İNSANIN YAPISINDA VE YARATILIŞINDA MEVCUT CEVHERLER VE ÖZELLİKLERİ

İNSANIN YAPISINDA VE YARATILIŞINDA MEVCUT CEVHERLER VE ÖZELLİKLERİ[1]


İnsanın yapısında ve yaratılışında mevcut olan cevherler ve özellikler, Kur’an-ı Kerim’de ve İslamî düşüncede insanın yüce bir gayeye matuf olarak yaratıldığını gösterir. Bu özellikler, insanın hem maddi hem de manevi yönünü kapsar ve onu diğer varlıklardan üstün kılan bir mahiyet kazandırır. İnsanın bu özellikleri Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerini taşır ve onun yeryüzündeki halife olmasının temelini oluşturur.


1. İnsanın Maddi ve Manevi Yapısındaki Cevherler

a. Maddi Yön (Beden):

Topraktan Yaratılış:
İnsan bedeninin yaratılışı toprak temeline dayanır:

> “Andolsun ki, insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık.”
(Hicr, 15:26)
Beden, insanın dünya hayatında varlığını sürdürebilmesi için gerekli bir araçtır. Ancak bu araç, insanın manevi gayesini gerçekleştirmesi için bir vesiledir.

İlahi Ruhun Üflenmesi:
İnsan bedeni, Allah’ın kendi ruhundan üflemesiyle değer kazanmıştır:

> “Ona şekil verdiğim ve ruhumdan üflediğim zaman…”
(Hicr, 15:29)
Bu, insanın sadece maddi değil, aynı zamanda yüce bir manevi cevhere sahip olduğunu ifade eder.

b. Manevi Yön (Ruh ve Kalp):

Ruh:
Ruh, insana ilahi bir boyut kazandıran temel cevherdir. İnsan, ruh sayesinde düşünme, sevme, inanma ve ahlaki davranışlar sergileme kapasitesine sahiptir. Kur’an’da ruh hakkında şöyle buyrulur:

> “Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir.”
(İsra, 17:85)

Kalp:
İnsanın manevi dünyasında kalp, sevgi, iman, korku ve Allah’a yöneliş gibi hislerin merkezi olarak ele alınır. Kalp, doğru eğitildiğinde Allah’ın nurunun tecellisine mazhar olur:
> “Ancak Allah’a selim bir kalple gelenler (kurtulacaktır).”
(Şuara, 26:89)

2. İnsan Fıtratındaki Özellikler

a. Akıl:

Düşünme ve Anlama Yeteneği:
Akıl, insanın bilgi edinme ve hakikati kavrama aracıdır. İnsan, aklı sayesinde evrenin hikmetini idrak eder ve Allah’ın varlığını tanır:

> “Hiç akletmez misiniz?”
(En’am, 6:32)

Sorumluluk Bilinci:
İnsan, aklı sayesinde iyiyi kötüden ayırabilir ve iradesini kullanarak doğruyu seçebilir. Bu nedenle Kur’an, aklı büyük bir nimet olarak vurgular.

b. İrade:

Seçim Hakkı:
İnsan, özgür iradeye sahip bir varlıktır. İyiyi ya da kötüyü seçme yeteneği verilmiştir:

> “Biz ona iki yolu da gösterdik.”
(Beled, 90:10)

Sorumluluk:
İrade, insanın imtihan dünyasında hareketlerini belirleyen önemli bir unsurdur. Bu sorumluluğun farkında olan insan, dünya ve ahiret saadetine ulaşabilir.
c. Fıtri İstidatlar:

İnsan, yaratılışında mevcut olan fıtri bir kabiliyete sahiptir. Bu kabiliyetler insanın hem maddi hem de manevi gelişimini sağlar:

İyiliğe Meğillilik:

> “Biz insanı en güzel şekilde yarattık.”
(Tin, 95:4)
İnsan, iyiliğe ve adalete yönelmeye uygun bir yaratılışa sahiptir.

Gelişme Potansiyeli:
İnsan fıtratındaki kabiliyetler, eğitim ve tecrübe ile geliştirilir. Ancak bu kabiliyetlerin yönlendirilmesi önemlidir.

d. Sevgi ve Merhamet:

İnsan, sevgi ve merhamet duygularıyla yaratılmıştır. Bu özellikler, insanın hem Allah’a yönelmesini hem de diğer insanlarla sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlar:

> “Biz ona kendi katımızdan bir sevgi ve merhamet verdik.”
(Meryem, 19:13)

e. Sonsuzluk Arzusu:

İnsan, fıtratında sonsuz bir yaşama arzusu taşır. Bu duygu, insanın Allah’a yönelmesine vesile olur. Dünya hayatı, bu arzunun tatmin edileceği bir yer değil, ahirete bir hazırlıktır.

3. İnsanın Özelliklerinin İmtihan Vesilesi Olması

İnsan, yaratılışındaki bu cevherlerle sınanır. Bu imtihan, insanın manevi kemale ulaşmasını sağlar:

> “Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık ve onu imtihan ediyoruz.”
(İnsan, 76:2)
İnsan, bu özelliklerini doğru kullanarak Allah’a yakınlaşabilir:

> “Kim nefsini arındırırsa felaha ermiştir.”
(Şems, 91:9)

4. Bu Özelliklerin Allah’a Yönelik Kullanımı

İnsanın yapısında bulunan cevherler ve özellikler, Allah’ı tanımak, sevmek ve O’na kulluk etmek amacıyla verilmiştir. Bediüzzaman Said Nursî’nin ifade ettiği gibi, insanın mahiyetindeki bu cevherler, Allah’ın isim ve sıfatlarının anlaşılmasında birer anahtar gibidir.

Şükür ve Kulluk:
İnsan, kendisine verilen bu nimetlerin farkında olmalı ve bunları Allah yolunda kullanmalıdır:

> “Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”
(Mülk, 67:23)

Sonuç:

İnsanın yapısında ve yaratılışında bulunan cevherler ve özellikler, onu Allah’a yakınlaştıran ve kâmil bir varlık haline getiren en temel unsurlardır. Akıl, irade, ruh, kalp ve fıtri istidatlar gibi bu özellikler, insanın dünya hayatını anlamlı kılarken ahiretteki saadeti için de birer anahtardır. Ancak bu cevherler, Allah’ın emir ve yasaklarına uygun olarak kullanılmadığında insan, bu yüce emanete ihanet etmiş olur. Bu nedenle, insanın bu özelliklerini vahyin rehberliğinde yönlendirmesi esastır.

[1] https://www.youtube.com/watch?v=36oXtLQ6oEc




KURAN-I KERİM’DE ALLAH’I FARKLI KILIP ÖNE ÇIKARAN ÖZELLİKLER

KURAN-I KERİM’DE ALLAH’I FARKLI KILIP ÖNE ÇIKARAN ÖZELLİKLER[1]


Kur’an-ı Kerim, Allah’ı (Celle Celaluhu) eşsiz, benzersiz ve her şeyin yaratıcısı olarak tanımlar. Allah’ı diğer varlıklardan farklı kılan ve öne çıkaran özellikler, genellikle O’nun isimleri ve sıfatları ile ifade edilir. Bu özellikler, Allah’ın zatî (kendisine ait) ve sübutî (yaratılışla ilişkili) sıfatlarında belirginleşir. İşte Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı eşsiz kılan bazı temel özellikler:

1. Eşi ve Benzeri Olmaması

Allah, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde hiçbir varlığa benzemez.

“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur.” (Şura, 42:11)

Bu özellik, Allah’ı yarattıklarından tamamen ayrı ve yüce kılar.

2. Tek ve Mutlak Varlık Olması

Allah tektir ve ortağı yoktur. Tekliği, O’nun varlığının temel özelliğidir.

“De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir (her şey O’na muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir).” (İhlas, 112:1-2)

Hiçbir varlık, O’nun yetkisine, gücüne veya varlığına ortak değildir.

3. Her Şeyi Yaratan ve Yoktan Var Eden

Allah, bütün evrenin yaratıcısıdır. O, yoktan var eden (el-Hâlik) ve varlıkları şekillendiren (el-Musavvir)dir.

“Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah’tır.” (En’am, 6:101)

“Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (Zümer, 39:62)

4. Her Şeye Gücü Yetmesi (Kudret)

Allah’ın gücü sınırsızdır. Her şey O’nun iradesine ve emrine bağlıdır.

“Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.” (Bakara, 2:20)

Evrenin düzeni, Allah’ın mutlak kudreti sayesinde devam eder.

5. İlim ve Hikmet Sahibi Olması

Allah, her şeyi en ince detayına kadar bilir (el-Alim) ve hikmetle yaratır (el-Hakim).

“O, yerde ve gökte olan her şeyi bilir.” (Hadid, 57:4)

“O, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 4:26)

6. Rahmet ve Merhamet Sahibi Olması

Allah, sonsuz merhamet (er-Rahman) ve şefkat (er-Rahim) sahibidir. O, kullarına karşı şefkatli ve bağışlayıcıdır.

“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.” (A’raf, 7:156)

“De ki: Ey kendi aleyhlerine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 39:53)

7. Her Yerde Hazır ve Nazır Olması

Allah zamandan ve mekândan münezzehtir, her yerde hazır ve nazırdır.

“Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (zatı) oradadır.” (Bakara, 2:115)

Bu özellik, Allah’ın sınırsız varlık anlayışını açıkça ifade eder.

8. Varlığı Zorunlu ve Ezeli-Ebedi Olması

Allah’ın varlığı zorunludur; O’ndan önce ve O’ndan sonra hiçbir şey yoktur.

“O Evvel’dir (ilk), Ahir’dir (son).” (Hadid, 57:3)

Allah, zamanın ve mekânın ötesindedir.

9. Adalet Sahibi Olması

Allah mutlak adalet sahibidir (el-Adl). O, her şeyi adil bir şekilde yaratır ve hükmeder.

“Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder.” (Nahl, 16:90)

10. Rızık Verici Olması

Allah, bütün varlıkların rızkını sağlayandır (er-Rezzak).

“Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın.” (Hud, 11:6)

İnsanların ve diğer canlıların ihtiyaçları, Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir.

11. Affedici ve Bağışlayıcı Olması

Allah, hata yapan kullarına tövbe kapısını açık tutar ve bağışlar.

“O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer, 39:53)

12. Sonsuz Sabır ve Hoşgörü Sahibi Olması

Allah, kullarının hatalarını görmezden gelip, onlara sürekli yeni fırsatlar tanır.

“Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde tek bir canlı bırakmazdı.” (Fatır, 35:45)

13. Mutlak Hakimiyet Sahibi Olması

Allah, göklerin, yerin ve her şeyin sahibi ve yöneticisidir.

“Mülk O’nundur. O, dilediğini yaşatır, dilediğini öldürür.” (Hadid, 57:2)

14. İradenin ve Takdirin Sahibi Olması

Allah her şeyi bir ölçüye göre yaratır ve dilediği şekilde takdir eder.

“Şüphesiz biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” (Kamer, 54:49)

Özet

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın özellikleri, O’nun mutlak kudretini, merhametini, adaletini ve eşsizliğini vurgular. Allah, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde mutlak ve benzersizdir. O’nun yüceliği, insana kulluğunu hatırlatır ve insanı O’na yakınlaşmaya çağırır. Allah’ı tanımak ve anlamak, insanın hem dünyadaki hem de ahiretteki en büyük hedefidir.

 

[1] https://www.youtube.com/watch?v=lnaBL__RMMs




İSTİDATLAR RUHUN PENCERELERİDİR

İSTİDATLAR RUHUN PENCERELERİDİR[1]

PENCERELERİMİZ GÖZ KULAK AĞIZ BURUN DIŞA AÇILAN KABİLİYETLERİN GELİŞİM NOKTA VE ÇIKIŞ YERLERİ. KATİFELERİN GELİŞİM YOLLARI

* Duygular ruhun dışa açılmış kapı ve pencereleridir.

Evet, bu ifade duyguların insanın iç dünyasını dışa yansıttığını, bir nevi içsel dünyamızın dışa açılan birer aracı olduğunu ifade eder. Duygular, ruh halimizi, düşüncelerimizi ve içsel deneyimlerimizi çevremizdeki insanlara ve dünyaya aktarmamıza olanak tanır. Tıpkı bir evin kapı ve pencerelerinin içindekileri dış dünyaya gösterdiği gibi, duygular da ruhun birer yansımasıdır. Bu, insanın kendini ifade etmesinin ve başkalarıyla bağ kurmasının en temel yollarından biridir.

@@@@@@@@@

Risale-i Nur Külliyatı’nda kuva ve türevleri.

Risale-i Nur Külliyatı’nda “kuvâ” kelimesi, genellikle insanın ruhsal ve bedensel yapısındaki çeşitli güçler ve yetenekleri ifade etmek için kullanılır. Bu kavram, İslamî düşünce geleneğinde, özellikle de İmam Gazâlî ve İbn Sina’nın tesirinde, insanın manevi terbiyesi ve yaratılış gayesi bağlamında önemli bir yere sahiptir. Risale-i Nur’da kuvâ kavramı ve türevleri, insanın maddi ve manevi varlığını anlamlandırmak ve insanın görevlerini açıklamak için sıkça yer alır.

Öne Çıkan Kullanımlar ve Türevler

1. Kuvâ-i Akliye (Aklî Güçler):
İnsan aklının düşünme, anlama ve hakikati bulma gücünü ifade eder. Aklın doğru kullanımı, hakikate ulaşmayı sağlar; yanlış yönlendirilmesi ise insanı dalâlete sürükler. Risale-i Nur’da akıl, iman ve marifetullah yolunda önemli bir araç olarak öne çıkar.

2. Kuvâ-i Şeheviyye (Şehvet Güçleri):
İnsanın dünya nimetlerine yönelmesini sağlayan fıtrî güçtür. Şehevi kuvvet, sınırları içinde kaldığında helal dairede hazların tadını çıkarma aracı olur. Ancak aşırıya kaçıldığında insanın nefsine hâkim olması zorlaşır ve günah tehlikesine sürükler.

3. Kuvâ-i Gadabiyye (Öfke Güçleri):
İnsanın tehlikelerden korunmasını ve kendini savunmasını sağlayan bir kuvvettir. Ancak bu kuvvetin haddini aşması, öfke ve saldırganlığa dönüşebilir. Risale-i Nur’da bu kuvvetin itidal ile kontrol altında tutulması gerektiği vurgulanır.

4. Kuvâ-i İmaniye (İman Gücü):
İnsan ruhunun en yüksek kuvvetidir ve diğer kuvvetlerin itidal içinde çalışmasını sağlar. İman, insanın her türlü ahlaki, manevi ve zihinsel kuvvetini dengeler.

5. Kuvve-i Zihniye (Zihinsel Güçler):
İnsan zihninin ilim öğrenme, düşünce üretme ve tefekkür etme kabiliyetlerini ifade eder. Risale-i Nur, tefekkürü imanla birleştirerek insanın hakikati bulmasını teşvik eder.

Kuvâların İtidal ve İfrat-Tefrit Dengesi

Bediüzzaman Said Nursî, kuvâların ifrat (aşırılık), tefrit (yetersizlik) ve itidal (orta yol) hallerine dikkat çeker. İnsan, kuvâlarını Allah’ın emir ve yasaklarına göre terbiye edip dengeye ulaştırmalıdır. Bu denge sağlanmazsa:

İfrat, aşırılıklara ve kötülüklere yol açar.

Tefrit, insanın yaratılış gayesine uygun hareket edememesine neden olur.

İtidal ise insanı saadet-i ebediyeye ulaştırır.

Örnek Risale-i Nur Metinleri

1. Kuvâların Fıtrî Olması:
“İnsanın mahiyetine derc edilen kuvâ ve cihazat, başka maksatlar için değil, belki ulvî hikmetler ve yüksek gayeler içindir.”
(Sözler, 23. Söz)

2. İtidal ve Ahlak:
“İnsanın ruhundaki kuvâ-i akliye, kuvâ-i gadabiye ve kuvâ-i şeheviyye gibi latifeler, eğer İslâmiyetin terbiyesiyle ve imanın nuruyla nurlandırılırsa, o zaman insan, mükemmel bir kul ve halife-i arz olur.”
(Lem’alar, 11. Lem’a)

Sonuç

Risale-i Nur, kuvâ kavramını insanın manevi ve ahlaki gelişimi için önemli bir temel olarak ele alır. İnsanın yaratılışındaki bu kuvvetler, doğru yönlendirildiğinde insanı kâmil bir varlık yapar; yanlış kullanıldığında ise insanı zayıf ve nefsine mağlup bir hale getirir. Bu nedenle, kuvâların Allah’ın iradesine uygun olarak terbiye edilmesi, insanın yaratılış gayesini gerçekleştirmesi için elzemdir.

@@@@@@@@@

Risale-i Nur Külliyatı’nda istidat,duygu ve kabiliyet konusu.

Risale-i Nur Külliyatı’nda istidat, duygu ve kabiliyet kavramları, insanın yaratılışına ve Allah’ın ona verdiği potansiyellere işaret eder. Bediüzzaman Said Nursî, insanın fıtratında yer alan bu özellikleri detaylı bir şekilde ele alır ve onların Allah’ın emir ve yasaklarına uygun şekilde kullanıldığında yüksek bir değer kazandığını vurgular. Bu kavramlar, insanın kulluk vazifesini idrak etmesi ve ahirete yönelik bir yaşam sürmesi bağlamında da işlenir.

1. İstidat (Yetenek ve Potansiyel):

İstidat, insanın yaratılıştan sahip olduğu potansiyel ve yeteneklerdir. Risale-i Nur’da, insanın istidatları ilahi bir emanet olarak değerlendirilir.

Evrendeki İstisnai Yeri: İnsan, yeryüzündeki diğer varlıklardan farklı olarak üstün bir istidada sahiptir. Bu, insanın Allah’ı tanıma, anlama ve O’na kulluk etme kabiliyetini ifade eder.

Geliştirilmesi Gereken Bir Cevher: İstidatlar, geliştirilmeyi bekleyen birer tohum gibidir. Eğer bu tohumlar uygun ortamda filizlendirilir ve ilahi rehberlikle beslenirse, insan “halife-i arz” konumuna yükselir.

Misal: Bediüzzaman, insanın istidatlarını “ahiret tarlasında ekilecek birer tohum” olarak tanımlar. Eğer bu tohumlar dünya hayatında düzgün bir şekilde kullanılırsa, ahirette cennet meyveleri verir.

> “İnsanın mahiyetine derc edilen kuvâ ve cihazat, nihayetsiz terakkiyatı ve tedenniyatı içinde bulunduran istidatlardır.”
(Sözler, 23. Söz)

2. Duygular:

Ruhun Pencereleri: Duygular, insanın ruhundaki derinliği yansıtan ve ona varlıkları algılama imkânı veren özelliklerdir. Risale-i Nur’da duygular, insanın Allah’ı tanımasında önemli bir araç olarak görülür.

İlahi Bir Emanet: Duygular, insanın imtihanında belirleyici bir rol oynar. Sevgi, korku, ümit gibi temel duygular, yaratılış gayesine uygun yönlendirildiğinde insanı saadet-i ebediyeye ulaştırır.

Yanlış Kullanımı: Duygular, nefis ve şeytanın etkisiyle yanlış yönlendirilirse insanı dalâlete sürükler. Bu nedenle, duyguların terbiye edilmesi ve doğru bir istikamette kullanılması şarttır.

> “İnsanın mahiyetine derc edilen cihazat ve duygular, eğer iman ve marifetullah ile çalıştırılırsa, o insan nurani bir sultan olur.”
(Sözler, 23. Söz)

Tefekkür ve Duygular: Bediüzzaman, tefekkürün duygular üzerinde büyük bir etkisi olduğunu vurgular. İnsan, tefekkür yoluyla hem Allah’ın varlığını hem de evrendeki hikmetleri anlayabilir.

3. Kabiliyet (Yetenek):

İstidadın Açığa Çıkışı: Kabiliyet, insanın sahip olduğu istidatların gelişmiş ve ortaya çıkmış halidir. Risale-i Nur’da kabiliyet, insanın fıtratında yer alan özelliklerin aktif bir şekilde kullanılması olarak ifade edilir.

İlahi Bir Gaye: İnsanın kabiliyetleri, sadece dünya menfaatine hizmet etmek için değil, Allah’a kulluk ve ahireti kazanmak için verilmiştir. Kabiliyetlerini bu gayeye uygun kullanmayan insan, emanete ihanet etmiş olur.

Eğitimin Önemi: İnsan, sahip olduğu kabiliyetleri eğitmek ve yönlendirmekle mükelleftir. Bu eğitim, hem dünya işlerinde hem de manevi hayatta başarı ve huzur getirir.

> “İnsana verilen binlerce duygular, Allah’ın isim ve sıfatlarını tanıma ve onlara aynalık etme gayesiyle verilmiştir.”
(Sözler, 23. Söz)

İstidat, Duygu ve Kabiliyetin Birlikte Kullanımı:

Risale-i Nur’da bu üç unsur birbiriyle bağlantılıdır ve insanın kulluk görevini yerine getirmesi için bir bütünlük içinde çalışır:

1. İstidat: İnsan fıtratında saklı olan potansiyeldir.
2. Duygular: Bu potansiyelin harekete geçmesini ve dış dünyaya yansımasını sağlar.
3. Kabiliyet: İstidatların işlenmiş ve etkin hale gelmiş halidir.

Bediüzzaman, insanın bu üç unsuru ilahi ölçülerle kullanması gerektiğini, aksi halde potansiyelinin ziyan olacağını belirtir.

Sonuç:
Risale-i Nur’da istidat, duygu ve kabiliyet kavramları, insanın manevi gelişimi ve yaratılış gayesine ulaşması için temel taşlardır. İnsan, bu özelliklerini doğru kullanırsa kâmil bir insan, Allah’a yakın bir kul ve ahiret saadetine layık bir varlık haline gelir. Ancak bu unsurlar yanlış yönlendirilirse insan, nefsine yenilir ve yaratılış amacını kaybeder. Bu nedenle, Bediüzzaman, bu potansiyellerin iman, marifetullah ve ahiret bilinciyle şekillendirilmesi gerektiğini vurgular.

@@@@@@@@

[1] https://www.youtube.com/watch?v=oPv0xa4ZhIE




PKK’NIN TANRIYLA SAVAŞI

PKK’NIN TANRIYLA SAVAŞI

Allah’ı bulamayanların kafalarında tasarlayıp uydurdukları, cahiliye dönemindekilerin elleriyle yaptıkları hamurdan ve helvadan putlara taparak, sonra da yedikleri tanrılarını bugün Abdullah Öcalan yapmış, mensupları da yemektedir. 

Tıpkı Cem Karaca’nın Tanrıyla barıştım, sözündeki ilk tanrısıyla, son Yar olan Allah’ı araması arasındaki fark gibi.

-Apo yani Abdullah Öcalan’ın bakın bozuk zihniyetine ve ona uyanlarında neye uyduklarını bir düşünün.

Apo kitabında şunları söylüyor;
“Tanrı ile savaş verdim. Bu savaştan başarıyla çıktıktan sonra yarı tanrı oldum. Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur.
…Yukarıda tanrı olsaydı beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah’ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım’
CHP’nin de bunlara sahip çıkıp, ortaklık yapması ne kadar düşündürücü değil mi?

-Eli, fikri, namusu kanlı bir terör örgütüyle mücadele edilmektedir, o da elli yıldır.

Fikri kirli çünkü bu milletin inancı ve değerleri değil, Rus komünizm ve sosyalizmi savunulmaktadır.

Eli kanlıdır çünkü 50 bin insanın kanının akmasına ve hala da devam etmesine sebep olmuştur.

Namusu kirli çünkü namus ve sağlıklı bir cinsiyeti olmayan Lgbt savunucuları yapmakta ve kendi içlerindeki kızlara tecavüzde bulunmaktadırlar.

Haşhaşi Hasan Sabbah gibi.

Uyuşturucu içip, kendinden geçip, her türlü melaneti yapmaktadır.

İnsanlıktan çıkılmıştır.

-Maalesef dün dağda olan eşkıya, bugün devletin içinde destek görmektedir.[1]

-Bir asırdır bu saldırı Laiklik bahane edilerek İslamiyet’e saldırıldı ancak bu hastalıklı zihniyet bitmiş olmayıp, varlığını yine hırçınlıkla sürdürmeye çalışmaktadır.

Bir asırdır laikliği dinsizlik olarak uygulayan bir zihniyet ve yapıdan hangi samimi ve müsbet bir düşünce beklenebilir?[2]

Böyle bir tartışma seri katilin tavuk öldürdü mü öldürmedi mi tartışması gibidir.

Adam bir kere seri katil.
Tekke, zaviye, medrese, ezan, Kuran, hoca, din problemi var.
Tıpkı Cemil Meriç ifadesiyle, bizim aydınımız din düşmanı değil, İslamiyet düşmanıdır.

-” CHP’liler geçmişte camilerin kapılarına kilit vurduklarını hatta bazılarını ahıra çevirdiklerini inkâr etse de bazı camilerde o utancın izlerini görmek mümkün. İstanbul’un Vefa semtinde önce nalbant dükkânı sonra da ahıra dönüştürülen Mehmet Ağa Camii’nde hayvanların bağlandığı demir halkalar hâlâ yerlerinde duruyor.”[3]

Bugün de bu kirli ittifaklar sürdürülmektedir.

CHP’li Başkan’ın yemeğe götürdüğü Barbaros Şansal firari FETÖ’cülerin yayınında cinsiyetsizleştirme projesini anlattı.[4]

Kirli bir ittifak var.

Gayri meşruluklar, meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Evet maalesef Terör meşrulaştırılıyor.

Teröre yardım ve destekten alınan Belediye Başkanına milletin parasıyla konvoy halinde gidilip destekle bulunulması, teröre meşruiyet kazandırmak ve teröre güç vermek ve güçlendirmektir.

Yine rahmetlik dedemin 1970’lerde söylediği sözü hatırlayacak ve hatırlatacağım;

Evvelden eşkıya dağdaydı, şimdi şehre indi.

Şimdi olsaydı, belediyelere ve TBMM’ de girdi der ve görürdü.[5]

 -” CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan: Atatürk’ün yolundayız, konser yapmaya devam edeceğiz.”

Yapılan ahlaksızlığın perdesi ve örtbas etme yöntemi, Atatürk’ün arkasından gitmek.

Kaçakçılık yapıyor Atatürkçüyüm diyor.[6]

Bu ne rezalettir.

-DEM Parti Mardin İl Eş Başkanı Mehdi Tunç, PKK yayın organında ‘Mardin halkı irade gasbına karşı kendi mahkemesini, halk mahkemesini kuracak. Bu kayyumlar gidecek. Bu kayyum gasbını kesinlikle kabul etmiyoruz.’ sözlerini sarf etti.[7]

-31 Mart’ta CHP ve DEM Parti arasındaki “kent uzlaşısı” kapsamında Esenyurt Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Ahmet Özer’in adaylıktan önce PKK’ya “sadakat yemini” ettiği ortaya çıktı. Soruşturmada ifadesi yer alan itirafçı, Özer’in Diyarbakır’da bir örgüt evine götürülüp yabancı telefon hattı üzerinden PKK elebaşları Duran Kalkan ve Bese Hozat ile görüştürüldüğünü söyledi. Özer, kayıt altına alınan görüşmede “sadakat yemini” edince CHP ve DEM’in ortak adayı oldu.[8]

-İçeridekiler ve içimizdekiler sırtını PKK’ya dayarken, PKK’da İsrail’e ve oda Biden ve pentagona yani ABD derin devletine sırtını dayamaktadır.

Şimdilik ABD’deki derin devletin piyonu Biden ve Harris gitti.
Bakalım Trump ipini onların elinden ne kadar gevşetecek ve ne kadarcık kurtaracaktır.
Bizdeki içteki derin devlet şimdiye kadar terörü ve terörle iltisaklı olanları meşrulaştırmaya çalışırken, dışarıda ABD ve pentagon ve Avrupa ülkeleri terör devleti İsrail’i dünyada meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar.

***************   

Terör niye bitmiyor.

FETÖ elebaşı Gülen’in küçük yeğeni Hayrettin Kalaç’ın, ABD ordusunda subay olduğu ortaya çıktı. Army ROTC at Rutgers Üniversitesi’nden 2023’te mezun olan Kalaç, teğmen rütbesinde. Hayrettin Kalaç’ın babası Adem Kalaç, terör örgütünün damat kadrosunda yer alan bir isim.[9]

-Ve bizde adeta isyan bayrağını açan genç subaylar.
Toplumun büyük tepkisi üzerine soruşturma başlatıldı.

Bu durum herkeste; yoksa orduda hala 28 Şubat ve darbe kalıntıları mi var, düşüncesini gündeme getirdi.[10]

Ağzımız yandı, o da çok yandı. Onun için ayranı üfleyerek içiyoruz.
-Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde Türkiye’yi ayağa kaldıran kılıçlı korsan yeminle ilgili sadece 2 teğmenin “ihraç talebiyle disipline sevk edilmesi” şaşkınlığa sebep oldu. TSK, son dönemde “Atatürkçülük” maskesi altında ve FETÖ’yü andıran taktiklerle örgütlenen gruplardan temizlenmezse, Türkiye yine 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi darbe tehditleriyle karşı karşıya kalır. Cunta yapılanmaları ilk kez 10 Kasım 2023’te Tuzla Piyade Okulu’ndaki törende görünür olmuştu. 70 kadar teğmen, Atatürk karşıtı gördükleri 3 teğmenin kaldığı koğuşu bastı. Namaz kılan subaylar da WhatsApp’ta fişlendi. O dönem kışlada terör estiren 100’e yakın teğmenden sadece 4’ü ihraç edildi. Diğerleri göreve başlatıldı.[11]

-Yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği ifade edildi.[12]

**************

Din öldürülecektir diye karar alan bir zihniyetin cami kapatıp kapatmadığını, ahıra ve meyhaneye çevirip çevrilmediğini, belgeler ortadayken tartışmaya hiç mahal yok.[13]

-CHP milletvekillerinin Meclis bütçe komisyonunda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni laiklik üzerinden hedef alması üzerine verdiğini cevapta Bakan Yusuf Tekin, “Sizin anladığınız laiklik şu; 1940’lı yılları hatırlayın. Camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur’an öğrenmesini yasaklamak. Siz bunları ‘laikliğin gereği’ olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim laiklikten anladığım şey aynı değil. Laiklikten, bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar; dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Evrensel laiklikten yanayım. Sen Türkiye’ye özgü, kendi icat ettiğin bir laiklik kavramını bana dayatıyorsun.” ifadelerini kullanmıştı.

…Laiklik’ adı altında ceberut uygulamaları dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri, başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Düne kadar kızlarımız başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık.”

“28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerinin de olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Yalnızca Milli Eğitim’de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı. 11 bin öğretmen ise istifa ettirildi. Kamu bürokrasisi yanında ekonomiden siyasete, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Bakınız, daha üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarıyla yarıda bırakan binlerce evladımızı, katsayı adaletsizliği sebebiyle hakları gasbedilen milyonlarca gencimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik uygulamalarının ayyuka çıktığı 1940’larda değil dikkatinizi çekiyorum, sadece 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı. Muhalefet çevreleri bu utanç verici gerçekleri inkar etmek yerine kendi geçmişleriyle yüzleşmelidir.”[14]

 

****************  

Dünya Yahudi işgalinde ve kıskacındadır.

ABD ve batının oyununa gelen Yahudi asıllı tiyatrocu Zelensky Ukrayna’yı hatta dünyayı yangına çevirdi, yakmaya çalışıyor.
Savaşı tiyatro zannediyor.
İsrail’de Netanyahu sadece Filistin’i değil, yine ABD ve batıyla birlikte ateşi Ortadoğu’ya yayıyor.
İki taraftan yapılan bu saldırı ile, Rusya, Çin, İran ve Türkiye hedef alınmaktadır.

-İsrail PKK el ele.

“PKK terör örgütü Suriye’deki işgal bölgelerinde baskıyı zulüm seviyesine taşıdı. Ailelerin elinden 17-35 yaş aralığındaki erkek ve kızlarını zorla alan PKK’nın son icraatı ise, İslam düşmanlığını resmî hâle getirmesi oldu.
Okullarda “Allah, Peygamber efendimiz, İslam, Kur’ân-ı kerim” düşmanlığını konu alan kitaplar “zorunlu ders” hâline getirildi. Bu konular yerine ilk ve orta dereceleri okullarda “ateizm, zerdüştlük ve terör elebaşı Öcalan’ın materyalizm merkezli anlatımları” ders olarak okutulmaya başlandı.”

-İsrail ve ABD sinsi planlarını uygulayarak, her zamanki gibi, Türkiye’ye doğrudan saldırarak değil de, PKK aparatını ve içteki piyonlarını harekete geçirip ayaklandırarak bu işi yapacaktır.

Darbeler ve 15 Temmuz’da olduğu gibi.

İran’a da aynı yöntemi uygulamaktadır.

-“CIA’nın Türk kökenli mensubu Ruzi Nazar bir toplantıda konuşuyor:

“Kürdistan’ı kurmak istiyorsak, Kürtleri kışkırtmak en kolay iş! Zor olan, Türkleri uyutacak birilerini bulmaktır! Bize iki adam lazım; biri dindar Müslümanları uyutacak, diğeri milliyetçilere ninni söyleyecek.”

Bir gazeteci; “Peki, Atatürkçü solcuları ne yapacaksınız?”

Ruzi Nazar, kendinden emin cevap verir:

“Türk solu vatansever mi, devrimci mi olacağına karar verene kadar biz Kürdistan’ı çoktan kurarız!” (Ruzi Nazar’ın kızı Sylvia Nasar’ın “Akıl Oyunları” adlı kitabından alıntıdır)

-İsrail yani MOSSAD yani Yahudiler ABD, Avrupa hatta İslam ülkelerinin lider ve önde gelenlerini fuhuş kasetleri ile kontrol ediyor.[15]

MEHMET ÖZÇELİK

01-12-2024

[1] https://www.yenisafak.com/gundem/chpli-ahmet-ozerin-sag-kolu-icin-yakalama-karari-4660011 

https://www.haber7.com/guncel/haber/3480060-dem-partili-belediye-baskani-ve-chpli-baskan-sarigule-hapis-cezasi

[2] https://tesbitler.com/index.php?s=Laiklik

[3] https://www.yenisafak.com/gundem/o-halkalar-yerinde-duruyor-4657880

https://www.instagram.com/reel/DCixmcct0yI/

https://www.instagram.com/reel/DCqgCv4MZyT/

https://www.yenisafak.com/gundem/tek-parti-doneminde-mabedin-akibeti-4660324

[4] https://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/chpli-baskanin-yemege-goturdugu-barbaros-sansal-firari-fetoculerin-yayininda-cinsiyetsizlestirme-projesini-anlatti-4657431

[5] https://www.yeniakit.com.tr/haber/pkk-destekcisi-konser-verecekti-kaymakamlik-harekete-gecti-1900056.html

[6] https://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/chp-genel-baskan-yardimcisi-bakan-ataturkun-yolundayiz-konser-yapmaya-devam-edecegiz-4657153

[7] https://www.haber7.com/siyaset/haber/3475798-dem-es-baskani-haddini-asti-mahkeme-kurup-kayyumlari-yargilayacagiz

[8] https://www.yenisafak.com/gundem/kandile-sadakat-yemini-etmis-4655398

[9] https://www.yenisafak.com/gundem/gulenin-yegeni-abdde-tegmen-4655405

https://www.facebook.com/share/UvNHiPkesE1Mc5CG/?mibextid=oFDknk

[10] https://m.haber7.com/guncel/haber/3456805-tegmenler-organize-mi-edildi-kilicli-slogana-tepki
https://www.google.com/search?q=toren+sonrasi+kilic+cekip+slogan+atan+subaylar&oq=toren+sonrasi+kilic+cekip+slogan+atan+subaylar&gs_lcrp=EgZjaHJvbWUyBggAEEUYOTIHCAEQIRifBTIHCAIQIRifBdIBCTMyMDc2ajBqNKgCDrACAQ&client=ms-android-samsung-trvo1&sourceid=chrome-mobile&ie=UTF-8

* https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/korsan-yemine-kilic-cekildi-tegmenler-ihrac-talebiyle-disipline-sevk-edilecek-1074832

[11] https://www.yenisafak.com/gundem/cunta-sadece-iki-tegmen-mi-4657496

[12] https://www.haber7.com/guncel/haber/3480308-korsan-yemin-onceden-planlanmis-msbden-aciklama-emir-komuta-cignendi

https://www.haber7.com/guncel/haber/3479260-chp-istanbul-il-egitim-sekreteri-comert-pkknin-kanalina-cikti

[13] https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/emirdag-lahikasi/nihai-vesika/277
https://tesbitler.com/index.php?s=Chp

https://www.haber7.com/guncel/haber/3479808-ozel-ve-imamoglu-inkar-etti-iste-chpnin-cami-gercegi

[14] https://m.haber7.com/guncel/haber/3481254-laiklik-istirmarcilarinin-hic-bahsetmedigi-konu-bir-tek-turkiyede-yok
https://tesbitler.com/index.php?s=Laiklik+

[15] https://www.yenisafak.com/dunya/secim-oncesi-kaset-savaslari-trump-epsteine-beyaz-sarayi-anlatmis-4654316

https://youtu.be/y3Ma3YYPOBM?si=j0rfux952O-B6vSc

https://www.haber7.com/dunya/haber/3474975-italya-mossad-skandaliyla-calkalaniyor-ust-duzey-isimlere-santaj-meloniden-aciklama

https://www.yenisafak.com/dunya/mossad-italyayi-dinlemis-onemli-simalara-santaj-yapmislar-4654524