrtica ve şeriat geliyor yalanları ve yaftaları hala sürdürülüyor.
Ortadoğu ve İslam dünyası İslami hassasiyeti olanlarla olmayanların ayrıştırıldığı yola itilmektedir.
Ortadoğu büyük bir ateşin içine çekilmeye çalışılıyor.
Dünya değişmesine rağmen,bir asır önce başa getirenlerin kalıntılarının sıkıntısı devam etmektedir.Tıpkı bizdeki kalıntılar ve döküntüler gibi.
Mezarı müteharrikler…
-Bir kişi bile olsa haklar gözetilmeli.
Ortadoğu bir asırlık hürriyet hasretini gözü görmez bir şekilde ölçüsüz ve yersiz olarak kullanmaktadır.
Hakkını haklı olarak değil,hürriyet hasretini çapulculukla elde edeceğini düşünmektedir.
Osmanlı güzel modeldi.
Gayrı Müslimlere kendi mahkemelerini bile açmaya müsaade etmiş,isteyene istediği yerde mahkeme olma hürriyetini vermiştir.
Bir asır önce gasbedilen farklı kesimlerin hakları,haksızlığa mahal vermeden,su-i istimale yol açmadan verilmelidir.
MEHMET ÖZÇELİK
04-07-2013

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015