BÖREKÇİNİN İDAMI
BÖREKÇİNİN İDAMI
Rahmetlik pederim çalışmak amacıyla 1960 yılında İstanbula gitmişti.Orada iş yerine yakın olan mekanda,şahit olduğu bir olayı şöyle anlatmıştı;
Yıl 24 Aralık1960 yılıdır. İdamın gerçekleştiği tarih.
1955’in 27 Eylül sabahı üsküdar sinanpaşa mahallesinde oturanlar kesif bir yanık et kokusu ile uyanırlar.
*Bir börekçi Ali vardır.Börek yapar satardı.
Yanında çalıştırdığı çocuk yaşta genç birde işçisi bulunmaktaydı.
Bu börekçi haftanın belirli günlerinde işçisini erkenden gönderir ve kendisinin doğuya iş amaçlı olarak gideceğinden dolayı belirlediği gün üzerinden birkaç gün gelmemesini söylerdi.
Bu işlemi arada bir yapardı.
Yine bir gün işçisini erkenden göndermişti.
İşçi bir ara dükkanın önünden geçince,dükkan darabasının tam kapanmadığını görür ve içeriye doğru bakınca korkunç bir kokuyla karşılaşır. Durumu hemen emniyete bildirir. Emniyet mensubları gelip uzun araştırma ve soruşturma sonucunda şu raporu tutar;
Börekçi parasının çok olduğunu düşündüğü kimseleri alış veriş bahanesiyle dükkanına çağırır ve orada öldürerek,tanınmaması için onu fırında yakardı.
Uzun süren soruşturma sonucunda;
Börekçi Ali idam edilir ve 5 saat 23 dakika ipte kalır ve sonra belediye tarafından gömülür.
Pederimin ise yıllardır hayret içerisinde dile getirdiği durum ise;onun sarkan dilinin o kadar nasıl uzun olduğu idi.
Onun asılı olarak gördüğü halinin gözünün önünden hiç gitmediğini söylerdi.
Olayın detayı gayet uzun ve farklı olarak da anlatılmaktadır.
Börekçi Ali’nin idamlık olmasına rağmen hukukun ya işlemeyişi veya yavaş işleyişi bu gün olduğu gibi,hapishanelerde 129 bini aşkın insan yatmaktadır.
En kolay yapılan iş,suç işilemek olmuştur.Herkeste bundan şikayet etmekte,ancak bir türlü çözüm ortaya konulmamaktadır.
Çünkü suçun caydırıcılık durumu yoktur.
Börekçi Ali’nin durumunu gören ve bunun işleyişine şahit olan insanlar,hiç insan canının kıyılmasına cesaret edebilirler mi?
MEHMET ÖZÇELİK
21-05-2012