Asrın Çalkantısında Kadın, Aile ve Cemiyet Buhranı
Asrın Çalkantısında Kadın, Aile ve Cemiyet Buhranı
I. Bir Asırlık Cedelin Arka Planı
Bir memleketin çöküşü, çoğu zaman top sesleriyle değil; hayanın perdelerinin yırtılmasıyla, iffetin zayıflamasıyla, aile ocağının sarsılmasıyla başlar.
Son yüz yılın seyri dikkatle nazar edildiğinde görülür ki:
Kadını açmak bir medeniyet nişanesi gibi sunulmuş,
tesettür geri kalmışlık sayılmış,
annelik bir fazilet olmaktan çıkarılıp zahiri bir yük gibi gösterilmiştir.
İlk adımlardan itibaren kadın, aile yuvasının huzurundan alınıp, cemiyet sahnesinde hakiki fıtratına zıt rollerle (yapısına uygun olmayan mecburiyetlerle) karşı karşıya bırakılmıştır. Bu ise zamanla bir nesil kopuşu doğurmuştur.
İffetin zayıflaması yalnız bir “birey meselesi” değildir; milletin ruhunu yoğuran bütün temelleri sarsar. Çünkü tarih boyunca toplumları ayakta tutan esas sütun, ailenin kudsiyeti ve kadının izzeti olmuştur.
II. Kadının Açılması Üzerinden Yürütülen Projeler
Geçmişte yaşanan uygulamalar hâlâ hafızalardadır:
• Okullarda başörtülü kız çocuklarının cezalandırılması,
• Üniversite kapılarında göz yaşı döken gençlerin diyar diyar sürülmesi,
• Öğretmen toplantılarında küçük bir kızın başını örtmesi “asrın en büyük problemiymiş” gibi ele alınması,
• Evlatlarını vatan için askere gönderen annelerin, evladının mezuniyetine bile alınmaması,
• 23 Nisan ve 19 Mayıs törenlerinde çocukların teşhirci anlayışlarla ön plana çıkarılması.
Bütün bunlar, cemiyetin nazarını “örtünmek” gibi bir emirden uzaklaştırıp, teşhir ve açıklığın normalleşmesine yol açmıştır. Birkaç nesil bu şekilde yoğrulunca bugün ortaya çıkan manzaranın farklı olması zaten beklenemezdi.
III. Moda, Reklam ve Dijital Âlemin Kuşatması
Bugün ekranlar, reklamlar, diziler, şehir hayatı—hepsi aynı istikamete doğru çalışıyor:
İffeti törpüleyen, hayayı yok eden, mahremiyeti unutturan bir yöneliş…
Bütün bu kuşatma karşısında genç bir kızın tesettürü koruması, genç bir erkeğin gözünü muhafaza etmesi, ailenin huzurunu sürdürmesi elbette zorlaşır. Çünkü mesele artık şahsın derûnî iradesi değil; bütün bir cemiyetin yönünün kaymasıdır.
Evliliğin azalması, doğumların düşmesi, yuvaların sarsılması; temelinde kadının yuvasından uçurulması, anneliğin küçümsenmesi, aileyi ayakta tutan sütunların zaafa uğratılması vardır.
IV. Cemiyetin Darbe Aldığı Yer: Ailenin Kökü
Kadın, ev ve aile nizamı için bir çekirdektir.
Bu çekirdek sarsılınca:
• Muhabbet azalır,
• Çocuk terbiyesi zayıflar,
• Cemiyetin mayası çözülür,
• Nesiller arasında zıtlıklar doğar.
Anneliği himaye eden, yuvasını merkez yapan bir toplum asırlarca dimdik durur.
Kadını asli vazifesinden koparan toplum ise çoraklaşmaya mahkûmdur.
V. Çözüm: Fıtrata Dönüş ve İffetin İhyası
Bu gidişatın tersine çevrilmesi mümkündür; fakat bir şartla:
Kadını ve ailesini himaye eden bir nizama dönülmesiyle.
1. Anneye Destek
Anne olan kadına, çalışan bir memur veya işçi gibi maddi destek verilmesi; anneliğin fazilet olarak yeniden itibar kazanması gerekir.
2. Evliliği Kolaylaştırmak
Gençlerin yuva kurmasını zorlaştıran maddî ve sosyal engeller kaldırılmalı; evlilik teşvik edilmelidir.
3. Ahlâk ve İffet Eğitimi
Kız ve erkek çocuklarına haya, iffet ve tesettür şuuru küçük yaştan itibaren verilmeli; aile mefhumu ders olarak okutulmalıdır.
4. Teshirciliğe Hukukî Tedbir
Kadını bir meta gibi sunan reklâm, medya ve dijital muhtevalara karşı hukukî müeyyideler oluşturulmalı; teşhircilik meşrulaştırılmamalıdır.
5. Kadının Korunması
Kadını hürriyeti bahane edilerek savunmasız hâle getiren anlayış yerine; izzetini, vakur duruşunu ve fıtratını muhafaza eden bir zemin oluşturulmalıdır.
VI. Sonuç: Kadın Yükselirse Cemiyet Yükselir
Bir milletin saadeti, ordularının gücünden önce ailesinin sağlamlığına,
ailesinin sağlamlığı ise kadının izzetine bağlıdır.
Kadını yuvasından uzaklaştıran bir proje, uzun vadede milletin vicdanını ve istikametini zedeler.
Kadını izzetine döndüren bir anlayış ise hem nesilleri, hem de geleceği tamir eder.
Ahlâkın düştüğü yerde hiçbir terakki beklenmez.
İffetin yükseldiği yerde ise yıkılan bütün değerler yeniden dirilir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik www.tesbitler.com
06/12/2025