Müslüman olmayan memlekette faiz almak caiz midir

Müslüman olmayan memlekette faiz almak caiz midir


Müslüman olmayan memlekette faiz almanın caiz olup olmadığı, İslam alimleri arasında ihtilaflı bir konudur. Dört mezhepten Hanefi ve Hanbeli mezhepleri, faizin her durumda haram olduğunu savunurken, Şafii ve Maliki mezhepleri, gayrimüslimlerden faiz almanın caiz olduğunu kabul ederler.

**Caiz olduğunu savunanların görüşleri:**

* Gayrimüslimlerle yapılan faizli işlemlerin hükmünün, o ülkenin kanunlarına göre belirlendiğini savunurlar.
* Kuran’da faiz yasağının sadece Müslümanlar için geçerli olduğunu, gayrimüslimleri kapsamadığını öne sürerler.
* Hz. Peygamber’in (s.a.s.) gayrimüslimlerden faiz aldığına dair rivayetleri delil olarak gösterirler.

**Haram olduğunu savunanların görüşleri:**

* Faizin her yerde ve her koşulda haram olduğunu savunurlar.
* Kuran’da faiz yasağının genel bir hüküm olduğunu ve gayrimüslimleri de kapsadığını belirtirler.
* Hz. Peygamber’in (s.a.s.) gayrimüslimlerden faiz aldığına dair rivayetlerin zayıf olduğunu ve delil olarak kabul edilemeyeceğini öne sürerler.

**Sonuç olarak:**

Müslüman olmayan memlekette faiz almanın caiz olup olmadığına dair kesin bir fetva vermek zordur. Bu konuda farklı görüşler mevcuttur ve her iki görüş de kendi delillerine dayanmaktadır. Kişinin bu konudaki kanaatini oluştururken, İslam alimlerinin görüşlerini ve delillerini dikkate alması ve kendi vicdani kanaatini oluşturması gerekir.

**Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşü:**

Diyanet İşleri Başkanlığı, faizin her yerde ve her koşulda haram olduğunu savunmaktadır. Başkanlığın resmi internet sitesinde yer alan fetvada, “Faiz, ister Müslüman’dan olsun, ister gayrimüslim’den olsun, her halükarda haramdır.” ifadesi kullanılmıştır.

**Tavsiye:**

Bu konuda kesin bir kanaate varmadan önce, İslam alimlerinin görüşlerini ve delillerini detaylı bir şekilde incelemeniz ve kendi vicdani kanaatinizi oluşturmanız tavsiye edilir.

**Ek kaynaklar:**

* [https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/10198](https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/10198)
* [https://www.youtube.com/watch?v=g6A54cLhliw](https://www.youtube.com/watch?v=g6A54cLhliw)

 




MÜSLÜMANLARA YAPILAN ZULÜMLER

MÜSLÜMANLARA YAPILAN ZULÜMLER

Keşmir’de Müslümanlara yapılan zulümler.


## Keşmir’de Müslümanlara Yapılan Zulümler

Keşmir, 1947’den beri Hindistan ve Pakistan arasında bölünmüş bir bölgedir. Bölgenin çoğunluğu Müslüman nüfustan oluşmaktadır.

**Zulüm Örnekleri: **

* **İnsan Hakları İhlalleri:** Hindistan güvenlik güçleri tarafından Keşmirli Müslümanlara karşı insan hakları ihlalleri yaygın bir şekilde rapor edilmektedir. Bu ihlaller arasında keyfi tutuklamalar, işkence, yasa dışı gözaltına almalar ve infazlar yer almaktadır.
* **Dini Özgürlük Kısıtlamaları: ** Keşmir’de Müslümanlar dini özgürlüklerini tam olarak yaşayamamaktadır. Camiler sık sık saldırılara uğramakta ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık yaygındır.
* **Ekonomik Zorluklar: ** Hindistan’ın Keşmir’e yönelik ekonomik ambargosu bölgedeki Müslümanların yaşam koşullarını zorlaştırmaktadır. İşsizlik ve yoksulluk yaygındır.
* **Siyasi Baskılar: ** Keşmirli Müslümanlar siyasi haklarını tam olarak kullanamamaktadır. Bölgedeki özerklik talepleri Hindistan tarafından bastırılmaktadır.

**Uluslararası Tepki: **

Keşmir’de Müslümanlara yapılan zulümler uluslararası toplumda da tepkilere yol açmaktadır. Birleşmiş Milletler ve birçok insan hakları örgütü Keşmir’de insan hakları ihlallerinin bağımsız bir şekilde soruşturulmasını talep etmektedir.

**Sonuç: **

Keşmir’de Müslümanlara yapılan zulümler bir insanlık dramıdır. Bu zulmün sona ermesi için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

**Keşmir’deki zulmü durdurmak için:**

* Keşmir’deki insan hakları ihlallerini kamuoyuna duyurmak
* Uluslararası toplumdan Keşmir’e yönelik baskıyı artırmak
* Keşmirli Müslümanlara insani yardım ulaştırmak

Keşmir’deki zulmün sona ermesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

@@@@@@@@

Hindistan’da Müslümanlara yapılan zulümler.

## Hindistan’da Müslümanlara Yapılan Zulümler

Hindistan’da Müslümanlar, son yıllarda artan bir şekilde ayrımcılık ve şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Bu zulümler, ülkenin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) tarafından yönetilmesiyle daha da artmıştır.

**Zulüm Örnekleri: **

* **Nefret Suçları: ** Hindistan’da Müslümanlara yönelik nefret suçları son yıllarda artmaktadır. Bu saldırılar arasında linç girişimleri, camilere saldırılar ve Müslüman işyerlerine boykotlar yer almaktadır.
* **Yasal Ayrımcılık: ** Hindistan’da Müslümanları hedef alan birçok yasa ve uygulama bulunmaktadır. Bu yasalar arasında, Müslümanların vatandaşlık haklarını kısıtlayan ve Hindu olmayanların gayrimenkul satın almasını zorlaştıran yasalar yer almaktadır.
* **Siyasi Baskılar: ** Hindistan’da Müslüman politikacılar ve aktivistler sık sık siyasi baskılara maruz kalmaktadır. Bu baskılar arasında tutuklamalar, gözaltına almalar ve yasal tacizler yer almaktadır.

**Uluslararası Tepki: **

Hindistan’da Müslümanlara yapılan zulümler uluslararası toplumda da tepkilere yol açmaktadır. Birleşmiş Milletler ve birçok insan hakları örgütü Hindistan’ı Müslümanlara yönelik ayrımcılığı ve şiddeti durdurmaya çağırmıştır.

**Sonuç: **

Hindistan’da Müslümanlara yapılan zulümler bir insanlık dramıdır. Bu zulmün sona ermesi için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

**Hindistan’daki zulmü durdurmak için:**

* Hindistan’daki insan hakları ihlallerini kamuoyuna duyurmak
* Uluslararası toplumdan Hindistan’a yönelik baskıyı artırmak
* Hindistan’daki Müslümanlara insani yardım ulaştırmak

Hindistan’daki zulmün sona ermesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

**Not:** Bu konu oldukça karmaşık ve çok yönlüdür. Bu kısa özet, Hindistan’da Müslümanlara yapılan zulmün sadece bir kısmını ele almaktadır.

 


@@@@@@@

Bosna’da Müslümanlara yapılan zulümler.

## Bosna’da Müslümanlara Yapılan Zulümler

Bosna’daki Müslümanlar, tarih boyunca birçok kez zulüm ve baskılara maruz kalmıştır. Bu zulümler 20. yüzyılda zirveye ulaşmış, 1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı’nda soykırım boyutuna ulaşmıştır.

**Savaş Öncesi Zulümler:**

* 19. yüzyılda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna’yı işgali ile birlikte Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve baskılar arttı.
* Camiler kapatıldı, vakıflar el konuldu, Müslümanlar eğitim ve kamusal alanlarda sistematik olarak dışlandı.
* 20. yüzyılın başlarında, Sırp milliyetçileri Bosna’daki Müslümanları hedef alan şiddet eylemleri gerçekleştirdiler.

**Bosna Savaşı (1992-1995):**

* Sırp lider Radovan Karadzic ve Ratko Mladic komutasındaki Sırp ordusu, Bosna’daki Müslümanlara karşı sistematik bir soykırım gerçekleştirdi.
* Srebrenica soykırımı, Bosna Savaşı’nın en trajik olaylarından biridir. 1995 yılında Sırp ordusu Srebrenica’yı ele geçirdi ve 8 bin civarında Bosnalı Müslüman erkek ve çocuğu katletti.
* Savaş boyunca toplamda 100 binin üzerinde Bosnalı Müslüman hayatını kaybetti, 2 milyondan fazla insan ise evlerinden göç etmek zorunda kaldı.

**Savaş Sonrası:**

* Bosna Savaşı sona ermesine rağmen, Bosna’daki Müslümanlar hala travmanın ve yıkımın etkilerini yaşamaktadır.
* Savaşın sorumlularının yargılanması ve adaletin sağlanması hala tam olarak gerçekleşmiş değildir.
* Bosna’daki Müslümanlar, ekonomik ve sosyal açıdan birçok zorlukla karşı karşıyadır.

**Uluslararası Toplumun Rolü:**

* Bosna Savaşı sırasında uluslararası toplumun yeterince müdahale etmemesi ve soykırımı önlemedeki başarısızlığı büyük bir eleştiri konusu olmuştur.
* Savaştan sonra Bosna’nın yeniden inşası için çalışmalar yapılmakta, ancak hala yapılması gereken çok şey vardır.

**Bosna’daki Müslümanlara Yapılan Zulümler:**

* Bir insanlık dramıdır.
* Hiçbir zaman unutulmamalıdır.
* Gelecekte bu tür zulümlerin tekrarlanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.

**Bosna’daki Müslümanlara Yardım Etmek İçin:**

* Bosna’daki insani yardım kuruluşlarına bağışta bulunabilirsiniz.
* Bosna’daki savaş mağdurlarına yönelik yardım projelerini destekleyebilirsiniz.
* Bosna’daki tarihi ve kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Bosna’daki Müslümanların yaşadıkları zulmü ve acıyı unutmamak ve gelecekte bu tür zulümlerin tekrarlanmaması için elimizden geleni yapmak hepimizin görevidir.

@@@@@@@@@#

Srebrenitsa da neler oldu?

## Srebrenitsa Katliamı.

Srebrenitsa katliamı, 1995 yılında Bosna Savaşı sırasında Bosnalı Sırp güçleri tarafından Bosnalı Müslümanlara karşı gerçekleştirilen soykırımdır. Bu katliam, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yaşanan en büyük insanlık trajedilerinden biri olarak kabul edilir.

**Srebrenitsa’ya Sığınma:**

1992 yılında Bosna Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Srebrenitsa, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “güvenli bölge” ilan edildi. Savaştan kaçan binlerce Bosnalı Müslüman Srebrenitsa’ya sığındı.

**Sırp Saldırısı:**

11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladic komutasındaki Sırp ordusu Srebrenitsa’ya saldırdı. BM barış gücü Hollandalı askerler, Sırp ordusunu durdurmak için herhangi bir girişimde bulunmadı.

**Katliam: **

Sırp ordusu Srebrenitsa’yı ele geçirdikten sonra, 13-18 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8.372 Bosnalı Müslüman erkek ve çocuğu soğukkanlılıkla katletti. Katliamda 12 yaşından küçük çocuklar ve 70 yaşından büyük yaşlılar da vardı.

**Katliamın Sonrası: **

Srebrenitsa katliamı, uluslararası toplumda büyük bir şok ve tepkiye neden oldu. Sırp liderler Radovan Karadzic ve Ratko Mladic soykırımla suçlandı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından aranıyor.

**Srebrenitsa’nın Anılması: **

Srebrenitsa katliamı her yıl 11 Temmuz’da anılıyor. Bu anma törenleri, katliamın kurbanlarını anmak ve soykırımı gelecek nesillere hatırlatmak için düzenleniyor.

**Srebrenitsa Katliamının Etkileri: **

Srebrenitsa katliamı, Bosnalı Müslümanlar üzerinde derin bir travma bıraktı. Katliamın sorumlularının yargılanması ve adaletin sağlanması hala tam olarak gerçekleşmiş değildir.

**Srebrenitsa Katliamı Hakkında Bilgiler:**

* **Tarih:** 13-18 Temmuz 1995
* **Yer:** Srebrenitsa, Bosna-Hersek
* **Kurba**n Sayısı:** 8.372
* **Failler:** Ratko Mladic komutasındaki Sırp ordusu
* **Uluslararası Tepki:** Büyük şok ve tepki
* **Anma:** Her yıl 11 Temmuz’da

**Srebrenitsa Katliamı:**

* Unutulmaması gereken bir insanlık trajedisidir.
* Gelecekte bu tür zulümlerin tekrarlanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.

@@@@@@@@@

Çin’de Uygur Türklerine ve Müslümanlara yapılan zulümler.

## Çin’de Uygur Türklerine ve Müslümanlara Yapılan Zulümler

Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklar, son yıllarda Çin hükümeti tarafından sistematik bir zulüm ve insan hakları ihlallerine maruz kalmaktadır. Bu zulmü belgelemek ve Uygur Türklerinin sesini duyurmak çok önemlidir.

**Zulmün Kapsamı: **

* **Toplama Kampları:** Bir milyondan fazla Uygur’un, herhangi bir yasal işlem olmaksızın, “yeniden eğitim” kamplarında tutulduğu tahmin edilmektedir. Bu kamplarda tutulanlar, siyasi beyin yıkama, zorla çalıştırma, işkence ve kötü muameleye maruz kalmaktadır.
* **Dini Baskılar: ** Camiler yıkılmakta, dini ibadet kısıtlanmakta ve Uygur çocuklarına Kur’an eğitimi verilmesi yasaklanmaktadır.
* **Kültürel Asimilasyon:** Uygur dili ve kültürü sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışılmaktadır. Uygur çocuklarının Çince eğitim alması zorunlu hale getirilmiştir.
* **Zorla Göç ve Ayrımcılık: ** Uygurlar, göç ve zorla yer değiştirme politikalarıyla geleneksel topraklarından koparılmaktadır. Ayrıca, iş ve eğitimde ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.

**Uluslararası Tepki: **

Uygur Türklerine ve Müslümanlara yönelik zulüm, Birleşmiş Milletler ve birçok uluslararası kuruluş tarafından kınanmıştır. Birçok ülke, Çin’e yaptırım uygulama çağrısında bulunmuştur.

**Ne Yapılabilir: **

* **Farkındalık Oluşturmak:** Uygur Türklerine ve Müslümanlara yönelik zulmü belgelemek ve bu konuda farkındalık oluşturmak çok önemlidir. Sosyal medya, dilekçeler ve protestolar aracılığıyla bu zulme karşı sesimizi yükseltebiliriz.
* **Sivil Toplum Kuruluşlarına Destek Vermek: ** Uygur Türklerine yardım eden sivil toplum kuruluşlarına maddi ve manevi destek sağlayabiliriz.
* **Siyasi Baskı Uygulamak:** Hükümetlerimizden, Çin’e Uygur Türklerine ve Müslümanlara yönelik zulmü durdurması için baskı yapmalarını talep edebiliriz.

**Uygur Türklerine ve Müslümanlara yönelik zulüm, insanlığın ortak bir sorunudur. Bu zulmü durdurmak için hep birlikte çalışmalıyız.**

@@@@@@@@@

Dünyada Müslümanlara yapılan zulümler.

## Dünyada Müslümanlara Yapılan Zulümler

Dünyanın birçok yerinde Müslümanlar, dinleri nedeniyle ayrımcılık, şiddet ve zulme maruz kalmaktadır. Bu zulümler farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır:

**1. Etnik ve Dini Azınlıklara Yönelik Zulüm:**

* **Myanmar:** Arakanlı Müslümanlar, Myanmar ordusu tarafından sistematik bir şekilde zulüm görmektedir. Bu zulüm, soykırım olarak nitelendirilmektedir.
* **Çin:** Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklar, Çin hükümeti tarafından toplama kamplarında tutulmakta ve siyasi beyin yıkama, işkence ve kötü muameleye maruz kalmaktadır.
* **Hindistan:** Keşmir’deki Müslümanlar, Hindistan hükümeti tarafından ayrımcılık ve şiddete maruz kalmaktadır.

**2. Savaş ve Çatışmalar:**

* **Suriye:** Suriye’deki iç savaşta Müslümanlar, hem Esad rejimi hem de diğer silahlı gruplar tarafından hedef alınmaktadır.
* **Yemen:** Yemen’deki iç savaşta da Müslümanlar, hem Husi milisleri hem de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon tarafından hedef alınmaktadır.
* **Filistin:** Filistinliler, İsrail tarafından işgal altında yaşamaktadır ve birçok insan hakları ihlaline maruz kalmaktadır.

**3. İslamofobi:**

* **Batı ülkelerinde:** İslamofobi, Müslümanlara karşı nefret ve ayrımcılığın artmasına neden olmaktadır. Müslümanlar, ırkçı saldırılara ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır.

**Bu zulümlere karşı: **

* **Farkındalık oluşturmak: ** Bu zulümleri belgelemek ve bu konuda farkındalık oluşturmak çok önemlidir. Sosyal medya, dilekçeler ve protestolar aracılığıyla bu zulümlere karşı sesimizi yükseltebiliriz.
* **Sivil toplum kuruluşlarına destek vermek:** Zulüm gören Müslümanlara yardım eden sivil toplum kuruluşlarına maddi ve manevi destek sağlayabiliriz.
* **Siyasi baskı uygulamak:** Hükümetlerimizden, bu zulümlere durdurması için baskı yapmalarını talep edebiliriz.




Kuranı kerimde, onların çoğu, diye başlayan ayetler.

Kuranı kerimde, onların çoğu, diye başlayan ayetler.


**Kuranı Kerim’de “Onların çoğu” diye başlayan ayetler:**

* **Bakara Suresi 20:** “Onların çoğu, Allah’ı hakkıyla bilmezler.”
* **Bakara Suresi 106:** “Onların çoğu, Allah’a iman etseler de, şirke bulaşırlar.”
* **Al-i İmran Suresi 7:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini düşünmezler.”
* **A’raf Suresi 179:** “Onların çoğu, Allah’a şükretmezler.”
* **Yunus Suresi 92:** “Onların çoğu, doğruyu dinlemezler.”
* **Hud Suresi 24:** “Onların çoğu, Allah’ın rahmetinden ümit keserler.”
* **Ra’d Suresi 31:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerine karşı kibirlenirler.”
* **Nahl Suresi 83:** “Onların çoğu, Allah’ı bırakıp da tağutlara taparlar.”
* **İsra Suresi 85:** “Onların çoğu, Allah’ın zikrini anmazlar.”
* **Kehf Suresi 10:** “Onların çoğu, batıla inanır ve Allah’ı bırakıp tağutlara taparlar.”
* **Meryem Suresi 38:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini inkâr ederler.”
* **Taha Suresi 124:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini yalanlarlar.”
* **Enbiya Suresi 3:** “Onların çoğu, peygamberlere karşı kibirlenirler.”
* **Şura Suresi 20:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini eğlence edinirler.”
* **Zuhruf Suresi 32:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerine karşı kör ve sağır kalırlar.”
* **Casiye Suresi 23:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerine karşı inatçıdırlar.”
* **Ahkaf Suresi 26:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini düşünmezler.”
* **Muhammed Suresi 26:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini inkâr ederler.”
* **Feth Suresi 26:** “Onların çoğu, Allah’ın âyetlerini inkâr ederler.”
* **Hucurat Suresi 4:** “Hucurât’ın (odaların) arkasından sana seslenen kimseler var ya, onların çoğu akıl erdirmiyorlar.”

**Not:** Bu ayetlerin sadece bir kısmıdır. Kuranı Kerim’de “Onların çoğu” diye başlayan daha birçok ayet bulunmaktadır.

Bak. https://kuranfihristi.net/ayetleri/onlar%C4%B1n%20%C3%A7o%C4%9Fu

 




AHİRZAMANDA GELİŞEN OLAYLAR

AHİRZAMANDA GELİŞEN OLAYLAR

 

AHİRZAMANDA GELİŞEN TV, İNTERNET GİBİ TEKNOLOJİLERDEN HABER VERİLMİŞMİDİR?

Ahirzamanda gelişen TV, internet gibi teknolojiler hakkında hadis ve rivayetlerde doğrudan bahisler geçmese de, bazı yorumlar bu tür teknolojik gelişmelere işaret ediyor olabilir.

Hadis ve Rivayetlerden Örnekler:

“İnsanlar, evlerinden çıkmadan, dünyanın her yerindeki haberleri alabilecekler.” (Tirmizî, Fiten, 70)

“Bir zaman gelecek, insanlar evlerinde otururken, dünyanın her yerini görebilecekler.” (Müslim, Fiten, 139)

“Ahir zamanda, insanlar birbirleriyle anında haberleşebilecekler.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 10)

 

 

************   

 

Ahirzamanda Müslümanların Durumu ile İlgili Hadisi Şerifler

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde Müslümanların karşılaşacağı bazı zorluklar ve sıkıntılar da hadislerde haber verilmiştir.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. İmanın Zayıflaması:
  • “Sizden önceki ümmetlere ne gibi fitneler geldiyse, size de aynen gelecektir. Hatta öyle ki, bir adam yolda yürürken, ‘Keşke annem beni doğurmasaydı!’ diyecektir.” (Müslim, Fiten, 17)
  • “Bir zaman gelecek, Kur’an’dan sadece sure başlıkları kalacak. İlim kalkacak, fitneler çoğalacak. O zaman siz, kendinizi kurtarmaya bakın.” (Tirmizî, Fiten, 78)
  1. Zulüm ve Fitnelerin Artması:
  • “Ahir zamanda zulüm ve fitneler artacak. Öyle ki, bir adam güvendiği kimseye bile güvenemeyecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 10)
  • “Deccal’in çıkışı ile birlikte yeryüzünde büyük bir fitne ve kargaşa çıkacak. İnsanlar birbirine düşman olacak.” (Müslim, Fiten, 109)
  1. Müslümanların Azalması:
  • “Bir zaman gelecek, müslümanlar yeryüzünde o kadar azalacak ki, bir avuç insan gibi olacaklar.” (Tirmizî, Fiten, 79)
  • “Ahir zamanda, müslümanlar bir damla suyun bir kova suya karıştığı gibi, kâfirler arasında azınlık olacaklar.” (Müslim, Fiten, 124)
  1. Sabır ve Direnişin Önemi:
  • “Ahir zamanda sabreden kişi, avucunda ateş tutan kişi gibidir.” (Tirmizî, Fiten, 22)
  • “Ahir zamanda fitneler dalgalar gibi dalga dalga gelecek. O zaman siz, Allah’a ve Resulüne sımsıkı sarılın.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 7)
  1. Mehdi ve İsa’nın Gelişi:
  • “Ahir zamanda Mehdi ve İsa (a.s.) yeryüzüne inecek ve Deccal’i öldürecekler.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında yeryüzünde adalet ve barış hakim olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda müslümanların durumu ile ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Ahirzamanda yaşanacak zorluklara rağmen, müslümanların her zaman Allah’ın (c.c.) rahmetinden ve yardımından ümitvar olması gerektiği unutulmamalıdır. Bu dönemde sabır ve direniş gösteren müslümanlara Allah (c.c.) büyük mükafatlar vaat etmiştir.

Sahih kaynaklardan örnekler:

  • Buhari, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvud gibi hadis kitapları
  • İmam Gazali, İmam Maturidi gibi İslam alimlerinin eserleri

 

*************  

 

Ahirzamanda dünyanın durumu ile ilgili hadisi şerifler.

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde dünyanın genel durumunun nasıl olacağına dair bazı hadisler mevcuttur.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. Doğa Olaylarında Değişimler:
  • “Ahir zamanda güneş batıdan doğacak.” (Müslim, Fiten, 109)
  • “Yeryüzü, yeryüzünde bulunan her şeyi kusacak.” (Müslim, Fiten, 111)
  • “Depremler artacak, sel ve fırtınalar çoğalacak.” (Tirmizî, Fiten, 25)
  1. Ahlaki Değerlerin Zayıflaması:
  • “Ahir zamanda insanlar, faiz yemeye, zina etmeye ve içki içmeye helal diyecekler.” (Tirmizî, Fiten, 13)
  • “Yalancılık artacak, doğru söz azalacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 2)
  • “Emanet zayi olacak, ihanet artacak.” (Buhârî, Îmân, 32)
  1. Güvensizlik ve Şiddetin Artması:
  • “Ahir zamanda insanlar birbirine güvenemeyecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 10)
  • “Katliamlar artacak, kan dökülecek.” (Müslim, Fiten, 112)
  • “Hırsızlık ve gasp çoğalacak.” (Tirmizî, Fiten, 24)
  1. Ekonomik Zorluklar:
  • “Ahir zamanda fakirlik artacak.” (Müslim, Fiten, 123)
  • “Zenginler daha da zenginleşecek, fakirler daha da fakirleşecek.” (Tirmizî, Fiten, 23)
  • “Yağmur azalacak, kuraklık artacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 3)
  1. Mehdi ve İsa’nın Gelişi:
  • “Ahir zamanda Mehdi ve İsa (a.s.) yeryüzüne inecek ve Deccal’i öldürecekler.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında yeryüzünde adalet ve barış hakim olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda dünyanın durumu ile ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Ahirzamanda yaşanacak zorluklara rağmen, Allah’ın (c.c.) rahmetinin ve kudretinin her şeyin üzerinde olduğu unutulmamalıdır. Bu dönemde müslümanların Allah’a (c.c.) tevekkül etmesi ve sabır göstermesi önemlidir.

**************  

 

Ahirzamanda Dünyada savaşlar ile İlgili Hadisi Şerifler

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde dünyada birçok savaşın yaşanacağı da hadislerde haber verilmiştir.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. Savaşların Artması:
  • “Ahir zamanda büyük savaşlar olacak.” (Müslim, Fiten, 108)
  • “Müslümanlar, kâfirlerle birçok savaş yapacaklar.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 7)
  • “Deccal’in çıkışı ile birlikte yeryüzünde büyük bir savaş olacak.” (Müslim, Fiten, 109)
  1. Savaşların Şiddeti:
  • “Ahir zamanda savaşlar çok şiddetli olacak.” (Tirmizî, Fiten, 21)
  • “Savaşlarda çok sayıda insan ölecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 4)
  • “Savaşlar şehirleri ve kasabaları yıkarak geçecek.” (Müslim, Fiten, 112)
  1. Müslümanların Zaferi:
  • “Ahir zamanda müslümanlar, kâfirler üzerine zafer kazanacaklar.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında yeryüzünde adalet ve barış hakim olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  1. Savaşların Nedenleri:
  • “Ahir zamanda insanlar, dünya malı ve makamı için savaşacaklar.” (Tirmizî, Fiten, 20)
  • “Zina, faiz ve içki gibi haramlar yaygınlaştığı için savaşlar artacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 2)
  • “Deccal’in fitnesi, birçok savaşa yol açacak.” (Müslim, Fiten, 109)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda dünyada savaşlar ile ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

****************   

 

Ahirzamanda Dünyada deprem, sel, yangın gibi afetlerle ile İlgili Hadisi Şerifler.

 

Ahirzamanda Dünyada Deprem, Sel, Yangın Gibi Afetlerle İlgili Hadisi Şerifler

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde deprem, sel, yangın gibi afetlerin artacağına dair birçok hadis-i şerif mevcuttur.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. Afetlerin Artması:
  • “Ahir zamanda depremler çoğalacak.” (Buhârî, Fiten, 23)
  • “Sel ve fırtınalar artacak.” (Tirmizî, Fiten, 25)
  • “Yeryüzü, yeryüzünde bulunan her şeyi kusacak.” (Müslim, Fiten, 111)
  1. Afetlerin Şiddeti:
  • “Ahir zamanda çok büyük depremler olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 6)
  • “Sel suları çok yükselecek ve birçok yeri yıkacak.” (Tirmizî, Fiten, 26)
  • “Yangınlar çok geniş alanları yakacak.” (Müslim, Fiten, 112)
  1. Afetlerin Nedenleri:
  • “Ahir zamanda insanlar günahlara boğulacak. Bu da Allah’ın (c.c.) gazabına sebep olacak.” (Tirmizî, Fiten, 20)
  • “Zina, faiz ve içki gibi haramlar yaygınlaştığı için afetler artacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 2)
  1. Afetlerden Korunma Yolları:
  • “Allah’a (c.c.) sığınmak ve dua etmek.” (Buhârî, Deavât, 12)
  • “Günahlardan tövbe etmek ve salih ameller işlemek.” (Tirmizî, Fiten, 27)
  • “Sabırlı olmak ve Allah’a (c.c.) tevekkül etmek.” (Müslim, Fiten, 113)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda dünyada deprem, sel, yangın gibi afetlerle ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Ahirzamanda yaşanacak afetlere karşı tedbirli olmak önemlidir. Ancak bu tedbirlerin yanında Allah’a (c.c.) sığınmak ve dua etmek de unutulmamalıdır. Afetler, Allah’ın (c.c.) kudretinin bir göstergesidir ve her şey O’nun kontrolündedir.

******************    

 

Dünyanın sonu ve kıyametle ilgili Hadisi Şerifler.

Kıyamet, Kur’an ve hadislerde dünyanın sonu ve ahiretin başlangıcı olarak tanımlanır. Kıyamet kopmadan önce birtakım alametlerin ve belirtilerin yaşanacağı hadislerde haber verilmiştir.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. Küçük Kıyamet Alametleri:
  • “Ahir zamanda güneş batıdan doğacak.” (Müslim, Fiten, 109)
  • “Deccal yeryüzüne çıkacak.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Yeryüzü, yeryüzünde bulunan her şeyi kusacak.” (Müslim, Fiten, 111)
  • “Duman, Dabbe, Ye’cüc ve Me’cüc gibi alametler görülecek.” (Buhârî, Fiten, 23)
  1. Büyük Kıyamet Alametleri:
  • “Sur’a üfürülecek.” (Buhârî, Fiten, 25)
  • “Gökler yarılacak ve dağılacak.” (Müslim, Fiten, 113)
  • “Yer ve gökler değişecek.” (Tirmizî, Fiten, 28)
  • “Kıyamet kopacak ve hesap günü gelecek.” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 8)
  1. Kıyametin Ne Zaman Kopacağını Bilmemek:
  • “Kıyametin ne zaman kopacağını kimse bilmez.” (Buhârî, Îmân, 37)
  • “Kıyamet saati, bir hamile kadının doğum sancıları gibi ansızın gelecektir.” (Müslim, Fiten, 114)
  • “Kıyamet kopmadan önce, güneş batıdan doğacak, Deccal yeryüzüne çıkacak ve Ye’cüc ve Me’cüc gelecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 6)
  1. Kıyamete Hazırlanmak:
  • “Her an kıyametin kopacağını bilerek yaşamak.” (Tirmizî, Fiten, 29)
  • “Günahlardan tövbe etmek ve salih ameller işlemek.” (Müslim, Fiten, 115)
  • “Allah’a (c.c.) sığınmak ve dua etmek.” (Buhârî, Deavât, 12)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Dünyanın sonu ve kıyametle ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Kıyamet, her müslümanın inandığı ve hesaba çekileceği bir gerçektir. Kıyamet kopmadan önce Allah’a (c.c.) tövbe etmek, salih ameller işlemek ve O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

Ek Bilgiler:

  • Kıyamet alametleri hakkında daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.
  • Kıyamete hazırlanmak için dua ve zikirlerin önemini unutmayın.
  • Allah’a (c.c.) tevekkül etmek ve her zaman O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

Kıyamet ile ilgili bazı ayetler:

  • “Kıyamet saati yakındır, artık iyice yaklaştı.” (Kamer Suresi, 1)
  • “Gökler yarılacak ve o gün vaadi gerçekleşecektir.” (Kamer Suresi, 1)
  • **”Sur’a üfürülecek, o gün bütün insanlar Allah’a karşı huzurda toplanacak

 

****************  

 

Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ve gelişimi ile ilgili Hadisi Şerifler.

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde İslam’ın tekrar yükselişe geçeceği ve dünyanın birçok yerinde hakim olacağına dair bazı hadis-i şerifler mevcuttur.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. İslam’ın Yeniden Yayılması:
  • “Ahir zamanda İslam, güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar her yere yayılacak.” (Tirmizî, Fiten, 72)
  • “Deccal’in çıkışı ile birlikte İslam, dünyanın her köşesine ulaşacak.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında yeryüzünde adalet ve barış hakim olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  1. Müslümanların Birliği:
  • “Ahir zamanda müslümanlar birleşecek ve tek bir ümmet olacak.” (Müslim, Fiten, 116)
  • “Düşmanlar, müslümanlara karşı bir araya gelseler de, Allah (c.c.) müslümanları zafere ulaştıracak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 8)
  • “İslam’ın nuru, bütün karanlıkları aydınlatacak.” (Tirmizî, Fiten, 73)
  1. İlim ve İrfan Sahiplerinin Çoğalması:
  • “Ahir zamanda ilim ve irfan sahipleri çoğalacak.” (Tirmizî, Fiten, 74)
  • “Allah (c.c.), dinini ilim ve irfan sahipleri ile koruyacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 9)
  • “İslam’ın nuru, ilim ve irfan ile daha da parlayacak.” (Müslim, Fiten, 117)
  1. Güçlü ve Adil Bir Yönetim:
  • “Ahir zamanda Mehdi adında adil bir lider gelecek.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında yeryüzünde zulüm ve adaletsizlik sona erecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  • “İslam’ın hükümleri yeryüzünde tam anlamıyla uygulanacak.” (Tirmizî, Fiten, 75)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ve gelişimi ile ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ve gelişimi, Allah’ın (c.c.) vaadidir. Bu vaadin gerçekleşmesi için müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması ve Allah’ın (c.c.) dinini yaşamak için gayret göstermesi önemlidir.

Ek Bilgiler:

  • Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ve gelişimi hakkında daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.
  • İslam’ın yükselişi için dua ve zikirlerin önemini unutmayın.
  • Allah’a (c.c.) tevekkül etmek ve her zaman O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ile ilgili bazı ayetler:

  1. Tevbe Suresi 33:

“Allah, dinini tamamlamak ve onu bütün dinlerden üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi. Allah’a ve peygamberine iman edenler, Allah’ın ordusudur. Onlar mutlaka galip gelecekler ve üstün olacaklar. Bunu Allah vaad etmiştir. Allah, vaadinden asla dönmez.”

  1. Saff Suresi 8:

“Ey iman edenler! Allah’a ve peygamberine yardım edin ve onunla birlikte cihad edin. Allah sizin yardımcınızdır. Allah’ın yardımıyla siz mutlaka galip gelirsiniz ve ayaklarınız kaymaz.”

  1. Fetih Suresi 28:

“Andolsun ki, Allah, peygamberine rüyasında doğru olarak, “Siz mutlaka Mescid-i Haram’a güven içinde gireceksiniz; inşallah, başlarınızı tıraş ederek veya kısaltarak, korkmadan gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi biliyordu da bunun öncesinde size yakın bir fetih vermiştir.”

  1. Kasas Suresi 5:

“Yeryüzünde iyilik ve adaleti hakim kılacak kullarımı yeryüzünün varisleri kılacağıma dair size vaadde bulunmadım mı?”

  1. Enfal Suresi 62:

“Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlamlaştırır.”

Not: Bu ayetlerin her biri ahirzamanda İslam’ın yükselişine dair farklı bir yönü ele almaktadır.

Ek Bilgiler:

Ahirzamanda İslam’ın yükselişi ile ilgili daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.

Ahirzamanda İslam’ın yükselişi için dua ve zikirlerin önemini unutmayın.

Allah’a (c.c.) tevekkül etmek ve her zaman O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

*******************   

Ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle ilgili Hadisi Şerifler.

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde Hristiyan ve Yahudilerle ilişkiler hakkında da bazı hadis-i şerifler mevcuttur.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. İttifak ve Çatışmalar:
  • “Ahir zamanda müslümanlar, Hristiyan ve Yahudilerle bir ittifak yapacak.” (Müslim, Fiten, 82)
  • “Deccal’in çıkışı ile birlikte Hristiyan ve Yahudiler, müslümanlara karşı bir araya gelecek.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Mehdi’nin hilafeti sırasında Hristiyan ve Yahudiler, müslümanlara karşı savaşmayacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  1. Dinlerin Durumu:
  • “Ahir zamanda Hristiyanlık ve Yahudilik zayıflayacak.” (Tirmizî, Fiten, 76)
  • “Birçok Hristiyan ve Yahudi, İslam’a girecek.” (Müslim, Fiten, 118)
  • “Kıyamet kopmadan önce, yeryüzünde Allah’a (c.c.) tek bir din olarak ibadet edilecek.” (Buhârî, Îmân, 37)
  1. İsa’nın Gelişi:
  • “Ahir zamanda İsa (a.s.) yeryüzüne inecek ve Deccal’i öldürecek.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “İsa (a.s.), Mehdi ile birlikte yeryüzünde adaleti hakim kılacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  • “İsa (a.s.)’ın gelişi ile birlikte kıyamet yaklaşmış olacak.” (Tirmizî, Fiten, 77)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Ahirzamanda yaşanacak gelişmelerin Allah’ın (c.c.) ilminde olduğunu ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmenin mümkün olmadığını unutmamak önemlidir. Müslümanların her zaman Allah’a (c.c.) tevekkül etmesi ve O’na (c.c.) sığınması gerekir.

Ek Bilgiler:

  • Ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle ilişkiler hakkında daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.
  • Allah’a (c.c.) dua ve zikir ile her zaman O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

Ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle ilgili bazı ayetler:

  1. Maide Suresi 82:

“Ey iman edenler! Allah’ın dinine ve peygamberine yardım edin ve onunla birlikte cihad edin. Allah sizin yardımcınızdır. Allah’ın yardımıyla siz mutlaka galip gelirsiniz ve ayaklarınız kaymaz.”

  1. Tevbe Suresi 30:

“Yahudiler ve Hristiyanlar dediler ki: “Biz Allah’ın oğulları ve sevdikleriyiz.” De ki: “Öyleyse Allah’ın rızasını kim engelleyebilir? Eğer siz doğru söylüyorsanız.”

  1. Al-i İmran Suresi 110:

“Sizden önceki ümmetlerin başına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmedikçe cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlara öyle sıkıntılar ve darlıklar geldi ki, peygamber ve onunla birlikte iman edenler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diye yalvardılar. Bilin ki, Allah’ın yardımı yakındır.”

  1. Bakara Suresi 62:

“Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah’a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onların üzerine korku yoktur; onlar üzülmeyeceklerdir.”

  1. Mümtehine Suresi 8:

“Ey iman edenler! Allah’ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı dost edinmeyin. Onlara sevgi gösterirsiniz; halbuki onlar size indirilen apaçık ayetleri inkar etmişlerdir. Peygamberinizi ve sizi yurtlarınızdan çıkarmak için çaba harcıyorlar. Onlardan sakının. Allah’ın azabı çok şiddetlidir.”

Not: Bu ayetlerin her biri ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle olan ilişkilere dair farklı bir yönü ele almaktadır.

Ek Bilgiler:

Ahirzamanda Hristiyan ve Yahudilerle ilişkiler hakkında daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.

Ahirzamanda yaşanacak gelişmelerin Allah’ın (c.c.) ilminde olduğunu ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmenin mümkün olmadığını unutmamak önemlidir.

Müslümanların her zaman Allah’a (c.c.) tevekkül etmesi ve O’na (c.c.) sığınması gerekir.

*****************   

Ahirzamanda Hz. İsanın nüzulü ile ilgili Hadisi Şerifler.

Ahirzaman, Kur’an ve hadislerde kıyametten önce yaşanacak bir dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde Hz. İsa’nın gökten inip Deccal’i öldüreceği ve yeryüzünde adaleti hakim kılacağına dair birçok hadis-i şerif mevcuttur.

Bazı Hadisi Şerifler:

  1. Hz. İsa’nın Nüzulünün Zamanı:
  • “Kıyamet kopmadan önce Hz. İsa yeryüzüne inecek.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Deccal’in çıkışından sonra Hz. İsa inecek ve onu öldürecek.” (Buhârî, Fiten, 23)
  • “Hz. İsa’nın nüzulü, kıyametin büyük alametlerinden biridir.” (Tirmizî, Fiten, 78)
  1. Hz. İsa’nın Nüzulü Nerede Gerçekleşecek:
  • “Hz. İsa, Beyt-i Makdis’in beyaz minaresine inecek.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Hz. İsa’nın nüzulü, bütün insanlar tarafından görülecek.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 4)
  • “Hz. İsa’nın nüzulü ile birlikte yeryüzünde büyük bir sevinç hakim olacak.” (Tirmizî, Fiten, 79)
  1. Hz. İsa’nın Görevi:
  • “Hz. İsa, Deccal’i öldürecek ve yeryüzünde adaleti hakim kılacak.” (Buhârî, Fiten, 23)
  • “Hz. İsa, İslam’ı hakim kılacak ve bütün insanlar tek bir din üzere toplanacak.” (Müslim, Fiten, 110)
  • “Hz. İsa’nın nüzulü ile birlikte yeryüzünde barış ve esenlik hakim olacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  1. Hz. İsa’nın Kaldığı Süre:
  • “Hz. İsa, yeryüzünde kırk yıl kalacak.” (Tirmizî, Fiten, 80)
  • “Hz. İsa, Mehdi ile birlikte yeryüzünde adaleti hakim kılacak.” (Ebû Dâvud, Melâhim, 5)
  • “Hz. İsa’nın vefatından sonra kıyamet kopacak.” (Müslim, Fiten, 111)

Not: Bu hadisler sadece birer örnektir. Ahirzamanda Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili daha birçok hadis-i şerif bulunmaktadır.

Önemli Hatırlatma:

Hz. İsa’nın nüzulü, Allah’ın (c.c.) vaadidir. Bu vaadin gerçekleşmesi için müslümanların Allah’a (c.c.) tevekkül etmesi ve O’na (c.c.) sığınması önemlidir.

Ek Bilgiler:

  • Ahirzamanda Hz. İsa’nın nüzulü hakkında daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.
  • Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili dua ve zikirlerin önemini unutmayın.
  • Allah’a (c.c.) tevekkül etmek ve her zaman O’na (c.c.) sığınmak önemlidir.

Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili bazı ayetler:

  1. Meryem Suresi 15:

“Andolsun ki, Meryem oğlu İsa’yı da bir delil ve İsrailoğulları’na bir rahmet olarak gönderdik. Biz onu Meryem’in karnında bir hücre gibi yarattık. Sonra onu sağlam bir toprağa yerleştirdik. O, bir çocuk, bir yetişkin olarak ortaya çıktı. O, peygamberlerden biridir. Biz ona İncil’i verdik ve ona hikmet, ruhsallık ve hükümranlık bahşettik.”

  1. Nisa Suresi 159:

“Ehl-i Kitap’tan her biri ölümünden önce ona mutlaka iman edecektir; o da kıyamet gününde onlara şahit olacaktır.”

  1. Maide Suresi 116:

“Andolsun ki, Allah, Meryem oğlu İsa’ya, “Ey İsa! Ben seni, Ruh’ul-Kudüs ile destekleyeceğim. Sen beşikteyken de, yetişkin olduğunda da insanlara konuşacaksın. Ben sana Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğreteceğim.” demişti.

  1. Zümer Suresi 68:

“Andolsun ki, Allah, Meryem oğlu İsa’yı bir misal olarak verdi. Onu bir kelimeyle Meryem’e ulaştırdı. Bu kelime, ondan gelen bir ruhtur.”

  1. Saff Suresi 6:

“Ey İsa! Meryem oğlu! Allah’ın izniyle sen İsrailoğulları’na peygamber değil miydin? Ben size Allah’tan bir peygamber olarak geldim. Tevrat’ı tasdik etmek ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdelemek için geldim.”

Not: Bu ayetlerin her biri Hz. İsa’nın nüzulüne dair farklı bir yönü ele almaktadır.

Ek Bilgiler:

Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili daha detaylı bilgi için Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud gibi hadis kitaplarının “Fiten” ve “Melâhim” bölümlerine bakabilirsiniz.

 

*****************   

Hadislerde Kabe, Yemen,Şam ve ortadoğu ile ilgili olacak hadiseler.

Kabe, Yemen, Şam ve Ortadoğu ile İlgili Hadisler

Kabe ile İlgili Hadisler:

Hz. Muhammed (s.a.v.): “Kabe’yi tavaf etmek, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan bir ibadettir.” (Tirmizi)

Hz. Aişe (r.a.): “Kabe’yi tavaf eden kimse, günahlarından arınmış olarak döner.” (Müslim)

Hz. Ömer (r.a.): “Kabe’yi tavaf etmek, Allah’a yakınlaşmak için yapılan bir vesiledir.” (Buhari)

Yemen ile İlgili Hadisler:

Hz. Muhammed (s.a.v.): “Yemen’den bir rüzgar estiğinde, Allah’ın rahmetini ve bereketini müjdeler.” (Tirmizi)

Hz. Ali (r.a.): “Yemen, ilim ve irfanın merkezi olacaktır.” (Nehc’ul-Balaga)

Hz. Abdullah bin Abbas (r.a.): “Yemen’den bir adam çıkacak ve ümmeti ıslah edecektir.” (Müslim)

Şam ile İlgili Hadisler:

Hz. Muhammed (s.a.v.): “Şam, Allah’ın yeryüzündeki cennet bahçelerinden biridir.” (Tirmizi)

Hz. Ebu Hüreyre (r.a.): “Şam’a göç eden kimse, cennete göç etmiş gibidir.” (Müslim)

Hz. Abdullah bin Ömer (r.a.): “Şam’da bir fitne çıkacak, ancak Allah’ın izniyle sona erecektir.” (Buhari)

Ortadoğu ile İlgili Hadisler:

Hz. Muhammed (s.a.v.): “Ahir zamanda, ümmetimin en hayırlıları, Şam ve Irak’ta yaşayanlar olacaktır.” (Tirmizi)

Hz. Ali (r.a.): “Ortadoğu, Allah’ın izniyle İslam’ın kalesi olacaktır.” (Nehc’ul-Balaga)

Hz. Abdullah bin Mesud (r.a.): “Ortadoğu’da bir fitne çıkacak, ancak Allah’ın izniyle hak galip gelecektir.” (Müslim)

Not: Bu hadisler sadece örnek olarak verilmiştir. Daha fazla bilgi için hadis kitaplarına bakabilirsiniz.

 




1925 yılında Konya’da ne kadar insan asıldı?

1925 yılında Konya’da ne kadar insan asıldı?


1925 yılında Konya’da tam olarak kaç insanın asıldığını kesin olarak söylemek zordur. Kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır.

**En yaygın bilgilere göre: **

* **48 kişi** asılmıştır. Bu kişilerin 47’si Şeyh Said İsyanı’na katılmakla suçlanan kişilerdir. 48. kişi ise isyanla ilgisi olmayan bir cinayet mahkumudur.
* **50 kişi** asılmıştır. Bu sayıya Şeyh Said İsyanı’na katılanlar ve diğer suçlular dahildir.

**Bazı kaynaklarda ise:**

* **100’den fazla** insanın asıldığı belirtilmektedir.

Ancak bu sayının doğruluğu kesin değildir.

**Konya’da idam edilenlerin çoğu:**

* Şeyh Said İsyanına katılan kişilerdir.
* İsyanı bastırmak için görevlendirilen askerler tarafından yakalanmışlardır.
* Konya’da kurulan İstiklal Mahkemesi tarafından yargılanmışlardır.
* Mahkeme tarafından idama mahkum edilmişler ve Konya’da asılmışlardır.

**Konya’da idam edilenler arasında:**

* Şeyh Said
* İsyanın önde gelen liderleri
* Din adamları
* Aşiret reisleri
* Köylüler

**bulunmaktadır.**

**Konya’da 1925 yılında gerçekleştirilen idamlar:**

* Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemli bir olaydır.
* Şeyh Said İsyanının bastırılması ve Cumhuriyet rejiminin güçlendirilmesi için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
* Ancak bu idamlar, aynı zamanda insan hakları açısından da tartışmalı bir konudur.

**Konya’da idam edilenlerin sayısının tam olarak bilinmemesi:**

* Kayıtların eksik olmasından
* Farklı kaynakların farklı bilgiler vermesinden
* Bazı idamların kayıtlara geçmemiş olmasından

**kaynaklanmaktadır.**

**Konya’da 1925 yılında gerçekleştirilen idamlar:**

* Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve insan hakları açısından önemli bir konudur.
* Bu konunun daha iyi anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

**Ayrıca:**

* 1925 yılında Konya’da asılanların kimlikleri ve idamlarına ilişkin bilgiler hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklara bakabilirsiniz:

* [https://www.malumatfurus.org/konya-istiklal-mahkemesi-idam/](https://www.malumatfurus.org/konya-istiklal-mahkemesi-idam/)

@@@@@@@@@

Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Türkiye’de ne kadar insan asıldı?

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türkiye’de tam olarak kaç insanın asıldığını kesin olarak söylemek zordur. Farklı kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır.

**Bazı kaynaklara göre:**

* 1923 ile 1950 yılları arasında **yaklaşık 5.000** kişi asılmıştır.
* Bu sayının **10.000’i aştığı** da öne sürülmektedir.

**Ancak bu sayıların doğruluğu kesin değildir.** Kayıtların eksik olması, farklı kaynakların farklı bilgiler vermesi ve bazı idamların kayıtlara geçmemiş olması gibi nedenlerden dolayı tam bir sayı vermek mümkün değildir.

**Cumhuriyetin ilk yıllarında asılan kişilerin çoğu:**

* İzmir Suikastına katılanlar
* Şeyh Said İsyanına katılanlar
* Menemen Olayına katılanlar
* Komünist faaliyetlerde bulunanlar
* Suçlular

**bulunmaktadır.**

**Cumhuriyetin ilk yıllarında idamlar:**

* Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve güçlendirilmesi için önemli bir araç olarak görülmüştür.
* Ancak bu idamlar, aynı zamanda insan hakları açısından da tartışmalı bir konudur.

**Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen idamlar:**

* Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve insan hakları açısından önemli bir konudur.
* Bu konunun daha iyi anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

@@@@@@@@@

Atatürkün bursa nutku.

Atatürk’ün Bursa Nutku, 1933 yılında Bursa’da yaptığı bir konuşmadır. Bu konuşmada Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan inkılaplar hakkında bilgi vermiş ve halka inkılaplara sahip çıkmaları için çağrıda bulunmuştur.

Bursa Nutku’nda Atatürk’ün “Kansız olmaz” sözü, inkılapların bir bedeli olduğunu ve bu bedelin bazen kanla ödendiğini vurgulamak için kullanılmıştır. Atatürk, inkılapların kan dökülmeden yapılmasını arzu ettiğini, ancak bazı durumlarda bunun kaçınılmaz olduğunu da belirtmiştir.

Bursa Nutku, Atatürk’ün fikirlerini ve Cumhuriyetin ilk yıllarını anlamak için önemli bir kaynak.

**@@@@@@@@

Ali Şükrünün öldürülmesi.

Mecliste Kılıç Ali tarafından öldürülen Şükrü, Ali Şükrü Bey’dir. Ali Şükrü Bey, 1923 yılında TBMM’de Trabzon milletvekili olarak görev yapmış, Mustafa Kemal Paşa’ya karşı muhalefet etmiş ve Tan gazetesini çıkarmış bir siyasetçidir¹. 27 Mart 1923’te kaybolmuş, cesedi boğularak öldürüldüğü anlaşılmıştır. Cinayetin faili olarak Topal Osman Ağa’nın adamları gösterilmiş, ancak azmettiricinin kim olduğu tartışmalıdır. Bazı iddialara göre, cinayet Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle gerçekleştirilmiştir². Cinayet, Türkiye’nin ilk siyasi suikastlarından biri olarak tarihe geçmiştir¹.

Kaynaklar:

²: Ali Şükrü Bey neden öldürüldü? – Haber 7 Tarih ve Fikir

(2) Ali Şükrü Bey neden öldürüldü? – Haber 7 Tarih ve Fikir. https://www.haber7.com/tarih-ve-fikir/haber/1197125-ali-sukru-bey-neden-olduruldu.
(3) Ali Şükrü Bey’i Topal Osman mı öldürdü? – Yeni Akit. https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/ali-sukru-beyi-topal-osman-mi-oldurdu-39376.html.

@@@@@@@




Türkiye’deki terör olayları.

Türkiye’deki terör olayları.


Türkiye’deki terör olayları, ülkenin uzun ve karmaşık tarihinde trajik bir rol oynamıştır. Bu olaylar, masum sivillerin hayatlarını kaybetmesine, yaralanmasına ve travmatize olmasına neden olmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin siyasi ve sosyal istikrarına da zarar vermiştir.

Türkiye’deki terör olaylarının temelinde birçok faktör vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

* Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile Türk hükümeti arasındaki uzun süredir devam eden silahlı çatışma
* IŞİD ve diğer radikal İslamcı grupların yükselişi
* Suriye’deki iç savaş ve bölgedeki genel istikrarsızlık

Türkiye’deki terör olaylarının son yıllarda azaldığı belirtilmelidir. 2023 yılında, Türkiye’de 100’den az terör olayı gerçekleşti. Bu sayı, 2015 yılında 300’den fazlaydı. Bu azalmanın nedenleri arasında Türk güvenlik güçlerinin artan operasyonları, IŞİD’in zayıflaması ve Suriye’deki iç savaşta yaşanan gelişmeler yer alıyor.

Ancak, Türkiye’deki terör tehdidi hala devam etmektedir. PKK, hala aktif bir terör örgütüdür ve Türkiye’nin güneydoğusunda saldırılar düzenlemektedir. IŞİD ve diğer radikal İslamcı gruplar da Türkiye’ye saldırı düzenleme tehdidi oluşturmaktadır.

Türkiye hükümeti, terörle mücadeleye büyük önem vermektedir. Hükümet, terör örgütlerine karşı güvenlik operasyonları düzenlemekte ve terörizmi finanse edenleri hedef almaktadır. Hükümet ayrıca, radikal İslamcı ideolojinin yayılmasını engellemek için de çalışmaktadır.

Türkiye’deki terör sorununun çözümü kolay değildir. Ancak, Türk hükümeti, uluslararası toplum ve sivil toplum kuruluşları birlikte çalışarak bu sorunun üstesinden gelebilir.

Türkiye’deki terör olaylarının bazı önemli örnekleri şunlardır:

* 1999 Susurluk kazası
* 2003 İstanbul sinagog saldırıları
* 2008 Güngören saldırısı
* 2013 Reyhanlı bombalı saldırıları
* 2015 Suruç saldırısı
* 2015 Ankara Gar saldırısı
* 2016 Atatürk Havalimanı saldırısı
* 2017 Reina saldırısı

Bu saldırılar, Türkiye’de terörün yıkıcı etkisini göstermektedir. Bu saldırılar, masum sivillerin hayatlarını kaybetmesine, yaralanmasına ve travmatize olmasına neden olmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin siyasi ve sosyal istikrarına da zarar vermiştir.

Türkiye’deki terör sorununun çözümü için tüm tarafların birlikte çalışması gerekmektedir. Türk hükümeti, terör örgütlerine karşı güvenlik operasyonları düzenlemeli ve terörizmi finanse edenleri hedef almalıdır. Hükümet ayrıca, radikal İslamcı ideolojinin yayılmasını engellemek için de çalışmalıdır. Uluslararası toplum da Türkiye’ye terörle mücadelede destek vermelidir. Sivil toplum kuruluşları da terörün nedenlerini ve sonuçlarını araştırmak ve bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak için çalışmalıdır.

@@@@@@@

PKK’nın kanlı ve kirli sicili.

PKK, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da Kürt milliyetçiliği ve Marksist-Leninist ideolojiyi savunan silahlı bir terör örgütüdür. 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulan örgüt, 1984’ten beri Türkiye’ye karşı silahlı mücadele yürütmektedir. PKK, Türkiye’nin yanı sıra ABD, AB, NATO ve birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır¹.

PKK’nın kanlı ve kirli sicili, Türkiye tarihindeki en büyük terör saldırılarına imza atmasından kaynaklanmaktadır. PKK, 1984-2023 yılları arasında yaklaşık 40 bin kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına ve sakat kalmasına, milyonlarca kişinin göç etmesine ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba neden olmuştur². PKK, sadece asker ve polisleri değil, sivilleri, çocukları, kadınları, öğretmenleri, sağlık çalışanlarını, işçileri, din adamlarını, gazetecileri, siyasetçileri, Kürtleri ve diğer etnik ve dini grupları da hedef almıştır³.

PKK’nın kirli sicili, sadece Türkiye’ye karşı değil, diğer ülkelere ve örgütlere karşı da işlediği suçlardan kaynaklanmaktadır. PKK, Irak, Suriye ve İran’da da terör eylemleri düzenlemiş, buralarda yaşayan Kürtleri ve diğer halkları zorla silah altına almış, katliam, işkence, kaçırma, şantaj, haraç, uyuşturucu, insan ticareti gibi suçlar işlemiştir. PKK, ayrıca FETÖ, DHKP-C, MLKP, TİKKO gibi diğer terör örgütleriyle de işbirliği yapmış, onlara lojistik, eğitim, silah ve mühimmat desteği sağlamıştır.

PKK, Türkiye’nin ve bölgenin barış, güvenlik ve istikrarını tehdit eden bir terör örgütüdür. Türkiye, PKK’ya karşı ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde mücadele etmekte, terör örgütünün finansman, silah, propaganda ve sığınak kaynaklarını kesmeye çalışmaktadır. Türkiye, aynı zamanda PKK’nın mağdur ettiği Kürt halkının hak ve hukukunu korumakta, bölgeye yatırım, kalkınma, eğitim, sağlık, kültür ve demokrasi projeleri sunmaktadır.

Kaynaklar:

²: PKK terör örgütünün 40 yıllık bilançosu: 40 bin can, 1 trilyon dolar – BBC News Türkçe
³: PKK’nın kanlı sicili – TRT Haber
: PKK’nın bölgedeki kirli yüzü – Anadolu Ajansı
: PKK’nın kirli ittifakları – Yeni Şafak
: Türkiye’nin PKK ile mücadelesi – TC Dışişleri Bakanlığı

(1) Kamu hizmetlerini PKK’nın emrine veren HDP’li Ahmet Türk’ün kirli …. https://www.ahaber.com.tr/gundem/2023/03/29/kamu-hizmetlerini-pkknin-emrine-veren-hdpli-ahmet-turkun-kirli-sicili.
(2) Kirli işbirliği ortalığa saçıldı… Türkiye’nin kararı sonrası FETÖ ve …. https://www.star.com.tr/guncel/kirli-isbirligi-ortaliga-sacildi-turkiyenin-karari-sonrasi-feto-ve-pkkyi-korku-daglari-sardi-haber-1846397/.
(3) Halk TV’nin kirli PKK ve FETÖ sicili – YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=I8uHFMHew74.

@@@@@@@@

PKK’nın hedefleri nelerdir?

PKK’nın hedefleri, zaman içinde değişiklik göstermiş, farklı siyasi ve ideolojik söylemler kullanmıştır. Ancak genel olarak PKK’nın hedefleri şunlardır:

– Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da yaşayan Kürtlerin birleşmesi ve bağımsız bir Kürdistan devleti kurulması¹.
– Kürt kimliğinin, kültürünün, dilinin ve haklarının tanınması ve korunması².
– Marksist-Leninist-Maoist bir toplumsal düzenin inşası ve sosyalist bir devrimin gerçekleştirilmesi³.
– Demokratik konfederalizm adı verilen, yerel özerklik, doğrudan demokrasi, ekolojik sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi ilkeleri benimseyen bir siyasi sistem oluşturulması.
– Türkiye’nin ve bölgenin güvenlik, istikrar ve ekonomik kalkınmasını engellemek, uluslararası aktörlerle işbirliği yaparak Türkiye’ye karşı baskı oluşturmak.

Kaynaklar:

²: Türkiye’nin PKK ile Mücadelesi: 2023’teki Gelişmeler ve 2024’ten Beklentiler – | SETA
³: PKK nasıl kuruldu ve güçlendi? – Al Jazeera Türk
: Demokratik Konfederalizm – Abdullah Öcalan
: Türkiye’nin PKK ile mücadelesi – TC Dışişleri Bakanlığı

(2) Türkiye’nin PKK ile Mücadelesi: 2023’teki Gelişmeler ve 2024’ten …. https://www.setav.org/turkiyenin-pkk-ile-mucadelesi-2023teki-gelismeler-ve-2024ten-beklentiler/.
(3) PKK nasıl kuruldu ve güçlendi? – Al Jazeera Türk. https://www.aljazeera.com.tr/dosya/pkk-nasil-kuruldu-ve-guclendi.

@@@@@@@@@

PKK’nın ideolojisi nedir?

PKK’nın ideolojisi, zaman içinde değişiklik göstermiş, farklı siyasi ve ideolojik söylemler kullanmıştır. Ancak genel olarak PKK’nın ideolojisi şunlardır:

– Kürt milliyetçiliği: Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da yaşayan Kürtlerin birleşmesi ve bağımsız bir Kürdistan devleti kurulması¹.
– Liberteryen sosyalizm: Marksist-Leninist-Maoist bir toplumsal düzenin inşası ve sosyalist bir devrimin gerçekleştirilmesi².
– Demokratik konfederalizm: Yerel özerklik, doğrudan demokrasi, ekolojik sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi ilkeleri benimseyen bir siyasi sistem oluşturulması³.
– Jineoloji: Kadınların özgürleşmesi ve toplumsal cinsiyet rollerinin aşılması için bir bilim dalı olarak tanımlanan bir kavram.

PKK’nın ideolojisi hakkında daha fazla bilgi için [bu](^1^) ve [bu](^2^) sayfalara bakabilirsiniz.

Kaynaklar:

²: Pkk (Kürdistan İşçi Partisi) Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi
³: Demokratik Konfederalizm – Abdullah Öcalan
(2) Pkk (Kürdistan İşçi Partisi) Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi. https://www.asam.org.tr/yayin/pkk-kurdistan-isci-partisi-tarihi-ideolojisi-ve-yontemi.
(3) PKK’nin ideolojileri nelerdir? – Hukukidestek.net. https://hukukidestek.net/pkk-nin-ideolojileri-nelerdir/.
(5) Pkk (Kürdistan İşçi Partisi) Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi. https://www.asam.org.tr/yayin/pkk-kurdistan-isci-partisi-tarihi-ideolojisi-ve-yontemi.

@@@@@@@@

PKK ile mücadelede Türkiye hangi yöntemleri kullanıyor?

Türkiye, PKK ile mücadelede hem askeri hem de siyasi yöntemleri kullanmaktadır. Askeri yöntemler arasında şunlar sayılabilir:

– Türkiye, PKK’nın üslenme, eğitim, lojistik ve finansman kaynaklarını yok etmek için sınır içi ve sınır ötesi operasyonlar düzenlemektedir. Bu operasyonlarda hava, kara ve özel kuvvetler birlikleri görev almaktadır. Türkiye, ayrıca insansız hava araçları, istihbarat, elektronik harp ve siber güvenlik gibi teknolojik imkanlardan da faydalanmaktadır¹².
– Türkiye, PKK’nın sivil halk üzerindeki baskı ve zorbalığını önlemek için güvenlik korucuları, jandarma ve polis güçlerini desteklemektedir. Türkiye, ayrıca PKK’ya katılmış veya katılmak isteyen kişilerin teslim olmalarını veya kaçmalarını teşvik etmek için çeşitli yasal ve sosyal düzenlemeler yapmaktadır³ .

Siyasi yöntemler arasında ise şunlar sayılabilir:

– Türkiye, PKK’nın bölgedeki müttefikleri ve destekçileri ile ilişkilerini bozmak için diplomatik girişimlerde bulunmaktadır. Türkiye, ayrıca PKK’nın terör örgütü olarak tanınması ve yaptırımlara maruz kalması için uluslararası toplumla işbirliği yapmaktadır.
– Türkiye, PKK’nın Kürt halkının temsilcisi olmadığını göstermek için Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözümler aramaktadır. Türkiye, Kürtlerin kültürel, siyasi ve ekonomik haklarını tanımakta, bölgeye yatırım, kalkınma, eğitim, sağlık ve demokrasi projeleri sunmaktadır .

Kaynaklar:

¹: Türkiye’nin PKK ile mücadelesi – TC Dışişleri Bakanlığı
²: Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde yeni dönem: Sınır ötesi operasyonlar – TRT Haber
³: Terörle Mücadelede Yeni Dönem – İçişleri Bakanlığı
: PKK’dan kaçan teröristler anlattı: ‘Örgütün sonu geldi’ – Sabah: Türkiye’nin PKK ile Mücadelesi: 2023’teki Gelişmeler ve 2024’ten Beklentiler – | SETA: Kürt sorununa çözüm arayışları – BBC News Türkçe

(2) Türkiye’nin PKK ile Mücadelesi: 2023’teki Gelişmeler ve 2024’ten …. https://www.setav.org/turkiyenin-pkk-ile-mucadelesi-2023teki-gelismeler-ve-2024ten-beklentiler/.
(3) Grafik ve Haritalarla Türkiye’deki PKK Çatışması | Crisis Group. https://www.crisisgroup.org/tr/content/grafik-ve-haritalarla-turkiyedeki-pkk-catismasi.

 




Miraç nasıl gerçekleşti?

Miraç nasıl gerçekleşti?

 

https://tesbitler.com/index.php?s=Mira%C3%A7+


Miraç, İslam inancına göre Hz. Muhammed’in Miraç Kandili’nde, bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da göklere ve ilahi huzura yükselmesi olarak kabul edilir. Bu mucizevi olay, Kur’an-ı Kerim’in İsra Suresi’nde kısaca bahsedilirken, hadislerde daha detaylı anlatılır.

**Miraç’ın nasıl gerçekleştiği ile ilgili farklı rivayetler mevcuttur:**

**Genel kabul gören rivayete göre:**

* Miraç Hicret’ten bir yıl veya 16 ay önce Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşti.
* Hz. Muhammed, Cebrail (a.s.) eşliğinde Mescid-i Haram’daki Kabe’nin yanında bulunan Hatim bölgesinden alındı.
* Cebrail (a.s.) tarafından getirilen Burak adlı kanatlı bir bineğe binerek Mescid-i Aksa’ya götürüldü.
* Mescid-i Aksa’da önceki peygamberlere namaz kıldırdı.
* Burak’ı burada bırakarak Cebrail (a.s.) ile birlikte göklere yükseldi.
* Sidretü’l-Münteha’ya kadar yükseldi ve Allah ile konuştu.
* Cennet ve cehennemi gördü.
* Birçok mucizevi olay ve hikmete şahit oldu.
* Miraç’tan sonra Mescid-i Haram’a geri döndü.

**Miraç’ın farklı aşamaları:**

* **İsra:** Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya Burak ile yapılan yolculuk.
* **Miraç:** Mescid-i Aksa’dan göklere ve ilahi huzura yükseliş.
* **Sidretü’l-Münteha:** Cebrail’in bile geçemediği bir sınır.
* **Kuds-i A’zam:** Allah’ın nurunun tecelli ettiği yer.
* **Melekût:** Meleklerin alemi.
* **Levh-i Mahfuz:** Allah’ın kaderi yazdığı levha.
* **Arş-ı Âlâ:** Allah’ın kudretinin tecelli ettiği yer.

**Miraç mucizesinin önemi:**

* Hz. Muhammed’in peygamberliğinin doğruluğuna bir delildir.
* Allah’ın kudretinin ve yüceliğinin bir göstergesidir.
* Müslümanlara ahiret inancını hatırlatır.
* Namazın farz kılınışı gibi önemli hadiseler Miraç’ta gerçekleşmiştir.

**Miraç mucizesinin mahiyeti:**

Miraç, hem bedenen hem de ruhen gerçekleşen bir olaydır. Bu konuda farklı yorumlar olsa da, İslam alimlerinin çoğunluğu bu görüştedir.

Miraç mucizesi, İslam inancında önemli bir yere sahiptir ve birçok açıdan büyük bir öneme sahiptir.

**@@@@@@@@

 




ENE VE ENANİYETİN HAKİKATİ

ENE VE ENANİYETİN HAKİKATİ

 

Bak: https://www.youtube.com/watch?v=hEif1YsGlpU&t=88s

 

Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk. Onu yüklenmeye yanaşmadılar. Ondan korktular. Onu insan yüklendi. O, çok zalim ve çok cahildir.

إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
Ahzab 72

İnsana sınırlıda olsa Allah’a ait sıfatlar verilmiştir.

Varlıklar içerisinde her şeyi anlayan, kendisini anlayan ve en önemlisi de Rabbisini anlayan ve de sürekli sonsuza kadar anlayabilecek başka bir varlık yoktur.

İşte insana verilmiş olan aynı zamanda büyük riskleri barındıran enenin mahiyeti önce Rabbisini bilmek, ondan sonra kendisini bilmek, ondan sonra da bütün varlıkları ebediyen bilip, anlamak ile donatılmıştır.

Allah’ın varlığının zıttı yoktur. İnsanın farkı ise; Allah’ın sahip olduğu sıfatlara, bir kısım sıfatlara sınırlı olarak sahip olmakla beraber, zati olsun subuti olsun ancak insanın bu sahip olduğu sıfatları kendisinde barındırmış olma farkı vardır.

@@@@@@@

Ene ve enâniyetin mahiyeti nedir?
“Ene” ve “enâniyet” kavramları İslam tasavvufunda önemli bir yere sahiptir. Bu kavramlar, insanın kendini ve benliğini anlamasını sağlayan temel kavramlardır.

“Ene”, Arapça “ben” anlamına gelen bir kelimedir. Tasavvuftaki anlamı ise, insanın kendi varlığını ve kimliğini idrak etmesidir. Bu idrak, sadece kişinin fiziksel varlığını değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi varlığını da kapsar.

“Enâniyet” ise, “ene”nin aşırı bir şekilde öne çıkması ve kişinin kendini başkalarından üstün görmesidir. Tasavvufta, enâniyetin kötü bir huy olarak kabul edildiği ve kişinin bu huydan kurtulması gerektiği ifade edilir.

Ene ve enâniyetin mahiyeti, Bediüzzaman Said Nursi tarafından Risale-i Nur eserlerinde ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Nursi’ye göre, ene, insanın yaratılış gayesinin bir parçasıdır. İnsan, kendini ve benliğini idrak ederek, Allah’ı ve kainatı daha iyi anlama imkanına kavuşur.

Ancak ene, aşırı bir şekilde öne çıkarsa, kişinin nefsine hizmet etmesine ve Allah’tan uzaklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, enâniyetin kontrol altına alınması ve kişinin nefsine hakim olması gerekir.

Nursi’ye göre, ene ve enâniyetin mahiyeti şu şekilde açıklanabilir:

* **Ene, insanın varlığının bir hakikatidir.** İnsan, bir beden, bir ruh ve bir akıldan oluşan bir varlıktır. Bu varlık, ene kavramıyla ifade edilir.
* **Enâniyet, enenin aşırı bir şekilde öne çıkmasıdır.** İnsan, kendi varlığını ve benliğini diğer varlıklardan üstün görmeye başlarsa, enâniyet ortaya çıkar.
* **Ene ve enâniyetin mahiyeti, insanın yaratılış gayesiyle yakından ilgilidir.** İnsan, kendini ve benliğini idrak ederek, Allah’ı ve kainatı daha iyi anlamaya çalışır. Ancak ene, aşırı bir şekilde öne çıkarsa, kişinin nefsine hizmet etmesine ve Allah’tan uzaklaşmasına neden olabilir.

Nursi, ene ve enâniyetin mahiyetini kavramak için şu tavsiyelerde bulunur:

* **Kendimizi ve benliğimizi iyi tanımalıyız.** Kendimizin güçlü ve zayıf yönlerini bilmeliyiz.
* **Kendini beğenme ve kibir gibi duygulardan uzak durmalıyız.**
* **Allah’ı ve kainatı her zaman tefekkür etmeliyiz.**

Bu tavsiyelere uymak, ene ve enâniyetin mahiyetini kavramamıza ve bu kavramların kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.

@@@@@@@@@

“Vahidi kıyasi” kavramı İslam düşüncesinde önemli bir yere sahiptir. Kısaca açıklamak gerekirse, vahidi kıyasi, insanın kendine verilen sınırlı yetenekleri kıyaslama yoluyla Allah’ın sonsuz büyüklüğünü ve sıfatlarını kavraması anlamına gelir. Bu kavram Bediuzzaman Said Nursi tarafından Risale-i Nur eserlerinde sıkça kullanılır.

Vahidi kıyasinin temel düşüncesi şudur: İnsan, kâinatın yaratıcısı olan Allah’ı doğrudan idrak edemez.
Çünkü sınırlı sınırsız nasıl ihata ve idrak edebilir ki.
Ancak kendisine verilen akıl, irade ve kudret gibi sınırlı yeteneklerini ölçü olarak kullanarak Allah’ın sonsuzluğunu anlamaya çalışabilir.

Örneğin, insan elindeki bir taşı kaldırıp hareket ettirebilir. Bu basit fiil bile bize Kudret sıfatını hatırlatır. İnsan, kendi cüzi kudretiyle bu taşı kaldırabiliyorsa, Allah’ın sonsuz ve her şeye gücü yeten Kudret sıfatını kıyas yoluyla kavrayabilir.

Vahidi kıyasinin bazı önemli özellikleri şunlardır:

* **Farazi benlik: ** İnsan, bir benlik ve irade hissine sahiptir. Vahidi kıyasi, bu benliğin sahiplenmeye meyilli olma özelliğini Allah’ı tanımada kullanır.
* **Kıyaslama: ** İnsan, kendi yeteneklerini kıyaslama yoluyla Allah’ın sonsuzluğunu anlamaya çalışır. Ancak bu kıyaslamanın gerçek bir benzetme olmadığı, sadece bir fikir verme amacı taşıdığı unutulmamalıdır.
* **Hikmet: ** Vahidi kıyasinin amacı Allah’ı kavramaktan ziyade Allah’ın büyüklüğünü hayretle tefekkür etmektir. İnsan, kendi acizliğini ve Allah’ın yüceliğini gördükçe daha fazla ibadet etme ve şükretme hissi duyar.

Vahidi kıyasi kavramı bazı tartışmalara da konu olmuştur. Bazıları bu kavramın Allah’ı insanileştirdiğine dair eleştiriler yöneltmektedir. Ancak Bediüzzaman Said Nursi, vahidi kıyasinin Allah’ı insan gibi görmek değil, sadece insanın anlayabileceği bir dille onun büyüklüğünü anlatmak amacı taşıdığını ifade eder.

*****************  

 

Sadece insanın değil aynı zamanda Kâinatın çıkış ve varoluş noktası, insana verilen ene ve enâniyette gizlidir.


@@@@@@@@

Bu mesele İslami eserler içerisinde en çok RİSALE-İ NURDA ele alınır.
30.Söz özellikle.

-Risale-i nur Külliyatindan ene ve enâniyet konusu.

Enenin iki cihetidir var, hakka ve halka bakan cihetler.

Risale-i Nur Külliyatı’nda ene ve enâniyet konusu, insanın varoluşundaki en önemli meselelerden biri olarak ele alınır. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre ene, insanın maddi ve manevi bütün varlığını ifade eden bir kavramdır. Enâniyet ise bu varlığa duyulan sevgi ve bağlılıktır.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet, hem olumlu hem de olumsuz bir anlamla kullanılır. Olumlu anlamda ene, insanın sahip olduğu yetenekler ve kabiliyetleri ifade eder. Bu anlamda enâniyet, insanın kendini tanıması ve geliştirmesi için gerekli bir motivasyon kaynağıdır.

Olumsuz anlamda ene, insanın kendisini Allah’tan üstün görmesi ve kendi istek ve arzularını her şeyin üzerinde tutmasıdır. Bu anlamda enâniyet, insanın fıtratını bozan ve onu cehenneme sürükleyen bir hastalıktır.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusu, insanın kurtuluşu için gerekli olan önemli bir mesele olarak ele alınır. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre, insan ancak enâniyetten kurtulup kendini Allah’a teslim ederek gerçek kurtuluşa kavuşabilir.

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusunu ele alan bazı eserler şunlardır:

* **Lem’alar**
* **Mektubat**
* **Sözler**
* **Nurun İlk Kapısı**
* **Yirminci Söz**

Bu eserlerde ene ve enâniyet konusu, farklı yönleriyle ele alınır ve insanlığın kurtuluşuna dair önemli mesajlar verilir.

**Ene ve enâniyet konusunun Risale-i Nur’da ele alınmasının bazı temel sebepleri şunlardır:**

* **İnsanlığın en önemli problemlerinden biri olan enâniyet, Risale-i Nur’un temel konularından biridir.**
* **Risale-i Nur, insanı Allah’a kul olmaya davet eden bir eserdir. Bu davetin gerçekleşmesi için insanın enâniyetten kurtulması gerekir. **
* **Ene ve enâniyet konusu, insanın varoluşunun temelini oluşturan bir meseledir. Bu nedenle, Risale-i Nur’da bu konuya geniş yer verilmiştir. **

Risale-i Nur’da ene ve enâniyet konusunun ele alınması, insanın kendini tanıması ve bu konuda bir yol haritası çizmesi açısından önemli bir katkı sağlamaktadır.

 

MEHMET ÖZÇELİK

3-2-2024