TÜRKİYEDE BEKA MESELESİ YOK MU?

TÜRKİYEDE
BEKA MESELEMİ YOK

 MU?

Türkiye-de
Beka meselesi var mı?

Türkiye
asırlardır stratejik ve coğrafi açıdan önemli bir merkezde bulunduğundan dolayı
hiç bir zaman başı ayıkmamış, uğraşmış ve uğraşılmıştır.

Tehlike
geçmişten günümüze her zamanda olmuştur.

Ancak
her on senede bir Türkiye-de, her yüz senede bir ortadoğuda haritaların,
iktidar ve yönetimlerin değişmesi ve de değiştirilmesi sebebiyle, yüz sene önce
getirilen ancak yine getirenler tarafından miadı dolması sebebiyle
götürülenlerin yerine yeni piyonlar ve kuklalar yerleştirilmeye
çalışılmaktadır.

Bizler
bugün böyle hassas bir zaman ve zeminde bulunmaktayız.2006 yılındaki alınan Bop
projesi ve aynı zamanda Abd-ye tevdi edilen Irak-Suriye-İran yıkımı devreye
konulmuş ve de devam etmektedir.

Haritalar
çoktan hazır hale getirilmiştir.

-Türkiye’nin
Beka problemi yoktur deme halinde; o halde 50 yıldır PKK ile ordumuz, askerimiz
çelik- çomak mı oynuyor?

-Peki
Amerikalıların binlerce Tırın üzerindeki PKK’ya teslim etmiş olduğu o silahlar
acaba parkta çocuklar için oyuncak oynasınlar diye mi oraya getirildi, konuldu?

-Ve
PKK’nın sadece Türkiye’yi değil, aynı aynı zamanda Suriye ve çevresini, Türkiye’nin
boğaz yollarını tıkamaya çalışması ve 20 küsür Devleti’nde PKK’ya destek olması
acaba bu bir hayal ve hayal ürünü bir oyuncak mı?

-Beka
meselesi yoksa 15 Temmuz neydi?

Bitmeyen
darbeler, darbe senaryoları ve 28 Şubat…

15
Temmuz gerçekleşseydi; Kıbrıs’taki 50.000 İngiliz ordusu, Doğu sınırlarındaki
YPG ve PKK hazır bekleyen bu zihniyet ve düşmanın işgali ile beraber terör
örgütlerinin işgali ne ile izah edilebilir?

-Aynı
zihniyet 15 Temmuzdan önce de Türkiye’nin Beka meselesinin olmadığını ve bu
kadar terör örgütlerinin mevcudiyeti, terör olaylarının oluşumu, şehitlerin verilmesi
yani bu kadar görünür açık ve zahir olaylara rağmen beka meselesi olmadığını
söylemek, düşmana yol açmaktır ve onunla ortaklık yapmaktır.

-Dün
Fetö’nün;Haçlılar sizin kızlarınıza, kadınlarınıza dokunmaz, onlar iyi
insanlardır darken, bugün Kılıçdaroğlu da PKK’yı ve aynı zamanda YPG yi saldırmayacak
insanlar olarak göstermeye çalışması gayet düşündürücüdür.

Aynı
zihniyet, aynı kaynaktan beslenmektedir.

-CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimleri öncesi içerideki
teröristlere kucak açtığı gibi, Türkiye’yi dışarıdan tehdit eden teröristlere
de kol kanat gerdi. Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında
“Türkiye’nin beka sorunu yok, ABD’nin desteklediği teröristler bize
saldırmaz” dedi.


Yine kadrolaşmanın mimarı Moğultay ve Oktay.

Başbakan
Erdoğan kadrolaşma ile ilgili DYP-CHP koalisyon dönemini örnek gösterdi. O
dönemin Adalet Bakanları Mehmet Moğultay ve Seyfi Oktay, 5 bin kişilik kadrolaşma
gerçekleştirdiklerini itiraf etmişlerdi.

-15
Temmuzda 5 bine yakın hakim ve savcı görevinden alındı.

Yoksa
15 Temmuzun temeli o zamanda mı atılmıştı?

Moğultay:
‘Ben CHP’lileri işe almayacağım da MHP’lileri mi alacağım’ dedim.

-PKK-pyd-fetö,
ABD, Ermenistan, vs tehlikeler var iken, nasıl beka tehlikesi görmezden
gelinebilir!

-Belediye
seçimleriyle hükümeti güçsüzleştirerek, saldırma amaçlıdır.

Nitekim
PKK elemanlarına verilen belediyelerin akibeti ortadadır.

Amaç
sistemi sorgulama amaçlıdır. Zayıf düşürme hedeflidir.

-15
Temmuza tiyatro diyen bir zihniyet için elbette beka sorunu olmaz.

Bir
zihniyetin bekasına, memleketin bekası feda edilmektedir.

Bu
savunma dışlama amaçlı değil belki, bi- tarafane hareketin, tarafı muhalifi
iltizam olduğunu bilip, bilinçli hareket etmektir.

-Noam Chomsky, “1787’de ABD Anayasa Konferansı’nda
James Madison’ın vurguladığı şekilde ABD, zengin azınlığı çoğunluktan korumak
ilkesi üzerine kurulmuştur” demektedir.

Türkiye- ye ne kadar da benziyor, değil mi?

*****************   

İnsan nisyan ile maluldür.

Geçmiş zaman olur ki; hayali ölüme ve cehenneme değer.

Geçmiş zaman olur ki, hayali dahi yakıyor.

-Orta
yaşta olanlar yani 1970 ve öncesini gören insanlar, hayatı daha iyi kıyaslayabilirler.

Nice
zorluklardan geldik ve gördük.

İşte
çok örneklerinden bir kaç enstantane;

-1970-lerde Kayseri-de benzin olmayınca 175 km mesafede
olan Yozgat-a benzin almaya gidiliyor. Oraya benzinin geldiği duyulunca o kadar
yol katediliyor.

-Her önüne gelen bulduğu kuyruğa giriyor. Mutlaka
lazım olan ya tüp, şeker, çay, pirinç gibi bir çok ihtiyaç kuyruğu.

Öylelerden birisi, bilmediği bir kuyruğa girmiş ancak
kuyruk çok uzun.

Bir hile yoluna gidip, karşı bakkala pirinç geldiğini
yüksek sesle bağırıyor.

Bir anda tüm kuyruktakiler yerlerini bırakıp karşı
bakkala kuyruğa giriyorlar.

Bu sefer kendi de şüpheleniyor.

Acaba gerçekten geldi mi?

-Kayseri-den
doğu seyahatine giden bir kaç arkadaş yolda gördükleri her benzinliğe giriyor,
bulabilirlerse bir kaç litre alabiliyorlar.

Kesinlikle
depo doldurulması söz konusu değil.

Bu
Kayserili ya.. Onunda yolunu buluyor.

Bir
petrol istasyonuna yakın yerde arabayı durdurup, bir arkadaşlarını bidonla
petrole gönderiyorlar.

Petrolde
o bidonu doldurmaya teşebbüs edildiğini görünce, hemen arabayı çalıştırıp bidon
yerine, alabildiği kadar depoya benzin alıyorlar.

MEHMET
ÖZÇELİK

09-03-2019