SAYIN CUMHURBAŞKANI(M)
ERDOĞAN DOĞRU MU YAPIYOR ?
SAYIN CUMHURBAŞKANI (M) …
Doğruyu
mu yapıyor?
Köklü
çözümlere gitmemekle doğru mu yapıyor?
Başta
her zaman kendisi kalmayacağı için laiklik bu milletin başına yine problem olur
mu?
Baş
örtüsü yasağı tekrar hortlar mı?
Nitekim
bazı Chp-li belediyeler seçilir seçilmez hemen baş örtüsünü problem yapıp, bazı
yerlere girmeyi yasakladılar.
Hala
kaldırılmayan Atatürkü koruma kanunu ve onun arkasına sıgınılarak harcanan
insanlar başlı başına bir sıkıntı oluşturmaktadır?
Kaportası
yenilenip bir türlü düzelmeyen Milli Eğitim…
Aile
bakanlığının yetersizliği…
Elbette
az bir mesafe alınmadı ancak köklü çözüm yollarına giderek geri dönüş korkusunu
ortadan kaldıracak adımları atmak gerekmez mi?
******************
Birilerini
getirenler yine birileri tarafından mı götürülüyor?
Sayın
Erdoğanı götürüp birilerini getirmeye çalışanlar acaba getireceklerinin alt
yapısını oluşturmak için, birilerinin yani Erdoğan’ın altını boşaltmaya mı
çalışıyorlar?
Müzminleşen
Aile bakanlığı, sürekli reflekte edilmeyip kaportası yenilenen Milli Eğitim Bakanlığı,
tatmin etmeyip açıkları ve gedikleri bulunan Adalet Bakanlığı, toplumun hassas
noktası olan midesine dokunmak için yıpratılmaya ve sarsmaya çalışılan Maliye Bakanlığı
altı boşaltılan kurumlar olmasın?
Elbette
yüz yıllık çözüm bekleyen işler bir anda çözülecek gibi değildir.
Ancak
bu işler pansuman tedavisi ile de çözülecek değildir.
Haklı
olarak tenkid edilen parti ve partiler başa geldiklerinde, sizin onsekiz senede
yaptıklarınızı 18 hafta hatta 18 günde değistirmeyecekler mi?
Ergenekon
Darbe teşebbüsünden yakalanıp bu gün serbest bırakılanlar gibi, Darbe yapıp
pişman olmayan Fetöcülere de yarın kapıların açılarak bu milletle karşı karşıya
getirilmeyeceğinin garantisi var mı?
Hatta
dağdaki Pkk-lıların şehirlerde istihdam edilmeyeceği ne kadar güvenilirdir?
Neden
köklü kanunlar çıkartılmıyor?
Neden
köksüz kanunlar hala sürdürülüyor?
Ne
bekleniyor?
Bir
tehdit altında kaldığınızda; bak ben gidersem, onlar gelir tehdidi bir çözüm mü?
Elbette
nankör olmamak gerek.
Tarih
sizi hayırla yadedecektir.
Ayasofya’nın
açılması, bu asırda Atatürk’ü Koruma Kanununun kaldırılmaması, Anayasanın bir
türlü değiştirilememesi, Milli Eğitimde köklü değişime gidilememesi, Aile Bakanlığındaki
kangren olmuş uzuvların çaresizliği gibi temel hatalar, toplumdaki
memnuniyetsizlerin sayısını arttırmaktadır.
Şimdiye
kadar yazmayı düşünüp beklettiğim bu serzenişler, herkes size vurur ve
saldırırken, bende vefasızlık göstermeyip, hassasiyet göstermemdendir.
Siz
cesur insansınız. Millet arkanızda.
Aynı
cesareti müzminleşmis ve bayatlamış bazı uygulamaları kaldırmakta da
göstermelisiniz.
Bu
millet maddi manevi çok çekti.
Bugün
İstanbul’da el değiştiren belediyenin yaptıklarıyla tepkilerin artması
ortadadır.
Onun
için tüm hesaplar birilerini getirmek üzerine değil, sizi götürmek üzerine
sürdürülmektedir.
Sizin
ellerinden tutarak yükselttiklerinizle, sizi düşürmek istiyorlar.
Onlarda
biliyor ki, millet onlara pirim vermez, ders verir.
Ancak
nemnuniyetsizler ve memnuniyetsizlikler onların ekmeğine yağ sürecektir.
Bu
bir dost tavsiyesi ve duasıdır.
Bu
millet ve tarih sıra itibariyle Menderes, Özal ve Sizi, değer itibariyle Siz,
Özal ve Menderes’i hayırla yadedecek, dualarında anacaklardır.
Zahiren
yalnız gibisiniz.
Allah’ın
Galib ettiğini kim mağlup edebilir?
Garib,
Gureba, yetim, mazlum, masum ve bir millet, sınırları aşan ümmet dualarıyla
arkanızdadır.
Geleceğin
devleti inşa edilmelidir.
Geçici
yurtlar değil.
Bunları
hodfurusluk yapıp, ders makamında anlatmıyorum.
Siz
zaten biliyorsunuz.
Bu
bir hatırlatma ve bilgiyi tazelemedir.
Her
ne kadar geçmişi bilmeyen yeni yetmeler bugünün kıymetini bilmeselerde, bizler
çok mengenelerden geçtik.
Tekrar
o durumlara düşmemek için köklü değişimler bekliyoruz.
Toplumu
her konuda geleceğe taşıyacak yol ve ortam bekliyoruz.
Sizinde
bazen dile getirdiğiniz; dindar, şuurlu, idealist, ileri görüşlü, dava adamı…
Bunun
yol taşlarının hızla ve cesurca döşenmesi gerekir.
*****************
İhlale
ihmalle ortak olduk.
Yüz
yıl önce Ortadoğu’da ajanlarını ve piyonlarını yerleştiren Avrupa, ABD,
İngiltere ve Fransa gibi devletler miadı dolmuş bu elemanlarını bir sebep ve
bahane ile çektiler ve çekiyorlar.
Ya
Türkiye…
Simdilik
bunu bizde ve başka yolları deneyen bu devletler en son olarak, tıpkı bütün
yollar bitince fetöyü devreye koyup deşifre ettikleri gibi, kurdukları ve
destekledikleri Atatürkçülüğü de en son bahane ile devreye koyacaklardır.
Şimdiye
kadar sağ dedikleri kesimi Atatürkçülük ve sola kırdırdıkları gibi, bu seferde çareler
tükenirse Atatürkçülüğü -çok istemeselerde- sağ kesime kırdıracaklardır.
Kaos
uğruna her yol denenecektir.
Aynı
durum içtede gözlenmektedir. Bazıları hükümetin daha doğrusu Erdoğan’ın
tökezlemesini beklemekte, kendisine yer açıp, alan belirlemektedir, birilerinin
hesabına…
İçeride
hala kirli yapılar ve menfaatlerini hesap eden teşkilatlar varlıklarını
sürdürmektedir.
Hablemitoğlunun
Alman gizli teskilatının kirli çamaşırlarını ortaya dökme teşebbüsünden dolayı
öldürülmesi, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası ile bunu ortaya koyması, Uğur
Mumcu-nun yine gerek bu yapının, PKK-nın adeta her ferdinin maaşa bağlanıp, arkasındaki
kirli örgütleri ortaya çıkarmasından dolayı su-i kaste kurban gitmesi, gizli
teşkilat, derin devlet ve derin yapının, gizli komitenin, gladyonun hala
varlıklarını koruduklarını, gözü açık uykuda ve beklemede olduğunu
göstermektedir.
Aynı
haçlı zihniyeti başta Türkiye olmak üzere tüm islam ülkelerindeki piyonlarını
hayati bir durum gördüğünden dolayı devreye koymuş ve deşifre etmiştir.
-Darbenin
adı, keyfi hareket yöntemi, saldırı için kullanılan kullanımlı alet
demokrasidir.
Devletleri
keyfi olarak işgal edenler de demokrasi diyor, gezi kalkışmasını yapanlarda
demokrasi diyor, dağdaki eşkiyada bu memleketin evlatları olan askeri, polisi
ve vatandaşını öldüren kanı bozuklarda demokrasi diyor.
Bu
zıkkım nasıl tılsımlı bir şeymiş meğer!
-Chp-nin
belediyeleri kazanması, kaybetmesinden daha ağır ve zordur. Hele İstanbul-u
kazanmaları onlar için ölümden beter olacaktır.
Büyük
maddi manevi zararı verdikten sonra…
Ancak
belli ki geçmişten hala ders alınmış değil.
İzmir-de
ve geçmişte kötü, kötüde ne demek dehşetli, menfi uygulamaları ile kendilerini
isbat etmiştir.
En
önemlisi ise şimdiki millet ve gençlik rahatlığa alıştığı için sıkıntıya pek
gelemez, bu da Chp-nin sadece bitmesi değil, tarihten silinmesi olacaktır.
–
Eski Genelkurbay Başkanı İlker Başbuğ-un ifadesine göre;
Yabancı
servis ve terör örgütlerine yerleştirilen 813 kişi ifşa edilip öldürüldü.
-PKK
ve PYD ye bu kadar silah kısa vadeli değil.
Ya
kurulacak Kürt devletinin askeri teçhizatı veya İran’a saldırıda kullanılacak
ve kullandırılacak silahlardır.
İkinci
bir İsrail’in temeli atılıyor.
Yavru
İsrail devleti.
Bütün
bunlar için köklü değişime gidilmelidir.
Farz-ı
Ayn olan İttihad-ı İslam hızla tesis edilmelidir.
MEHMET ÖZÇELİK
11-11-2019





















