SÜT KARDEŞLER

SÜT
KARDEŞLER

21.
Asır aynı memeden süt emen kardeşlerin buluştuğu asırdır.

Hz.
Adem-den bu yana aynı kanı taşıyan, aynı zihniyet ve kaynaktan beslenenlerin
bir araya geldiği bir asırdır bu asır.

Birini
Habil-in diğerini Kabil-in tuttuğu, birini Firavun-un diğerini Hz. Musa-nın
gittiği yoldur bu yol.

Selahaddin-i
Eyyubi ile Haçlı zihniyet silsilesinin devamıdır bu asır.

Yani
imanla küfrün mücadelesi bu asırda tüm vuzuhuyla kendisini göstermektedir.

Bu
asır asırların havuzunu oluşturmaktadır.

Aynı
tinette olanlar aynı havuzda buluşmaktadırlar.

*************

İngilizler 1510-11 yıllarında Şahkulu İsyanı’nı da Şah İsmail’in Osmanlı
karşıtı
faaliyetleriyle  aynı
dönemde Osmanlı yanında Safevî Devleti ile de ilgileniyordu. Bu
konuda Papaz John Carthright; “Türkler ile Farsların savaşları sadece uzun ve kanlı
olmayıp aynı zamanda, Hıristiyan topluluğu için oldukça verimli ve karlı olmuştur.
Zira bu savaşlar Hıristiyan nüfusun kendini toparlamasına ve güçlenmesine imkân
sağlamıştır”

Önemli
ilgi sebebi ise;
Safevî
bölgesi genellikle Portekiz, Hollanda ve İngilizlerin Asya’daki topraklarına
geçmek için kullandıkları güzergâhta idi.

-Erdebili okulu 3 kuşak sonra Şiiliğe geçip, Şah İsmail-e
de katılmıştır.

************  

Suriye bugünkü duruma birden
gelmedi.

50 yıllık bir macera entrikanın
sonunda gelmiştir.

Şimdiki Esad-ın babası Hafız Esad-ın
bir darbe ile 1971 yılında yetkiyi elinde bulundurarak sürdürmüştür.

Suriye-de olduğu gibi, orta doğuda
yapılan uygulama; azınlıkları çoğunluklar üzerinde hakim kılmaktır.

Türkiye-de de bir asırdır uygulanan
ve uygulamaya çalışılan yöntem budur.

Ta ki memnuniyetsiz bir toplum
oluşturarak, sürekli kavgalı hali sürdürmektir.

Yüzde sekiz olan Nusayriler yüzde
92- yi idareye memur edilmişti.

Orada da çoklukla bulunan ermeniler
ve bir kısım hristiyanlar bizde olduğu gibi, terörde ve bu günkü hale gelmede
etkili olmuştur.

Esad-ın hakimiyeti ordu üzerinde
idi.

Abd ise bu kargaşadan istifade ile,
sürekli Rusya-yı düşman göstererek orta doğuda yerini perçinlemeye çalışmıştır.

Bize olan hakimiyetini de böyle
sürdürmüş, göstermelik bir Nato-ya alarak her on yılda bir bizi budamak üzere
darbelerin önünü açmış olmaktadır.

Abd-nin bizdeki hesabı; Öldürmeyin,
solmaması için sulayın ancak gelişmesi halinde budayın.

**************  

-Orgeneral Leonid İvaşov: 15
Temmuz’u ABD istihbaratı yaptı.

Şanghay İşbirliği Örgütü
kurucularından Orgeneral Leonid İvaşov, A Haber’de yayınlanan Yaz Boz
programında Türkiye-Rusya ilişkileri ve FETÖ hakkında çarpıcı açıklamalarda
bulundu. “Batı’nın işgal planında Suriye’den sonra İran, İran’dan sonra da
Türkiye var” diyen Rus general Ivaşov, “15 Temmuz ABD’nin parmağı olmadan
asla olamazdı” diye konuştu… Ivaşov, ABD’nin Türkiye’yi içerden
karıştırmaya çalıştığını söyledi ve “15 Temmuz’da bir ABD erinin bir Türk
generaline emir vermesi zoruma gitti” dedi.[1]

-Ta 1993
yılında Abd ve Japon savaşından bahsedilmektedir.

Abd her dönemde
kabadayılığını sürdürmüş, köprüye yerleştirdiği Coni-leriyle geçenden 10 dolar,
geçmeyenden 20 dolar almıştır.

-ABD bunalımda. Psikolojikmen ve de
ekonomikmen.

Bir yılda 250 saldırı yapılmış.

Rast gele girdiği yeri tarayıp,
onlarca kişiyi çok rahat öldürebiliyor.

Devletleri yıkan ABD, kendisi de
içten yıkılacaktır.

-Jim Jones liderliğindeki 900 taraftarı 1978 yılında topluca
intihar etti.

-Herff Applewhite ve takipçileri UFO’ların geleceğine inanarak
topluca intihar ettiler.

Akıttığı bu kanlar onu boğacaktır.

*******************   

O gün kozmik odada
neler oldu? MİT’ten anında müdahale.

İstanbul’da 31 Mart
seçimlerindeki en tartışmalı konularından biri, Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını
aldıktan 1 gün sonra büyükşehir belediyesinin “kozmik odası”na girilmesi
talimatını vermesiydi. MİT, TSK ve polisi de alarma geçiren o kritik günlerde
yaşananların ayrıntılarına ulaşıldı.

…SİSTEMDE KRİTİK
BİLGİLER MEVCUT.

İBB Bilgi İşlem
Dairesi, Maliye Bakanlığı’ndan sonra en fazla kayıt üreten kurum. Kopyalanmak
istenen verilerin içinde vatandaşların tapu kayıtları, kimlik bilgileri ve
banka kayıtları da var, İstanbul’da yalnızca güvenlik kurumları tarafından
bilinmesi gereken telsiz röle sisteminin detayları da. Ayrıca alt yapının
kopyalanması durumunda diğer kurumlara sağlanan teknik desteğin izlerinin
sürülmesi riski var. Çoklu güvenlik sistemi ile korunan veriler arasında
Cumhurbaşkanlığına ait datalar da mevcut.”[2]

-Fetö
ve devamının kozmik hassasiyeti.

Türkiyenin
beyni kozmik odayı kopyalayan fetö, ikinci kozmik oda olan İbb-de bunu neden
yapıyor?

Yoksa,
Kozmik odada kopyalamadan sonra pkk içinde gizli eleman olarak bulunan mit
elemanı 813 kişi pkk tarafından infaz edildi.[3]

-Acaba
İbb- deki kopyalamadan sonra bir yerlerdeki mit- özel harekatlılar infaz mı
edilecekti?

Cumhurbaşkanı
bu konuya el atmalı. Soruşturma yapılmalı, kozmik odaya giriş engellenmelidir.

-Türkiye-nin
içindeki oyun, dışındakinden daha büyük ve de daha da tehlikelidir.

-Adnan Oktar Silahlı
Suç Örgütü iddianamesinde, örgüt lideri Adnan Oktar ve örgüt mensuplarının bir
casusluk faaliyeti içerisinde olduğu, uluslararası istihbarat örgütleriyle
bağlarının olduğu ve örgüt içinde gizliliğin hâkim olduğuna dair bilgiler
itirafçı ifadelerinde yer aldı. Örgüt yöneticileri şüpheliler Ulviye 
Didem ÜrerYeliz SucuMerve Büyükbayrak ve
Sinem Tezyapar’ın örgütün uluslararası casusluk ağında elde ettikleri bilgileri
Adnan Oktar’ın talimatıyla sakladığı da ortaya çıktı.
.[4]

-Maalesef
Türkiyede koparılan yaygaralar; 50 yıllık hatta bir asırlık kirlenme, boşluk,
ihmal ve ihanetleri, bunca hesapları Erdoğana yükleme basiretsizliği ve
sorumsuzluğudur.

MEHMET
ÖZÇELİK /   06-08-2019


[1]
https://www.youtube.com/watch?v=aw8q1k0OsrI

[2] http://www.haber7.com/guncel/haber/2884142-o-gun-kozmik-odada-neler-oldu-mitten-aninda-mudahale/?detay=2

https://www.yenisafak.com/gundem/o-gun-kozmik-odada-neler-yasandi-3500820

[3]https://www.google.com/search?q=kozmik+odadan+sonra+ka%C3%A7+mit+eleman%C4%B1+pkk+i%C3%A7inde+infaz+edildi&rlz=1C1PRFI_enTR844TR844&oq=kozmik+odadan+sonra+ka%C3%A7+mit+eleman%C4%B1+pkk+i%C3%A7inde+infaz+edildi&aqs=chrome..69i57.16152j0j1&sourceid=chrome&ie=UTF-8

[4] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2019/08/06/adnan-oktarin-gizli-baglantilari-tek-tek-ortaya-cikti




KÂİNATTAKİ NİZAM

KÂİNATTAKİ
NİZAM

-Allah’ın
kudret sıfatıyla vücuda gelen Kainattaki oluşumda nasıl ki her bir cirim
kendilerine verilen bir emirle, nasıl yerli yerine oturmuş, ayrılması mümkün
değilse, aynen öylede, Allah’ın kelam sıfatından gelen Kur’an’ı Kerim’deki her
bir harfinde yerli yerine yerleşmesi ve yerinden ayrılmayıp sonsuza dek yerini
muhafaza etmesi de öyle bir hakikattir.

-İnsanların
ilmi nihai ve tam değildir.

Kendilerinin
değişkenliği gibi, bilgileri de değişkendir.

Akıl
kıtlığı, idrak yetersizliği, düşünce eksikliği, bilgiye ulaşamama ve kalb
bulanıklığı gibi sebepler, ilmin hakikatine engeldir.

Kendisi
Hak ve Hakikat olan Allah’ın, ilmide hakikatin ta kendisidir.

Çünkü
ihata vardır.

Gerek
O’nda ve gerekse O’nun haricince hakiki ve tam manasında hakikat aranmaz ve
bulunmaz.

Hak
O’dur ve Hakikat O’nda ve O’ndandır.

*****************   

Yunanlı
olan Kusta b. Luka ruhu şöyle tanımlar;”
Ruh, kalpten
başlayarak damarlar kanalıyla insan bedeninde yayılan latif (maddesi yoğun
olmayan) bir cisimdir, ki beyinden çıkarak sinirler aracılığı ile hareket ve
duyumu (hiss) gerçekleştiren canlılık (hayat), teneffüs ve nabız onun etkisi
ile meydana gelir.

….İnsanın
canlılığının ruh sayesinde olduğunun delili, ölüm anında hırıltı, esneme ve
yüksek nefes ile birlikte ruhun çıkışına; çenenin, ağzın, dudakların ve göğsün
hareketinin görüntüleridir. Bu görüntüler hırıltı, esneme ve sık sık nefes alma
(yüksek nefes) ile birlikte oıtaya çıkar. Halk bu hali “Nez’a (sekaret
hali)” diye adlandırır.

Ruhun
bedenden çıkması, yine havanın bedene girdiği yollarla olur.

İnsan
bedeninde bulunan ruh (aslında) iki tanedir. Birisine hayvani ruh denir; bunun
maddesi hava olup kaynağı da kalptir. Atar damarlar sayesinde insanın bütün
bedenine yayılır. Canlılığı, nabzı ve nefes alıpvermeyi sağlar. Diğerine
nefsanı (ruh) denir. Maddesi hayvanı ruh, kaynağı beyindir. Bizzat beyin
kendisi düşünme, hatıriama ve dikkati gerçekleştirir. Bu ruh beyinden sinirler
aracılığı ile bütün diğer organıara yayılır, duyumu ve hareketi gerçekleştirir.

İnsan
bedeni, kemikler, kıkırdaklar, sinirler, damarlar ve benzerlerinden ibaret olan
katı şeylerden, dört karışım, yani iki safra (sarı ve kara) kan ve balgamdan
ibaret olan sıvı şeylerden, beynin boşluklarında, damarlarda ve sinirlerde
dolaşan ruhtan oluşmuş bir bileşiktir. Ruh bu parçaların en incesi, en latifi
ve en safıdır.[1]

***************  

Bazen
karanlık ve fırtına içinde, yalnız ve canavarların içerisinde kendinizi
tahayyül ve düşününüz.

Birde
buna tüm sevdiklerinizi ve yakınlarınızı da ekleyiniz.

Yunus
Peygamberin balığın karnındaki durumundan daha dehşetli bir hal.

İşte
böyle dehşetli bir halden daha dehşetli olanı ise, insanın kendisini sahipsiz
ve başıboş zannetmesi ve inanmasıdır.

Yaratılmadan
önceki durumuna ne diyecektir?

Öldükten
sonra kabir hayatındaki yalnız başına kalışına ne kulp takacaktır?

Hele
birde ahirete ve tekrar yaratılacağına da inanmıyor ise, bu insan nasıl bir
hayat sürecektir?

Böyle
bir hayata da hayat denilebilecek midir?

Bizler
O’nunla varız, var olacağız ve varlığımızı ancak ve ancak O’nunla devam
ettireceğiz.

-O’na
olan iman bize güven veriyor. O Emn ve Emandır.

İman
güvendir. Mü’min güvendedir.

Şu
uçsuz bucaksız kâinatta, boşlukta yüzen şu dünyamızda, güvenle gidip rahat
yaşıyor, korkmuyorsak, O’na olan güvenimizdir.

-“Hâlbuki
Allah’ın izni olmadan hiçbir kimsenin îmân etmesi mümkün değildir. (Fakat O,
irâdesini îmâna sarf eden kullarını hidâyete muvaffak kılar.) Azâbı (pisliği)
ise, akıllarını kullanmayan (îmânsız)lara verir.”[2]

-”
Kum taneciklerinin sayıya, gelmeyecek kadar sonsuz olduğunu düşünenler vardır. Bazıları ise sayılabilseler bile, bilinen
hiçbir sayının bunun için yeterli büyüklükte olmadığına inanır. Ama ben size
sadece Dünyayı değil evreni de doldurup taşıracak kadar çok miktarda kum
taneciğini simgeleyen sayılar göstermeye çalışacağım.” Arkhimedes (MÖ 287-212)

-Evrende belki de 100 milyar gökada ve 10 milyar
trilyon yıldız olabileceğini söyledim. Kozmos hakkında konuşurken büyük sayılar
kullanmamak kolay değil.” Carl Sagan

– Evrenin muhteşem büyüklüğü ne kadar olağanüstü ve
şaşırtıcı bir düzen içinde! Ne kadar çok güneş, ne kadar çok dünya…!Christiaan
Huygens

MEHMET
ÖZÇELİK

04-08-2019


[1] Bak. KUSTA B. LUKA VE RUH İLE NEFS ARASINDAKİ AYIRIM ADLI
KİTABI
Prof. Dr. Hüseyin AYDIN.

[2]
Yunus.100.