ZAKKUM AĞACININ MEYVELERİ

ZAKKUM AĞACININ MEYVELERİ

Yeminle ifade edebilirim ki, dünyanın hiç bir devletinde içimizde olduğu kadar bu  derece hainin bir arada olduğu başka bir ülke asla yoktur.

Bunlar bir asırlık kirli ürün mahsulüdür.

150 yıl önce ekilen zakkum tohumları bu gün netice ve zakkum meyvesini vermektedir.

Meyvesi acı bir cins ağaç, ağu ağacı, cehennemde bitip acı meyvesi cehennemliklere yedirilecek ağaç.

Küfrün, inkarın, sefahetin rejiminde yetişmiş zakkum ağacının zıkkım gibi meyveleri.

Kur’ân-ı Kerîm’in dört sûresinde toplam 15 âyette (el-İsra, 17/60; es-Saffat, 37/62-67; ed-Duhan, 44/4346; el-Vâkıa, 56/51-55) zakkum kelimesi geçmektedir.

“Şüphesiz zakkum ağacı günahkârların cehennemdeki yiyecekleridir. Zakkum ağacı erimiş maden gibidir. İnsanların karnında tıpkı sıcak suyun kaynaması gibi kaynar” (Ed-Duhan, 44/43-46). “İkram olarak bu mu daha hayırlıdır? Yoksa, zakkum ağacı mı? Şüphesiz biz onu, zalimler için bir bela kıldık. O, Cehennemin dibinden çıkan bir ağaçtır. Onun tomurcukları şeytanların başları gibidir. Cehennemlikler bunlardan yerler ve karınlarını bunlarla doyururlar. Sonra onlara, zakkum ağacının üzerine içecekleri, kaynar su karıştırılmış içkiler verilir” (es-Saffât, 37, 62-67) “Sonra siz, ey doğru yoldan sapan ve hakkı yalanlayanlar! Siz, Cehennemde mutlaka zakkum ağacından yiyeceksiniz. Karınlarınızı onunla dolduracaksınız. Üzerine de susuz devenin içişi gibi kaynar su içeceksiniz” (el-Vakıa, 56/51-55).

İsra Sûresinin 60 âyetindeki, … Ve Kur’ân’da lânet edilen ağacı biz ancak insanlara bir fitne yaptık…”

*****************

Bir kirli oyun ve bir Fetö ağzı ise;

Fetöyü nur cemaatı ile ilişkilendirmeye çalışanlar, nur cemaatının Fetöyü desteklediğini söyleyip zihnindeki kirli bir noktaya saplananlar Fetönün gayesine hizmet etmekte, ekmeğine yağ sürmektedirler.

En iyi niyetlisi Ahmak dosttur.

Ahmak dost ise, bilinçli düşmandan daha tehlikelidir.

İçteki nâdanlar, dışarıdaki nâdanlardan dine de memlekete de daha çok zarar vermektedirler.

Nur cemaatı asla ve asla Fetöye destek olmamıştır ve de olmamaktadır.

Binlerce belge ve beyan ortadadır.

*******************

Fetö temizliği sürerken pkk gizleniyor ve yerleşiyor mu?

Ya ergenekon?

Zira Ergenekon derin devletin sol kolu, Fetö ise sağ koludur.

Bir asırdır derin devletin sol kolu olan ergenekon devrede idi.

Miadını doldurunca devreden çıkarılıp yerine Fetö yerleştirildi.

Fetöden sonrası ise mutlaka beklemekte ve beslenip büyütülmektedir.

******************

-Tohum at, Bitmezse Toprak Utansın…

-Eğer birgün çok büyük bir derdin olursa; Rabbine dönüp ‘Büyük bir derdim var’de. Mevlana.

Evet. Benim derdimden büyük bir Rabbim var.

-Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyrani’ye:

-Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca Seyrani:

-Hiç üzülme dostum! demiş.
Zaten dünyada da bakılacak yüz ve surat kalmadı…!

MEHMET ÖZÇELİK

22-01-2018




AFRİN – ZEYTİN DALI – OPERASYONU

AFRİN – ZEYTİN DALI – OPERASYONU

Abd ihanetini hep iyi çocuk rolü oynayarak hala sürdürmeye çalışıyor.

Ancak mızrak çuvala sızmamakta, deaş ve terörü kaldırmaya niyetli olmayıp, terörü besleyerek daha da azdırmaya yönelik adımlar atmaktadır.

Beş bin tır teröristlere silah temin eden Abd, terörist ve terörist babası değil de ya nedir?

Bal gibi şey yani zehir gibi terör zehiri ekmekte ve saçmaktadır.

Abd kendi suyunu kendi ısıtmaktadır.

Kendi mezarını kendi kazmaktadır.

Kirli çamaşırları ortaya çıktıkça mazisi sığır sürüsü çobanı olan abd, akibeti de terörist sürülerinin babası namı ve bi-şânı takılacaktır.

Keşke çoban olarak kalsaydı…

Abd bitişte…

Hem de şişte…

Domuz…

-Abd cambaz misal dünyanın nazarını deaşa odaklayıp,teröristlere her türlü desteği sağlamıştır.

Yılda 20 milyar dolarlık silah satan ve 27 yılda teröre ve teröristlere ortadoğuda 25 trilyon dolar aktaran Abd, israilin büyüğü bir terör devleti değilde, ne ile adlandırılabilir.

-Trump başarısız olmakla kalmadı, rezil oldu, Abd-yi dünyaya rezil etti, israilin hevesini kursağında düğümledi.

O halde gidişi de yakındır.

İkinci bir hak ve fırsat verilir mi?

*******************

Dağda ve ovadaki terörist ortaklar.

Bizde bir deyim vardır, Allah iti ite kırdırmakta.

Masumları öldürülenlere Allah itini ve de itlerini musallat eder.

Horoz kavgası.

Ypg, pkk, vs. gruplar.

Maşalar ve onları tutanlar.

İtler birbirleriyle dalaşır, pisliği bize bulaşır.

Arapça tabirle iki çömlek yani aptal birbirini kırsın.

Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner.

Zalim Allahın kılıncıdır.

Görünür ve de görünmez ordularını gönderir.

*****************

Bizleri tarih boyunca dışımızdaki canavar değil, içimizdeki kurt bitirmiştir.

Bir asırdır tozlanmış, paslanmış hatta duygusuzlaşmıştık.

15 Temmuz katmerli tozumuzu aldı. Afrin pasımızı almakta, ordu kendi dizginini eline alarak, süfyanın boyunduruğundan kurtulmaya başlamıştır.

İlk defa yüksek sesle dünyaya hitaben, zulme dur, denildi.

Allah ordumuza güç ve kuvvet versin. Onların tırnağını dahi incitmesin.

Haydi Yallah.

Yolunuz açık, Allah yardımcınız, Rasulullah duacınız, müminler muzahiriniz olsun.

*****************

Türkiye 1974 kıbrıs harekatından bu yana ilk defa kendisini isbat etmektedir.

Darbeye odaklı ve kurumlu olan ordu, ilk defa dış güvenliğe yönelmiş durumdadır.

Böylece orta doğuda bir asır sürdürülecek, plan, oyun ve pkk. ypg devlet kurma planı boşa çıkarılmış oldu.

Kendisiyle uğraşan Türkiye, kiminle uğraşacağını görmüş ve ona yönelmiştir.

İçteki teröristlerin can damarı kesilmektedir.

Abd kirli ortaklığında15 Temmuzda içten işgali millet engelledi.

Abd destekli dıştan kuşatmaya da ordu dur dedi.

Milletle Ordu el ele haçlı saldırılarını devre dışı bıraktı.

Birliğe ve dik durmaya ihtiyacımız var.

Böyle olursa bizi 7 düvel değil, 77 düvel de gelse durduramaz.

En büyük tehlikemiz içteki ihanet ve dıştaki aldatmacalardır.

Ordu metal yorgunluğunu atıyor.

Dileriz devam eder.

İçini temizleyen ordu, şu an dış temizliği yapmaktadır.

Bugün afrindeki hava saldırısının önemi, fetönün hava kurumunu öncelikle ele geçirmeye çalışmasının ve 15 Temmuzda meclis gibi belirli yerlerle Cumhurbaşkanının hava kuvvetleriyle ele geçirilmeye çalışılmasının sebebi anlaşılmaktadır.

Türkiye 50 yıldır sineklerle uğraştı. İlk defa in-lerine girip bataklığı kurutmaya çalışmaktadır.

*Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,

Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…

Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel’undaki tahrîbe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

********    

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat îman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te’sis-i İlâhî o metîn istihkâm.

*********    

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i…

Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

“Gömelim gel seni târîhe” desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…

Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.

“Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına;

Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;

Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn’i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…

Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

MEHMET ÖZÇELİK

21-01-2018




KİMDİR CAHİL? NEDİR CEHALET?

KİMDİR CAHİL? NEDİR CEHALET?

Cehalet bilgisiz olmak demek değildir.

Asıl cehalet bildiğini zannetmek, güya bildiği halde bilgisizce hareket etmek, bildiğini hazmetmeden kusmuk kusmaktır.

Karanlıktaki aydın bilginler!

-Dönem biterken….

Bir dönemin muhasebesini yaparken kâr zarar ortaklığı düşünür.

Kazanılan ve kazanımlar nedir?

Mevcudu muhafazamı,  yoksa kayıp mı?

Hayat gidiyor.

Geçen 5 ay.

Çok rahatlıkla çok kârlı bir dönem geçti diyebilir miyiz?

-Öğretmen öğrenciye rehberlik yapmalıdır.

Öğretimden önce eğitim kazandırılmalı yani öğrencilerin budakları düzenlenmeli, terbiye ve ahlak kazandırılmalıdır.

Zaten teknolojinin ilerlemesiyle öğrenci bilgiye çok rahat ulaşabilmektedir.

En önemlisi de gerekli olanı almaktadır.

Her şey verilmektense ihtiyacını almalıdır.

Öğrenciye doğru hedef gösterilmeli, doğru ve isabetli yöne sevkedilmelidir.

Zira en büyük kayıp, insan ve zaman kaybıdır.

Daha önceki yazılarımda da dile getirdiği gibi, eğitime nefes aldırılmalı, baskıcı durumdan kurtarılmalı ve hatta ortaokuldan itibaren mecburiyetten kurtarılmalıdır. İnsanlar rejime feda edilerek, tornadan çıkmış gibi monotonluktan kurtarılmalı, şuur ve anlayış kazandırılmalıdır.

Her şey değil, başaracağı bir değer ve beceri kazandırılmalıdır.

Adab-ı muaşeret yani ahlak, aile ve toplumsal kural ve davranış bilinci kazandırılmalıdır.

Öğrencinin kendi kendini kontrol edebilmesi kazandırılmalı.

Resmiyet değil, samimiyet kazandırılmalı.

 

*Milli eğitim başarısız odaklı çalışmamalıdır.

Başarılı olanları öne çıkarmaktan ziyade, başarısız olanları kurtarmaya yönelik bir eğitim uygulanmamalıdır.

Başarısız odaklı.

Böylece başarısızlar adeta ödüllendirilirken, başarılılar başarısızlara feda edilmektedir.

*Nefes darlığındaki eğitim ölüyor.

Eğitim boğuluyor.

Ve de boğuyor.

Eğitime bir nefes aldırmalı ve ciddiyet kazandırmalıdır.

*Yabancı dil okullardan kaldırılsın. şehir merkezlerinde dil okulları açılsın….

*Ahirzamanda her şey ilme dökülecektir. İlmi olan kazanacaktır.

*”Elbette nev-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir.”[1]

Bily Gates gibi. Onun bilinen bir fabrikası yok. Tamamen sanal.

-Kıssadan Hisse:

-Dervişin biri saçlarını kestirmek için berbere gelir:
-Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak : – Kalk bakalım kabak, kalk da traşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu. Sövene dilsiz, vurana elsiz gerekmiş ya. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber ahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa başlar. Fakat küstah kabadayı traş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder: ‘Kabak aşağı, kabak yukarı.’
Nihayet traş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz bir kaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar. Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayrı ihtiyari sorar :
– Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
– Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki bu kabağın bir de sahibi var. O gücenmiş olmalı!……

MEHMET ÖZÇELİK

13-01-2018

 

[1] Sözler | Yirminci Söz | 239.

 




NURA ÜFLEYENLER

NURA ÜFLEYENLER

“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”[1]

-Khk devam ettirilmeli, boşluklardan istifade etmek isteyenlerin, keyfi harekette bulunarak yıkmaya çalışanlar engellenmelidir.

İşler khk ile hızlandırılabilir.

-Bir asırdır derin devletin ve gizli komitelerin sözcülüğünü ve uygulamasını yapan Chp, bugün yine aynı komitelerin Fetö maşalığını ve piyonluğunu, sözcülüğünü yapmaktadır.

-Dış güçler bizi zaafa düşürmek amacıyla ajanlarını değişik adlarla, tetikçi ve yardım kurumları, muhabir, tüccar gibi namlarla sürdürmektedir.

-Durak: CIA ile MİT…

Said Nursi’nin gücünü kırmak için Gülen’i güçlendirdiler.

Fethullah’ı zirveye çıkaran, bizim devletimizin kendisidir”

Fethullah Gülen, uluslararası bir projedir Türkiye’de.

-Yani, “Bir insan, kendi kabiliyeti ve gayretiyle zirvede değilse onu, oraya itmişlerdir.”[2]

-“İlkokul mezunu, vaizlik sınavını bile geçemeyen bir adamın bütün bu operasyonları yapabilecek kapasitede olduğuna inanıyor musun? Arkasında bilimsel organizasyonu yapan bir güç var. O güç de CIA bence. Moon Tarikatı’nın teşkilatlanma şemasının hemen hemen aynısıdır. O da bir dini örgütlenme.”[3]

-Bir Mit düşünün ki, düne kadar elemanlarının maaşını Abd veriyordu.

Bir devlet istihbaratı düşünün ki, başında Fetönün elemanlarının bağladıkları kablolarla tüm bilgilerin bir nüshası Abd- ye gidiyordu.

Bu mit kime çalışır?

Veya ne kadar sağlıklı çalışır?

Bugün ise Mitin gücü başı kopmuş, başını kaybetmiş olarak seyretmektedir.

Bugün tam başarılı olunamıyorsa, bylook-un server-ının mit tarafından Litvanyadan kopyalanıp getirilerek Fetönün foyası ve oyunları ortaya çıkarılıyorsa, bu da Mit-in yeni başarısı, eski gücünü ise kaybetmesidir.

-Bugün görülmektedir ki, dünkü derin devlet, açığa ve yüzeye çıkmıştır.

-Hayatında bitiremedikleri Bediüzzamanı Mit- Cıa ortaklaşa 1960 –dan sonra bitirmeye çalışma amacıyla Fetöyü ve benzerlerini devreye koymuştur.

Tıpkı pkk-yı kurup da daha sonra güya onu kontrol edememeden dolayı karşısına hizbullahı kurmak gibi…

-Bediüzzamana vurmanın bahanesi Merhum Sultan Abdulhamin Han Hazretleri alet edilmektedir.

Nitekim Fetönün en sinsi oyunu da, kendi bahane edilerek Bediüzzamana vurulmasıdır.

Neden mi?

Çünkü Bediüzzaman sari hastalığın yayıldığı yeri teşhis etmiş ve tedavi yöntemlerini de belirtmiştir.

-Bediüzzaman,islam dünyasının sıkıntısı ile ilgili olarak; Esas hastalık burada başladı, der.

Abdulhamidin sevindirici olarak kızıl sultan yaftası silinmeye çalışırken, bu seferde Bediüzzaman ve Akifle muhalefeti hatta daha ötesinde düşmanlığı bilinçsiz olarak dile getirilmeye çalışılmaktdır.

-Abdulhamid Han Hazretlerine olan düşmanlık bir yüz yıl sürdü. Bu gün o kalkmış değil. Zira onun dostları ile arası açılmaya çalışılmaktadır.

Yani 1960-a kadar islamiyeti bitiremeyenler, 1960-dan sonra içten yıkmaya ve de bulandırmaya çalışmışlardır.

-Kıssadan Hisse:

Şeyh Sa’dî-i Şîrâzî Gülistan’da anlatır:

Adamın biri kerpiçten bir ev yapmış. Sonra, yaptığı evin karşısına geçip, “Ey ev! Yıkılacağın zaman bana önceden haber ver ki ailemi kurtarabileyim.” demiş. Ev de söz vermiş.

Bir zaman sonra bir duvar, adeta ağzını açar gibi çatlamış, adam hemen çamurla o çatlağı kapatmış. Daha sonra bütün duvarlarda böyle çatlaklar olmuş, ama her seferinde adam bunları hemen çamurla tıkamış.

Gel zaman git zaman ev yıkılmış. Adam eve çıkışmış: “Hani yıkılacağını bana önceden haber verecektin?”

Ev adama şöyle cevap vermiş: “Haber vermek için birkaç kere teşebbüs ettim, ama sen her seferinde ağzımı kapattın.”

MEHMET ÖZÇELİK

01-01-2018

[1] Saf.8,Tevbe.32.

[2] http://www.risalehaber.com/said-nursinin-gucunu-kirmak-icin-guleni-guclendirdiler-317288h.htm

[3] http://www.hurriyet.com.tr/fetoyu-ilk-kez-yazan-adam-zubeyir-kindira-40176083

 




ALLAHIM! SEN NE KADAR BÜYÜKSÜN EY RABBİM!

ALLAHIM! SEN NE KADAR BÜYÜKSÜN EY RABBİM!

Gerçekten ey Allahım! Sen Ne kadar büyüksün, Ey Rabbim.

Allaha küfredenlere Allah rızkını veriyor, bir ömür yaşatıyor. nefesini kesmiyor.

Yaratıldığı pis ve mide bulandırıcı meni ve sipermini görmeden, gübreye dönüştüğünü düşünmeden, pislik ürettiğinin farkına varmadan rabbine kafa tutmaktadır, [1] şu kendisini insan bilen insan.

-“ İnsan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.”[2]

İşin garibi ise, kendileri inanmayıp yapmadıkları halde, inananları engellemekte ve öldürmektedirler.

Bizim sözümüz kesilse, reddedilip dinlenilmesine engel olunmasında ne yapacağımız düşünülsün.

Oysa Allahın kelamı için;

“İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.”[3]

“Kendilerine âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman, o kâfirlerin yüz ifadelerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara hışımla saldıracaklar. De ki: “Şimdi size bu durumdan daha beterini haber vereyim mi: Ateş.. Allah, onu kâfirlere vaad etti. Ne kötü varış yeridir orası!”[4]

-Allah kendisini inkar edip, bir ömür boyu küfreden insanın hayat vanasını kapamamakta, rızkını kesmemekte, yaşamasına müsaade etmektedir.

Nasıl bir sabır!

İlahi sabır…

Rabbani hikmet…

Hadiste; “Dünyanın, Cenab-ı Hakk’ın yanında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı, kâfirler bir yudum su ondan içemeyeceklerdi.”[5]

-Kıssadan Hisse:

 Vaktiyle zeki, çalışkan bir medrese (üniversite) talebesi, rüyasında çok sevdiği, feyz aldığı, bağlandığı hocasının cehennemlik olduğunu gördü. Rüyayı ilk gördüğünde sıradan bir rüya diye aldırmadı. Ama aynı rüyayı birkaç defa üst üste görünce gerçekçi bir rüya olarak yorumladı ve bundan dolayı üzüntüye kapıldı. Üzüntüsü dışardan da farkedilecek haldeydi. Herkes gibi hocası da bunu gördü ve sordu:

– “Oğlum senin neyin var, son günlerde yüzün hiç gülmüyor?”

Delikanlı başlangıçta söylemek istemeyip geçiştirmeye çalıştıysa da ısrar karşısında açıklamak zorunda kaldı:

– “Hocam, ben kaç defadır rüyamda sizin cehennemlik olduğunuzu görüyorum ve buna çok üzülüyorum.”

Hoca öğrencisine ve onun şahsında herkese ibret olacak şu açıklamada bulundu:

– “Oğlum, ben senin gördüğün rüyayı (kendimin cehennemlik olduğunu) kırk yıldır görüyorum. Ama yine de ümitsiz ve isyankâr değilim. Doğru bildiğim yolda yürüyor, Allah’a kulluğumu eksiksiz yerine getirmeye çalışıyorum. Bana düşen de budur. Gerisi Allah’ın bileceği iştir.”

[1] Bak.Bakara.90.

[2] Adiyat.6.

[3] Fussilet.26.

[4] Hac.72.

[5] İbni Mace, Zühd 3; Tirmizl Zühd: 13.




DÜNYAYI KİRLETEN BATI VE ABD

DÜNYAYI KİRLETEN BATI VE ABD

  1. Dünya savaşında masada bulunan 3 savaş; alevi-sünni, Türk-Kürt, Müslüman-Yahudi.

100 sene önceki oyun ve dünyayı şekillendirme faaliyetleri, bu gün daha kapsamlı ve içerideki kriptoların devreye konulmasıyla daha şiddetli sürdürülmektedir.

100 sene önce Vahhabiler devrede idi, bu günde Suud aynı ortaklığı sürdürmektedir.

-Bizleri yıllardır ortadoğudaki başta arap ülkeleriyle ve son olarak Suriye ile savaştıramayan Abd ve avrupa, bu gün Suud-i Arabistanı İran, Katar ve Yemenle karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.

-Abd S400 leri almamızı neden istememektedir.

Başta incirlik olmak üzere Türkiye de bulunan 10 ilde 15 askeri üssü ve 1700 asker,35 savaş uçağı bulunmaktadır.

Ortadoğuda ise 11 devlette 63 askeri üssü ve 40 bin askeri bulunmaktadır.

Gerek bizde ve gerekse de ortadoğudaki pisliklerinin açığa çıkmasını istememektedir.

Nedense nato ve abd ortaklığımızdan bu yana, başta 1960 da başlayan her on yılda bir darbeler hiç eksik olmamaktadır.

Abd bunların elinden alınmasını istememektedir.

Bir yazar Abd-nin ihanetini şöyle dile getiriyor; “Amerika aslında “teröre yardım eden, hukukun işlemediği, dış politikasında tehlikeli oyunlar oynanan bir ülke…”[1]

-Abd öncülüğünde yirmiden fazla ülke Türkiye-yi istikrarsızlaştırmak amacıyla başta Pkk başta olmak üzere Deaş gibi terör örgütlerini desteklemektedirler.

“Bölgede kirli ittifaklarla bezenmiş karanlık senaryosu olan bir mücadele yürütülüyor. Perde arkasından birtakım odakların yönettiği terör örgütleri bölgemizde Türkiye’yi ve bölge ülkelerini hızla istikrarsızlaştırmak için savaş yürütüyor. Başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesi terör örgütü PKK ve DEAŞ’a hem eğitim hem silah desteği veriyor. Gün geçtikçe bu kirli ilişkiler ortaya seriliyor. Peki hangi ülkenin hangi örgüte hangi silahları verdi? İşte listesi…”[2]

-15 Temmuz darbe girişimiyle bir sonuç alamayan abd, şimdi yaptığı silah yığınakları ile beslediği beslemelerini üzerimize salacak.

Dışta Evanjelis ve haçlı kalıntıları ile, siyonist ortaklığı.

-”Yanlış anlaşılmasın, avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum.

Belki, felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa’ya hitap ediyorum. Şöyle ki:

O zaman, o seyahat-i ruhiyede, mehâsin-i medeniyet ve fünun-u nâfiadan başka olan mâlâyâni ve muzır felsefeyi ve muzır ve sefih medeniyeti elinde tutan Avrupa’nın şahs-ı mânevîsine karşı demiştim:

Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakîm ve dalâletli bir felsefeyi ve sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, “Beşerin saadeti bu ikisiyledir.” Senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek!”[3]

-Neden Avrupa ve Abd dünyayı kirletmektedir?

Çünkü dünyanın muhtelif yerlerindeki kirli ve şerli insanların ortak şerde birleşmesini sağladı.

Mayasızlara maya oldu, bozuk maya..

Müslüman ve insancıl görünümlü Şer odakları, şerde bir araya geldiler.

-İçte ise;

Türkiye hukuken kuşatılmıştı, o da tepebaşından…

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve haklarında yakalama kararı çıkarılan 24 eski Yargıtay üyesinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.[4]

FETÖ‘nün yargı teşkilatına militan sızdırmak üzere oluşturduğu “Hukuk Ders Çalışma birimi” deşifre edildi.[5]

Ve tüm faili meçhukkerin kaynağı teker teker de ortaya çıkmakta, tetikçi ve azmettirici artık bilinmektedir.

2006’da ‘adi vaka’ gibi gösterilen F-16 teknisyeni Hafız Koca’nın siyasi cinayete kurban gittiği ortaya çıkarken, katil Mustafa Değirmenci, infaz emrini FETÖ tutuklusu Tuğgeneral Sadık Köroğlu’ndan aldığını itiraf etti.[6]

– Kirlenmeyen ve de kirletilmeyen alan kalmamış.

ALES depremi! 20 bin akademisyen şüpheli…

FETÖ soruşturmaları bu kez de ALES’e uzandı. 2005-2013 yılları arasında yapılan tüm ALES sorularının çalındığı ortaya çıktı.[7]

-Sonuç olarak şu ortaya çıkmıştır ki; bir asırdır gizli olarak ihanetini sürdürenler, bu gün deşifre olmuş ve de açıkça kendilerini gizlemeyip ortaya koymaktadırlar.

MEHMET ÖZÇELİK

20-12-2017

 

[1] http://www.haber7.com/guncel/haber/2501480-turkiyeye-komplonun-kesin-delili-ortaya-cikti

[2] http://www.haber7.com/foto-galeri/51177-hangi-ulke-teror-orgutlerine-hangi-silahi-verdi/p10

[3] 17.Lem’a .Bediüzzaman.5. Nota.

[4] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2017/12/18/firari-eski-yargitay-uyeleri-her-yerde-araniyor-1513605746

[5] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2017/12/18/fetonun-yargida-militan-yetistirme-birimi-desifre-oldu

[6] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2017/12/18/aselsan-cinayetlerini-aydinlatacak-soke-eden-itiraf

[7] http://www.haber7.com/guncel/haber/2501313-ales-depremi-20-bin-akademisyen-supheli

 




EĞİTİME NEFES ALDIRMALI

EĞİTİME NEFES ALDIRMALI

Evet. eğitime nefes aldırılmalı.

Bazen bazı son sınıf öğrencileri teneffüste öğretmenler odasına gelerek veya öğretmeni dersin dışında gördüğünde mutlaka ona soru soruyor. Öğrenmek için çaba gösteriyor. Talebe mutlaka talib olmalıdır aksi takdirde zorluk ve sıkıntılar baş gösterecektir.

İlmin ve ilim sahibinin izzeti korunmalı, zedelenmemelidir. Şu anda eğitimin ve öğretmenin izzeti yaralanmaktadır.

-Yüz yıllık eğitimin hep kaportası değişti. Cilası yapıldı. Ancak motoru indirilip de reflekte yapılmadı.

– Haberde; “Okul tarafından disipline verilen 2 öğrenci okul müdürünü öldürdü.”

Korkunç bir haber.

Milli Eğitim için tam bir züll ve acziyet.

Müdürünü koruyaman bir Milli Eğitim Bakanlığı!!!

Bu çocuklar eğitim yuvasındaki çocuklar…

-Belli ki 2000- lerde ekonominin dibe vurup sıfırlandığı gibi, eğitiminde sıfırlanması bekleniyor.

Eğitimle ilgili 3 Bakana da gönderdiğim, sunduğum tekliflere, yazılan ve söylenenlere rağmen bir ilgisizlik, daha ötesiyle bir duygusuzluk görülmektedir.

Bu hükümetin cilalaması, iyi niyet göstergesine rağmen beceremediği en önemli kurum Milli Eğitim olmuştur.

Her gelen kaportayı değiştiriyor, ucuz cilalamalarda göz boyamaya çalışıyor. Köklü değişime giden yok. Bu bir gün tamamıyla ellerinde patlayacak, yüzlerine bulaşacaktır.

Eğitim stresli hale gelmiştir.

Öğretmen, idare ve öğrenci içinde.

Geçici pansuman tedavisi yapılmaktadır, ameliyatlık eğitime.

Eğitim ruha ruh, akla akıl olmamaktadır.

Problemli insanlar, defolu ürünler üretmektedir.

Kimse risk almıyor ve almak istemiyor.

Göstermelik ve göstermelik olarak doldurulan rapor ve göstergelerle eğitimin iyileştirildiğinden dem vuruluyor.

Dem yok ve tutmamış ki…

-Eğitimin önemi konusunda neler söylense az kalır.

Eğitim yaratılışın sebebidir.

Dünyaya gönderiliş amacı…

-Bir lisede bin öğrencinin okuyup mezun olduğunu ve ondan sonrasını düşünün, bir de bu bin öğrenciyi okumadan geldikleri ve bulundukları durum itibariyle düşünün.

Okumanın ona maddi ve manevi katkısı ile, okumamanın ona maddi ve manevi kaybını göz önünde bulundurun.

Eğitim ona ne katmış, ne kazandır mıştır?

Şu andaki eğitimin kişiye kişilik ve değer açısından çok bir şey kattığı söylenemez.

Eğitim bir farklılık kazandırıyor mu?

-İnsanlar kolay masa başı bir işe girmek için okumaktadırlar.

Mükemmelliklerini arttırsın diye kaç öğrenci okumakta, kaç veli o manada okula göndermektedir?

Öğrencileri görüyoruz, verilen eğitim ortada, hayata katkısı ve etkisinin geldiği durum!!!

Vahim ve korkunç.

Elbette hepsi aynı kefeye konulamaz.

Elbette eğitim var oluşun bir sebebidir?
Ama hangi eğitim?

Yükleri alan mı, yük olan mı?

-Bu eğitim bizden bir insan üretmiyor.

Üretilenler yabancı.

İnsanımızı tüketiyor.

Eğitimin önü açılsın…

Eğitime nefes aldırılsın…

MEHMET ÖZÇELİK

16-12-2017

 

 




EĞİTİM ANKETİ-3-

EĞİTİM ANKETİ-3-

Not: Bir İmam Hatip Lisesinde Sözel- Sayısal- Eşit ağırlıklı 12. Sınıfa aid 60 kadar öğrenci ile yapmış olduğum eğitim ile ilgili ankette, öğrencilerin isimlerini belirtmeden  yazdıklarına değer vererek kaydettim.

Şuna inanmaktayım ki; Eğitim için öğretmen ve idare öğrenciye baş vurmalı, Milli Eğitim Müdürlük ve Bakanlığın da Öğretmene baş vurması gerekir.

1-Benim derstte yaptıklarımdan uygun gördüğünüz ve uygun görmediğiniz üç uygulama ve hareketi yazınız.


Ne haddimize, Memnunuz, Hoşgörülü, Güler yüzlü, Hayata hazırlar, Uygun olmayan yok, Video izletmeniz çok güzel, Allah trazı olsun, kralsınız, Sıkmıyorsunuz, Örnekler veriyorsunuz, Yeni duyduğum şeyler olup ilgimi çekiyor, Akıcı ve güzel ders oluyor, Bilgileriniz önemli, İyi öğretmensiniz, Üniversiteye hazırlanmamıza yardımcı oluyorsunuz, Konuşma kabiliyetiniz güzel, Sorulara cevap verilmesi, Öğrencilerle iyi anlaşma, Bilgi ve cümle kurma yeteneği iyi, Kendinize bağlıyorsunuz, Zevkle dinliyorum, Biraz daha baskı kurmalısınız, Yaşanmış hayattan örnek vermeniz çok iyi, Cana yakın, Samimi, doğalsınız, Sıkmıyorsunuz, Anlayış tarzı, İçten olmanız, Çok iyi anlatıyorsunuz, İyi niyet, Puan kırmak için bahane aramıyorsunuz, Konuyla alakalı şeyler anlatıyorsunuz, Öğrenciyle ilgileniyorsunuz, Bilgi vermek istiyorsunuz, Dersi aksiyonlu ve heyecanlı anlatıyorsunuz.


 

2-Bir yanlış yaptığınızda veya bir günah işlediğinizde ne hissedersiniz?


Kötü ve suçlu, Pişman olmam, Üzüntü duyarım, Yapmamam gerektiğini düşünürüm, Boşluk ve pişmanlık olur, Bir daha yapmam, Tevbe etmeye çalışırım, Hatamı düzeltirim, Vicdan azabı duyarım, Ruhum sıkışır, Yanlış yapmamaya çalışırım, Kendimi iyi hissetmem, Ders almaya çalışırım, Düşünürüm, Aklımdan hiç çıkmaz, Uykum kaçar, Yaptığım kötülüğün bir gün beni bulacağını düşünürüm, Telafi ederim. Üzerimde yük varmış gibi hissederim.


 

3-Günde ve toplam haftada kaç saat tv izlersiniz?


Günde:1 saat.

Haftada:2,3,5,6.

İzlemem. 7 kişi.

Çarşamba.3 saat.

Maç olduğunda 1.2 gün, 5.6 saat.


Cumartesi-Pazar-Pazartesi. 6 saat.

 

4-Derste cep telefonunun kullanılmasını nasıl değerlendirirsiniz?


Bende kullanıyorum, Kullanılmalı, Dilcilerde sözlük için olmalı, Kolaylığa sebebtir, Lazım olduğunda kullanılmalı,  Kullanıyorum ama derslerime engel oluyor, Zararlı, Yanlış, Acil durumlarda kullanılmalı, Saygısızlık ve ders işleyişi bozuluyor, Yararlı. Ders için olmalı, Derste kullanılmamalı, teneffüs ve öğle aralarında kullanılmalı, Kötü, Kafa derste değil telefonda oluyor. Telefonlar dolaba konulmamalı, Kullananınki alınmalı, Dersi umursamazlık.


 

5-Öğretmenin olmazsa olmazı ne olmalıdır?


Anlayış, Tolerans, Ahlak, Samimiyet, Öğretmen yeteneği, Halden anlamalı, Öğrenciyle arası iyi olmalı, Değer vermeli, Sevmeli, Öğretmen-öğrenci sağlam bağı olmalı, Örnek davranış, Yol göstermeli, Ders çalışmaya izin vermeli, Öğrenciyle-dost-arkadaş-kardeş olmalı, Sözünü dinletebilmeli, Ağırlığını koymalı, Dürüst, Dersi sevdirmeli, Zevkli kılmalı, İçtenliği, Dersi iyi aktarmalı, Sözlüye yüksek puan vermeli, Bilgi, Konudan sapmamalı, Dersini hakkıyla anlatmalı, Diksiyon, Empati yapmalı.


 

6-Öğrencinin olmazsa olmazı ne olmalıdır?


Saygılı, Dürüst, Öğretmeni su-i istimal etmemeli, Ahlak, Öğrenme isteği, Azim, Beyin, Bol bol soru çözmeli, Kendisini seven öğretmenin sevgisini boşa çıkarmamalı, Sürekli ders çalışmalı, Bilgi, Telefon ve sosyal medya ile uğraşıp öğretmenin dikkatini bozmamalı, Öğretmeni can kulağıyla dinlemeli, Düzenli çalışmalı, Efendi olmalı, Çalışma alışkanlık haline getirilmeli, Çalışma isteği, Dersi bozacak hareket yapmamalı, Kötü söz söylememeli, Dersini hakkıyla dinlemeli, Kurallara uymalı, Temiz ve ahlaklı olmalı, İmanlı ve şuurlu olmalı.


 

7-Öğrencilerin genel olarak derse ilgisini nasıl bulmaktasınız.


Dikkat ve ilgi çekilmeli, İyi bulurum, Yetersiz, Çok kötü, Çok konuşuluyor, İlgi yok,  İlgi az, Eğitim sistemi yanlış, İhmal var, Derse göre değişiyor, Uyuyorum, Orta düzeyde çalışılmakta, Öğretmenin anlatımıyla ilgili.


 

8-12. Sınıfların üniversiteye hazırlanmasını yeterli buluyor musunuz?


Hayır: 28

Evet: 1

Bölümlere göre farklı.


 

9-Eğitim mecburi olmalı mı?


Olmamalı: 15

Olmalı: 11

Belli sınıfa kadar olmalı.

Orta okuldan sonra mecburi olmamalı.

MEHMET ÖZÇELİK

12-12-2017




EĞİTİM ANKETİ-2-

EĞİTİM ANKETİ-2-

Not: Bir İmam Hatip Lisesinde Sözel- Sayısal- Eşit ağırlıklı 12. Sınıfa aid 60 kadar öğrenci ile yapmış olduğum eğitim ile ilgili ankette, öğrencilerin isimlerini belirtmeden  yazdıklarına değer vererek kaydettim.

Şuna inanmaktayım ki; Eğitim için öğretmen ve idare öğrenciye baş vurmalı, Milli Eğitim Müdürlük ve Bakanlığın da Öğretmene baş vurması gerekir.

 

1-Ailende olmasını istediğin 3 şeyi yaz.


Sevgi, Saygı, Annemin sigarayı bırakması, Maddi durum, Sohbet, Huzur, Anlayış, Rahatlık, Mutluluk, Hoşgörü, Güven, Şefkat, Sağlık, İlgi, Araba, Baskı uygulamamaları, Empati, Mizah, Halden anlama. Aile olmak.


 

2-Okul yönetiminden beklediğin 3 şeyi yaz.


Cuma günleri öğle arası uzasın, Sakal saç serbest olsun, Üniversite gezileri, Kıyafet serbestliği, Adalet, Kantin fiyatları düşsün, Başarıyı arttıracak etkinlikler yapılsın, Kıyafet takım elbise olsun, Düzgün davranışlar, Ders çalışma imkanı, Geziye götürülme, Sosyal aktivite, Abdesthane büyütülsün, Devamsızlık serbest olsun, Öğrenci ile iyi geçinilmesi, Geziye götürülmeli, Öğrencilere gereken önemler verilmeli, 9. Sınıflar şimdiden sıkı tutulmalı.


 

3-Genel olarak olmasını istediğin 3 teklifini yaz.


Sınav sistemi değişsin, Dünyada barış, İyi maaşlı bir iş, Mesleğimi elde etmek, Hava harp okuluna Kabul edilmemiz, Kardeşimin hastalığından kurtulması, Nefsime hakim olmak, Üniversiteye gideceklere bazı yerlerde tolerans gösterilmeli, Galatasarayın şampiyon olması, Öğle arası uzasın, Türkiyede adaletin olması, İslama sahip çıkmak, Namaz, Evlilik, Aile, İş, Maddi durum, Sağlık, İlahiyatı kazanmak, Cennete girmek, İman gücü, Para, Huzur, Milli irade, Askeri okul, Müslümanlar acı çekmesin, İslam, Birlik, Vergiler azaltılmalı.


 

4-15 Temmuzu iki cümle ile ifade et.


Hainlerin belli olduğu gün. Türkiyenin kaderini belirleyen olay. Fetönün hainliği. Cuntacıların kalkışımı. Türk milletinin direnişi. Vatan sevgisi. Kardeşlik, Birlik ve beraberlik, Vatan müdafaası. Darbe, Çakallar meydanı boş sanıp inmişler ta ki kurtlar meydana inene kadar, Vatan sana canım feda, Şerefsizlerin başarısızlığı, Şehitler ölmez vatan bölünmez, Müslümanlar için uyanış, İdam gelmeli, Vatan millet aşkı, Hainler için yaşasın cehennem, Erdoğan baş komutan, Diriliş, İslama leke düşürmek, Ömer Halis Demir, Hocalara güvenin kalmaması.


 

5-Üniversiteyi kazanmamak senin için neyi ifade eder?


Kazanmalıyım. Babam bana bakmaz. Hayatım belli olur. Çok şey, Meslek elde etmek, Dünyalık, Hayatımın sonu, Zorlukların başlangıcı, Başarısızlık, İyi bir gelecek olmaması, Sürünürüm, Boşluğa düşerim, Geleceğim buna bağlı, Huzursuz olurum, Özgürlük, Takdir-i ilahi, Amelelik, Aileme bir sene daha katlanırım, Önemli olan cenneti kazanmak, Huzur, kısmetimde var ise olur, Ölüm, Emeğimin boşa gitmesi, Daha iyi bir bölüm düşünürüm, Yeni sayfa, Eğitim hayatını bırakırım, Önemli olan adam olmak.


 

6-İnsanlar ve toplum iyiye mi gitmektedir? Neden?


Batıya özeniliyor, Namus ve iffet tehlikesi, Dinden uzaklaşılıyor, Hayır, Hayat teknolojik olmaya başladı, Herkes değerinden uzaklaşmış, Müslüman olduğunu unutmuşlar, Kötüye gitmekte, Allahın emrinden uzaklaşıyoruz, Başımız sağolsun, İnsanlık ölmüş, Ahlaksızlıklar başladı, yaşlılara saygı kalmamış, İnsanlar iyice azmış, Kılavuz olarak Kur’an-ı tatbik etmiyoruz, Dini düzgün yaşamıyoruz, Yoldan çıkıyoruz.


 

7-İnsanları neye göre değerlendirirsin?


Karakter, Kişilik, Çevre, Konuşma şekli, Küfrü, Hal ve hareketlerine göre, Ahlakına, Kötü niyet taşımaması, Sıfatına, Adamlığına, İnsanlığına, Verdiği sözü tutmasına, Saygısına, Tipine, Sigara içmesine, Akıl ve zihniyetine, Dürüstlüğüne, Düşüncelerine, Hoşgörüsüne.


 

8-İleride ne olmak istersin? Neden?


Mit müsteşarı, İstihbarat, Polis, Asker, Devlet adamı, Beden eğitimi öğretmeni, Maliye-muhasebe, Sınıf öğretmeni, Firma kurmak, Adaletsizliği yenmek için savcı, Sağlıkçı, Kendi işimin patronu, İç mimar, Pdr, İmam, Subay, Dış ticaret, Jöh-Pöh, Avukat, Hakim, Sivil polis, Bedenci, Düzgün bir işte çalışmak, Futbolcu, Ümmet olmak, Pilot, Zengin, Pastacı, Allah bilir, Kaymakam, Psikolog, Oto galerici.


 

9-Keşke şunu yapmasaydım dediğin şey nedir?


Kişilere güvenmemek, Sınıfta kalmak, Anneme karşı geldim, Keşke gelmeseydim, Keşke sigaraya başlamasaydım, Arkadaş seçimini doğru yapsaydım, Namaz kılmamak, Günahlarım, Kopya çektiğim için, Keşke ilkokulda çok çalışsaydım, Yazın gezmek yerine ders çalışmak, Namazı bırakmak, Kıskanç ve kibirli olmak.


 

10-Öldükten sonrası için ne düşünmektesiniz?


Ne olduğunu bilmediğim için bir şey düşünmüyorum, Allahınm kısmetimde ne varsa onu uygular, Çok vahim, Cennete gitmenin hesabını yaparım, Yanacağız. Günahlarımla Allahın karşısına çıkmaya korkuyorum, cennete girmeyi, sorguyu geçmeyi, Allahtan hayırlısı, Hesabı, Yeniden dirilişi, Ahiret azabına nasıl dayanacağım, İnşaallah şehitlik nasib olur, Hiç bir şey, Tartıda sevabın ağır basmasını, Allah günahlarımızı affetsin, Pişmanlık, Nereye gideceğimden emin değilim.


 MEHMET ÖZÇELİK

17-12-2017


 




EĞİTİM ANKETİ-1-

EĞİTİM ANKETİ-1-

Not: Bir İmam Hatip Lisesinde Sözel- Sayısal- Eşit ağırlıklı 12. Sınıfa aid 60 kadar öğrenci ile yapmış olduğum eğitim ile ilgili ankette, öğrencilerin isimlerini belirtmeden  yazdıklarına değer vererek kaydettim.

Şuna inanmaktayım ki; Eğitim için öğretmen ve idare öğrenciye baş vurmalı, Milli Eğitim Müdürlük ve Bakanlığın da Öğretmene baş vurması gerekir.

1-Süper kahramanınız kim?


Allah, Abim, Peygamberimiz, Hitler, Doctor Who, Thor Altair, Babam, Dani Alves, Erdoğan, Babam, Polat Alemdar.


2-Eğitim derken kim aklına geliyor?


Şeyhler, Alimler, Osmanlı, Kur’an, Sünnet, Öğretmenler. Meb, İlkokul hocam, Dayım, Annem, Babam, Fatih, Erbakan, Musab b. Umeyr, Bahçeli.


 

3-Kimin gibi olmak istersin?


Efendimiz, Polisler, Ahmet b.Hanbel, Yahya b. Main hadisçileri, Kendim, Doğru kararlar veren Babam, Asker, Hz.Yusuf, Kendim, Adem peygamber, Erbakan, Amcam, Şehitlerimiz, Osmanlı Sultanları.


 

4-Eğitimin iyileştirilmesinde 3 teklifin nedir?


Öğrenci başarılı olduğu yöne yönlendirilmeli. Eğlendirerek, Sevdirerek, Öğretmen güzel ders anlatmalı, Kitaplar değişmeli, Yanlış adetler değiştirilmeli, Öğrenciye değer verilmeli, Okuyacak öğrenci alınmalı, Milli Eğitim Bakanı öğretmen olmalı, Öğretmenler erken emekli edilmeli, Yetersiz kaldıklarında alternatifler devreye konulmalı, Eğitim zorunlu olmamalı, Ders azaltılmalı, dersler 20 dakika olsun, Disiplin ve özgürlük, Saygı, Empati, Teneffüs uzatılmalı, İlgili dallara yöneltilmeli, Sistemli olsun, sık sık sınav sistemi değişmemeli, Ezbere dayalı bir eğitim, Gereksiz dersler kaldırılmalı, Hayata lazım olmayacak şeyler verilmemeli, Okullara puansız öğrenci alınmamalı, 3 dersten fazla olmasın, Okul 12- de başlasın, Kurslar hafta sonu bir gün olsun, İlkokulda bölüm seçilmeli. Herkesi istediği bölüme almalı, Yeteneğine göre bir yere gitmeli, Zorlama olmamalı, İstemeyen gelmemeli, Adalet, Para istenmemeli, Sınıfın Sıcaklığı, Sıkmamak, Torpilin kalkması, Kalite, Yarım gün, Sınavsız eğitim, Tablet sistemli, Öğrencinin derdi dinlenmeli, Devamsızlık kalksın, Emekliliği gelenler ayrılmalı.


 

5-Öğretmenlerinizin nasıl olmasını istersiniz?


Güler yüzlü, Anlayışlı, Esprili, Doğru İslamı öğretsinler, İşlerini yapsınlar, Daha genç olsunlar, Yardımsever, halden anlayan, 12.sınıfları sıkmayan, Disiplinli, Melek gibi, Sigara içmeyen, Zorlamayan, Ders işlemeyen ve yüksek not veren, serbest bırakılmalı, Hitabeti güzel, Her şeyi kısıtlamamalı, İyi ve arkadaş gibi, Öğretmen gibi, Yaşlı olmasın.


 

6-Türkiyenin önündeki 3 tehlikeyi yazın?


Pkk, Abd, İhlassız insanlar, İslamın emirlerinden kaçma, İslama yeni şeyler ekleme, Asimilasyon, İç savaş, Tarım arazilerinin azalması, Bilinçsiz gelecek bir nesil, Atatürk-Abdulhamid kıyaslaması, Suriye ve Iraktan Türkiyeye vurulması, Dış güçler, okumuş cahiller, para, Savaş, Ekonomi, Hava kirliliği, Kaynakların azalması, Kuraklık, Teknoloji bağımlılığı, Bencillik, Eğitim, Gençlik, İçimizdeki hainler, Teröristler, Su, Eğitim, Suriye, Moda, İman zayıflığı, Avrupa devletlerinin Türkiyeyi istememesi, İslamiyetten kopuşumuz, Ön yargı, Boş insanlar, Fetö, Kurandan uzaklaşma, Ahlaksızlık, Kudüsün düşmesi, İç köstebekler, Gençlerin madde bağımlılığı, İnançsızlık,


 

7-Derslerde lüzumsuz gördüğün 3 şeyi yaz?


Gereksiz konuşmalar, Bağrışma, Ders anlatış şekli, Önemli şeyler konuşulmuyor, Dersin 40 dakika olması, Gereksiz dersler, Monotom öğretmenler, Kıyafet kuralı, Aşırı disiplin, Farklı öğretmenler, Ödev, Zorlama, Direk derse girilmemeli, Okulda yapılan proğramlar, Kitaptan okuma, Hocaların laf atmaları, Kendilerini övmeleri, Lüzumsuz öğrenciler, Gereksiz konular, Sıkıcı hocalar, Bazı öğrenciler, Kitaptaki yazıyı deftere yazmak, Çok konu anlatımı, Konuların uzun anlatılması, Siyaset yapılması, Konuyla alakasız yerlerin anlatılması, Çok bilmişlik, Öğretmenin bağırması.


 

8-Nasıl bir ders sisteminin olmasını isterdiniz?


Eğlenceli, Görselli, Uygulamalı, Yeteneğe göre, Ders süresi kısaltılmalı, Akıcı, zorlamadan, Derslerin olmaması, Eğitimcilere bırakılmalı, Boş ders, Ygs-ye yönelik, 7-12 arası olmalı, 20 dakikalık ders, Ders sayısı azaltılmalı, Dikkat çekici, Önemli olanlar işlenmeli, Sistemli, Felsefenin İhl.nde olmaması, Öğrenciyi anlasınlar yeter, 5 saat olmalı, Uygulamalı, Disiplinli, Süreler kısaltılmalı, Ders ve Test sistemi olmalı, Akla yatkın, 20-30 dakika olmalı.


 

9-Namaz kılar mısın, namaz ile aran nasıl?


Kılarım, Bazen yatsıyı kılmam, Rabbime dua etmeyi seviyorum, Cumaları, Hayır, Allahla aramda, Sabah ve Cuma, Kılmaya çalışırım, Namazla bir sıkıntım yok, Şimdilik kılmıyorum, Cumadan cumaya, Kılıyordum bıraktım, Kılamıyorum ancak istiyorum lakin şeytan vesvese veriyor, Cumaları kaçırmam, Evdeysem kılarım.


 

10-Peygamberimiz senin dünyanda ne kadar yer tutmaktadır?


% 50,75,1500, İyi, Önemli, Çok, az, Biz görmeden sevdik, Büyük yeri var, Ya zamanımızda olsaydı insan düşünüyor ne olurdu diye, Anlatıldıkça etkileniyorum, O benim her şeyim.


 

11-12.sınıfların ders işlemeleri nasıl olmalıdır?


Üniversiteye hazırlanmalı, Yarısı ayrılmalı, Hayatın gerçekleri anlatılmalı, Öğüt verilmeli, Gereksiz dersler olmamalı, Üniversitesi sınav odaklı, Ders işlenmemeli, Sıkıntı çektiğimiz konular işlenmeli, Test çözme olsun, Zor soru sorulmamalı, Sınıf ortamı olmasın, Çok sıkılmamalı, Dersler boş bırakılmamalı, Test, Sınavda çıkacak soruları çözme, Ders çalışmak isteyenle istemeyen ayrıştırılmalı, Yarım gün, Sıkı ve öz, Serbest bırakılmalı, Ders ve test sistemi, Günde 4 saat olmalı, Ümidimiz kırılmasın, Kitap okunmalı.


 

Mehmet Özçelik

15-12-2017

 

 

 

 




İÇİMİZDEKİ KRİPTOLAR

İÇİMİZDEKİ KRİPTOLAR

Her devlet kendi bekası ve menfaatı için ajan ve kriptoları kullanmaktadır.

Kimileri bunu ustalıkla yapar.

Abd- li bir yetkiliye sorarlar, hainleri ne yaparsınız diye; Bizden olursa besleriz, yabancılardan olursa besleriz, der.

Tersi ise çok düşündürücüdür, değil mi?

Hainlerin beslenmesi ve de korunması…

Eşref Edip üstadla ilgili bir hatırasında şöyle diyor;

“”Üstad daima hürriyet taraftarı idi. Vatan ve milletin felâketi için çalışan gizli düşmanların sinsi planlarını tesbit etmişti. Bu tespitlerini bize sürekli anlatırdı. Bir defasında bana şöyle dedi,

“Eşref Bey, ben bu millete hıyanet edenleri araştırdım. Bunların hiç birisinin aslı Türk değil.”[1]

Bu Üstadın tanımıdır.

Bediüzzaman bunları; Dinsiz gizli komite olarak ve Mason komitesi olarak tanımlamaktadır.

Bunlar her ülkede kripto olarak gizlenmekte, görevi ve yeri geldiğinde devreye konulmaktadır.

Tıpkı Mursi tarafından getirilen Sisi gibi…

Sisi mi?

“Middle East Monitor (MEMO) adlı sitenin haberine göre ABD’de 11 Eylül Soruşturması Bilimsel Panel Üyesi ve Müslüman, Hristiyan, Musevi (MUJCA) işbirliği kurucu üyesi Prof. Dr. Kevin Barret, Sisi’nin aslen Yahudi olduğunu belirtti.

Buna göre Sisi’nin annesi Malikah Titani, Asefilerden bir Moroccan Yahudisiydi.[2]

Benim mefhumu muhalifiyle izahım ise; Bu ihanet içerisinde olanlar kanı bozuklardır.

-1948 de İnönü eliyle İsraili ilk tanıyan ülke biz olduk.

Abd-nin başlattığı 15 Temmuz 2016 işgal ve darbesi başarılı olsaydı, Kudüsün İsrailin başkent olmasını tanıyan ikinci ülke de biz olurduk.

-FETÖ’nün ABD’de gerçekleştirdiği örgüt toplantılarına FBI yöneticilerinin de iştirak ettiği anlaşıldı.

Toplantılara ilişkin bilgiler ByLock’tan çıktı. H.K. isimli kişi, FETÖ’de faaliyet gösterdiği suçlamasıyla gözaltına alındı.[3]

Anlaşılmaktadır k, Fetönün ipi başkalarının elinde. Sahiblerinin istekleri doğrultusunda hareket etmek mecburiyetinde ve artık dönüşte yoktur.

Düşüncesi de…

-“Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum. Belki, felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa’ya hitap ediyorum.”[4]

Bu günkü batı hala dünkü barbarlığını devam ettiren batıdır.

-İspanyollar Amerika’ya çıktıklarında yamyamlığı o dereceye vardırmışlar ki insan eti satan kasaplar çıkmış ortaya . . .[5]

-Kudüsün Abd tarafından başkent ilan edilmesinin arkasında maalesef Hristiyanları temsil rolünü üstlenen haçlılar ile, aşırı Siyonist Yahudilerin iş birlirliği vardır.

Arapların içinde bulunan Lawrensin çocukları da unutulmamalıdır.

Bu günkü ve yarınki işlerin temeli Trumpun bir kare etrafında buluştuğu Suud-i Arabistan ve Mısır ortaklığından sonra başlamıştır.

-”Efgani, kısa bir süre için 1871 yılında Mısır’a gittiyse de, Başvezir Riyad Paşa’nın girişimleriyle yakın alaka, maaş tahsisi ve talebelerinin çoğalmasının etkisiyle Kahire’de sekiz yıl kaldı. Mısır’da mason localarıyla girdiği ilişki ve bazı mason localarına üye olması tepkilere yol açmıştır. “[6]

Masonlar kendilerine faydalı gördükleri herkesi kullanmışlardır.

İslam dünyası istikameti ve müsbet hareketi elde edemezse daha çok kaybedecektir.

-Ezher Üniversitesi Arapça dili ve edebiyatı dekanı Saad Zalam dedi ki “Sadece Kral Faruk döneminde İhvan-ı Müslimin bir milyon evladını kaybetti. Eğer siz Nur risalelerini zamanında buraya getirseydiniz bu korkunç facia yaşanmayacak ve katledilen bu insanlar şimdi hizmetin başında olacaktı. Ama siz geç kaldınız.”[7]

-Özlü Söz:”Ne kadar bilirsen bil, bildiğin karşıdakinin anladığı kadardır.”Mevlana.

 

MEHMET ÖZÇELİK

13-12-2017

 

[1] http://www.mehmedkirkinci.com/index.php?s=article&aid=30

[2] http://www.cinarinsesi.com/sisinin-annesi-yahudi-asilli-cikti-42073h.htm

[3] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2017/12/12/abddeki-feto-toplantilarina-fbi-da-katildi-1513038641

[4] Mesnevi-i Nuriye.Bediüzzaman.128.

[5] http://galeri.mynet.com/haber/insan-eti-satan-kasap-43698/1

http://www.mynet.com/haber/foto-analiz/insan-eti-satan-kasap-1307116-1

[6] http://www.risalehaber.com/cemaleddin-efgani-mason-muydu-said-nursi-onu-neden-onemsedi-315505h.htm

[7] http://www.tesbitler.com/wp-content/uploads/2015/01/hatrl.htm

 




MUSİBETLER HAYRIN KAPISIDIR

MUSİBETLER HAYRIN KAPISIDIR

Musibetler şerleri hayra kalbetmek için isabetli ve de zamanlı fırsatlardır.

Ferdi olsun, devletler çapında olsun.

Biz bunu hayatın her kademesinde görmekteyiz.

Nitekim Çanakkaleden tutun da 15 Temmuz 2016 işgaline kadar bu şerlerden büyük hayırlar çıkmış ve çıkarılmaktadır.

İşte siyasi olarak bu şerlerden çıkarılacak hayırlar;

-Fbı ajanı Sibel Edmonds-unda dediği gibi;[1] 15 temmuz darbe bahanesiyle incirlik kapanabilir, dünyadaki darbeleri control eden Sorosun hala devam eden şirketleri, temsilcileri, darbeyi hazırlayanlar kovulup kapatılabilir.

İncirlik gerek 15 Temmuzun idare edildiği yer olması ve şimdilerde Trump-un Kudüsü başkent yapması sebebiyle kapatılabilir.

Abdi le bir asırlık ortaklığımız gözden geçirilerek son verilmeye, yavaşlatılmaya sebeb olarak gösterilebilir.

Yapılan tüm komplolara misliyle cevap verilebilir.

Zira şimdiye kadar oynanan gizli oyunlar artık gizlenmemekte ve de açıkça oynanmaktadır.

Yalancının ve hırsızın mumu yatsıya kadar yanmamakta, anında sönmektedir.

-Ayasofyayı kapatmak, kapalı tutmak; Türk tarihine hakarettir.

Milletin ruhunu rencide etmektir.

Tarihimizle yüzleşmenin en birinci sebebi, Ayasofyanın açılması iledir.

Ayasofya açılmadan bu milletin tarihiyle yüzleşmesinin önü açılamaz ve açılmamıştır.

Acaba ayasofyanın açılmaması bir verilen bedel midir?

-Tam da dostları yaklaştırmanın, nifak içerisinde olan münafık ve düşmanları uzaklaştırmanın zamanıdır.

“Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu !’ Ebû Müslim Horasânî.

-İçimizdeki Suriyeliler ve problemleri küçük bir mesele değildir.

Biz ensar onlar ise muhacirdir.

Ensara ensarlık yaraşır.

Buradan kendimizin ve islam dünyasının toparlanmasına bir adım atılabilir.

Bir asırlık uzaklaşmamıza karşı arap dünyası ile yakınlaşmamızın bir adımı olabilir.

Gelecekleri ve geleceğimiz nasıl olacaktır?

Anlayış, gayret, sahiplenmek, onları koordine ederek birikimlerinden yararlanmak.

Şu bilinmelidir ki; her türlü olacak olumsuzluklar, onları almama konusunu meşru kılamaz.

-Şimdiye kadar ortadoğuda Alevi- Sünni çatışması için için zemin oluşturuluyordu.

Suriye başta bunun bedelini çok ağır ödedi.

Şimdi ise Trump-un Kudüsü başkent olarak tanımasıyla Müslüman- Yahudi savaşının fitili yakılmış oldu.[2]

Bu konuda yahudilerin Filistinden bir araya gelmeleri üzerine Üstad Hazretleri, Re’fet Ağabeye, Yahudiler için: “Elleme! Toplansınlar, imhaları kolay olur!” dedi.

– Kıyamet alametlerinden bahseden hadislerden biri de Fırat Nehri ve bu nehrin sularıyla, etrafıyla ilgilidir:

“Fırat nehrinin altın bir dağ üzerinden açılması yakındır. İnsanlar bunu işitince ona yürüyecekler ve onun yanında bulunan insanların bundan bir şey almasına müsaade edersek, bunun hepsi götürülür, diyecektir. Müteakiben onun için harb edecekler ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecektir.” [3]

MEHMET ÖZÇELİK

09-12-2017

 

 

[1]https://www.google.com.tr/search?dcr=0&ei=Kq8rWuCkCo35kwWIrp2gDA&q=FBI+Ajan%C4%B1+EDMONDS&oq=FBI+Ajan%C4%B1+EDMONDS&gs_l=psy-ab.12..0i22i30k1l2.106117.106117.0.107825.1.1.0.0.0.0.148.148.0j1.1.0….0…1..64.psy-ab..0.1.147….0.VjTdXjWSmB4

[2] http://www.tesbitler.com/2017/10/13/garkad-agaci-abd/

http://www.tesbitler.com/2015/12/15/kiyamet-ve-alametleri/

http://www.tesbitler.com/2015/01/03/izak-rabin-ve-yahudilik/

[3] Müslim, Fiten, 29,Bak. Buhari, Fiten, 24, Müslim, Fiten, 30, https://sorularlaislamiyet.com/kiyametin-buyuk-alametleri-arasinda-sulari-cekilen-firat-nehrinin-altindan-altin-cikmasi-ve-su-0

 




ABD BAŞKANI TRUMP UN VAADLERİ

ABD BAŞKANI TRUMP UN VAADLERİ

Abd Başkanı Trump seçim çalışmaları sırasında  Clintounun gerisinde gidiyordu.

Pek hesapta yokken başa geçti yani geçirildi.

Belli ki bazı vaadlerde bulunmuştu.

Halka yapılan vaadlerde devletin borçlarını ortadoğudaki ülkelere ödettirecekti ve de yaptı ve yapmaktadır.

Gizli vaadler neydi?

Müslüman arka görünümlü Obama, Deaş ve İrana saldırması için getirilmişti.

O Deaşı kurdu ancak İrana saldırıyı gerçekleştiremediği için gönderildi.

-Bir çılgın lazımdı. Trump İrana saldırması, alevi.sünni savaşına ek olarak, müslüman- yahudi savaşını başlatması amacıyla seçildi.

-ABD Başkanı Trump’ın Yahudi olan damadı ve başdanışmanı Kushner, ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyıp taşımama konusunda açıklama yaptı.[1]

Müslüman-Yahudi savaşının fitili ateşlenmeye başlıyor.[2]

-CIA’nın eski başkanı Graham Fuller “İslamsız Dünya” adlı eserinde “ABD’nin dünya hâkimiyeti önünde tek engel Sünni Müslümanlardır. Vehhabilerle ortak çalışıyoruz. Şiileri kullanıyoruz. Sünni iktidarların yıkılması Sünniliğin kalesi olan Türkiye’nin yıkılması ile mümkündür. Önümüzdeki engel kalkacak Nil’den- Fırat’a Büyük İsrail ile Orta Doğu’ya yerleşerek enerji kaynakları ve enerji güzergâhları elimizde olacaktır. Ve bu hedefe ulaşmak için ABD ve İsrail’in vesayet altında ara bir hedef olarak Kuzey Suriye’de Kürt devleti kurulması gerekir.” demiştir.

-Trump hukuken gönderilme veya denilenleri yapma tehdidi altındadır.

Ya ateşe atılacak veya dünyayı ateşe atacaktır.

-Trump-a dünyayı etkileyecek işler yaptırılırken, bizim müdahalemizin engellenmesi için de içten ve dıştan kuşatılmaktayız.

Abd pkk-yı İrana karşı kullanacak.

Kokular ve planlar ortaya çıkıyor.

-ABD’nin milyonluk hırsızlığı.

ABD, Suriye’de kaçak hat çekerek günde kaçırdığı 10 milyon dolar tutarında 17 bin varil petrolün gelirini PKK terör örgütü ile bölüşüyor.[3]

-“PKK; ABD’nin Petrol Bekçisidir.” Fidel CASTRO.

“(Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.”[4]

MEHMET ÖZÇELİK

06-12-2017

[1] http://www.yeniakit.com.tr/haber/trumpin-yahudi-damadi-kudus-ile-ilgili-aciklama-yapti-401610.html

[2] http://www.tesbitler.com/2015/01/02/yahudilerin-fesadi/

http://www.tesbitler.com/2015/01/03/perde-arkasinda-yahudilik/

http://www.tesbitler.com/2015/01/03/izak-rabin-ve-yahudilik/

[3] http://www.habervaktim.com/haber/527809/abdnin-milyonluk-hirsizligi.html

[4] ALİ İMRAN Suresi 54.

 




ÇIBAN BAŞI ABD

ÇIBAN BAŞI ABD

Terör beslenip büyütülmedikçe, hiç bir yerde barınamaz ve büyüyemez.

Efendimizin haber verdiği kıyametin on büyük alametinden biri olan Ye’cüc-Me’cüc yani terör, anarşi ve fitne döneminde ve asrındayız.

Abd terör devleti olarak bunu sürdürmekte ve desteklemektedir.

İsrail ise bunu uygulayıp planlamaktadır.

Abd bunu eskiden gizli yapardı, bu gün ise bunu gizlememekte ve açıktan açığa, tabiri caizse göstere göstere yapmaktadır.

-Abd gerçekten terörist bir devlet.

4 ÜST DÜZEY TERÖRİST ABD ÜSSÜNDE SAKLANIYOR!

Suriye’yi PYD eliyle işgal eden ABD, örgütün sözde lider kadrosundan 4 teröristi saklıyor.[1]

-Suriye’de ABD-PKK ittifakının en önemli tanıklarından Talal Silo, Washington’ın terör örgütleriyle işbirliğine dair çarpıcı itiraflarda bulundu. Silo, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye sığınana dek, PKK/PYD’nin paravan kuruluşu SDG’nin sözcüsüydü.[2]

-Suriye’de iki yıldır PKK/PYD’nin sözcülüğünü yapan Talal Silo Türkiye’ye teslim olmasından sonra ABD, PKK ve DEAŞ arasındaki kirli ilişkileri deşifre etti.[3]

-17/25 Aralık kumpası ABD’de planlanmış

FETÖ soruşturmasında casusluktan tutuklanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz ek ifade verdi. 17/25 Aralık kumpasından 1 yıl önce FETÖ’cü polis müdürleri Yakup Saygılı ve Yasin Topçu ile ABD’ye gittiklerini belirten Topuz, Washington ve New York Savcılığı’nda görüşmeler yaptıklarını söyledi. Topuz, “Görüşmeler iş birliği mahiyetinde değil, bilgi paylaşımı şeklindeydi” dedi.[4]

-Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’den bomba bir itiraf geldi. Kerry, İsrail ve Mısır’ın 2015’te Barack Obama yönetimini “İran’ı bombalamaya zorladığını” açıkladı.[5]

-İsrail’de yayınlanan yeni bir rapor, ülkenin DEAŞ ile işbirliğine sıcak baktığını ortaya koydu.[6]

Yüz sene bu memleketi siyaseti ve entrikalarıyla idare ve işgal eden İngiltere ve menfaatıyla her oyuna alet olan Abd, bunu bir yüz yıl daha devam ettirmek istiyor.

Bütün üzerimizde ve ortadoğuda oynanan oyunlar, bu amaca yöneliktir.

Bu gün bu amaçla terör örgütü ve pkk-ya ve deaşa, kısaca önüne gelen yılana sarılacaktır.

-Yüz sene önce ermeni tehciri ile bugün yaralar kaşındığı gibi, ermeninin devamı olan pkk- da yarım ve bir asır sonra kahraman ve mazlum gösterilerek kaşınacaktır.

Toplumsal kaosu oluşturmak için her türlü ortam değerlendirilecek, olmazsa o ortam hazırlandırılacaktır.

-Abd 29 yıl boyunca osmanlıya vergi ödemiştir.

Şimdi ise bize bedel ödetmeye çalışmaktadır.

-İslam kalbinden ve ruhundan vurulmaya çalışılıyor.

Mekke ve Kâbe.

Ve onun gerçek hamisi olan Türkiye…

-Bizdeki laiklik Suuda mı pompalanıyor?

İçinde Abd-nin ve arkasında sessiz sakin beklemekte olan israilin girişimiyle Suud şekillenmeye ve de diğer islam devletlerine karşı kullanılmaya çalışılıyor.

İslam ülkelerinin yüz yıllığına kolunu bağlayıp kontrol edecek uygulamalar içine girilmiştir.

Abd ortadoğuyu yakmak üzere yığınak yapıyor.

Asıl haçlı seferleri şimdi devam etmektedir.

Yeni Ebreheler devrede.

Suudda kaynatılan kazan, Kâbeye saldırının, belki de işgalin önünü açmak amaçlıdır.

Yıllarca Kudüs, Şimdi de Kâbe mi?

Kıssadan Hisse:

-Dede Korkut “Hain içeriden olunca kapı kilit tutmaz oğul”

Ormandaki ağaçlar, her gün onlarca ağaç kesilmesinden rahatsız olmuşlar. Durumu aralarında tartıştıktan sonra koca çınar, ormandaki ağaçları kesen baltayı suçlu bulmuş.

 Ama aralarındaki bilge ağaç, baltanın tek suçlu olmadığını baltanın sapının da kendilerinden olduğunu söyleyivermiş.

-“Armudu çürüten içindeki kurdudur”

Ermeni Bedros şu hikâyeyi anlatıyor: “Kırlangıcın biri kiliseye habire pislemektedir. Papazın aklına bir fikir gelir; odasına bir bardak rakı koyup kuşu oraya çekecek, yakalayacak ve uzak bir yerde serbest bırakacaktır. Tuzak işe yarar, kırlangıç konar bardağa, rakıyı içer ve kendinden geçer. Papaz usulca eline alır onu ve şöyle der: “Sen eğer iyi bir Hıristiyan olsaydın kilisemi kirletmezdin. Yok, iyi bir Müslüman olsaydın eğer, rakı içmezdin… İyi ki dönmesin.”

Bizi yıkan; bizden görünüp bizi arkamızdan vuran biz görünümlü dönme ve döneklerdir.

MEHMET ÖZÇELİK

03-12-2017

 

 

[1] http://www.haber111.com/4_ust_duzey_terorist_abd_ussunde_saklaniyor_haber128887.html

[2] http://www.yenisafak.com/gundem/talal-silo-her-seyianlatti-2884313

[3] http://www.habervaktim.com/haber/527549/turkiyeye-operasyon-ceken-abd-panige-girdi.html

[4] http://www.yenisafak.com/gundem/1725-aralik-kumpasi-abdde-planlanmis-2883996

[5] https://www.ahaber.com.tr/dunya/2017/11/29/john-kerrydan-bomba-itiraf-israil-ve-misir-abdyi-irani-bombalamaya-zorladi

[6] http://www.habervaktim.com/haber/527004/israilden-itiraf-gibi-rapordeas-bize-calisiyor.html

 




BURNU SÜRÜNSÜN O ÖĞRENCİNİN Kİ…

BURNU SÜRÜNSÜN O ÖĞRENCİNİN Kİ…

Evet burnu sürünsün o öğrencinin ki, kendisi için çırpınan, dünya ve ahiret hayatını kurtarmak için gayret gösteren hocasından nefret eder.

Bir öğretmen arkadaş (Bu tüm öğrencileri kapsamasa da, mevzii de olsa bir sıkıntının dışa vurmuş halidir.) 11. Sınıf öğrencinin sınıfta ayrım gözetmeksizin tüm öğretmenlerden nefret ettiğini, arkadaşın nedenini sormasına rağmen cevap vermediğini anlatmıştı.

Yani öğrenci sınıfta rahatlıkla tüm öğretmenlerden nefret ediyorum, cesaret ve kararlılığını gösterebiliyor, okulun önlerinde öğretmenlerin geçmelerine aldırmadan sigara içebiliyorsa, büyük şehirlerde uyuşturucu ilkokul seviyesine kadar düşmüşse, öğrenci çalışma diye bir derdi yokken, bütün bu olumsuz ve çürükleri koruma uğruna okula getirme mecburiyeti içerisinde zorla yemeği ağzına sokmaya çalışmak, sağlam ve iyi öğrencileri onlara kurban etmektir…   

Bizde buna yakın durumlarla karşılaşmaktayız.

Her zaman söylüyorum, zorla derse gelen en fazla 3 veya 5 öğrenci sınıfı bitiriyor. sınıf 3-5 kopuğa feda ediliyor.

Elbette öğretmenlerde sorgulanmalı, bunu açıklayarak yaptım. Ancak iyi niyetli ve gayretli öğretmenleri üzenler için burnu sürünsün diyorum.

Nasıl mı?

“Peygamber Efendimiz (a.s.m) bir keresinde minbere çıkarken, her adımda “âmin” dedi: Bir adım çıktı, “âmin…”; bir adım daha çıktı, “âmin…”; bir adım daha çıktı, “âmin…”

Hutbesi bittikten sonra: “Yâ Rasûlallah! Minbere çıktığınız zaman ‘âmin’ dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?” diyerek sebebini sordular.

Buyurdu ki: “Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara amin dedim.

– Birisi: Cebrail (a.s.): ‘Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün!’ dedi, ben de amin dedim.”

Anne babasını üzen çocuğun, öğretmenini üzen öğrencinin burnu sürünsün…

Hiç bir insan bir başkasının kendisinden üstün olmasını istemez. öz kardeş bile olsa. Ancak iki sınıf insan müstesna; biri anne ve baba, diğeri ise öğretmendir.

Anne baba çocuğunun kendilerinden üstün olmasıyla gurur duyarlar.

Öğretmende öğrencisiyle…

-Eğitim okulun 4 duvarını aşmalı.4 duvara mahkum edilmemeli.

Eğitime bir açılım sağlanmalı, nefes aldırmalı, zorla ve zorlamayla değil, sevdirip, sevenlerle götürmelidir.

Eğitim stresli 40 dakika ile sürdürülmemeli. Öğretmen öğrenciyi değil, öğrenci öğretmeni sorularıyla zorlamalıdır.

-Her insan dünyaya işlenmemiş, yontulmamış ve biçimlememiş olarak gönderilir.

Genel olarak bu eğitimle mümkün olur.

Eğitim gerçek manada eğitici ve öğretici olmalıdır.

En başta insanlara huy ve ahlak kazandırılmalıdır.

Hepinizin bildiği gibi, baba oğluna, oğlum sen adam olmazsın, der.

Çocuk ise bunu ispatlamak üzere çalışı o beldeye yönetici olur. İlk iş olarak da bir görevliye, falan yerde bir adam var, onu al gel der. Babası olduğunu da söylemez.

Görevli adamı apar topar getirip amirinin huzuruna adeta bir suçlu gibi atar.

Köşesine kurulan çocuk babasına, hani adam olamazsın diyordun. Bak ben buranın en büyük yetkilisi oldum der.

Derinden derine oğluna bakan baba cevaben; oğlum ben sana şunu olamazsın, bunu olamazsın demedim ki, ben sana adam olamazsın dedim. Eğer adam olsaydın beni ayağına getirmez, sen benim ayağıma gelirdin, der.

TARTIŞMA
Kurt ile Eşek tartışıyorlarmış.
Kurt: “Çimen yeşildir.”
Eşek: “Çimen sarıdır”diye iddiaya tutuşmuşlar.
Neyse konuyu orman kralı aslana anlatmışlar.
Aslan, Kurt’a bir ay hapis cezası, Eşek’e de özgürlük kararı vermiş.
Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş:
Hakikaten sen çimeni sarı mı görüyorsun?
Aslan: Hayır yeşildir çimen.
Kurt: O halde neden bana 1 ay hapis cezası veriyorsun?
Aslan: Eşekle tartıştığın içindir bu ceza…
Eşşeklerle tartışmanın faydası olmaz. Sarıdır deyip geçin. Siz siz olun laftan anlamayanlara laf anlatmayın.

MEHMET ÖZÇELİK

23-11-2017