15 TEMMUZ YOLUNDA DÖŞENEN TAŞLAR

15 TEMMUZ YOLUNDA DÖŞENEN TAŞLAR

1-Yahudi
Solomon fıkrasında; Bir gün vatikanda kardinaller ayinden çıkıp meydana doğru
yürüyorlarmış. Bir tarafta hristyanım diyen bir dilenci diğer tarafta ise
yahudiyim, yardım edin diyen dilenci varmış. Kardinallerden biri yahudinin
yanına ilişip;
-Bak, arkadaşın ne güzel para kazanıyor, kimse sana para vermiyor, gel sen de
hristiyan ol demiş. Yahudi diğer dilenciye seslenmiş;

-Hey solomon şu adama bak bana ticaret anlatıyor.

-Kominizmin
yahudiler tarafından kurulmuş ve Gülen Erzurumda kominizmle mücadele
teşkilatını kurarak bu işe başlamıştır.

-Not:
Bu yazacaklarım 2013 Ekim-inden bu güne yüzlerce makale, dergi, kitap, video ve
şahitlerin dilinden anlatılanlardan derlenmiştir.

200
civarındaki yazdığım makalelerden derlenmiştir.

2-Fetönün
gelişip bu günlere gelmesinde iki önemli kişi etkili olmuştur.

Birisi;
1965 Chp genel sekreteri ve Milletvekilliği yapan ve Mum tarikatının Türkiye
temsilcisi  Kasım
GÜLEK-tir.

-Fetö
1996’da Ankara Kocatepe Camii’nde CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’in vasiyeti
üzerine cenaze namazını kıldırmıştır.

-1999’da
Amerika’ya göçtü. Kasım Gülek-in kızının, emekli Cıa ajanı Grahem Fuller-in
aracılığıyla orada kalma izni almıştır.

Kaldığı
yer, Cizvit papazlarının karargahı ve yeridir.

-1969
yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından üstün hizmetleri karşılığı
taltif madalyası ile ödüllendirilen Gülen, 1975’te ise Türkiye Büyük Mason
Mahfili’ne gizli yemin töreniyle girmiş. Gülen’i masonlarla
Kasım Gülek tanıştırmıştır.

Şule
Yüksel Şenler-in abisi Üzeyir bunu beyan eder videosunda.

-Ve
de Yenişafak gazetesi bunun belgelerini günlerce yayınladı.

-900
küsur sayfalık 15 Temmuz Meclis tutanaklarında başkanın sorduğu sorulardan
biride;”“Sıradan bir vaiz değildi, 1971 yılında Millî İstihbarat
Teşkilatı Müsteşarı Fuat Doğu, Yaşar Tunagür, Vehbi Koç’un evinde Fetullah
Gülen’le beraber bir toplantı yapıyorlar.” şeklinde bir bilgi verdi.

3-Fetönün
İzmiri seçmesi tesadüfi bir durum değildir.

İzmir Sabataistlerin çoğunlukla bulunduğu yerdir.

4-Fetönün
ikinci büyük destekçisi ise, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagür olup, ona
sahip çıktı.

5-Fetönün
şimdiye kadar deşifre edilmeyip tenkit de edilmemesinin sebebi; Ferdi zararlar
içe atıldı, gıybet ve iftiradan korkularak ses çıkarılmadı. İğneyi kendimize
batıracak olursak; Kendimizde de bunun yansımasını görürüz.

Nitekim
ben 1993 yılında Şanlıurfadaki 15 kişi alınacak olan Hadis öğretim görevliliği
sınavında açıkça Fetönün verdiği listeden bildiğimiz kadarıyle kendilerinden 8
kişi alındı. Buna karşı şikayet edilmedi ve tedbir alınmadı.

Üniversitelerin
çiftlik gibi keyfi uygulamalarından, savcılığa müracaat edildiğinde bir
neticenin alınamayacağı düşüncesinden dolayı şikayet yoluna gidilmedi.

-Polislerin
alınmasında da aynı su-i istimal ve keyfilikler yaşandı.

-Nitekim
Adalet Bakanlığında Seyfi Oktay-ın 3 bin hakim almasına
tepki gösterilince; Ne yani Ülkücülerden mi alacaktım, diye cevap vermişti.

Liyakat
esas alınmadı.

-EMNİYET
ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EMİN ARSLAN Bir röportajında “Himmet paraları
FETÖ’ye yetmez. FETÖ, PKK’yla birlikte uyuşturucu ticareti yaptı ve kara para
akladı.”diyor.

6-1971
yılında Eskişehir hapishanesinde Kadir Mısıroğlu
Hüsrev Altınbaşakın kendisine Fetö ile ilgili olarak; Buan dikkat
et, bu içimize konulmuş bir ajandır, dediğini nakleder.

7-Bir
Öğretmen ve esnaf 2013 yılında meydana gelen karışıklıklar üzerine durum ne
olacak diye soruları üzerine şu cevabı vermiştim;

-Eğer
Gülen yarın sizin elinize silah verip toplumla ve cemaatlerle karşı karşıya
getirirse şaşırmayın.

-Öyle
şey olur mu diye sorunca;

-Görürsünüz,
demiştim.

Meğer
silah değil de, uçak savar verecekmiş!!!

-Bedduası
üzerine ise Gülene mensub olanlara şunu demiştim;

-Farazi
olarak eğer tüm kâinatın idaresi bana verilse ve Gülenin düştüğü duruma
düşeceksin, denilse; Vallahi de, billahi de, tallahi de kabul etmem, demiştim.

8-A’raf.
175. “Onlara, kendisine âyetlerimizi sunduğumuz o adamın kıssasını da anlat;
âyetlerden sıyrılıp çıktı, derken onu şeytan arkasına taktı, en sonunda da
helak olanlardan oldu.”

Bu âyetin  nüzulü ile ilgili
olarak
Bel’am bin
Baura
olayı anlatılır.[1]

9-Devletin
dine cephe alma tavrı bu gibi akımların çıkmasını ortaya çıkarmakta adeta
teşvik etmektedir.

Tıp
ve eczacılık fakültesi kapanırsa merdiven altı yöntemlere başvurulur. Şebeke
suları kapatılırsa, her önüne gelen her yerde kuyu kazmaya, kanalizasyonların
karışmasına sebeb olur.

-Fetö-yü Milli Eğitimde başarılı
kılan olay onun başarısı mıdır yoksa milli eğitimdeki devletin başarısızlığı
mıdır?

Devletin Milli Eğitimdeki göstermiş
olduğu başarısızlığı otomatikman Fetö ve cemaatını milli eğitimdeki
hakimiyetini sağlamıştır.

-Nitekim
fetöde bu amaçla Başbakan Çillere İmam Hatiplerin orta kısmını kapattırma
teklifinde bulunması, Türk solu adlı bir dergi çıkarması, 13 tane alevi derneği
kurması ve Ankarada Cami ve alevi cemevini bir arada yapmaya çalışması, kirli
oluşumun bir neticesidir.

-Şimdiye
kadar gerek islam dünyasında ve gerekse dünyada benzeri görülmemiş bir şekilde
iki yerde ve biri olan Salihlide Kur’an-ı Kerimi camide yere fırlatması görülmemiş bir vahşettir.

-Bir
ingiliz ajanının üst düzey bir askere; Aslında Gülen bizim kontrolümüzdeydi, şu
an Abd-nin kontrolündedir, der.

-Paralel
yapının benzerini diğer islam ülkelerinde de görebiliriz.

-Pakistanın
parallel yapısı, Muhammed Tahir Ül-Kadiri. 

TOPAL MOLLA:[2]

1920
yılında Topal Molla lakabıyla tanınan bir zat, Afganistan’da tekke kurmuş.
Topal Mollanın müritleri 3 yıl içinde 200 bine ulaşmış.

Müritlerin
sayısı 1925’te 300 bini aşan Topal Molla, krala karşı ayaklanma başlatmış.

Bir
yıl boyunca Afganistan‘da kan gövdeyi götürmüş. O yıllarda Afgan kralı olan
Emanullah Han, ülkesini terk etmek zorunda kalmış.

Emanullah
Han, ülkesinden ayrılırken Afgan sınırına geldiğinde yanına bir adam sokulmuş
ve çok güzel konuştuğu Urduca’sıyla sormuş:

“Beni
tanıdın mı? Ben meşhur Topal Mollayım. Afganistan’daki görevimi bitti,
İngiltere’ye dönüyorum.”

“Seni
tanıdım !” demiş kral.

“Ben
senin İngiliz casusu olduğunu biliyordum. Fakat halkıma o kadar çok tesir
etmiştin ki, senin casus olduğuna onları bir türlü ikna edemedim ve
inandıramadım.“

Sarıklı
ve sakallı Topal Molla sakalını kesmiş, sarığını atmış, başına silindir
şapkasını oturtmuş ve İngiltere yoluna koyulmuş.

KESNİZANİ TARİKATI:[3]

15 Temmuzun benzeri 2003 yılında
Irak-ta KESNİZANİ (Kimse bilmiyor)TARİKATI tarafından Irak-a altın tepsi içinde
sunulmuştu, o da bir kurşun bile sıkmadan ve de sıkılmadan. Saddam-ın haremine
kadar girilmiş, tüm devlet teşkilatı orduda dahil ele geçirilmiş, sürekli CIA
ve Mossad-la bağlantı içerisinde işler sürdürülmüştü.

Her yere sızılmıştı.

Sadece devlette her türlü değişiklik
yapılmıyor, dinde de paralel bir din oluşturuluyordu.

Şeyh Muhammed Abdülkerim Kesnizani,
zikirden ziyade, siyasete meraklıydı. Müritlerine de Kur’an eğitimi yerine
Yahudi kabalasını öğretiyordu.

-Her ne kadar bu yapının Hasan
Sabbah ve Haşhaşi benzetmesi yapılsa da, bu yapı daha dehşetli ve islam
dünyasını değiştirme amaçlıdır.

Hasan Sabbahın faili
malumları, burada faili meçhuller olarak sürdürülmüş tam bir münafık yapıdır.

-Bu yapının altı ibadet, ortası
ticaret,  üstü ihanet üzerinedir.

Katıksız münafık bir yapı olup, 25
yıl Azerbeycanda idareci olarak kalan biri, hiç Cuma namazına gitmediğini
söylemektedir.

Nitekim Sayın Erdoğanı İran yanlı ve
yakınlığı ile tenkid eden Gülen, aslında en büyük iran hayranı ve takiyye yapan
ve iranla muhaliflerini devre dışı bırakmaya çalışan kimsedir.

-Ve aynı zamanda bir istihbarat
örgütüdür.

-İmam-ı
Şafi’ye sormuşlar; Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız? Demiş
ki: “Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.”

İçte ve dışta buna destek olanların
kimler olduğuna bakarsanız, bunun ne olduğunu anlarsınız.

-2001 yılında Ekrem Dumanlı Zaman gazetesinin başına Genel
Müdürlüğe geldiğinde ilk düşündüğüm, Acaba bu da -Bizim çocuklardan mı?-
olmuştur.

Bu ifade 1980 ihtilalini yapan Abd
tarafından; Bizim çocuklar başardı, olarak duyurmuşlardı.

-Neden geçmişte şimdiki gibi tepki
gösterilmedi denilirse cevaben;

Her şey ortaya çıkmışken bugün bile
destek olup savunanlar olursa, varın dünkü durumu siz düşünün.

-Ömer Halisdemir-in öldürmüş olduğu Özel Kuvvetler Komutanı Semih
Terzi aslen Adıyaman/Kahta ilçesindendir. Soy adı Terziyandır.

Adıyaman
Salnamelerinde Kahta da gayrı müslim-Süryani çok bulunmaktadır.

Bu
gün Fetö adeta bir esaret hayatı altında ve Cıa-nın kontrolündedir. Oysa Esaret
altındaki bir adamın fetvası kabul edilmez. Cıanın, Pentegonun ve Mossadın
oyuncağı ve ortağı olan bir adam ve beyanı hükümsüzdür.

-Fetö
oyunu, Türkiye merkezli, İslam dünyası kontrollüdür.

-15 Temmuzda da binbaşı O.K. nin olayı önceden mite haber vermesiyle gece 3- te
yapılacak darbe erkene alınıp telaşa düşülmüş, Ömer Halisdemir-in özel harakat
komutanı Semih Terziyi öldürmesiyle de darbe akamete uğramıştır.

Kara
Havacılık Komutanlığı’nda görevli binbaşı ifadesinde, ailesiyle tatilde
olduğunu, cuntacıların araması üzerine 15 Temmuz günü birliğe döndüğünü
anlattı. Cuntacı Deniz Aldemir’in arabadayken telefonunu kapattırarak, “Ben
senin hizmetten olduğunu biliyorum ama uzatmayacağım, bu gece faaliyetimiz
olacak. Çok kan akacak” dediğini aktaran binbaşı bunun üzerine Milli İstihbarat
Teşkilatı’na gittiğini anlattı.”

-Türkiyede
15 Temmuz gecesi; 250 şehit, 2703 gazi,
binlerce her yaştan kahraman bu hayasızca akına karşı göğsünü siper etmişti.

-O gece; 8561 asker katıldı, 35 Uçak, 37 helikopter, 74 tank,
4000 hafif silah kullanıldı.

Akıncılar
Hava Üssü’nde 15 Temmuz darbe girişimini yöneten eski Kuzey Deniz
Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın; “Cumhurbaşkanını öldüremedik, planlarımız boşa
gitti, Cumhurbaşkanının Almanya’ya kaçtığı yönünde haberleri yaymamız lazım,
yoksa her şey boşa gidecek” şeklinde yalan sözlerinin uluslararası medyada
aynen uygulandığı ortaya çıktı..

-Ahmet
Akgündüz meclise verdiği tutanak beyanatında:”İki hafta önce Obama’nın
himayesinde düzenlenen bir diyalog konferansına biz de katıldık. Orada bir
profesör -Beyaz Saray’ın danışmanı maalesef- söylediği cümle şudur: “Biz bu darbeyle, başarısız olmakla partnerlerimizi
kaybettik.” diyor.

Wilders
da –ki Hollanda’daki İslam düşmanı partinin Genel Başkanıdır- çok açık bir
şekilde “Dünyada en çok üzüldüğüm şey, bu darbenin başarılı olamamasıdır.”
diyor.

PKK
bir kaç gün öncesinden saldırısını durdurmuş, başarılı olunması halinde doğudan
8 bin kadar deaşlı ve pkklı giriş yapacaktı.

İngiltere’nin
Kıbrıs’ta bekleyen 50 bin askeri kendi vatandaşlarını koruma bahanesiyle
beklemekteydi.

Erdoğan’ın yakalanması halinde altın rengine boyanmış 20 ton altın
külçe
hazırlanmış,
senaryo gereği 20 ton altınla kaçarken yakalandı, denilecekti.

Fetö
ise Yavuz Sultan Selimin Topkapı sarayında bulunan kürkünü kaçırtırken
yakalanmış, onun yerine diktirdiği yeşil kaftanla, Ankara’da kendisi için
hazırlanan köşke hasmetle giriş yapmak için dört gözle sonu bekliyordu.

Ermeni,
Yunan, İngiltere, ABD hep birlikte nefeslerini tutmuş, neticeyi bekliyorlardı.

-Ergenekonla
karşılaştırmasına gelince; Derin devlet-gladyo-Gizli dinsiz komite,
nato ilişkisi. Her türlü kirli ilişkinin toplandığı derindeki alan.

Devletin derinine inen Fetö, sahip
olduğu güçle, devletin derinindeki ergenekonla savaşı neticesinde; bazen gerçek
ve bazen de gerçek dışı beyanlarla onu devre dışı bıraktı ve yerine kendini
ikame etti.

Ve aynı zamanda, devletin derininde
solu temsil eden ergenekonun demode olması ve proje gereği yerine ergenekonun
sağ kolunu oluşturan Fetö konulmuş oldu, strateji gereği olarak.

1960- dan 2016 yılına kadar aynı
elden sürdürülen darbeler bu sefer B planı devreye konularak, elli yıldır
beslenip büyütülen Fetö devreye konulmuş oldu.

-1993 yılında Uğur mumcu, Turgut Özala silahlı saldırı
ve sonrasında zehirlenerek öldürülmesi, Eşref Bitlis gibi faili meçhuller,
pkk.nın canlanması,Aytunç Altındal-ın Fetönün 12 kardinalden birisi olduğunu
söylemesi üzerine öldürülmesi bu planın devreye konulmasıdır.

-Asıl
patlak dersanelerin kapatılmasıyla başladı. Çünkü buralar insan devşirme
yerleriydi.

-Gazeteci
Nedim Şener-in ifadesine görede; Aslında Fetö
devlete değil, Erdoğan fetöye sızdı.

-Bu yapının temel özellikleri;

-Makyavelist
yani hedefe gitmek için her yol meşrudur,der.

-Menfaatçı-
Yararcı- Çıkarcı bir yapıdır.

-Şahsiyeti
ön plana çıkarmaktadır.

-Başlangıcında
samimiyetin değil, hesabın ve planın olması.

-Asrı
saadetten bu yana bir gerçektir ki; İslam ferdi veya cemaat olarak her ne zaman
siyaset ve maddeye yani dünyevileşmeye yönelmişse, sürekli olmayıp, şaibelere
ve yıkılmalara kadar bir çok fitnenin kapısını açmıştır.

Tam
ihlaslı bir hizmetin olacağı düşünülemez.

Bu
ise bir hırka bir lokma yani fakir yaşamak anlamına olmayıp, dünya ve ahiretin
aynı koltuk altında, aynı derecede götürülemeyeceği, mutlaka bir tarafın ağır
basacağı bir hakikattır.

Bu
zamanda islamiyetin yükselişi maddi yükselişle orantılı olmakla beraber, bunun
kontrolünün dengeli ve kontrollü olması gerekmektedir.

-İstanbul hafıza müzesinde;

Darbeler
Çağı köşesinde, 1950-2016 tarihlerinde dünya genelinde 531 darbe gerçekleştirildiği,
bunların 210’unun amacına ulaştığı, Türkiye’de ise 1960-2016 tarihlerinde 9
darbe ve darbe girişimi gerçekleştirildiği bilgisi verdi.

-15
Temmuz darbe olurken Koz filmini seyretmekteydik.
Tam sonuna geldiğimizde camiden çıkan Erdoğana dürbünlü tüfekle tam ateş
edildiği sırada filim bitmiş ve o sırada odadan yanımıza gelen baldız darbe
olduğunu haber vermişti.

Koz
filmi ve Darbe filimleri aslında bir darbenin olacağını haber verdiği gibi, ben
de yazdığım iki yazıyla da üç ay kadar önce darbenin ayak seslerini
anlatmıştım.

-Millet
tozlansa ve kirlense de mayasındaki temizlik ve asalet böyle zor zamanlarda
kendisini göstermektedir.

Bu
millet zor ve zorlu dönemin insanıdırlar.

Tarih
yazmaktan ziyade, tarih yazmaya yöneliktir.

Rahatlıkta
rahatça her şeyi yaparlarken, zorlu durumlarda her türlü zorluğa göğüs
germektedirler.

Çanakkalede
256 bin şehide karşı burada 251 şehid verilmiştir.

-Nitekim
darbe gecesi köprüye yakın bir yerde meyhanede bulunan on kişi paralarını
vermeden darbeye karşı engel olmak için gittikleri halde, üç gün içinde tekrar
gelip paralarını ödemişlerdir.

Ve
Köprüye yakın bir yerdeki karakolda hırsızın elinin çözülmesini ve darbecilere
karşı konulmasını ve söz verip geri döneceğini isteyince kendisine karakoldaki
polisler; kendisinin hırsız olduğunu söyleyince cevaben o hırsız;

Hırsızsam
hain değilim ya, demiştir.

Bırakılmış
ancak geri dönmemiştir.

Çünkü
dönememiş ve şehid olmuştur.

Böyle
darbeye karşı herkes meydanda devletine sahip çıkmıştır.

Maalesef
kasıtlı olarak 15 Temmuza ortak olanlar bunu sulandırmaya çalışmaktadırlar.

-Fetö,
20 Ağustos’ta yayınlanan sohbetinde “Haçlının
ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve
onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza
kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar.” dedi. .

Bu
söz bile onun ne mal olduğunu anlamak için fazlasıyla yeterlidir.

-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
FETÖ mensubu subayların darbe teşebbüsünü

koordine etmek için 15 Temmuz’da WhatsApp’ta
oluşturdukları grup üzerinden
yaptıkları yazışmalara ilişkin
çıkardığı 10 SAYFALIK döküm tam bir vahşet konuşmasıdır.

İşte bir kaç konuşma; Albay Eyyüp Gürler: Ordu
komutanı hemen alınmalı.

-Yarbay
Muzaffer Düzenli:İstanbul moda deniz kulübüne müdahale lazım. Generaller var
derdest edilecek. Burada Hava Kuvvetleri K. Abidin Ünal var. Buraya müdahale
lazım.

-Albay
Osman Akkaya:İl Emniyete ateş etmeyi planlıyorum. Başka çare yok.

-Albay
Uzay Şahin:Geçirmeyin Ateş Serbest

-Binbaşı
Mehmet Karabekir:Beni durdurdular. Ateş ettim. Yaralılar var. Taviz tereddüt
yoktur.

-Binbaşı
Mehmet Murat Çelebioğlu:Sadık Abim önce havaya ateş edelim.
Binbaşı Mehmet Karabekir:Sakın tereddüt etmeyin çakın.
Albay Sadık Cebeci:Tmm

-Albay
Müslüm Kaya:AKOM’a yaklaştırıyorlar. Arkadaşlar ateş ediyor.
Albay Uzay Şahin:Ateşle karşılık verin, yaklaştırmayın.
Binbaşı Mehmet Karabekir:Sahada biri olarak ateş kalabalığa ateş ediyorum
bekliyorum. Tekrar tekrar kontrollü kullanın dağılıyorlar 10-15 kişi pert.
İnsiyatif kaybetme yok.

-Binbaşı
Muammer Aygar:Kuleli’de yoğun çatışma var. Gruba ateş ediyoruz
Albay Müslüm Kaya:Taksim’de durum kritik.
Yarbay Mustafa Düzenli:Ateşle karşılık verilen kalabalıklar dağılıyor. Allah
yardımcımız olsun.

-Binbaşı
Muammer Aygar:Çengelköy’de direnen 4 kişiyi vurduk. Sorun yok.

-Yarbay
Muzaffer Düzenli:Toplanan kitlelere askeri kuvvetlere karşı duran polislere
silahla, tanklarla sert bir şekilde müdahale edilecek.

-Binbaşı
Murat Yanık:Ankara’dan gelen talimat ATEŞ EDİLECEK.

-Binbaşı
Muammer Aygar:Camilerin yayınlarının kesilmesi gerek.

-Binbaşı
Muammer Aygar:1. Köprünün Anadolu yakasında polislerde hareketlilik var 1 toma
vuruldu.
Yüzbaşı Mehmet Türk:66’ya polis girdi çatışıyoruz. Ölü polis var.
Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu Komutanım biz de hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Herkes hayatta nasıl kalabiliyorsa öyle yapsın. Mehmet Türk tedbir al can kaybetmeyin.
Ankara’dan teyit ettim.

-Binbaşı
Mehmet Murat Çelebioğlu: Komutanım hayatta kalın tercih sizin biz karar
vermedik henüz. Ama lokasyonumuzdan ayrıldık. Grubu kapatıyorum mesajları silin
isterseniz.

-Fetönün
Gatadaki gata-kullisi tüm kirliliğiyle ortaya çıktı.

FETÖ’cü
doktorlar özelde cirit atıyor. ​Yüzlerce askeri sahte raporla attılar, ödül
gibi ceza ile kurtuldular.[4]

-Gülen Apo gibi Mit-den mi?

Apo-non karısı Kesire Öcalan’ın
aynı zamanda kayınbabası da mit ajanıdır.

Ancak ABD.nin kontrolünde olup, bir
müddet mit elemanlarının ve ABD ile alt üst oturduğu büronun kirasını dahi ABD-nin
verdiği Mit de otomatikman ABD’nin kontrolünde olmuş oluyor.[5]

-Sözümü bir Yozgat türküsü sözüyle bitireyim:

Boğazında Hakik Var
Ne Çok Kalbi Yıkık Var
Şimdiye Kavuşurduk
Arada Münafık Var.

MEHMET ÖZÇELİK

06-09-2019


[1]
http://www.tesbitler.com/2016/09/16/azginlardan-olan-kimse/

[2]
http://www.tesbitler.com/2016/08/17/menfaat-uzerine-donen-yapi/

[3] http://www.tesbitler.com/2016/11/28/kesnizani-tarikati/

[4] https://www.yenisafak.com/gundem/gatada-yuzlerce-askeri-attilar-simdi-ozel-hastane-actilar-3504153

[5]
https://www.google.com.tr/amp/s/odatv.com/amp/mit-fethullah-gulen-sizden-mi-sorusuna-ne-yanit-verdi-12121815.html