TAŞIYICI
TAŞIYICI
Korona virüs bir
dalgadır.
Dalganın arkası ve
devamı gelecektir.
Korona ile bir dalga
oluşturuldu tıpkı denizde oluşturulan dalga sonucu balıkların harekete
geçirilmesi, kontrolü ve ağa takılmasıdır.
Korona dünyayı ağa
sevkediyor.
Eleyerek, süzerek,
piyasaları harekete geçirip, farklı bir aşamaya geçirerek…
Geçmişe doğru
gittiğimizde bir çok filmlerle ya doğrudan ya da dolaylı olarak virüs taşıyan
ajanların ve virüs taşıyıcı ve saldırı filmleri çevrilmiştir.
Bu konuda onun
üzerinde film çevrilmiştir.
Ne gariptir ki
hastalığa yakalananların ölümü nefes alamama ve yüksek ateştir.
Bulaştıran hayvanlar
ise yarasa, domuz ve maymun gibi hayvanlardır.
Ve bunun yaşandığı
yerden biri olarak da Çin seçilir.
Kahramanımız ve
efsane kişi ise bu virüsü en azından yakını için bulan kişidir.
Bu bir tesadüf
değildir.
Bir alt yapıdır.
Kitaplarda da bu
durum işlenmiştir.
Aynı zamanda dünya 20
yılda çok sayıda ölüme sebeb olan 15 salgın hastalıkla karşı karşıya kalmıştır.[1]
İngiliz, Yahudi ve Haçlı
batı zihniyetinin yaptıkları, yapacaklarının delil ve belgesidir.
-Yazar merhum Kadir
Mısıroğlu, “Filistin Dramının Düşündürdükleri” kitabında bundan tam 16 yıl önce
2004 yılında Çin ve Hindistan’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından
bir mikrop salgınıyla bu ülkelere bir saldırı olabileceği konusunda uyarıda
bulunmuş.
Mısıroğlu,
kitabında “Amerika, gerek Çin’in, gerekse Hindistan’ın nüfusunu yakın
bir gelecekte “mikrop harbi”yle azaltma plânı peşindedir. Çin’i bir
milyarın Hindistan’ı ise beş yüz milyonun altına indirecek tedbir “şarbon
mikrobu” hâdisesinde sâbit olduğu üzere mikrop üretimiyle
gerçekleşecektir.” sözleriyle Çin’i yıllar önce uyarmıştı.[2]

Bu konuya daha önce
yazdığım yazılarda da işarette bulunmuştum.[3]
-Kıssadan Hisse: 15
bin askerimizi kör ettiler.
1. Dünya Savaşı’nda
esir düşen 15 bin askerimizi, aşırı krizol maddesi bulunan havuza sokarak kör
edilmesinin belgeleri olduğu ortaya çıktı.
Birinci Dünya Savaşı
sonrasında, Mısır Seydibesir Kuveysna Osmanlı Useray-ı Harbiye Kampı’nda, 15
bin Mehmetçiğin kör edilmesi olayının belgelerinin Genelkurmay’da olduğu ortaya
çıktı.
1918 yılında Mondros
Ateşkes Antlaşması’yla biten Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Filistin
cephesinde esir düşen 16. Tümen 48. alaya bağlı Osmanlı askerleri, Mısır’da
Seydibeşir Usare kampında, İngilizlerin çeşitli işkencelerine maruz kaldı.
Mehmetçik, dezenfekte edilmek bahanesiyle krizol (cresol) maddesinin döküldüğü
havuzlara sokuldu. Ancak fazla miktarda kullanılan maddenin etkisi ile 15 bin
Mehmetçiğin gözü kör oldu.
Karamanlı yedek
subay Ahmet Altınay’a ait olduğu ileri sürülen günlüklere dayandırılan
iddialara göre esir askerler dezenfekte havuzlarına süngü zoruyla sokuldu. Konu
ilk defa 28 Mayıs 1921 tarihinde Edirne Milletvekilleri Mehmet Şeref ve Faik
Bey tarafından TBMM gündemine taşındı. Vekiller Anadolu’da tutuklu İngiliz
Albay Ravlenson gibi esirlerin İngilizlerin elindeki Türk askerleri teslim
edilmedikçe iade edilmemelerini önerdi.[4]
MEHMET
ÖZÇELİK/16-03-2020
[1] https://www.yenisafak.com/dunya/milenyumun-20-yilinda-15-salgin-3529747
[2] https://m.yeniakit.com.tr/haber/kadir-misiroglu-cini-15-yil-once-boyle-uyarmis-1040598.html
[3] http://www.tesbitler.com/2020/03/15/benim-yapamadigimi-bir-virus-yapti/
[4] https://www.internethaber.com/15-bin-askerimizi-kor-ettiler-509277h.htm