KARANLIK   OLAYLAR   - 5 –

 

            Değerli okuyucularım,ben karanlıklarda konuşan değil,karanlıkları aydınlatan,projöktör tutan birisiyim.Karanlıklarla,karanlıktakilerle bir işim asla olmaz.Ola ki birisi karanlığa düşmesin diye,bu karanlıklara ışık tuttum.

            Memleketimizde İstikrarı istikrarsızlıkta arayanlar az değil.Mesela;ekonomide gerçekten önemli bir ölçü birimi olması gereken Borsa…

            Memleketimizde Dünya borsalarında bir anda inmeler ve bir anda da düşmeler olmaktadır.Bir trilyonerin terazinin bir kefesine para koymasıyla bir yanda çıkış olurken,terazinin diğer kefesinde düşme meydana gelmektedir.Hem bir anda zengin olma,hem de bir anda fakir olma sağlanmaktadır.Bu da kime yaramaktadır? Ekonomileri ve dolayısıyla devletleri kimler idare edip yönlendirmektedirler?

Bu petrol yükselişinde de söz konusu olmaktadır.

Türkiye’de de birkaç kez olduğu gibi,bir devalüasyon birilerini trilyoner yaparken, birilerini de iflas ettirmektedir.Her şey bir saat içinde en az ikiye katlanmaktadır.

Daha da öteye giderek,Dünyada olan depremlerde acab bir tetikleme durumu mu söz konusu?

-17-Ağustos-1999-daki Gölcük depremi bir senaryo muydu?Sun’i bir depremiydi?

Depremde enkazdan kurtarılan bir bayanın ifadesine göre:”O gece ne olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu depremden farklı bir şeydi.”[1]

Neydi;ateş topu mu?Elektormanyetik ışın mı?Bir çok farklı yerlerde denemeleri yapılan askeri amaçlı kimyasal silahların denenmesi miydi?

Bir anda orada beliren İsrail ne arıyordu?

Ali Kırca askeriyeden atılmadan önce kaldığı yerleri haberde gösterirken, tamamen denize kaymış olan ve binlerce askerin kaybolduğu o yerler nasıl bir anda kapatılmıştı?

Adeta askeriyenin bir bölümü binlerce askerleriyle beraber suya gömülmüştü.

Acaba savaşa gerek kalmadan,Deprem ve manyetik güç göndererek insanları yok etme yoluna mı gidiliyordu?

Bir teoride olsa bazen düşünüyorum;Deprem,enerjinin birikip patlamasıyla oluşuyor.Ancak ilerleyen teknolojiyle biriken enerjiler depolanıp,santraller kurulabilir,Gap-dan kuvvetli yüzlerce yıl sürecek enerji birikimi kazanılabilir.Bu işin tekniğini bilerek aynen paratoner gibi,enerjiyi belli bir merkezde toplama mümkün kılınabilirse,dünyaya asırlarca sürecek bir enerji kazandırmış olur.

-Yeni ve en büyük tehlike ise,başta israilin uyguladığı Genlerle oynama durumudur.Böylece anormal bir toplum üretilip,kontrol ile her şey yaptırılır,kendisine muhtaç hale getirilir.

Yahudiler dünyanın her döneminde o zamanın en üst gelişim aracını çok iyi kullanmışlardır.Bugün ise,bilişim sektörüyle iletişimi,sanal dünyayı kendi lehlerinde kullanabilmektedirler.Bu ise öyle bir silahtır ki,gerekirse savaşa bile gerek kalmadan toplu imhalara kadar vardırılabilmektedir.

Yahudiler 14-19.yüzyılda dünya ekonomisini,20.y.y-da da medya dünyasını, 21.y.y.da da iletişimi elde etmişlerdir.Başarı buradadır.

Yahudilerin bir vaadi veya onların ifadesiyle Allahın onlara bir vaadi vardır.Yahudilerin üstünlüğü ve dünya hakimiyeti.

"Mısır Irmağından büyük ırmağa, Fırat nehrine kadar bu diyarı senin zürriyetine verdim."[2]

"Şöyle seslenir Rab; Benim ilk doğan oğlum İsrail'dir."[3]

Dünyada bu işi en güzel organize edenler ise;Masonlardır.Bunlar topluma insancıl yönde yaklaşarak,devletin önemli kesimlerine kendilerine gelecek vaad ettikleri kimseleri getirerek ödüllendirirler.

Bu konuda önemli çalışma,tesbit,belgelere sahib olan Cevad Rifast Atilhan şöyle der:

“Fransız Masonlarının karariyie idam edilen milliyetçi Fransız Başvekili Piyer Laval'in bir sözü vardır, der ki:

«Bîr memleketi içinden mahvetmek isteyenler o memleketin MASON localarını elde etmekle işe başlarlar, gerisi kolaydır.»[4]

”Zorlukla ele geçirdiğimiz münhasıran mason biraderlere mahsus, mahrem ve hususî bir broşürde (Ankara G.M. T. A. O. tarafından 1955 de basılmıştır) Zühtü Velibeşe şöyle demektedir:

«Bu arada, dış masonluk alemince sıfatı tanınmayan,mevcudiyeti kabul edilemeyen, kendi içinde, kendi kendine haşrü neşrolan Türk masonluğunun, lâyık olduğu mevkie çıkarılması lüzumlu, bugün, maddî vc mânevî bir millî dava mahiyetini aldığı gözden uzak tutulamazdı. Kardeşler bilmelidir ki, Türk masonluğu esaslı bir reforma,hattâ bir inkılâba, âcil bir ihtiyaç içindedir. Bu itibarla,ikinci konuşmanın sonunda, Türk masonluğunun hakikî durumunu kısaca olsa açıklamak tabiî vazifesi icabındandı.”

”«Unutmamalıyız ki biz masonlar din düşmanız. Ve localarımızda bütün gayretlerimizi göstererek DİN'in her türlü tezahür şeklini İMHA edeceğiz. ,

1911 Belfort mason kongresi zabıtlarından…”[5]-

Bunlar ise satılık vicdanların işiydi.

”Gürcü Yahudisi olan Stalin'in asıl ismi, Gürcü dilinde «Yahudi oğlu»

manasına gelen «Çugaşvili»dir ve, bir eskiler alayıma Yahudinin oğludur.”[6]

            - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Bedir savaşında Kureyş'i yendikten sonra Medine'ye döndüğü zaman Yahudileri toplayarak onlara: "Kureyş'in başına gelen musibet size de gelmeden Müslüman olun" dedi. Onlar cevâben: "Ey Muhammed, Kureyş'ten savaşmasını bilmeyen top bir grubu mağlub etmen sakın seni aldatmasın. Şayet bizimle savaşacak olursan bizim kimler olduğumuzu öğrenecek ve bizim gibisiyle hiç karşılaşmadığını anlayacaksın!" dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "(Habibim), "O (Yahudi) kafirlerine de ki: Yakında mağlub olacaksınız ve (toptan) cehenneme sürüleceksiniz. O, ne kötü yataktır, (Bedir muharebesinde) karşılaşan iki grub hakkında sizin için muhakkak bir ibret vardı. (Onlardan) bir grub Allah yolunda dövüşüyordu, diğeri ise kâfirdi"[7]

            Yahudinin her yerde parmağını görürüz.

            Aman çorbanıza dikkat edin,başka parmaklar karışmasın ve karıştırmasın…

 

AKILLI HAMDİ

15-09-2005

 

 

 

 

 

 

 

 


 

[1] Komplo Teorileri.Erol Mütercimler.sh.465.

[2] Tekvin, 15/18.

[3] Çıkış, 4/22 .

[4] Cevat Rifat Atilhan,31 Mart Faciası.sh.27.

[5] Age.166.

[6] Batının batışı.C.R.Atilhan.134.

[7] Âl-i İmrân, 12-13).Ebu Dâvud, Harac 22 (3001).