HUKUKTAN BESLENEN TERÖR
HUKUKTAN BESLENEN TERÖR
Dünyada
olduğu gibi memleketimizde de terör hukuktan beslenmektedir.
Hukuktaki
açıklardan yararlanan veya yararlandırılan terör örgütlerinin suçları ya
hafifletilmekte veya affedilmektedir.
Mesela
Ergenekon davasında ömür boyu müebbedle yargılananlar birden çıktılar.
Askerin,
polisin millet için hayatını ortaya koyarak terör örgütleriyle dağ bayır
demeden savaşmalarına karşı, terör örgütüne devletide katil olarak ilan
etmişti.
-“
Terör örgütü PKK, Diyarbakır ve Şırnak’ın bazı ilçeleri başta olmak üzere Doğu
ve Güneydoğu’da kazdığı çukurlar ve tuzakladıkları bombalarla sivil-asker
ayrımı yapmadan saldırılar düzenlemiş, 20 Temmuz 2015’ten sonra terör örgütü
mensuplarınca düzenlenen saldırılarda 793 güvenlik görevlisi şehit olmuş,
300’den fazla sivil hayatını kaybetmiş, bu bölgeler yaşanmaz hale gelmişti.
Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’ya yönelik “çukur” adı verilen
operasyonlar düzenleyerek bu bölgeleri terörden temizlemişti.
“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”
adıyla Ocak 2016’da hazırlanan metin, terör örgütü PKK’nın Doğu ve
Güneydoğu’daki bazı illerde kazdıkları çukurlarla ülke güvenliğini ve birliğini
tehlikeye attığı bir dönemde kaleme alınmış ve 1128 akademisyen bildiriye imza atmıştı.
Bildiride, güvenlik güçlerinin, terör örgütünün bu
yasa dışı faaliyetlerine karşı yürüttüğü mücadele “devlet katliamı”
olarak nitelendirilmişti. Halkın güvenliğini sağlamaya yönelik güvenlik
güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda yüzlerce şehidin verildiği bir
dönemde yayımlanan bildiri yoğun tepki almıştı.
Akademisyenlerin bildirisinde, “Bu kasıtlı ve
planlı kıyım Türkiye’nin kendi hukukunun ve Türkiye’nin taraf olduğu
uluslararası anlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun
emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir. Devletin başta Kürt
halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve
uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma
yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlalinin sorumlularının
tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan
vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararın tespit edilerek tazmin
edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım
bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasını talep ediyoruz.”
ifadelerine yer verilmişti.”
–Anayasa
Mahkemesi skandal bir karara imza attı.
Anayasa Mahkemesi, sözde “Barış
Bildirisi” başlığı altında terör örgütü PKK’ya
destek veren ve güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonları itibarsızlaştırmaya
çalışan imzacı akademisyenleri aklayan bir karar verdi.[1]
Bu durumda meşru görülen pkk-nın
meşruluğu, ordu ve askerin gayrı meşruluğu devreye girmiş oluyor.
Bu karar teröriste güç verecek,
terörün önünü açacaktır.
Eğer gerçekten anayasa mahkemesi
hukuki bir karar verdiyse veya bu kararında dürüstse askeri ve polisi adam
öldürmekten cezalandırsın.
Az mı geldi?
Asker ve polisi destekleyen halkı ve
de devleti de cezalandırsın!
Kısaca Türkiye onlarca yıldır
hapishaneye çevrildiği ve darbelerle bu yerine getirildiği gibi, toplu kıyıma
gitsin!
Ya da bu kararı verenler istifa edip,
dükkanlarını kapatsınlar!!!
Kimin eli kimin cebinde derler ya.
Aynen onun gibi, kimin kafası ve kararı, kimin kararındadır.
Türkiye-nin öncelikli ve en önemli
problemi hukuk problemidir.
Terör hukuktan besleniyor.
MEHMET ÖZÇELİK
29-07-2019
[1]
https://www.ahaber.com.tr/gundem/2019/07/27/anayasa-mahkemesinin-skandal-kararina-tepki-pkk-penceresinden-oldugunu-net-olarak-goruyoruz