FITRATTAKİ TECELLİLER…

FITRATTAKİ TECELLİLER[1]

 

Kâinat, İnsanın Fıtratı ve İlahî Tecelliler

  1. Esma-i İlahiye: Allah’ın Güzel İsimleri.

    1.3. Kâinat, İnsanın Fıtratı ve İlâhî Tecelliler

    Risale-i Nur’a göre kâinat, insanın fıtratı ve İlâhî tecelliler arasında derin bir ilişki vardır. Bu ilişki, kâinatın İlâhî isim ve sıfatların bir aynası olması, insanın bu aynayı okuyabilme yeteneğine sahip olması ve fıtratının bu tecellilere uygun yaratılmış olmasıyla açıklanır.

    1.3.1. Kâinat: İlâhî İsimlerin Büyük Kitabı

    Kâinat, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecelligâhıdır ve bir kitap gibi okunabilir:

    Her varlık bir ayet: Bir çiçek, Mün’im ve Latîf isimlerini; bir yıldız, Azîm ve Celîl isimlerini yansıtır.

    Kâinattaki düzen: Her şeydeki hikmet ve denge, Allah’ın Hakîm ve Adl isimlerinin bir delilidir.
    Risale-i Nur, kâinatı büyük bir Kur’an olarak nitelendirir ve her bir varlığın Allah’ın varlığına ve birliğine işaret ettiğini söyler.

    1.3.2. İnsan: İlâhî İsimlerin En Büyük Mazharı

    İnsan, yaratılış itibarıyla İlâhî isim ve sıfatların en kapsamlı şekilde tecelli ettiği bir varlıktır:

    Küllî şuur: İnsan, aklıyla tüm kâinatı okuyabilir ve İlâhî isimlerin anlamlarını kavrayabilir.

    İbadet ve şükür: İnsanın asıl yaratılış gayesi, İlâhî tecellilere karşılık şükretmek ve kulluk etmektir.

    Fıtratın Allah’a yönelişi: İnsan, fıtratında Allah’ın isimlerini tanıyıp sevme ve onlara yönelme duygusuyla yaratılmıştır. Örneğin, sevgi Vedûd ismine, merhamet ise Rahîm ismine yönelir.

    1.3.3. İlâhî Tecelliler: Kâinat ve İnsanın Ortak Noktası

    Kâinat ve insan, İlâhî isimlerin farklı boyutlarda tecelli ettiği varlıklardır:

    Kâinatın genişliği İlâhî isimlerin azametini, insanın derinliği ise İlâhî isimlerin hikmetini gösterir.

    İnsan, kâinatta görünen İlâhî tecellileri kendi ruhunda ve hayatında hisseder. Örneğin:

    Hayat tecellisi: İnsan canlıdır ve bu, Allah’ın Hayy isminin bir tecellisidir.

    İlim tecellisi: İnsan öğrenir ve düşünür; bu, Allah’ın Âlim isminin bir yansımasıdır.

    2. Esma-i İlahiye: Allah’ın Güzel İsimleri

    2.1. Esma-i İlahiye’nin Kavramsal Anlamı

    Esma-i İlahiye, Allah’ın zatını, sıfatlarını ve fiillerini tanıtan isimlerdir. Kur’an’da “Esmâü’l-Hüsnâ” olarak anılan bu isimler, Allah’ın güzelliğini, mükemmelliğini ve sonsuzluğunu ifade eder. İlahî isimler, kâinattaki her varlıkta kendini gösteren İlâhî hakikatlerdir.

    2.2. Esma-i İlahiye’nin Özellikleri

    Çok boyutluluk: Her isim, Allah’ın farklı bir yönünü ve tecellisini gösterir.

    Tecellilerin çeşitliliği: İsimler, kâinatta farklı şekillerde ve derecelerde tecelli eder. Örneğin, Rezzak ismi, bir insanın rızkını temin etmesinde olduğu gibi bir karıncanın yiyecek bulmasında da görülür.

    Birlik ve bütünlük: Her isim, diğer isimlerle birlikte tecelli eder. Örneğin, Hakîm ismi hikmetle yaratmayı, Musavvir ismi ise bu yaratmanın şekillenmesini ifade eder.

    2.3. Esma-i İlahiye’nin Kâinatta Tecellisi

    Kâinat, Esma-i İlahiye’nin bir sergisi gibidir:

    Rahman ve Rahîm: Güneşin her sabah doğması ve canlılara hayat vermesi, Allah’ın merhamet ve rahmet sıfatlarının bir tecellisidir.

    Kadir: Atomlardan galaksilere kadar her şeyin Allah’ın kudret elinde olması.

    Adl: Evrendeki düzen ve denge, Allah’ın adaletinin açık bir delilidir.

    2.4. Risale-i Nur’da Esma-i İlahiye’nin Önemi

    Risale-i Nur, Allah’ın isimlerini tefekkür etmenin iman hakikatlerini anlamadaki önemini şu yönlerden ele alır:

    1. Tefekkürî İbadet: Allah’ın isimlerini kâinatta tefekkür etmek, insanı derin bir kulluk şuuruna ulaştırır.

    2. Marifetullah: İlahî isimler, Allah’ı tanımak ve sevmek için bir rehberdir. Risale-i Nur, özellikle Hakîm, Rezzak, Adl, Rahman gibi isimleri kâinat üzerinden açıklar.

    3. İmanın Güçlenmesi: İnsan, Allah’ın isimlerinin tecellilerini gördükçe imanında kuvvet bulur.

    Sonuç

    Kâinat ve insan, Esma-i İlahiye ve İlâhî sıfatların tecelligâhıdır. Risale-i Nur’un rehberliğinde bu tecelliler, iman ve marifet kapılarını açar. İnsan, fıtratındaki şuur ve duygu mekanizmalarıyla bu tecellilere yönelir ve kâinatı bir tefekkür sahası olarak görür. Allah’ın güzel isimlerini anlamak ve onlarla Allah’a yaklaşmak, insanın yaratılış gayesinin bir parçasıdır.

***********  

Esma-i İlahiye ve Sıfat-ı Rabbaniye Nedir?

1.2. Risale-i Nur’da İlahî İsimler ve Sıfatların Önemi.

1.1. Esma-i İlahiye ve Sıfat-ı Rabbaniye Nedir?

Esma-i İlahiye (Allah’ın isimleri), Allah’ın zâtını, sıfatlarını ve fiillerini tanıtan isimlerdir. Her bir isim, Allah’ın bir yönünü, kâinattaki tecellisini ve yaratılıştaki hikmetini ifade eder. Bu isimler, Allah’ın sonsuz güzelliklerini, mükemmelliğini ve kemalini anlamamız için birer anahtardır. Kur’an’da ve hadislerde yer alan doksan dokuz isim (Esmâü’l-Hüsnâ), bu isimlerin en bilinenlerindendir. Örneğin:

Rahman ve Rahim: Sonsuz merhamet ve rahmet sahibi.

Hakîm: Her şeyi hikmetle yaratan ve düzenleyen.

Rezzak: Her varlığın rızkını veren.

Sıfat-ı Rabbaniye, Allah’ın zâtına mahsus sıfatlardır ve O’nun kâinatı yaratma, yönetme ve devam ettirme gibi özelliklerini ifade eder. Bu sıfatlar, genelde zâtî ve subûtî sıfatlar olarak ikiye ayrılır:

Zâtî Sıfatlar: Allah’a has olan ve başka hiçbir varlıkta bulunmayan sıfatlardır (Vücud, Kıdem, Beka, Muhalefetün li’l-havadis, Kıyam bi nefsihi, Vahdaniyet).

Subûtî Sıfatlar: Allah’ın varlık ve kudretini ifade eden özelliklerdir (Hayat, İlim, İrade, Kudret, Sem’, Basar, Kelâm, Tekvin).

Kâinatta Tecelli:
Esma-i İlahiye ve sıfat-ı Rabbaniye, kâinatta mükemmel bir şekilde tecelli eder. Her varlık, Allah’ın bir ismini veya sıfatını yansıtan bir ayet gibidir. Örneğin:

Bir çiçekteki estetik ve simetri, Musavvir ismini.

Canlıların rızıklanması, Rezzak ismini.

Kâinattaki mükemmel düzen, Hakîm ve Adl isimlerini gösterir.

1.2. Risale-i Nur’da İlahî İsimler ve Sıfatların Önemi

Risale-i Nur, Esma-i İlahiye ve sıfat-ı Rabbaniye üzerinde yoğunlaşır ve bunları insanın Allah’ı tanıması için bir rehber olarak sunar. Bu isimler ve sıfatlar, Risale-i Nur’un birçok yerinde detaylı bir şekilde açıklanır:

1.2.1. İman ve Marifetullah İlişkisi

Risale-i Nur, Allah’ın isim ve sıfatlarını tanımanın imanı güçlendirdiğini vurgular. Marifetullah (Allah’ı tanıma), isimler ve sıfatlar üzerinden gerçekleşir. İnsan, kâinatta tecelli eden bu isimleri tefekkür ederek Allah’ın varlığını ve birliğini derinlemesine idrak eder. Örneğin:

23. Söz: Allah’ın isimlerini kâinatın diliyle anlatır.

32. Söz: İlahî isimlerin kâinattaki tecellilerini detaylandırır.

1.2.2. Tefekkür ve İbadet

Risale-i Nur’a göre, Allah’ın isim ve sıfatları, insanın tefekkür yoluyla Allah’a yaklaşmasını sağlar. Tefekkür, sadece kâinata bakmak değil, her varlıkta Allah’ın isimlerinin tecellisini görmektir.

Bir çiçekte Allah’ın Latîf ve Mün’im isimlerini görmek.

Gökyüzündeki yıldızlarda Allah’ın Celâl ve Azîm isimlerini hissetmek.

1.2.3. İnsan ve Esma-i İlahiye

İnsan, Allah’ın isim ve sıfatlarının en kapsamlı mazharıdır. İnsan yaratılış itibarıyla Allah’ın pek çok ismini yansıtır:

Aklıyla Âlim ismini.

Merhametiyle Rahîm ismini.

Gücüyle Kadir ismini.

1.2.4. Tevhid ve Esma-i İlahiye

Risale-i Nur, her bir ismin Allah’ın birliğine işaret ettiğini öğretir. Her şeyin yaratılışı, Allah’ın isimlerinin bir tecellisi olduğuna göre, bu isimlerin sahibi de birdir. Bu hakikat, özellikle 33. Sözde vurgulanır:

Sonuç

Risale-i Nur’da Esma-i İlahiye ve sıfat-ı Rabbaniye, insanın imanını, ibadetini ve tefekkürünü şekillendiren temel unsurlardır. İnsanın Allah’ı tanıması ve sevmesi, bu isim ve sıfatların idrakiyle mümkündür. Kâinat, bu hakikatlerin bir yansıması; insan ise bu hakikatlerin okuyucusu ve anlamlandırıcısıdır.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=pVeLn3pAw5U




İLAHİ TECELLİLER

İLAHİ TECELLİLER[1]

 

Külli ve Cüzi Tecelliler: Kâinat ve İnsan Üzerindeki Yansımalar

2.4. Rahman, Rahim ve Hakim: İnsanın İman ve İbadetindeki Yeri.

2.3. Küllî ve Cüz’î Tecelliler: Kâinat ve İnsan Üzerindeki Yansımalar

Risale-i Nur, İlâhî isimlerin tecellilerini küllî ve cüz’î olarak iki farklı düzlemde ele alır. Bu kavramlar, Allah’ın isimlerinin kâinatın genelinde ve insan gibi bireysel varlıklar üzerinde farklı boyutlarda tecelli ettiğini ifade eder.

2.3.1. Küllî Tecelliler: Kâinattaki Genel Yansımalar

Küllî tecelliler, İlâhî isimlerin kâinatın bütünü üzerindeki geniş ve kapsayıcı yansımalarıdır. Allah’ın kudreti ve hikmeti, kâinatın büyük düzeni içinde kendini gösterir.

Kâinatın düzeni: Güneş sistemi, galaksiler, doğa kanunları, İlâhî isimlerin küllî bir tecellisidir. Hakîm, Kadir ve Adl isimleri bu düzende kendini belirgin bir şekilde gösterir.

Ekosistemler ve evrensel denge: Yeryüzündeki canlılar arasındaki uyum, Rezzak ve Rahman isimlerinin geniş bir tecellisidir.

Örnek:
Güneşin doğması ve ışık vermesi, yalnızca bir insanın değil, tüm canlıların ihtiyaçlarına hizmet eden küllî bir tecellidir. Bu olay, Rahman ve Nur isimlerinin evrensel bir yansımasıdır.

2.3.2. Cüz’î Tecelliler: İnsan Üzerindeki Özel Yansımalar

Cüz’î tecelliler, İlâhî isimlerin bireysel varlıklar üzerindeki detaylı ve ince yansımalarıdır. İnsan, bu tecellilerin en kapsamlı şekilde görüldüğü varlıktır.

Her bireyin rızkı: Allah’ın Rezzak ismi, her canlıya özel olarak rızık verişinde tecelli eder.

İnsanın duyguları ve yetenekleri: Akıl, sevgi, şefkat gibi özellikler, Âlim, Vedûd ve Rahîm isimlerinin cüz’î tecellileridir.

Örnek:
Bir bebeğin annesinden süt emmesi, Allah’ın Rezzak ve Rahîm isimlerinin bireysel bir tecellisidir. Bu olay, hem annenin şefkatinde hem de bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında görünür.

2.3.3. Küllî ve Cüz’î Tecellilerin Birlikteliği

Küllî ve cüz’î tecelliler birbirini tamamlar. Risale-i Nur, her bir cüz’î tecellinin aslında küllî bir düzenin parçası olduğunu vurgular:

Bir çiçeğin varlığı (cüz’î), kâinattaki ekosistemle (küllî) uyum içindedir.

İnsan, kâinatın genel düzenini kavrayabilen bir varlık olarak küllî tecellileri cüz’î boyutta hisseder.

2.4. Rahman, Rahîm ve Hakîm: İnsanın İman ve İbadetindeki Yeri

Risale-i Nur, Rahman, Rahîm ve Hakîm isimlerini, insanın iman ve ibadet hayatında rehber kılacak şekilde açıklar. Bu isimler, insanın Allah’ı tanımasında, imanını güçlendirmesinde ve ibadetine derinlik kazandırmasında önemli rol oynar.

2.4.1. Rahman İsmi: Evrensel Merhametin Kaynağı

Rahman, Allah’ın rahmet ve merhametinin tüm varlıklara şamil olduğunu ifade eder.

Evrensel tecelli: Güneş, hava, su gibi nimetler, tüm canlılara Allah’ın Rahman isminin bir lütfudur.

İnsana etkisi: İnsan, Rahman ismini tefekkür ederek Allah’ın sonsuz merhametini ve şefkatini hisseder. Bu tefekkür, insanın ibadetine şükür boyutunu ekler.

2.4.2. Rahîm İsmi: Şefkatin ve Yakın İlginin Kaynağı

Rahîm, Allah’ın rahmetinin özel ve bireysel yansımalarını ifade eder.

Bireysel tecelli: Bir insanın ihtiyaçlarının en ince detaylarına kadar karşılanması, Rahîm isminin tecellisidir.

İnsana etkisi: İnsan, bu ismi tefekkür ederek Allah’a yakınlık hisseder. İbadetlerinde samimiyet ve teslimiyet artar.

2.4.3. Hakîm İsmi: Hikmet ve Düzenin Kaynağı

Hakîm, Allah’ın her işinde hikmetli bir düzen bulunduğunu ifade eder.

Kâinattaki hikmet: Doğadaki düzen ve insanın yaratılışındaki mükemmellik, Hakîm isminin açık delilleridir.

İnsana etkisi: İnsan, hayatındaki olaylarda hikmet arayarak sabırlı ve teslimiyetkâr olur. İbadetlerini hikmetli bir düzen içinde yerine getirir.

2.4.4. İman ve İbadetteki Yeri

İman: İnsan, Rahman ve Rahîm isimlerini tefekkür ederek Allah’ın şefkatini ve sevgisini hisseder; Hakîm ismini düşünerek olayların hikmetine inanır.

İbadet: Bu isimler, ibadetlere derin bir anlam katar. Şükür, sabır ve teslimiyet, bu isimlerin yansımasıdır.

Sonuç

Rahman, Rahîm ve Hakîm isimleri, insanın Allah’ı tanımasında ve O’na olan kulluk bilincinde temel rehberlerdir. Küllî ve cüz’î tecelliler ise insanın hem bireysel hayatında hem de kâinatta İlâhî isimlerin yansımalarını anlamasına yardımcı olur. Risale-i Nur, bu tecellilerin tefekkürünü iman ve ibadetle bütünleştirerek insanın varoluşsal anlam arayışına ışık tutar.

*****************  

İsimlerin Tevhid ve Marifetullah’a Açılan Kapısı

2.2. Cemal ve Celal İsimlerinin Tecellileri.

2.1. İsimlerin Tevhid ve Marifetullah’a Açılan Kapısı

Allah’ın isimleri, O’nun zatını, sıfatlarını ve fiillerini anlamamız için birer anahtardır. Risale-i Nur’a göre, Esma-i İlahiye, Tevhid (Allah’ın birliği) hakikatine ve Marifetullah’a (Allah’ı tanıma) açılan en önemli kapılardır:

2.1.1. Tevhid’in İspatı

Her bir İlâhî isim, Allah’ın birliğine ve sonsuz kudretine işaret eder. Risale-i Nur, kâinatta görünen her bir ismin diğer isimlerle birlikte tecelli ettiğini ve bunun Tevhid’e delil olduğunu vurgular:

İsimlerin Birbirini Desteklemesi:

Rezzak ismi, Allah’ın her canlıya rızık verdiğini gösterir; ancak bu rızkın temininde Rahman, Kerim ve Hakîm isimleri de tecelli eder.

Bir meyve, sadece Musavvir isminin değil, aynı zamanda Kadir, Rahman ve Rezzak isimlerinin birlikte tecellisidir.

Her şeyde Allah’a Açılan Bir Kapı:

2.1.2. Marifetullah’ın Derinleşmesi

Allah’ın isimlerini tefekkür etmek, O’nun büyüklüğünü ve mükemmelliğini tanımamıza yol açar.

Kâinat Kitabı: Kâinat, Allah’ın isim ve sıfatlarının yazıldığı büyük bir kitaptır. İnsan, bu kitabı okumakla Marifetullah yolunda ilerler.

İnsanın Şuuru: İnsan, İlâhî isimleri okuyabilen ve anlamlandırabilen bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu sayede, her varlıkta Allah’ın varlığını ve birliğini idrak edebilir.

2.1.3. Risale-i Nur’un Yaklaşımı

Risale-i Nur, İlâhî isimlerin Tevhid ve Marifetullah’ı anlamadaki önemini şu şekilde açıklar:

İmanî Derinlik: Esma-i İlahiye, iman hakikatlerini derinlemesine kavramamıza yardımcı olur. Özellikle, “33 Pencere” bölümünde her bir pencerenin Allah’ın varlığına ve birliğine nasıl işaret ettiğini anlatır.

Tevhidî Bakış: Her şeyin bir elden çıktığını görmek, kâinattaki düzenin bir yaratıcının eseri olduğunu anlamamıza yardımcı olur.

2.2. Cemal ve Celal İsimlerinin Tecellileri

Allah’ın isimleri genelde iki kategoriye ayrılır: Cemal (güzellik) isimleri ve Celal (azamet ve heybet) isimleri. Risale-i Nur, bu isimlerin kâinattaki yansımalarını ayrıntılı bir şekilde açıklar.

2.2.1. Cemal İsimlerinin Tecellileri

Cemal isimleri, Allah’ın rahmet, lütuf, güzellik ve şefkatini ifade eden isimlerdir. Bu isimler, kâinatta görünen güzelliklerde ve insanın ruhunda derin etkiler bırakır:

Rahman ve Rahîm: Canlıların ihtiyaçlarının karşılanması, anne şefkatinde ve doğanın bolluğunda tecelli eder.

Latîf: Kâinatta sanat ve incelik; bir çiçekteki renkler, bir kelebeğin kanatlarındaki desenler bu ismin tecellisidir.
Kerim: Allah’ın ihsanı ve cömertliği; insanın ihtiyaçlarının fazlasıyla karşılanması.

Vedûd: Sevgi ve merhamet; anne ve evlat arasındaki bağ, toplumsal dayanışma Vedûd isminin yansımalarıdır.

Cemal isimlerinin tecellileri:

Güneşin doğmasıyla hayatın başlaması.

Bahar mevsiminde bitkilerin çiçek açması.

İnsanların şefkat ve sevgi ile birbirine bağlanması.

2.2.2. Celal İsimlerinin Tecellileri

Celal isimleri, Allah’ın azametini, kudretini ve heybetini ifade eden isimlerdir. Bu isimler, kâinattaki düzen, ölüm ve yeniden dirilme gibi tecellilerde görünür:

Azîm: Kâinatın büyüklüğü ve düzeni; galaksiler ve yıldızların azameti.

Cebbâr: Tahrip olanı tamir etme, ölümden sonra yeniden diriltme.

Kahhâr: Allah’ın her şeyi kontrol etmesi; kötülüğü yok etmesi.

Celîl: Allah’ın büyüklüğü ve heybeti; dağların görkemi, fırtınaların şiddeti.

Celal isimlerinin tecellileri:

Fırtınalar, depremler ve volkanik patlamalar.

Ölüm ve yeniden dirilme kanunları.

Kâinattaki büyüklük ve sonsuzluk hissi.

2.2.3. Cemal ve Celal’in Birlikteliği

Risale-i Nur, Cemal ve Celal isimlerinin her zaman birlikte tecelli ettiğini vurgular.

Baharın güzelliği (Cemal), kışın tahribatı (Celal) ile birlikte gelir.

İnsan hayatındaki nimetler (Cemal), ölüm (Celal) ile tamamlanır.

Sonuç

Cemal ve Celal isimleri, kâinatta zıtlık gibi görünen mükemmel bir uyumu ifade eder. Risale-i Nur, bu isimlerin tecellilerini okuyarak Allah’ın azametini, rahmetini ve hikmetini idrak etmemizi sağlar. İlahî isimler, Tevhid’i anlamamızda ve Marifetullah yolunda ilerlememizde vazgeçilmez rehberlerdir.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=vS0pERC0nkk




KAİNATTA GÖRÜLEN İLAHİ İSİMLER

KAİNATTA GÖRÜLEN İLAHİ İSİMLER[1]

 

Kâinatta Tecelli Eden İsimler

Halik: Yaratılışın Güzelliği
Rezzak: Rızık ve İnsanın Muhtaçlığı
Şafi: Şifa ve Rahmetin Yansıması.

Kâinatta Tecelli Eden İsimler

Kâinatta görülen düzen, güzellik, hikmet ve rahmet, İlâhî isimlerin tecellilerinin bir yansımasıdır. Risale-i Nur, Allah’ın isimlerinin kâinattaki yansımalarını tefekkür ederek, iman ve marifetullah yolunda derinleşmeyi teşvik eder. Bu bölümde, özellikle Hâlık, Rezzak ve Şâfî isimlerinin tecellileri üzerinde durulacaktır.

Hâlık: Yaratılışın Güzelliği

Hâlık İsminin Anlamı

Hâlık, yaratıcı olan Allah demektir. Allah, yoktan var eden ve yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratan yegâne varlıktır.

Yoktan var etmek: Her bir varlık, Allah’ın yaratıcı sıfatının bir delilidir.

Sanat ve hikmet: Allah, yarattığı her şeyi hikmetle ve kusursuz bir sanatla var eder.

Kâinattaki Tecellileri

Atomlardan galaksilere: En küçük yapı taşı olan atomlardan en büyük galaksilere kadar her şeyde Hâlık isminin yansıması vardır.

Canlıların çeşitliliği: Her bir canlının kendine has özellikleri, Allah’ın yaratmadaki sanatını gösterir.

İnsanın Fıtratında Tecellisi

İnsanın vücudu, mükemmel bir yaratılış örneğidir.

Organların düzeni: Her organ, ayrı bir hikmetle yaratılmıştır. Örneğin, gözün görmesi, kalbin çalışması, Allah’ın yaratıcı gücünü gösterir.

İnsan aklı: İnsan aklı, Hâlık isminin en mükemmel tecellilerindendir.

Rezzak: Rızık ve İnsanın Muhtaçlığı

Rezzak İsminin Anlamı

Rezzak, bütün mahlûkatın rızkını veren Allah demektir. Allah, ihtiyaçları sınırsız olan canlıların rızkını eksiksiz ve düzenli bir şekilde temin eder.

Genel anlamda rızık: Yiyecek, içecek gibi bedensel ihtiyaçlar.

Manevî rızık: İlham, bilgi ve ruhun gıdası olan iman ve marifet.

Kâinattaki Tecellileri

Canlıların beslenmesi: Kuşların, balıkların, insanların ihtiyaçlarını karşılayan düzen, Rezzak isminin geniş bir tecellisidir.

Doğanın sunumu: Toprağın ürün vermesi, yağmurun yağması ve güneşin ışığı, Allah’ın rızık veren sıfatının delillerindendir.

İnsanın Fıtratında Tecellisi

Muhtaçlık: İnsan, sürekli bir şekilde rızka muhtaçtır. Bu ihtiyaç, insanı Allah’a yönlendirir.

Şükür ve tefekkür: İnsan, rızkını düşünerek Allah’ın nimetlerine şükreder ve O’nun Rezzak ismini tefekkür eder.

3.2.3. Şâfî: Şifa ve Rahmetin Yansıması

Şâfî İsminin Anlamı

Şâfî, hastalıklara şifa veren Allah demektir. İnsan bedenindeki iyileşme mekanizmaları ve tıbbi tedavilerin tesirli olması, Allah’ın Şâfî isminin bir tecellisidir.

Şifa veren: Hastalıkları gideren ve bedenin dengesini yeniden sağlayan Allah’tır.

Rahmetin bir boyutu: Şifa, Allah’ın rahmetinin somut bir göstergesidir.

Kâinattaki Tecellileri

Doğadaki şifa kaynakları: Bitkiler, mineraller ve diğer doğal unsurlar, Şâfî isminin birer tecellisidir.

Hastalıklara karşı direnç: İnsan bedeninin hastalıklara karşı kendini yenileme kapasitesi, Şâfî isminin yansımasıdır.

İnsanın Fıtratında Tecellisi

Hastalığın hikmeti: Hastalık, insanın Allah’a olan acziyetini hatırlatan bir vesiledir.

Şifada tefekkür: İnsan, hastalıktan sonra gelen iyileşmeyi düşünerek Allah’ın rahmetini ve kudretini tefekkür eder.

Sonuç

Hâlık, Rezzak ve Şâfî isimleri, Allah’ın kâinattaki faaliyetlerinin ve insan üzerindeki lütuflarının açık delilleridir. Risale-i Nur, bu isimlerin tecellilerini tefekkür ederek, insanın imanını derinleştirmesini ve Allah’a olan kulluk şuurunu artırmasını sağlar. Yaratılışın güzelliği, rızıkların düzeni ve şifanın rahmeti, Allah’ın varlığını ve birliğini en açık şekilde gösterir.

**************

Tecelliyat: İlahî İsimlerin Faaliyet Alanları

3.1. Tecelli Kavramı ve Risale-i Nur’da İzahı
3. Tecelliyat: İlâhî İsimlerin Faaliyet Alanları

İlâhî isimlerin tecelliyatı, Allah’ın sıfat ve isimlerinin kâinat ve mahlûkat üzerindeki yansımalarıdır. Risale-i Nur, bu kavramı detaylı bir şekilde ele alarak, tecellilerin hem kâinattaki hem de insan hayatındaki yansımalarını derinlemesine inceler. Bu bölümde, tecelli kavramı ve Risale-i Nur’daki izahı ele alınacaktır.

3.1. Tecelli Kavramı ve Risale-i Nur’da İzahı

3.1.1. Tecelli Nedir?

Tecelli, Allah’ın isim ve sıfatlarının mahlûkatta görünmesi ve onların vasıtasıyla Allah’ın bilinmesidir. Bu kavram, Allah’ın varlıklar üzerindeki hâkimiyetini, iradesini ve hikmetini anlamamız için temel bir köprüdür.

Manası: Tecelli, “yansıma” anlamına gelir. Allah’ın isimlerinin her bir varlık üzerinde farklı şekillerde yansıması, O’nun varlığının ve birliğinin delillerindendir.

Süreklilik: Tecelli, sürekli bir faaliyeti ifade eder. Risale-i Nur, bu tecellileri bir nehir akışına veya sürekli yazılan bir kitaba benzetir.

3.1.2. Risale-i Nur’da Tecelli Kavramı

Risale-i Nur, tecelli kavramını üç temel perspektiften açıklar:

1. İsimlerin Tecellisi:
İlâhî isimler, varlık âleminin her zerresinde yansır. Her varlık, bir veya daha fazla İlâhî ismin tecellisine sahne olur.

Rezzak ismi: Rızık veren Allah’ın tecellisi, tüm canlıların beslenmesiyle görünür.

Şafi ismi: Şifa veren Allah, hasta bir bedenin iyileşmesinde tecelli eder.

2. Sıfatların Tecellisi:
Allah’ın sıfatları (ilmi, iradesi, kudreti gibi), kâinattaki düzen ve faaliyetlerde açıkça tecelli eder.

İlim: Allah’ın sonsuz ilmi, atomlardan galaksilere kadar her varlığın düzeninde görülür.

Kudret: Kâinatın varlığı ve sürekliliği, Allah’ın kudretinin tecellisidir.

3. Fiillerin Tecellisi:
Allah’ın fiilleri (yaratma, yaşatma, öldürme gibi), İlâhî isimlerin tecellilerini ortaya çıkarır.

Hayat verme: Canlıların varoluşu, Allah’ın yaratıcı fiilinin (Hâlık) tecellisidir.

Öldürme ve yeniden diriltme: Ölüm ve diriliş döngüsü, Allah’ın Mümît ve Muhyî isimlerinin yansımasıdır.

3.1.3. Tecellinin Dereceleri

1. Küllî Tecelliler:
Kâinatın geneline yayılan tecellilerdir. Örneğin:

Güneşin tüm dünyayı aydınlatması, Allah’ın Nur isminin küllî bir tecellisidir.

Mevsimlerin değişimi ve rızkın tüm mahlûkata ulaşması, Rahman isminin geniş tecellilerindendir.

2. Cüz’î Tecelliler:
Tek bir varlık veya olay üzerindeki tecellilerdir. Örneğin:

Bir bebeğin doğumu, Hâlık ve Rezzak isimlerinin cüz’î tecellisidir.

Bir yaprağın ince nakışları, Latîf ve Musavvir isimlerinin bireysel bir yansımasıdır.
3.1.4. Tecelli ve İnsan

Risale-i Nur, tecellilerin en mükemmel yansımasının insan üzerinde gerçekleştiğini vurgular.

İnsanın Aynalığı: İnsan, İlâhî isimlerin hem küllî hem de cüz’î tecellilerini anlamaya ve idrak etmeye en uygun varlıktır.

Kalp ve Akıl: İnsan, İlâhî isimlerin tecellilerini kalbi ve aklıyla okuyabilir. Örneğin:

Âlim isminin tecellisini, kâinattaki hikmet ve düzeni anlayarak idrak eder.

Rahîm isminin yansımasını, kendi hayatındaki merhamet tecrübelerinde hisseder.

3.1.5. Tecellinin Amacı

Allah, isim ve sıfatlarının tecellileriyle mahlûkatı yaratır ve bu yaratılışla kendini tanıttırır. Tecellilerin amacı:

Marifetullah: İnsan, tecellileri okuyarak Allah’ı tanır.

Şükür ve İbadet: Tecellileri gören insan, Allah’a olan şükranını ve ibadetini artırır.

Sonuç

Tecelli, İlâhî isim ve sıfatların varlık âlemindeki faaliyetlerini ve yansımalarını ifade eder. Risale-i Nur, tecelli kavramını, Allah’ı tanımanın ve insanın O’na olan kulluk bilincini artırmanın bir yolu olarak açıklar. Tecelliler, kâinatı bir kitap gibi okumayı ve bu okumayla iman, marifet ve şükürde derinleşmeyi sağlar.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=IQdfIjG-hYs




FITRATTAKİ TECELLİLER

FITRATTAKİ TECELLİLER[1]

 

İnsanın Kendi Fıtratında Tecellileri Okuması

Risale-i Nur’da insanın fıtratına, Allah’ın isim ve sıfatlarının en kapsamlı şekilde yansıdığı bir “ayine” (ayna) olarak işaret edilir. İnsan, İlâhî tecellileri sadece dış dünyada değil, kendi yaratılışında da okuyabilir. Bu tefekkür, insanın Allah’ı tanımasında ve imanını derinleştirmesinde en etkili yollarından biridir.

  1. İnsanın Fıtratı: İlâhî İsimlerin Aynası

    1.1. İnsan Fıtratının Mükemmelliği

    İnsan, maddî ve manevî yönleriyle Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerini taşır.

    Vücudun mükemmel işleyişi, organların hikmetle yerleştirilmesi ve her bir uzvun görevlerini eksiksiz yerine getirmesi, Hâlık, Hakîm ve Muzeyyin isimlerinin yansımalarıdır.

    > “İnsan, şu kâinatın en cami’ bir meyvesi, en cemiyetli bir nüshası, en mükemmel bir neticesi ve bir fihristesi hükmündedir.” (Sözler)

    1.2. İnsan Ruhundaki Yansımalar

    Sevgi, şefkat, korku ve ümit gibi duygular, Allah’ın Vedûd (sevgi), Rahîm (merhamet) ve Adl (adalet) isimlerinin ruhsal boyuttaki yansımalarıdır.

    İnsanın sınırsız arzuları ve hayalleri, Allah’ın Sonsuzluk sıfatını ve insanın bu sıfatı anlamaya uygun yaratıldığını gösterir.

    2. Tecellileri Fıtratta Okuma Yolları

    2.1. Maddî Yapıda Tecellileri Okumak

    Kalp: Kanı pompalayarak bedenin her hücresine hayat taşıyan kalp, Allah’ın Hayy (hayat veren) ve Kadir (güç sahibi) isimlerinin tecellisini gösterir.

    Beyin: İnsan beyninin düşünme, öğrenme ve muhakeme yeteneği, Allah’ın Âlim (her şeyi bilen) ve Hakîm (hikmet sahibi) isimlerinin yansımasıdır.

    Dil: Tat alma, konuşma ve zikretme gibi fonksiyonları, Allah’ın Kerîm ve Şâkir isimlerinin tecellileridir.
    2.2. Manevî Boyutta Tecellileri Okumak

    Aklın İdraki: İnsan aklı, kâinattaki hikmeti ve düzeni anlamaya yöneliktir. Bu, Allah’ın Âlim ve Hakîm isimlerinin insana verdiği en büyük armağanlardan biridir.

    Kalbin Duyguları: Şefkat ve merhamet gibi hisler, Allah’ın rahmet sıfatının insan kalbindeki yansımalarıdır.

    Vicdanın Sesleri: İyiyi kötüden ayırma yeteneği, Allah’ın adalet sıfatının insan ruhundaki tecellisidir.

    3. İnsan Fıtratında Tecellileri Görmenin Sonuçları

    3.1. Allah’ı Tanımak (Marifetullah)

    İnsan, kendi fıtratında Allah’ın isimlerini tefekkür ederek O’nu daha yakından tanır. Vücudundaki her bir organ ve ruhundaki her bir his, Allah’ın varlık ve birliğine dair açık delillerdir.

    Örneğin, gözün görmesi, sadece Allah’ın Basîr (gören) isminin bir lütfu olarak gerçekleşir.

    3.2. Acziyet ve Muhtaçlık Bilinci

    İnsan, kendi fıtratını inceledikçe ne kadar aciz ve Allah’a muhtaç olduğunu anlar. Bu acziyet, insanı dua ve ibadete sevk eder.

    Hastalıklar, insanın Şâfî (şifa veren) ismini anlamasına ve Allah’a sığınmasına vesile olur.

    3.3. Şükür ve İbadet

    İnsan, kendi varlığındaki İlâhî nimetleri fark ettikçe Allah’a şükretme ihtiyacı hisseder.

    Örneğin, bir insanın nefes alması, Rezzak ve Rahîm isimlerinin sürekli bir tecellisidir ve bu nimet, şükürle karşılanmalıdır.

    Sonuç

    İnsanın kendi fıtratında İlâhî tecellileri okuması, Allah’ı tanıma yolculuğunda önemli bir adımdır. Risale-i Nur, insanın hem maddî hem de manevî yönlerinin Allah’ın isim ve sıfatlarının bir aynası olduğunu vurgular. Bu tefekkür, insanı marifetullah, acziyet bilinci ve şükür dolu bir ibadete yönlendirir. İnsan, kendi varlığını ve yaratılışındaki hikmeti anlamaya çalıştıkça, Allah’ın büyüklüğünü ve rahmetini daha derin bir şekilde idrak eder.

 

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=pVeLn3pAw5U