DİNİN TAŞIYICI KOLONLARI
DİNİN TAŞIYICI KOLONLARI
Daha
önce yazdığım bir yazıda,[1]
Fener Rum Patriği Gregorius. un ihaneti ve patrikhanenin önünde infaz
edilmesidir.
İnfazına
neden olan onemli maddelerden biriside;
“Türklerin
ahlak, milliyet, din ve gelenekleri dejenere edilecek. Bu amaçla küfürler
öğretilecek ve bu küfürlerin Türk’ler arasında yayılmasına çalışılacak.
Türk’ler zinaya ve diğer ahlaksızlıklara teşvik edilecek. Türk gençleri
arasında kabadayılık ruhu aşılanarak sevgi ve saygı bağlılıkları kırılacak.
Aralarına ikilik sokulacak.
Argoya
benzer bir küfür dili Türk’ler Arasında yayılarak milli dil ve duyguları
bozulacak. Zengin Rum tüccar ve esnafı Türk hocalara bol hediye ve veresiye
vererek onları elde edecek. Hocalar içkiye alıştırılacak. Her türlü uydurma
inanışlarla dini inançları saptırılacak. Onlara yalan yanlış olaylar anlatılıp,
Türk halkı ile hocaların arası açılacak.”
Yani,Alimler
itibarsızlaştırılacak…
Bugün
gençlerin istikameti bulamayıp bocalamaları, ya bağlandıkları bağların
zayıflığından veya bağlanacakları bağların koparılmaya, itibarsızlaştırılıp
şaibeli duruma düşürülmesinden kaynaklanmaktadır.
Her
bir alim için bir kulp bulunup, onunla zayıflaştırmaya, itibarsızlaştırılmaya
çalışılmaktadır.
Aslında
bunu yapan, kendisini fetva makamında görerek, kendisini
itibarsızlaştırmaktadır.
Bazen
peygamberden üstün gösterme yaftası, bazen Kur’an-ı Kerim’i okumama iftirası,
bazen başka kitap okumama sığlığı görülmektedir.
Aslında
bu birazda kendi vicdanını bastırma ve ayıbını gizleme kaynaklıdır.
Oysa
bütün İslam alimleri bir araya gelse bir sahabeye yetişemezken, nasıl
peygamberle, hele hele peygamberimizle kıyas edilebilir?
O
Sahabiler saffı evvel ve dinin müessisidirler.
Bütün
İslami kitaplar, hele hele Kur’an’ı Kerim’den alınmış ise,bunlar üst üste
konulsa hiç mümkün müdür ki Kur’an’ı Kerim’e yetişebilsin?
Aklı
olan bu İslam alimlerini, hele hele milyonlarca mensubu olanları, bir cemaat
oluşturmuş veya isimlendirilmiş olanları tenkid değil, istifade etsin.
Mecelle
kuralı gereği, yanlış emsal olmaz.
Yanlışlara
bakarak, yanlışlar üzerine doğrular bina edilemez.
Ve
de batıl kapta hak sunulmaz.
Münferit
hatalar cemaatlere mal edilmez ve edilmemelidir.
Fetönün
darbeden daha büyük ve kalıcı darbesi, cemaatler ve İslam büyükleri üzerinde
uyandırmış olduğu şaibelerdir.
İslam
büyüklerini kötüleyenlerde aslında fetöye hizmet etmektedirler.
Din
alimlerinin bahsedilmesinden rahatsız olanlar, Kur’an’ı Kerim bize yeter,
hadislere ne gerek var diyen zihniyetteki insanlarla aynı noktada
birleşmektedirler.
Oysa
o kişiye sormak lazım, sen Kur’an’ı Kerim dışında hiç bir kitap okumadın mı?
Kur’an’ı
Kerim dışında kimseden bahsetmemektemisin?
Biz
bu dini en iyi İslam âlimlerinin tarif ettiği ve anlattığı Kur’an-ı Kerim ve
Peygamberimizi, onlar ile daha iyi tanıdık ve anladık.
1400
yıldır oluşturulan din ağacının dalları, yaprakları ve meyveleri dökülmeye ve
yıpratılmaya çalışılmaktadır.
Çürük
olanlar zaten barınamayıp düşmekte, sağlamlar ise fasid bir kıyasla
düşürülmeye,İslam ağacı çıplaklaştırılmaya çalışılmaktadır.
Neticemi,
etrafı boşaltılan Kur’an’ı Kerim’e doğrudan saldırmaktır.
Yüz
yıl önceki sinsi plana, masumane görüntüsü altında ahmakane hizmet etmektir.
KUR’AN’I
KERİM’in etrafı boşaltılmaya çalışılmakta ve bilinçsizce ona destek
olunmaktadır.
“On
dokuzuncu asrın son yıllarında İngiliz Parlamentosunda kürsüye çıkan
Müstemlekeler Bakanı Gladstone elindeki Kur’ân-ı Kerimi göstererek şunu söyler:
“Bu kitap Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakikî hakim olamayız. Ne
yapıp yapmalıyız; ya Kur’ân’ı ortadan kaldırmalıyız veya onları Kur’ân’dan
soğutmalıyız.”
Dinin
sac ayakları, din binasını koruyan kolon ve direkler yıkılırsa dinde yıkılır,
gönüllerdeki dinlerde çöker.
Ehli
sünnet her bir cemaat ve tarikat dinin birer kolonlarıdır.
Cemaatler
ve tarikatlar bir din değil, dinin taşıyıcı kolonlarıdırlar.
Mehmet Özçelik
19-06-2019
[1] http://www.tesbitler.com/2019/05/16/fener-rum-patrigi-gregorius-un-ihaneti/