NEYE ÖZGÜRLÜK ?
NEYE ÖZGÜRLÜK ?
Küfre mi özgürlük?
Batıla mı özgürlük?
Yanlışı ve iftirayı savunanın bu savunmasını normal
görmek mi özgürlük?
Kendi namusuna saldırılmasına tahammül edemeyenlerin,
İslam’ın namusuna yapılan saldırıya tahammül edilmesini istemesi namuslu bir
taleb midir?
Evvelden dinsizliği savunanlar bunu bilimsel olma adına
yaptıklarını söylerlerdi.
Şimdilerde de dini muhalefet ve zırvalamalar bilimsellik
ve fikir özgürlüğü maskesiyle sunulmaya çalışılmaktadır.
Zırvalama tevil götürmez.
Şeytanın muhalefet ve tenkidi hangi bilimsellik ve fikir
özgürlüğüne girmektedir?
Eğer bu durum normal görülseydi, ilahi tehdit ve onun
apaçık bir düşman olduğu sürekli zikredilmezdi…
Şeytani fikir özgürlüğü!!!
Tenkid hak namına ve hakikatı ortaya çıkarmak amacıyla
olursa değerlidir.
Yoksa yanlışı hak gösterip onu savunarak ve ona taraftar
olarak haksızlığı hak ve haklı göstermek haksızlıktır.
Dün bu saldırıyı hariçten yapanlar, bugün bunu dahilde
sürdürmektedirler.
İşin hazin tarafı ise, hezeyanların dahi müşterisinin
bulunmasıdır.
Fetö dahi peşinden milyonları sürüklemedi mi?
Komünizm milyonları sürüklemiyor mu?
Tıpkı mücevherinde müşterisi var, gübrenin de…
Hadiste: İnsanlar madenler gibidirler, buyurulmaktadır.
-Bazı kimselerin hakkını arama adına dükkanlara
saldırması veya bazı yerleri yakması hatta toplumun huzurunu bozması bir
özgürlük müdür?
Mesela dağ hayvanlarının masum insanlara saldırıp
açlıklarını ve ihtiyaçlarını gidermeleri bir özgürlük müdür yoksa bir hayvanlık
mıdır?
Oysa gerçek manada özgürlük ve hürriyet; kişinin ne
kendisine ve ne de başkasına zarar vermemesidir.
Zarar vermeyi bir özgürlük olarak sayanlar, aslında zulme
ve küfre, terör ve hukuka tecavüze destek olmaktadırlar.
Hak haksız yollarla değil, hukuki ve meşru yollarla
aranır.
-Mehmet
Metiner şöyle der: “Devlet kişisel maneviyat empoze edemez. Bizlere günah
işlemek özgürlüğü tanınmalıdır. Sâdece Allah’a hesap vermekle yükümlüyüz.
Cehennemin kapılarından içeri girmek yasaklanmamalıdır. “
Devletin
sorumluluğu nerede kalıyor?
Sorumluların
hakkını kim koruyacaktır?
Allah bir
yandan cehennemin kapılarını açık bırakırken, diğer yandan da oraya gidilmemesi
için hem hukuki ve hem de ceza-i yöntemleri uygular.
Oraya
gidilmemesi için peygamberler, kitaplar ve dinleri gönderir.
Müslümanlara
bir çok sorumluluklar yükler.
Bunu hem
dünyada verir ve hem de ahirette vereceğini söyler.
Adeta
kanalizasyonların dışarıya akıtılmasına müsaade etmenin bir özgürlük olarak
değerlendirilmesi gibi.Veya komşusunu rahatsız eden adamın, Her koyun kendi
bacağından asılır, denilip normal görülmesi gibi.
-Halk
TV’de Uğur Dündar moderatörlüğünde yayınlanan Halk
Arenası programına konuk olan Metin Akpınar skandal sözler sarf
etti.
Akpınar,
sözde demokrasi dersi verdiği programda “Demokrasiye ulaşamazsak her
faşizmin karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde
zehirlenerek ölür, belki başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir!”
ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan metin akpınar ve müjdat gezene cevabında, bunların sanatçı müsveddesi
olduğunu söyledi.
Erdoğan,
“Beni ipe götüreceklermiş, bunu sanatçı müsveddeleri yapacakmış, senin her
yerin sanatçı olsa ne yazar. Beni ipe götürecekmiş, senin haddine mi? Biz
şahadete inanmış insanlarımız: Biz bunların bedelini ödemeye hazırız. Bunlar
sanatçı müsveddesi. Bunun bedelini ödeyecekler” dedi.
Akpınarın
bu sözü özgürlük müdür.
Evet
elbette hayvan hayvanlığını yapacak ve insan insalığını ancak insanda
çobanlığını ve insanlığının gereğini yapacaktır…
Kıssa: Timur’un
imparatorluğunun sınırlarını olabildiğine genişlettiği dönemde, Hafız bir gazel
yazar.
Bu gazelin bir beytinde şöyle der:
“O
Şirazlı Türk (güzel) bize iltifat eder, gönlümüzü alır, aşkımızı kabul eylerse Onun
siyah benine Semerkand’ı de bağışlarız, Buhara’yı da”
“Eger ân
Turkî-i Şîrâzî be-dest âred dil-i mârâ
Be-hâl-e hindûyeş bahşem Semerkand û Buhârârâ”
Hikâye
edildiğine göre Timur Hafız’ın kenti Şiraz’ı fethedince şairi huzuruna getirtir
ve azarlar, Semerkand ve Buhara gibi gözbebeğimiz iki kentimizi bir
güzelin kara benine nasıl feda edersin be adam?
Hafız üzerindeki yırtık pırtık giysileri işaret eder ve şöyle cevaplar.
-Zaten vere vere bu hale düştüm sultanım!
Bu bir
özgürlük mü?
MEHMET ÖZÇELİK
24-12-2018