HUKUK YOKSA TERÖR VAR

HUKUK YOKSA TERÖR VAR

 

Hep söylüyor ve yazıyorum ki, Türkiye’nin birinci problemi hukuk problemidir.
İşte Van’daki terör üyesinin belediye başkanı seçilip iptal edilmesi ve akabinde bir kaç vilayette terör estirilmesinin ve terör sevicilerin desteği neticesinde başkanlığının kabul edilmesi tam bir hukuki skandaldır.[1]
Türkiye’nin hukuk problemi çözülmedikçe, hiç bir probleminin çözülmesi kolay olmayacaktır.
Kırk yamalı bohça.
İthal.
Türkiye hukukta kaybetti.

@@@@@@@@@

Terörün oluşu ya hukukun olmayışından, ya yoruma açık net olmayan açıklarından, ya yırtılan ve açılan yama yerlerinden, taraftarlık gibi sebeplerdendir.
Tıpkı İsrail’in dünyanın gözüne baka baka işlediği cinayetler ve hukuksuz işgallerde yaptığı gibi.
Bu da onun ve onun arkasında duranların hukuksuzluğunu ve terör devleti olduğunu göstermektedir.
Bizde olduğu gibi dünyada da birinci problem hukuk problemidir.
Yani hukukun gücü değil, güçlülerin hukukudur.
Terör hukuktan yani hukuktaki açık ve yetersizliklerden beslenmektedir.
Suç örgütleri bir hukukçu kadar ya hukuku bilmekte ya da hukukçudan destek almaktadır.

-Terörü hep aynı kirli el organize edip yönetmektedir. 

İsrail terörü temsil ediyor.[2]

-ABD Savunma Bakanı Austin’den Tarihi İtiraf! 25 Bin Kadın ve Çocuğun Öldürüldüğünü Kabul Etti.[3]

Bu sayı ise gün be gün artmaktadır.

İsrail hep hesaplaşma amaçlı ve hem de kendisini gündemden düşürerek bir nebzede olsa nefes almasını sağlamak amacıyla Rusya’daki bu terörü yaptırmış olabilir. 

Bu konser salonunda ölen 150 kadar kişi, bir o kadarda yaralı kanlı saldırıda dünya gündemini önemli çapta etkileyecek vahim bir olaydır. 

Her ne kadar İsrail zaten her gün bir o kadar insanı öldürüp yaralasa da. [4]

-Çünkü o mesaj önceden verilmişti.

Rusya bir bedel ödeyecek, diye.[5]

”(Siz geçtikten sonra) “Denizi (ikiye yarılıp arasında yol açılmış vaziyette) durgun ve açık bırakıp terk et, çünkü (Firavun ve ekibi) suda boğulacak bir ordudur” (felaket günleri gelmiştir).”[6]
-“Denizi açık hâlde bırak.” Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.

Şu’arâ sûresi, âyet, 63 ve Tâ-Hâ sûresi, âyet, 77’de de ifade edildiği üzere Hz. Mûsâ, Allah’ın emri üzerine asasıyla denize vurmuş ve böylece geçecekleri uygun bir yol açılmıştı. Bu âyette Hz. Mûsâ’ya, karşıya geçtikten sonra açılan bu yolu kapatmaması emredilmektedir. Çünkü onları takip eden Firavun ve arkadaşları bu yola girecek ve denizin kapanmasıyla boğulacaklardır.” Diyanet meali.

“Bunun üzerine Musa’ya: “Asanla denize vur” diye vahyettik. Deniz hemencecik yarılı verdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.

Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Musa’yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk.

 Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir.”[7]

Hayatta doğuştan ölüşe başımıza gelen herşey iki şeydendir; Yediğimizden ve dediğimizdendir.

Azari atasözünde; ”Ne çok yiyirem Hekime gidirem. Ne yanlış edirem Hakime gidirem.

Hekimle Hakim ve onların alanı düzelirse, dünya düzelir.

Hukukun zafer haberi;

Çin’de ‘yasa dışı et ticareti’ için kesilmek üzere olan 1.000’den fazla kedi kurtarıldı.[8]

 

 

MEHMET ÖZÇELİK

06-04-2024

[1] https://tesbitler.com/index.php?s=Hukuk+

[2] https://www.haber7.com/guncel/haber/3382644-mitin-cokerttigi-deas-hucresinde-israil-izihttps://www.aksam.com.tr/guncel/kiralik-deas/haber-1460624

[3] https://www.youtube.com/watch?v=h-eMjBhMusk

https://tesbitler.com/index.php?s=%C4%B0srail+

[4] https://tesbitler.com/index.php?s=ABD

[5] https://www.haber7.com/dunya/haber/3408312-moskovadaki-katliamda-israil-suphesi-rusyaya-bedel-odetecegiz

[6] Duhan.24.

[7] Şuara Suresi: 63-68.

[8] https://www.bbc.com/turkce/articles/c72vgz7y09po




ADIYAMAN DERS VERDİ ŞİMDİ DERS ALMA ZAMANI

ADIYAMAN DERS VERDİ ŞİMDİ DERS ALMA ZAMANI

 

31 Mart 2024 Belediye seçimlerinde hükümete bir ders verelim derken, 47 yıl sonra ilk defa geçen yüz yıldan ibret almayan Adıyaman, CHP’li bir belediye başkanını seçti.
Yüz yıllık zulümden ders almayan insan ise kendisini bir sorgulamalıdır.
Zira denenmiş denenmez.
Bir Mümin bir delikten iki kere ısırılmaz.
Kırk yıllık kani olur mu yani.
Zira CHP’nin başında kim olursa olsun, merkeze tabidir.[1]
Onun rengiyle renklenir, fikriyle fikirlenir.

-Merhum Ali Ulvi Kurucu hatıralarında, merhum dedesi, büyük âlim Hacı Veyis Efendi’nin (v. 1935) CHP hakkında söyle buyurduğunu naklediyor; “Oğlum, bu fırka, bu teşekkül, kalaysız bir bakır kaba benzer, içine ne konulursa zehir olur. İsterse hacı, hoca olsun.” 

-Önemli olan bilgi değil, bilinçtir.

– İşte o fark;

Konya’da yaşanan bir olayı.

Köyün girişinde bir çeşme ve bu çeşmeden bir nine su dolduruyor. Yüz otomobillik bir konvoy geliyor ve konvoyu en öndeki araçtan çıkan bir adam durduruyor. Gidiyor, ninenin elindeki iki tane testiyi alıyor, evine kadar götürüyor. Nine soruyor, “Oğlum sen kimlerdensin, seni daha önce buralarda görmedim.” Adam cevap veriyor, “Nine ben CHP adayıyım.” Nine alıyor testiyi döküyor ve şöyle diyor “A be oğlum daha önce niye söylemedin, ben bu suyla abdest alacaktım.”

CHP’nin geçmişten günümüze ne olduğunu belki herkes biliyor ancak o nine gibi bilince sahip olamıyor.

Bilginin cehalet üzerindeki üstünlüğü ne ise, bilincin bilgi üzerindeki üstünlüğü de odur.
Google ve yapay zekâ bilgilidir ama bilinçli değildir.
Bilinç bilginin hazmedilmiş halidir.
Tıpkı ilaç, iğne, serum gibi.
Çok kitap okuyan veya üniversite bitiren bilginin odasına girmiş, bilincin kapısını çalmış ve belki de aralamış ancak girmemişse o bilinci elde edememiştir.
Bilinç bilginin hazmedilmiş öz ve Hülasa halidir.
Tıpkı kuranın tabiriyle onlar, kitap yüklü merkepler gibidirler.[2]

-Kâinatın özü ve hülâsası hayattır. Hayatın özü ve esası ise şuurdur.
Adıyaman şuurunu kaybetti.

Bu millet bu partiyi kendi iradesiyle başa getirmez iken, Adıyaman bu haliyle iradesini kaybetti.
Belli ki onca kıssa bir hisse vermemiş.

-Evvelden Adıyamanlı olduğumu söylediğimde bir kısım yabancı Menzili sorardı.

Artık CHP’nin Adıyaman’da nasıl kazandığını soruyorlar.
Adıyaman bu vebalden nasıl kurtulacak?
Bunun hesabını yapsın.
Adıyaman ikinci depremini yaşamış ve yaşatmış oldu.

Hatta yarası kapanmaz daha büyük deprem yarası açtı.
Şimdi kendisinin CHP’den ders alma zamanı başlamış oldu.
Nitekim daha mazbatasını bile almadan ve de kendisine hayırlı olsun demeye fırsat vermeden hayırsız beyanatta bulundu.[3]

-1. 2015 yılında, “PKK’nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar.” diyen PKK’nın temsil ettiği Dem partisinden aday olan Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığını kazanmasından sonra iptal edilmesi üzerine, ilk cızırtılı ses İBB Başkanı İmamoğlu’ndan ve Adıyaman belediye başkanı Abdurrahman Tutdere’den geldi.
Bu tükürük nereye konulacak?

Bende o zaman Adıyaman ulusal Asu TV’de program yapıyordum. Canlı yayında 84 milyon adına o tükürüğü kendisine iade etmiştim.

İçe sindirilip hazmedilecek mi yoksa tükürüğe ortak mı olunacak?
Kendisi CHP’nin başkanı iken Dem partisini savunarak aynı olduklarını göstermiş oldular.[4]
Gol bir.

-2.Daha mazbatasını almadan ve de araştırmadan menzile yapılan yardımları keseceğini söyledi.
Varsa kes ancak daha olaya Vakıf olmadan adeta kin besler gibi bu çıkış neden?
Gol iki.

Daha maç başlamadan iki gol.

Bundan sonra Adıyaman’dan uzakta da olsam, takipte olacak ve yenilen golleri ele alacağım.

Sizlerin de bu konuda yenilen golleri ele almanızı isterim.

-Netice itibarıyla şerrin de hayrında Allah’tan olduğuna iman ediyoruz. 

İnsan iradesiyle yaptığı ya lehine ya aleyhinedir. 

Biz kadere iman etmiş insanlarız. Kim gelirse gelsin, kaldığımız yerden devam ederiz.

“Allah, hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazla yük yüklemez. Herkesin yaptığı iyilik lehine, kötülük de aleyhinedir. “Rabbimiz! Unutur veya yanlış yaparsak, bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bize daha öncekilere yüklediğin gibi zor şeyler yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün üzerinde bir sorumluluk yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen, Mevla’mızsın. Gerçeği yalanlayan nankörler toplumuna karşı bize yardım et.”[5]

– Önceki belediye başkanları çok mu iyi ve başarılı idi? 

Elbette müsbet cevap vermek saflık olur. 

Mesele her zamanda söylediğim gibi, kimin gittiği değil, kimin geldiğidir. Kimin kaybettiği değil, kimin kazandığıdır.

Dilerim iyi bir hareket ve uygulama sergilenir, milletin değerleri, tesettürü ve inançlarıyla uğraşılmaz.

Ümit ederim ki; Sünni’sinden alevisine, müsliminden gayrı müslimine de hizmet götürülür.

 

-Türkiye çapındaki bu değişim düşündürücüdür.

PKK’nın kendisine bulmuş olduğu bu hareket alanları göz önünde bulundurulmalıdır.

Tavsiyemiz şudur ki; Ordu dış tehlikeleri bertaraf ederken, Devlet ve hükümette içteki tehdit ve tehlikelere karşı sürekli teyakkuzda olmalı ve gelecek tehlikeleri engellemelidir.

MEHMET ÖZÇELİK

06-04-2024

[1] https://tesbitler.com/index.php?s=chp

[2] Bak. Cuma Suresi. 5.

[3] https://www.gunebakisgazetesi.com/haber/tutdereden_demli_zeydana_destek-181276.html

[4]https://www.haber7.com/guncel/haber/3412660-teror-elebasi-mustafa-karasu-chp-bu-oylari-kendi-oylari-sanmasin  

[5] Bakara. 286.




Doğu Türkistan’daki Çin Zulmü

Doğu Türkistan’daki Çin Zulmü.


## Doğu Türkistan’daki Çin Zulmü: Bir İnsanlık Dramı

Doğu Türkistan, Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetilen ve Uygur Türklerinin yoğun olarak yaşadığı bir bölgedir. Son yıllarda, ÇKP’nin Uygurlara karşı uyguladığı sistematik insan hakları ihlalleri, uluslararası toplumda büyük endişe yaratmaktadır.

**Zulmün Boyutları: **

* **Toplama Kampları: ** Bir milyondan fazla Uygur’un, siyasi ve dini inançları nedeniyle herhangi bir yasal süreç olmaksızın toplama kamplarında tutulduğu tahmin edilmektedir. Bu kamplarda, Uygurlar zorla çalıştırılmaya, ideolojik beyin yıkamaya ve psikolojik işkenceye maruz kalmaktadır.
* **Kültürel Soykırım: ** ÇKP, Uygur dilini, kültürünü ve dinini sistematik olarak yok etmeye çalışmaktadır. Uygurca eğitim ve dini ibadet kısıtlanmış, Uygur eserleri tahrip edilmiş ve Uygur kimliği asimilasyona uğratılmaktadır.
* **Zorla Aile Ayrılığı: ** ÇKP, Uygur çocuklarını ailelerinden ayırarak yetimhanelere ve yatılı okullara yerleştirmektedir. Bu uygulamanın amacı, Uygur çocuklarını Çin kültürüne asimile etmek ve Uygur aile bağlarını zayıflatmak olarak görülmektedir.
* **Kitlesel Gözetim: ** Doğu Türkistan, dünyanın en yoğun gözetim altına alınmış bölgelerinden biridir. Her köşe başında kameralar, her mahallede polisler ve her evde elektronik gözetleme cihazları bulunmaktadır. Uygurların her adımı takip edilmekte ve en ufak bir muhalefet gösterisinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.

**Uluslararası Tepkiler: **

ÇKP’nin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri, uluslararası toplumda büyük tepki çekmektedir. Birçok ülke ve insan hakları örgütü, ÇKP’yi Uygurlara karşı işlediği suçlardan dolayı kınamaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Doğu Türkistan’da insan hakları ihlallerini araştırmak için bir bağımsız soruşturma komisyonu kurulması için çağrıda bulunmuştur.

**Sonuç: **

Doğu Türkistan’daki Çin zulmü, günümüzün en acil insanlık dramlarından biridir. Uluslararası toplumun bu zulmü durdurmak için daha fazla adım atması ve ÇKP’yi hesap vermesi için baskı yapması gerekmektedir.

**Not: ** 5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla, Doğu Türkistan’daki Çin zulmü hala devam etmektedir. Uluslararası toplumun bu zulmü durdurmak için daha fazla çaba göstermesi ve ÇKP’yi hesap vermesi için baskı yapması gerekmektedir.

@@@@@@@@

Tarih boyunca çin Zulmü.

## Tarih Boyunca Çin Zulmü: Bir İnceleme

Çin, uzun ve karmaşık bir geçmişe sahip bir ülkedir. Bu geçmiş, parlak başarılar ve karanlık zulümlerle doludur. Bu yazıda, tarih boyunca Çin’de yaşanan bazı zulümleri inceleyeceğiz.

**Eski Çağ Zulmü: **

* **Qin Hanedanlığı (MÖ 221-206):** Qin Hanedanlığı, Çin’i birleştirerek güçlü bir imparatorluk kurdu. Ancak bu başarı, sert ve zalim bir yönetimle sağlandı. Qin Shi Huang, imparatorluğu korumak için sert yasalar koydu ve muhaliflere karşı acımasızca davrandı.
* **Han Hanedanlığı (MÖ 206-MS 220):** Han Hanedanlığı, Çin’in altın çağı olarak kabul edilir. Ancak bu dönemde de kölelik ve feodal sistem gibi zulmün birçok biçimi vardı.

**Ortaçağ Zulmü: **

* **Tang Hanedanlığı (MS 618-907):** Tang Hanedanlığı, Çin’in en parlak dönemlerinden biridir. Ancak bu dönemde de cadı avı ve siyasi muhaliflere karşı zulüm gibi birçok karanlık olay yaşandı.
* **Song Hanedanlığı (MS 960-1279):** Song Hanedanlığı, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle tanınır. Ancak bu dönemde de ayaklanmalar ve isyanlar şiddetle bastırıldı.

**Modern Zulüm: **

* **Qing Hanedanlığı (1644-1912):** Qing Hanedanlığı, Çin’in son hanedanıdır. Bu dönemde, Taiping Ayaklanması ve Boxer İsyanı gibi birçok büyük ayaklanma yaşandı. Bu ayaklanmalar, Qing hükümeti tarafından şiddetle bastırıldı ve milyonlarca insan hayatını kaybetti.
* **Mao Zedong Dönemi (1949-1976):** Mao Zedong dönemi, Çin tarihinde en karanlık dönemlerden biridir. Bu dönemde, Büyük Atılım ve Kültür Devrimi gibi siyasi kampanyalar milyonlarca insanın ölümüne neden oldu.

**Günümüz Zulmü: **

* **Doğu Türkistan’daki Zulüm: ** Çin Komünist Partisi (ÇKP), Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri’ne karşı sistematik bir insan hakları ihlali uygular. Uygurlar, toplama kamplarına konulmakta, zorla çalıştırılmakta ve kültürel asimilasyona maruz kalmaktadır.
* **Hong Kong’daki Zulüm: ** ÇKP, Hong Kong’un özgürlüklerini ve özerkliğini kısıtlamaktadır. Hong Konglular, barışçıl protestolarda polis şiddetiyle karşılaşmaktadır.

**Sonuç: **

Tarih boyunca Çin’de yaşanan zulümler, insanlık için utanç verici bir durumdur. Bu zulümleri hatırlamak ve gelecekte tekrarlanmamasını sağlamak için elimizden geleni yapmamız önemlidir.

**Not: ** 5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla, Çin’de hala birçok insan hakları ihlali yaşanmaktadır. Uluslararası toplumun bu zulmü durdurmak için daha fazla çaba göstermesi ve ÇKP’yi hesap vermesi için baskı yapması gerekmektedir.

**Not: ** Bu, tarih boyunca Çin’de yaşanan zulümlere genel bir bakış. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için ek kaynaklara bakmanızı tavsiye ederim.

@@@@@@@

Çin’de Kominizim ve Mao.

## Çin’de Kominizim ve Mao

**Komünizm: **

Komünizm, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından geliştirilen bir siyasi ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde üretim araçları devlete aittir ve tüm insanlar eşit haklara sahiptir. Komünizm, sınıfsız ve parasız bir toplum yaratmayı amaçlar.

**Mao: **

Mao Zedong, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) kurucusu ve lideriydi. 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdu ve 1976’daki ölümüne kadar ülkeyi yönetti. Mao, Marksist-Leninist ideolojiyi Çin’in koşullarına uyarlayan bir lider olarak kabul edilir.

**Mao’nun Komünizmi: **

Mao’nun komünizmi, Sovyetler Birliği’ndeki komünizmden bazı önemli farklar barındırıyordu. Mao, merkezi planlamaya ve devlet kontrolüne daha fazla önem veriyordu. Ayrıca, köylülüğü devrimin ana gücü olarak görüyordu.

**Mao Dönemi Politikaları: **

* **Büyük Atılım (1958-1962): ** Bu politikayla tarımsal ve sanayi üretimini hızla artırmak amaçlandı. Ancak, bu politika büyük bir kıtlığa ve milyonlarca insanın ölümüne neden oldu.
* **Kültür Devrimi (1966-1976): ** Bu devrim, Çin toplumunu ve kültürünü kökten değiştirmeyi amaçladı. Bu dönemde, birçok insan siyasi ve ideolojik gerekçelerle zulüm gördü.

**Mao Döneminin Etkileri: **

Mao dönemi, Çin’de büyük değişimlere yol açtı. Nüfus arttı, okur yazarlık oranı yükseldi ve yoksulluk azaldı. Ancak, bu değişimler büyük bir bedellerle gerçekleşti. Milyonlarca insan öldü veya zulüm gördü.

**Günümüzde Çin’de Komünizm: **

Günümüzde Çin, komünist bir ülke olarak kabul edilir. Ancak, Çin’deki komünizm, Mao dönemindeki komünizmden çok farklıdır. Çin, piyasa ekonomisini benimsemiş ve dışa açılmıştır.

**Sonuç: **

Çin’de komünizm, Mao Zedong döneminde büyük bir değişim ve travma yarattı. Günümüzde Çin, komünist bir ülke olarak kabul edilse de, Mao dönemindeki komünizmden çok farklı bir sistem uygulanmaktadır.

**Not: ** 5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla, Çin’de hala tek parti yönetimi devam etmektedir. Komünist Parti, ülkenin siyasi ve ekonomik yaşamında dominant bir rol oynamaktadır.

**Not: ** Bu, Çin’de komünizm ve Mao’ya genel bir bakış. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için ek kaynaklara bakmanızı tavsiye ederim.

@@@@@@@

Çin’de ve Rusya’da Komünizmi kabul ettirmek için yapılan zulüm, ölüm ve baş kaldırılar.

## Çin ve Rusya’da Komünizmi Kabul Ettirmek İçin Yapılan Zulüm, Ölüm ve Başkaldırılar

**Çin: **

* **1927-1949: Çin İç Savaşı: ** Komünistler ve Milliyetçiler arasında şiddetli bir savaş gerçekleşti. Milyonlarca insan öldü veya göç etmek zorunda kaldı.
* **1949-1953: Büyük Atılım: ** Tarım ve sanayi üretimini artırmak için uygulanan politikalar, büyük bir kıtlığa ve milyonlarca insanın ölümüne yol açtı.
* **1966-1976: Kültür Devrimi:** Mao Zedong’un başlattığı bu devrim, Çin toplumunu kökten değiştirmeyi amaçladı. Milyonlarca insan siyasi ve ideolojik gerekçelerle zulüm gördü.

**Rusya: **

* **1917-1922: Rus İç Savaşı: ** Bolşevikler ve Beyaz Ordu arasında şiddetli bir savaş gerçekleşti. Milyonlarca insan öldü veya göç etmek zorunda kaldı.
* **1924-1953: Stalin Dönemi: ** Josef Stalin, Sovyetler Birliği’nde diktatörlük kurdu. Milyonlarca insan Gulag çalışma kamplarına gönderildi veya idam edildi.
* **1932-1933: Holodomor:** Ukrayna’da yaşanan kıtlık, milyonlarca insanın ölümüne neden oldu.

**Başkaldırılar:**

* **Çin:** 1989 Tiananmen Meydanı Protestoları
* **Rusya:** 1917 Şubat Devrimi, 1991 Ağustos Darbesi

**Sonuç:**

Komünizmi kabul ettirmek için Çin ve Rusya’da milyonlarca insan hayatını kaybetti. Bu zulümler ve başkaldırılar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir.

**Not: ** 5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla, Çin ve Rusya hala komünist olarak kabul edilen ülkelerdir. Her iki ülke de siyasi ve ekonomik sistemlerinde önemli değişikliklere uğramış olsa da, geçmişin zulümlerinin mirası hala devam etmektedir.

**Not: ** Bu, Çin ve Rusya’da komünizmi kabul ettirmek için yapılan zulüm, ölüm ve başkaldırıla genel bir bakış. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için ek kaynaklara bakmanızı tavsiye ederim.