MÜCADELECİ ZORA TALİP ECDADIN KOLAYCI VE RAHATA DÜŞKÜN TORUNLARI

            MÜCADELECİ ZORA TALİP ECDADIN KOLAYCI VE RAHATA DÜŞKÜN TORUNLARI

                  Ecdadımız; Göçebe Bozkır hayatının şartları gereği hep mücadeleci, yürekli, cesur azimli, zora talip olmuş bu sayede güçlü devletler, cihanşümul medeniyetler kurmuşlar. Gerek barış zamanında gerek savaş zamanında hiç kolaya, basite kaçmamış rahatlarını düşünmemişlerdir. Eğer rahatlarını düşünselerdi maddi manevi zirveye çıktıkları dönemlerde saraydan çıkmaz huzurlu bir hayat sürerlerdi. Ama onlar hep ileriyi, nesillerini ve Nizamı alemi Kızıl elmayı düşündükleri hep bir hedefleri olduğu için imkanları varken bile rahata kolaya kaçmamışlar. İklimin en zor şartlarında 1 metre karda -40 derecede vatan için bayrak için gelecek neslin rahat ve huzuru için, NİZAMI ALEM için mücadele etmişler, Rabbimiz de onlara yardım itmiş Nusret vermiş inayet etmiş Mansur ve muzaffer eylemiş.

                 Gerek İslam öncesi gerek İslami dönemde Ecdat kendi rahatlarını değil Milletin, Ümmetin, İnsanlığın rahatını düşündükleri için en büyük hazzı huzuru bunda bulmuşlar. Çocuklarını da bu amaç ve niyet üzere yetiştirmiş Rahatı çalışmak ve mücadelede görmüşler. Çekirdekten hep kolaya değil zora talip olan Milletimiz çocuklarını da böyle yetiştirdiği için gözleri arkada kalmamış gelecekten ümit beslemiş birbiri ardına sağlam dinamik çalışkan kolaya kaçmayan zoru seçen nesiller yetiştirmişler. İslam’ı seçtikleri günden itibaren zaten özlerinde var olan çalışkanlık mücadelecilik özellikleri gelişmiş bu sayede güçlü devlet güçlü millet ortaya çıkmış. Rabbimizin “İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır” emrine uymuşlar vazifede öne geçmiş ücret dağıtımında geride kalmış, herkes arkadaşını kardeşini komşusunu nefsine tercih etmiştir. “Bilenle bilmeyen bir olur mu?” emrini iyi anlamış hayatına yansıtmış Bilimde medeniyette hep önde olmuşlardır.

                 Bu özelliklerimizi erdemlerimizi öğrenen Batı devletleri Müslüman Türkü zafere ve verimli sonuca götüren etkenlerin temelinde bu vasıflarımızın olduğunu keşfedince XIX. YY dan itibaren bu özelliklerimizi yok etmek rahatına nefsine enesine düşkün bir toplum oluşturmak için çok planlı çalıştılar, casuslar gönderdiler eneyi uyandırmaya nefsi harekete geçirip üstün kılmaya başladılar. Avrupa’daki modernleşme bizi maalesef çok kötü vurdu. Modernleşmeyi zevk ve sefa da görmeye başlayınca çalışmalar ve hedefler de ona göre şekillendi. Önceleri Vatan için Millet için DİN için canını feda eden gençlik zevk ve sefa peşinde koşmaya başladı. İbadethaneler boşaldı, eğlence yerleri tıklım tıklım doldu.

              Çağın hastalığı olan rahat ve refah içinde yaşamaya öyle alıştık ki daha çok kazanmak, daha çok dünyalık elde etmeye yöneldik. Bu da öyle çalışmakla olmayınca kolaydan ve çok kazanmak isteyen bir gençlik ortaya çıktı. Tabi ki bu gençlik gökten inmedi bizim eserimiz. Rabbimiz onları AHSEN-İ TAKVİM üzere yarattı ama biz öyle yaşatamadık yetiştiremedik. Çok kazanmak bol harcamak lüks yaşamak hedefleri modern devlet anlayışının bir sonucu olarak büyüklerin kötü örnek olması sonucu ortaya çıktı, yeni nesil bu yarışta büyüklerini de geçti. Eğitimcilerimiz Din adamlarımız bu konuda yeterli eğitimi veremeyip iyi bir ROL MODEL OLAMAYINCA VE OLUMSUZLUKLAR GÖRÜLMEYİP ülfet teşkil edince umursamazlık olunca tehlike daha da büyüdü.

                     Televizyonda Röportaj yapılıyor; “Nasıl bir iş istersin” sorusuna ekser çoğunluk kolay ve çok para kazanılan iş istiyor. Oysa Kişiye çalıştığının karşılığı vardır, her işe ihtiyaç var İŞTE LİYAKAT çok güzel bir sünnet, Verilen her nimet ALLA’IN RIZASINI KAZANMAYA VESİLE ancak yeni nesil hep dünyalık ve kolay kazanma ve rahat peşinde. İşin başka boyutu girilen işte ne kadar insan özverili, gayretli çalışıyor ve helalinden kazanıyor. Tabi ki bütün bu olumsuzluklar başta ana baba Öğretmenler, din adamları ve tüm toplumun suçu. Çocuk ve genç büyüklerini takip ediyor söylenenden çok yaşanana bakıyor. Ana-Baba çocuklarını umumiyetle sekülerizmin etkisiyle dünyalık yetiştirmeye çalışıyor. Bediüzzaman’ın çok güzel tespitiyle kırılacak cam parçaları ilerde verilecek elmaslara, hazır bir lokma bal, ahiretteki batmanlarca bala tercih ediliyor. “Aman çocuklar üşümesin, aç kalmasın, hepsine birer ev alayım, Yağmurda ıslanmasın, dersini çalışsın, başka iş yapmasın, hava soğuk İstiklal marşını içerde söyleyelim, dünyaya bir daha mı gelecek çocuğum yesin içsin eğlensin” diyerek tembel hazırcı dayanıksız metanetsiz çıt kırıldım nesiller yetiştirdik. Tabi sonucunda ihtiyarlayınca analar babalar yalnız bakıma muhtaç, hatta küçükken kreşlere verdiği çocukları da onlar yaşlanınca “ben bakamam” deyip huzur evine verilmeye başladı. Çocukken sağlam bir dini eğitim verilemediği ahiret inancı yerleştirilemediği için elim sonuçlar ortaya çıktı.

                   Bütün bu olumsuzluklarda kurtulmanın çaresi çok kolay; Önce kendimiz sonra çocuklarımıza sağlam ve doğru din eğitimi almalı, Rabbimizin marziyatı, Peygamberimizin sünneti iyi kavranmalı. Çünkü “Kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur, huzur bulur” Gerçek ve daimî huzur ancak İslam ahlakındadır. Öte yandan “yersiz acıma gücü” kontrol edilmeli, yanlış kullanılan acıma duygusuyla çocuklar tecrübesiz dayanıksız, metanetsiz bırakılmamalı. Çocuklarımıza ve talebelere örnek hayat sergilenmeli yaşayarak mücadele çaba gayret öğretilmeli. Tarihimiz iyi öğrenilmeli. İnşallah yeni nesil atalarını iyi tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde güç ve azim bulacaktır.

                 Rabbim çocuklarımızı bizlere göz aydınlığı ve Hayrul-halef ve ahirette şefaatçi eylesin, şikayetçi yapmasın ona göre çocuk yetiştirmeyi nasip eylesin.

 

                                                                                                                              27/01/2024

                                                                                                                         Mustafa GÜNEŞ

                




ŞERDE İTTİFAK ŞERLİ İTTİFAK 

ŞERDE İTTİFAK ŞERLİ İTTİFAK 

İngiliz’i ABD’si, İsrail’i Avrupalısı hepsi birden başta Türkiye ve İslam ülkeleri olmak üzere algı, tehdit ve korku ile yönetiyor.

Şimdiye kadar Afganistan ve Talibanı kadın kesen, Türkiye’yi şeriat geldiğinde baş kesen ve kadınların zorla başını kapatan, Filistin’i Gazze’yi ve Hamas’ı zorba ve terörist ilan eden tavırlarıyla, tüm İslam ülkelerini mimleyerek öcü olarak göstermiş, Müslümanları ve İslamiyet’i adeta terörle eşleştirmiş ve eleştirmiştir.Bugün bir bir ve tek tek oyunları açığa çıkıyor, maske düşüyor.Her şeylerini muhaliflerinin ve İslam’ın korkusu üzerine bina ettiler.Kendilerini yıkılmaz ve her şeyden haberdar bir heyula gösterirken, kartondan ve şişirilen balondan ibaret olup fos çıktığını göstermiştir.Kendisi için hazırladığı bu güya meşru zeminler zulmünü arttırmış, bu zulmüyle sonunu hazırlamıştır.Akıttığı kanda boğulacaktır.Zulüm kaleleri bir bir çöküyor.Çökmeye de devam edecektir.Kurtlanmış gövde çürümüş, içten yıkılışını da hızlandırmaktadır.Bir yüz yıl daha Ortadoğu’yu şekillendirmeye çalışan Batı dünyası, yıkılışıyla kendi içinde şekillenecektir.Batı ve Haçlı güruhu iki çürük temel üzerine oturmuştur; madde ve maddi menfaatler ile beraber, Sefahat ve fuhuş.Çürük ve çürüyen temelin çatırtı sesleri duyulmaktadır.

-Rusya’yı nasıl ki Kominizim ve inançsızlık bitirdiyse, batıyı da fuhuş ve Sefahat bitirecek ve çökertecektir.

Araştırmacılardan yazar Martin Wazlawik, bu rakamların buzdağının sadece görünen yüzü olabileceğine dikkat çekti.[1]

Almanya’daki Protestan Kilisesi’nde 1946’dan bu yana 9 bin 355 çocuğun ve gencin cinsel istismara uğramış olabileceği iddia edildi.

-Trump’tan Kan Donduran Ortadoğu İtirafı! Batının gerçek yüzünü göstermektedir.[2]

”ABD’nin son yaşanan gelişmelerle yeniden Orta Doğu’ya girdiğini ifade eden Trump daha önce “9 trilyon dolar harcadık, bizim tarafımız da dahil olmak üzere milyonlarca insanı öldürdük.” dedi.

İşte Trump’ın o sözleri;

Terörün ülkemize girmesini engellemek istiyorduk ama bunu yapmak istemediğim için bu konuda konuşamıyordum. Ve ertesi gün bir şey oldu. Böylece 4 yıl boyunca ağzımı bu konuda kapalı tuttum. Ama şimdi her zaman bu konu hakkında konuşuyorum. Hiç saldırıya uğramadık. Dünya ticaret merkezimiz yoktu. Gördüğünüz gibi saldırılar olmadı ve kesinlikle diğer ülkelerdeki gibi saldırılara sahip olmadık. 

“ORTA DOĞU’YA YENİDEN DAHİL OLUYORUZ”

Ve bu arada şimdi Orta Doğu’ya tekrar dahil oluyoruz. Bakın neler oluyor. Siz de dahil oluyorsunuz. İşte yine Orta Doğu’ya gidiyoruz. 9 trilyon dolar harcadık, bizim tarafımız da dahil olmak üzere milyonlarca insanı öldürdük. Onların tarafı milyonlarda insan, 9 trilyon… Hiçbir şey. Ölümümüz var, kanımız var, hiçbir şeyimiz yok. Ve dedikleri gibi kanımızı ve hazinemizi harcadık. Kanımızı ve hazinemizi harcadık. Ve Kanımız hazinemizden daha önemli. O zaman bu bir utanç. DEAŞ’ı yenmem utanç verici. Haklısın. Bunu söylediğin için teşekkür ederim. Haklısın. ben de ona geliyordum. Ama o çok iyi. Çok zekidir. Bu taraftan. Teşekkür ederim. Başardık. DEAŞ’ın canına okuduk. Dört ila beş yıl sürmesi gerekiyordu fakat biz dört ayda hallettik. [3]

******************  

Hariçte Batı yani Hristiyan ve Yahudiler kanla besleniyor. Haçlı Savaşlarından birinci, ikinci ve eşiğinde olduğumuz üçüncü dünya savaşları gibi.

Dahilde de İran Kerbela’dan başlatılan göz yaşlarını kullanarak, Şeyh iken Şah olan, Şah İsmail’in Safevi istilâsından, günümüzün yayılmacılığına giden Şia yayılmacılığı, hariçteki kanla, dahildeki göz yaşını aynı noktada birleştirdi.
Topa beraber girdiler, açıktan paslaşmaya başladılar.
Bizdeki 15 Temmuza varan işgal hareketi, bu kan ve göz yaşının ortak hareketidir.
İran sürekli Hz. Ömer ve Yavuz Sultan Selim düşmanlığını canlı tutmuş ve bunu işletmiştir.
Çünkü önlerindeki en büyük engel bu olmuştur.
Hatta keşke Müslüman olmasaydık, Sasani olarak kalsaydık sözüne kadar.
İran sürekli vitrine başta büyük şeytan olarak ABD ve İsrail’i koyarken, art arda ve arka planda başka şeyleri saklar ve gizli tutar.
İsrail ve ABD ortaklığıyla ve ABD tarafından öldürülen ve Kahraman olan Kasım Süleymani ABD ve İsraillilerin değil, milyonlarca Müslümanın akıtılan kanını taşımaktadır.
Ortadoğu’da akıtılan kanlar da İran’ın da parmağı vardır.
Dünden beri süre gelen Şia yayılmacılığı, bugünde hala canlı tutulmaktadır.
İran büyük şeytan saydığı ABD düşmanlığı ile iyi pirim yapıyor.
Bizde bile, 1970’ lerde ve özellikle 1979 Humeyni’nin Fransa’dan Fransız özel uçağıyla İran’ın başına geçirilmesiyle hayranları ve taraftarları arttı.
O zamandan beri o muhabbet devam etti.

-İran hem fikir bazında temsil edilirken hem de siyasete 1970’ den deri İslamcı görünümlü bir partinin fikir ve düşüncesi doğrultusunda varlığını sürdürmektedir.[4] 

 

Siyasi bir partinin destek olma ve İran’dan yana tavır koyma iddiası düşünülmelidir.[5] 

-Uğur Mumcu Suikastının Sır Perdesi 30 Yıl Sonra Aralandı! Karakuş Paşa İlk Kez Anlattı!

Ve bunun İsrail’den gelen 4 kişilik bir ekibin yaptığını ve bunların Mersin’e geldiği ve vurduktan sonrada Esenboğa havaalanında pasaport kontrolünden geçmeden gittiklerini ifşa etti.[6]

Oysa bunu İran’ın yaptığı söylenerek böylece İran üzerinden her zaman olduğu gibi fitili ateşlemekti.[7]

********************

Sözüm İran ve onun uzun kollu silahlı gücü olan Hizbullah değil belki içimizdeki Hizbullah muhibbi olanlara bir sorgulama ve fikir eksersizi amaçlı olarak sorarım;,

Gerçekten Hizbullah İslami mücadele mi veriyor?
Başta İsrail ve ABD olmak üzere onlarla söz düellosunun dışında nasıl mücadele ediyor?
İsrail yüz günü aşkın süredir Gazze’de 30 binden fazla çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürüp, 60 binden fazla insanı yaralayıp, her türlü ihtiyacını engellerken ne gibi yardımda bulundu?
Hamas’ın safında mücadele etti mi?
Yoksa İsrail kendi Hizbullah’ın içinde barınan Hamasın iki numaralı adamını vururken koruyamadığı gibi, ciddi bir tepkide bulundu mu?
Orta doğuda kirli bir oyunun ve ateşin içerisine çekilmekteyiz.
Şeytan sadece soldan değil, sağdan da gelmekte ve saldırmaktadır.
İran o kadar İsrail’e bağırır ve onu düşman ilan ederken, İsrail’e değil, Pakistan’a saldırıyor, Ermenistan’a destek oluyor, PKK’nın İran kolu Pejak’a destekte bulunuyor.
Büyük şeytan olarak nitelendirdiği ABD’ye bile, eski ABD başkanı Trump’ın ifadesiyle, İran Cumhurbaşkanının kendisini aradığını ve kendisine yapılan saldırılara karşı halkına moral vermek için bazı ABD üstlerine bomba atıp ancak korkmayın zarar vermeyeceğiz dediğini ifşa etti.

-Artık tilkiler, çakallar, kurtlar, yabani hayvanlar içerisinde büyüyen Arslan yavruları büyüdü, kendini gördü ve kendi farkına vardı.

Koyunlar içerisinde olan aslan yavruları da kuzu olduğu telkin edilirken kuzu olmadığının kükremesiyle farkına vardı, çakalların kaçmasıyla gücünü gördü.

MEHMET ÖZÇELİK

27-01-2024

[1] http://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/arama/Sefahet 

https://www.yenisafak.com/dunya/kilisede-9-bin-355-taciz-vakasi-4597777

[2] https://www.youtube.com/watch?v=-gcRdmv7CHY

[3] https://video.haber7.com/video-galeri/261675-trumptan-milyonlarca-insani-oldurduk-itirafi-9-trilyon-dolar-harcadik-simdi-yine-orta-doguya-gidiyoruz

[4] Bak. https://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/ismail-kilicarslan-iranci-yonelimin-partisi-saadet-4597627 

https://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/taha-kilinc-sii-ve-siyonist-dusunce-arasinda-benzerlikler-var-4597555

[5] https://www.yenisafak.com/yazarlar/ismail-kilicarslan/nasil-amerikanci-oldum-4597974

[6] https://www.youtube.com/watch?v=6Xe8u45aDLY&t=21s

[7] İran hakkında geniş bilgi için bakınız.   https://tesbitler.com/index.php?s=%C4%B0ran+