6-KİTAP ÖZETLERİ-4 KİTAP
6-KİTAP ÖZETLERİ-4 KİTAP
Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri” isimli eserin 1. cildi.
📜 Kitap Hakkında Tafsilatlı Bilgi
• Eserin Tam Adı: Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri: Mezheplere Göre Fıkhî Hükümler ve Şerhleri
• Müellifi: Merhum Celal Yıldırım (1928-2019)
• Yayınevi: Mirac Yayınları
• Baskı Bilgisi: Aktif Matbaa, 1. Baskı (Ocak 2022)
• ISBN (Cilt 1): 978-605-5644-63-5
• Hazırlayanlar:
• Editör: Taner Çakıcı
• Redakte ve Tashih: Ahmet Büyüksolak
• Arapça Metin Kontrol: Furkan Koçpınar
• Muhtevası (Cilt 1): Bu cilt, fıkhın temel konularından olan “Taharet” bahsini detaylı bir şekilde ele almaktadır.
• Beş ana konudan müteşekkildir:
• Taharet (Temizlik)
• Abdest
• Mesh
• Gusül
• Teyemmüm
🎯 Kitabın Vermek İstediği Mesajlar
Eserin “Yayıncıdan” ve “Takriz” bölümleri, kitabın temel gayesini ve vermek istediği mesajları net bir şekilde ortaya koymaktadır:
• Sünnetin Dindeki Yerini Vurgulamak: Kitabın en temel mesajı, Sünnet’in İslam’ın Kur’an’dan sonraki ikinci ana kaynağı olduğunu ve “Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in sünnetini yok sayarak Kur’an’ın kamil manada anlaşılmasının mümkün olmadığını” ispat etmektir.
• Sapık Akımlara Cevap Vermek: Yayıncı, eserin “sünnete ilişkin rivayetleri büyük ölçüde devre dışı bırakan, ‘sünnetsiz bir din’ anlayışını esas almaya çalışan birtakım akımlar ve anlayışların” önüne geçmek maksadıyla hazırlandığını belirtir.
• Hadislere Göre Keyfî Ameli Tenkit Etmek: Kitap, ictihad ehliyetine sahip olmayan kimselerin, bir hadis kitabında gördüğü rivayeti esas alarak “kendi kafasına göre” ve “fukaha ve müctehidlerin ictihatlarını bir kenara bırakarak” amel etmesinin “kesinlikle doğru olmadığını” vurgular.
• Mezhep İctihadlarının Dayanaklarını Göstermek: Eser, fıkıh mezheplerinin hüküm istinbat ederken (hüküm çıkarırken) sadece tek bir hadisi değil; Kur’an, icma, kıyas, maslahat, istihsan gibi birçok şerî delil ve yöntemi kullandığını gösterir. Bu bağlamda, “fıkıh mezheplerinde yer alan hüküm, ictihad ve fetvaların hadislerdeki dayanaklarını bilmek isteyenler için” bir kaynak olmayı hedefler.
📚 Kitapta Verilen Bilgi, Belge ve Tespitler
Eser, ahkâm hadislerini merkeze alan mukayeseli bir fıkıh şerhi metodu takip etmektedir. Kitaptaki bilgi sunuş tarzı ve tespitler şu şekildedir:
• Metodoloji: Müellif, her fıkhî konuyu (mesela “Deniz Suyuyla Abdest” veya “Mest Üzerine Mesh” ) ilgili temel bir ahkâm hadisiyle açar. Hadisin Arapça metnini, tercümesini ve kaynaklarını (dipnot/hadis no olarak) verir.
• Mukayeseli Mezhep Fıkhı: Her hadisin ardından, “Hadis-i Şerifle İlgili Mezheplerin İctihat Ve Yorumları” başlığı altında, dört büyük fıkıh mezhebinin (Hanefîler, Şâfiîler, Mâlikîler, Hanbelîler) o hadisi nasıl anladığını, hangi hükmü çıkardığını ve varsa görüş ayrılıklarının sebeplerini izah eder.
• Hadis Tahlili (Kritik): Ana hadisi destekleyen veya farklı bir hükme işaret eden diğer rivayetler “Konuyla İlgili Diğer Hadis-i Şerifler Ve Tahliller” başlığı altında sunulur. Bu bölümde hadislerin sıhhat durumu (sahih, zayıf, muallel, muzdarip vb.) ve râvîler hakkındaki tenkitler (metruk, sika vb.) gibi teknik bilgilere yer verilir.
• Hüküm Çıkarımı: Her bahsin sonunda, o hadislerden ve mezhep yorumlarından elde edilen neticeler, “Hadis-i şeriften Çıkarılan Hükümler” başlığı altında maddeler halinde özetlenir.
• Örnek Tespit (Mest Müddeti): Kitap, mest üzerine mesh müddeti konusunda mezheplerin dayandığı farklı rivayetleri sunar. Mukim için bir gün, yolcu için üç gün olduğunu belirten hadisin (Hanefi, Şafii, Hanbeli görüşü) yanı sıra, İmam Mâlik’in dayandığı ve mesh için belli bir süre olmadığını ifade eden Übey b. Ammare hadisini ve Hz. Ömer’in Akabe b. Amr’a “Sünnete uygun hareket ettin” dediği rivayeti de nakleder. Bu farklı delillerin mezheplerce nasıl yorumlandığını tahlil eder.
📌 Vurucu ve Vurgu Yapılan Cümleler
Eserin gayesini ve metodunu en iyi özetleyen bazı vurucu cümleler şunlardır:
* Veda Hutbesi’nden (Yayıncı notu): “Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıı sarıldığınız takdirde bir daha asla yolunuzu şaşırmazsınız. Bu emânetler; Allah’ın kitabı Kur’ân ve O’nun Peygamberinin sünnetidir.”
• Prof. Dr. Soner Duman (Takriz): “İslam’ın Kur’an’dan sonraki ikinci kaynağı Allah Resûlü’nün (s.a.v.) sünnetidir.”
• Prof. Dr. Soner Duman (Takriz): “Allah Resûlü’nün sünneti devre dışı bırakılarak Kur’an’ın anlaşılması ve pratiğe yansıtılması mümkün değildir.”
• Prof. Dr. Soner Duman (Takriz): “İctihad ehliyetine sahip olmayan… kimsenin, herhangi bir hadis kaynağında ya da şerhinde gördüğü bir hadisi esas alarak kendi kafasına göre hadislerle amel etmesi kesinlikle doğru değildir.”
• Prof. Dr. Soner Duman (Takriz): “…mezhep dediğimiz kurumsal yapılar, hüküm istinbatında yalnızca hadisleri esas almazlar. Kur’an başta olmak üzere icma, kıyas, maslahat, istihsan gibi başka şerî delil ve yöntemleri de kullanırlar.” * Hadis-i Şerif (Taharet): “Deniz (var ya) onun suyu tahûrdur (temizdir), ölüsü de helaldir.” * Hadis-i Şerif (Müslümanın Necaseti): “Doğrusu müslüman necis olmaz.” * Hadis-i Şerif (Niyet): “Ameller ancak niyete göredir ve ancak her kişiye niyet ettiği vardır.”
🔗 Konuyu Destekleyen Diğer Kaynaklar
Müellif, fıkhî hükümleri ve hadis tahlillerini yaparken geniş bir kaynakçadan istifade etmiştir. Kitapta ismi zikredilen ve görüşlerine başvurulan temel kaynaklar şunlardır:
• Ana Hadis Külliyatı: Kütüb-i Sitte (Buhari, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce) , Müsned (Ahmed b. Hanbel) , Muvatta (İmam Mâlik) , Sünen (Dârimî) , Sünen (Dârekutnî) , Müstedrek (Hâkim) , Sahih (İbn Huzeyme) , Sahih (İbn Hibban) , Sünen (Beyhakî) ve Musannef (İbn Ebî Şeybe).
• Fıkıh ve Hadis Şerhleri: Neylü’l-Evtâr (Şevkânî) , Sübülü’s-selâm (San’anî, Nasbü’r-Râye (Zeylâî) , Fethü’l-Bâri (İbn Hacer) , Şerhu Meâni’l-Asâr (Tahâvî) , Mîzanü’l-İ’tidal (Zehebî) , el-Ümm (İmam Şâfiî).
• Mezhep Fıkhı Kaynakları: Bedâyi’u’s-Sanayi’ (Kâsânî) , Hâşiyetü’t-Tahtâvî Alâ Merâki’l-Felâh , el-Muğnî (İbn Kudâme) , Fethü’l-Vehhab (Zekeriya el-Ensari) , el-Fıkhu Ale’l-Mezahibi’l-Erbaa (Abdurrahman el-Cezerî).
⚖️ Şahitler ve Çıkarılacak Sonuçlar
• Şahitler (Deliller): Kitabın temel şahitleri (delilleri), ahkâm ifade eden hadis-i şeriflerdir. Ancak eser, bu hadislerin tek başına değil, dört mezhep imamının (Ebû Hanîfe, Mâlik, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel) ve diğer büyük müctehidlerin (Evzaî, Sevri, İbn Teymiyye, İbn Hazm vb.) ictihad ve istinbat süzgecinden geçirilerek nasıl fıkhî bir hükme dönüştüğünü ortaya koyar.
• Çıkarılacak Sonuçlar:
• Sünnetin Zarureti: Kur’an’ın kâmil manada anlaşılması ve yaşanması, ancak onun ilk ve en büyük müfessiri olan Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sünneti ile mümkündür.
• Mezheplerin Önemi: Fıkhî hükümler, sadece bir hadisin zahirî manasına bakılarak çıkarılamaz. Mezhep imamları, bir konudaki bütün hadisleri, Kur’an ayetlerini, icmayı ve kıyası birlikte değerlendirerek hükme varmışlardır.
• İhtilafın Sebebi: Mezhepler arasındaki görüş ayrılıklarının (ihtilaf) mühim bir kısmı, hadislerin sıhhat derecesi, yorumlanması veya diğer delillerle olan irtibatından kaynaklanmaktadır. Eser, bu ihtilafın keyfî değil, delile dayalı olduğunu göstermektedir.
• İtidal Uyarısı: Kitap, hem sünneti tamamen reddeden “sünnetsiz din” anlayışını hem de mezheplerin bin yıllık ictihad birikimini yok sayıp “kendi kafasına göre” hadislerden hüküm çıkaran ifrat ve tefrit sahibi iki gruba karşı da ilmi bir cevap ve uyarı niteliğindedir.
📑 Sonuç ve Özet Notu
Merhum Celal Yıldırım’ın “Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri” isimli bu eseri, hadis külliyatı içinden fıkhî hükümleri barındıran rivayetleri seçen ve bunları “mukayeseli mezhepler fıkhı” metoduyla şerh eden kıymetli bir çalışmadır. Eser, sadece hadisleri derlemekle kalmaz, aynı zamanda bu hadislerin müctehid imamlar tarafından nasıl anlaşıldığını, yorumlandığını ve fıkhî hükümlerin dayanağı haline getirildiğini açıklar.
Genel Yönleriyle İktibas:
Prof. Dr. Soner Duman’ın Takriz’inde belirttiği gibi:
“Elinizdeki eser, fukahanın fıkhî hükümleri istinbat ederken göz önünde bulundurdukları ahkâm hadislerini şerh eden eserlerin modern dönemde yazılmış örneklerinden biridir. Müellif bu eserde hükme medar olan hadisleri teker teker ele alarak farklı mezheplerin söz konusu hadisleri nasıl anlayıp yorumladıklarından söz etmekte, hadisten çıkan hükümleri ele almaktadır. Eser bu haliyle fıkıh mezheplerinde yer alan hüküm, ictihad ve fetvaların hadislerdeki dayanaklarını bilmek isteyenler için son derece büyük bir öneme sahiptir.”
Önemli Noktalarıyla İktibas (Metodoloji):
Eserin en belirgin özelliği, fıkıh ve hadis ilimlerini birleştirmesidir.
• Hadisin Sunulması: Konuyla ilgili temel bir ahkâm hadisi seçilir (Mesela, abdestsiz kimsenin az suya elini sokmasıyla ilgili 146 numaralı hadis).
• Mezheplerin Yorumu: Bu hadise ve konudaki diğer rivayetlere dayanarak mezheplerin (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli) hükümleri verilir (Mesela, Hanefi ve Şafii’ye göre ele bulaşmış necaset yoksa su müsta’mel olmaz; Maliki’ye göre niyetle sokarsa müsta’mel olur; Hanbeli’ye göre o suyu kullanmak caiz değildir ).
• Hükmün Özeti: Konu, net hüküm cümleleriyle özetlenir (Mesela, “Üzerinde necis bulunmayan temiz bir eli su dolu kaba sokmak suyu müsta’mel etmeyeceğinden o suyu abdest ve gusülde kullanmak caizdir.” ).
Özet Not:
Bu eser, ahkâm hadislerinin mezheplerin fıkhî ictihatlarıyla olan irtibatını kuran, ilmi bir ciddiyete sahip, kaynak eser niteliğinde bir çalışmadır. Merhum müellif, hem Sünnet’in dindeki yerini müdafaa etmekte hem de mezheplerin fıkhî dayanaklarını merak edenlere bu ictihatların hadis temellerini mukayeseli bir şekilde göstermektedir. Birinci cilt, ibadetlerin temeli olan “Taharet” konusunu bütün detaylarıyla ele almıştır.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
Bu kıymetli eser, İslam hukuk ve tefsir tarihinde bir şâhika olan Ahkâmü’l-Kur’an’dır.
1. Kitap Hakkında Tafsilatlı Bilgi (Bibliyografik Malumat)
• Eserin Adı: Ahkâmü’l-Kur’an (أحكام القرآن).
• Müellifi: Hüccetü’l-İslâm İmam Ebû Bekir Ahmed bin Alî er-Râzî el-Cessâs (ö. 370/981). Kendisi, Hanefî mezhebinin en büyük imamlarından, usûl âlimlerinden ve müçtehitlerinden biri olarak kabul edilir.
• Tahkik (Neşr): Muhammed es-Sâdık Kamhâvî (Ezher-i Şerîf hocalarından).
• Yayınevi: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî & Müessesetü’t-Târihi’l-Arabî.
• Basım Yeri ve Yılı: Beyrut – Lübnan, 1412 H / 1992 M.
• Muhteva: Yüklenen dosyalar, eserin 1. , 2. , 3. , 4. ve 5. ciltlerine ait kapak ve muhtelif iç sayfaları ihtiva etmektedir.
2. Kitabın Vermek İstediği Mesajlar (Ana Gayesi)
İmam Cessâs’ın bu eseri kaleme almaktaki temel gayesi, Kur’an-ı Kerim’de mündemiç olan fıkhî hükümleri (ahkâm ayetlerini) tespit etmek ve bu ayetleri Hanefî mezhebinin usûl ve fürû prensiplerine göre tefsir etmektir.
Eserin ana mesajları şunlardır:
• Hanefî Mezhebinin Kur’an Temellerini İsbat: İmam Ebû Hanîfe ve talebelerinin (İmameyn) fıkhî görüşlerinin, sadece re’y ve kıyasa değil, doğrudan doğruya Kur’an-ı Kerim’in nasslarına ve ayetlerden yapılan derin istinbatlara (hüküm çıkarma) dayandığını göstermek.
• Mukayeseli Fıkıh ve Tenkit: Diğer büyük fıkıh mezheplerinin (bilhassa Şâfiî ve Mâlikî mezhepleri) aynı ayetlerden çıkardığı farklı hükümleri zikretmek. Akabinde, bu görüşleri Kur’an’ın diğer ayetleri, Sünnet, sahabe kavilleri ve Arap lügati zaviyesinden tenkit ederek Hanefî mezhebinin görüşünün delil bakımından kuvvetini (rüchâniyetini) ortaya koymak.
• Ahkâmın Küllî Tespiti: Kur’an-ı Kerim’i bir “hüküm kitabı” olarak ele alıp, ibadetten muamelata, ukûbâttan (cezalar) aile hukukuna kadar hayatın her sahasına dair ahkâmın menbaının Kur’an olduğunu ispat etmektir.
3. Kitapta Verilen Bilgi, Belge ve Tespitler (Muhteva Tahlili)
Eser, bir “Ahkâm Tefsiri” olup, Kur’an sûrelerinin sırasına göre tasnif edilmiştir. Müellif, Fâtiha Suresi’nden başlayarak (PDF’lerde Bakara , Âl-i İmrân, Nisâ , Mâide , En’âm, A’râf… Nahl , İsrâ , Kehf , Meryem , Tâhâ , Enbiyâ , Hac , Mü’minûn ve Nûr sûrelerindeki ahkâm bablarına ait kesitler mevcuttur) sûrelerdeki ahkâm ihtiva eden ayetleri tek tek ele alır.
Müellifin bilgi ve tespitlerini sunarken takip ettiği usûl şöyledir:
• Ayetin Zikri ve Fıkhî Bâb Başlığı: İlgili ahkâm ayetini zikreder ve konuyu bir fıkıh babı (mesela “Şarabın Haram Kılınması Bâbı” , “Miras Bâbı” , “Teyemmüm Bâbı” ) altında inceler.
• Lügat Tahlili: Ayetteki kilit kelimelerin (mesela “Hamr” , “Kelâle” , “Seker” , “Ahkâm” ) Arap dilindeki kök manasını, şiirdeki ve örfteki kullanımını izah eder.
• Sahabe ve Tâbiîn Görüşleri: Ayetin tefsiri hakkında sahabeden (Hz. Ali, Hz. Ömer, İbn Abbas, İbn Mes’ûd vb.) ve tâbiînden (İbrahim en-Nehaî, Said b. Müseyyeb, Hasan-ı Basrî vb.) gelen rivayetleri nakleder.
• Mezheplerin Görüşleri (Mukayese): Hanefî imamlarının (Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, Muhammed) görüşünü “eshabunâ” (bizim âlimlerimiz) diyerek aktarır.
• Muhaliflerin Görüşleri ve Tenkidi: İmam Şâfiî , İmam Mâlik , Evzâî gibi diğer müçtehitlerin görüşlerini ve delillerini zikreder, ardından Hanefî usûlüne göre bu delilleri tenkit eder.
• Delillerle İsbat: Hadîsleri, diğer ayetleri ve aklî delilleri kullanarak kendi mezhebinin görüşünü ispat etmeye çalışır.
Eserdeki Bazı Mühim Tespitler:
• İçki (Hamr): “Hamr” lafzının hakikaten sadece çiğ üzümden yapılan müskir olduğunu, diğer müskirlerin (kuru üzüm, hurma, bal vb. yapılan nebîzler) bu lafza dâhil olmadığını, ancak bunların da başka delillerle (kıyas veya umumî hadîslerle) haram kılındığını savunur.
• Hayız Müddeti: Hayzın en az (asgarî) müddetinin 3 gün, en çok (azamî) müddetinin 10 gün olduğuna dair delilleri sıralar.
• Miras (Müşerreke): Hanefî mezhebine uygun olarak, Müşerreke meselesini (anne bir kardeşlerin, anne-baba bir kardeşlerle mirasta ortak olmasını) kabul etmez ve ilgili ayetlerin (Nisâ: 12) zâhirine göre amel eder.
• Hırsızlık Nisabı: Hırsızlık haddinin (el kesme) uygulanması için çalınan malın değerinin 10 dirhem gümüş olması gerektiği yönündeki sahabe kavillerini ve rivayetleri tercih eder.
• Sihir (Büyü) ve Mürted: Sihri küfür kabul eder. Sihirbazın, zındık (gizli kâfir) ve mürted gibi, tevbe etmesi istenmeden (tevbesi zahiren kabul edilmeden) öldürülmesi gerektiğini savunur.
• Muhariblik (Yol Kesme): Muhariblik cezasının (Mâide: 33) sadece kâfirler veya mürtedler hakkında olmadığını, Müslüman yol kesenler için de geçerli olduğunu ispat eder.
4. Vurucu ve Vurgu Yapılan Cümleler (İktibaslar)
Eserin üslûbu ilmî, münazaracı ve delile dayalıdır. İşte muhtelif bablardan bazı vurucu iktibaslar:
Şarabın (Hamr) Haramlığı Üzerine:
“Bu ayet [Bakara 219], şarabın haram kılınışına dair başka bir nas varid olmasaydı dahi, onun haramlığına kâfi ve yeterli olurdu. Zira ‘Kul fîhimâ ismün kebîr’ (De ki: İkisinde de büyük günah vardır) buyrulmaktadır. Günahın (ism) tamamı ise Allah Teâlâ’nın ‘Kul innemâ harreme rabbiye’l-fevâhişe… ve’l-isme’ (De ki: Rabbim ancak… günahı haram kıldı) [A’râf: 33] kavliyle haram kılınmıştır.”
Müşrik Kadınlarla Nikah Üzerine (Ehl-i Kitab’ın İstisnâsı):
“Müşrikât lafzının zâhiri, mutlak zikredildiğinde ancak putperestleri (abedete’l-evsân) kapsar. Ehl-i Kitab’ın buna dâhil olması ancak bir delil ile olur. Görmez misin ki Allah Teâlâ [Bakara: 105] ‘Mâ yeveddü’llezîne keferû min Ehli’l-Kitâbi vele’l-müşrikîn…’ buyurarak… lafızda ikisinin arasını ayırmıştır (tefrik etmiştir).”
Miras Hükmünün Tesbiti (Cahiliyye Âdetinin Neshi):
“Bu haber [Hz. Câbir’in rivayeti, iki kız çocuğu ve amca meselesi] şu manaları ihtiva eder: Amca, kızların önünde mirası hak ediyordu; bu, cahiliyye ehlinin âdeti üzre olup, kadınlar ve çocuklar yerine sadece savaşan erkekleri mirasçı yaparlardı. Nebî (s.a.v), kadın kendisine sorduğunda bunu inkâr etmemiş, bilakis ‘Allah bu hususta hükmedecektir’ diyerek durumu olduğu gibi ibkâ etmiştir. Ayet nâzil olunca da amcaya kızlara ve anneye hisselerini vermesini emretmiştir.”
Sihirbazın Hükmü (Hanefî Görüşü):
“Ebû Hanîfe (r.a.) dedi ki: Sihirbaz (sâhir), sihirbaz olduğu bilindiğinde öldürülür, tevbe etmesi istenmez (lâ yüstetâb). ‘Sihri terk ettim ve tevbe ettim’ demesi kabul edilmez. Sihirbaz olduğunu ikrar ettiğinde kanı helal olur ve öldürülür.”
Hırsızlık Nisabı (Hanefî Delili):
“Bu bapta asıl olan şudur ki; fukahânın selefi ve halefi arasında ittifak vardır ki, el kesme ancak muayyen bir miktarda (nisab) vâcib olur… Bu kabil miktarların (nisabların) isbat yolu ise tevkîf (doğrudan nass) veya ittifaktır (icmâ); bu hususta kıyas yoluyla bir şey söylenemez… On dirhemde ittifak sabit olmuş, ondan azında ise ihtilaf edilmiştir. Biz ittifak edilen miktarı (on dirhem) aldık ve tevkîf veya ittifak bulunmadığı için ondan azını isbat etmedik.”
5. Konuyu Destekleyen Diğer Kaynaklar, İmam Cessâs’ın kendi eseridir ve eserin muhtevası, diğer kaynakları zikretmekten ziyade, bizzat diğer kaynakları (hadîsler, sahabe kavilleri, diğer mezhep imamlarının görüşleri) delil olarak kullanan veya tenkit eden bir yapıdadır.
Müellif, kendi mezhebini (Hanefî) ispat için sıkça İmam Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Muhammed’in görüşlerine; tenkit için ise İmam Şâfiî ve İmam Mâlik’in görüşlerine atıf yapar. Bu isimler, onun eserindeki temel diyalog noktalarını oluşturur.
6. Şahitler ve Çıkarılacak Sonuçlar (Değerlendirme)
• Şahitler: Eserin kendisi, Hanefî fıkıh usûlünün Kur’an ayetlerine nasıl tatbik edildiğinin en büyük şâhididir. İmam Cessâs, ayetleri sadece lügavî manalarıyla değil, aynı zamanda fıkhın küllî kaideleri, Sünnet’in tahsisi ve sahabe icmâı gibi unsurlarla birlikte ele alır.
• Çıkarılacak Sonuçlar:
• Bu eser, “Ahkâm Tefsiri” (Fıkhî Tefsir) türünün en mühim ve en hacimli şâhikalarından biridir.
• Sadece bir tefsir değil, aynı zamanda yüksek seviyeli bir mukayeseli fıkıh (hukuk) kitabıdır.
• Hanefî mezhebinin, “ehl-i re’y” olarak bilinmesine rağmen, fıkhî görüşlerini ne kadar kuvvetli naklî (ayet, hadîs, sahabe kavli) delillere dayandırdığını göstermesi bakımından paha biçilmezdir.
• İmam Cessâs’ın hem tefsir, hem hadîs, hem fıkıh usûlü hem de Arap lügati konusundaki derin vukûfiyetini (uzmanlığını) ispat etmektedir.
7. Özet ve Sonuç Notu
Ahkâmü’l-Kur’an, İmam Ebû Bekir el-Cessâs tarafından kaleme alınmış, Hanefî mezhebinin temel fıkıh tefsiridir. Eserin temel yapısı, Kur’an sûrelerinin sırasına göre ilerleyerek, o sûrelerde yer alan ahkâm (hukukî/fıkhî) ayetlerini tespit etmek ve bu ayetleri Hanefî mezhebinin bakış açısıyla tefsir etmektir.
Metodoloji (Usûl):
Cessâs, ayetlerden hüküm çıkarırken (istinbat) sadece ayetin zâhirî manasıyla yetinmez. Ayetin nüzûl sebebini , ilgili hadîsleri , sahabe ve tâbiîn kavillerini , Arap dilinin inceliklerini (şiir ve lügat) ve ayetler arası irtibatı (siyak-sibak) dikkate alır.
Mukayeseli Yaklaşım:
Eserin en bâriz vasfı, mukayeseli (karşılaştırmalı) bir fıkıh çalışması olmasıdır. Cessâs, hemen her ahkâm ayetinde, önce Hanefî mezhebinin görüşünü sunar, ardından muhalif mezheplerin (genellikle Şâfiî, Mâlikî, Evzâî) delillerini zikreder. Akabinde bu delilleri aklî ve naklî tenkitlere tâbi tutarak kendi mezhebinin görüşünün Kur’an ve Sünnet’e daha uygun olduğunu ispat etmeye çalışır.
Önemli Noktalar (İktibaslar):
• Nesh ve Tahsis: Şer’î hükümlerin tedricen (aşama aşama) gelişini ve nesh müessesesini sıkça vurgular. Örneğin, şarabın haram kılınmasının (tahrîm) Bakara, Nisâ ve Mâide sûrelerindeki ayetlerle nasıl tedricen gerçekleştiğini detaylıca izah eder.
• Lafız ve Mana: Hanefî usûlünün “lafzın husûsîliğine” verdiği önemi gösterir. Örneğin “hamr” (şarap) lafzının lügatte sadece üzümden yapılan içki olduğunu, bu sebeple ayetteki “hamr” yasağının doğrudan sadece bunu kapsadığını, diğer müskirlerin (nebîz vb.) başka delillerle (kıyas veya “her sarhoş edici haramdır” gibi umumî hadîslerle) haram kılındığını savunur.
• Fıkhî Derinlik: “Kelâle” , “Müşerreke” gibi teknik miras meselelerinden, “Avliyye”ye ; yetim malından muhariplerin (yol kesenlerin) cezasına kadar fıkhın hemen her konusunu ilgili ayetler bağlamında ele alır.
Sonuç Notu:
Bu eser, Kur’an’ı fıkhî bir zaviyeden anlamak ve özellikle Hanefî mezhebinin Kur’an temellerini öğrenmek isteyenler için birincil ve vazgeçilmez bir kaynaktır. Sadece bir tefsir değil, aynı zamanda devrinin en kuvvetli fıkıh usûlü ve mukayeseli hukuk metinlerinden biridir.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
“Anlatımlı Belâğat” isimli eser.
1. 📖 Kitap Hakkında Tafsilatlı Bilgi
• Eserin Adı: Anlatımlı Belâğat.
• Türü: Arap Dili ve Edebiyatı sahasında, Belâğat ilminin (Me’ânî, Beyân, Bedî’) temel kaidelerini öğretmek maksadıyla hazırlanmış akademik bir ders kitabıdır.
• Hazırlayanlar: Eser, bir heyet çalışmasıdır.
• Editör: Prof. Dr. Tacettin UZUN.
• Yazarlar: Prof. Dr. Tacettin UZUN , Dr. Ayhan ERDOĞAN , Dr. Latif SOLMAZ , Dr. Muhammet TASA , Dr. Şehabeddin KIRDAR ve Arş. Gör. Yusuf Sami SAMANCI9.
• Basım Bilgileri: Kitap, 2008 yılında Konya’da neşredilmiştir. İlk baskısı Eylül 2008’de yapılmıştır.
• Yapısı: Eser, Belâğat ilminin klasik tasnifine (sistematiğine) sadık kalarak üç ana bölüm üzerine bina edilmiştir:
• Me’ânî: (Haber-İnşa, Fasl-Vasl, Zikir-Hazif, Takdim-Te’hîr, Îcâz-İtnâb vb.)
• Beyân: (Teşbih, Hakikat-Mecaz, İstiare, Kinaye vb.)
• Bedî’: (Lafzî ve Manevî Güzelleştiriciler; Cinas, Secî’, Tibak, Mukabele vb.)
• Hedef Kitlesi: Kitabın Önsöz’ünde, “Sarf ve nahiv bilgilerini alan öğrencilerimizin bu önemli ilim hakkında da bilgi sahibi olmaları için” hazırlandığı belirtilmektedir.
2. 🎯 Kitabın Vermek İstediği Mesajlar
Eserin Önsöz’ü ve Giriş kısmı, kitabın gayesini ve vermek istediği temel mesajları net bir şekilde ortaya koymaktadır:
• Belâğat’ın Ehemmiyeti: En temel mesaj, “Belâğat, Arap dili için çok önemli ve yararlı bir ilimdir” cümlesiyle verilir.
• Kur’an ve Belâğat İlişkisi: Kitabın asıl vurgusu, Belâğat ilminin Kur’an-ı Kerim’i anlamadaki merkezî rolüdür. “Kur’an’ın mucize oluşu ve sözün güzeli, onun sayesinde bilinmekte ve anlaşılmaktadır.”
• Sözün Güzelliği: Belâğat, sadece bir kural manzumesi değil, sözün güzelliğini ve tesirini artıran bir sanattır. “Sözün en güzeli, hoşlanmadığı için kulakların reddetmediği, zihinlerin de anlamak için yorulmadığıdır.”
• Manaya Can Verme: Belâğat’ın manevî yönü vurgulanır: “Belâğat, cansız varlıkları canlandırır, gözle görülemeyen ruhsal durumları gözle görülür hale getirir…”
• Tedricî (Aşamalı) Eğitim: Belâğat, Sarf (morfoloji) ve Nahiv (sentaks) ilimlerinden sonra öğrenilmesi gereken, dil hâkimiyetinin zirvesi olan bir ilimdir.
• Temel Seviye: Bu kitap, Belâğat ilminin “temel konularını ele almış” olup, “fazla teferruata girilmemiştir”. Mesaj, öğrenciye önce temeli sağlam atmaktır.
3. 📚 Kitapta Verilen Bilgi, Belge ve Tesbitler
Kitap, Belâğat ilmini üç ana başlıkta ve bu başlıkların alt dallarında şu bilgi ve tesbitleri sunar:
• Temel Tarifler:
• Belâğat: “En kısa tarifle belâğat: ‘Sözün, halin gereğine uygun olmasıdır’.” Kitap, “fasîh olmakla birlikte” kaydını da ekler.
• Fesâhat: Sözün akıcı ve kusursuz olmasıdır. Fesâhatin, “kelime” (sözcük), “kelam” (söz) ve “mütekellim” (konuşmacı) için ayrı ayrı şartları olduğu tesbit edilir. Kelamın fesâhatine engel olan tenâfur (ses uyumsuzluğu), za’f-ı te’lîf (nahiv kurallarına aykırılık) ve ta’kîd (anlam kapalılığı) gibi kusurlar izah edilir .
• Belâğat’ın Üç İlmi:
• İlm-i Me’ânî: “Sözün, dinleyicilerin haline ve söylendiği makama uygun düşecek tarzda söylenmesinden bahseden ilimdir.” Bu bölümde, cümlenin haber veya inşa (dilek) kiplerinden hangisiyle , hangi tekit (pekiştirme) derecesiyle kurulacağı; cümleler arası bağlantının (Fasl/Vasl) nasıl olacağı; hangi kelimenin öne alınıp (Takdim) hangisinin geriye bırakılacağı (Te’hîr) veya hazfedileceği (Hazif) gibi manaya doğrudan tesir eden konular incelenir.
• İlm-i Beyân: “Aynı mananın birçok ve değişik üslupla ifade edilmesinden bahseden ilimdir.” Bu bölümde, bir manayı farklı açıklık seviyelerinde ifade etme yolları olan Teşbih (benzetme) , Mecaz (değişmece) , İstiare (eğretileme) ve Kinaye (değinmece) sanatları ele alınır.
• İlm-i Bedî’: “Lafız veya manaları süsleyip güzelleştirme yönlerinden bahseden ilimdir.” Bu bölümde sözü güzelleştiren lafzî sanatlar (Cinas , Secî’ , İktibas ) ve manevî sanatlar (Tevriye , Tibak , Mukabele , Hüsnü’t-Ta’lîl ) incelenir.
• Tarihî Tesbitler:
• Belâğat ilminin tedvin edilmesinin (derlenmesinin) en mühim sebebinin, “Kur’an-ı Kerim’in, belağatıyla… bütün dünyaya meydan okuması ve Allah’ın Kelamını anlama gayretleri” olduğu tesbit edilir.
• İlmin tedvininde Ebû Ubeyde (Mecâzu’l-Kur’an) , el-Câhız (el-Beyân ve’t-tebyîn) , Abdulkâhir el-Curcânî ve es-Sekkâkî (Miftahu’l-‘ulûm) gibi âlimlerin kilit rol oynadığı belirtilir.
4. ⚡ Vurucu ve Vurgu Yapılan Cümleler
Eserin, Belâğat ilminin ruhunu ve gayesini özetleyen en vurgulu cümleleri (iktibaslar):
* “Belâğat, Arap dili için çok önemli ve yararlı bir ilimdir.” * “Kur’an’ın mucize oluşu ve sözün güzeli, onun sayesinde bilinmekte ve anlaşılmaktadır.” * “Sözün en güzeli, hoşlanmadığı için kulakların reddetmediği, zihinlerin de anlamak için yorulmadığıdır.” * “Belâğat, cansız varlıkları canlandırır, gözle görülemeyen ruhsal durumları gözle görülür hale getirir, hayatın gerçeklerini hayalleştirir…” * “En kısa tarifle belâğat: ‘Sözün, halin gereğine uygun olmasıdır’.” * “Kur’an-ı Kerim’in, belağatıyla o devirdeki edipler başta olmak üzere bütün dünyaya meydan okuması… belağat ilminin tedvinine hız vermiştir.” * (Me’ânî İlmi) “Sözün, dinleyicilerin haline ve söylendiği makama uygun düşecek tarzda söylenmesinden bahseden ilimdir.” * (Beyân İlmi) “Aynı mananın birçok ve değişik üslupla ifade edilmesinden bahseden ilimdir.”
5. 🖇️ Konuyu Destekleyen Diğer Kaynaklar
Kitap, kendi muhtevasını oluştururken dayandığı ve Belâğat sahasının temel direkleri olan şu klasik kaynaklara atıf yapmaktadır. Bu eserler, “konuyu destekleyen diğer kaynaklar” olarak zikredilebilir:
• Ebû Ubeyde (v. 210/825), Mecâzu’l-Kur’an
• el-Câhız (v. 255/869), el-Beyân ve’t-tebyîn
• Ebû Hilal el-‘Askerî (v. 400/1009’dan sonra), Kitâbu’s-sınâ’ateyn
• Abdulkâhir el-Curcânî (v. 471/1078), Delâilu’l-i’câz ve Esraru’l-belâğa
• ez-Zemahşerî (v. 538/1144), el-Keşşâf ve Esâsu’l-belâğa
• Fahreddîn er-Râzî (v. 606/1209), Nihayetu’l-îcaz fî dirâyeti’l-i’caz
• Ebû Ya’kûb es-Sekkâkî (v. 626/1229), Miftahu’l-‘ulûm
• el-Hatîb el-Kazvînî (v. 793/1390), Telhîsu’l-Miftah
• et-Teftâzânî (v. 792/1390), el-Mutavvel ‘ale’t-Telhîs’
6. ⚖️ Şahitler ve Çıkarılacak Sonuçlar
Şahitler (Şevâhid)
Kitap, Belâğat kaidelerini ispatlamak ve izah etmek için “şahit” (delil, örnek) olarak üç temel kaynağı kullanmaktadır:
• Kur’an-ı Kerim: Belâğat’ın varlık sebebi ve zirvesi olarak her bahiste âyetler şahit getirilmiştir (Örn: Fâtiha Suresi 5. âyet, Bakara Suresi 14-15. âyetler , Necm Suresi 3-4. âyetler ).
• Hadîs-i Şerifler: Hz. Peygamber’in (s.a.s) ve Sahabenin (Hz. Ebubekir’in hutbesi gibi) sözleri şahit olarak kullanılmıştır.
• Klasik Arap Şiiri: Kaidelerin tatbikatını göstermek için Cahiliye ve sonraki dönem Arap şairlerinden (İmruulkays , Tarafe b. el-Abd, Zuheyr b. Ebî Sulmâ , el-Mutenebbî vb.) bolca beyit iktibas edilmiştir.
Çıkarılacak Sonuçlar
Bu eserden çıkarılacak temel sonuçlar şunlardır:
• Belâğat, dilin sadece gramer (Sarf/Nahiv) olarak doğru konuşulması değil, aynı zamanda “hâlin icabına göre” yani yerinde, zamanında ve muhataba uygun şekilde, tesirli ve sanatlı konuşma ilmidir.
• Kur’an-ı Kerim’in i’câzı (mucizevî yönü) ve dilinin neden taklit edilemez olduğu, ancak Belâğat ilminin kaideleriyle anlaşılabilir.
• Bu eser, Belâğat’ın üç temel direği olan Me’ânî, Beyân ve Bedî’ ilimlerini, Arapça kaideler, Türkçe açıklamalar ve klasik şahitler eşliğinde sunan, ilahiyat ve Arap dili öğrencileri için hazırlanmış müfid (faydalı) bir giriş kitabıdır.
7. 📜 Sonuç ve Özet Notu (Genel Yönleriyle İktibas)
Anlatımlı Belâğat, Prof. Dr. Tacettin Uzun editörlüğünde altı kişilik bir akademik heyet tarafından kaleme alınmış, 2008 yılında Konya’da basılmış bir ders kitabıdır.
Eserin en mühim noktası, Belâğat ilmini “Sarf ve nahiv bilgilerini alan öğrenciler” için anlaşılır kılmayı hedeflemesi ve bu ilmi, “Kur’an’ın mucize oluşu” ile doğrudan irtibatlandırmasıdır. Kitap, Belâğat’ı “sözün veya yazının güzellik ve etkinliğini sağlamak için başvurulan yolları inceleyip kurallara bağlar” şeklinde tarif eder.
Muhtevası, klasik tasnife uygun olarak Me’ânî (mana mertebeleri), Beyân (mana ifade etme yolları) ve Bedî’ (sözü süsleme sanatları) başlıkları altında düzenlenmiştir. Her konu; Arapça kaideler, Türkçe “Anlatım” başlıkları, âyetler, hadisler ve meşhur Arap şairlerinden iktibas edilen şahitlerle (örneklerle) desteklenmiş ve her bölümün sonuna alıştırmalar eklenmiştir.
Sonuç olarak bu eser, Belâğat ilmine dair “fazla teferruata girilmemiş”, temel seviyede, ancak sağlam bir metodolojiye sahip bir kılavuz niteliğindedir. Vurgusu, Belâğat’ın sadece lafzî bir süsleme sanatı değil, mananın “hâlin gereğine” uygunluğunu sağlayan ve Kur’an’ın i’câzını anlamlandıran anahtar bir ilim olduğudur.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
İmam Kuşeyrî’nin “Letâifu’l-İşârât” (Kuşeyrî Tefsiri) adlı eserinin 6 ciltlik tam metni.
1. Kitap Hakkında Tafsilatlı Bilgi
• Eserin Tam Adı: Letâifu’l-İşârât (İşaretlerin İnce Nükteleri), yaygın olarak Kuşeyrî Tefsiri olarak bilinir.
• Müellifi (Yazarı): Tam adı Abdulkerîm b. Hevâzin b. Abdulmelik el-Kuşeyrî’dir. “Zeynulislâm” lakabıyla da tanınır. Hicrî 376 (Miladi 986) tarihinde Horasan’ın Nisabur şehrinde dünyaya gelmiş, (1072) yılında orada vefat etmiştir.
• Türü: Eser, tasavvufî tefsir (işârî tefsir) sahasının en önemli klasik örneklerinden biri olarak kabul edilir.
• Telif Tarihi: Müellif, esere Hicrî 434 (Miladi 1042) yılında başladığını bizzat belirtmiştir.
• Müellifin Mezhebi ve Yönelimi: İmam Kuşeyrî, fıkıhta Şafiî, akaitte (inançta) ise Eş’arî mezhebinin en önde gelen savunucularından biridir.
• İlham Kaynağı: Kuşeyrî, bu eseri ortaya koymasında en büyük ilham kaynağının, aynı zamanda kayınpederi olan tasavvuftaki şeyhi Ebû Alî el-Hasen b. Alî en-Nisâbûrî ed-Dakkâk olduğunu belirtir. Eserde ismen zikrettiği yegâne şahsiyet odur.
• Diğer Önemli Eserleri: Müellifin en meşhur eseri, tasavvuf anlayışını ve önde gelen mutasavvıfları anlattığı er-Risâletu’l-Kuşeyriyye’dir. Ayrıca Letâifu’l-İşârât’tan önce et-Teysîr fi ilmi’t-tefsîr adıyla (“et-Tefsîru’l-kebîr” olarak da bilinir) ilmi esaslara uygun klasik bir tefsir de kaleme almıştır.
2. Kitabın Vermek İstediği Mesajlar
Müellif, eserin girişinde (Cilt 1) bu kitabı “marifet ehlinin dilinden Kur’an’ın zor ulaşılan bazı işaretlerini ayrıntılı olarak anlatmak” amacıyla yazdığını belirtir. Eserin temel mesajları şunlardır:
• Zahirin Ötesindeki Mana: Kur’an-ı Kerim’in ayetleri sadece zahirî (dışsal) bir hüküm ve manaya değil, aynı zamanda Ehl-i Sünnet çizgisine uygun bâtınî (derûnî) ve işârî (sezgisel) manalara da sahiptir.
• Nefis Tezkiyesi ve Vuslat: Tefsirin ana gayesi, okuyucuyu “nefis tezkiyesi” (nefsi arındırma) yolculuğuna çıkarmak ve nihai hedef olan “Allah’a kavuşup O’nu görme” (vuslat ve ru’yet) mertebesine hazırlamaktır.
• Manevî Zirve: Şuhûd: Kitabın vurguladığı en yüce manevî mertebe, “Hakk’ı Hak ile görmek” şeklinde tanımlanan “şuhûd” (müşahede etme, tanıklık) halidir.
• İlim ve İrfan Bütünlüğü: Gerçek dindarlık, şeriatın zahirî hükümlerini (fıkıh) ve hakikatin bâtınî inceliklerini (tasavvuf) birleştirmekle mümkündür.
3. Kitapta Verilen Bilgi, Belge ve Tesbitler (Metodoloji)
Eser, müellifin tefsir, fıkıh, kelam ve edebiyat alanlarındaki geniş ilmî birikimini tasavvufî derinlikle birleştirdiği zengin bir muhtevaya sahiptir:
• İşârî Yorum Usulü: Kuşeyrî, ayetlerden çıkardığı tasavvufî kavramları ve işârî yorumları; önce tefsirini yaptığı ayetle, ardından varsa konuya uygun başka ayetler veya hadislerle, son olarak da Arap edebiyatından (ve bazen kendi şiirlerinden) mısralarla temellendirir.
• Fıkıh ve Kelam: Ahkâm (hukukî) yönü olan ayetlerde, önce o konudaki fıkhî izaha yer verir, ardından ayetin işârî tefsirine geçer. Gerektiğinde kelamî (teolojik) izahlar yapar ve Ehl-i Sünnet akidesini ısrarla savunur.
• Üslup: Mütercimin de belirttiği gibi, eserin dili yoğun bir şekilde “seci” (cümle sonlarında kafiye) sanatıyla süslenmiştir. Bu durum, müellifin Arap diline hâkimiyetini gösterir. Ayrıca mecazlı ve teşbihli ifadeler sıkça kullanılır.
• Tasavvufî Terminoloji: Eserde en fazla kullanılan ve üzerinde durulan tasavvufî terimler; hak, şuhûd, müşahede, ru’yet, nefis, kalp, sır, latîfe, tarîk, edeb, abid, arif, zahid, muhib, mürid, irade, zahir, bâtın, marifet, mahabbet, ubûdiyet, rubûbiyet, safâ, mahv, sahv, fenâ, bekâ, kurb, vuslat, firak, hicâb, nûr, ilhâm, fark, cem’ ve keşif gibi lafız ve tabirlerdir.
4. Vurucu ve Vurgu Yapılan Cümleler (İktibaslar)
Eserin tamamı, ayetlerin derûnî manalarını açan vurucu tesbitlerle doludur. İşte muhtelif ciltlerden bazı misaller:
• Bakara Sûresi, Besmele Üzerine (Cilt 1):
“Allah’ lafzı, ilahlık vasfına sahip olan demektir. İlahlık ise celâl sıfatlarına layık olmaktır… Böylece ilahlığı duymak heybet ve teslimiyete, rahmeti duymak ise yakınlık ve kereme vesile olur. Bu ayeti duyan kimseye lütufta bulunan şanı yüce Allah, onu sahv -kendinde olma- ve mahviyet ile bekâ ve fenâ mertebeleri arasında götürüp getirir.”
• Bakara Sûresi, 3. Ayet (Namaz) Üzerine (Cilt 1):
“Namaz kılmak ise onu rükünleri ve sünnetleriyle yerine getirmek, sonra da kendisi için namaz kılınanı görmek suretiyle namazı görmez hale gelmektir.”
• Bakara Sûresi, 74. Ayet (Kalplerin Katılaşması) Üzerine (Cilt 1):
“…kalplerinin taştan daha da katı olduğunu açıklamıştır. Çünkü bazı taşlardan nehirler fışkırır, bazısında ise Allah korkusunun izleri belirir. Onların kalplerinde ise hiçbir iyilik yoktur. Nasıl böyle olmasın ki, bu kalpler Hakk’ın yüz çevirmesine maruz kalmış ve özellikle içi iyiliklerden boşaltılmıştır.”
• Âl-i İmran Sûresi, 19. Ayet (İslam) Üzerine (Cilt 1):
“Allah’ın rıza gösterdiği, sahibini mükâfatlandırıp yükseltmeye söz verdiği ve lütufla buluşturdu din İslam’dır. İslam ise içtenlik ve teslimiyet demektir. Onun dışındakiler ise reddedilmiş ve kurtuluş yolu, sahibinin yüzüne kapatılmıştır.”
• Nûr Sûresi, 26. Ayet (İyiler İyilere) Üzerine (Cilt 4):
“Taatlardan ve Allah’a yaklaştıran ibadetlerden ibaret olan iyi ameller, iyi kimselere yakışır… Nefsin arzularından arınmış olarak Hakk’ın hakkı olan hususlardan yola çıkmak suretiyle birliktelikleri gerçekleştirmekten ibaret olan iyi haller ise iyi adamlara mahsustur.”
• Nûr Sûresi, . Ayet (Nur Ayeti) Üzerine (Cilt 4):
“‘Allah, göklerin ve yerin nurudur.’ Yani Allah, göklerin ve yerin yol göstericisi olup ikisindeki nur O’ndandır… ‘O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre…’ Allah bununla O’nu tanımaktan ibaret olan müminin kalbinin nurunu kast etmektedir. Bu çerçevede Allah, müminin göğsünü hücreye, göğsünün içindeki kalbini hücredeki kandile, kalbinden ibaret olan kandili inci gibi parlayan bir yıldıza, kalbinin marifetle aydınlanmasını da lambayı çalıştıran saf yağa benzetmiştir.”
• Zümer Sûresi, 53. Ayet (Ümit Kesmeyin) Üzerine (Cilt 5):
“…’Allah’m rahmetinden ümidinizi kesrneyin.’ Sen, kapımıza geliş gidişi kestikten sonra da kalbini bizden koparma. ‘Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder.’ … Sanki Allah şöyle demiş olmaktadır: ‘Ben, hiçbir günahı bırakmayacak şekilde bağışlarım.'”
• Hadîd Sûresi, 16. Ayet (Kalplerin Ürpermesi) Üzerine (Cilt 6):
“Öte yandan kalbin katılığı, şehvete uymakla gerçekleşir. Şehvet ve safiyet ise bir araya gelemez. Bu nedenle, şehvet meydana geldiği zaman safiyet ortadan kalkar. Kasvetin sebebi ise kalbin, Rabbi gözetmekten sapmasıdır.”
5. Konuyu Destekleyen Diğer Kaynaklar
Eserin kendisi (özellikle Cilt 1’deki önsöz), müellifin bu tefsiri hazırlarken geniş bir ilmî birikimden faydalandığını göstermektedir. Eserin içinde konuyu desteklemek için kullanılan başlıca kaynaklar şunlardır:
• Tasavvufî Kaynaklar (Şeyhlerin Sözleri): Eserin temelini oluşturan işârî yorumlar, müellifin tasavvufî tecrübesine ve özellikle de ismen zikrettiği yegâne otorite olan şeyhi Ebû Ali ed-Dakkâk’ın öğretilerine dayanır.
• Hadis-i Şerifler: Ayetlerin işârî manalarını desteklemek için sıkça hadislere başvurulur.
• Arap Dili, Belagati ve Edebiyatı (Şiir): Müellif, manaları güçlendirmek ve nükteleri ortaya çıkarmak için yoğun bir şekilde Arap dili ve belagatına ve başta tasavvufî şiirler olmak üzere çok sayıda şiir iktibasına yer verir.
• Fıkıh ve Kelam: Eser, Ehl-i Sünnet kelamını ve fıkhî hükümleri temel bir zemin olarak kullanır ve yorumlarını bu çerçevenin dışına taşırmaz.
6. Şahitler ve Çıkarılacak Sonuçlar
• Şahitler: Eserin sıhhati ve derinliği konusundaki en büyük “şahit”, müellifin kendi ilmî ve tasavvufî otoritesidir. Kendisi, Risale adlı eseriyle tasavvuf tarihinin en önemli otoritelerinden biri olmuştur. Eserin içindeki temel şahit (otorite) ise, Kuşeyrî’nin sürekli “Şeyhim Ebû Ali ed-Dakkâk dedi ki…” şeklinde atıfta bulunduğu hocasıdır.
• Çıkarılacak Sonuçlar:
• Letâifu’l-İşârât, Kur’an’ı anlamada sadece zahirî mananın yeterli olmadığını, ayetlerin aynı zamanda derûnî (batınî) işaretler ve hikmetler taşıdığını gösteren temel bir eserdir.
• Tasavvufî yorum (işârî tefsir), şeriatın zahirî hükümlerine ve Ehl-i Sünnet akidesine aykırı olmamalıdır; aksine, bu temeller üzerinde yükselmelidir. Kuşeyrî, bu dengeyi ustalıkla kurmuştur.
• Kur’an’ın nihai hedefi, insanı sadece bilgilendirmek değil, aynı zamanda onu manen dönüştürmek, nefsini arındırmak ve Allah’ı müşahede etme (şuhûd) seviyesine yükseltmektir.
7. Genel Yönleriyle İktibas, Sonuç ve Özet Notu
Genel Değerlendirme ve Özet:
İmam Abdulkerîm el-Kuşeyrî’nin altı ciltlik Letâifu’l-İşârât adlı bu tefsiri , tasavvuf (işârî) tefsir geleneğinin zirve eserlerinden biridir. Müellif, bu eserde Kur’an-ı Kerim’in lafızlarının ardındaki ince manaları, yani “işaretleri” ortaya çıkarmayı hedefler. Bunu yaparken Ehl-i Sünnet akidesine (Eş’arîlik) ve Şafiî fıkhına sarsılmaz bir bağlılık gösterir; ahkâm ayetlerinin önce fıkhî manasını verir, ardından o hükmün ardındaki tasavvufî hikmeti (işareti) açıklar.
Eserin üslubu, müellifin Arap edebiyatındaki derinliğini yansıtan yoğun seci (kafiyeli nesir) , mecaz ve şiir kullanımıyla dikkat çeker. Kuşeyrî, ayetlerin derûnî manalarını açıklarken sık sık şeyhi Ebû Ali ed-Dakkâk’ın sohbetlerinden iktibaslarda bulunur.
Sonuç ve Önemli Noktalar:
Letâifu’l-İşârât’ın temel gayesi, Kur’an’ı “nefis tezkiyesi” ve “Allah’a kavuşma” yolculuğunda bir rehber olarak okumaktır. Ayetler; havâs (seçkinler), avam (genel halk), arifler, müridler, zahidler gibi farklı manevî seviyedeki kişilere hitap eden katmanlı bir yapıda ele alınır. Eser, Kur’an’ın sadece bir hüküm ve bilgi kitabı olmadığını, aynı zamanda bir marifet, sevgi (mahabbet) ve müşahede (şuhûd) kaynağı olduğunu isbatlamayı amaçlar. Kuşeyrî, ilim ile irfanı, şeriat ile hakikati birleştiren bu tefsiriyle, kendisinden sonraki tasavvufî düşünceye derin bir etki bırakmıştır.
✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧ ✧
DÖRT KİTAP LİNKİ:
https://t.me/dindersimamhatip/82415
Hazırlayan: Mehmet Özçelik
www.tesbitler.com
22/11/2025