TÜRKİYE ŞAHLANIYOR

TÜRKİYE
ŞAHLANIYOR

Gençlik
dehşetle ve dehşetli geliyor.

Tabiri
caizse, zehir gibi…

Ancak
elbette her hayırlı işin çok muzır manileri de olmaktadır.

İlgisiz,
bilinçsiz gençlikle beraber alt yapısı olan ve donanımlı bir gençlik
gelmektedir.

Bu
bilindiği içindir ki sürekli toplumun hafızası bulandırılmaktadır.

Önüne
maniler konulup, gereksiz şeylerle meşgul edilmektedir.

Mesela;
Dinime dahleden bari müsülman olsa.

Bu
günlerde cemaatleri gündeme getirip ve tarikatlara saldıran ve onlar kanalıyla
İslam’a vurmaya çalışanların mazisine baktığınızda gerçek niyet ortaya çıkıyor.

Devletin
sahip çıkmadığı dine, bazı arızalar olsa da, tarikat ve cemaatler[1] sahip
çıkmıştır.

Bu
sayede toplumda çoğunluklarla beraber, azınlıklarında nefes aldığını görmekteyiz.


Azınlık Cemaat Vakıfları Temsilcisi Moris Levi, azınlıkların ibadet özgürlüğü
konusunda şunları söylüyor: “Türkiye özellikle son 20 yılda ibadet özgürlüğü
üzerine titreyen bir ülke oldu. Herhangi bir Hristiyan veya Yahudi kendi
çevresindeki mabetlerde ibadetini yapabilir. Hiçbir izin almasına gerek yok;
ancak cemaatler küçüldüğü zaman bağış toplamakta hayli zorluk çekiyor”.
Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Suzin de olumlu atmosfere dikkat çekerek
“Son 17 yılda hayal bile edemeyecek noktadayız” diye konuşuyor ve
benzer şekilde ekonomik zorluklara işaret ediyor…

“DİN
ADAMI YETİŞTİME SORUNUMUZ VAR”

Din
adamı yetiştirmek ile maddi kaynaklar arasında ters orantıya işaret eden Levi,
”İlahiyat fakültelerinde din adamı yetişebiliyor ama Musevi din adamı veya
Hristiyan din adamı yetiştirebilmek için ya alaylı usulüyle usta-çırak
biçiminde yetiştiriliyor ya da yurt dışına teolojik eğitime gönderiliyor. Bu da
sonuçta bir maddi kaynak gerektiriyor. Özellikle Anadolu’da bulunan küçük
Hristiyan cemaatler ne binalarını ayakta tutabiliyor ne de din adamlarını
yeteri kadar istihdam edebiliyor” diye konuşuyor.[2]

****************   

Hükümete
direk müdahale edip al aşağı edemeyen zihniyet, İstanbul ve Ankara seçimleriyle
çevresinden kemirmeye başlıyor.

Amaç
hükümeti zaafa düşürmek, topluma kaos bulutları sarmak ve sermek.

İp-le başarılı
olamayanlar, Davutoğlu ve Babacanı devreye koydular.

-Ali
Babacan AKP’den ayrılmasının ardından bir çok iş başvurusu yaptığı ortaya
çıktı. Ali Babacan görevde olduğu sürede iş başvurusunda bulunduğu ve bir cevap
alamadığı iddia edildi. İşte Ali Babacan iş başvurusu macerası.[3]

Demek
ki şimdiye kadarki baş vuruları bu gün için beklenilmiş!

-Kirli
el devrede.

Seçimsiz
ve kavgasız bir süreye tahammül edemeyenler yeni partilerle suyu bulandıracak,
menfaatperestlere yer açılmış oldu.

Kaypak
olanlar için kaygan zeminler oluşturulmaya çalışılmaktadır.

-Terör örgütü PKK‘dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan teröristler
verdikleri ifadelerle PKK ile HDP arasındaki kirli ilişkiyi bir kez daha ortaya koydu.19
yaşındaki B.C, “HDP’nin Van bürosuna giderek kayıt yaptırdım. 2 örgüt
mensubu ile gittiğimiz Van merkezde bulunan evde yeni katılan 4 örgüt
mensubuyla kaldık. Örgüt kuryelerinin vasıtasıyla Hakkari’ye oradan Irak‘ın kuzeyine geçtim.” dedi..[4]

*************

Yeter ki eski ve eskimiş olanlar gelen neslin
önünde durup gölge etmesinler.

Mesela; 26-09-2019 Perşembe tarihli Teke Tek
programında 3 yer bilimci profesör.

İstanbul’da gerçekleşen deprem ve fay hatları ile ilgili
bilimsel çalışmalarını aktardılar.

Programın
sonlarına doğru Fatih Altaylı, Marmara da daha eski tarihlerde gerçekleşmiş
olan depremlerle ilgili soru yöneltti.

3
bilim insanı Prof..

-Tabiki
eski tarihte olan depremlerle ilgili bilgimiz var.

Eski
derken Osmanlıyı kastetmiyorum
,
1000 – 1500 yıl öncesini kastediyorum.

Çünkü
Osmanlı depremle ilgili hiçbir kayıt tutmamışlar,

Çalışma
yapmamışlar.. dedi.

2
dakika sonra Fatih Altaylı cep telefonunu eline alarak:


Murat Bardakçı mesaj gönderdi ve diyor ki.!

Osmanlı
depremlerle ilgi çalışmalar yapmış ve tüm depremlerin kayıtlarını tutmuşlardır.

Bilhassa
Abdülhamid han bu konuyla ilgili özel çalışma ve arşiv tutmuştur.

Resmi
kayıtları bende mevcut, İsterseniz gösterebileceğini söylüyor.. dedi.

Stüdyoda
ki 3 bilim insanı prof.. Far görmüş tavşan gibi dondu kaldılar.

Daha
sonra da Murat Bardakçıya övgüler dizdiler.[5]

Geçmişten
kopuk ve geçmişini tanımayanlar, bu nesli nasıl geleceğe taşıyabilirler?

Ahlaksız
teklif.

ABD’den
Türkiye’ye Tüm Akıllı Telefonların Fiyatını Düşürecek S-400 Teklifi.[6]

Abd
şimdiye kadar kontrol ve tehditle yaptığını bugün cazip tekliflerle yapmaya
başlıyor.

Sırf
bizi bağlayan bağlardan kurtulmamamız için…

-Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanı Emekli Tuğ. Adnan Tanrıverdi, “Türkiye 2015’ten bu yana Abd’ye 5
Mağlubiyet yaşattı” dedi. Yeni Şafak’a konuşan Tanrıverdi bunları tek tek
sıraladı:

1-
ABD, 7 Haziran seçimlerinde istikrarı hedef alan propagandayı destekledi.
Halkın ferasetiyle 5 ay sonra siyasi istikrar sağlandı.

2-
Arkasından çukur eylemleri başladı. ABD desteği PKK’nın öz yönetim safsatası
ile Türkiye’nin başına yeni dert açtı. Türkiye bu sıkıntıyı da 6 ayda çözdü.

3-
Türkiye TSK’daki FETÖ’cüleri tasfiye ederken, 15 Temmuz darbe girişimi oldu. 20
saat içinde bu da bastırıldı. ABD’ye 3. Mağlubiyeti yaşatıldı.

4-
ABD, Cerablus’u terör örgütü PKK-PYD’ye teslim edecekti. Türkiye bunu fark edip
askerini soktu ve bunun önüne geçmiş oldu.

5-
ABD, Irak’ta Türkiye’nin üslerini kaldırmak için harekete geçti ama Türkiye
bunu da başarıyla önledi. Bu da 5. Mağlubiyet.

MEHMET
ÖZÇELİK

02-10-2019


[1] https://www.siyasetcafe.com/iste-turkiyenin-tarikat-ve-cemaat-haritasi-54846h.htm

[2] https://m.haberturk.com/azinlik-vakiflari-2515178
   

[3] https://www.finans365.com/is-basvurusu-kabul-edilmeyen-ali-babacan-yeni-parti-kurmaya-karar-vermis/14309/

[4] https://www.ahaber.com.tr/yasam/2019/09/28/teslim-olan-pkkli-terorist-hdp-ve-pkknin-kirli-iliskisini-gozler-onune-serdi

[5] https://www.facebook.com/100004025624000/posts/1807728532704650/

[6] https://www.webtekno.com/abd-turkiye-s-400-teklifi-akilli-telefon-fiyat-indirim-h76543.html