RUHUN MEKULAT VE DİLLER ÂLEMİYLE BAĞLANTISI (YİYECEKLER VE LİSAN DÜNYASI)

RUHUN MEKULAT VE DİLLER ÂLEMİYLE BAĞLANTISI (YİYECEKLER VE LİSAN DÜNYASI)

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=Bo39XoPpjCc 

Ruhun mekulat ve diller alemiyle olan bağlantısı.

Ruhun mekânlar ve diller âlemiyle olan bağlantısı, genelde tasavvuf ve metafizik düşünce sistemlerinde ele alınan derin bir konudur. Bu mesele, ruhun evrensel varoluşuyla, onun çeşitli boyutlarla olan ilişkisini anlamaya yönelik bir yaklaşımı içerir. İşte bu konuyla ilgili ana başlıklar:

1. Ruh ve Mekânlar Âlemi

Ruh, tasavvufi anlayışa göre maddeye bağımlı olmayan, ilahi bir latifedir. Bu sebeple mekânlar âleminden tamamen bağımsızdır; ancak aynı zamanda her yerde hazır ve nazırdır.

Berzah Âlemi: Ruhun ölümden sonraki durağı olarak bilinir. Ruh, bu âlemde bedensel kayıtlardan bağımsızdır.

Levhi Mahfuz ve İlahi Bilgi: Ruh, Levhi Mahfuz’daki bilgilere ve ilahi hakikatlere ulaşabilme potansiyeline sahiptir. Bu, ruhun kozmik düzenle olan bağlantısının bir ifadesidir.

2. Ruh ve Diller Âlemi

Dil, insanın varlıkla ve hakikatle ilişki kurma yollarından biridir. Ruhun diller âlemiyle bağlantısı şu şekilde açıklanabilir:

Evrenin İlahi Dili: Tasavvufta, evrendeki her şeyin Allah’ın isim ve sıfatlarını yansıttığı, bu yüzden her şeyin bir “dil” olduğu söylenir. Ruh, bu dilleri algılayabilen bir kabiliyete sahiptir.

Dil ve Ruhun İlahi Kaynağı: İnsan ruhu Allah’ın “Kün” (Ol) emriyle var olduğundan, dil ruhun varoluşsal temelini oluşturur. İnsan dillerindeki anlam arayışı, ruhun ilahi hakikati kavrama çabasıdır.

Evrensel Dil (Lisan-ı Hâl): Ruhun tüm varlıklarla sessiz bir iletişim kurduğu düşünülür. Buna “lisan-ı hâl” denir. Kelimelerle ifade edilemeyen duygular ve hakikatler, ruhun bu evrensel diliyle anlaşılır.

3. Tasavvufi Perspektifte Ruh ve Bağlantılar

İnsan-ı Kâmil: Ruh, Allah ile tam bir bağ kurarak kemale erdiğinde evrensel anlamda mekânlar ve diller âlemine nüfuz edebilir.

Vahdet-i Vücud: Bu anlayışa göre ruh, evrendeki her şeyle özdeştir ve tüm varlıklarla bağlantı kurabilir. Mekânlar ve diller ruhun bu özdeşliğin bir tezahürüdür.

Sonuç olarak, ruhun mekânlar ve diller âlemiyle olan bağlantısı, insanın varoluşunu anlamlandırma, hakikate ulaşma ve evrensel bilinci kavrama yolunda derin bir ilişkidir. Bu bağlantılar, sadece dünyevi değil, aynı zamanda uhrevi bir anlam taşır.




RUHUN MÜBSİRAT ÂLEMİYLE BAĞLANTISI (GÖRÜNTÜLER DÜNYASI)

RUHUN MÜBSİRAT ÂLEMİYLE BAĞLANTISI (GÖRÜNTÜLER DÜNYASI)

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=AKvN7DYKkRc 

Ruhun Mubsirat alemiyle olan bağlantısı.
Ruhun mübsirat âlemiyle olan bağlantısı, insanın görme duyusuyla hakikati idrak etmesi, varlık âlemini temaşa ederek Allah’ın isim ve sıfatlarını tanıması ve bu gözlemler yoluyla manevi kemale ulaşması anlamına gelir. Mübsirat âlemi, “görülenler âlemi” demektir ve insanın gözleriyle algıladığı maddi ve manevi güzellikleri, hikmetleri ve delilleri kapsar. Bu bağlantı, insanın hem fiziksel hem de ruhsal anlamda görme kabiliyetiyle kâinatı ve onun yaratıcısını tanımasına vesiledir.

Mübsirat Âlemi Nedir?

Mübsirat, Arapça’da “görme ile ilgili olan” anlamına gelir. Mübsirat âlemi, insanın gözleriyle algıladığı her şeyi kapsar:

1. Kainatın Manzaraları: Güneş, ay, yıldızlar, tabiat, hayvanlar ve diğer varlıkların görsel tecellileri.

2. İlahi Sanatın Delilleri: Gözle görülen her şeyde Allah’ın isimlerinin ve sıfatlarının yansımaları.

3. Manevi Güzellikler: İnsanın hakikati gözle görüp kalbiyle tasdik etmesi (örneğin, ibadet esnasında manevi bir derinlik yaşamak).

Ruh ve Mübsirat Âlemi Arasındaki Bağlantı

1. Kainat ve İlahi Sanatın Temaşası:

Mübsirat âlemi, insanın gözleriyle Allah’ın yarattığı düzeni, güzelliği ve hikmeti görmesini sağlar. İnsan, bu âlemdeki manzaralar aracılığıyla Allah’ın isim ve sıfatlarını tanır.

Cenab-ı Hakk’ın Cemali ve Celali:

> “O Allah ki, yedi kat göğü birbiriyle uyumlu olarak yaratmıştır. Rahman’ın yaratışında hiçbir kusur bulamazsınız. Gözünü çevir de bir bak; herhangi bir çatlak görebiliyor musun?”
(Mülk, 67:3)
Ruh, bu gözlemlerle Allah’ın Cemal (güzellik) ve Celal (azamet) sıfatlarını idrak eder.
-Son ve farklı bir telefon veya farklı bir araba modeli donanımlı oluyor da Allah’ın sanatı neden donanımlı, son model, kendi içinde güncellenen,70 yılda 70 kere farklı süreçlere girerek değişen bir şaheser olmasın

2. İnsan Fıtratı ve Kalbi ile Görme:

İnsan ruhu, sadece fiziksel gözleriyle değil, kalp gözüyle de mübsirat âlemine bakar. Gözle görülen hakikatler, insanın kalbinde iman ve tefekkür olarak yansır.

3. Tefekkür Yoluyla Görülenler:

Mübsirat âlemindeki her bir varlık, insan ruhuna tefekkür kapıları açar. İnsan, bu tefekkür sayesinde yaratılışın hikmetlerini kavrar:

> “Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı ki, kendilerine ait akledecek kalpleri ve işitecek kulakları olsun?”
(Hac, 22:46)

4. Nimetlerin Farkındalığı:

Ruh, mübsirat âlemi sayesinde Allah’ın insana sunduğu nimetleri görüp şükreder. Gözle görülen her nimet, Allah’ın Rahman ve Rahim isimlerini hatırlatır.

5. Manevi Hakikatlere Ulaşma:

Mübsirat âlemi, insanı yalnızca maddi değil, manevi hakikatlere de yönlendirir. Örneğin, kainattaki düzen, Allah’ın varlığına dair delil sunar.

Mübsirat Âlemi ile Ruhun Gelişimi

Ruhun mübsirat âlemiyle bağlantısı, insanın manevi yükselişi için bir araçtır. Bu bağlantının ruh üzerinde etkisi şu şekilde özetlenebilir:

1. Allah’ın Ayetlerini Temaşa Etmek:

Kainattaki her bir varlık, Allah’ın ayetlerinden biridir. İnsan, gördüklerini temaşa ederek Rabbine yaklaşır.

> “Şüphesiz ki göklerde ve yerde müminler için ayetler vardır.”
(Casiye, 45:3)

2. Tefekkür ve İbret Alma:

Mübsirat âleminde tefekkür etmek, insanın ruhunun aydınlanmasını sağlar. Gözle görülen hikmetler, insanı ibret almaya ve yaratılışın derin anlamını kavramaya yönlendirir.
3. Cemal ve Celal Dengesini İdrak Etmek:

Ruh, kainatta görülen güzellikler ve azamet ile Allah’ın Cemal ve Celal sıfatlarını idrak eder.

4. Kalp Gözüyle Görmek:

Mübsirat âlemi, yalnızca fiziksel gözlerle değil, kalp gözüyle de algılanabilir. Bu bağlamda, manevi hakikatleri görme ve idrak etme insan ruhunu derinleştirir.

5. Zikir ve Şükür Sebebi Olmak:

Mübsirat âleminde görülen her şey, insanı Allah’a zikre ve şükre yönlendirir.

Ruhun Mübsirat Âlemi ile Bağını Güçlendirme Yolları

1. Tefekkür ve Şuur:
Gözle görülen her varlığı bir ilahi sanat eseri olarak değerlendirip yaratıcıyı tefekkür etmek.

2. Helal Güzelliklere Yönelmek:
Ruhun temiz kalması için helal ve meşru güzelliklere yönelmek önemlidir.

3. Günahlardan Kaçınmak:
Haram bakışlar, ruhun manevi duygularını köreltir ve mübsirat âlemiyle bağlantısını zedeler.

4. Kur’an Ayetleri Üzerinde Tefekkür:
Kur’an’ın, kainatın bir tefsiri olduğu bilinciyle hem gözle görülen ayetleri hem de ilahi vahyi birlikte anlamaya çalışmak.

5. İbadet ve Dua:
İbadet sırasında gözlerin Rabbine yönelmesi, ruhun mübsirat âlemindeki bağlantısını derinleştirir.

Sonuç:

Ruhun mübsirat âlemiyle olan bağlantısı, insanın görme duyusuyla Allah’ın varlık ve hikmetlerini idrak etmesi, kainatı bir tefekkür sahası olarak değerlendirmesi ve bu gözlemlerle manevi bir yolculuğa çıkması anlamına gelir. Gözle görülen her bir hakikat, insanın ruhuna iman, hikmet ve şükür olarak yansır. Bu bağın korunması ve güçlendirilmesi, insanın hem dünyada hem de ahirette manevi kemale ulaşmasına vesiledir.




RUHUN MESMUAT ALEMİYLE BAĞLANTISI (SESLER DÜNYASI)

RUHUN MESMUAT ALEMİYLE BAĞLANTISI (SESLER DÜNYASI)

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=xRvwiHP0lm0 

Ruhun mesmuat alemiyle olan bağlantısı.

Bir şeyin varlığını şeyin kaybıyla anlarız.
Allah hep farklılıklarını sıfatlarıyla anlatmaz mı?
İşitme sıfatı gibi.

Ruhun mesmuat âlemiyle bağlantısı, insanın işitme duyusuyla Allah’ın ayetlerini, hikmetlerini ve kainattaki ilahi düzeni idrak etmesi ve bu idrak yoluyla manevi gelişim sağlaması anlamına gelir. Mesmuat âlemi, işitilenler âlemi olarak hem Allah’ın kelamını hem de kainattaki seslerin ve ahenklerin hikmetini kapsar. Ruh, bu âlemden etkilenerek Allah’ın varlığına, birliğine ve sıfatlarına dair derin bir farkındalık kazanır.

Mesmuat Âlemi Nedir?

Mesmuat, “işitilenler” anlamına gelir. İnsanın işitme duyusuyla algıladığı her türlü ses, bu âlemin bir parçasıdır. Bu âlem;

1. Allah’ın Kelamını (Kur’an): İlahi vahyi ve mesajları,
2. Tabiat Seslerini: Yaratılışın ahengini ve kainattaki hikmetleri,
3. İlahi Hakikatlerin Tefekkürünü: Sesler yoluyla insan ruhuna yansıyan derin anlamları içerir.

Mesmuat âlemi, insanın ruhuna ilham veren ve onu Allah’a yaklaştıran manevi bir alan olarak, ilahi hikmetin ve kelamın yankılandığı bir sahadır.

Ruh ve Mesmuat Âlemi Arasındaki Bağlantı

1. Kur’an ve İlahi Kelam:

Allah’ın kelamı olan Kur’an, mesmuat âleminin en yüce tezahürüdür. İnsan ruhu, Kur’an’ı dinlediğinde, ayetlerin hakikati ruhunda bir yankı bulur:

> “İman edenler, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir ve O’nun ayetleri okunduğunda imanları artar.”
(Enfal, 8:2)

Kur’an’ın Ruh Üzerindeki Tesiri: Kur’an’ın sesli olarak tilaveti, ruhu teskin eder ve insana manevi bir güç kazandırır.

Allah’ın Hitabı: Mesmuat âlemi, Allah’ın kullarına hitap ettiği bir kapıdır. Bu hitabı dinlemek, insanın ruhunda tefekkür ve iman duygularını canlandırır.

2. Kâinatın Ahengi ve İlahi Hikmet:

Tabiat, Allah’ın bir nevi kitabıdır. Mesmuat âlemi, kainattaki seslerle insan ruhuna mesajlar iletir.

Kuşların Nağmeleri, Rüzgârın Hışırtısı: Allah’ın yaratılıştaki hikmetini ve sanatını hatırlatır.

> “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar O’nu tesbih eder. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ancak siz onların tesbihlerini anlayamazsınız.”
(İsra, 17:44)

3. Tefekkür Yoluyla İlahi Mesajlara Ulaşmak:

Ruh, mesmuat âlemindeki sesleri dinlerken derin bir tefekkür hali yaşar. Örneğin:

Yağmurun Sesi: Rahmetin ve hayatın habercisidir.

Kainattaki Düzenin Sesleri: Ruh, bu düzeni dinler ve Allah’ın birliğini idrak eder.

4. İlahi Vahiy ve Manevi Algı:

Mesmuat âlemi, insanın sadece fiziksel kulaklarıyla değil, manevi duyularıyla da algılayabileceği bir sahadır. Ruh, Kur’an-ı Kerim veya zikirler yoluyla işittiği seslerden ilham alır ve huzur bulur.

5. Salihlerin ve Peygamberlerin Sesleri:

Peygamberlerin tebliği ve salihlerin öğütleri de mesmuat âleminin önemli bir parçasıdır. Ruh, bu sesleri işiterek hakikate yönelir.

Hadislerin Ruh Üzerindeki Tesiri: Peygamber Efendimizin (sav) sözleri, ruhu harekete geçirir ve insanı terbiye eder.

Mesmuat Âlemi ile Ruhun Gelişimi

1. Zikir ve Tesbihat:

Ruh, Allah’ın isimlerini anarak mesmuat âlemiyle daha derin bir bağ kurar. Zikir esnasında ruh, işitilen kelimelerin hakikatiyle nurlanır.

2. Helal Seslere Kulak Vermek:

Ruhun temiz kalabilmesi için meşru ve helal olan seslere yönelmek önemlidir. İlahi ve Kur’an tilaveti gibi sesler, ruhun manevi gelişimine katkı sağlar.

3. Günahlardan Kaçınma:

Manevi olarak kirli veya zararlı sesler (gıybet, kötü sözler, zararlı müzikler), ruhun mesmuat âlemiyle olan saf bağlantısını bozar.

4. İbadetlerdeki Seslerin Tesiri:

Namaz kılarken Kur’an’ın okunması, ruhun mesmuat âlemiyle daha güçlü bir bağ kurmasını sağlar. Müezzinin ezanı ise ruhun Allah’a çağrılması anlamına gelir.

Sonuç:

Mesmuat âlemi, insan ruhunun işitme yoluyla ilahi hakikatlere ulaşmasını sağlayan bir kapıdır. Kur’an tilaveti, zikirler, tabiatın sesleri ve kâinatın ahengi, bu âlemin en önemli unsurlarıdır. Ruh, bu sesler aracılığıyla Allah’a yakınlaşır, imanını güçlendirir ve manevi kemale doğru ilerler. Ancak bu bağlantıyı sürdürebilmek için insanın mesmuat âlemindeki helal ve haram ayrımına dikkat etmesi, tefekkür ve ibadetle bu bağı güçlendirmesi gerekir.




SALATI TEFRİCİYE DUASI

SALATI TEFRİCİYE DUASI

SALATI TEFRİCİYE DUASI – 4444 KERE BU LİNKİ TIKLAYARAK DİNLEYİP, TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.

1-SALAT-I TEFRİCİYE-4444
https://youtu.be/X3V4WwftuyY
https://t.me/c/2483578508/143

2-SALAT-I TEFRİCİYE-4444
https://youtu.be/FYNE2mVuMTM
https://t.me/c/2483578508/144

3-https://youtu.be/eXiXTtuGwdM

Bak. https://youtube.com/shorts/3wd9YAR2F8g?feature=share

Salât-ı Tefriciye (Salât-ı Nâriye olarak da bilinir), İslam dünyasında özellikle sıkıntılı zamanlarda, dileklerin kabulü ve hayırlı kapıların açılması için okunan bir salavattır. Bu salavat, Hz. Muhammed’e salat ve selam göndermenin faziletiyle birlikte, Allah’tan yardım ve kurtuluş istemek amacı taşır.

Salât-ı Tefriciye’nin Arapça Metni:

اللَّهُمَّ صَلِّ صَلاَةً كَامِلَةً وَسَلِّمْ سَلاَمًا تَامًّا عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِي تُنْحَلُّ بِهِ الْعُقَدُ وَتَنْفَرِجُ بِهِ الْكُرَبُ وَتُقْضَى بِهِ الْحَوَائِجُ وَتُنَالُ بِهِ الرَّغَائِبُ وَحُسْنُ الْخَوَاتِيمِ وَيُسْتَسْقَى الْغَمَامُ بِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ فِي كُلِّ لَمْحَةٍ وَنَفَسٍ بِعَدَدِ كُلِّ مَعْلُومٍ لَكَ.

Türkçe Okunuşu:

Allahümme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidinâ Muhammedinillezî tünhalu bihil ukadü ve tenfericü bihil kürabü ve tukdâ bihil havâicü ve tünâlü bihir rağâibü ve husnul havâtim ve yüsteska’l-ğamâmü bi vechihil kerîm. Ve alâ âlihi ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma’lûmin lek.

Türkçe Anlamı:

“Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, onun âline ve ashabına, kendisiyle düğümlerin çözüldüğü, sıkıntıların giderildiği, ihtiyaçların karşılandığı, arzuların elde edildiği, güzel sonların gerçekleştiği ve onun şerefli yüzü hürmetine yağmur talep edildiği tam bir salat ve eksiksiz bir selam eyle. (Bu salat ve selamı) her an, her nefes ve senin ilminin kapsadığı her şey adedince eyle.”

Faziletleri:

Sıkıntı ve kederlerin giderilmesi,
Dua ve dileklerin kabul edilmesi,
Bereket ve huzur getirmesi,
Manevi sıkıntılardan kurtulmaya vesile olması beklenir.
Genelde 4444 kere okunmasıyla meşhur olsa da, önemli olan ihlas ve samimiyetle okumaktır.




KENZÜ’L-ARŞ DUASI

KENZÜ’L-ARŞ DUASI
Bak: https://youtu.be/53OqQRowUv4

• https://tesbitler.com/2024/11/24/kenzul-ars-duasi-2/ 

Kenzü’l-Arş Duası, İslam dünyasında faziletli ve anlam yüklü dualardan biri olarak bilinir. Kenzü’l-Arş, “Arş’ın Hazinesi” anlamına gelir ve bu dua, Allah’ın isimleriyle dolu kapsamlı bir yakarış olarak değerlendirilir. Duanın içinde Esmaü’l-Hüsna’dan (Allah’ın güzel isimlerinden) pek çok isim yer almakta ve Allah’a yakınlaşma, af dileme, dünya ve ahiret saadeti isteme gibi amaçlar taşımaktadır.

Kenzü’l-Arş Duası’nın İçeriği

Allah’ın isimleri ve sıfatları: Duanın birçok bölümünde Allah’ın 99 ismine (Esmaü’l-Hüsna) ve sıfatlarına vurgu yapılır.

Peygamberlere selam ve salavat: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve diğer peygamberlere selam ve dua edilir.

Rahmet ve mağfiret dileği: Dua, Allah’ın rahmet ve mağfiretine sığınmayı, günahların affını dilemeye odaklanır.

Dünya ve ahiret duaları: Dünya sıkıntılarından kurtulma, rızık genişliği, huzur ve ahiret mutluluğu talebi içerir.

Faziletleri

Kenzü’l-Arş Duası hakkında İslam alimleri farklı görüşler belirtmiştir. Genellikle şu faziletlerle anılır:

Kalp huzuru sağlar.

Maddi ve manevi sıkıntılardan kurtulmaya vesile olur.

Günahların affı için bir kapıdır.

Allah’ın rahmetine vesile olacağına inanılır.

Kaynak Değeri

Kenzü’l-Arş Duası, halk arasında yaygın olsa da hadis kaynaklarında kesin bir sahihlik iddiasıyla yer almaz. Ancak bu durum, duanın anlam ve içeriğindeki hikmetli ifadelerin değerini düşürmez. Allah’a samimiyetle yapılan her dua kabul için bir kapıdır.

Uygulama ve Tavsiyeler

Kenzü’l-Arş Duası, temiz bir kalple, abdestli bir şekilde okunması tavsiye edilir.
Gönülden gelerek, anlamını düşünerek okumak önemlidir.
Düzenli olarak okunduğunda manevi faydalar sağladığına inanılır.
Eğer bu duanın tam metniyle ilgili bilgiye ihtiyaç duyarsanız, paylaşabilirim.

@@@@@@@@

Kenzül Arş Duası Arapçası Okunuşu ve Anlamı
Kenzül Arş Duası Allah’u Teala’nın sırlı isimlerinin hürmetine yapılan bir duadır. Kenzül Arş Duası ‘nın Arapça Okunuşu ve anlamını okuyabilirsiniz. Halis bir niyetle Rabbimize Onun Yüce İsimlerini vesile kılarak dua etmeliyiz. Kur’an’da buyrulduğu gibi “…O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın…“(Araf-180)

Kenzül Arş Duası Sahih Midir? Kenzül Arş Duası Bidat Midir? Duada Şirk mi vardır?
Elbette ki Kur’an-ı Kerim Dışında hiç bir metin ve kitaba kesinlikle sahihtir denilemez. Ancak bazı sırlı dualar Allah’ın salih, veli kulları aracılığıyla ortaya çıkarılır ki bir dua illa hadis kitaplarında geçmesi şart değildir. Kaldı ki her insan kendince makbul bir dua edebilir. Ve başka insanlar da bu duayı yapabilirler buna bidat demek İslamı bilmemektir.

İmam Ali(k.v) tarafından tertip edildiği rivayet edilen dua Mecmuatul Ahzab kitabında geçmektedir. Ayrıca Bediüzzaman’ın Rumuzât-ı Semâniye risâlesi olan Yirmi Dokuzuncu Mektûb’un Sekizinci Kısmının İkinci ve Üçüncü remizlerinde de bu duadan bahsedilmektedir.

Bu duaya karşı çıkan hatta fütursuzca saldıranlar duada şirk olduğunu iddia etmektedir hatta Allah’ın isimlerinin vesile kılınmasına bile tahammülü olmayan bu kişiler duayı putperestlikle bağdaştıracak kadar ileri gitmişlerdir. Oysa Rabbimiz “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 35) ayetinde buyurduğu vesileler nelerdir. Efendimizin(s.a) sahabelerin teberrük için sakalını almalarını bile yasaklamadığı tarihlerde sabitken Allahu Teala’nın İsimleri hürmetine dua etmek neden şirk olsun?!

Kenzül Arş Duası Türkçe Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
Lâ ilâhe illellâhül melikül hakkul mübîn.
La ilâhe illellahül hakemül adlül metîn.
Rabbünâ ve rabbü âbâinel evvelîn.
La ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn.

Lâ ilâhe illellâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yumîtü ve hüve hayyül lâ yemûtü ebeden biyedihil hayru veileyhil masîru ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Ve bihî nesteînü ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
Lâ ilâhe illellâhü şükran li ni’metih.Lâ ilâhe illellâhü ikrâran bi rubûbiyyetih.

Ve sübhânellâhi tenzîhen li azametih.
Es’elükellâhümme bi hakkısmikel mektûbi alâ cenâhı cibrîle aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikel mektûbi alâ cenahı mîkâîle aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikel mektûbi alâ cebheti isrâfîle aleyke yâ rab.
Ve bi hakkısmikel mektûbi alâ keffi azrâîle aleyke yâ rab.

Ve bi hakkısmikellezî semmeyte bihî münkeran ve nekîran aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmike ve esrâri ıbâdike aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî temme bihil islâmü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî telekkâhü âdemü lemmâ hebeta minel cenneti fe nâdâke fe lebbeyte düâehü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî şîtü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî kavveyte bihî hameletel arşî aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikelmektûbî fittevrâti vel incîli vezzebûri vel fürkâni aleyke yâ rab. Ve bihakkısmike ilâ müntehâ rahmetike alâ ıbâdike aleyke yâ rab. Ve bihakkı temâmi kelâmike aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ibrâhîmü fecealtennâra aleyhi berden ve selâmen aleyke yâ rab.

Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ismâîlü fe necceytehû minezzebhı aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ishâku fe kadayte hâcetehû aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî hûdü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî deâke bihî ya’kûbü fe ra dedte aleyhi basarahû ve veledehû yûsüfe aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî dâvüdü fe cealtehû halîfeten fil ardı ve elente lehül hadîde fî yedihî aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî deâke bihî süleymânü fe a’taytehül mülke fil ardı aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî eyyûbü fe necceytehû minel gammillezî kâne fîhi aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî îsebnü meryeme fe ahyeyte lehül mevtâ aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî mûsâ lemmâ hâtabeke
alettûri aleyke yâ rab.

Ve bihakkısmikellezî nâdetke bihî asîyetümraetü fir’avne fe
razaktehel cennete aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî benû isrâîle lemmâ câvezûlbahra aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihil hıdıru lemmâ meşâ alel mâi aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî muhammedün sallallâhü aleyhi ve selleme yevmel ğâri fe necceytehû aleyke yâ rab.

İnneke entel kerîmül kebîru. Hasbünellâhü ve ni’mel vekîl. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm. Ve sallallâhü alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî vesellem.

@@@@@@@@@

Kenzül Arş Duası Anlamı:

Melik (kral), Hakk, Mübin Allah’tan başka ilah yoktur. Hakem, Adl ve Metin Allah’tan başka ilah yoktur. Bizim ve eski atalarımızın Rabbidir. Senden başka İlah yoktur. Sen arınıksındır. Ben zalimlerden oldum. Allah’tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur. Yönetim onundur. Övgüler onun içindir. Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyen ölmez. Hayır onun kontrolündedir, dönüş onadır. Ve O her şeye gücü yetendir. Ve onunla yardım isteriz. İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya güç kuvvet sadece yüce ve her şeyi bilen Allah’tandır.

Nimetlere şükür olarak, ondan başka ilah yoktur. Rabblığının ikrarı olarak, ondan başka ilah yoktur. Yüceliğini arındırmak için, Allah noksanlıklardan arınıktır.

Ey Allahım! Ya Rabbi! “Cebrail’in kanadında yazılı ismin hürmetine, Mikail’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine, İsrafil’in alnında yazılı ismin hürmetine, Azrail’in avucunda yazılı ismin hürmetine, ve senin verdiğin Münker ve Nekir ismi hürmetine, ve kullarının sendeki sırları hürmetine, İslam’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine, ve Adem’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabul ettiğin ismin hürmetine,

Şit’in sana seslendiği ismin hürmetine, arşı taşıyan melekleri kendisyle güçlendirdiğin ismin hürmetine, Tevrat’ta, İncil’de, Zebur!da ve Furkan’da yazılı ismin hürmetine, kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine, sözlerin tamamı hürmetine,

İbrahim ateşe atıldığında hangi isminle sana seslendi de ateş soğuk ve selamet olduysa işte o ismin hürmetine, İsmail kesilirken hangi isminle seslendi de onu kesilmekten kurtardıysan işte o ismin hürmetine, İshak hangi isminle sana yalvardı da sen onun ihtiyaçlarını karşıladıysan işte o ismin hürmetine, Hud hangi isminle sana seslendiyse işte o ismin hürmetine, Yakup sana hangi isminle dua etti de sen onun gözlerini ve çocuklarını ona geri verdiysen işte o ismin hürmetine,

Davut hangi isminle sana seslendi de sen onu yeryüzüne halife yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşattıysan işte o ismin hürmetine, Süleyman hangi isminle sana dua etti de sen onu yeryüzüne kral yaptıysan işte o ismin hürmetine, Eyyüb hangi isminle sana seslendi de sen onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan işte o ismin hürmetine,

Meryem oğlu İsa hangi isminle sana seslenip de onunla ölüyü dirilttiysen işte o ismin hürmetine, Musa hangi isminle sana seslendi de sen ona Tur’da hitap ettiysen işte o ismin hürmetine Firavunun karısı Asiye sana hangi isminle seslendi de sen onu cennette rızıklandırdıysan işte o ismin hürmetine, israiloğulları sana hangi isminle seslendiler de denizi geçirdiysen işte o ismin hürmetine,

Hızır hangi isminle seslendi de onu suda yürüttüysen işte o ismin hürmetine, Muhammed SAV sana mağarada hangi isminle seslendi de sen onu kurtardıysan işte o ismin hürmetine” senden istiyorum. Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün. Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir. İyilik yapmaya da kötülükten kaçmaya da güç kuvvet sadece yüce ve büyük Allah’tandır. Allah efendimiz Muhammed’e, ailesine ve arkadaşlarına destek versin, güvenliklerini sağlasın! AMİN

@@@@@@@@