HAÇLI SAVAŞI AFGANİSTANDA

HAÇLI SAVAŞI AFGANİSTANDA

Haçlı savaşları bitmedi, devam ediyor.

ABD’nin hedefinde Türkiye var.

Bunun yolu da çevresindeki İslam ülkelerinde kaos çıkarmaktır.

Bir türlü kaosu çıkaracaktır.

Zira girdiği ve çıktığı hiçbir yerde huzur ve sükunet olmamıştır.

Böylece göçler ile Türkiye içinde de kaosu tetiklemek, piyonları devreye koymaktır.

ABD kendi oyununu, yenilmiş perdesi altında gizlemektedir.

ABD’nin yenilmiş sözü nefse hoş geliyor.

Ne garip değil mi?

Yirmi yıl savaştığı kişiye devleti teslim ediyor ve üstüne de yığdığı silahları hediye ediyor.

11 Eylül ikiz kuleler vurulunca Bush, Haçlı savaşları başladı, demişti.

Ve haçlı savaşı hala da devam etmektedir.

Ve devamında, ”Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır” dedi. 

Kendine ajanlık yapan piyonlarını bile götürmedi.

ABD Taliban’ı bataklığa çekti.

Dün Rus’un yaptığı böl- parçala- yut politikasını ABD uygulamaktadır, sinsice.

İhtiyatlı olmak gerekir.

ABD Türkiye’de başaramadığı 15 Temmuz kuyruk acısını unutmamıştır.

ABD kendi yıkılışı ile beraber İslam ülkelerini de yıkmak istiyor.

Düne kadar savaş ve darbelerle devletleri yıkan ABD, şimdi içerideki piyonlarını destekleyip devreye koyarak bunu sürdürmektedir.

Afganistan’dan da çekilirken, başka belirlediği hedeflere yöneleceğini söylemektedir.

Yani haçlı savaşları devam edecek.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen kader bizleri İttihadı İslam’a yönlendirmektedir.

**************   

Ağzımız yandığı için hep ihtiyatlı bakmaktayız.

Tıpkı Abd-nin göstermelik çıkışı ile beraber Taliban-ın 20 yıl uğraşıp da kolayca Afganistan-ı işgal etmesi düşündürüyor.

Dünya hep Abd-nin yenilmesinden bahsedilirken düşünmek lazım;

Abd gittiği yerden çıkarken sürekli kaos bırakmıştır.

Evet zahiren yenik durumdadır. Bitişe gitmektedir. Bununla beraber;

Acaba bizde başaramadığı 15 Temmuz-u Afganistan-da mı başlatmaktadır?

Kesinlikle burada hesapsız ve kitapsız bir işin olması düşünülemez.

Çünkü aylar öncesinden planlanmaktadır.

Önceki Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Abd bursu ile yetiştirilmiş bir kişi idi.

Mukavemet göstermeden tıpış tıpış darbelerin yeri olan Bae-ye yani Birleşik Arap Emirliklerine sığınmıştır.

22 yıl mücadele et, askeri eğit, Taliban-ın 4 katı ordun olsun, son sistem silahların olup kalaşnikof kullananlara yenil?

Ve bütün o silahları onlara bırak?

Yoksa İslamı içten vurmanın başka bir yöntemi midir?

Bekleyip göreceğiz.

Taliban gelip şeriatla yöneteceğiz derken başta bizde, geçmişte olduğu gibi kabir kaçkınları devreye girerek naralar atmaya başladılar.

Acaba bizdeki demode olmuş meseleler Afganistan-da ortaya koymaya mı çalışılmaktadır?

Abd-nin Afganistan-da öldürdüğü 172 bin insan konuşulmazken, kadınlara saldırısı ve tecavüzü düşünülmezken adeta bizdekiler o Abd-li askerlerle beraber dans etmeyi kabul edip, tecavüzüne ses çıkarmazken, Taliban-ın kadınları örtünmeye zorlayacağı saldırısında bulunulurken, aslında İslama saldırılmaktadır.

Bekleyip, takip edip, sentez yaparak göreceğiz.

-Acaba burada da mı -bizim çocuklar?- devrede mi?

Çünkü 1980-de Abd 12 Eylül darbesi üzerine; Bizim çocuklar başardı, demişti.

-İşidi bizzat Obama yani Abd kurdurdu. Bunu bizzat ondan sonra başa gelen Trump-da söyledi.[1]

-Biden içteki ortaklarıyla yeni bir operasyonun peşinde.

Yeni bir film çeviriyor.

Gerçi eskilerin tanıdığı cinsten, cinsi bozuk işler.

Sağı sola, alevi sünni, kaos, yalan haberlerle…

Iraktaki gibi yavaşlatılmış bir savaşın fitili yakıldı.

MEHMET ÖZÇELİK

23-08-2021


[1] https://www.yenisafak.com/yazarlar/tamer-korkmaz/bunlarin-yatacak-yerleri-yok-2059292 İşidi kuranlar




28 ŞUBATIN ONDÖRTLÜSÜ

28 ŞUBATIN ONDÖRTLÜSÜ

“28 Şubat davası: Emekli generaller cezaevinde.

28 Şubat davasında alınan müebbet hapis cezası kararları Yargıtay tarafından onandı. Hükmün kesinleşmesinin ardından davada yargılanan 14 sanık hakkında infaz süreci başlatıldı. Emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. Cezaevine gönderilen generallerin rütbeleri de sökülecek.”[1]

Aç olan canavara şefkat göstermek onun ve yandaşlarının iştahını açar ve döner dişinin kirasını isterler.

Yıllardır darbeciler dişlerinin kirasını istemektedirler.

Yaşlarından dolayı Cumhurbaşkanının affetmesi sessizce de olsa dillendiriliyor.

Unutulmamalıdır ki, zulme rıza göstermek zulümdür. Zulme ortaklıktır.

Eğer Cumhurbaşkanı bunları affederse A. Necdet Sezer-in durumuna düşer.

Nitekim o sağlık bahane gösterilerek Pkk-lıları affetmişti.

“10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, görevi süresince aralarında DHKP/C ve PKK’lıların da bulunduğu 190 terör örgütü mensubunu sağlık sorunları nedeniyle affetti. Sezer’in affıyla tahliye olduktan sonra terör eylemlerine devam eden bazı örgüt mensupları, polis veya askerle girdiği çatışmada ölü ele geçirilirken, bazıları da eylemleri nedeniyle hapse mahkum edilerek tekrardan cezaevine gönderildi.”[2]

Sayın Cumhurbaşkanının böyle bir hataya düşeceğini ve basiret bağlanması göstereceğini düşünmüyorum.

Bu bir nefret ifadesi değil, mazlumların hakkının korunması ve zayi edilmemesidir.

Başta Çevik Bir ve Çetin Doğan diğer generallerle beraber en büyük darbeyi Kur’an-ı Kerim-e vurdular.

Yüz yıl önce İngiliz müstemlekat nazırı yani Kölelik Bakanı Gladiston eline Kur’an-ı Kerim-i alarak; bu Kur’an müslümanların elinde bulundukça biz onlara gerçek manada hakim olamayız. Ya bu Kur’an-ı kaldırmalıyız veya müslümanları bu Kur’an-dan soğutmalıyız.

Bu komutanlar ise Kur’an öğrenmeyi yasaklayıp, belli bir yaşla sınırlı tutarak adeta 163. maddeyi yeniden hortlattılar. Bir çok insanın hapishanelerde eziyet çekmesine sebeb oldular.

Küfür devam eder ancak zulüm devam etmez hakikatınca; bin yıl devam edecek dedikleri zulümleri, ağır aksakta olsa, geç kalmış bir kararda olsa adalet yerini buldu. Hapse girdiler ve rütbeleri söküldü.

Bu komutanlar artık er bile değiller.

Geç kalınmış adalet, adalet değildir.

Zamanında verilmeyen cezalar, diğer darbecilerin iştahını açarken taa 15 Temmuz darbesinin de önünü açtı.

28 Şubat bin yıl sürmese de acısı, etkisi, zulmü daha nice yıllarca anlatılacak, tarihte kara bir leke olarak kalacaktır.

Her zaman diyorum, Türkiye-nin problemi, hukuk problemidir.

Cezaların caydırıcı olmayışı, suçları arttırmakta, cazip hale getirmektedir.

Cezaların yetersizliği insanları rahatlıkla darbeye teşebbüs ettirmektedir.

Bu millet, bu milletin vergileriyle alınan uçaklarla bombalanabiliyor, Cumhurbaşkanına rahatlıkla su-i kast teşebbüsünde bulunuluyorsa, hukukun yetersizliğindendir.

Şimdiye kadar darbeciler en kısa zamanda cezalandırılsa idi, devamına teşebbüs edilmeyecekti.

Eğer bu millete ve bu milletin değerlerine azıcık bir saygısı olan varsa, değil bunları affetmek, dillendirilmesi bile zillettir.

Hem kim kimin adına affetmektedir?

Mazlumların rızası alındı mı?

Tıpkı maktulü görmeyenler anlayışsızca ve de düşüncesizce adeta şöyle demektedirler;

Canım maktul bir kere ölmüş, bari katili kurtaralım!!!

Ve insana sormazlar mı; Şeyy, afedersiniz, kimden yanasınız?

Unutmayalım ki, bu iş burada bitmemektedir. Bunun birde ahiret boyutu vardır.

Şu hiçbir zaman için unutulmamalıdır ki; Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Adaleti de rahmetini kuşatmıştır.

Affı gündeme getirmek, mağdur olan kızlarımızın ve mazlumların göz yaşlarında boğulmaktır.

MEHMET ÖZÇELİK

23-08-2021


[1][1] https://www.ntv.com.tr/turkiye/28-subat-davasi-cetin-dogan-tutuklandi,rmM0P7K9vU6LAPPj2OlirQ

[2] https://www.yenisafak.com/gundem/10-cumhurbaskani-sezerin-affiyla-190-terorist-cezaevinden-cikti-bazi-orgut-mensuplari-faaliyetlerine-devam-ederken-yakalandi-3600071