BASAR VE BASİRETİ AÇIK İKİ HAKİKAT YOLCUSU: EVLİYA VE ASFİYÂ Zamanın karanlığında hakikate giden yollar çoğu zaman sisle kaplanır. Göz gözü görmez, kalpler şaşkınlığa düşer, fikirler savrulur. İşte bu karanlık zamanlarda basar (göz) ve basîret (gönül gözü) nuruyla hakikati gören iki fırka parlar: Evliyâ ve Asfiyâ. Biri kalbin kemâliyle, diğeri aklın derinliğiyle Allah’a yönelmiş iki […]
ŞEYTAN’IN HİLE VE DESİSELERİ: GİZLİ DÜŞMANIN AÇIK TUZAKLARI İnsan, yaratıldığı andan itibaren iki büyük düşmanla imtihan hâlindedir: biri içerdeki nefis, diğeri dışarıdaki şeytan. Her iki düşman da insanı hak yoldan saptırmak için gece gündüz çalışır. Ancak şeytan, tuzaklarını daha sinsi, daha derinden, daha örgülü kurar. Kur’ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîfler, bu ebedî düşmanın karakterini, yöntemlerini […]
YOLLARIN HAKİKATİ: SIRAT, SEBÎL VE TARÎK ARASINDAKİ İNCELİK İnsan, dünyada yürüyen bir yolcudur. Her adımı ya hakikate ya da gaflete doğru atar. Kur’ân-ı Kerîm, bu yolculuğu anlatırken farklı kavramlar kullanır: Sırat, Sebîl ve Tarîk. Her biri “yol” anlamına gelse de, ihtiva ettikleri mâna derinliği ve işaret ettikleri yön bambaşkadır. Bu üç kelime, zahirde benzer; fakat […]
NEFSİN HİLE VE DESİSELERİ: İNSANIN EN BÜYÜK İMTİHANI İnsanoğlunun en zorlu düşmanı çoğu zaman dışarıda değil, kendi içinde gizlidir: nefis. Kur’ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîfler, nefsin türlü hile ve desiselerini anlatarak müminleri bu iç düşmana karşı uyanık olmaya davet eder. Çünkü nefis, insanı Hak’tan uzaklaştırmak için şeytanla ittifak eden sinsi bir tuzakçıdır. Onun oyunları bazen […]
ALLAH’IN AFV – MAĞFİRET VE RAHMET İSİMLERİ ARASINDAKİ FARK. AFFEDENİN AFFI: Afv, Mağfiret ve Rahmet Üzerine Derin Bir Yolculuk Bir kul, günah işlediğinde ne bekler? Cezalandırılmak mı? Yargılanmak mı? Yoksa… affedilmek mi? Allah’ın isimleri arasında öyle üç isim vardır ki, kulun boynunu büktüğü her anda, secdeye kapandığı her gecede onun sığınacağı yegâne liman olur: Afv, […]
İnkârdaki Gizli İkrar Zor Anların Dilinden Dökülen Gerçekler İnsanın diliyle söylediği ile kalbinin derinliklerinde sakladığı her zaman aynı değildir. Özellikle inanç konusunda bu fark daha da belirginleşir. Nice kimse vardır ki, diliyle inkâr ettiğini söyler; ama başına bir felaket geldiğinde, ölümle yüzleştiğinde veya çaresizlik içinde kıvrandığında, kalbinin derinliklerinden bir yakarış, bir dua, bir yöneliş fışkırır: […]
HAYIR ALLAH’IN TERCİH ETTİĞİNDEDİR El-Hayru Fî Mâhterahullah – Hayır, Allah’ın Tercih Ettiğindedir Hikmetli, İbretli ve Derinlikli Bir Bakış İnsan, sınırlı aklıyla sınırsız kaderi anlamaya çalışırken çoğu zaman hayretler içinde kalır. Hayat bazen planladığımız gibi gitmez; umduğumuz yerden üzüntü, beklemediğimiz yerden sevinç gelir. İşte tam da bu noktada, ehl-i iman için sarsılmaz bir hakikat vardır: “El-hayru […]
İNSANI AYNADA DEĞİL, İMTİHANDA TANI: Alacalı, Kel ve Kör Üç Kişinin Kıssasından Dersler Hayat, bize verilmiş bir nimet olduğu kadar, aynı zamanda bir imtihandır. Her bir nimet, görünmeyen bir sınav kâğıdı gibidir. Allah Teâlâ, bazen vermekle, bazen almakla, bazen de geri istemekle kullarını sınar. Bu hakikati en güzel şekilde anlatan kıssalardan biri de, Hz. Peygamber’in […]
TAKVA: Temizlenmek Değil, Kirlenmemeyi Seçmektir İnsanoğlu, yaratılışı gereği hata etmeye meyillidir. Fakat takva, insanın yalnızca günah işledikten sonra temizlenmesi değil, asıl olarak o günaha hiç bulaşmamak için gösterdiği bilinçli çabadır. Takva, sadece nefsin kirinden arınmak değil; kirlenme ihtimali olan yollardan uzak durmaktır. Hani temiz kalmayı önemseyen biri, çamurlu bir yolda yürümemeyi tercih eder ya; takva […]
ŞEYTANCA BİR YAHUDİ PLANI: FITRATA MÜDAHALE VE YIKIM “Andolsun, onları saptıracağım, onları boş kuruntulara sürükleyeceğim, onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, Allah’ın yaratışını (fıtratını) değiştirecekler…” (Nisâ, 119) 1. Hakikatin Kalbine Yönelik Bir Saldırı Fıtrat, Allah’ın insanı en güzel şekilde yaratmasıdır. Cinsiyet, akıl, vicdan, haya, şefkat ve merhamet gibi değerler, bu fıtratın temel taşlarıdır. Lakin şeytan, […]
Bâkî Olmayan Dünya: Fânilik Üzerine Hikmetli Bir Düşünce “N’ola kim nefy-i ebed azm-i bülend oldunsa ey Bâkî Bilesin ki cihân mülkü değil Süleymân’a bâkî” Zamanın derinliklerinden yankılanan bu mısralar, insanoğlunun en kadim hakikatlerinden birini haykırır: Dünyada hiçbir şey kalıcı değildir. Adı gibi “bâkî” (kalıcı) olan şair Bâkî’ye, kader adeta şöyle seslenir: “Ey kalıcı olmak isteyen! […]
Eşyanın Ötesindeki Hakikat: İlahî İsimlerin Gölgesinde Varlık İnsanoğlu öteden beri eşyanın hakikatini anlama çabası içinde olmuştur. Dağları incelemiş, yıldızlara yönelmiş, hücreyi parçalayarak atomun kalbine ulaşmak istemiştir. Ancak bütün bu arayışlarda fark edilmesi gereken temel bir sır vardır: Varlığın hakikati, görünenin ardındaki ilahî mânâdadır. Bediüzzaman Said Nursî’nin veciz ifadesiyle, “Bütün mevcudatın hakaikı, bütün kainatın hakikatı; esma-i […]
Gölgedeki Gerçek: MİT’in Derin Yüzü ve Bir İtirafın Ardındaki Türkiye “Ben MİT Müsteşarlığı yapmadım, CIA’nın şube müdürlüğünü yaptım. Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop’a götür dese, onu oraya götürmekle memurum.” – Fuat Doğu (Eski MİT Müsteşarı) Bu sözler, herhangi biri tarafından değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin en kritik kurumlarından biri olan Millî İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) başında bulunmuş […]
HARAM YOLLA AVRET YERİNİN AÇILMASIYLA BASLAYAN DÜNYAYA GELİŞ, YİNE AYNI YOLLA GİDİŞ VE KAPANIŞA SEBEP OLACAKTIR. Haram Yolun Başladığı Yer: Avretin Açılmasıyla Gelen Düşüş “Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.” (Tâhâ, […]
KÖPEĞİN HAVLAMASI: KİM, KİME, NİÇİN? Dünya tarihi boyunca hak ile batıl, adalet ile zulüm, iman ile küfür daima karşı karşıya gelmiş, bu iki cephe hiçbir zaman barış içerisinde olmamıştır. Zira hak ve batıl, yaratılış itibariyle birbirine zıttır. Hazret-i Musa (aleyhisselam) bir gün yolda yürürken bir köpek aniden havlayarak üstüne gelir. Musa Aleyhisselam, peygamberliğinin vakar ve […]