KITLIK YILLARI

KITLIK YILLARI

 

Türkiye’nin kıtlık yılları.


Türkiye’nin kıtlık yıllarında yaşadığı olaylar şunlardır:

1925-1928 yılları arasında Anadolu’da kuraklık ve çekirge istilası nedeniyle büyük bir kıtlık yaşanmıştır. Bu kıtlıkta yaklaşık 500 bin kişi hayatını kaybetmiştir.
1935-1936 yıllarında Türkiye’nin tarihindeki en soğuk ve en uzun kışlardan biri yaşanmıştır. Türkiye’nin birçok bölgesinde kar yağışı, don, tipi ve fırtına görülmüştür. Bu durum, tarım ürünlerine, hayvanlara ve insanlara büyük zarar vermiştir. Kıtlık, hastalık ve ölüm oranları artmıştır.
1941-1942 yıllarında Türkiye, II. Dünya Savaşı’nın etkisiyle ekonomik kriz ve gıda sıkıntısı yaşamıştır. Bu dönemde, hükümet, karne sistemi uygulayarak, ekmek, şeker, yağ, et, peynir, tuz, pirinç, kahve gibi temel gıda maddelerinin dağıtımını sınırlamıştır. Bu sınırlama, halkın açlık ve sefalet çekmesine neden olmuştur.

Türkiye, 1920’lerden 1940’lara kadar hem iç hem de dış sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Türkiye’nin kıtlık yıllarında yaşadığı bazı olaylar şunlardır:

1929 Dünya Ekonomik Bunalımı: Bu bunalım, Türkiye’nin ihracatını, tarım üretimini ve gelirini olumsuz etkilemiştir. Türkiye, dış borçlarını ödemekte zorlanmış, döviz kurları artmış, enflasyon yükselmiş, işsizlik ve yoksulluk yaygınlaşmıştır.
1930 Ağrı Dağı İsyanı: Bu isyan, Şeyh Said İsyanı’nın devamı niteliğinde, Kürt milliyetçileri tarafından başlatılmıştır. İsyan, Türkiye’nin doğu sınırını tehdit etmiş, İran ve Irak ile ilişkileri bozmuş, Türkiye’yi uluslararası alanda zor durumda bırakmıştır. İsyan, 1931 yılında Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.
1935-1936 Kışı: Bu kış, Türkiye’nin tarihindeki en soğuk ve en uzun kışlardan biri olarak kayıtlara geçmiştir. Türkiye’nin birçok bölgesinde kar yağışı, don, tipi ve fırtına görülmüştür. Bu durum, tarım ürünlerine, hayvanlara ve insanlara büyük zarar vermiştir. Kıtlık, hastalık ve ölüm oranları artmıştır.
1938 Dersim İsyanı: Bu isyan, Dersim bölgesinde yaşayan Alevi Kürtler tarafından, Türkiye’nin asimilasyon politikalarına karşı çıkmak için başlatılmıştır. İsyan, Türkiye’nin iç istikrarını bozmuş, uluslararası kamuoyunda tepki çekmiştir. İsyan, Türk ordusu ve hava kuvvetleri tarafından sert bir şekilde bastırılmış, binlerce insan ölmüş, yaralanmış veya sürgüne gönderilmiştir.

 

*********************   

Türkiye’de kıtlık, genellikle doğal afetler, savaşlar veya ekonomik krizler gibi nedenlerle yaşanan gıda kıtlığı olarak tanımlanır. Türkiye’nin tarihinde, kıtlık oldukça yaygın bir olay olmuştur.Türkiye’deki en büyük kıtlık yılları 1940-1945 yılları arasında yaşanan kıtlıktır. Bu kıtlık, İkinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu ekonomik zorluklar ve 1942-1943 yıllarında yaşanan kuraklık nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kıtlık, özellikle Orta Anadolu’da etkili olmuştur. Bu dönemde, ekmek karnesi uygulamasına geçilmiş ve gıda fiyatları hızla artmıştır. Kıtlık nedeniyle, binlerce insan açlıktan ölmüştür.Diğer önemli kıtlık yılları şunlardır:1873-1874 yılları arasında yaşanan kıtlık, Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik krizi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu kıtlık, özellikle Doğu Anadolu’da etkili olmuştur.1915-1916 yılları arasında yaşanan kıtlık, I. Dünya Savaşı’nın neden olduğu ekonomik zorluklar nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu kıtlık, özellikle Doğu Anadolu’da etkili olmuştur.1961 yılında yaşanan kıtlık, Doğu Anadolu’da yaşanan kuraklık nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu kıtlık, özellikle hayvancılıkla uğraşan halk arasında etkili olmuştur.Türkiye’de kıtlık, genellikle doğal afetler, savaşlar veya ekonomik krizler gibi nedenlerle ortaya çıkmıştır. Bu olaylar, gıda üretimini ve dağıtımını olumsuz yönde etkileyerek kıtlığa neden olmaktadır. Kıtlık, insanların yaşamını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir sorundur.




Kuranı kerimde ve hadislerde Kumar konusu.

Kuranı kerimde ve hadislerde Kumar konusu.


Kumar konusu, Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kumar, insanların malını haksız yollarla yemek, aralarında düşmanlık ve kin uyandırmak, Allah’ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak gibi büyük günahlar içermektedir. Kur’an-ı Kerim’de kumarla ilgili şu ayetler yer almaktadır:

“Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (el-Mâide, 90)
“Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: ‘Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür.’” (el-Bakara, 219)
“Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin. Başkalarına âit bazı malları, günah olduğunu bile bile haksız yolla yemek için mevki ve makam sahiplerine rüşvet vermeyin.” (el-Bakara, 188)
“Ey iman edenler! Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rızaya dayanan ticaret yaparsanız (bunda bir sakınca yoktur). Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.” (en-Nisâ, 29)
Hadislerde de kumarın haram olduğu ve şiddetle yasaklandığı belirtilmiştir. Örneğin:

“Kumar oynayan Allah ve Resûlüne âsi olmuştur.” (Ebû Dâvud, Edeb, 56; İbn Mâce, Edeb, 43; Mâlik, Muvatta’, 6; A. İbn Hanbel, IV, 394, 397, 400.)
“Kim kumar oynarsa, Allah onun duasını kabul etmez.” (Tirmizî, Büyû, 12; İbn Mâce, Ticârât, 12.)
“Kumar oynayan, Allah’ın rahmetinden uzaklaşmıştır.” (İbn Mâce, Edeb, 43.)
Bu ayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere, kumar hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülüktür. Kumar, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder. Bu yüzden müminler, kumarın her türlüsünden uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.

@@@@@@@@

Kumarın ferdi, ailevi, toplumsal zararları nelerdir?

Kumarın ferdi, ailevi, toplumsal zararları çok büyüktür. Kumar, insanların malını haksız yollarla yemek, aralarında düşmanlık ve kin uyandırmak, Allah’ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak gibi büyük günahlar içermektedir. Kumar, hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülüktür. Kumar, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder. Bu yüzden müminler, kumarın her türlüsünden uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.

Kumarın zararları şöyle sıralanabilir:

Kumar, ekonomik olarak zorluklara yol açar. Kumarda kaybedilen para, çoluk-çocuğun, fakirlerin hakkıdır. Kazanılan para da meşrû değildir. Kumar oynayan kişiler, evini, arabasını, işyerini satmak zorunda kalabilir. Kumar, çalışmanın yerini tembellik alır. Iş hayatında verim düşer.
Kumar, sosyal olarak da insanlara zarar verir. Kumar oynayan kişiler, kayıplarla birlikte psikolojik olarak etkilenir. Bu etki, aile ve arkadaş ilişkilerine de yansır. Ailedeki güven ortamı kaybolur. Ailede maddi kayba yol açar ve bu kayıplar yüzünden psikolojik, ailevî ve toplumsal sorunlar ortaya çıkar (boşanma, aile içi şiddet gibi). Kumarın finansmanı için girişilen ilişkiler aile düzenine ve bireylerine yansır.
Kumar, toplumsal olarak da zararlıdır. Kumar oynayan toplumlarda, ahlâkî değerler zayıflar. Kumar beraberinde içki, yalancılık, hırs, kin, intikam, cinayet gibi kötülükleri de getirir. Kumar, toplumun huzurunu ve güvenliğini bozar. Kumar, toplumun ekonomik ve sosyal kalkınmasına engel olur.

@@@@@@@@@

İnsanları kumara sevk eden sebepler nelerdir?

insanları kumara yönelten bazı sebepler şunlardır:

Heyecan arama: Kumar oynamak, bazı insanlara heyecan verici bir aktivite olarak görünebilir. Kumar oynayan kişiler, kazanma veya kaybetme ihtimalinin yarattığı adrenalin duygusunu yaşamak isterler.
Aksiyon arayışında olma: Kumar oynamak, bazı insanlara sıkıcı veya monoton hayatlarından kaçış yolu olarak görünebilir. Kumar oynayan kişiler, aksiyon dolu bir ortamda bulunmak, rekabet etmek, sosyalleşmek isterler.
İstenmeyen duygu ve düşüncelerden kaçma: Kumar oynamak, bazı insanlara sorunlarından veya streslerinden uzaklaşma yolu olarak görünebilir. Kumar oynayan kişiler, kumar oynarken sorunlarını unutmak, rahatlamak, mutlu olmak isterler.
İstenmeyen duyguları bastırma: Kumar oynamak, bazı insanlara kendilerini daha iyi hissettirme yolu olarak görünebilir. Kumar oynayan kişiler, kumar oynarken kendilerine güven duymak, başarılı olmak, değerli hissetmek isterler.
Bu sebeplerin yanı sıra, kumar oynamaya başlayan insanları kumara devam ettiren başka faktörler de vardır. Bunlar arasında, kumar bağımlılığı, kumar borçları, kumar alışkanlığı, kumar çevresi, kumar kültürü gibi etkenler sayılabilir.

Kumar hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülüktür. Kumar, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder. Bu yüzden müminler, kumardan uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.

@@@@@@@@@@

İnsanların Kumar oynamasının Maneviyatın eksikliği ve inancın yetersizliği ile olan ilgisi nedir?

kumar oynamanın hem manevi hem de ahlaki açıdan büyük bir kötülük olduğu kabul edilir. Kumar oynamak, insanın hem kendine hem de çevresine zarar verir. Kumar oynamak, insanın Allah’ın rızasını kazanmak yerine, dünyevi zevk ve kazanç peşinde koşmasına neden olur. Kumar oynamak, insanın imanını zayıflatır, vicdanını karartır, ahlakını bozar ve sorumluluklarını ihmal etmesine sebep olur. Kumar oynamak, insanın hayatını, ailesini, işini, sağlığını ve geleceğini tehlikeye atar. Kumar oynamak, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder.

kumar oynamanın manevi boyutu ile ilgili bazı görüşler şunlardır:

Kumar oynamak, Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kumar, insanların malını haksız yollarla yemek, aralarında düşmanlık ve kin uyandırmak, Allah’ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak gibi büyük günahlar içermektedir.
Kumar oynamak, insanın manevi değerlerini kaybetmesine ve ruhsal bozukluklara yol açar. Kumar oynayan kişiler, kayıplarla birlikte psikolojik olarak etkilenir. Bu etki, aile ve arkadaş ilişkilerine de yansır. Kumar oynayan kişiler, depresyon, anksiyete, stres, suçluluk, pişmanlık, öfke, intihar gibi ruhsal sorunlar yaşayabilir.
Kumar oynamak, insanın manevi gelişimini engeller ve onu Allah’tan uzaklaştırır. Kumar oynayan kişiler, hayatın anlamını ve amacını kaybeder. Kumar oynayan kişiler, Allah’a güvenmek yerine, şansa ve kumara bağlanır. Kumar oynayan kişiler, Allah’ın emirlerine uymak yerine, kendi heva ve heveslerine uygun yaşar.
Bu görüşler, kumar oynamanın maneviyatın eksikliği ve inancın yetersizliği ile olan ilgisini göstermektedir. Kumar oynamak hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülüktür. Bu yüzden müminler, kumardan uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.

@@@@@@@@@

Türkiye’de Kumar oynama istatistiki nedir?

kumar oynamak Türkiye’de yasak olduğu için resmi veriler mevcut değildir. Ancak bazı araştırma ve tahminlere göre, Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oynayanların sayısı 1.5 milyonu buluyor.
Araştırmalara göre, sanal ortamda kumar oynayanların sayısı 8 ila 10 milyonu bulmaktadır.
Milli Piyango İdaresi’ne göre Türkiye’de “online casino”ların yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşmış durumda. İngilizlerin Türkiye’de yaptığı bir araştırmaya göre ise bu rakam 5 milyar doları buluyor. Türkiye, kumar oynatmada dünya üçüncüsü olarak gösterilmektedir. Kumar oynamak hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülüktür. Kumar, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder. Bu yüzden müminler, kumardan uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.

@@@@@@@

İnsanları özellikle Gençleri kumardan nasıl korumalıdır?

Kumardan korunmak için yapılması gerekenler şunlardır:

Kumarın zararlarını bilmek ve kumar oynamanın hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir kötülük olduğunu kabul etmek. Kumar, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveder. Bu yüzden müminler, kumardan uzak durmalı ve Allah’ın emirlerine uymalıdırlar.
Kumar oynamaya yönelik istek ve dürtülerin farkında olmak ve bunları kontrol etmek. Kumar oynamak, bağımlılık yapıcı bir davranıştır ve kişiyi kumar oynamaya zorlayan pek çok sebep olabilir. Bu sebepleri anlamak ve alternatif çözümler bulmak gerekir.
Kumar oynamak yerine sağlıklı ve yararlı hobiler edinmek. Kumar oynamak, kişinin boş zamanlarını doldurmak için başvurduğu bir eylem olabilir. Bu yüzden kumar oynamak yerine spor, sanat, eğitim, gönüllülük gibi faaliyetlere yönelmek gerekir. Bu faaliyetler, kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını korur ve geliştirir.
Kumar oynamakla ilgili sorunları paylaşmak ve destek almak. Kumar oynamak, kişinin yalnızlık, utanç, suçluluk gibi duygular yaşamasına neden olabilir. Bu duygular, kişiyi daha fazla kumar oynamaya itebilir. Bu yüzden kumar oynamakla ilgili sorunları aile, arkadaş, psikolog gibi güvenilir kişilerle paylaşmak ve onlardan destek almak gerekir.
Kumar oynamaya imkân veren ortamlardan ve kişilerden uzak durmak. Kumar oynamak, kişinin kumar oynadığı yerlere ve kişilere bağlılık geliştirmesine neden olabilir. Bu yerler ve kişiler, kişiyi kumar oynamaya teşvik edebilir veya baskı yapabilir. Bu yüzden kumar oynamaya imkân veren ortamlardan ve kişilerden uzak durmak gerekir.
Kumar oynamakla ilgili tedavi aramak. Kumar oynamak, kişinin beyin kimyasını ve davranışlarını değiştiren bir bağımlılıktır. Bu bağımlılıktan kurtulmak için profesyonel bir yardım almak gerekir. Kumar bağımlılığı tedavisi, bilişsel-davranışçı terapi, ilaç tedavisi, grup terapisi gibi yöntemler içerebilir.

@@@@@@@@@@

Kumar konusunda Diyanet ve İLAHİYAT camiası ne gibi faaliyetlerde bulunmalıdır?

Diyanet ve İlahiyat camiasının kumar konusunda yapabileceği bazı faaliyetler şunlardır:

Kumarın dinî, ahlâkî, hukukî, sosyal, psikolojik ve ekonomik zararlarını anlatan bilimsel ve akademik çalışmalar yapmak, bu çalışmaları yayınlamak ve kamuoyu ile paylaşmak.
Kumarın haram olduğunu ve büyük bir günah olduğunu Kur’an-ı Kerim ve hadislerle açıklayan dini yayınlar hazırlamak, bu yayınları camilerde, okullarda, medyada ve internet ortamında yaygınlaştırmak.
Kumar bağımlılığı olan veya kumar oynamaya meyilli olan kişilere yönelik rehberlik, danışmanlık ve tedavi hizmetleri sunmak, bu hizmetleri yürütecek uzman personel yetiştirmek, bu hizmetlere erişimi kolaylaştırmak.
Kumar oynamaya karşı toplumsal farkındalık ve duyarlılık oluşturmak, kumar oynamanın aile ve toplum hayatına verdiği zararları göstermek, kumar oynamaya karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak.
Kumar oynamak yerine sağlıklı ve yararlı alternatif faaliyetler sunmak, spor, sanat, eğitim, gönüllülük gibi alanlarda projeler geliştirmek, bu projelere katılımı teşvik etmek.

@@@@@@@@

Devlet tedbir amaçlı kumarla etkili olarak nasıl mücadele etmelidir?

devletin kumarla etkili olarak mücadele etmesi için yapabileceği bazı önlemler şunlardır:

Kumarın yasal, ahlaki, sosyal, psikolojik ve ekonomik zararlarını anlatan bilimsel ve akademik çalışmalar yapmak, bu çalışmaları kamuoyu ile paylaşmak ve eğitim programları düzenlemek.
Kumarın haram olduğunu ve büyük bir günah olduğunu Kur’an-ı Kerim ve hadislerle açıklayan dini yayınlar hazırlamak, bu yayınları camilerde, okullarda, medyada ve internet ortamında yaygınlaştırmak.
Kumar bağımlılığı olan veya kumar oynamaya meyilli olan kişilere yönelik rehberlik, danışmanlık ve tedavi hizmetleri sunmak, bu hizmetleri yürütecek uzman personel yetiştirmek, bu hizmetlere erişimi kolaylaştırmak.
Kumar oynamaya karşı toplumsal farkındalık ve duyarlılık oluşturmak, kumar oynamanın aile ve toplum hayatına verdiği zararları göstermek, kumar oynamaya karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak.
Kumar oynamak yerine sağlıklı ve yararlı alternatif faaliyetler sunmak, spor, sanat, eğitim, gönüllülük gibi alanlarda projeler geliştirmek, bu projelere katılımı teşvik etmek.
Kumar oynamaya imkan veren ortamları ve kişileri denetlemek, yasa dışı kumar ve bahis sitelerini tespit etmek ve engellemek, kumar oynayan ve oynatanlara yasal yaptırımlar uygulamak.

 




ÇALDILAR

ÇALDILAR

Ruhlarımızı çaldılar.

Akıllarımızı bağladılar.

Bedenlerimizi hapsettiler.

Topraklarımızı çaldılar.

Dünyamızı çaldılar.

Onlar çapulcular.

Bir asırdır mahkumuz.

Hâkim iken.

Hala da çalmaya devam ediyorlar.

Çalınan ruhlarımızı geri almaya,

Bağlanan akıllarımızı çözmeye,

Hapsolan bedenlerimizi kurtarmaya çalışıyoruz.

Bir asırdır.

Bir değil, birkaç nesli mahvettiler.

Nesiller kaybolup gitti,

Kaybedip gittiler.

Kaybedenler hep kendi kaybıyla uğraştılar,

Kardeşlerinin kaybından habersiz olarak.

Bir yanda acizlik, diğer yandan çaresizlik.

Gazze’nin çaresizliği gibi.

Acizlik ve çaresizliğe bir de ilgisizlik, sessizlik ve de densizlik.

Hala özgür olup, bağları çözemedik, zincirleri kıramadık.

Asırların korktuğu bağlardan.

Peygamberimizin ve Nuh’un ümmetini sakındırdığı bağlardan.

 

*************  

İnsan ebediyet yolculuğunda bazen tıkanıyor, nefes almak, açılmak istiyor Bu da bir iltica edip intisab edeceği, rica edip sığınacağı bir sığınak arıyor.

Hele hele bu büyük zatlarda daha çok oluyor. Onun içindir ki onlar enerjinin yoğun olduğu yüksek yerlere çıkıyorlar. Başta Peygamberler ve Peygamberimizin Hira’ya çıkması, sürekli gitmesi bazen aylarca kalması gibi.

Bediüzzaman’ın Yüksek Tepelere Burdur’da olduğu gibi, Van’da olduğu gibi yüksek yerlere çıkaraktan enerjinin yoğun olduğu yerlerde, o akım içerisinde bir açılıma, bir nefese, bir pencereye ihtiyaç duyuyor.

Onun için bu durumda insan ‘Hasbuna’ ya sığınmak istiyor. Yani bütün herkesin durduğu bittiği noktada, ‘O bana yeter’ diyerekten Cenab-ı Hakka iltica etmek ve o noktadan bir pencere açılmasını istiyor.

İşte ‘Hasbuna’ bu külli manayı ifade ediyor.

-Seri olan, bir anda bir çok mertebe kateden, günde yüz defa tevbe ediyorum ve de iki günü eşit olan zarardadır diyen Peygamberimizin mertebeleri katetmesine anında ve zamanında…

Bu hal daha çok cereyan ediyor.

Bundan da Allaha ilticaya daha çok ihtiyaç duyuyor. 

 

******************  

Sınırlı Ruhlar SEÇİLMİŞ ruhlardır.

Önce Cenabı Hak varlıklar içerisinde bu ruhları seçiyor. Bu ruhlar sınırlı Ruhlar Yani Hz. Adem’den kıyamete kadar, kıyametin sonuna kadar en son gelecek olanlar ki bunların sayısı bellidir ve Cenabı Hak bu ruhları yarattıktan sonra onlar içerisinden de ayrı bir seçim yapıyor.

Onlara tabiri caizse elbiselerini giydiriyor. Onları maddeyle de donatıyor ve birçok özellikleri, hususiyetini ona emanet olarak veriyor. Donanımlı bir şekilde bir insan olarak bu dünyaya gönderiyor.

Ancak insan olarak gönderdikten sonra, insan olarak kalmanın da bir garantisi yok Ve böylece insaniyet içerisinde o insanlar ayrı bir elemeden ve sınamadan seçilerek elekten geçiriliyor ve böylece içerisinde o ilk anda yaratılan seçilmiş belli sayıdaki ruhların içerisinde ruh olmaya kabil, insaniyete aday olabilecekler, onlar da sınırlı olarak seçiliyor.

Yüzdeliğe vurulduğu zaman Cenabı Hak elbette ki daha iyi bilir ve mevcuda göre az bir durumdadır.

İşte o seçilmiş olan Ruhlar en sondaki mükemmel olan donanımlı olan imtihanı kazanmış ruhlardır.

Ve geçici olan bu alemden ebedi olan Yüce Makama, ebedilik yoluna aday olaraktan seferini ve yolculuğunu devam ettiren ruhlardır.

Cenabı Hak bizleri onlardan eylesin.

MEHMET ÖZÇELİK

8-12-2023