KENDİ ELLERİMİZİN MAHSULÜ
KENDİ ELLERİMİZİN MAHSULÜ
DÜNYA İMTİHANDA
“Başınıza her ne musibet
gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.”[1]
Ne oldu o kadar
Suriyeliler, göçmenler, onlara yapılan zulümler, baskılar?
Ne oldu Esad Efendi ,
Suriyede, idlibte binlerce, milyonları bulan insanları öldürüyordun?
Dünyanın problemleri zulme
uğrayan Mazlum insanları, mağdur insanları, birdenbire dünya onları bıraktı.
Mazlumlarla uğraşmıyor. Kendi Dertlerine düştüler.
Mikrop insanları bir
mikrop ile yola getirebiliyor. Firavunu yola getiren Allah, Nemrudu bir Topal sinek ile hizaya getiren Allah, zulmeden
ve zulme ortak olan insanları da bir virüs ile yola getiriyor. En azından
düşündürüyor, aklını başına aldırıyor, düşündürüyor.
Mazlumların, zulme
uğrayanların, göçmenlerin sahibi Allah’tır.
Biz bir köpeğimizi, kedi
ve tavuğumuzu hatta kaybettiğimiz bir kalemimizi düşünürken, mazlum ve
masumları yaratıp, onları rızıklandırarak hayatını devam ettiren Allah, hiç
kullarını düşünmez mi?
Masumlar mı?
Onlarda bu koronadan
ölürse fazlasıyla ilahi mükafatlarını alırlar.
Hatta; devasız bir
hastalıktan dolayı ölen bir kimse şehit kategorisindedir.
Bu onlar için büyük bir
müjde ve fani hayatını bâkileştirmek için bir vesiledir.
-Göçmenlerin derdiyle
dertlenmeyen dünya artık kendi derdiyle dertlenmenin peşine düşmüştür. Kendi
derdi fazlasıyla dertli, derdini aşmakta, derdine çare aramaktan onlara çare
bulamamaktadır. Onun ızdırabını yaşamakta, derdine dertler katmakta,
çaresizlikler içinde kıvranmaktadır.
Allah’ın kulları
öldürülüyor. Masum insanlar öldürülüyor. Dünya sessiz, insanlar ölüyor.
İnsanlık ölmüş…
Hem insanlar ölüyor.. İnsanlık
ölünce insanlar da ölüyor.
O halde insanları yaşatmak
için, insanlığı yaşatmak lazım. İnsanlık yaşamalı ki insanlar Yaşasın…
Bu asırda vahşetler peş
peşe yaşanıyor. Irak’ta öldürülen 1 milyondan fazla insan, Suriye’de öldürülen
1 milyondan fazla insan, Dünyanın muhtelif yerlerinde, Filistin’de,
Çeçenistan’da, Arakan’da ve Uygur Türklerinden milyonlarca insan zulüm
altındadır.
Bununla da kalmayıp
hayvanlara yapılan tasallut, Develer bir yandan öldürülüyor. Eğlence amacıyla
köpekler vesaire hayvanlar öldürülmeye çalışılıyor.
Karıncaların İstilası,
Kabe’nin üzerinde kuşların uçması, domuz gribi, Kuş gribi, Corona virüsü,
musibetler peş peşe geliyor.
21. Asır bütün asırların
yüz karası olacak bir asırdır. Asırların kirliliğini içerisinde barındıran bir
asırdır.
Kur’an-ı Kerimde sürekli
bahsedilen Âd ve Semud kavmini çok geride bırakmış. Lut kavmini aratmış, adeta
Firavun ve Nemruda rahmet okutur hale gelmiştir.
Tıpkı Iraklıların zalim
Saddamı arar hale gelmeleri gibi.
Beşer’in zulmü,
birbirlerine yaptıkları zulümleri sebebiyle hayvanları onlara musallat etti.
Tabiattaki genel dengeyi ve
dengesini bozmuş olan insan, bozulan denge insanın da dengesini bozmaktadır. Kâinat
ve dünya adeta kıyama kalkmıştır.
Kıyamın arkası,
kıyamettir.
Yaşlı dünya bunca zulümleri
taşıyamıyor. Her tarafından çatlaklar belirginleşmeye başlıyor. Depremler,
seller, Fırtınalar, hayvanların İstilası, karınca ve çekirge saldırısı,
zulümler, kanlar, gözyaşları, açlık, kıtlık, hastalıklar peş peşe Zuhur ediyor.
Her seferinde tevbe edip
ancak zulmüne devam eden Hz. Musanın kavmi Yahudiler her seferinde Hz. Musaya
iltica edip, zulümden vaz geçeceklerini söylemiş ve zulüm kalkmış iken, tekrar
zulümlerine devam etmişlerdi.
Böylece karınca, çekirge
gibi afetlere maruz kalmışlardı.
-“ Cenab-ı hak Hz. Musa
(as)’nın sözlerine inanmayıp doğru yola gelmek istemeyen Mısırlılara türlü
türlü belalar göndermişti. Rivayetlere göre bunların bir tanesi de
karıncalardı. Milyonlarca karınca ortalığı kapladı. Bunlar her yere sızıp
giriyor, yiyeceklere su kaplarına dolarak elbisenin içine girip vücutlarını
ısırarak Mısırlıları canlarından bezdiriyordu. Hatta bu istila sırasında
karıncaların Firavun’un sarayını bile yıktıkları söylenir.
Bu bela On Bela’dan “Kummel” belasının
kapsamına giriyor, şöyle ki:
“Bunun üzerine, Yüce
ALLAH; onlara Kummel küçük, kanadsız çekirgeyi, ekin bitini, karıncayı musallat
etti.”
“Bunlar, yerdeki
bütün bitki artıklarını da, yaladı, tüketti. Küçük karıncalar da, adamların
elbiseleriyle vücudları arasına girip vücudlarını ısırırlar, yedikleri
yemeklerin içine dolarlardı! Nihayet, evlerinin üzerinde kireç harcıyla
tuğladan, kaypak, üzerlerine çıkılamayacak sütunlar yapıp yemeklerini, onun
üzerine koydular.”
“Yemeklerini yemek
için, oraya çıktıkları zaman, ellerinden kurtulduklarını sandıkları hayvanları,
orada da, yemeklerin içine dolmuş buldular! Kendilerine, bu belâdan daha ağır
gelen bir belâ olmadı. İşte, bu, Yüce ALLAH´ın, Kur´ân-ı Kerim´de Ricz diye
andığı belâ idi.”[2]
–Hem korona ile ilaç şirketleri devreye
girerken, bir yandan da petrol fiyatlarının düşmesiyle Arap ülkeleri, Rusya ve İran-ın
tahtı sallanmaktadır.
Avrupa-daki
ve de dünyadaki baronların bir yandan Çin-le yaptıkları alış verişlerin virüs
sebebiyle kesintiye uğraması, Çin petrol
aldığı İran ve İran petrol sattığı Çin ile bağlantısı koparılmış oldu.
Satranç gibi birbiriyle bağlantılı devletlerin zinciri
bir virüs ile koparılmıştır.
Bu bir basit komplo teorisi deyip geliştirilemez.
Dünya kendisini sorgulamalı ve silkelenip kendine
gelmelidir.
YOKSA…….
MEHMET ÖZÇELİK
17-03-2020
[1] Şura.30.
[2] bk.
Taberî-Tarih, I / 211-212. https://sorularlarisale.com/risalelerde-karincanin-firavun-sarayini-yiktigi-ifade-ediliyor-bu-olay-nasil-olmus-detayli-bilgi