ERGENEKON BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

ERGENEKON
BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

Derin
devlet veya diğer adıyla gizli dinsiz komitenin iki ucundan birisi ergenekon ve
uzantısıdır…

Diğeri
ise Fetö ve uzantısı olaraktan birbirlerine bayrak değişimi yapmaktadırlar.

İkisi
de birbirinin aynısıdır. Aynı bedenin iki kollarıdırlar.

-Ergenekon
terör örgütünün 1 ile 400 sayfasındaki iddianamenin 56. sayfasında şu rapor yer
almaktadır;

Ergenekon
terör örgütünün yönetici kadrolarına bakıldığında genel olarak emekli
askerlerden oluştuğu, bunların bir kısmının malulen emekli olduğu bir kısmının
ise disiplinsizlik nedeniyle Türk Silahlı kuvvetlerinden atıldıkları
görülmüştür. Dolayısıyla Ergenekon terör örgütü amaçlarını daha iyi ve hızlı
gerçekleştirebilmek, örgüte kolay adam temin edebilmek ve örgüt adına
gerçekleştirdikleri eylemleri devlet adına yaptırdıklarını inandırmak için
Ergenekon terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren
illegal bir yapılanma imiş gibi lanse ettikleri, böylelikle bir taraftan
kendilerini daha güçlü göstermeye çalışırken Diğer taraftanda Cumhuriyetimizin
ve milletimizin gözbebeği olan Türk Silahlı kuvvetlerini planlı ve kasıtlı
olarak kamuoyunda yaptıkları anlaşılmıştır.

-Dökümanın
57. sayfasında ise devletin yeniden yapılandırılması üzerine isimli 11 sayfalık
döküman, şüpheliler Doğu Perinçek ile Tuncay Güney’den ele geçirilmiş olup
kapak kısmında Devletin yeniden yapılanması üzerine 25 Kasım 1999 yazmaktadır. Bu
belgenin bir durum ve amaç başlığı altında cumhuriyetin yeniden yapılanması
için silahlı gücünün olduğu bütün meselenin yeniden yapılanmanın diğer
ayaklarını teşkil eden Meclis Hükümet yargı ve halk örgütlenmesi olduğu
belirtilmiştir.

-Ergenekon
iddianamesinin 61. sayfasında şu iddia yer alır; 2001 yılında yakalanan Tuncay
Güney lobi çalışmalarını Veli Küçük’ü talimatı ile şüpheliler Doğu Perinçek,
Ümit Oğuz Tan, Adnan Akfırat Fırat ve kendisinin de katıldığı bir ekibin
yaptığını son şeklini ise Veli Küçük ün verdiğini beyan etmiştir.

-355
sayfalık Ergenekon iddianamesinde bütün kirli ilişkilerin çamaşırları ortaya
dökülmektedir. Her şeyi açık ve beyan olaraktan çıkmaktadır ki, Ergenekon
gerçekten bir terör örgütüdür.

-İddianame’nin
69. sayfasında ise şu beyanatta bulunulur; yine gerektiğinde kontrol altında
tutulan naylon terör örgütlerinin yapmış oldukları bu eylemler sonucu ortaya
çıkan durumları örgütün menfaatlerine uygun olarak kullanmak, gerektiğinde
siyasal iktidarları dize getirip menfaatlerine göre yönlendirmek için Ergenekon
dökümanında terör bölümünde belirtilen kişisel çıkarları adına siyasete
yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına herşeyi mübah sayabilen siyasilerin
engellenebilmesi için geriye kalan tek yol suikasttır. Suikast işlenmesi gibi
tamamen yasadışı ve insanlığın menfaatlerine aykırı ve bütün dünyada suç olarak
kabul edilen eylem ve fiillerle Türkiye Cumhuriyeti’ni Sözde esaretten kurtarıp
tam bağımsızlığına kavuşturmayı amaçlamaktadırlar.

Ergenekon
iddianamesinin 1 ile 400 sayfasının 70 sayfasının da şu iddiada bulunur. 9 Nolu
gizli Tanık ifadesinde 1995 yılında ilimiz Gaziosmanpaşa ilçesi Gazi
Mahallesi’nde meydana gelen kahvehane tarama ve adam öldürme olaylarının bizzat
Veli Küçük’ün talimatı ile gerçekleştirildiğini, Hablemitoğlu’nun öldürülmesi
olayının yine Veli Küçük’ün talimatı ile yapıldığını beyan etmiştir.

Diğer
taraftan şüpheli Sedat Peker’in 2004 yılında yaptığı telefon konuşmalarında Eskiden
kahvehane tarama gibi olaylar yaptıklarını söyleyerek bir bakıma Gazi
olaylarında doğrular nitelikte konuştuğu görülmüştür. Ayrıca iş adamlarını
korkutup tehdit ederek araç aldıklarını da dile getirmektedir.

-Ergenekon
iddianamesinin 73. sayfasında sonuç olarak Ergenekon terör örgütünün hem eleman
hem kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşma
örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar ve silahlı üyeleri örgütün en üst
düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak için suç işlemiş ve işlemeye
meyilli bir çok insanı kısa sürede bulup bu tür insanlara hayali misyonlar
yükleyip suç işlemeye teşvik edip gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt
edip ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptıra bildikleri Danıştay suikasti ve
bazı ünlü kişilere yapılacak suikastlar için yapılan para tekliflerinin de
dosyada dillendirildiği, suikast yaptıracakları kişilere yakında darbe
yapacağız, cezaevinde fazla kalmazsın, hemen biz seni çıkarırız gibi vaatlerde
bulundukları anlaşılmıştır. Alparslan Arslan’ı da böyle bir ümitle suç işlemeye
azm ettirdikleri bu konuda Alparslan aslanın Müebbet hapis cezası almasına
rağmen halen çıkma ümidi olduğunu ve bu ümidinin kısa sürede gerçekleşeceğini
ifadesinde beyan etmesi de örgütün hem darbe amaçlarını hem de bu tür eylem ve
su i kastları rahatlıkla gerçekleştirebilecek deneyim ve birikime sahip
olduğunu gösterdiği gibi yeterli elemanı araç ve gereç ile bilgi ve kapasiteye
sahip olduğunu göstermektedir.

-Hazindir
Hem de ne kadar hazindir ki; idamla yargılanan, müebbet hapisle yargılanan
birçok insan özellikle bunun içerisinde Ergenekon suçlusu olarak yargılananlar,
bazen hiç yatmadan, bazen birkaç sene, bir iki üç sene gibi yataraktan berat
etmişlerdir. Müebbet hapisle hemde idamla yargılananlar neticede affedilmiştir.

Yarın
öbürsü gün bu durum Feto için yapılmayacağının bir garantisi yoktur. O halde
bütün mesele Türkiye’nin hukuk meselesidir. Üzerine gidilmesi ve irdelenmesi,
düzeltilmesi gereken hukuk meselesidir.

-Ergenekon
terör örgütü ve sair sebeplerle, entrikalarla eğer üstü örtülür ise, ileride
Türkiye’yi bekleyecek başka darbelerde kapının önünde beklemektedir.

Türkiyede
hala darbe olmama tehlikesi söylenemez. Bunun garantisi hala yoktur.

-Nato
ve Abd-nin Türkiyeyi Cıa eliyle ve Mitle kontrol etmesinden bahsedilmektedir.[1]

                                                 
                                        16-01-2019/MEHMET
ÖZÇELİK


[1] https://www.facebook.com/ustadov/posts/2089259654646591