KUR’ÂN-I KERÎM’DE ŞEYTAN VE HZ. ÂDEM: BİR KAVGANIN, BİR İMTİHANIN HİKMETİ
KUR’ÂN-I KERÎM’DE ŞEYTAN VE HZ. ÂDEM: BİR KAVGANIN, BİR İMTİHANIN HİKMETİ[1]
Kuran-ı Kerim’de Şeytan ve Hz. Ademle ile ilgili anlatılan özellikler ve Farklılıklar
Kur’ân-ı Kerîm, insanlığın yaratılış serüvenini anlatırken dikkatleri iki temel varlığa çeker: Hz. Âdem ve İblis. Biri ilk insan, diğeri ise ilk büyük isyanı temsil eden varlık… Bu iki figür arasındaki karşıtlık, sadece tarihî bir anlatım değil; aynı zamanda insanın iç dünyasında süregelen hak ile bâtıl, itaat ile isyan, tevazu ile kibir mücadelesinin sembolüdür.
1. Yaratılışta Farklılık: Toprak ve Ateş
Kur’ân’da, Allah Teâlâ Hz. Âdem’i “kurumuş çamurdan, şekillenmiş balçıktan” (Hicr, 26) yaratmıştır. Bu, tevazuyu ve bağlılığı temsil eder. Toprak, alçak gönüllü ve vericidir. Şeytan ise kendisinin “ateşten” yaratıldığını söyler (A’râf, 12). Ateş, yükselmeye meyilli, yakıcı ve sabırsızdır. Bu bile yaratılış farkının karakter üzerindeki etkisini yansıtır.
Şeytan ateşin gururuyla “Ben ondan üstünüm!” derken, Hz. Âdem toprağın tevazusuyla secdeye yönelmiş bir varlığın temsilidir. Bu karşı durum, bir ömür sürecek imtihanın başlangıcıdır.
2. Emir Karşısındaki Tavır: İtaat mi, İsyan mı?
Allah, meleklerle birlikte İblis’e de Hz. Âdem’e secde etmelerini emrettiğinde melekler derhal emre itaat etmiş, İblis ise “Ben ondan üstünüm” diyerek emre karşı gelmişti (Sad, 76). Bu isyan, sadece bir secdeyi reddetmek değil; Allah’ın hikmetine kafa tutmak, O’nun takdirine karşı çıkmaktı.
Hz. Âdem ise yasak meyveyi yemesiyle bir hata yaptı. Fakat hemen ardından pişmanlık duydu, tevbe etti ve af diledi (Bakara, 37). Şeytan ise isyanında ısrar etti, tevbe etmedi. İşte Kur’ân’ın gösterdiği temel fark budur: Hata değil, hataya karşı gösterilen tavır insanı ya yüceltir ya da alçaltır.
3. Kibir ve Tevazu
Şeytanın en belirgin özelliği kibirdir. Kendisini üstün görmüş, Allah’ın emrine karşı gelmiş ve böylece ebedî bir laneti hak etmiştir. Hz. Âdem ise hatasının ardından Allah’a yönelmiş ve tevazu göstermiştir. Kur’ân burada bir gerçeği gözler önüne serer:
Kibir, şeytanî bir özelliktir; tevazu ise rahmanî bir haslettir.
4. Sorumluluktan Kaçış mı, Üstlenme mi?
Şeytan suçu Allah’a atar: “Beni azdırdın” (A’râf, 16) diyerek kendi sorumluluğunu kabul etmez. Hz. Âdem ise “Biz nefsimize zulmettik” (A’râf, 23) diyerek hatayı kendine mâl eder. Bu da bize gösterir ki:
İnsan, hatasını kabul ederse rahmete ulaşır; suçu başkasına atarsa şeytana benzer.
5. Amaç ve Misyon
Şeytan, kıyamete kadar insanları saptırmak için Allah’tan süre istemiştir. Amacı, intikam ve sapkınlıktır. “Andolsun ki, onları saptıracağım” (A’râf, 16) diyerek kendine iblîsî bir misyon yüklenmiştir.
Hz. Âdem ise yeryüzünde Allah’ın halifesi olarak görevlendirilmiş, yeryüzünü imar etmek, adaletle hükmetmek ve Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmak üzere seçilmiştir. Şeytan ifsadı temsil ederken, Hz. Âdem ve onun soyundan gelen müminler ıslahı temsil eder.
Sonuç: Her İnsan İçinde Bir Âdem ve Bir Şeytan Taşır
Kur’ân’daki bu anlatım, sadece geçmişe ait bir kıssa değil; insanın içindeki savaşın hikâyesidir. Her birimiz zaman zaman hata yaparız. Ama bizi belirleyen şey bu hatalar değil; hataya karşı aldığımız tavırdır. Tevbe kapısı Hz. Âdem gibi açık mı kalır? Yoksa şeytan gibi kibirle mi kapanır?
Bu farkı bilmek, hayat yolculuğunda istikameti belirler. Ve Kur’ân, bu farkı hem ibretle hem de rahmetle bize öğretir.
@@@@@@@
SENARYO
“Şeytan ve Hz. Âdem: İnsanın İçindeki Kavganın Aslı | Kur’an’dan Derin Bir Kıssa”
> “Kur’an… Sadece tarih anlatmaz. İçimizde süregelen büyük hakikatleri dile getirir.
İşte o kıssalardan biri: Hz. Âdem ile İblis’in kaderleriyle örülmüş bir hikmet dersi…
Biri secdeyle yükseldi, diğeri kibirle düştü.”
> “Hz. Âdem topraktan yaratıldı… Mütevazı, sabırlı, verici…
İblis ise ateşten… Yüksekten bakan, yakıcı, aceleci…”
> “Secde emri geldiğinde melekler itaat etti.
Fakat İblis dedi ki: ‘Ben ondan üstünüm…’
Ve işte orada koptu savaş: Kibirle tevazunun savaşı…”
> “Hz. Âdem bir hata yaptı…
Ama hemen ardından başını eğdi: ‘Biz nefsimize zulmettik, Allah’ım, affet bizi…’”
> “Şeytan ise suçu Allah’a attı: ‘Sen beni azdırdın…’
Ve insanı da saptırmak üzere ant içti: ‘Onları dosdoğru yolundan ayıracağım…’”
> “İkisi de hata yaptı…
Ama biri tevbe etti, diğeri inat etti.
İşte Kur’an’ın öğrettiği fark budur: Hata değil, hataya karşı tavır belirler sonumuzu…”
> “Her insan içinde bir Âdem ve bir Şeytan taşır.
Her karar bir secdeye ya da isyana çıkar.
Hangi yolda yürüdüğün, kim olduğunu belirler…”
> “Kibir şeytanı düşürdü…
Tevazu Âdem’i kurtardı…
Peki ya sen? Hangi sesi dinliyorsun?”