MÜTEYAKKIZ VE BASİRETLİ OLMALI

MÜTEYAKKIZ
VE BASİRETLİ OLMALI

Ders
almayanlar, ders vermeye çalışıyor.

Adeta
kör olupta geçmişi görmeyen ve günümüzle kıyaslamayanlar ders vermeye kalkıyor.

Kime?

Üzmek
istediği kimseye mi yoksa muhalif gördüğü tarafı sevindirmeye mi?

Belli ki birilerine ders vereyim derken baltayı taşa vurup, öbürlerini sevindirdiğinin bilincinde olmamaktadır.

Ders olsun, iyi oldu, diyenin kimi üzdüğüne değil, kimi sevindirdiğine bakarım.
Erdoğan’ı mı üzdü yoksa PKK başta olarak kirli ilişkiler içinde olanlarımı sevindirdi?
Herkes tinetinin gereğini yapar.
Bana hayatta öğrendiğin tek birşey söyle deseler şunu söylerim.
“Kul kullun ya’melu ‘alâ şâkiletihi ferabbukum a’lemu bimen huve ehdâ sebîlâ(n)”
“De ki: Herkes, kendi mizaç, tinet,maya,yapı, karakter ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin doğru bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir.”İsra.84.
Özellikle İstanbul ve Ankara’da oy Sayımlarındaki durum bir hata değil kasıttır.
Musebbipleri cezalandırılmalı, gidildiği yere kadarda gidilmelidir.
Kanunun kuvveti gösterilmelidir. Yoksa bu haksızlık yayılma seyri gösterir ve devam eder.
Oyun yeni ve küçük değil.
Büyük oyunun ayak sesleridir.
İşte oyunun ilk ayak sesi,

Her
şeyin mükemmel olduğunu iddia etmek yanlış olur.

Ancak
burada düşünülmesi gerekmez mi?

İzmir’de
neler yapıldı da tekrar aynı CHP kazandı?

Diyarbakır’da
HDP ne başarı gösterdi de tekrar kazandı?

Neden
mensupları onları değilde adeta kendilerini cezalandırdılar?

Fedakarlık
mı yaptılar, fedailikmi?

Ders
verelim sözü bilinçli bir söz değildir.

Mesele
Erdoğan ve mensuplarının gelmesimi yoksa CHP ve zihniyetinin gelmemesimi?

17
yıldır Erdoğan düşmanlığının arkasında münafikane bir şekilde, tıpkı Abdülhamide
yapıldığı gibi, kim gelirse gelsin..bazuk zihniyeti mi?

Mesele
şahsi mesele olmamalıdır. Hissi davranılmamalıdır.

Birileri
değersizlerini büyütüp sahiplenirken, sen kalkar değerini degersizlestirirşen,
değersizleşirsin.

Birikmiş
değerlerini de kaybedersin.

Hala
inanç ve fikir mücadelesinin devam ettiğini görmemek, fikir ve bilinçten mahrum
olmaktır.

Türkiye
üzerinde büyük oyunlar oynanırken, bazıları hala küçük hesaplar peşinde
koşmaktadır.

Kör
olup kendisini ve değerlerini patates ve soğana değişenler, kıymetleri de ancak
onlar kadar olmuş olur.

Yuh
olsun dünyası için ahiretini ve değerlerini değersizlestirenlere…

Mesele
ne partidir ne de şahıslar.

Tüm
mesele şerrin defedilmesidir.

Takdir
etmesini bilmediğimizden dolayı, ucuz ve kolay olan tekdir yolunu seçiyoruz.

Hırs
ile daha çok elde etmeye çalışanlar, eldekilerini de ve geleceklerini de
kaybetmeye mahkumdurlar.

Gelişmeleri
görmeden geviş getirip ahkam kesmek kolaydır.

Mesele
iç ve dış büyük oyunu görmektir.

Dün
dağda mücadele eden eşkiya, bugün saldırganlığını şehirlerde sürdürmektedir.

Dün
milletin meclisine giren, daha doğrusu destek olup girdirilen terör örgütleri,
şimdi iç ve dış destekçileriyle şehir ve beldelerin başına ve meclisine
getirilmektedir.

Dağda
süren mücadele şehirlere inmiştir.

Dağda
bitirilen terör örgütleri, şehirlerde yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Hükümet
vatandaşının namus demek olan oyuna sahip çıkmalıdır.

Bu
millet kesinlikle kendi iradesiyle teröre ve terör destekçilerine pirim vermez.

Hile
ve dalaveralar ve de münafıkane kandırmalarla aldatmaya çalışır.

Tıpkı
anlattığım, bir ders vermeli, laf-ı güzafı gibi.

1946
seçimlerindeki, açık oy gizli tasnif oyunları, bugün başta İstanbul da olduğu
gibi, kaydırma oy oyunlarıyla oynanmaktadır.

Dikkatli
ve basiretli olunmalıdır.

15
Temmuzda başlatılan ve girişilen işgal ve kaos oyunları bitmemiş, devam
etmektedir.

Kaosa
pirim verilmemelidir.

MEHMET
ÖZÇELİK

02-04-2019