İMAN VE HAYAT

İMAN
VE HAYAT

İmanın
ruhunun girdiği yerde hayatta yeşeriyor.

Yeter
ki kişi iman fişini, marifetullah pirizine takmış olsun.

İmandan
nasibi olmayan, karanlıkta kalmaya mahkumdur.

-Ruh
bu dünyaya maddi hakikatleri almak için, maddenin mahsulü olan manayı elde
etmek için gönderilmiştir.

Ruhun
keşif ve nüfuz alanları olduğu gibi, maddenin de keşif ve nüfuz alanları
sonsuza uzanmaktadır.

Maddeden
müteşekkil olan her şeyi bir düşününüz ve de onların ifade ettiği hakikatlere
bir bakınız.

Hayret
içerisinde kalınacaktır.

Buradan
alınıp geliştirilen bedenin, kendi manasını ifade ettikten sonra tekrar burada
bırakılması, ruhun alması ve kendisini götüreceği hedefi elde etmiş
olmasındandır.

*****************   

Vahye
Mazhar olunca arı, hayvanlar içinde bir hayvan olan arı gibi bir hayvan şifalı
bir balı Allah’ın izniyle insana sunuyor.

Arıyı
diğer hayvanlardan farklı kılan onun vahye Mazhar ve muhatap olmasındandır.

Aynen
bunun gibi de, vahye Mazhar olup onun gereğini yapan insanla, yapmayan insan
arasındaki fark da böyledir.

Vahiy
ile ölü diriltildiği gibi, ölmüş kalpler, akıl ve duygularda hayat bulmaktadır.

Buda
o şeyin Allah ile olan nisbeti ve mensubiyeti ile gerçekleşmektedir.

Vahyin
mertebeleri var.

En
aşağı mertebesi olan arıda böyle olursa, insanda olduğunda neler yapmaz ki!

Nitekim
Samiri bile, Cebrail-in atının bastığı yerden aldığı toprakla böğürüp konuşan
buzağı yapmıştır.

Vahyin
iletişim kaynağı ve santrali olan Cebrail, vahyi götürdüğü yerlere hayatı ve insaniyeti
de götürmekte, oraları maddi manevi hayata kavuşturmaktadır.

-“Her
Şey Zikreder Ancak Siz Bilemezsiniz.

Yedi
gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih eder; O’nu övgü ile tesbih etmeyen
hiç bir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz.”[1]

-“Ona
bir biçim verdiğimde ve ona ruhumdan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere)
kapanın.”[2]

MEHMET
ÖZÇELİK

01-11-2019


[1] İsra, 44.

[2] Hicr, 29.