İSTANBUL SEÇİMLERİ ÜZERİNE FACEBOOKUN NABZI

İSTANBUL SEÇİMLERİ ÜZERİNE FACEBOOKUN NABZI

SAYIN
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN ÖNEMLİ İSTEĞİMDİR:

1-
Sn Başkanım emekliye verdiğin ikramiyeyi kes.

2-Bakıcılara
verdiğin desteği kes.

3-Yaşlılara
ve engellilere verdiğin tüm desteği geri çek.

(Çünkü
tanıdığım bildiğim insanlar var hem yaşlı hem engelli) Paraları alıp 7/24 küfür
ediyorlar…

4-Öğretmenlere
verdiğin hakları geri al …

(eskisi
gibi limon satıp ayakkabı boyasınlar)

5-Hastaneleri
eski haline getir randevu sistemini kaldır herkes her hastaneye gidemesin,
doktor seçemesin, her eczaneden ilaç alamasın.

(Sabahın
03:00’de kuyruğa girip beklesinler)

6-Doğalgazı
kes, boşuna Rusya’ya para vermeyelim.

(eskisi
gibi kömür yakmak istiyoruz)

7-Suları
ayda bir akıt

(Tankerle
su dağıtsın belediyeler)

8-Yol
falan yapma artık zaten kimse yol istemiyor.

9-
Sokakları çöp dağları ile doldur

(istanbul
nostalji yaşamak istiyor)

10-
Uçaklara fakirler binmesin. Benim anam- Babam bu dünyada uçağa binemeden
öldüler.

(Halkın
yerden uçağı seyretmesi yeterli)

11-Yaptığın
üniversiteleri garibanlara ev olarak dağıt .

12-
IMF den borç al halkımız kemerlerini sıkmak istiyor.

(
IMF ülkemizden defol diye  sokaklarda
bağırıp çağırmayı özledik)

13-
Enflasyonu %75 e çıkar. Bakıyorum millet özlemiş o günleri.

14-
Faizleri 30 lara 40 lara çıkar..

Hani
ülkede kriz var ya o bakımdan.

15-
Bırak öyle her ile ilçeye havalimanı yapmayı.

16-
Her ile ilçeye, köylere barajlar göletler yapmayı bırak lütfen, yağmur suları
neyimize yetmiyor ki bizim.

17-
Çok ayıp; o ne öyle bütün şehirleri örümcek ağı gibi hızlı tren rayları ve
hızlı trenlerle donatmak, 8-10 saatlik mesafeleri 2-3 saate düşürmek, yapma
böyle şeyler.

İnsanımız
belki eskisi gibi saatlerce kara tren yolculuğu ile nostalji yapmak istiyor. Bu
zevkimizle bari oynamasaydın.

18-
Sayın Başkanım, ne diye durmadan dağları taşları delip tüneller yapıyorsun,
olmuyor ki böyle; halkımız belki yokuşları tırmanmak, engebeli arazilerde,
yollarda maceralı yolculuk yapmak istiyor değil mi.?

Onları
bu zevkten mahrum etmeye hiç hakkınız yok.

19-  Neden inatla okullarda akıllı tahtalar,
masaların üzerinde okullar açılmadan hazırlanan bedava kitaplar, çocuklarımıza
dağıtılan tabletler, taşımalı sistemler falan; Sayın Başkanım, belki biz
kitaplarımızı kırtasiyelerde elimizde liste o kırtasiye senin bu kırtasiye
benim dolaşarak kendi paramızla almak istiyoruz.

20-  3-4-5 km lik okul yollarını kar,kış,yağmur
çamurda yaya yürüyerek gitme hakkımızı elimizden alıyorsun, buna hakkın yok.

21-
Bütün yerleşim yerlerini parke taşları ile döşedin, ne güzel köyümüzde her
tarafta çöpler uçuşuyor, kokuşuyordu. Sen tuttun her noktaya konteynırlar
koydurtarak bizi bu kokuşmuşluktan mahrum bıraktın, olmaz ki ama.  Biz 15-20 yıl önceki gibi yaşamak istiyoruz.

22-
Neden her hafta doktor gönderiyorsun ayağımıza ve bedava ilaç yazdırtıyorsun
belki bizler ilacımızı paramızla almak istiyoruz değil mi? Belki hastane
kuyruklarında beklemek hoşumuza gidiyor….

23-
Eskiden öyle köle gibi uyuşuk uyuşuk, benliğinden özünden yoksun yaşamak varken
ne diye bizi gafletten uyandırıyorsun be Başkan.

24-
Yetmiyor Amerika’ya, israil’e kafa tutuyorsun. Avrupaya kafa tutuyorsun, Milli
silahlar, milli ihalar, sihalar, tanklar, roketler, Milli araba Milli
yazılımlar üretmekte neyin nesi.

25-
Hele şu konuda çok yanlış yaptın:

Her
ile ilçeye doğal gaz getirdin.

Biz
tezek yakardık, kömür yakardık, yıkanacağımız suyu TÜP GAZ üstünde güğümle
ısıtırdık; bizleri ondan da mahrum ettiğini bilmiyorsun değil mi?

26.işsizlik
maaşını kaldir biz avrupalimiyiz ki yattigimiz yerde maaş alalim rajona ters

Bakınız
Sn Cumhurbaşkanım;

Hataların
saymakla bitmez iyisi mi burada keselim…

Bak
İstanbul nasıl özüne dönüş yaptı. Ne mutlu İstanbullulara.

LÜTFEN
HATALARINIZDAN VAZGEÇİN. BU ÜLKEYİ 20 YIL ÖNCESİNE GERİ DÖNDÜRÜN.BİZ DE RAHAT
EDELİM SİZ DE.

************** 

Aptallık
nedir?

Gerçeği
bilerek, gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır.

**************

1963–307
sayılı kanun gereği belediye başkanlarının doğrudan halk tarafından seçilmesinin
öngörüldüğü 27 Mayıs askerî darbesi döneminde halk ve basın üzerinden silindir geçmişçesine
sindirilmiş, idamlar ve hapis cezaları ülkeyi hüzünlü ve kasvetli bir havaya
boğmuştur. 1963 Mahalli İdareler seçimlerine gidilirken ahval budur.

Seçimlere
AP, CHP, YTP, CKMP, MP ve Bağımsızlar katılır; neticede Türkiye genelinde 1.045
belediye başkanlığının 500’ünü AP kazanır; CHP ise 337 belediye

başkanlığında
kalır. Bu ilk Mahalli İdareler seçiminin bir diğer özelliği, yakın tarihimizin
ilk askerî darbe döneminin yine ilk kez halkın pasif tepkisiyle, yani
oylarıyla, demokratik yöntemle sonlandırılması girişimidir.

Aynı
zamanda İstanbul belediye seçimleri sonuçlarının, bundan böyle Türkiye siyaseti
için önemli bir belirleyici unsur olacağı ilk seçimdir.

….13
Kasım 1963 tarihli İstanbul’un ilk belediye seçimlerinde AP adayı Nuri

Eroğan
oyların büyük çoğunluğunu alarak İstanbul’un ilk Belediye Başkanı seçilir. Ne
var ki CHP sonuçlara itiraz edecek, gerekçenin mesnetsiz olduğu belgelense de
İstanbul İl Seçim Kurulu’ndan seçilenin adaylık yeterliğini haiz olmadığı
sebebiyle iptal talebini

kabul
yönünde karar çıkacaktır.

Sonuç:
Belediye Başkanlığı, seçilmemiş olana verilir. Olayın perde arkasını, Nuri
Eroğan’ın oğlu kaleme aldı.

….AP
adayı Nuri Eroğan’ın aldığı oylar iptal edilir ve seçimleri büyük oy farkıyla kaybeden
CHP adayı Haşim İşcan’a mazbatanın verilmesi doğrultusunda karar alınır.

…..Seçim
iptali günlerinde Beyoğlu’ndaki yazıhanesinden çıkarken selam verip yanına
yaklaşan iki kişinin koluna girip “Nuri Bey, bize katılınız, Başkanlık
makamınızın iadesini sağlayalım!”teklifinde bulunduklarını, kendisinin ise yürüyüp
gittiğini belirtir.

Bak.Derin
Tarih.Haziran.2019 Tinet hiç bir bir zaman değişmez.Yılan yılanlığını, tilki de
tilkiliğini yapacaktır.Bak.İsra.84.

**************

İzzet
çöpte ve çöplükte aranmaz. İzzetlide çöpte ve çöplükte bulunmaz.

**************

Öcalan
mektubu Kürt oylarının tıpkı Saadetin ittifak yapıpta akp.ye oy kaymaması gibi
yaptığı bir oyundur.

**************

Yeni
nesillere ve gafillere biz chp zihniyetini anlatamadık. Artık yaşayarak öğrenecekler.
Bin nasihatten bir musibet evladır.

**************

Selahaddin
Eyyubinin dediği gibi biz sadece seferden sorumluyuz, zaferden değil. Gerisi
ALLAH’ın takdiri.

**************

ŞU
DUMAN BİR ÇEKİLSİN, KİMİN KAZANIP KAYBETTİĞİNİ GÖRÜRSÜNÜZ! BİNDİĞİNİZ AT MI
EŞEK Mİ ONU DA GÖRECEKSİNİZ AYRICA!

**************

ولا
تهنوا ولا تحزنوا وانتم الاعلون ان كنتم مؤمنين

“Gevşemeyin,
hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan
sizlersiniz.” Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet

**************

TERÖR
İSTANBUL’A İNDİ!

Eko
taraftarları kutlama adı altında Şirinevler’de İmam Hatip okulunu taşladı ve
arabalara saldırdılar.

**************

OKUN
DAHA İLERİYE GİTMESİ  İÇİN YAYIN GERİYE
GİTMESİ GEREKLİDİR…

**************

Bu
ilâhî  imtihan, sakın  üzmesin bizi ;
Bekleyelim  görelim, mahşerdeki  temyizi.

*
* * * *

Ümitsizlik  haramdır, 
karamsarlığı  bırak;
Kıyamet  kopuyorken, sen fidan dikmeye
bak.

*
* * * *

Varsa
ki, bir insanda, alışkanlık körlüğü ;

Bekleyin
o insandan, her türlü nankörlüğü.

*
* * * *

Sende
yoksa tefekkür, cehline akıl n’etsin ?

Ne
korkarsın ölümden? Sen ki zaten cesetsin !

*
* * * *

İster
müşrik, münâfık, ister mü’min seversin,

Bil
ki; o sevdiğinle,  mahşerde  berabersin.Cengiz Numanoğlu

**************

Er-râzî
bizzarari lâ yunzeru leh.

“Zarara
rızasıyla girene merhamet edilmez ve lâyık değildir”

**************

TESBİT:

İstanbul;tercihini
projelerden hizmetlerden yana değil!FETÖ’nün,PKK’nın destek verdiği Ekrem’den
yana koydu…

**************

Evde
uyumsuzluk huzursuzluk vardı,İstanbul ,aile büyüklerini dinlemedi,kocaya
kaçtı.Allah mutlu eylesin

**************

Eşeğe
altın semer de örsen,Eşek yine Kerdir.

**************

“MHP”
Dışındaki Ülkücüler,!

yahudi
dükkânına Asılmış Besmele Gibidir.! Alparslan Türkeş

**************

Kader
söylese, iktidar-ı beşer konuşmaz, ihtiyar-ı cüz’î susar.SAİD NURSÎ

**************

Biz
her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna inanan insanlarız.

**************

Peygamberimiz
sav Uhud savaşından dönerken Harre mevkiine geldiğinde, ordusunu durdurarak
Rabb-ı Rahimine şu içli niyazı yaptı:

“Allah’ım!
Hamd ve senâ ancak Sanadır.”

“Allah’ım!
Senin açıp yaydığını dürecek, senin dürdüğünü de açıp yayacak hiçbir kuvvet
yoktur.”

“Senin
dalâlette bıraktığım, hidâyete erdirecek yok, Senin hidâyete erdirdiğini de
saptıracak yoktur.”

“Senin
vermediğini kimse veremez ve Senin verdiğini de kimse engelleyemez.”

“Allah’ım!
Rahmet ve bereketini, fazl ve keremini bize aç, yay üzerimize.”

“Allah’ım!
Ben, yoksul olduğum günde senden ni’met, korkulu olan günde de emniyet
dilerim.”

“Allah’ım!
İmanı sevdir bize! Kalblerimizi imanla süsle! Küfür, isyan ve tuğyandan nefret
ettir bizi! Din ve dünyamıza zararlı olan şeyleri bilenlerden, doğru yola
erenlerden eyle bizi.”

“Allah’ım!
Bizleri, Müslüman olarak yaşat! Müslüman olarak öldür! Bizi, sâlihler ve iyiler
zümresine kat. Ki onlar, ne şeref ve haysiyetlerini kaybedenler ve ne de
dinlerinden dönenlerdir.”

“Allah’ım!
Senin Peygamberini yalanlayan, Senin yolundan yüz çeviren, Peygamberinle
savaşan kâfirlerin cezâlarını ver! Onlara hak ve gerçek olan azabı
indir!”69

**************

عَنْ
أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَتْ كَانَ
رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ (مَا مِنْ عَبْدٍ تُصِيبُهُ
مُصِيبَةٌ فَيَقُولُ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ اللَّهُمَّ آجِرْنِي
فِي مُصِيبَتِي وَاخْلُفْ لِي خَيْرًا مِنْهَا إِلَّا أَجَرَهُ اللَّهُ فِي مُصِيبَتِهِ
وَخَلَفَ عَلَيْهَا خَيْرًا مِنْهَا.  (رَوَاهُ
مُسْلِمٌ )

Resullulahın
hanım Ümmü Seleme (rediyellahu anha) anlatıyor: “Resulullah (sallallahu aleyhi
ve Sellim) şöyle buyurdu : “Kendisine bir musibet gelen kul, Oda

‘Biz
Allah’tanız ve ancak O’na döneceğiz. Bana bu musibetim için mükafat ver ve bana
bunun arkasından daha hayırlısını ver!’ derse, Allah ille o musibei
mukafatladırır voe mutlaka daha hayırlısını verir.” (Müslim)

**************

Mehmed’im,
sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

**************

“Müstahaktır”
diyerek insaftan vazgeçilmez,

Zorda
kalınsa bile hayduttan dost seçilmez,

Bulutlardan
yağacak rahmet gecikse dahi,

Vebal
akan çeşmeden tek damla su içilmez….

**************

Kocasına
kızıp sarhoş sevgiliye kaçan kadın gibisin İstanbul inşallah pavyona düşmezsin.

**************

Celladına
aşık olmuşsa bir millet,

İster
Ezan, ister çan dinlet,

İtiraz
etmiyorsa sürü gibi illet,

Müstehaktır
ona her türlü zillet…!

**************

“Hangi
fiilinizle kadere fetvâ verdirdiniz ki, şu musibetle hükmetti?”Bediüzzaman.

**************

Derviş
yolda yürürken, ensesine koca bir şaplak atılır. Bizim derviş döner bakar ki;
tokadı atan, boylu poslu, kaytan bıyıklı, bıçkın bir kabadayı. Lakin belli ki o
da tasavvuf terbiyesinden geçmiş biridir… Derviş’e der ki; “BRE DERVİŞ !
TOKAT KİMDEN GELİR, BİLMEZ MİSİN DE, DÖNÜP ARKANA BAKARSIN ?” Bizim
derviş; boynu bükük, mahçubiyet içinde; “BİLMESİNE BİLİRİM DE KİMİ VESİLE
KILDI DİYE BAKTIM BEYİM !” diye cevap vermiş….

**************

Bak
oğlum, şu Makarios heykelini yapan herif şu Marmaray’ı yapan adamı yendi bugün.

**************

Devletinin
S400 alımını sadece tv programı olarak görüp te hala soğan, patates eyt
suriyeliler vs diye devletine had bildirmek isteyenler bunun hesabı ahirette
ağır olacak..Sadece chp hdp pkk diğer satılmışlarin oylarıyla belediye belediye
başkanı seçtiğiniz şahıs için kimlerin sevindigine bakarsanız o vebal size
zaten yeter..

**************

“Bu
millet iyidir, yalnız bir kusuru var çabuk unutur.”Sultan Abdülhamid Han.

**************

Geceyi
Allah-u Ekber nidalarıyla değil Cami önünde alkoliklerin çığırtkanlıklarıyla
kapadık.
?

**************

 “Getirdiğim suyu kana kana içecekler,
boğazları kuruyuncaya kadar bana küfredecekler!..”(Abdulhamid Han)

**************

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

33
sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim.
Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır.(SAV) Bu memleketi nasıl
bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim.
Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün
hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.

Filistin’i
satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah’a şükrediyorum.

Defol
ey sefil!

(Yahudiler
İçin Toprak Satın Almak İsteyen Emanuel Karasoya’ya Cevabı)

Biz
bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve iğtişaş (özü
kaybettirilmek istenen) sahalar haline gelecektir.

Beni
evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar.

Kırk
yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü,
şimdi ben tahtta değilim.

Tarih
değil, hatalar tekerrür ediyor!

Düşmanın
kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.

Millet
birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.

Savaş
yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu
bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.

Ben
bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime
aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar
kanla alınmıştır, kanla verilir!Ben RABBİME İNANIYORUM.O HERŞEYİ BİLENDİR.

ABDÜLHAMIT  CENNET MEKAN

**************

MİT
personelinin resmi ofis binalarına aleni girip çıkan %2 lik masa başı personeli
hariç %98’inin maaşı çeşitli kurumlar üzerinden çeşitli pozisyonlarda
gösterilerek ödenir. İBB üzerinden de sayısı normal olarak bilinmeyen MİT
personelinin maaşı ödeniyor.

 Maaşı İBB üzerinden ödenen Bu adamlardan 400
civarı aslan parçasının direk PYD- YPG’nin içinde olduğu söyleniyor. Bu 400
civarı aslan parçasının açığa çıkarılması özellikle PYD-YPG’ni yularını elinde
tutan PENTAGON ve CIA için büyük hayati önem taşıyor.

 Bu sebeptendir ki CHP adayı koltuğa oturduktan
30 küsür saat sonra bir yerlerden kendine gelen talimat doğrultusunda ilk
olarak İBB kozmik odasındaki bütün verilerin kopyalanması talimatını veriyor.

 Hali hazırda zaten bilgi işlem dairesi ana
bilgisayarlarında 3 ayrı yedek olarak tutulan bilgileri guya kopyalamak üzere
ne idüğü belirsiz bir kaç şirket çalışanı harddisk dolu bavullarla geliyor.

Vatansever
aklı başında bilgi işlem çalışanları durumu yukarı bildiriyor.

 Hakan Fidan’ın bir kaç kahramanı bilgi işlem
merkezine hızlı bir şekilde intikal ediyor. Ne idüğü belirsiz bu bilgi işlemci
şirket çalışanları biz emir aldık ve bu verileri götüreceğiz diyorlar. Tartışma
büyüyor.

 Nasıl oluyorsa nereden çıktığı belli olmayan
silahlar ortaya çıkıyor. Fidan paşanın fidan boylu yiğitleri de silahları
çekiyor. Mermiler namluya sürülüp emniyetler açılıyor. Aslan parçaları bizim
cesedimizi çiğnemeden buradan bu bilgileri çıkaramazsınız diyorlar.

 Sonrası malum çok hızlı bir yargı kararıyla
malum şer ittifakının adayının verdiği emir iptal ettiriliyor. Ve o veriler
oradan dışarı çıkmıyor.

 Malum şahsın XYZ partilerinin büyükşehir
belediye başkan adayı değil çok ciddi bir MİLLİ GÜVENLİK sorunu olduğunu
defalarca söyledik. Söylemeye de devam edeceğiz.

Tehlikenin
boyutunu anlamayan VATANSEVER SOL görüşlü kardeşlerimiz belki yeniden
düşünürler…….

**************

Sanmasınlar
yıkıldık

Sanmasınlar
çöktük

Sadece
bir başka bahar için yaprak döktük.

**************

“neme
lâzım” deyip hususî nefsime ait işlerle meşgul olduğum zaman tokat
yemişim.

Lemalar
– 41 BEDİÜZZAMAN

**************

CHP’nin
İBB Adayı Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Havalimanı’nda çıkardığı VIP skandalının
kamuoyu ile paylaşılan görüntüleriyle ilgili olarak “montaj”
iddiasında bulunan CHP’lilerin iddiaları boşa çıktı. Yayınlanan yeni
görüntülerde CHP’li İmamoğlu’nun, güvenlik görevlisini iterek X-Ray cihazından
geçtiği ve Ordu Valisi Seddar Yavuz’a yönelik olarak “it” dediği
açıkça görülüyor.

**************

NEYİN
HAYIR , NEYİN ŞER  OLDUĞU ZAMANLA ORTAYA
ÇIKAR

Köyün
birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle
dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara büyük bir
servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, sadece bir at değil
benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?” demiş. Bir sabah kalkmışlar ki,
at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar bunak, bu atı sana
bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar
beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler.

İhtiyar:
“Karar vermek için acele etmeyin” demiş. Sadece at kayıp” deyin, “Çünkü gerçek
bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir
talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz
bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”

Köylüler
ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın
dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı
peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür
dilemişler. “Babalık” demişler, “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir
talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün
var.”

“Karar
vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. “Sadece atın geri döndüğünü
söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz
bilmiyoruz.” Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak
içlerinden “Bu ihtiyar sahiden saf” diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi
atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını
kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış.
Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bir kez daha haklı çıktın” demişler. “Bu
atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak
başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler.
İhtiyar “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş.

“O
kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz
karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve
ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz”

Birkaç
hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son
bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye
gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere
almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden
gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.

Köylüler,
gene ihtiyara gelmişler. “Gene haklı olduğun kanıtlandı” demişler. “Oğlunun
bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye
dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması,talihsizlik değil, şansmış meğer…”

“Siz
erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “Oysa ne olacağını kimseler
bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde.
Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah
biliyor.”

Cinli
filozof Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:

“Acele
karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar
vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl
düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima
karara zorlar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir
kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir
hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”

**************

Teyo
Emi yıllardır kimseye kaptırmadığı  yalan
tahtına, kendisinden  daha yalancı bir
aday çıktığını haber alınca kalkmış İstanbul’a gelmiş.

**************

Pkk
lıların manşeti.

 siz AFRİNDE vurdunuz biz istanbulda ..?

**************

️..Bazen zulüm içinde  adalet tecelli eder..️Risale-i
Nur…

**************

Atatürk
ile HDP’nin kanlı bayrağını yan yana getirenler kazandı dün gece.

**************

“Vazifeni
yap, Allah’ın vazifesine karışma…”(Lem’alar 152) Hizmet Rehberi – 82

**************

Saadet
Partisi’nden flaş çıkış: Seçimin kazananı biziz   http://bit.ly/2ZOaHJv

**************

İSTANBUL
İKİ KERE FETH OLUNACAKTIR HADİSİ ŞERİFİNİ OKUYAN MÜRİDİ HOCA EFENDİYE EFENDİM
İSTANBULU KAFİRLER İŞGALMİ EDECEKLER? DİYE SORUNCA ALİ HAYDAR EFENDİDE ONA
HAYIR MAHMUD İSTANBULU KAFİRLER ALAMAYACAK AMA İÇİNDEKİLER KAFİRLEŞİCEK DER.

**************

ŞAKA
GİBİ ..

Marmaray
YAP

Hızlı
Trenler YAP

Havaalanları
YAP

Üniversiteler
YAP

Stadyumlar
YAP

Olimpik
Yüzme Havuzları YAP

Yeni
Tiyatro Sahneleri YAP

Metrolar
YAP

Tüneller
YAP

Barajlar
YAP

Nükleer
Santral YAP

Modern
Bölünmüş Yollar YAP

Modern
Adliye Sarayları YAP

Milli
Silahlar YAP

Milli
Tank YAP

Milli
Helikopter YAP

Sismik
Araştırma Gemisi YAP

Boğazın
Altına Tüpgeçit YAP

Dev
Şehir Hastaneleri YAP

81
İl e Ücretsiz Kanser Tarama Merkezi YAP

Tersane
YAP

Liman
YAP

Geri
Dönüşüm Tesisleri YAP

Dar
Gelirliye Konut YAP

Başörtüsünü
serbest YAP

Hz.Muhammed
in Hayatını ve Kuran ı seçmeli ders YAP

Uzaya
uydu FIRLAT

Ambulans
sayısını ARTIR

Hastane
sayısını ARTIR

MR
Cihazı sayısını ARTIR

Tomografi
Cihazı sayısını ARTIR

Diyaliz
Cihazı sayısını ARTIR

Yeşil
Alan miktarını ARTIR

Orman
miktarını ARTIR

Milli
Park sayısını ARTIR

Temiz
Plaj sayısını ARTIR

Açılan
İşyeri Sayısını ARTIR

Turist
sayısını ARTIR

Öğrenci
sayısını ARTIR

Öğrenci
Burslarını Kat Kat ARTIR

Doğalgazlı
il sayısını ARTIR

İçmesuyu
ulaşan insan sayısını ARTIR

Ortalama
Yaşam Süresini ARTIR

Okuma
Yazma Oranını ARTIR

Okullaşma
Oranını ARTIR

Tarımsal
Üretimi ARTIR

Çiftçiye
Destekleri ARTIR

Halka
Sosyal Destekleri ARTIR

Şehit
Ve Gazilere Desteği ARTIR

Eğitim
ve Sağlık Harcamalarını ARTIR

MB
Döviz Rezervlerini ARTIR

Memur
ve Asgari Ücretlinin Maaşını Enflasyondan Fazla ARTIR

Türkiyenin
ilk Tohum GEN Bankasını AÇ

Türkiyenin
ilk Milli Botanik Bahçesini AÇ

Enflasyonu
DÜŞÜR

Faizleri
DÜŞÜR

Kamu
Borcunu DÜŞÜR

İMF
ye Borcu YOK ET

Hava
Kirliliğini YOK ET

Çöp
Sorununu YOK ET

Trafik
Canavarını YOK ET

Katsayı
Zulmünü YOK ET

Öğrenciye
Ders kitabını ücretsiz DAĞIT

Öğrenciye
Süt DAĞIT

Öğrenciye
Tablet DAĞIT

Okullara
Bilgisayar DAĞIT

Okullara
Akıllı Tahta DAĞIT.

Üniversite
Harçlarını KALDIR.

Binlerce
Tarihi Eserimizi Yurda GETİR

Binlerce
Tarihi Yapıyı RESTORE ET

Orhun
Abidelerine giden 48 Km Asfalt YOL YAP


Dünyanın 3. Deniz Dolgulu Havalimanını Yap ( Ordu-Giresun
Havalimanı……..                              
SONRA BİRİLERİ ÇIKSIN SİZ NE YAPTINIZ DESİN Eşşek gibi anırsın

**************

Şehri
imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar
ettiğiniz şehri tahrip eder.

**************

“Yedinci Suâl: Bu hâdise-i
arziye, bu memleketin ahâli-i İslâmiyesine bakması ve onları hedef etmesi ne
ile anlaşılıyor ve neden Erzincan ve İzmir taraflarına daha ziyâde ilişiyor?
Elcevap: Bu hâdise hem şiddetli kışta, hem karanlıklı gecede, hem dehşetli
soğukta, hem Ramazan’ın hürmetini tutmayan bu memlekete mahsus olması; hem
tahribâtından intibâha gelmediklerinden, hafifçe gàfilleri uyandırmak için o
zelzelenin devam etmesi gibi çok emârelerin delâletiyle bu hâdise ehl-i imânı
hedef edip, onlara bakıp, namaza ve niyâza uyandırmak için sarsıyor ve kendisi
de titriyor.
Bîçare Erzincan gibi yerlerde daha ziyâde sarsmasının iki vechi var:
Biri: Hatâları az olmak cihetiyle, temizlemek için tâcil edildi.
İkincisi: O gibi yerlerde kuvvetli ve hakikatli imân muhâfızları ve İslâmiyet
hâmileri az veya tam mağlûp olmak fırsatıyla, ehl-i zındıkanın orada tesirli
bir merkez-i faaliyet tesisleri cihetiyle, en evvel oraları tokatladı ihtimâli
var.” Sözler
On Dördüncü Söz.

MEHMET
ÖZÇELİK/ 24-06-2019  WWW.TESBİTLER.COM
WWW.MEHMETÖZÇELİK.COM