Tefekkür yolculuğumuzda ;”Kader ve Cüz’i İrade”
Tefekkür yolculuğumuzda ;”Kader ve Cüz’i İrade”
Bediüzzaman Hazretleri, Yirmi Altıncı Söz olan Kader Risalesi’nde bu meseleyi hallederken, insanı iki büyük uçurumdan (Cebriye ve Mutezile hatalarından) kurtarıp, “Sırat-ı Müstakim” olan Ehl-i Sünnet inancını harika bir dengeyle tasvir eder.
Özetle Kader; “Allah’ın her şeyi bilmesi (İlim)” ile “İnsanın seçme hürriyeti (İrade)” arasındaki o muazzam dengedir.
1. Kader, İlim Nevindendir (Bilmek Zorlamak Değildir)
Kader konusundaki en büyük yanılgı, Allah’ın takdirinin bizi “zorladığını” zannetmektir. Risale-i Nur bunu şöyle bir isbat ile çürütür: “İlim, maluma tâbidir.”
* Takvim ve Güneş Tutulması: Bir astronom, yaptığı hesaplamalarla “Yarın saat 10:00’da güneş tutulacak” diye takvime yazsa; ertesi gün güneş tutulduğunda, “Astronom yazdığı için güneş tutuldu” denilebilir mi? Hayır. Güneş tutulacağı için astronom onu bilmiş ve yazmıştır. Yazı (ilim), güneşe baskı yapmaz.
* Hakikat: Allah (c.c.), zamandan münezzeh olduğu için; bizim geçmişimizi, geleceğimizi ve yapacağımız tercihleri ezelî ilmiyle görür ve kader defterine yazar. O yazdığı için biz yapmıyoruz; bizim yapacağımızı (kendi irademizle seçeceğimizi) bildiği için O yazıyor. Yani Kader, bir zorlama değil, bir “bilgi” (ilim) projesidir.
2. İrade-i Cüz’iye: Zayıf Ama Etkili Bir Anahtar
Peki, her şeyi Allah yaratıyorsa, insanın rolü nedir?
Risale-i Nur, insanın elindeki cüz’i iradeyi, devasa bir elektriği açıp kapayan küçük bir düğmeye benzetir.
* Talep Eden ve Yaratan: İnsanın elinde “yaratma” gücü yoktur. İnsan sadece “ister” (talep eder/kesb), Allah ise o isteğe göre “yaratır” (halk eder).
* Temsil: Bir çocuk, babasına “Beni şu tehlikeli dağa götür” dese ve babası onu götürse; çocuk orada düşüp ayağını kırsa, “Babam beni götürdü” diyerek suçtan kurtulabilir mi? Hayır. Babasının gücüyle gitmiştir ama talep ve tercih çocuktandır.
* İnsan “içki içmeyi” ister (düğmeye basar).
* Allah, imtihan sırrı gereği o fiili yaratır.
* Suç, isteyenindir (insanındır); yaratanın (Allah’ın) değil.
3. Hayır ve Şer Dengesi: Güzellik Allah’tan, Kusur Bizden
Kader Risalesi’nin kalbi olan şu düstur, insanın ruh sağlığını korur: “Manevi terakki için; hayrı Allah’tan, şerri nefsinden bilmek gerektir.”
* Yıkmak Kolay, Yapmak Zordur: Bir binayı yüz usta yüz günde yapar (Hayır/Yapmak zordur). Ama bir çocuk bir kibritle o binayı bir dakikada yakar (Şer/Yıkmak kolaydır).
* Nefsin Rolü: İnsan, iradesini yanlış kullanarak bir şerri (günahı) istediğinde, nefis o kibriti çakan çocuk gibi olur. Tahribat büyük olur, mesuliyet insana aittir.
* Hakk’ın Rolü: İnsan bir iyilik (hayır) yaptığında ise; ona o gücü veren, zemini hazırlayan, neticeyi yaratan Allah’tır. İnsan sadece o iyiliğe “taraf” olmuştur. Bu yüzden iyilikle gururlanamaz, “Allah’ın lütfudur” der.
4. Temsil: Çocuğu Taşıyan Adam
Bediüzzaman Hazretleri, bu ince sırrı (insanın hem sorumlu olması hem de gururlanmaması gerektiğini) şu temsil ile akla yaklaştırır:
Bir adam, omzunda bir çocuğu taşıyarak tehlikeli bir yere götürür.
* Çocuğun Şımarıklığı: Çocuk derse ki: “Ben kendi gücümle geldim, uçtum, kaçtım.” (Gurur). Adam ona der: “Sus! Seni ben taşıdım, düşecektin.” -> Bu, insanın iyiliklere sahip çıkıp gururlanması hatasıdır (Mutezile).
* Çocuğun Tembelliği: Çocuk bu sefer derse ki: “Madem sen taşıdın, o zaman şu çamurdan kirlenmemin suçu da sendedir, beni düşüren sensin.” (Sorumsuzluk). Adam der: “Hayır! Ben seni güvenle taşıdım, sen kendi yaramazlığınla çamura atladın.” -> Bu da insanın günahı kadere atıp sorumluluktan kaçması hatasıdır (Cebriye).
Doğru Tavır (Ehl-i Sünnet):
İnsan demeli ki: “Rabbim! İyilikler, güzellikler Sen’in merhametindendir (Seni taşıyan O’dur). Kusurlar, günahlar benim nefsimdendir (Yaramazlık yapan sensin).”
5. Kaderin Rahatlığı: Gam ve Kederden Kurtulmak
Risale-i Nur, kadere iman etmenin psikolojik faydasını şöyle özetler: “Kadere iman eden, kederden emin olur.”
* Kader, insanın omuzlarındaki o ağır “gelecek kaygısı” yükünü alır. “Ben elimden geleni yaptım (irade), gerisi Rabbimin takdiridir (kader)” diyen insan, dünyanın en huzurlu insanıdır.
* Başarısız olduğunda ümitsizliğe düşmez, “Kaderde bir hikmet var” der. Başarılı olduğunda şımarmaz, “Rabbimin ikramıdır” der.
Netice: Sınırlarımız
Kader Risalesi bize haddimizi bildirir:
* Maziye (Geçmişe) Kader Nazarıyla Bak: Olan oldu, bunda bir hikmet var de, üzülme.
* Müstakbele (Geleceğe) İrade Nazarıyla Bak: Tembellik etme, çalış, iradeni kullan.
Maalesef insanlar bunu ters yapar; geçmişe “keşke şöyle yapsaydım” diye dövünür (iradeyi geçmişe karıştırır), geleceğe ise “nasılsa kaderimde ne varsa o olur” diye tembellik eder (kaderi geleceğe karıştırır).
Hazırlayan: Mehmet Özçelik www.tesbitler.com
13/11/2025
![]()

