ESAS OLAN KADERİN SEVKİDİR

ESAS OLAN KADERİN SEVKİDİR[1]


İnsan hayatı, çoğu zaman kendi planlarımızın ve çabalarımızın bir sonucu olarak şekillendiğini düşündüğümüz olaylarla örülüdür. Ancak, kimi zaman ne kadar uğraşırsak uğraşalım, işlerin bizim istediğimiz gibi gitmediğini görürüz. Tam tersine, ummadığımız kapılar açılır, beklenmedik yollar önümüze serilir. İşte bu noktada devreye giren hakikat şudur: Esas olan kaderin sevkidir.

Kaderin Hikmeti: İnsanın Sınırlı Aklı, Allah’ın Sonsuz İlmi

İnsan, sınırlı bilgiye sahip bir varlıktır. Görünüşte bir şeyin iyi veya kötü olduğunu değerlendirirken, sadece anlık bir çerçevede düşünür. Oysa kader, ilahi bir planın tecellisidir ve onun içinde sonsuz hikmetler gizlidir. Kur’an’da şöyle buyrulur:

“Siz bir şeyi sevmezsiniz ama o sizin için hayırlı olabilir. Bir şeyi seversiniz ama o sizin için şer olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)

Bu ayet, kaderin sevkinin bizim anlık değerlendirmelerimizin ötesinde bir hikmete bağlı olduğunu gösterir. Bazen büyük kayıplar sandığımız şeyler, bizim için hayırlı kapılar açar. Bazen de büyük nimet gibi gördüğümüz şeyler, sonradan büyük bir felakete dönüşebilir.

Tarihten İbretlik Örnekler: Kaderin Sevki

Tarih boyunca birçok olay, kaderin sevkini açıkça göstermiştir. İşte birkaç ibretlik örnek:

Hz. Yusuf’un (a.s.) Kaderi: Küçük yaşta kardeşleri tarafından kuyuya atılan Hz. Yusuf, görünüşte büyük bir zulme uğramıştır. Ancak kaderin sevkiyle Mısır’a köle olarak satılmış, zamanla firavunun rüyalarını yorumlayarak ülkenin en büyük yöneticilerinden biri olmuştur. Kuyuya atılmak onun için bir felaket gibi görünse de, aslında Rabb’inin onu büyük bir geleceğe hazırlamasının bir vesilesiydi.

İstanbul’un Fethi: Bizans’ın surları yıkılmaz sanılırken, kaderin sevkiyle Fatih Sultan Mehmet, o dönemin en güçlü imparatorluğunu fethederek çağ açıp çağ kapamıştır. Belki birçok insan bu fethe ihtimal vermiyordu, ancak kaderin yazdığı plan başka bir şekilde tecelli etti.

Sultan Abdülhamid’in Tahttan İndirilmesi: Osmanlı’nın en zorlu dönemlerinden birinde tahtan indirilen Sultan II. Abdülhamid, bu olayın büyük bir haksızlık olduğunu düşünebilirdi. Ancak kaderin sevkiyle, onun tahtan indirilmesi Osmanlı’nın nasıl bir badireye sürüklendiğini gözler önüne serdi ve tarih, onun basiretini ve ferasetini haklı çıkardı.

Günlük Hayatta Kaderin Sevki

Her insanın hayatında kaderin sevkiyle gerçekleşen olaylar vardır. Bazen büyük umutlarla bir işe gireriz ama başarısız oluruz. Belki bu başarısızlık bizi daha büyük bir felaketten koruyan ilahi bir müdahaledir. Bazen bir kaza geçiririz ama sonradan anlarız ki, bu olay bizi daha büyük bir kazadan veya hatadan kurtarmıştır.

Bir kapının kapanması, aslında daha büyük bir kapının açılmasına vesile olabilir. Büyük âlimlerden biri olan İmam Gazali, ilim tahsiline başlamadan önce sufi bir hayat sürmek istemişti. Ancak hocasının yönlendirmesiyle ilme yöneldi ve sonunda İslam tarihinin en büyük âlimlerinden biri oldu. Kendi planı farklıydı ama kaderin sevki onu daha büyük bir vazifeye hazırlıyordu.

Kaderi Doğru Anlamak: Sebeplere Sarılmak ve Sonucu Allah’a Bırakmak

Kaderin sevkini kabul etmek, tembellik etmek anlamına gelmez. İslam, insanın elinden geleni yapmasını ve sonra sonucu Allah’a bırakmasını öğütler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir sahabeye şöyle buyurmuştur:

“Deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.”

Bu, kaderin sevkini anlamada temel bir prensiptir. İnsan çalışacak, çabalayacak, tedbirini alacak ama sonucu Allah’a bırakacaktır. Çünkü en doğrusunu bilen O’dur.

Sonuç: Kaderin Sevkine Güvenmek

Hayatın içindeki olaylar ne kadar karmaşık görünse de, bir düzen içinde işler. Bizim için kötü sandığımız şeyler, aslında bizi daha büyük hayırlara götüren ilahi bir planın parçası olabilir. İnsan bu dünyada yolculuk eden bir yolcu gibidir; haritayı çizen ise Allah’tır. Yolun tamamını göremediğimiz için bazen kaybolduğumuzu sanırız. Oysa kaderin sevki, bizi tam da varmamız gereken yere götürmektedir.

Bu yüzden insan, kaderin sevkine güvenmeli, sebeplere sarılmalı, şükretmeli ve sabretmelidir. Çünkü Allah’ın takdiri, kulun hayrınadır.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=2Rb6tcrSr50

Loading

No ResponsesMart 21st, 2025