Kiminle Olduğun, Kim Olduğunu Belirler
Kiminle Olduğun, Kim Olduğunu Belirler
Hayat, sadece bireyin kim olduğu sorusuna değil, onunla birlikte yürüdüğü yolda kiminle olduğu sorusuna da cevap arar. Nice insanlar vardır ki potansiyelleri büyük, niyetleri halistir; fakat yanlış dostluklar, bozuk çevreler ya da saptırıcı yoldaşlar sebebiyle yanlış yerlere savrulmuşlardır. Öte yandan, sıradan gibi görünen bazı insanlar, doğru insanlar ile yürüdüklerinde büyür, olgunlaşır, kemale ererler.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Mûsa ile Hızır’ın kıssası, beraberliğin nasıl bir eğitim vesilesi olabileceğini gösterir. Hızır (as), görünürde anlaşılması zor işler yaparken, Mûsa (as) onunla yürümeye sabrederek derin hikmetleri öğrenmiştir. Yani hakikati anlamak, bazen yalnız akıl değil, doğru bir rehberle yola çıkmayı da gerektirir.
Bir başka ibretli örnek, Firavun’un sarayında büyüyen Hz. Mûsa’dır. Sarayın tüm ihtişamına rağmen, onun gerçek kimliği ve yolculuğu, Firavun’la değil, Allah’a adanmış bir ümmetle birlikte şekillenmiştir. Zira her insan bulunduğu çevreden etkilenir; ya onunla kemale erer ya da çürür. Bunun içindir ki Hadiste, “Kişi arkadaşının dini üzeredir” hadisinden yola çıkarak, dostluğun bir iman meselesi kadar önemli olduğu belirtilir.
Tarihte nice örnekler vardır: Ebu Bekir gibi bir sadık dost, Resulullah’ın (asm) yanında yükselmiş; Karun gibi bir hazine sahibi, Musa’nın kavminden olduğu halde dünya sevgisiyle helake gitmiştir. Ashab-ı Kehf genç yaşlarında doğru bir toplulukla birlikte mağaraya sığınarak çağları aşan bir şehadet bırakmış; Lut’un eşi ise nebi hanesi içinde bile olsa yanlış yolda ısrarla hüsrana uğramıştır.
Demek ki bir insanın ahlâkı, inancı, karakteri kadar; yanında yürüdüğü insanlar da onun kaderinde söz sahibidir. Dost; ya seni yükselten bir asansör olur, ya da seni aşağı çeken bir uçurumun başlangıcı.
Sonuç olarak: Her birey kendi tercihlerinin ürünüdür; ama tercihler içinde en hayati olanı, kiminle yol yürüdüğümüzdür. Yüreklerimizde iman olsun, fakat çevremizde de o imanı besleyen insanlar bulunsun. Çünkü yalnız hakikat değil, hakikate sadık olanlarla yaşamak da bir nasiptir.
Özet:
Bu makalede, insanın kimliğini belirlemede sadece bireysel özelliklerinin değil, beraber olduğu kişilerin de büyük rol oynadığı anlatılmaktadır. Kur’an kıssaları ve tarihî örnekler üzerinden, doğru dostlukların insanı yücelttiği; yanlış arkadaşlıkların ise felakete sürüklediği vurgulanmıştır. Makalenin ana fikri: “Kiminle olduğun, kim olduğunu belirler.”