Akıl Fukara Olunca Dil Ukala Olurmuş
Akıl Fukara Olunca Dil Ukala Olurmuş
1. Mânâsı ve Hikmeti
Bu atasözü, derin bir insan tahlilidir.
“Akıl fukara olunca dil ukala olurmuş” sözü, aklın noksanlaştığı yerde dilin haddini aştığını anlatır.
Aklın zenginliği, dilin edebindedir.
Zira dil, aklın tercümanıdır; akıl fakirleşirse dil de sefahate düşer.
İnsanda fikir azaldıkça, söz çoğalır.
Boş teneke çok ses çıkarır misali, hikmetten nasibi olmayanlar çok konuşur ama az şey söylerler.
Sükût, aklın süsüdür; çok konuşmak ise düşüncesizliğin.
Akıl, dilin gemidir. Gemi olmazsa dil, fırtınada sürüklenen bir sandal misali her tarafa savrulur.
2. Edebî ve Ahlâkî Bakış
Dil, insanın aynasıdır.
Hikmet ehli demiştir ki:
“Kişinin değeri, diliyle belli olur.”
Mevlânâ der ki:
“Söz, aklın terazisidir. Ne söylersen, terazinin kefesi o kadar iner.”
Yani dilin ölçüsü, aklın seviyesini gösterir.
Ukala dil, cehaletin elbisesidir; insan kendini bilmezse, bildiğini sanarak haddini aşar.
Hâlbuki sükût, her zaman bir eksiklik değil; bazen de kemalin işaretidir.
Hz. Ali (r.a.) buyurur:
“İnsanın aklı, dilinin altında gizlidir.”
Yani insanın hakikî derecesi, konuşmasından anlaşılır.
Akıllı insan az konuşur, çok düşünür;
akılsız insan ise az düşünür, çok konuşur.
3. Tarihî ve İbretli Boyut
Tarih boyunca nice kavim ve nice idareci, dilini tutamadığı için helâk olmuştur.
Firavun, “Ben sizin en yüce rabbinizim.” (Nâziât, 24) diyerek azdı;
Nemrut, “Ben de diriltirim, öldürürüm.” (Bakara, 258) diyerek kibirlendi.
Sonuçta her ikisi de dilinin ukalalığının bedelini akıbetlerinde ödedi.
Nice sultan, vezir, âlim, hattâ mütefekkir; bir sözle yükselmiş, bir sözle de düşmüştür.
Tarih, aklıyla konuşanları yükseltmiş, diliyle övünenleri ise utandırmıştır.
4. Mantıkî ve İnsânî Değerlendirme
Akıl, düşüncenin kaynağıdır; dil ise onun yansıması.
Birinde noksanlık olursa, diğerinde taşkınlık olur.
Zira akıl rehber olmazsa, dil hedefini şaşırır.
Ukalalık; bilgi değil, bilgisizliğin kendini bilgelik zannetmesidir.
Akıl fakirleştiğinde, insan kendini göstermek ister;
zengin olan göstermez, fakir olan bağırır.
Bu yüzden “akıl fukara olunca dil ukala olurmuş.”
5. Hikmetli Söz
“Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.”
Yani akıl imanla nurlanmazsa, sadece kuru bir iddia olur.
İşte o zaman dil ukalalığa, kalp de kasavete düşer.
6. Konuyla Alakalı ve Müradif Ayetler
📖 Lokmân Sûresi, 18-19:
“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü Allah, kendini beğenip övünen kimseleri sevmez.
Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, merkeplerin sesidir.”
📖 Hucurât Sûresi, 11:
“Ey iman edenler! Bir topluluk, bir diğerini alaya almasın; belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır…”
📖 Furkân Sûresi, 63:
“Rahmân’ın kulları, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahiller onlara sataştığında, ‘Selâm!’ derler.”
📖 İsra Sûresi, 53:
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Çünkü şeytan, aralarını bozmaya çalışır…”
📖 Zümer Sûresi, 9:
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alır.”
7. Sonuç ve Özeti
Özet: “Akıl fukara olunca dil ukala olurmuş” sözü, aklın zayıfladığı yerde dilin haddini aşacağını ifade eder.
Aklın zenginliği insana vakar, ölçü ve edep kazandırır; fakirliği ise sözde taşkınlığa ve ukalalığa yol açar.
Tarih, ukalalığıyla helâk olanları ve hikmetiyle yücelenleri görmüştür.
İnsanın kıymeti, konuştuğu söz kadardır;
aklını imanın nuruyla besleyen dil, hikmetle konuşur;
imanla beslenmeyen dil ise ukalalığa sapar.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik www.tesbitler.com
06/11/2025