ENBİYA SURESİ-1-10




TAHA SURESİ-116-135




TAHA SURESİ-105-115




TUR SURESİ-90-104




KİLİT AÇILDI

KİLİT AÇILDI

Bir asırlık Kilit açıldı.

Bağlantılarımızla kopmuş olan bağlantılarımızı yeniden tesis ediyoruz.

Düne kadar Avrupalı dostlarımızı küstürmeyelim, Yunanlılarla sürtüşmeyelim, bizim bir şey yapmamıza gerek yok, direk dostlarımızdan alırız, diyenler ya hapiste, ya yurt dışında ya da yunan dost ve akrabalarının yanında bulunmakta ve korunmaktadır.

-Fetö gidince toplumdaki ayrı ayrı ayrıştırmalar da bitti.

Askeriyedeki darbe söylentileri gitti. İrtica tehlikesi, şeriat geliyor korkusu ve problemleri otomatikman bitti.

Bu her ne kadar devletin bir başarısı olsada, ondan daha önemlisi olan Fetö’nün devre dışı olmasından kaynaklanmış oldu. Fetö fitneyi sürekli ateşledi ve de toplumu tahrik etti, devletin boşluğundan istifade ederek.

Her kesimde bulundu. Atatürkçülerin içinde, Alevilerin içinde, solcuların içinde, bütün kesimden sanatçıların içinde, solcu yazarların içerisinde, darbecilerin içerisinde kısaca herkesin içinde olduğu yerde bulundu.

-NATO ve ABD 15 Temmuz’da başarılı olamayınca şimdi Akdeniz’de ve etrafını çevreleyerek Yunanistan’la bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyor yoksa bu Yunan meselesi, Akdeniz meselesi, mavi Vatan meselesi, Acaba bir 15 Temmuzun başarısızlığının bir rövanşımı alınmaya çalışılıyor.

-Sayın Erdoğan’a saldırılan noktalardan birisi de onun devlet itibarıyla çevremizdeki devletlerle yalnızlaştırma ithamıdır?

Bunu iddia edenler şu idrakten mahrumdurlar;

Sanki Öncesinde çok bizi seviyorlardı, çok beraber idik de.

1974 de sanki silah yardımı yapıyorlardı. Yüzyıl öncesinde çok içli dışlı samimiydi.

Haçlı zihniyeti, İsrail dün nasıl istediyse bugün de aynıdır. Yunan’da aynı, İngiltere’de aynı, Fransa ve İtalya’da hep aynıdır, değişmemişlerdir.

-Çok garibime gitmişti; Yunanistan’la neredeyse savaşın eşiğine geldiğimiz bir anda Tv-nin birisi Yunanlı Herkül filmini Tv-sinde yayınlıyordu.

Fetö- de açmış olduğu sitesinin adını Herkül koymuştu.

Aslında biz ne Yunanistan’la ne de haçlılarla değil, içimizdeki muhib ve piyonlarıyla mücadele ediyoruz.

-Yunanistan ve Fransa kale alınmayacak durumdadır ancak hala Atina’nın ve Paris’in bu millet üzerinde etkisi sürmektedir. Bu etkinin kırılması lazım. Zaten kale bile alınmayacak olan Yunanistan ve Fransa gerek sefahet ile, siyaseti ile, hırçınlığı ile yani Atina ve Paris’le bizleri etkisi altına almış, kültürümüzün bozulmasında rol oynamış, dünyayı hala o manevi etkisiyle etkilendirmektedir.

Atina ve Paris öyle ki ayrı bir devlet olarak düşünülmektedir. O derece etkilidir.

-Beyrut’taki patlamada ilk Türkiye oraya yetişti.

Beyrut’u havaya uçuran patlamanın Lübnan’daki siyasi yansımalarında başlıca hedef olan Hizbullah’a bu sefer içeriden çok sert bir tepki geldi. Lübnan’daki Şii alimlerden ve Hizbullah’ın ilk genel sekreteri Şeyh Subhi Tufeyli, örgüte ateş püskürdü. Hizbullah’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki iç savaşlarda takındığı tavra işaret eden Tufeyli, ‘Bu silah Suriye, Irak ve Yemen’i yerle bir etti; Beyrut’u patlattı’ dedi.”[1]

***************   

“Başkan Erdoğan ve Türkiye’yi hedef almıştı! ABD’li Joe Biden’a CHP, PKK ve FETÖ dışında tepki yağdı.

ABD’de Donald Trump’ın rakibi olan Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden Türkiye ve Başkan Erdoğan’ı adeta hedef gösteren skandal açıklamalara imza attı. Biden, Başkan Erdoğan’ı devirmek için muhalefete akıl verirken birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Biden, ”Muhalefeti desteklediğimizi açıkça göstermeliyiz. Onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmelerini sağlamalıyız.’ ifadelerini kullandı. Biden’ın skandal açıkmalarına CHP, HDP-PKK ve FETÖ’cüler dışında tepki yağdı.[2]

Adıyaman tabiriyle kohmuş…

Vay kohmuş Vay… Tuzluyayım da kohma emi…

Bu aslında bizim açımızdan bir yönüyle de güzeldir çünkü Devletleri o kadar çökmüş bir durumda iken, oradaki siyaseti belirlemek amacıyla bizdeki siyasete ihtiyaçları var. Bir de Pentagon’a mensup bir kişi. Joe Biden 15 Temmuz’da yapamadığını seçim bahanesini öne sürerek aslında yine sürdüreceklerini de bu manada ima etmiş olmaktadır.

Amerika gibi devlet kendi Siyasetini bizim siyaset siyasetimiz üzerine yönlendirmekte ve belirlemektedir. Vay haline Vay.. Vah düştüğü hale vah.

Muhalefet yapanlarında kimlerle ittifak halinde olduğu anlaşılıyor değil mi?

Çevremizdeki kavgalı olduğumuz; devletlerle uyuşalım, uzlaşalım, savaşmayalım demek; kanımıza ekmek doğrayan o insanlarla aynı masada oturmak, uyumlu olmuş olmak demek, uzlaşmak demek değil belki aynı zamanda 2000 yılının öncesine dönmek demektir. Bu da bir zillettir. Bugün bu millet izzetli bir hareket içerisine girmiştir. Ancak bu izzeti kaldıramayanlar 20 yıl öncesindeki zillet hali olan her oluşuma ses çıkartma, yut ve kavgalı olmayalım, zillet politikasını sürdürüp el ovuşturalım demektir.

Ve bu düşüncede olan maalesef bu insanlar, içerde devlet ile, hükümet ile ortak hareket etmemekte, muhalifleri ile hareket edip onlarla uzlaşarak ortak olan devlet meselesinde bizdekiler ile değil, bize muhalif olanlar içerisinde olmaktadırlar.

Erdoğan yalnızlaştı, Devleti yalnızlaştırdı, çevredeki devletlerle düşman oldu diyenler şunu mu demek istiyorlar; yani gayri meşru olan çevremizdeki devletlerle, Amerika ile, İsrail’le, Mısırda darbe ile gelmiş olan ve darbe içinde olan ve aynı zamanda gayrimeşru bir durum ile idare ve yönetim süren o insanlarla uyumlumu olalım? Onlarla aleyhimize çevirdikleri planlarıyla neyi anlaşalım? Yani onların gayrimeşru durumlarını meşru olarak mı görelim diyorlar?

Ne yani teröristlik yapıp, teröristlerle iş yapanlarla iş mi yapalım, demek isteniyor?..

Gerek içte gerek Arap dünyasında Erdoğan’ı yıkmaya çalışanlar Biden ile ortak hareket ettiklerini göstermiş oluyorlar ve bunlar kimlerle beraber olduklarının en bariz göstergesidir. O da Erdoğan’ı devirmek istiyor. İçerdekiler ve Arap dünyası da bakın Kurtlar Sofrasında Kimler var, kimler kurtlar sofrasına oturmak istiyor?

Kurtlar Sofrasında maalesef kurtluk yapmaktadırlar.

Kendilerine düşecek bu sofradan küçücük bir lokmacık için, küçük bir pay için, iktidarı ele geçirmek için bu kadar zillete katlanmakta, bu kadar takla atmaktadırlar. Muhaliflerle aynı kurtlar sofrasına oturmaktadırlar.

Türkiye’ye karşı düşmanca tavır alan bazı Arap ülkelerini araştırdığımızda geçmişlerinin, bağlı oldukları durumlarının şaibeli olduğu görülmektedir.

100 yıl önce orta doğuya istedikleri insanları vali olarak yerleştirilenler, bugün içten tam istedikleri tipte o toplumların, Arap toplumların başına getirmeye ve Müslümanları birbirleriyle kırdırmaya çalışmaktadırlar.

-Ateist bir babanın oğlu mbz.

 Halife bin Zayed Arap dünyasında ateist kimliğiyle tanınır.

Halife’nin ateist olduğunu da ünlü bir Arap din alimi açıklamıştır.

Halife’nin oğlu veliaht Muhammed bin Zayed de babası kadar net olmasa da söylentilere göre İslamiyet ile pek ilişkisi olmayan biri olarak bilinir.[3]

İşte Bae yani Birleşik Arap Emirlikleri ve başındakinin durumu.

Diğer terörü besleyip cephe alanlara baktığınızda daha dehşetlisiyle karşılaşacaksınız.

Ben karşılaştım.

Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.

Beşer zulmeder, kader adalet eder.

İslâm dünyası İttihad- ı İslâma doğru yol almaktadır.

MEHMET ÖZÇELİK

16-08-2020


[1] https://www.yenisafak.com/video-galeri/dunya/sii-lider-tufeyli-hizbullaha-ates-puskurdu-bu-silah-suriye-irak-ve-yemeni-yerle-bir-etti-beyrutu-patlatti-2207782

[2] www.ahaber.com.tr/galeri/gundem/baskan-erdogan-ve-turkiyeyi-hedef-almisti-abdli-joe-bidena-chp-pkk-ve-feto-disinda-tepki-yagdi/amp

[3] https://www.google.com/amp/s/m.yeniakit.com.tr/amp/haber/406812/kim-bu-zayed-ailesi




TAHA SURESİ-55-76




TAHA SURESİ-77-89




ÇOCUKLARIN YIKILAN DÜNYALARI

ÇOCUKLARIN YIKILAN DÜNYALARI

19. ve 20. Yüzyılda gerek savaş ve gerekse göç yollarıyla en çok harcanan nesil çocuklar olmuştur.

Yine savaş sebebiyle veya kaçırılarak uyuşturucu ,organ mafyası, devşirilerek bir çok gayrı meşru alanda kullanıldılar.

1980 yıllarında ve 1910 başlarında sürekli çocuk kaçırılması, hastanede çocukların değiştirilmesi ve dünya genelinde uyuşturucu da kullanmak üzere kız çocuklarını fuhuşta kullanmak üzere kaçırılması, savaşlarda göç esnasındaki çocukların yine binlercesinin kaçırılması hep gündem oldu.

Bunu yapan terör örgütleri kaos oluşturmak, terörü oluşturmak, güvensizlik ve emniyetsizlik ile huzurumuzu bozmayı amaçlamaktadırlar.

1989 yılından itibaren ara sıra hastanelerde doğan çocukların değiştirilmekte olduğu gündeme getirilirdi.

-Bugünlerde de devrede;

-“Gaziantep’te yeni doğan bebeğin hastanede karıştığı öne sürüldü. Fatma Ç, erkek çocuk dünyaya getirdiğini, hastanede kendilerine verilen doğum raporunda bebeğin cinsiyetinin erkek olarak yazıldığını ancak kendisine kız bebek verildiğini öne sürdü. Bebeğe DNA testi yapılacak.”[1]

-‘İnek sağmaya gidiyorum’ diye çıkan genç kızdan 3 gündür haber alınamıyor.[2]

Organ mafyasından uyuşturucu sektörüne bu güvensizliği, itimatsızlığı oluşturmaya kadar terör örgütleri ortak faaliyet göstermektedirler.

-Teröre kurban edilen çocuklar azımsanacak değil.[3]

-Besleme medyaya sert tepki: Neden susuyorsunuz?

PKK terör örgütü tarafından servis edilen kız çocuklarının dağı çıkarılma görüntüleri toplumda infial yaratırken, AB/ABD fonlarıya kurulan ve finanse edilen “besleme basın” bu görüntülere sessiz kaldı. 9,5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra örgütün gerçek yüzünü görerek 3 kitap yazan Aytekin Yılmaz bu suskunluğa sert tepki gösterdi.[4]

-Çocuk yaşta YPG/PKK’ya katılan iki terörist ikna sonucu teslim oldu.[5]

-PKK/YPG’li hainler çocukları acımasızca infaz etmeye başladı.

PKK/YPG Suriye’de, dünyanın gözleri önünde ve Batı’nın desteğiyle bir vahşet politikası izliyor. Terör örgütü, Rakka ve Deyrizor’da kendisine destek vermeyen ailelerin çocuklarını infaz ediyor. Son kurban, kaçırıldıktan sonra asılmış halde bulunan 7 yaşındaki Yasir Halef oldu.[6]

-Adana’da PKK’nın gençlik yapılanmasına operasyon: 13 kişi gözaltına alındı

Adana’da PKK’nın gençlik yapısına operasyon gerçekleştirildi, 13 kişi yakalandı. Zanlıların, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi adı altında, terör örgütü PKK/KCK’nın gençlik yapılanması Devrimci Gençlik Hareketi (DGH) içerisinde faaliyet yürüttükleri, bu kapsamda örgüt ve örgüt elebaşı lehine duvarlara yazılama yaptıkları, bir market zincirini benzin dökerek kundakladıkları iddia edildi.[7]

-İnsan ticareti: Dünyanın kanayan yarasında kadınlar ve çocuklar en mağdur grup.[8]

Bu yazı bir korku oluşturmak için elbette değil ancak bu genel olarak büyük bir sıkıntı halinde kendini göstermekte ve dünyada en çok harcanan ve kullanılan çocuklar ve kadınlar olmaktadır.

Çocuklara sahip çıkalım.

MEHMET ÖZÇELİK

14-08-2020


[1]https://www.haber7.com/gaziantep/3001249-dogumda-erkekti-taburcu-olurken-kiz

[2] https://www.haber7.com/guncel/haber/3001778-inek-sagmaya-gidiyorum-diye-cikan-genc-kizdan-3-gundur-haber-alinamiyor

[3]https://www.google.com/search?q=%C3%A7ocuk+ter%C3%B6ristler&oq=%C3%A7ocuk+ter%C3%B6ristler&aqs=chrome..69i57j35i39j46j0j46j69i65l3.4181j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8

[4] https://www.haber7.com/guncel/haber/3002169-besleme-medyaya-sert-tepki-neden-susuyorsunuz

[5] https://www.aa.com.tr/tr/vg/video-galeri/cocuk-yasta-ypg-pkkya-katilan-iki-terorist-ikna-sonucu-teslim-oldu/0

[6] https://www.yenisafak.com/dunya/vahset-pkkli-teroristler-suriyedeki-cocuklari-acimasizca-infaz-ediyor-3551066

[7] https://www.yenisafak.com/gundem/adanada-pkknin-genclik-yapilanmasina-operasyon-13-kisi-gozaltina-alindi-3552174

[8] https://www.yenisafak.com/hayat/dunyanin-karayan-yarasi-insan-ticareti-kadinlar-ve-cocuklar-en-magdur-grup-3551232




TAHA SURESİ-1-24




TAHA SURESİ-25-54




HAYATTA EN BÜYÜK HİZMET HAYATA HİZMETTİR

HAYATTA EN BÜYÜK HİZMET HAYATA HİZMETTİR

Gerçekten hayatın içinde yapılan hizmetler içerisinde en büyük hizmet, hayata yapılan hizmettir.

46 yıl at üzerinde savaşa çıkan ve Muhibbi lakabıyla beyitleri bulunan yani 2799 gazeli olmakla ikinci sıraya oturan Kanuninin en çok ve herkes tarafından bilinen beyti ise;

“Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.”

“Halkın gözünde devlet (iktidâr) gibi değerli bir şey yok.

Halbuki şu dünyada bir nefes sıhhat gibi devlet (güç) olamaz.”

Sağlık en büyük devlettir.

-Asker dağdaki eşkıya mikrobuyla uğraşırken, sağlıkçı da şehirde Korona mikrobuyla uğraşmaktadır.

Allah yardımcıları olsun, hıfz ve muhafaza etsin.

Bütün kâinat hayatın etrafında dönmektedir.

Her şey hayatın oluşumuna ve devamı yönünde çalışmaktadır.

Ondandır ki Kur’an-ı Kerim’de; Bir insana hayat vermenin, bütün insanlara hayat vermekle eş tutulmaktadır.

Böylece bir kişiyi kurtaran bütün insanları kurtarmış gibi iken, bir insanı öldüren de bütün insanları öldürmüş gibidir.

Sağlıkçılar cephenin önünde olup, zor bir iş yürütmektedirler.

Milletin duası onların arkasındadır.

**************  

HASTA ASRIN ÖZÜRLÜ İNSANLARI

Dünyanın dengesini bozan koronavirüs pandemisinin kaynağı olarak gösterilen yarasalarla ilgili, bilim insanları çok çarpıcı tespitlerde bulundu. Yapılan araştırmaya göre, koronavirüse yol açan viral soy hattının, yarasalarda yıllardır fark edilmeden dolaştığını ortaya koydu..[1]

-Kadir Mısıroğlu, korkunç hazırlığı böyle anlatmış.

Kadir Mısıroğlu, bir konuşmasında “ABD, Çin’in nüfusunu kırmak için mikrop harbi hazırlığında, benden duyun. Sizin nesliniz bunu görecek.” demişti.[2]

-Cenabı Hak Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’a ümmetine helak etmeyeceğini ancak bununla beraber onların arasında ihtilaf gibi, musibet gibi bir çok adı sanı duyulmayacak hastalıklar vereceğini ifade etmiş olmaktadır.

Beşeriyet bugün işlemiş olduğu günah tohumu kendisine virüs ve hastalıklar olaraktan geri dönmektedir.

Dünya virüsün etkisindedir. Günah virüs doğurmaktadır.

Hadîste var ki: “Hattâ deniz dibindeki balıklar dahi günahkâr ve zâlimlerden şekvâ ediyorlar ki, onların yüzünden yağmur kesilir, hattâ bizim de nafakamız azalır” derler.

MEHMET ÖZÇELİK

13-08-2020


[1] https://www.ahaber.com.tr/yasam/2020/08/04/yarasalarla-ilgili-dikkat-ceken-aciklama

[2] https://m.yeniakit.com.tr/haber/kadir-misioglu-korkunc-hazirligi-boyle-anlatmis-1354357.html




KISIR ZİHNİYET

KISIR ZİHNİYET

Avrupa’nın komünizm Rus düşmanlığı bir asra yakın menfaati yönünde sürdürüldü.

Komünizm yıkılınca yeri boş kaldığından doldurulması gerekti. Yeri ise İslam düşmanlığı ile sürdürüldü.

Bununla da tarafları birbiriyle çatıştırıp kendilerini canlı tutmaya çalışırken, bunun da sonuna ve sona gelindi.

Yeni bir düşman gerekti batı ve Avrupa için.

Aynı zamanda ekonomik tehdit oluşturan Çin hedefe konuldu.

Bir sürede bu tarzda bir düşmanlık sürdürülecektir.

Bizde ise kısır zihniyet olan solculuk zorla da olsa veya bazı hiziplerin içerisinde kendi varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.

-Sosyalistlerin tezleri artık geçersiz ancak kafaları geçerli değil.

Adamın son model 200 milyarlık aracı var, araçtan geçilmiyor ve hala acım, bu millet aç ve açız demeden dem vuruyor.

-“Davutoğlu: Kendimi hiçbir zaman sağcı görmedim.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, kendisini hiçbir zaman sağcı olarak görmediğini söyledi. Büyüdüğü ortamlarda sol görüşün ağır olduğunu belirten Davutoğlu, kültürel değerlerini de sol değerlerle birleştirdiğini ifade etti.

-“Kendimi hiçbir zaman sağcı olarak görmedim. Marksist literatürü de ilk kez ortaokulda okudum, 68 neslinin hemen sonrası. Emperyalizme karşı mücadelenin tüm dünyada kıpraştığı bir dönemde geçti gençliğim. Bunun arayışındaydım.”[1]

 Allah Allah bende çoktan beridir düşünüyordum, Davutoğlu’nun başımıza açtığı bunca iş neden kaynaklanıyor diye?

Demek ki bu kısırlık kısır bir sol düşünceden imiş.

Zaten önceden yaralıymış meğer!!!

Acaba bununla sola bir göz mü kırpmaktadır?

Zaten bende sizdenim diyerek!!!

Meğer bu memleket kimlere teslim edilmiş?

Veya kimler teslim almış?

Veya kimlere bu yollar açılmış?

-“Davutoğlu’nun partisinde HDP depremi.

Ahmet Davutoğlu’nun kurucu başkanlığını yaptığı Gelecek Partisi’nin siyaset yolculuğunun rotası netleşmeye başladı. Parti’nin Giresun İl Başkanı Ahmet Yılmaz, davetliler arasında HDP’li milletvekilleri ve il genel meclis üyesinin de bulunduğunu öğrenmesi üzerine istifa etti.”[2]

Kimin eli kimin cebinde gerçekten belli değil ancak en güzel olanı mızrağın çuvala sığmayıp sırıtması ve ifşa olması..

Meğer hiç sağcı olmadığını söyleyen Davutoğlu gibi..

-Fetö’de bunu yapmış ve her telden çalmıştır.

Pkk’ dan tutun, solcularla, Kemalistlerle, uyuşturucu, Cıa gibi tüm kirli ilişkileri ortaya çıktı.

Kimliksiz ve kişiliksiz bir yapı.

-“FETÖ elebaşı Gülen ve Hikmet Çetinkaya irtibatlı çıktı.

FETÖ elebaşı Gülen’in, Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya ile irtibatlı olduğu ortaya çıktı. Sabah Gazetesi’nden Sema Alim Dalgıç’ın haberine göre; Örgüt üyeliğinden hakkında dava açılan Abdurrahman Baz’a 2011’de ABD’de ziyaret ettiği Gülen’in, Çetinkaya’ya hitaben yazılan bir mektup verdiği bilgisine ulaşıldı.”[3]

İşte bu gün; Türkiye’deki bu kısır zihniyet devre dışı olurken toparlanıyor, İslam Dünyasına el uzatıyor ve Haçlı ordularına göz dağı veriyoruz.

Çünkü dün sessiz kalıp susanlar, taviz verip toprak verenler, göz yumup saldıranlar bu gün yoklar, devre dışılar.

Türkiye ayağa kalktı ve atağa geçti.

Artık onlar düşünsün…

MEHMET ÖZÇELİK

13-08-2020


[1] https://www.haber7.com/siyaset/haber/3001801-davutoglu-kendimi-hicbir-zaman-sagci-gormedim

[2] https://www.haber7.com/siyaset/haber/3003557-davutoglunun-partisinde-hdp-depremi

[3] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2020/08/11/feto-elebasi-gulen-ve-hikmet-cetinkaya-irtibatli-cikti




MERYEM SURESİ-73-98




MERYEM SURESİ-66-72




MERYEM SURESİ-41-50