ŞUURDAN   DAMITMALI   ŞİİRLERİM

 

                                               İ   M   Z   A

 

         Ö mür durmaz,geçer gider.

         Z aman kalmaz,göçüp gider.

         Ç aylar akar,nehir gider.

         E bed ister,uçup gider.

         l akin gitmez,kalır bir şey.

         İ nsanlık,iman,fazilet,ihsan.

         K alır bunlar,cesed gider.

 

         M ü’mine olur imanı yar.

         E bedi cenneti,Allah’ı var.

         H alıkdan ğayrısı ona bar.

         M ümkinat olur,insana dar.

         E vren ma’rifetine temaşagah.

         T oprak mebde’ ve müntehagah.

 

                   O LA B İ L M E K

 

         Yunus olup,konuşabilmek,sevgiyle sevebilmek.

         Mevlâna olup dönebilmek,aşkıyla yanabilmek.

         Bediüzzaman olup haykırabilmek,azimle yürüyebilmek.

         Sahabe olup anlayabilmek,Kur’an-a muhatab olabilmek.           

         Ne mutlu,onları bilmek,onları anlayabilmek.

         Onlar gibi olup,onların yolunda yürüyebilmek.

 

         Aşmak istiyorum engin dağları.

         Taşmak istiyorum zengin gönüllere

         Dermek istiyorum kökünden gülleri.

         Gelmek istiyorum bahçendeki bülbüllere.

 

         İstiyorum Yunus gibi şakımak.

         İstiyorum Mevlâna gibi yanmak .

         İstiyorum Mevlâna gibi kucak açmak.

         Yunus gibi bağra basmak.

 

         İstiyorum Hallac gibi yanmak

         İstiyorum Mevlâna gibi kucak açmak.

         İstiyorum Yunus gibi şakımak.

         Yunus gibi bağra basmak...

 

 

 

                   KAFAYI    KAYBETMİŞ

 

         Kol kola yürümekte iki keş

         İçleri ise dopdolu leş.

         Birbirlerinden olmuşken sefil

         Sarmaş-dolaş,sanki birbirlerine kefil

         Utanmadan,getirmedeler şehadet

         Halleri kendilerine etmede şehadet

         Bir yandan aileni ez-ezil

         Ahirette Allah’a,dünyada halka rezil.

 

                            HATIRA

 

         Hatıra hatır içindir.

         Şükrümüz Fâtır içindir.

         Hatır içindir hatıra.

         Şükrümüz ancak Fâtıra.

         Zaman akar sel gibi.

         Ömür geçer yel gibi...

 

                            BATASICA  BATI

 

         Tüm batı birbiriyle birleşdi

         Oysa onlar ki tam bir leşdi.

 

                            NAMAZ

 

         İmandan sonra ilk namaz.

         Aciz insanın sermayesi ona niyaz.

         Her ne mikdar yapsak da,az.

         Ey Rabbim! birimizi bin yaz.

        

         İnsanı insan yapar namaz.

         Namazsız iş,işe yaramaz.

         Namazsız amel aranmaz.

         Olmadıkça namazdan nasibi biraz.

 

         Ebed yolculuğunda bilet.

         Parlatır alnında nuru müebbet.

         Yirmi dört saatten birini sarfet.

         Fani ömrü,bakiye kalbet.

 

         Kazandırır insana define

         Şaşarım senin bu haline.

         Yan gelip bak bakalım keyfine.

         Girersin tek başına kabrine.

 

         Münker-Nekir halin sorar.

         İyiden iyiye iyice sorar.

         Paçavraların içinde cevher arar.

         Fakat nafile,-yok- ki,boşuna arar.

 

         Bir ip ve küfenin hesabını veremezken fakir.

         Bunca ömrü nasıl geçirirsin hakir.

         Kıyamet kopar,bitmez hesab.

         Hesab için açılır,açılır ikinci bab.

 

         Her şeyden önce sen bir insansın.

         Yaratılmadın hoplayasın,zıplayasın.

         Sürülür beşer mahşere.

         İster Peygamber,ister Aşere-i Mübeşşere.

 

         Nefsi nefsi der,feryad eder.

         Son andaki pişmanlık ne eder?

         Mizan terazi kurulur.

         Kâfir durur mu,kudurur.

 

         Sened yok elde,herkes me’yus.

         Derse;-zalimlerden oldum-  Yunus.

         İnce elekten elenir.

         Düşünürüm,bana ne denir?

 

         “Ey Mücrimler,bu gün ayrılınız.”

         “Mü’minler cennetim de kalınız.”

         Sırat köprüsünden geçilir.

            Namazsız yol,çileli geçilir.

 

         Namaz kişiye bilet ve azık.

         Namazsıza dünyada ve ukbâda olur elbet yazık.

         Ancak,bozmuştur Allah’a verdiği sözü.

         Görünce binlerce cezbedeni,gözü.

 

         Ya Rab! her ne kadar ettiysem gaflet.

         Sen affedicisin,bizleri affet.

         Günde beş defa huzuruna yapılırken gaflet.

         Durmam,koşarım,kılarım elbet.

         Vardır bunlarda binlerce hikmet.

         Ya Rab! Bizi namaz ve Rasulünle haşret...

 

 

                            C İ M R İ

 

         Pek de bağlı ve sıkıdır cebine

         Sebeb olur,güzel hasletin selbine...

 

                            İ B R E T

 

         Deme, ne kıymete sahib insanlar.

         İnsanları ancak ins anlar.

 

 

         İnsana ibretle bakanlar.

         İnsanı o zaman anlar. 

 

         Her insan ayar ayara

         Kimi beyaz,kimi kara.

 

         Kiminin tapınağı para

         Kimininkiyse Moskova.

        

Kalp kara,vicdan kara,fikir kara.

İbret...Toplum için en büyük yara...

 

                   S O N   -    B A Ş L A N G I Ç

 

Ne gariptir kalbler harabe.

Cevherler kalbolmuş turabe.

Ötmekte etrafta bir sürü yarasa.

Bir sürüsü,bir işe yarasa.

 

Ötmeli bu ilahi sarayda bülbül.

Çınlatmalı etrafı gümbür gümbür.

Aydınlatmalı,saçmalı etrafa nur.

Bilinmeli artık kim doğru,kim kambur.

 

Kur’an-ın etrafında halelenmeli sur.

Kenetlenmekle olur İslâm mansur.

Zaman son,sermaye son,oynasa da son kozunu,

İmandan almalı dozunu,savurmalı son tozunu.

 

İmanla süregelen küfre demeli artık dur.

Senaryo bitti,artık oyun sondur.

İbretle bak,düşün,gittiklerinin izine.

Ya bir küptür veya bir düzine.

 

Vakit geçti,dönelim artık saadet asrına

İlk ve son menzil,Allah’ın kasrına.

Düşsek de zamanın şiddetli kışına

Kavuşuruz İnşaallah,o bahar faslına.

 

Beklemede bizi Ömer’ler,Osman’lar,Hamza’lar.

Teklemede bizi Devrimler,Savaşlar,zamaneler.

Geri bırakan ne seni,Hak din ile,Din mi?

Tekleyip teşvişi,Hakikat,Hak dinledin mi?

 

 

Sürdü devran Ebu Cehiller de?

Sürer mi gönüllerde,ebedlerde?

Saldırsalar Kur’an-a,dini vurub,

İşte,evet işte,gelmede Devri  Mev’ud.

 

Haktır. İslâmiyet güneş gibi doğmada şimdi.

Küfrün son hamlesi,çırpınmada deli gibi.

Son. Küfrün ne hazin kapanışı.

Başlangıç. Mü’mine cennetin açılışı...

                             

                                      ZULMET    VE   NUR

 

         Gök yüzünü kaplamış çepe çevre sis.

         Yer yüzünü doldurmuş lebâleb is

         Maddi alemi kaplarken bunca felaket

         Akıl,kalb ve ruhun hastalığı ne büyük felaket.

         Bu duygular iman ve Kur’an-dan olurken bi-behre

         İç alemini dışa aksettirmede çehre

         Düşmanımızdır yeis,me’yus değiliz.

         “Lâ taknatu min rahmetillah”deriz.

         Kur’an der:asrı zulmet,asrı nur.

         Kalb,kalıbı ve kabri zulmet veya nur.

         Allahım! Eyle semamızı-arzımızı nur.

         Nifak ve küfrü,hem de zulmü eyle, dur.

         Mü’min uyansın,nura boyansın.

         Kur’an denizine dalsın,imanda kalsın.

         Allah,Rasul ve kitabın aşkıyla yansın.

         Gaflet,dalalet,cehaleti cephe alsın.

         Şükürler olsun Rabbim. Gönderdin o nuru.

         Bunalan milletin âfakı buldu süruru.

         Birlik,beraberlik;atık teşviş ve gururu.

         Dünyanın cennet asa baharı,İslâmın gururu...

 

                  

 

         ASRI   BEDİ’  -      SAHİBİ   BEDİ’

 

         Gerek işte,gerek sözde

         İlim ve kemâlâtı ederken elde.

         İnsanlığa lazım,kısa ve salim öz-ler.

         Bin senedir böyle bir hakikatı öz-ler.

         Bekler bir nuru Bedi’,zuhurunu gözler.

         Ancak görür basar ve basiretli gözler.

         Yarasa tabiatlı olan görür mü gözler?

         Önünde dururken Mektûbat,Lem’alar,Sözler.

          Ne garib bir asırdayız üstadım.

         Deriz;olayım ÜST,duyulsun ADIM.

         Rabbim,nusretinle bize ol zahîr.

         Zira halimiz,sana zâhir.

 

                   O Ğ L U M A

 

         Severim oğlumu,çünki yazar.

         Her ne kadar yazsa da sonra bozar.

         Öğretiriz öğrenir,azar azar.

         İlgilenmeyince,ilgilendirmek için azar.

 

         Sorarım,tabiatı kim yarattı?

         Sararan yaprağı,kim sararttı?

         Vücudu kimden aldın,kim sattı?

         Der;elbet Allah yaptı.

 

         Yaratılışı İslâm fıtratı.

         Fıtratı Allah hilkatı

         Film gibi her şeyi çeker.

         Elbet insan aslına çeker.

        

         O fidana bir şeyler vermeli

         Vermeli ki;verileni dermeli.

         O fide ailenin göz ve eli

         O’na Rabbisini bildirmeli.

 

         Bildirmeli,ta ki Allah desin

         Niçin yaratıldığını bilsin.

         Bilsin ki kendisine gelsin.

         Geldiğinin şuuruna ersin.

 

Ermeli Ma’rifete.

Gelmeli Hakikate.

Girmeli Şeri’ate

Varmalı Rü’yete.

 

Koydum adını Muhammed Fatih

Ecdadı gibi yapsın diye fetih.

Rabbimden dileğim hıfzetsin onu.

Hüsnü Hatimeyle neticelensin sonu...

                                                                  17-12-1992 / Malatya

 

                            HUKUK    İLE    GUGUK

 

Etmeyin,acıyın,kıymayın bize.

Babamın halini arz edeyim size.

Babamın babasının  arsası vardı

Çıktı biri,dedi;bu bana babamdan kaldı.

 

Başladı dava gel-gitle.

Pek alâkası yok bitmekle.

Dosyalar doluyor,kapanıyor.

Geceler gündüzleri kovalıyor.

 

Babamın öz malı,nasıl olur?

Bir başkasına mal olur?

Köylerden geliyor mahkemeye.

Bilmem;mahkeme mi,yoksa hapishane?

 

Beş sene,on sene bitmedi.

Bu nasıl mahkeme,bitirmedi.

Olsun mu herkes başkasına sahip?

Peki bu devlet,mahkeme kime sahip?

 

Bıktım,usandım,vaz geçeceğim.

Vazgeçip nerdeyse delireceğim.

Şahit çok,herkes lehimizde.

Netice yok,çünkü biri aleyhimizde.

 

Delil,şahit,hep bizden yana.

Peki bu mahkeme kimden yana.

Bir türlü vermiyor karar.

Aleyhimize de olsa,olmaz böyle zarar.

 

Kaç kere geldiler,baktılar yerimize.

Gene de hiçbir şey geçmedi elimize. 

Yük üzerine yük oldu belimize

Mezardaki dedem gülmede halimize.

 

Hâkim Beg! Acaba hâla gelecem mi?

İnsan bir kere ölür,girer mezara.

Ben yine mezara girecem mi?

Adâlet mülkün temeli,diyecem mi?

 

 

Vallâhi hakim beg,bu mal benim.

Eğer onunsa vercem,etsin yemin.

Şahitlerde söylemişti demin,o benim.

Hiçbir şeyi olmayan,olur mu emin?

 

Kaç dane hâkim değişdi.

Bizim iş ise değişmedi.

Babam gitti,bende gideceğim.

Bu işi oğluma devredeceğim!

 

Acaba oda kazanır mı?

Yoksa benim gibi kazıklanır mı?

Bu tarla babamı götürdü,beni de götürecek.

Benden sonra oğlumu da öğüdecek.

 

Bu iş süreceh mi,yoksa sileceh mi?

Çoğumuzu silecek,ne kadar sürecek?

Bu iş bitmeyecek,bitirecek.

Kimleri bitirecek,kimleri götürecek?

 

Olacak mı ne,olacak mı ne?

Hâkim bana baktı,verecek mi ne?

Ohh. Mahkeme bitecek,biz de bittik.

Bir değil yüz gittik,ne elde ettik?

 

Yine hâkim değişti,ne olacak şimdi?

Bu ne diyecek,bahacah mı imdi?

Ayağıma karasular indi.

Bizim iş tam bir filimdi..

 

Dosyalar doldu,sürdü yıllar.

Okunması ise,aldı aylar.

Karalar,karalar üstüne karalar.

Bunca yıl o kadar harcadım paralar.

 

Bu hâkim beg,kaldı çokça.

Dinledi bizi,bol bolca.

Dosyalar tozlandı,yıllar boyunca.

Ya ondadır,ya bunda,olunca...

 

Eeh. Helal malmış,düştü bize.

Geçti tapumuz elimize.

Mütaide verdik,geçtik evimize.

Başınızı ağrıttık,selâm hepinize...

 

 

                            A Ş K I    H A K İ K İ 

 

Bir koltukta oturur mu iki sultan?

Biri hak ise diğeri yalan.

Bir kalbe girmez iman-küfür.

Birini ko,diğerini sür.

Gerçek olmaz,hem Allah,hem dünya sevgisi.

Biri kalır ise durmaz diğer birisi...

 

 

                            M Ü F L İ S

 

Haramı yeme,olmuşsa da beleş.

Çalış,didin,al eline bel,toprağı eş.

Azığını yükle,oymasın heybe leş.

Yoksa derler;ne yüzle geldin be,leş...

 

 

                            500  SENELİK   UYKU

 

Uyuttular bizi söyleyerek bir sürü masal-anı.

Yutturdukları şeyin hiç de yok tutar yanı.

Sudan ucuz oldu müslümanın akan kanı.

Ya Rab! İslah veya kahreyle İslâma yan bakanı...

 

                            A N A M A

 

S elam olsun sana ey vefakar ana

A si oğluna dua et,feda et yaradana.

L akin karşı geldim affeyle,bağırdım sana.

İ sterim insanca insan olayım,insandan yana.

S efih nefis bırakmaz ki,ruh,akıl Allah için yana.

E sas gayemi anlayamadım,varıncaya kadar bu ana..

 

 

                                      GÜLLER   VE   DİKENLER

 

         Sarılın toprağa,esmekte yeller.

         Salın kökleri,götürmesin seller.

         Küfrün yayılmasına seçilmiş tren.

         Taze güllerin ezilmesine geçilmiş neden?

         Maksad..köküyle ilgisini kesip soldurmak.

         Demir kıskaçlar arasında boğdurmak.

         Körpe fidanlara saldırıp ezmekte tren.

         Ne takoz dinliyor,ne de fren...

 

                                      TEKERLEME

 

         Zaman sanki tekerlek.

         İnsan gider tek tek.

         Hayat şimşek şimşek.

         İnsan gidicidir,yok şüphe-şek.

         İnsan akan bir su.

         Varlıkların en ulusu.

         Bir bulut gibi oda akar gider.

         Son durakta oda iner.

         Dünya bir okul.

         Sadece orada o kul.

         Ömür kurulmuş bir bina.

         Madde ile mâna

         Görülen ile görülmeyen

         Dünya ile âhiret yan yana.

         İnsan defterden bir yaprak.

         Kiminin alnı siyah,kiminin ki ak.

         Hatırasıdır 7-B sınıfının bana

         Talebeleri nedense çok yakındır cana.

         (Bunun üzerine iki talebemin benim için yazdıkları şiirde:)

 

                            DİN   HOCAMIZ

 

         Laf dediler aldırmadı.

         Hiçbir zaman kaçırmadı.

         Tek bir emeli vardı.

         Oda;gururlu olmaktı.

 

         Melek gibi kalbi vardı.

         Hiçbir kötülüğe yanaşmazdı.

         İyilikleri hep severdi.

         İyilikle muradına erdi.

 

 

         Dinlemeliyiz hep onu

         Yararlıdır bunun sonu

         Sevmek yaraşır ona

         Sevelim kana kana.

 

         Melek yüzlü hocamız.

         Şirin sözlü hocamız.

         Ne kadar da iyisin

         Teşekkürler hocamız.

 

         Gürültüyü sevmezdi.

         Dürüst ve temizdi.

         Kalbindeki tek şey

         Öğrencilerini sevmekti.

 

         Amacı ışık tutmaktı bize.

         Öğüt verirdi hepimize

         Gurur verirdi içimize

         Güneştir bizim hocamız.

                                                        Leman,Songül.   25-5-1987

 

                           

                            K O M Ş U

 

         Sorumluluk üzere göndermiş insanları Hak.

         İnsanlara muamelesi Adalet ile Hak.

         Merhametiyle affeder her türlü hakkı

         Ancak kalır,komşu ve kul hakkı.

 

         Komşu komşunun külüne olurken muhtaç

         Müslüman olur mu kendisi tok iken komşusu aç?

         Hâliyle-kâliyle komşuyu etmek rahatsız

         Buna ne denir? Yapan elbet arsız.

 

         Komşu komşuya akrabadan akrep

         Kötü komşu akrepten de akrep.

         Kazandırırken insana komşu cennet

         Ne korkunçtur getirmesi cinnet.

 

         Öyle bir devirdeyiz ki,asır bedi’

         Hiçbir ümmetin görmediği zaman bedi’

         Arkadaş,komşu geri değil belki daha bed-i

         Böyle dikenler içerisinde bulmak zor,gül-ü bedi-i.

 

 

                                      ZÂHİR VE HAKİKAT

 

         Eli kelepçeli değilmiş

         Ruhu kelepçeli ne değişmiş?

         Ayağı değilmiş prangalı

         Ne fark eder?Cami olmuşsa damgalı

         Ağzı değilmiş kilitli

         Oysa kalbi kilitli.

         Gezer hür,hem de tozar.

         Allah’a kulluk ahdini bozar.

         Hem de iyi görürmüş gözü

         Anlamazsa hak söyleyen sözü.

         Hem dahi sahipmiş vicdana

         Ne yazar. Olmadıkça Haktan yana.

         Her şey der;Kalb ile

         İslam olmaz kalıb ile.

         Dine-manaya,sünnet ve Kur’an-a bakmalı

         İman ateşini bunlarla yakmalı...

 

                            BERZAHLAR

 

         Önüm arkam,her yanım madde

         Ses kısık,nefes dar,son radde.

         Bir yanda ben,bir yanda benlik

         Aramızda Med-Cezir gibi madde.

 

         Gelmedim maddeden,hem de gitmedim.

         O’ndan geldim,O’na gitmekteyim.

         Aramızda Çin seddi,yine de bitmedim.

         Kolayca kendimi teslim etmedim.

 

         Sonsuzluk yolunda ayak bağı

         Bastığım her yerde kurmuş ağı.           

         Ne çakıl,ne taş,her biri ağrı dağı

         İnsanlar ona amade,hem de uşağı.

 

         Ruhumu almış içine,sıkmakta

         Aklım düşünemiyor,kıskaçta

         Kalb kaybolmuş,olmuş kalp para

         Kalb kara,ruh,vicdan kapkara.

 

         İradem yürüyemiyor,sürünmede

         Madde karşısına durmuş,direnmede 

         Uçan ruha hayal, tesellide

         Fikir,idrâk,şuur tükenmede.

 

         İstiyorum bir alem.

         Hakimi madde olmasın.

         Gözlüyorum bir alem

         Maddesi sorgulamasın.

 

         İnsanlar sevsin birbirlerini

         Maddeyle dolmasın.

         Yesinler,hem de içsinler

         İçleri-dışları madde olmasın.

 

         Oralarda ruh hükmetsin

         Akıl öncü olsun,sevk etsin.

         Peşinde koşan biz olmayalım

         Daima peşinde koşulan olalım.

 

         Para,pare pare paralansın.

         Hem de paralansın pâre pâre.

         Mananın üzerinden kalksın madde

         Madde bitsin,mâna hükmetsin.

 

                                      M U  ‘ C İ Z E

 

         Peygamber Kur’an-ı aleme etmiş tebliğ

         Her bir âyeti binlerce beliğden de beliğ...

 

                                      F İ K İ R

 

         Gençliğin yoluna dikilmiş diken

         Ey ehli iman,yok mu hak fikri diken?

 

                                      BETERİN BETERİ       

 

Beterden beter biter

Sulanmazsa beter de biter.

 

                            KALB  MAKLUB

 

Kâfir mü’mine verir mi pas

Kalbi tutmuşken kir ve pas.

 

                            D  A  ‘  V  A

 

Olmazsa kişide bir dava

Girilmez cennete bedava.

 

                            G  A  Y  E

 

Gelirken dünyaya kimseye danışmadım

Dünyanın havasına pek de alışmadım.

Sefa-cefa,cefa-sefa arasında yuvarlanırken

Allah için ise;çokça çalışmadım...

 

                            H  E  S  A  B

 

İşledim suçları dedim kader

Hiç düşünmedim Allah ne der?

 

                            HAKİKİ     SAADET

 

Her ne vakit olursak Kur’an-a ram

Değil biz,bütün varlıklar eder bayram.   

 

         ZAMANIN KISKACINDA EZİLEN NESİLLER

 

Durun!kırmızı ışık geçilmez.

Güller dikene geçit vermez.

 

                            NEME    LAZIM

 

Ne yaparsak denir,bu niye?

Her söyleneni çekelim mi sineye?

İman,gayret,şuur çektirmez köşeye

Her türlü mel’anet yenilsin diye...  

 

 O   BİRDİR    

                                      

          Yeter ki insin Rabbimden hidayet ve destek

          İsterse bütün insanlar olsun bir el ve köstek

         Rabbim O’dur,O’dur ancak bir ve tek

         Razı olsun O,aleyhime dönse de felek...

 

                                      M Ü F T E R İ

 

         Din para der;utanmadan,softa

         Sanki kendisi çok saf da        

         Söylemişsek bilmişizdir,kalmaz lafta.

         O soysuza baksan sanki başı Kaf-ta

         Türlü mel’anetleri yapar her hafta

         İyilik beklenmez ki,çünkü pof-ta...

 

                                      HAKİKİ   KIYMET

 

         Değer vermez ruhuna,kalbine

         Belki fazla değer verir kelbine

         Dine bağlı değil,bağlı kaldığınca cebine

         Neûzü billah,sebeb olur imanın selbine...

 

                                      O S M A N L I M

 

         Ey Osmanlım! ürker sana bakanlar.

Malazgirt,Anadolu demeyip,Viyanaya akanlar

Her bir karış toprağı sulamış kanlar

Uzun söze ne hacet,koca tarihi bilen anlar...

 

                                      HAZİN   İŞKENCE

 

Üflendi,söndürülmek istendi Kur’an-dan çıkan lamba

Ne okutuldu Elif,ne Lâm,ne de Bâ

Etrafı kapladı fırtına,tipi ve kar

Sema ağlar,yer ağlar,ne gezer insanda vakar.

Yer-gök indirse bela,fışkırtsa belâ ve kar

Elbet hakikat şimşeği bir gün çakar...

 

                                      MUAMMA    VARLIK

 

Aradım kendimi,bilemedim,bulamadım,nedir,ben?

Bulduğum sadece vücudumda küçük bir ben...

 

                                      ÂLEMİ   ASĞAR

 

Alemde varlığım bir zerre gibi

Öyle bir kuyudayım ki görünmez dibi...

 

                                      D İ R İ L İ Ş

 

İnsanlar gelip geçse de

Ölüm son değildir,bilmelisin.

Bulutlar gelip gitse de

Son gidiş değildir,bilmelisin.

Çiçekler açsa,güller solsa da

Son oluş değildir,bilmelisin.

İnsanlar azsa,denizler dalgalansa da

İlk oluş değildir,bilmelisin...

 

                                      G  Ö  R  Ü  Ş

 

Görürsün binlerce er

İçinde görülür neler neler

Kimi tilki,kimi hınzır,kimi maymun

Hilaf yok,vasıfları aynen uygun.

Bir gün işemişti varlıklara Behlül Dânâ

Görmüştü kimi hınzır,kimi dana

Söylediler Harun Reşid’e bunu

Dedi;Niçin yaptın,-İnsanlara –bunu?

İnsanlara ? Ben bunu yapmadım,dedi.

Ona işin gerçek yüzünü söyledi.

Ayıplama beni ey kardeşim Reşid

Bunlar bizle değil,hayvanlarla eşid.

Dedi Harun;bir daha yapma

Bunları böyle ayıplama

İç dışa,dış içe çevrilse insan

Belki de utanır ondan hayvan...

 

                                      S E F Â H E T

 

Ablukaya almış etrafı eğlence

Gençleri avlar pek haince.

Din-iman-namaz denince

Yanaşmaz. Der;onlar çok ince.

 

Şeytanın avı sefâhet ve kadınlar

Ehli imanı bununla avlar.

Her eve,herkese götürmese de

Önce gazete,mecmua ile bağlar.

 

Doğmadan Güneş başlar Tan

Taze fidanları zehirler ilk Sabah’tan

Gün-Aydın olur mu,o ki,çirkef satan?

Cumhuriyet’i kurtaramaz,zehir kusan.

 

Terk etti vazifeyi,çekildi şeytan

Yerini aldı vekillerin;Hey-Şey-Tan.

Bir nebze durmaz,çalışır her an

Savurur ferman,asra,tekniğe,ilericiliğe budur derman!!!

 

                                      H   A   Ş   İ   R

 

Haşir umum peygamberlerin davası

Tevhidden sonra en büyük iddiası

Derler;herkes umumen dirilecek

Allah’a yaptığından hesab verecek.

Mü’mini  Münkirden seçecek

İman-küfür,hayır-şer görülecek gerçek.

Nasıl ki bir kitab kâtibsiz olmaz

Bir hane dahi ustasız olamaz

Nasıl olur bu alem sahibsiz olur?

Her bir sanatta ince sanat olur.

Aleme bir bak,gitme dur!

Neyden etmiştir bunlar sudur?

 

                            G   A   F   L   E   T

 

Küçük yaşta koştum oynadım.

Yirmi sene sonra uyandım.

İlk-orta ve de lise derken

Uyanamadım üniversitedeyken.

Pişmemişken hayata atıldım.

Ehli dünyaya şimdiden katıldım.

Yoluma açılmış mücadele

Durmayıp çalışmalı ebede

Dünyaya,faniye çekiyor nefis

Aman Allahım! Ne korkunç,ne pis..

Muinim olmazsa Allah

Çok çekerim,derim eyvah.

Şu dünyayı sabit zannederiz

Bütün bütün zayi ederiz.

Şu dünya hayatı bir uykudur

Sonu ya bahçe,ya kuyudur.

Bir rüzgarla uçar,ömür temelsiz

Ne yapılır,azıksız,sermayesiz?

Uzun yol aşılmaz güçsüz,halsiz

Ne uçağa,ne otobüse bindirmezler biletsiz...

 

                                      N  E     YAPARSIN ?

 

Ecdad yadigârı vatanımı

Satarsın...

Nasıl ucuza,hem de kansız?

Satarsın...

Hangi yüzle rahatça

Yatarsın...

Utanmadan bir de küfür

Atarsın...

Allah’a,ecdada değil,dinsize

Yarsın...

Normal! İmanını bir şişeye,maddeye

Satarsın...

Müslüman-Türk kanı değil,gavur kanı

Taşırsın...

Bana dünya gerek,der. Manamdan neyim varsa

Alsın...

Şimdi keyfedelim,devran sürelim,geriye ne kalırsa

Kalsın...

Yolunda mısın hala Leninin,Maonun,Engelsin,

Marxın...

Allah’a değil paraya,şana,şeref ve kadına

Taparsın...

Dersin hürüm,istediğimi yaparım,bana

Karışamazsın...

Her şeyden önce sen hayvan değil bir

İnsansın...

Düşün! Varlıklar içinde sen nasıl bir

Yapısın...

Sen şuursuz tabiatın değil,Allah’ın

yapısısın...

Elbet..Bütün varlıklara vurulan mühür

Birisinin...

O halde sende varlığısın

Birisinin...

O Allah’ki seni yapsın

Yaratsın...

Razı olmaz. Kulu kendisini kendisinden başkasına

Satsın...

 

                                      ÖZLEDİM    -      GÖZLEDİM

 

Özledim.

Kimi ?

Niçin ?

Neden ?

Nasıl ?

Gözledim.

Kimi ?

Neden ?

Nasıl ?

Nerede ?

                   İnsanım,insanlığı özledim.

                   Kulum,ezanı gözledim.

                   Mü’minim,kamil imanı gözledim.

                   Sorumluyum,sürüleri gözledim.

                   Sorumlu bir toplumu gözledim.

                   Zülcenâheyn olacak bir nesli gözledim.

                   Gerçek kulluk olan hürriyeti,hürriyeti özledim.

                   Sefâhet zincirlerini kıranı gözledim.

                   Kur’an-İman denizine dalmayı özledim.

                   Ondan cevheri çıkaranı gözledim.

                   Gerçek saadeti,huzuru özledim.

                   İnançsızlık batağından çıkaran dalgıçları gözledim.

                   Mübarek,muhteşem sahabileri özledim.

                   Onlar gibi nurlu,nurani kadroyu gözledim.

                   Ol Rasulün nurlu Cemalini özledim.

                   Onun nur feşân yolunu gözledim.

                   Hz. Ebu Bekir,Hz. Ömer’i özledim.

                   Onlar gibi Sadık ve Adil’leri gözledim.

                   Hz.Osman,Hz. Ali’yi özledim.

                   Hilim ve İlim erbabını gözledim.

                   Ruhuma gıda olacak manayı özledim.

                   Manama basamak olacak maddeyi gözledim.

                   Selçuklu ve Osmanlıdaki kahramanları özledim.

                   Fatih gibi evlad doğuracak anaları gözledim.

                   Etraf zulmet,âfak  karanlık,ışığı özledim.

                   Üflemekle sönmeyen güneşi gözledim.

                   Zahirden hakikata,maddeden mânaya,

                   Dünyadan ukbâya,fenâdan bekâya,

                   Mevcudattan Allah’a varmayı özledim.

                   Hakiki hakikata çıkaran vasıtayı gözledim.

                   İsterim bunları yapayım gerçek öz ile,

                   İnsandaki basar ve basiretli göz ile...

 

                                      H  İ  C  R  E  T

 

Beldelerden beldelere,asırlardan asırlara,

Zulmetlerden nura,ilahi huzura,

İnsanlardan insanlara akış...

Kalbdeki iman,vatan,şeref,insanlık,

Kutsal değer ateşini yakış...

Küfür zulmetinden,zulüm mengenesinden,

Aldatmacadan,avutmacadan,basit değerlerden kaçış...

İns-ü melekten,cinnu semekten,

İlâhi manevi alkış...

İşte fiili ve kavli yakarış...

 

                                      NEREYE    HİCRET  ?

 

Cehaletten saadete hicret.

Bulgar'dan,Rusya'dan,Çin'den,Hind'den,

Mekke'den Medine'ye,Ensar halka ve şehre hicret.

Ebu Cehilden Muhammed'e hicret.

Okuldan eve,evden okula hicret.

Şehirden köye,köyden dağa hicret.

Dünyadan ukbâya hicret.

Kısaca hakikata,gerçeğe,güzele,

 

Gerçek medeniyet ve insaniyete

Kendine ve aslına göç et...

 

                                      SUUD   MU   ?  SUKUT   MU ?

 

İnsanlar bir acib,hayat keşmekeş,

Hayat yolunda bazen suud,her dem sükut.

İnsanlar olsa da sessiz ve de serkeş,

Sen-ben bilirken,görürken,edemeyiz sükut...

 

                                      B   E   L   E   N   E

 

Garibler yurdu,mazlumlar beldesi Belene,

Ey Bulgar iti,soyun sopun kana belene.

Ehli iman,necib millet bununla bilene,

Aşk olsun,yazıklar olsun,sana insan diyene...

 

Mazlumların âhı yükseldi ta arşa dek,

Çekemem bunu sineye kalsam da bir tek,

Dinime,geçmişime bağlıyım,olmam dönek,

Tükürürüm. Muinimdir Allah ve melek...

 

Gururludur! Zalim olunca,oysa iğreti,

Arslan karşısında,ne yapar Bulgar iti,

Kadın,çocuk,ihtiyar karşısında onun merti,

İmansızca kaçar,yine olur namerti...

 

Beslenir,insan kanı emmekle,

Pislenir,insan kılığına girmekle,

Hislenir,itinin ölümünü görmekle,

Hırlaşır,cehennemdeki yerini gözetmekle...

 

Mesleğidir,hıyanet hem de zillet,

Dünyasıdır diyanet,deni millet,

Menfaat da hıllet,menfaatsız illet,

Ya Rab! Ya bunları kahret,ya da kahret...

 

Birinin hedefi ahiret,diğerinin para,

Sağlam vücutta ufunetli yara,

Kalp kara,dünya ve ahiret kap kara,

Mü’mini gönderir şehadetle ebedi diyara...

 

Isınmak için dünyayı yakar Bulgar,

Isırmak için hem cinsini yutar Bulgar,

Sallanmak için uygun bacaklar kollar,

Yalanmak için salya akıtır kurtlar...

 

Zulmüyle rahmet okutur,ite köpeğe,

Soysuzdur,saldırır yaşlı ve bebeğe,

Yazdıklarıyla kendini yazdırır tarihe,

“Zulmetmek için geldim,geldim.”feleğe...

 

Ocakları,evleri barkları yakar,

Ağlanacak hale zevkle bakar,

Ha yakar insan,ha sigara yakar,

Kan akar,sel olup akar,akar,

Elbet çör-çöpü önüne katar...

 

Vahşetliklere denktir Belene,

Ölüm ona zevktir Belene,

Ahirete açılır,yakındır Belene,

Ulvi makama basamaktır Belene...

 

Fir’avun,Bulgar hep aynı Ene,

Birinin yeri Mısır,diğerinin Belene,

Fir’avuna demişti Musa:Bu zulüm ne?

Isırıcı köpeklere diyecek yok mu,gidiş nereye?

 

Bizde de oynanmasın aynı oyun,

“Arapça isimler değil,başka isim koyun.”

Başörtüsü,Din,Dil,İsim,İrtica,Ezan,Kadın,

Bunlar da oynanan oyun,hep aynı oyun...

 

Dayan kardeşim dayan aksa da kan,

Boğacaktır o kan sırıtsa da sırtlan,

Ey uyuyan dev artık uyan,

Seni bekliyor Asya,Afrika,tüm müslüman...

 

(10-06-1989’da Belene filmi üzerine yazılmıştır.)

 

                                      KÖRLÜKLER   DÜNYASI

 

Dünya,ahiretsiz kör,

Deccal,mâneviyatsız kör,

Ebu Cehil,Muhammed’siz kör,

Fir’avun,Musasız kör,

Nemrud,İbrahimsiz kör,

Madde,manasız kör,

Fâni,Bâkisiz kör,

Kışır,lübsüz kör,

Lafız,mânasız kör,

İsim,harfsiz kör,

Kâfir,mü’minsiz kör

Semâ,arzsız kör,

Gece,gündüzsüz kör,ipsiz,düğüm kör,

Dünya, güneşsiz kör,

Gel de bu körlerle iş gör...

 

                                      İNSANI   EŞEDD

 

İnsan mı,şeytan mı,daha şerirdir?

Kalbi öldürmede,ruhu söndürmede tesirli zehirdir?

İnsan Kur’an okuyandan kaçar,

Şeytan ise,kaçandan kaçar.

Şeytan,Kur’an okuyandan kaçar,

İnsan ise;Kur’an-ı imha için,çalar kaçar...

 

                                      ASRIN YETKİLİSİ

 

Peygamberin vârisi alim,

Kalmadı,perişan oldu hâlim,

Söylerim,sönük olur kâlim,

Alim olmayınca olur herkes alim,

Buldum.Evet bulduuum!

Mütekelliminden olan zatı duydum,

Kendimi onun yoluna koydum,

Kalb ve fikirce nurla doldum...

 

                                      Z   O   R   B   A

 

Semâdan inse yere belâ

Verilse her mevtaya selâ

Kurşun yerine yağsa da yıldız

Korkmam! Batıl fikri sökerim cımbız cımbız...

 

Dağlar yol vermese olsa da sarp

Yedi düvel durmasa açsa da harp

yetmez bunlar deyip kopsa da tarap

Durmam,giderim kıblem olur mihrap...

 

                                      İ   S   L      M

 

Uzatılan bütün ellerin maksudu gençlik

İman,Kur’an-dan nasibsiz gençlik,elbet hiçlik

Yönel Kur’an-a,emrine muti’ ol

Şuurlu ol,imanla dol.

Gerçeğe,ebede giden tek yol

Son din İslâm ve Hak yol...

 

                                      K   A   D   I   N

 

Edebin timsali kadın

Mânan gitti kaldı adın

Yapılırken senin yâdın

Şimdiyse kaldı feryadın...

 

                                      T E S E T T Ü R

 

Tesettür emri açık,istemez yorum

Nasıl taviz veririm,vermezken bir Rum?

 

                                      Y A A A A

 

Başa vurma peçe

Vururlar kelepçe

İşimiz kaldıysa ....

Yaşıyoruz hiçden hiçe...

 

                                      M E S N E V İ

 

Konuşmam,yapmam edebiyat cinas

Muhatabım olmayınca birinci,nas...

 

                                      C İ H A T

 

Afganlım,kendine çiz büyük bir hat

Senin için en büyük gaye cihat...

 

                                      H İ Z M E T

 

İmanını,dinini,namusunu aldı,aldırmadı

İslâmı,Kur’an-ı bir nebze olsun kaldırmadı...

 

 

                                      Ş  İ  İ  R  L  E  R

 

                                      -1-

Gemini sağlam yap,zira deniz derin

Ebed yolculuğuna çıkmadan düşün derin

Azığını tam al,korunsun ruhun derin

Biletsiz bindirmezler. Yol uzundur der, in!..

 

                                      -2-

Sefâhet ve gafletle ömrü geçen sağlar

Acaba! Akibet onlara ne sağlar?

 

                                      -3-

Mazi mezaristanında gömülmüş bir çok âdem

Haşa! Değildir bunların sonu hiçlik ve adem...

 

                                      -4-

Beşere temin eder saadeti Kur’an

Haşa,değildir küfür ve fesadı kuran...

 

                                      -5-

Ey dünya kapısında duran

Sahibini bir nebze olsun dur,an...

 

                                      -6-

Mü’min kâinata ibretle bakar

Kâfir ise sanki bir Bakar.(İnek)

 

                                      -7-

Mü’min her şeyi mevziine kor

Kâfirin yeri cehennem ve kor...

 

                                      -8-

Ahirette kurtarmaz seni,ne rütbe ne fes

Rabbini düşün,şükürde devam et her nefes...

 

                                      -9-

İnsan fâni,son durağı kabir ve hâki

Allah ezelidir ve de bâki...

 

                                      -10-

İnsan vardır varlığı gölge ve serap

Varlığı var eden de var olmayan,harap...

 

                                      -11-

İnsanlar yığın yığın konserve kutusu

Bütün kuruntusu konser ve tutkusu...

 

                                      -12-

Medeniyet öyle bir medeniyet ki deniyyete denk

Mü’mini memnun eder mi olmazken memnun frenk?

Medeniyyet tek dişli,matemli siyah çelenk

Medeniyet işte İslâmiyet. başta sonda ahenk...

 

                                      -13-

İman taşır cennet tohumunu

Kâfir ise,cehennem zakkumu...

 

                                      -14-

Mü’mine verilen cennet

Kâfire verir cinnet...

 

                                      -15-

Dünyaya geldin genç idin,er idin

Her şey gibi kocaldın ve eridin...

 

                                      -16-

Selâmet ve emniyet,İslâmiyet ve imanda

Vahşet ve korku,küfür ve küfranda...

 

                                      -17-

En büyük saadet ve ticaret, ibadet

Ne büyük zarar ve helâkettir,sefâhet...

 

                                      -18-

İyilik ve cesaret olur iman ve ibadetle

Günah ve korku dahi dalâletle...

 

                                      -19-

Dünya olsa bomba,patlasa mü’min korkmaz

Sahibini bildiğinde hiç de aldırmaz...

 

                                     -20-

Ey sefih dünya! Ezsen de her nefes

Bu ruh durmaz,kırılır bir gün kafes...

 

                                      -21-

Alem büyümede insan gibi

Öyle bir muamma ki görünmez dibi...

 

                                      -22-

Şiirlerimi derleyip topladım kendim

İddialı değilim vardır diye fendim...

 

                                      -23-

Dünya ki dâr-ul gurur,bulunmaz sürur

Ahiret ise,dâr-ul sürur,olmaz gurur...

 

                                      -24-

Sahte para toplumsal yara

Gerçek yâran asıl para.

Velinin bilginin marifeti

Paranın geçerli hakikati.

 

                                      -25-

Dünyada eteğini doldurursun taşla

Ahiretteki cezan olur ateşle,taşla...

 

                                      -26-

Musallinin namazında olur mu hudu’

Ancak fayda verir huşu ve hudu.

Ogün fayda vermez bir şey,konuşurken vücudu

İman olmadıkça fayda verir mi hile ve hudu-u.

 

                                      -27-

Fakirül hal görürsün,eskidir sergisi kilimi

Rabbin yanında insanların en sevgili Kelimi

 

                                      -28-

Bal bekmez olurken içilir mi sirke?

Mescid mekteb dururken gidilir mi sirk-e...

 

                                      -29-

Gözümden akan yaşlar idin

Gözden akıp kalbime indin.

Rabbim!Senin korkunla dindim

Ve sevginle huzura erdim...

 

                                      -30-

Başarının başıdır meslek sevgisi

Kur’an yolunda gitmek bunun zübdesi

Bunların ulvisi varislik vazifesi

İhlas ise bunun hüsnü hatimesi.

 

                                      -31-

Fatih’i Fatih yapan Molla Gürâni

Akşemseddin ise onun en büyük yâranı

İmam-ı Azam’ı azam yapan sebeb

Rabbisini razı etmekteki taleb...

 

                                      -32-

“Âyetlerimi az bir meta’a satma.”

İncileri etrafa savurup saçma

Zira tabidir marifet iltifata

Zayi’ olur iltifatsız meta’...

 

                                      -33-

Her işe besmeleyle başlar mü’min

İstinadı kuvvetli,her şeyden emin

İman;başıdır her kuvvetin

Hem feraset ve basiretin...

 

                                      -34-

İman hem nur hem kuvvettir.

Buna vesile hidayettir.

Küfür hem cebanet hem de zulmettir.

Buna vesile dalâlettir...

 

                                      -35-

Hâsidin hasedi hâsir

Husran ameli bitirir.

Dost bırakmaz götürür.

Kişiyi içten yer bitirir.

 

Hasedin kendisine etmeli haset

Hasede çaredir abdest

Muavvizeteyn buna mesnet

Kadere iman en büyük haslet...

 

                                      -36-

Oldu bana ihsan nuru Kur’an

Allah’a iman,Kur’an-a dayan

Rasulü sev,aşkıyla yan

Yan ey gönül aşkıyla yan...

 

Kurtuluşa erer yoluna uyan

Haşir sabahından evvel uyan

Ölüm zikrini her an duyan

Mükellefiyetini duy an...

 

                                      -37-

Cennet ucuz değil böyle bil

Önce kalbteki pası sil

Tavsiften aciz bu dil

Kur’an-dır buna delil...

 

                                      -38-

Kabir ahirete açılan ilk kapı

Ölüme maruzdur bu maddi yapı

Mü’mine verilir bir cennet katı

Kâfirin durumu soğuk ve katı...

 

                                      -39-

Osmanlının o yüce sesi

Yükselmede İslâmın sesi

Yıkıldı altı asırlık gövdesi

İ’layı kelimetullah gayesi...

 

Kur’an-ın emrinden geçilmiş es

Altı asırlık ulvi nefes

Osmanlıda bırakmadı ses

Yeri ise şimdi bir kafes...

 

                                      -40-

Kur’an-ın ilk emri Oku

Din ve fende mekik doku

Müsbet ilimdir hakkı tarif

Oku oku olasın arif...

 

                                      -41-

Ecdad zorluklarla yazmış kitab

Asla göstermemiş eseri bî-tâb

Nesli cedid buna muhatab

Lakin onları okumaktan bîtâb

 

                                      -42-

Allah’a kulluk ne ulvi bir şeref

Bizi insanlıkla etmiş müşerref

İnsanı mahlukata etmiş eşref

Tâ ki olsun kulluğuyla müşerref...

 

                                      -43-

Ecdat dört kıtada savaştı

En sarp çetin dağları aştı

İmanı ona kale,ruh ve baştı

En azgın düşmanla savaştı...

 

                                      -44-

Sâni’ etmiş vücudu tanzim

Bir ismi de onun munazzim

Kudretine olmaz bir şey azim

Her şeyi hikmetle yapmıştır nazım...

 

                                                                           1983 / Kayseri

 

                            NOKTADAN       NÜKTELER

 

Derine inmek istiyorum..

Korkuyorum boğulur muyum diye?

İnemiyorum derine,kalıyorum satıhta...

Satıh sathi ediyor beni...

 

      Senin-le Tenin arasında farkın nedir?diyorlar bana... 

      Ben bende kaldım. Yükselemedim sana...

      Tenimle enim aynı,enim tenim kadar.        

      Affedin! Ben neyim? Kimim ben?

      Kendinde boğulan;derine,derinden diğer bir derine doğar mı?

 

-------------------------

Bir adam olayım,dedim.          

Hele bir adam ol,birisi olursun...

Bini olamazsın,dediler. Bini kininden mi,yoksa içinden mi?

Anlayamadım! Ağlayamadım!

Ben kendimi bulamadım..Çünkü bilemedim...

        

         -------------------------

Geçmedi ayağım ayakkabıya.

Ayakkabıya geçiremedim ayağımı.

Ben ve ayak- kabı...Sözüm ve o.

Sözüm;ne ayağıma geçti,ne ayak- kabı-na.

Sözüm geçersiz. Geçmiyor bu Pazar da...

Suç bende mi,pazarda mı?

Ayaklar geçmiş baş yerine.

Başlar başsız..ayaklar ayaksız..ayak-kabları kalıbsız...

İnsanlar kalıbsız,çünki kalbsiz.

Hem ayaklar,hem ayak takımları,sığmıyorlar kablarına...

Çünkü başlar başsız,işler yersiz..ayaklar densiz...

Başlar bensiz..ayaklar densiz..toplum sensiz...

Eli bağlı ben..dili bağlı siz...

Memleket yer-siz..içindekiler his-siz..değerler sahibsiz...

Biz bu vatanın nesiyiz? Sözde sahibiyiz...

Öz-de kendisiyiz...Ne gözde-siyiz..ne de güzidesi...

Baş-ayak-göz-özü karışmış birbirine...

Biz hangisiyiz?

Bulamadık kendimizi..Bilemedik benliğimizi...

İzm-ler bir dizi..hepsi bir sızı...

Birliğimizi bilemedik..kendimizi göremedik...

 

                   -------------------------

Bizde müslümanız! Ama müslüman olarak görülmemek..bilinmemek...

Hem kendini,hem de dinini gizlemek...

Neyi gözlemek? Nasıl müslümanlıksa...

Perdenin ötesindeki İslam..berisindeki

Ve de hakikatın gerisindeki müslüman...

Gizlenen İslâm..kalblere hapsolan müslüman...

Cehalet asrına gidip,saadet arayan müslüman...

İslâmı terk etmekle saadeti kaybeden,

Zenginlik içindeki fakir müslüman...

Tezatları yaşamaya çalışan insan..ne garib insan!

 

                            ----------------------

Makam-mevki,madde-beden ve eşya birliğinden önce bize gerekli olan mâna;

hakikat,kalb,iman ve gönül birliğidir.

İnsanımızla oynanıyor..o şimdi fitne kazanında kaynıyor,dağınıklıkla oynuyor..

Hem de oyalanıyor..dağınıklığı yaşıyor.

Oysa dağınıklık yaşatmaz,öldürür. Güldürmez,soldurur.

Toparlanması gerek..Her alandaki birliği,bir alandaki birliğe vabestedir.

O da iman birliği..kalb birliği..gönül birliği..din birliği..kısaca binlerce birlikler...

Evet. Binlerce birimiz var..ancak bir birimiz yok.

O bir birimiz kemalde olmayınca,noksanlar hem biri,hem de birliği oluşturamıyor.

Merkezdeki birlik. Kalblerin birliği...

Zira kalıbların birliği,kalblerin birliğine bağlıdır.

Hüsnü zanna memuruz. Gene de hüsnü zanda bulunalım:

Herkes kendi sahasında yetişiyor..yetiştiriyor.

 

                            -----------------------

Utanıyorum..

Evladımın,torunumun yüzüme tükürmesinden utanıyorum.

Şöyle demesinden de sıkılıyorum:

Ey miras yedi ecdad! İlim kisvesini attın,haya elbisesini soydun,insanlık onur ve şerefini yitirip kaybettin.

Maddeyi  mânanın önüne koydun,çok değerlerin yerine değersizleri oturtturdun...

Bari bütün bunlara rağmen,mütesettirenin tesettürüne dokunma..yüzünün perdesini yırtma...Yırtılma...

Dar kafana göre hiçbir mâna ve faydası olmasa bile,yüzünün kirini örtüyor.

İçinin kokusunu setrediyor ya!

Başkasının tesettürüyle uğraşıp,cevherleri etrafa saçanlar,

bundan önce yapmaları gereken bir şey var ki,o da;bütün perdelerini çıkarıp toplasınlar!

Çünki,ancak yüzlerini örtmeye yetecektir!

 

                            ------------------------

 

                            KAFİYE      VE        SAFİYE

-Önce safiye sonra kafiye. Afiyetle ye,kâfi ye.

-Hezimetsiz hizmet,evladır.

-Yâranla,nasıl aran?

-Âdetimiz saadet olmalı. Saadet de âdet olmalı.

-Gayesi hırka ve fırka olanlar,çıplak ve fikirsiz olanlardır.

-Kimseye yakışmayan kir,Pir’de daha büyük bir kirdir.

-Gururda sürur olmaz. Sürur gururlu olmaz.

-Birlik dirlikle,dirlik birlikle olur.

-Kirli diller,kirli ellerden daha kirlidir.

-Ahirette her gün ah etmektense,bu dünyada günahı terk etmeli.

-Basit şeyler,asitli şeyler gibidir.

-Sürur huzura,huzur sürura götürür.

-Kur’an-ın fermanı,kalblerin dermanıdır.

-Her eser, bir kevser olmalıdır.

-Kelimelerden apartman yaparken sağlam olsun.

-Hayali canavar,gerçek pireden daha küçük ve daha az tesirlidir.

-Hatırlar katırlar gibi olmasın.

-Çayın hatırı,çaylar,ırmaklar gibidir.

-Batıla giden,batılla giden,her an atıldır.

-İhtizazların hazzı az olmamalıdır.

-Bir harf sukut ile,sukut olur.

-Hakka delalet,hak da delalet olmalı.

-Hakkı delalet,haklı delalettir.

-Dalaleti delalet,dalalette delalettir.

-Fikrinle zikrin aynı olmalı.

-Ta ki fikrin zikrini tasdik ederken,fikrin de zikrini te’yid etsin.

-Maharet tekfirde değil,tashih ve tekmildedir.

-Gerçek kör,gözsüz olan değil,hakkı görmeyen gözsüz ve gerçek kördür.

-Devletin hapishanesinden çıkılır,beraet edile bilinir. Vicdanınkinden ise,asla...

-Vicdana mahkum olmayınız. İnsanları vicdanlarına mahkum ediniz.

-Edebiyat edebin ve edeblinin işidir. Edebiyat verilmez,yaşanır ve yaşatılır.

-Yıllar üzerinden geçenleri yolar. Yollar ise yorar.

-Bizlere yetkili değil,etkili gerek.

-Can,canlıların canıdır.

-İnsana istemek,Allah’a vermek yaraşır.

-Uygunsuz bir zeminde ot bile bitmemekte. Çocuk nasıl bitsin,yetişsin?    

 -Çocuklar bahçıvansız,Huda-i büyümekteler.

-Çocukları sevgiyle sulayın. Fikirle aşılayın. Ahlakla tezyin edin.

-İbadetle disiplin altına alın. İtaatla kontrol altına alın.

-Maddi ve manevi helal gıdayla besleyin...

-Yıllardır önümüze yığılan-dikilen-çıkılan barajlar,büyük bir birikimle yıkılmaktadır.

 

BAĞDAT

 

B in iki yüz elli sekiz yılı bahtı karalım

A teşlerde pişen yaralı Bağdatım

Ğ adre uğramış yaş-lı Bağdatım.

D enizler medet uman yaşlı Bağdatım.

A naları ağlatan yaslı Bağdatım

T alihi karalı, karalı Bağdatım.

 

 

BAĞDAT - TADĞAB

 

B ülbüllerin öttüğü yurT

A nnelere oldu anA

Ğ ariblere enis ve dosD

D  izeleri beliĞ

A şıklara mâşukA

T arihe  talih oluB...

                                            

 

            BAĞDAT YANIYOR

 

Bağdat yanıyor pâre pâre

Açtın gönlümde yâre

Söyleyin derdimi yâre

Bulsun derdime çâre

 

Derdin derdime dert

Kalsam da bir fert

Düşmandaki bu cür’et

Sana zulmeden nâ-mert.

 

Bağdat yanıyor,dünya bakıyor.

Kimi şaşkın,kimi kanıyor.

İnsanlığın kalbi kanıyor.

Yapanı âdil sanıyor!

 

Baba Bush,oğul Buş

Bağdatı yıkıyor.

Bir yanda kanlar,

Bir de yaşlar akıyor.

 

Mazlumun yükselen âhı

Bağdat gitti,kaldı vâhı

İnsanlığın salâhı

Bağdatla olur felâhı.

 

Hülâgu’yu geçti Buşş.

Karga,Yarasa ikisi de kuş.

Biri baba,öbürü oğul Buşş,

Bağdatı kaplamış yabani kuş.

 

Bağdat idi ilim merkezi

Şimdi ise filim merkezi

Dilimledi çakallar O’nu

Sözümün beddua olsun sonu...

 

***********************

BEN VE OKYANUS

Ben damlayım..insanlık okyanus

İnsan oldum..oldum okyanus

İnsanı insan yapan us

İnsanlıktan çıkınca olur makus

Okyanusta kendimi buldum

Okyanus kendisini bende buldu.

Kendisinde beni buldu

Ben okyanus oldum

Okyanus ben.

Damla okyanus oldu

Damla da okyanus

Okyanus bir damla

Okyanus da bir damla

***********************

FEDA DA EDA

Feda da ilahi bir eda vardır

Feda eden ettiği fedakarlığının üstünde

Fedaya mazhar oldu

Her şey O’na feda

Her şeyi verene

Her şey feda oldu

Her şey feda olsun

Yusuf hayatının her safhasını feda etti

Hayatlar ona feda oldu

Hayatlar kurtuldu

Yunus kendini balığa feda etti

Balık yunus oldu,Yunus da balık

Ninavo da hayatlar ona oldu,

onun oldu.

Feda edene

Fedalar olsun

Kendini feda eden kadın

geleceği buldu

Hayatı buldu

ve buldurdu

İnsanlığı buldu..

insanlıkla doldu.

Kendini feda eden İsmail

Nebiler nebisini buldu

Cennetteki kurbanların seyyidi oldu

Kurbanlıkları buldu

Dünya kurbanlıkla doldu

Feda edene kurban olsun..

Eyüb sabrı buldu

Süleyman şükre ulaştı

İsa hayatı buldu

Musa kurbanlık çocukları buldu..

 

 

 

 

 

 

                                                             MEHMET   ÖZÇELİK-www.tesbitler.com