HER ŞEY BENDE GİZLİ

HER
ŞEY BENDE GİZLİ

Ben..benim..beni..bana
aid..benimle..benimki..benimse?..

Benden
sorulur..benim alanım..ben yoksam oda yok..benle var oldu..

Beni
benden sorman ben ben degilem
Bir ben vardir bende benden içeru.

Öz..özüm..öze
aid..özle..

Hadiste;Kendini
bilen, Rabbini bilir.

Ben
alemde bir noktayım..alem bende bir noktadır.

Hadis-i
Kudside: Ben gizli bir hazine idim, mahlukatı yarattım taki kendimi bileyim ve
bildireyim.

Nokta
olan ben, sonsuz olan Rabbe ayna..

O
kendisinde ve kendisi O’nda…

O’nun
en büyük projesi olan Ben…

Hadis-i
Kudside: Ben yer ve göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım.

Kâinata
sığmayan, ezeli ve de ebedi olan Rab, insanda mündemiçtir.

Enede
bulunan Rabb..

Ene
ile bilinen bir Rab..

Madde
ve manasıyla enede cem olmuş bir varlık..

Kâinatın
iki yüzü, tek yüz olan enede..

Ben
vary a ben…

İşte
o ben..

Her
şeyi yutan denizlerdeki girdap ene.

Semadaki
yıldızları yutan kara delik ene..

Vahid-i
kıyasi olan ene.

Tam
bir ölçü birimi..

Sonsuzu
ölçen, -tabiri caizse- tartan ve takdir eden bir ene..

Ene-Ben
ve Benlik;Şeytanı çıldırtan..ağır gelen..kontrolden çıkaran..saptıran ve
sapıtan..sonradan görmüş..kaliteyi ortaya çıkaran..Ayrıştıran iyot..Sahibine
dost değil rakip olan..esfele atan..kararan ve karartan..Rabden kaçan..varı yok
eden..şımarık..ayyaş.. kopuk.. kömür.. zulmet..

Ene-Ben
ve Benlik;A’laya yücelten,Rabbe dost olan ene..yola koyan..ebede namzet
kılan..ebedi nura makes..Rabbe kaçan..Her şeyi tanıyan ve varlık siciline
kaydeden..Yokluktan vücuda çıkmaya ve çıkarmaya vesile..mütevazi..değerler
manzumesi.. elmas..nur..

Seni
sen yapan ben…

Bendeki
sen..

Sendeki
ben..

Sen-li
ben-li..

Kolkola
senle ben..

Minallah..İlallah..

O’ndan
yine O’na giden ben ve sen…

O’nda
kendini bulan Ben..

-“Ey
huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine
dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!”
[1]

Yevme
lâ yenfe’u mâlun ve lâ benûn illâ men etâllâhe bi kalbin selîm.

O
gün, ne mal fayda verir, ne oğullar ancak Allah’a selîm bir kalb ile varan
başka.”[2]

-Sanma
ey hâce ki senden zer-u sîm isterler. 

“Yevme
la yenfe’u”da “kalb-i selîm” isterler.

Berzah-i
havf u recâdan geçe gör nâ-kâm ol. 

Dem-i
âhirde ne ümmîd ü ne bîm isterler. 

Unutup
bildiğini ârif isen nâdân ol. 

Bezm-i
vahdetde ne ilm u ne âlim isterler. 

Âlem-i
bî-meh ü hurşîd ü felekde hergiz. 

Ne
mühendis ne müneccim ne hakîm isterler. 

Harem-i
ma’nîye bîgâneye yol vermezler. 

Âşinâ-yı
ezelî yâr-ı kadîm isterler. 

Sâkin-i
dergeh-i teslîm-i rızâ ol dâim. 

Ber-murâd
itmeğe hizmetde mukîm isterler. 

Dergeh-i
fakra varıp dirliğini arz etme. 

Anda
hergiz ne sipâhî ne zaîm isterler. 

Âşık
ol şerbet-i vasl ister isen kim âşık. 

Çâresiz
derd arayıp renc-i elîm isterler. 

Ni’met-i
zâhire dil-beste olan gürsineler. 

Müzd
nân-pâreye cennât-i na’îm isterler.

Kible-i
ma’nîyi fehm eylemeyen kec-revler. 

Sehv
ile secde edip ecr-i ‘azîm isterler. 

Ezber
et kıssa-i esrâr-i dili ey Rûhî. 

Hâzır
ol “bezm-i ilâhî”de nedîm isterler.

-” Çünkü Rabbine kalb-i selîm ile
geldi. “
[3]

-Sanma şâhım
/ herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur

Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol
/ ağyâr olur
Sâdıkâne / belki
ol / bu âlemde / dildâr olur
Yâr olur / ağyâr olur / dildâr
olur / serdâr olur. Yavuz Sultan Selim Han.

-Ene O’na yârdır.

O Eneye Serdar ve Sertaçtır.

MEHMET
ÖZÇELİK

31-03-2019


[1] Fecr.27-30.

[2] Şuara. 89.

[3] Saffat.84.