KÖKSÜZ OLUŞTURULAN DEVLET

KÖKSÜZ OLUŞTURULAN DEVLET

Yüz yıldır doğuda İsrail’in ve Ermenistan’ın kontrolünde sosyalist bir Kürt devleti kurulması planlanıyor.
Bu amaçla Türkiye’yi kontrol etmek ve iç meseleleriyle uğraştırmak isteniyor.
Pkk eliyle bu milletin elli yılı çalındı.
Bir kısmının dünyası karartılırken, bir kısmının da ebedi hayatı söndürüldü.
Bu bitecek ancak Fetö ile bu kavga sürdürülecek.
Uyuyan hücreler ve yüz yıldır gizlenen kripto üyeler ve B , C , D planları devreye konulacak.
Bütün bunlara rağmen ilahi emir ve destek ile yükseliş devam edecek.
Menfilikler biraz yaksa da bu millete gübre olacak. 

-İç ve dış kirli ortaklıklar hiç bu kadar açıkça devreye konulmamış ve bir araya gelmemişti. 

Türk solu Pkk ile yapamadığını, Avrupa ve Amerika sosyalistleri ile sürdürmeye, dışarıdan kan idhali yapmaya çalışıyor.

Türkiye’nin dış kolları ve güçleri harekete geçti.

-”Firari FETÖ’cü Önder Aytaç’tan itiraf: Kumpas kasetleri bizim işimiz.

Firari FETÖ’cü Önder Aytaç; MHP’li vekiller, Ahmet Mahmut Ünlü ve Deniz Baykal’a kaset kumpaslarını örgüt yöneticileri Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil ve Temel Alsancak’ın organize ettiğini söyledi.”[1]

-Hala zemin kaygan.
Kaypak insanlar o zeminde geziyor.
Kirli suda yüzüyor.

-Yüz yıl önce İslam ülkelerine valiler atama oyunu, yüz yıl sonra bugün de aynı yola baş vurulmaktadır.

Mısıra atanan Sisi valisi gibi, Türkiye’ye de vali atama senaryo ve entrikaları sürdürülmektedir.

Gidenlerin, ölenlerin ve hatta kendi elleriyle getirip de götürdüklerinin yerine kendilerini temsil edecek, her dediklerine evet diyecek temsilciler atama çabası ve tehditleri içerisine gidilmektedir.

Savaş da dahil olmak üzere.

-Mısır kilit ülke.

Kilidin açılması Mısırın elindedir.

Yükselişimiz Arapların uyanmasındadır.

Güvenimiz Ermenilerle sulh iledir.

 

-Yanlış doğrudan daha hızlı yayılıyor.

Çünkü tahrip kolaydır.
Kendisine müşteri buluyor.  

-Hdp çekinmeden ve açıkça Pkk-nın arkasında duruyor.
Asker Pkk ile savaşıyor.
Ne yazıktır ki; bu milletin trilyonları bütçeden bu partiye ve bunun milletvekillerine gidiyor.

Gerçekten bu meclis, bu milleti temsil ediyor mu?
Veya ne kadar temsil ediyor?
Düşündürücü…

-Dünya tasfiyeye gidiyor.

Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal.

Bu bizim için söz konusu olduğu gibi, dünya için de söz konusudur.

Problemli dünyadan, tasfiyeli dünyaya doğru bir gidiş var.

Dünya birçok şeye hamile.

Doğum sancısı çekmekte.

Ölü doğanlarla, doğanların öldürüldüklerinin bir arada olduğu dünyaya doğru gidilmekte.

Ancak -Allah daha iyi bilir. Gaybı ancak O bilir.- dünya kapanışa doğru giderken, hakikatin doğumunu da gerçekleştirecektir.

Dünya doğuma yakın, doğum sancısında.

Gerek Türkiye’de ve gerekse de İslam dünyasında bir asırdır uygulanan uygulama azınlığın mutluluğudur. Mutlu azınlığı oluştu.

Irak’ta bir yandan da onların hırçınlıkları ile çoğunluğu bastırmaktır. Böylece mutlu azınlıkla, azınlıkları mutlu ederek, her türlü darbeye yol açmak o azınlığı zengin yaparak çoğunluğu fakir yapmak amaçlanmıştır ve başarılı da olmuştur. Bugün ise işler değişebilir ancak artık millet uyandı, oyunun farkına vardı fakat yine de onlar bu oyunu denemektedirler.  

Kim ile mi?

Öne sürdükleri mayın eşekleriyle…

İçte çıkarılmaya çalışılan kaos, market, gıda stokçuluğu, hastane aksaklıkları ve enflasyon ile…

-Bir insan Müslüman bir kişiden gördüğü hukuksuzluğa karşı hakkı savunmazsa, onu haksızlığa itmiş olur.
Ortada sözü ve sözleşmeyi, hukuku ve haklılığı, dini ve insani değerleri göz önüne almadan hissi davranıp hüküm vermek, haktan sapmaktır.
Kur’an’ın ifadesiyle, haktan udul etmektir.
Yani fısk ve fasıklıktır. 

MEHMET ÖZÇELİK

9-12-2022

[1] https://m.haber7.com/guncel/haber/3282966-firari-fetocu-onder-aytactan-itiraf-kumpas-kasetleri-bizim-isimiz




RAHMANİYET SIRRI

RAHMANİYET SIRRI

Rahmaniyet yani Rezzakiyet hakikati neden bu kadar büyüktür?
Zira hidayete giden yol rızıktan geçer.
Rızkın kapısı ise hayattır.
Hayat her şeyin merkezidir.
Rızıkta hayatın merkezindedir.
Hepsinin ana merkezi ise hidayet ve marifettir.
Afrikalı çocuğa sorarlar.
Müslüman mısın, Hristiyan mısın?
Verdiği cevap düşündürücüdür;
Açım.
Şeytana da Allah; sen kimsin, ben kimim diye sormuş.
Sen Sensin ben benim cevabını vermişti.
Azaplar onu hizaya getirmemiş, inat ve inkarına devam etmişti.
Aç bırakınca da cevabında, Sen benim merhamet eden bir Rabbim, ben ise Senin aciz bir kulunum demişti.
“İkinci sualin: İbrahim Hakkı, “Cû’ İsm-i Âzamdır” demesinin muradını bilmiyorum. Zahiren mânâsızdır, belki de yanlıştır. Fakat ism-i Rahmân madem çoklara nisbeten İsm-i Âzam vazifesini görüyor. Mânevî ve maddî cû’ ve açlık, o İsm i Âzamın vesile-i vüsulü olduğuna işareten, mecazî olarak, “Cû’ İsm-i Âzamdır, yani bir İsm-i Âzama bir vesiledir” denilebilir.”[1]
Orucun emredilmesindeki hikmette budur, buradadır.
Yoksa bunca nimetleri verip, her duyguya sonsuz sofralar açan Allah, aç bırakmaktan elbet hoşnut olmaz.
Ancak açlık ile büyük hakikatlerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin.
Filipinler’in yüzde doksanı Müslüman ve yüzde onu Hristiyan iken, bugün yüzde onu Müslüman ve yüzde doksanı Hristiyan olmuştur.

Filipinleri Hristiyanlar midelerinden yakaladı.

Öyle ki; dinlerini bile aldılar.

Bir Afrikalının dediği gibi; Hristiyanlar memleketimize geldiği vakit onların ellerinde İncil, bizim ise toprak ve tapularımız vardı.

Onlar giderken bizim elimizde İncil, onların ellerinde ise topraklarımız ve tapuları vardı.

-Dünya ulvi alemleri temsil eden ruh ile, süfli alemleri temsil eden bedenin, arşı ve gerçek insaniyeti temsil eden kalp ile, hayvani alemleri temsil eden nefsin ve bedenin izdivaç ve nikah salonudur.
Yani cennetten çıkarılmanın hikmeti; cenneti temsil edip netice veren ruh, akıl, kalb, vicdan gibi yüce duygularla, ona zıt olan nefis, beden, his gibi duyguların imtizacıdır.
Buda ne iledir; Marifeti İlahiyye, Muhabbeti Rabbaniye, Ubudiyeti Sübhaniyye ve Marziyyatı Rahmaniyedir. 

MEHMET ÖZÇELİK

9-12-2022

 

[1] Bediüzzaman. Barla Lahikası.188.