EĞİTİMDE Mİ ?
EĞİTİMDE Mİ ?
Aslınsa eğitimin meseleleri çok,gayet çok. Bir bakanın dediği gibi;Şu öğretmenler ve okullar olmasaydı,bu bakanlık ne güzel idare edilirdi!
Çünki,bütün okulları bilgisayarla donatmak,öğretmen ve idarecileri bilgisayar eğitiminden geçirip,sertifika vermek gayet uzun ve de masraflı bir yol!
Eğitime katkı payı adıyla toplanılan 1998 yılı itibariyle 155 milyar,1999 yılı itibariyle 750 milyar kime,nereye,nasıl yetecek ki?
Taşımacılık bir yandan,yeni okulların ihalesi,kapalı okulların problemleri, öğretmenlerin mağduriyetleri ve bir de Milli eğitimin bütün mesaisini İmam-Hatiplerin kapatılması ve başörtülü öğretmen ve öğrencilerle uğraşma üzerine oturtturması,en azından o görünümün görünmüş olması,tayinlerle eğitimi iyileştirmeye çalışma çalışmaları eğitimi daha da kangrenleştiren uygulamalardan ne vakit kalıyor ki!
Eğitimde kalite ve kabiliyet ön plana çıkarılarak,eğitimi devlete değil millete mal ederek teşvik edilmelidir.
Tevhid-i Tedrisatla inhisar altına alıp,alanını daraltmaktansa;yönlendirme,yarış ve desteklemeler ile geri planda sürekli proğram,usul,yöntem,çare ve teklifler üretilmelidir.
Devletin en üst kademesinden alt kademeye kadar herkes ittifak etmektedir ki;eğitim aksaktır,eğri-büğrüdür. Deve gibi. Deveye demişler neden boynun eğri? Nerem doğru ki demiş!
Anlatmak istediğimiz;bu gün eğitim düzlüğe çıkmış değildir.
seviyeli ve zeki olanlar ma’kes bulamamakta,işletilememektedir. Buda onun ya körelmesine,istifade edilemeyip,yurt dışına gitmesine sebeb olmaktadır.
Belki iyi gitmemesi ekonomiye dayandırılacaktır. Günah keçisi olarak. Yanlış olmamakla beraber,mantıklı bir çare ve hedef değildir.
Bugün özel sektörün dünyanın her tarafında okullar açarak başarı göstermesi bunun en bariz örneklerindendir. Bunlara müsaade edilip,bunlar gibi bir çoklarının da önlerindeki bürokratik engeller kaldırılacak olsa ana okul,ilköğretimden üniversiteye kadar bir çok okul açılıp,yetmiş beş yılda yapılanın yetmiş beş katını,yetmiş beş ayda belki de yetmiş beş haftada yapılabilecektir.
Ancak siyaset ve siyasi uğraşmalar bırakmamakta!
Acaba,başörtüsünü serbest bırakıp,başörtüsü katkı payı alarak eğitimi düzeltemeyiz mi? Ne yapalım başka türlü olmuyor ki? Gene de bir düşünün!
Yalnız başka alternatifleriniz de olup,bize gönderirseniz memnun oluruz!
Gene sınıfta kaldık! Nereden sınıfları icad ettik.
Gene de bazı vaadlerde ve uygulamalarda bulunup ekelim,nasıl olsa sonra biçilecek,zamandan kazanırız! Şimdi ekin,sonra biçersiniz! Eğer biçilmezseniz! Eken biçer,ekilen biçilir. Biçimli olsun! Hadi hayırlısı olsun…
30-08-1998
MEHMET ÖZÇELİK