RUHUN GELİŞİMİNDE BEDEN VE MADDE İLİŞKİSİ

RUHUN GELİŞİMİNDE BEDEN VE MADDE İLİŞKİSİ

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=uXLfp9xijx8

Ruhun gelişiminde beden ve madde ile olan ilgi, alaka ve bağlantısı. Ruh ve beden ilişkisinin önemi.

Ruh ve beden arasındaki ilişki, insanın varoluşunun temel yapı taşlarından biridir. Bu ilişki hem fiziksel hem de metafiziksel bir bağ içerir ve ruhun gelişiminde beden ve maddenin önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Ruh ve beden arasındaki bu bağlantı hem İslam tasavvufunda hem de diğer felsefi ve metafizik yaklaşımlarda detaylı olarak ele alınmıştır.

1. Ruh ve Bedenin Birlikteliği

Ruh ve beden, insanın dünyadaki varoluşunda birbirini tamamlayan iki farklı boyuttur. Ruh, ilahi bir nefha (Allah’ın üflemesi) iken, beden dünyevi ve maddi bir varlıktır.

Ruh Bedenle Tezahür Bulur: Ruh, beden aracılığıyla bu dünyada kendini ifade eder. Ruhun varlığı, bedenin hareketleri ve eylemleriyle açığa çıkar.

Beden Ruhun Aracı ve Taşıyıcısıdır: Ruh, beden olmadan bu dünyada varlık gösteremez. Beden, ruhun manevi ve ahlaki gelişimini deneyimlemesi için bir araçtır.

2. Ruhun Gelişiminde Beden ve Maddenin Rolü

Ruhun gelişimi, beden ve maddeyle olan etkileşiminden büyük ölçüde etkilenir. Ruh, beden aracılığıyla deneyim kazanır ve olgunlaşır.

a. Bedenin Ruh İçin Eğitim Alanı Olması

Nefis Terbiyesi: Ruh, bedenin arzularını (nefsin isteklerini) kontrol ederek manevi bir mertebe kazanır. Bu süreçte ruh, sabır, irade ve ahlaki değerleri öğrenir.

Dünyaya Ait Deneyimler: Beden, ruhun bu dünyadaki tecrübeleri yaşayarak gelişmesini sağlar. Sevgi, acı, fedakârlık gibi duygular beden aracılığıyla deneyimlenir.

b. Ruhun Maddenin Üzerindeki Etkisi

İradeyi Kullanma: Ruh, bedeni ve maddeyi kontrol ederek iradesini ortaya koyar. Örneğin, bir insanın ahlaki seçimleri ruhun gelişim seviyesini yansıtır.

Beden ve Ruh Dengesi: Ruh, bedeni disiplin altına aldıkça manevi mertebelerde yükselir.

c. Bedenin Ruhun Güçlenmesine Katkısı

İbadet ve Fiziksel Eylemler: Namaz, oruç ve diğer ibadetler beden aracılığıyla yapılan eylemlerdir, ancak ruhun gelişimine katkıda bulunurlar. Bu ibadetler, bedeni disipline ederken ruhu yüceltir.

Sağlık ve Ruhsal Denge: Sağlıklı bir beden, ruhun huzur içinde gelişmesini sağlar. Bedenin hastalıkları ve rahatsızlıkları ise ruhun sabır ve şükür gibi erdemleri geliştirmesine vesile olur.

3. Ruh ve Beden İlişkisinin Önemi

Ruh ve beden arasındaki ilişki, insanın hem dünyevi hem de uhrevi yolculuğunda önemli bir yere sahiptir.

a. Dünyevi Hayatta Ruh ve Bedenin Rolü

İnsanın Sınanması: Dünya hayatı, ruh ve bedenin birlikte sınandığı bir alandır. Ruh, bedensel arzularla mücadele ederek olgunlaşır.

Amellerin İfade Bulması: Beden, ruhun niyetlerini ve amellerini gerçekleştirme aracıdır. Örneğin, iyilik yapmak, yardım etmek gibi fiiller beden olmadan gerçekleşemez.

b. Uhrevî Hayatta Ruh ve Bedenin Rolü

İslam inancına göre, ruh ve beden ahirette tekrar bir araya gelecektir. Bu durum, bedenin de ruhun gelişiminde kalıcı bir öneme sahip olduğunu gösterir.

Beden, ahiret hayatında ruhun kazandığı manevi mertebeleri yansıtacaktır.

4. Ruh ve Beden İlişkisini Güçlendiren Unsurlar

a. İbadet ve Tezkiye (Arınma)

İbadetler, ruh ve bedenin uyum içinde çalışmasını sağlar. Namaz kılmak gibi fiziksel bir eylem, ruhun Allah’a yaklaşmasına vesile olur.

b. Nefs Muhasebesi ve Tezhib (Arındırma)

Ruh, bedenin arzularını kontrol altına alarak manevi olarak güçlenir. Bu süreç, ruh ve beden arasındaki dengeyi sağlamlaştırır.
c. Bedenin İhtiyaçlarına Dikkat

Sağlıklı bir beden, ruhun huzurlu bir şekilde gelişmesine olanak tanır. Dengeli beslenme, spor ve uyku gibi fiziksel ihtiyaçlara dikkat etmek, ruhun dinginliği için gereklidir.

d. Manevi Hedefler Belirleme

Bedenin dünyaya bağlı arzularını ilahi hedeflere yönlendirmek, ruhun kemale ermesine yardımcı olur.

5. Sonuç: Ruh ve Bedenin Uyumunun Önemi

Ruh ve beden, insanın dünyadaki yolculuğunda birbirini tamamlayan iki unsurdur. Ruh, ilahi bir öz taşıdığı için bedeni disipline ederek kemale ulaşmayı hedefler. Beden ise ruhun ihtiyaçlarını karşılayarak onun gelişimine hizmet eder. Bu ilişki dengeli bir şekilde sürdürüldüğünde insan hem dünyevi hem de manevi başarıya ulaşır.

Ruhun olgunlaşması, bedenin arzularını kontrol etmesine ve bu arzuları Allah’ın rızasına uygun şekilde yönlendirmesine bağlıdır.

Ruh ve beden, ahiret âleminde tekrar birleşerek bu dünyadaki tecrübelerin sonuçlarını yansıtacaktır.

Bu sebeple, insan ruh ve beden dengesine dikkat ederek hem bu dünyada hem de ahirette huzur bulabilir.

 




RUHUN 18 BİN ALEMLE OLAN İRTİBATI

RUHUN 18 BİN ALEMLE OLAN İRTİBATI

BAK: https://www.youtube.com/watch?v=MJFT6XGesSM 

Ruhun 18 bin alemle olan ilgi, alaka ve irtibatı. Ve bu irtibatı sağlayan hususlar.

Tasavvufi ve metafizik perspektiften bakıldığında, ruhun 18 bin âlemle olan irtibatı, evrenin çok boyutlu yapısı ve ruhun bu boyutlarla olan derin ilişkisinin bir ifadesidir. Bu konu özellikle İslam tasavvufunda, insanın ilahi bir sır taşıdığına ve bu sır yoluyla her şeyle bir bağlantı içinde olduğuna işaret eder.

1. 18 Bin Âlem Nedir?

“18 bin âlem” ifadesi, İslamî literatürde tüm varlık boyutlarını, görünen ve görünmeyen âlemleri temsil eden sembolik bir ifadedir. Bu âlemler şunları kapsar:

Şehadet Âlemi: Gözle görülebilen, fiziksel dünya.

Gayb Âlemi: Gözle görülmeyen, metafizik boyutlar.

Berzah Âlemi: Ruhun ölümden sonra geçtiği ara boyut.

Arş ve Kürsi: İlahi düzenin en üst mertebelerini temsil eder.
Bu âlemler hem fiziksel hem ruhsal katmanları içerir ve insan ruhu, yaratılış itibariyle bu âlemlerin her biriyle ilişkili bir yapıya sahiptir.

2. Ruhun Âlemlerle İlgisi ve İrtibatı

Ruh, ilahi nefha (Allah’ın üflediği ruh) olduğundan, yaratılmış olan her âlemle bağlantı kurabilme yetisine sahiptir. Bu irtibat şu yollarla gerçekleşir:

a. Ruhun İlahi Kaynağı

İnsan ruhu Allah’ın “Kün” (Ol) emriyle yaratıldığından, Allah’ın yarattığı her şeyle bir bağ taşır.

Ruh, fıtratında 18 bin âlemin özünü taşır; bu öz, her bir âlemle irtibat kurmasını sağlar.

b. Tevhid ve Vahdet-i Vücut

Tasavvuf anlayışında tüm âlemler tek bir varlığın tezahürleridir. Ruh, bu vahdet içinde, tüm âlemleri kendi içinde barındırır ve onlarla irtibat kurabilir.

İnsan, Allah’ın halifesi olarak bu âlemler arasında bir bağ kuran köprü görevindedir.
c. Ruhun Mertebeleri

Ruhun, 18 bin âlemle irtibatını sağlayan hususlardan biri de ruhun farklı dereceleridir:

Nefs-i Emmare: Ruhun dünyevi isteklerle bağlantısı.

Nefs-i Mutmainne: İlahi huzura ermiş bir ruhun, gaybî âlemlerle irtibatı.

Ruh-i Sultanî: En yüksek mertebede ruh, evrenin tüm katmanlarıyla tam bir birlik içindedir.

3. İrtibatı Sağlayan Hususlar

Ruhun bu âlemlerle olan irtibatını güçlendiren veya sağlayan belirli manevi durumlar ve araçlar vardır:

a. İlahi Aşk ve Marifet

Allah’a olan aşk, ruhun her bir âlemle irtibat kurmasını kolaylaştırır. Bu irtibat, kişinin Allah’ın isim ve sıfatlarını tanıması (marifetullah) ile derinleşir.

İlahi aşk, insanın hem içsel hem dışsal boyutları keşfetmesini sağlar.
b. Zikir ve Tevhid

Zikir, ruhu arındırarak onu Allah’a ve dolayısıyla tüm âlemlere bağlayan bir araçtır.

“La ilahe illallah” zikri, ruhun âlemleri birleştiren tevhid sırrını anlamasına olanak tanır.

c. Ruhun Fıtratı ve İdraki

Ruhun yaratılışı gereği her âlemle bağ kurabilme yetisi vardır. Bunun için insan, kendi özüne (fıtratına) dönmelidir.

İdrak edilen her hakikat, ruhun bir âlemle daha derin bağ kurmasını sağlar.

d. Tasavvufi Seyrü Sülûk

Ruh, manevi yolculuk (seyrü sülûk) sırasında 18 bin âlemi aşama aşama deneyimler.

Bu yolculukta mürşidin rehberliği, ruhun âlemleri tanımasına ve onlarla irtibat kurmasına yardımcı olur.

e. Rüya ve İlham

Ruh, rüya yoluyla farklı âlemlerle iletişim kurabilir. Özellikle sadık rüyalar ve ilham, gaybî âlemlerden mesajlar almanın yollarıdır.

4. Sonuç: Ruh ve Kozmik Bütünlük

Ruh, 18 bin âlemin özünü taşıdığı için bu âlemlerle irtibat kurabilir. Bu irtibat, insanın kendi içindeki manevi yolculuğuyla derinleşir ve Allah’a olan yakınlık arttıkça daha da güçlenir.

İnsan, “Âlem-i Kübra” yani büyük bir âlem olarak görülür. Bu sebeple 18 bin âlem, insanın ruhunda bir potansiyel olarak bulunur.

Ruhun bu âlemlerle ilişkisi, insanın kendi varlığını ve evreni daha iyi anlamasına ve nihayetinde Allah’a yaklaşmasına hizmet eder.




KENZÜ’L-ARŞ DUASI

KENZÜ’L-ARŞ DUASI
Bak: https://youtu.be/53OqQRowUv4

Kenzü’l-Arş Duası, İslam dünyasında faziletli ve anlam yüklü dualardan biri olarak bilinir. Kenzü’l-Arş, “Arş’ın Hazinesi” anlamına gelir ve bu dua, Allah’ın isimleriyle dolu kapsamlı bir yakarış olarak değerlendirilir. Duanın içinde Esmaü’l-Hüsna’dan (Allah’ın güzel isimlerinden) pek çok isim yer almakta ve Allah’a yakınlaşma, af dileme, dünya ve ahiret saadeti isteme gibi amaçlar taşımaktadır.

Kenzü’l-Arş Duası’nın İçeriği

Allah’ın isimleri ve sıfatları: Duanın birçok bölümünde Allah’ın 99 ismine (Esmaü’l-Hüsna) ve sıfatlarına vurgu yapılır.

Peygamberlere selam ve salavat: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve diğer peygamberlere selam ve dua edilir.

Rahmet ve mağfiret dileği: Dua, Allah’ın rahmet ve mağfiretine sığınmayı, günahların affını dilemeye odaklanır.

Dünya ve ahiret duaları: Dünya sıkıntılarından kurtulma, rızık genişliği, huzur ve ahiret mutluluğu talebi içerir.

Faziletleri

Kenzü’l-Arş Duası hakkında İslam alimleri farklı görüşler belirtmiştir. Genellikle şu faziletlerle anılır:

Kalp huzuru sağlar.

Maddi ve manevi sıkıntılardan kurtulmaya vesile olur.

Günahların affı için bir kapıdır.

Allah’ın rahmetine vesile olacağına inanılır.

Kaynak Değeri

Kenzü’l-Arş Duası, halk arasında yaygın olsa da hadis kaynaklarında kesin bir sahihlik iddiasıyla yer almaz. Ancak bu durum, duanın anlam ve içeriğindeki hikmetli ifadelerin değerini düşürmez. Allah’a samimiyetle yapılan her dua kabul için bir kapıdır.

Uygulama ve Tavsiyeler

Kenzü’l-Arş Duası, temiz bir kalple, abdestli bir şekilde okunması tavsiye edilir.

Gönülden gelerek, anlamını düşünerek okumak önemlidir.

Düzenli olarak okunduğunda manevi faydalar sağladığına inanılır.

Eğer bu duanın tam metniyle ilgili bilgiye ihtiyaç duyarsanız, paylaşabilirim.

@@@@@@@@

Kenzül Arş Duası Arapçası Okunuşu ve Anlamı
Kenzül Arş Duası Allah’u Teala’nın sırlı isimlerinin hürmetine yapılan bir duadır. Kenzül Arş Duası ‘nın Arapça Okunuşu ve anlamını okuyabilirsiniz. Halis bir niyetle Rabbimize Onun Yüce İsimlerini vesile kılarak dua etmeliyiz. Kur’an’da buyrulduğu gibi “…O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın…“(Araf-180)

Kenzül Arş Duası Sahih Midir? Kenzül Arş Duası Bidat Midir? Duada Şirk mi vardır?
Elbette ki Kur’an-ı Kerim Dışında hiç bir metin ve kitaba kesinlikle sahihtir denilemez. Ancak bazı sırlı dualar Allah’ın salih, veli kulları aracılığıyla ortaya çıkarılır ki bir dua illa hadis kitaplarında geçmesi şart değildir. Kaldı ki her insan kendince makbul bir dua edebilir. Ve başka insanlar da bu duayı yapabilirler buna bidat demek İslamı bilmemektir.

İmam Ali(k.v) tarafından tertip edildiği rivayet edilen dua Mecmuatul Ahzab kitabında geçmektedir. Ayrıca Bediüzzaman’ın Rumuzât-ı Semâniye risâlesi olan Yirmi Dokuzuncu Mektûb’un Sekizinci Kısmının İkinci ve Üçüncü remizlerinde de bu duadan bahsedilmektedir.

Bu duaya karşı çıkan hatta fütursuzca saldıranlar duada şirk olduğunu iddia etmektedir hatta Allah’ın isimlerinin vesile kılınmasına bile tahammülü olmayan bu kişiler duayı putperestlikle bağdaştıracak kadar ileri gitmişlerdir. Oysa Rabbimiz “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 35) ayetinde buyurduğu vesileler nelerdir. Efendimizin(s.a) sahabelerin teberrük için sakalını almalarını bile yasaklamadığı tarihlerde sabitken Allahu Teala’nın İsimleri hürmetine dua etmek neden şirk olsun?!

Kenzül Arş Duası Türkçe Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
Lâ ilâhe illellâhül melikül hakkul mübîn.
La ilâhe illellahül hakemül adlül metîn.
Rabbünâ ve rabbü âbâinel evvelîn.
La ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn.

Lâ ilâhe illellâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yumîtü ve hüve hayyül lâ yemûtü ebeden biyedihil hayru veileyhil masîru ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Ve bihî nesteînü ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
Lâ ilâhe illellâhü şükran li ni’metih.Lâ ilâhe illellâhü ikrâran bi rubûbiyyetih.

Ve sübhânellâhi tenzîhen li azametih.
Es’elükellâhümme bi hakkısmikel mektûbi alâ cenâhı cibrîle aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikel mektûbi alâ cenahı mîkâîle aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikel mektûbi alâ cebheti isrâfîle aleyke yâ rab.
Ve bi hakkısmikel mektûbi alâ keffi azrâîle aleyke yâ rab.

Ve bi hakkısmikellezî semmeyte bihî münkeran ve nekîran aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmike ve esrâri ıbâdike aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî temme bihil islâmü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî telekkâhü âdemü lemmâ hebeta minel cenneti fe nâdâke fe lebbeyte düâehü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî şîtü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî kavveyte bihî hameletel arşî aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikelmektûbî fittevrâti vel incîli vezzebûri vel fürkâni aleyke yâ rab. Ve bihakkısmike ilâ müntehâ rahmetike alâ ıbâdike aleyke yâ rab. Ve bihakkı temâmi kelâmike aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ibrâhîmü fecealtennâra aleyhi berden ve selâmen aleyke yâ rab.

Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ismâîlü fe necceytehû minezzebhı aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî ishâku fe kadayte hâcetehû aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî hûdü aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî deâke bihî ya’kûbü fe ra dedte aleyhi basarahû ve veledehû yûsüfe aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî dâvüdü fe cealtehû halîfeten fil ardı ve elente lehül hadîde fî yedihî aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî deâke bihî süleymânü fe a’taytehül mülke fil ardı aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî eyyûbü fe necceytehû minel gammillezî kâne fîhi aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî îsebnü meryeme fe ahyeyte lehül mevtâ aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî mûsâ lemmâ hâtabeke
alettûri aleyke yâ rab.

Ve bihakkısmikellezî nâdetke bihî asîyetümraetü fir’avne fe
razaktehel cennete aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî benû isrâîle lemmâ câvezûlbahra aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihil hıdıru lemmâ meşâ alel mâi aleyke yâ rab.
Ve bihakkısmikellezî nâdâke bihî muhammedün sallallâhü aleyhi ve selleme yevmel ğâri fe necceytehû aleyke yâ rab.

İnneke entel kerîmül kebîru. Hasbünellâhü ve ni’mel vekîl. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm. Ve sallallâhü alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî vesellem.

@@@@@@@@@

Kenzül Arş Duası Anlamı:

Melik (kral), Hakk, Mübin Allah’tan başka ilah yoktur. Hakem, Adl ve Metin Allah’tan başka ilah yoktur. Bizim ve eski atalarımızın Rabbidir. Senden başka İlah yoktur. Sen arınıksındır. Ben zalimlerden oldum. Allah’tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur. Yönetim onundur. Övgüler onun içindir. Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyen ölmez. Hayır onun kontrolündedir, dönüş onadır. Ve O her şeye gücü yetendir. Ve onunla yardım isteriz. İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya güç kuvvet sadece yüce ve her şeyi bilen Allah’tandır.

Nimetlere şükür olarak, ondan başka ilah yoktur. Rabblığının ikrarı olarak, ondan başka ilah yoktur. Yüceliğini arındırmak için, Allah noksanlıklardan arınıktır.

Ey Allahım! Ya Rabbi! “Cebrail’in kanadında yazılı ismin hürmetine, Mikail’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine, İsrafil’in alnında yazılı ismin hürmetine, Azrail’in avucunda yazılı ismin hürmetine, ve senin verdiğin Münker ve Nekir ismi hürmetine, ve kullarının sendeki sırları hürmetine, İslam’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine, ve Adem’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabul ettiğin ismin hürmetine,

Şit’in sana seslendiği ismin hürmetine, arşı taşıyan melekleri kendisyle güçlendirdiğin ismin hürmetine, Tevrat’ta, İncil’de, Zebur!da ve Furkan’da yazılı ismin hürmetine, kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine, sözlerin tamamı hürmetine,

İbrahim ateşe atıldığında hangi isminle sana seslendi de ateş soğuk ve selamet olduysa işte o ismin hürmetine, İsmail kesilirken hangi isminle seslendi de onu kesilmekten kurtardıysan işte o ismin hürmetine, İshak hangi isminle sana yalvardı da sen onun ihtiyaçlarını karşıladıysan işte o ismin hürmetine, Hud hangi isminle sana seslendiyse işte o ismin hürmetine, Yakup sana hangi isminle dua etti de sen onun gözlerini ve çocuklarını ona geri verdiysen işte o ismin hürmetine,

Davut hangi isminle sana seslendi de sen onu yeryüzüne halife yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşattıysan işte o ismin hürmetine, Süleyman hangi isminle sana dua etti de sen onu yeryüzüne kral yaptıysan işte o ismin hürmetine, Eyyüb hangi isminle sana seslendi de sen onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan işte o ismin hürmetine,

Meryem oğlu İsa hangi isminle sana seslenip de onunla ölüyü dirilttiysen işte o ismin hürmetine, Musa hangi isminle sana seslendi de sen ona Tur’da hitap ettiysen işte o ismin hürmetine Firavunun karısı Asiye sana hangi isminle seslendi de sen onu cennette rızıklandırdıysan işte o ismin hürmetine, israiloğulları sana hangi isminle seslendiler de denizi geçirdiysen işte o ismin hürmetine,

Hızır hangi isminle seslendi de onu suda yürüttüysen işte o ismin hürmetine, Muhammed SAV sana mağarada hangi isminle seslendi de sen onu kurtardıysan işte o ismin hürmetine” senden istiyorum. Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün. Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir. İyilik yapmaya da kötülükten kaçmaya da güç kuvvet sadece yüce ve büyük Allah’tandır. Allah efendimiz Muhammed’e, ailesine ve arkadaşlarına destek versin, güvenliklerini sağlasın! AMİN