Hz. Lokman ve Dil Terbiyesi: Aklın Hikmetle Buluşması
Hz. Lokman ve Dil Terbiyesi: Aklın Hikmetle Buluşması
1. Lokman Hekim: Hikmetin Sembolü
Kur’ân-ı Kerîm’de ismiyle zikredilen nadir şahsiyetlerden biri olan Hz. Lokman, “hikmetle” anılmış bir şahsiyettir.
Allah Teâlâ buyurur:
“Andolsun, biz Lokman’a ‘Allah’a şükret’ diye hikmet verdik.”
(Lokmân Sûresi, 12 )
Hikmet, sadece bilgi değil; bilgiyi yerinde, ölçülü ve faydalı kullanma kudretidir.
Yani aklın kemalidir.
Bu yüzden Lokman Hekim, hem aklın rehberi hem dilin terbiyecisidir.
2. Dilin Hayır ve Şer Kapısı
Rivayet olunur ki Lokman Hekim’e bir gün efendisi şöyle der:
“Bana en iyi iki uzvu kesip getir.”
Lokman, dil ve kalp getirir.
Bir süre sonra efendisi bu defa şöyle der:
“Şimdi de bana en kötü iki uzvu kesip getir.”
Lokman yine dil ve kalp getirir.
Efendisi şaşırır ve sorar:
“Hem en iyi hem en kötü bunlar mıdır?”
Lokman Hekim şöyle cevap verir:
“Evet efendim! Kalp ve dil iyi olursa, insanda hayırdan güzellik doğar.
Fakat bozulursa, insanda şerden kötülük meydana gelir.”
Bu kıssa, atasözümüzün hikmetine tam bir ayna tutar:
Aklın (kalbin) fukaralığı, dilin ukalalığını doğurur.
Çünkü akıl ve kalp zengin olursa, dil o serveti hikmetle saçar;
fakir olursa, dil o boşluğu gururla doldurur.
3. Lokman Hekim’in Oğluna Nasihatleri
Kur’ân’da Lokman Hekim’in oğluna verdiği nasihatler, hem aklın hem dilin terbiyesine yöneliktir.
Bu öğütler, her çağda geçerli olan ahlâk ve hikmet dersleridir.
“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma; çünkü şirk, gerçekten büyük bir zulümdür.”
(Lokmân, 13)
“Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten men et, başına gelenlere sabret. Şüphesiz bunlar, azmedilmeye değer işlerdendir.”
(Lokmân, 17)
“Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, merkeplerin sesidir.”
(Lokmân, 19)
Burada özellikle son âyet, dil terbiyesinin zirvesidir.
Lokman Hekim oğluna sadece “konuş” demiyor, “nasıl konuşacağını” öğretiyor.
Sesin tonundan, üslûbun nezaketine kadar bir edep dersi veriyor.
4. Dilin Hikmetle Terbiyesi
Dilin terbiyesi, aklın terbiyesinden başlar.
Aklını eğitmeyen, dilini edepsizliğe teslim eder.
Bu yüzden hakikî bilgelik; az konuşmak, çok düşünmek, derin hissetmek demektir.
Kur’ân’da “hikmet” kelimesi, genellikle ilim, akıl, sabır, ve ölçü anlamlarında geçer.
Yani hikmet sahibi kişi; ne zaman, neyi, nasıl söyleyeceğini bilen kimsedir.
Bu hâl, dilin ukalalığını değil, aklın vakarını gösterir.
5. Hikmetli Söz
“Söz” ile “hikmet” arasındaki bağ:
Sözler, kalpten geldiği vakit tesir eder; dilden çıktığı vakit kulağa girer. Kalpten çıkarsa kalbe girer.
Yani dilin tesiri, aklın ve kalbin derûnî zenginliğindedir.
Bu yüzden aklı fakir, kalbi sönük insanın sözü kuru bir gürültüden ibarettir.
Oysa hikmetle konuşan bir dil, sükûtu bile ibretle doldurur.
6. Dilin Ukalalığına Karşı Kur’ânî İkazlar
📖 Hucurât Sûresi, 11–12:
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğerini alaya almasın; belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır…
Zannın çoğundan sakının… birbirinizin gizlisini araştırmayın, gıybet etmeyin.”
📖 Tâhâ Sûresi, 44:
“Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alır veya korkar.”
(Musa ve Harun’a, Firavun karşısında bile sözü yumuşatmaları emredilir.)
📖 Şuarâ Sûresi, 224–226:
“Şairlere de sapkınlar uyar. Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.”
Bu âyet, sözün boşluğunu ve ukalalığın tehlikesini tasvir eder.
7. Sonuç ve Özeti
Özet:
Hz. Lokman’ın hikmet anlayışı, aklın ve dilin nasıl bir terbiye içinde olması gerektiğini öğretir.
Dil, aklın hizmetkârı olmalı; akıl da hikmetin rehberi olmalıdır.
Aklın fakirliği dili taşkın eder, dilin edepsizliği aklı susturur.
Lokman Hekim oğluna, hem imanın aklını, hem edebin dilini öğretmiştir.
Bugünün insanı için de bu öğüt, altın değerindedir:
“Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini alçalt; çünkü seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.”
Zira akıl fukara olunca dil ukala olur; ama hikmet zenginleşince dil edeple susar.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik www.tesbitler.com
07/11/2025