EŞYAYII DEĞİŞTİREN BAKIŞ AÇISI

EŞYAYII DEĞİŞTİREN BAKIŞ AÇISI

Bu pencere, Risale-i Nur’un ruhlara sunduğu iksirin ve kimyanın ta kendisidir. Bu meslek hakikaten bir “simyacı” gibi; kömürü elmasa, zehiri panzehire, korkuyu emniyete çeviren bir nazar (bakış açısı) talim ettiriyor.
Bediüzzaman Hazretleri, “İman, insanı insan eder; belki insanı sultan eder” derken tam da bu bakış açısını kastetmektedir. Eşyanın hakikati değişmez, fakat bakış açısı değişince, eşyanın mahiyeti ve insana verdiği his tamamen değişir.
Bu tesbitleri Risale-i Nur’un hikmet penceresinden maddeler halinde şöyle açabiliriz:

1. Hastalığı Sevdirme Sanatı: “Menfi İbadet”

Normalde insan hastalıktan kaçar. Fakat Risale-i Nur, Hastalar Risalesi ile hastalığa öyle bir mana yükler ki, hasta neredeyse “İyi ki hastalandım” diyecek hale gelir.
* Hikmet: Hastalık, gaflet uykusundan uyandıran bir “ikaz-ı İlahi” ve günahları döken bir “sabun”dur.
* Tesbit: Sağlık, insana “Ben hürüm, benim sahibim yok” dedirtip gaflete düşürebilirken; hastalık, “Sen acizsin, fani bir kulsun, bir Sahibin var” dedirtir ve acz yoluyla Hakk’a yaklaştırır.
* Tıpkı özetle:
> Hastalık senin hakkında bir sıhhattir. (Sağlıktır). Çünki ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem müddeti kısadır. Hastalık, senin o sermayeni büyük kârlarla meyvedar ediyor.
>
2. Musibet ve Belayı Rahmete Çevirmek

İnsan belayı “kahır” zanneder. Risale-i Nur ise musibetin, “Kaderin tenkidi” (kaderi eleştirmek) olmadığını, bilakis insanın manen terakki etmesi için bir kamçı olduğunu isbat eder.
* Diken ve Gül: Gülün hatırı için dikene katlanılmaz; “dikeni de güzeldir” diyebilme seviyesine çıkarır. Çünkü o diken, “Celal” isminin tecellisidir, gül ise “Cemal” isminin. İkisi de aynı elden (Kudret’ten) gelmektedir.
* Sabır Kuvveti: Risale-i Nur, sabrı “geçmiş ve geleceğe dağıtmadan”, o anki sıkıntıya odaklarsan, her musibete yetecek bir sabır kuvvetinin insanda var olduğunu öğretir.

3. Ölümü “Terhis Tezkeresi” Görmek (En Büyük İnkılap)
Dünya ehli için ölüm; bir idam, yok oluş, karanlık bir kuyu ve ayrılıktır. Risale-i Nur gözlüğüyle bakıldığında ise ölümün çehresi tamamen değişir.
* Hikmet: Ölüm, zindandan bostana çıkmaktır. Zahmetli dünya vazifesinden bir paydos ve **”terhis tezkeresi”**dir. Dostlara (visal) kavuşmaktır.
* Yoklukta Varlığı Görmek: Bir tohumun toprak altında çürümesi (yok olması), zahiren ölümdür ama hakikatte sümbül vermenin (yeni bir hayatın) başlangıcıdır. İnsan da kabirde çürür ama ebedi bir saadetin sümbülünü vermek için o kapıdan geçer.
* Ozetle:
> Mevt (ölüm), ehl-i iman için bir terhistir; tebdil-i mekândır (mekân değiştirmektir); saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı (toplanma yeri) olan âlem-i berzaha bir visal (kavuşma) kapısıdır.
>
4. Açlık ve “Cû” (Açlık) ile Gelen Marifet

“Açlıktan Allah’ın Cû isminin tecellisini yansıtıyor” ifadesi, Barla Lahikası,Ramazan Risalesi ve İktisat Risalesindeki çok ince bir sırra işaret eder.
* Rezzâk’ı Tanımak: Tok olan insan, “Rızık benimdir, ben kazandım” diyebilir. Fakat açlık (Cû), nefsin firavunluğunu kırar. “Ben acizim, bir lokma ekmeğe muhtacım” dedirtir.
* Kuru Ekmeğin Lezzeti: Açlık vasıtasıyla, en kuru bir ekmek parçası, baklava lezzetinde bir nimet olur. İnsan o açlık aynasında, Allah’ın “Rezzâk” ve “Mun’im” (Nimet veren) isimlerini en parlak şekilde okur. Açlık, nimetin kadrini bildiren en büyük muallimdir.

5. İman: Kâinatı Okuyan Gözlük

Risale-i Nur’un mesleği özetle şudur: “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”
* Felsefe Gözlüğü: Kâinatı bir tesadüf yumağı, ölümü bir yok oluş, musibeti bir haksızlık, insanı sahipsiz bir yetim olarak gösterir (Bakış açısı bozukluğu).
* İman ve Risale-i Nur Gözlüğü: Kâinatı bir mescit, ölümü bir terhis, musibeti bir imtihan, insanı Allah’ın aziz bir misafiri olarak gösterir.
Zahiren aynı dünyada yaşarlar ama biri cehennem azabı çeker (iç dünyasında), diğeri cennet lezzeti alır. Çünkü “Her şeyin içine melekût (iç yüzü) cihetinde rahmet-i İlahiye girmiştir.” Çirkinlik, sadece bizim yüzeysel nazarımızdadır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik www.tesbitler.com
13/11/2025