FETÖ BAŞARILI OLSAYDI NE OLURDU
FETÖ BAŞARILI OLSAYDI NE OLURDU
Pâre
Pâre Paralanan Pâreli ve Paralı Paralel Yapı
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı İsmail Hakkı Pekin, Fetullah Gülen’in 1959’daÖzel Harp Dairesi için görevlendirildiğini açıkladı.
-12
Eylül 1980 Evren darbesinden sonra tutuklanan Fetullah’ın nasıl serbest
bırakıldığını da Milliyet gazetesinden Tunca Bengin’e şöyle anlatıyor:
“Fetullah Gülen’i bıraktırmak için önce Deniz Kuvvetleri Komutanı arıyor,
sonra Kara Kuvvetleri Komutanı telefon ediyor. En son Kenan Paşa’nın
telefonundan sonra serbest bırakılıyor…”[1]
-Fetöyü
ordu koruyup besledi.
Darbeleri
yapan Atatürkçü zihniyet bazen solcuları kullandığı gibi, fetöyü de bu amaçla
kullanmıştır.
Toplumla
bir türlü barışmayan bu zihniyet, mesafesini korumuş, cemaatlere cephe almış,
maalesef anlamaya gitmemiştir.
Bu
durum gün be gün azalsa da, o fertler bitmemiştir.
Fetönün
ordudan nisbeten temizlenmesi ile dizginini eline alan ordu, gerçek vazifesi
olan hariçte mücadelesine başlamış oldu.
O
zihniyet ise, hep orduya pranga vuruyor ve iç düşman oluşturarak kendi halkına
saldırıyordu.
Şimdiye
kadar dizgini kendi elinde olmayan ordu, bu gün engellemelerle beraber
dizginini ele almıştır.
“Gariptir,
hem çok gariptir: Yedi yüz sene müddetinde İslâmiyetin ve Kur’ân’ın elinde
şeref-şiar, bârika-âsâ bir elmas kılınç olan Türk milletini ve Türkçülüğü,
muvakkaten İslâmiyetin bir kısım şeâirine karşı istimal etmeye çalışır! Fakat
muvaffak olmaz, geri çekilir. Kahraman ordu, dizginini onun elinden kurtarıyor
diye rivayetlerden anlaşılıyor. “[2]
–Manisa‘da,
1982 yılında Kara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken askeriyeden atılan Abdullah Saka, darbe dönemi
ardından, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) mensuplarının harp okulu
içerisinde nasıl örgütlendiklerini ve askerlere yaptıkları eziyetleri anlattı. TSK
içerisinde hala daha 15 bin FETÖ’cü subay olduğunu öne süren Saka, ‘Biz
kendimizi kime emanet ettik?’ diye sordu.
Abdullah
Saka, “Ayakkabında niye toz var, diye sorup, 3 gün oda cezası
veriyorlardı. Cemaatçi subaylar, kendinden yana olmayan kişileri ‘istifa etsin’
ya da ‘okuldan atılsın’ diye mobbinge maruz bıraktılar.” dedi.[3]
Bu
örgüt en çok ordu ve hukuka hakim olmuştur. Mesela;
“Türkiye’deki
hakimlerin verdiği 100 karardan 62’si yanlış
Yargıtay’a
giden 100 davanın 62’sinde yerel mahkemenin verdiği karar değişiyor.”[4]
-Pkk içte yani fetönün çatısı altında az yoğunluklu bir çatışmayı
sürekli devam edip destekledi.
Ne olsun ne de ölsün.
Fetö bitince pkk da bitme noktasına geldi.
Pkk yı gizliden destekleyen abd, bundan sonra açıktan açığa
destekler oldu.
-El konulan uyuşturucuları satıp parasını FETÖ’ye
aktarıyordu.
Ankara’daki adli emanetten uyuşturucu çalarak sokaklarda
sattırdığı iddiasıyla 2 yıl önce 25 yıl hapis cezası alan firari eski CAT
görevlisi Kudret T., İstanbul polisi tarafından Üsküdar’da yakalandı.
Uyuşturucu parasını FETÖ’ye aktardığı tespit edilen zanlının üst aramasında
örgüt şifresi olan 1 Dolar çıktı. Kudret T.’nin Cumhurbaşkanlığı’nda görev
yaptığı sırada komiserlik sınavını kazandığı fakat örgütün “yerinde
kal” talimatı gereği komiserliğe geçmediği ortaya çıktı.[5]
-FETÖ elebaşının Türkiye’deki militanlarına verdiği
Yunanistan’a kaçma talimatı MİT’e takıldı. FETÖ’nün militanlarına “Meriç
kenarına gidin. ‘Gülenist’ parolasıyla Yunan polisine 3 bin euro verin”
talimatını ilettiği tespit edildi.[6]
-Ölmüş olan fetö diri tutulmaya, diriltilmeye ve tarihe mal
edilmeye çalışılıyor.
***************
Ergenekon
ne oldu?
Şimdiye
kadar Ergenekon zihniyetinin yaptığı darbeleri, bu sefer Ergenekonun sağ koluna
yaptırılan 15 Temmuzdan sonra, eski darbeci ve Ergenekon zihniyetine ne oldu?
Darbeler
bitti mi?
Dikkat
gerekir.
Şimdilik
toplumsal memnuniyetsizlikler, patates, soğanla başlayan sıkıntılar, hala
kaşınan bir yaranın ve yararlananın olduğunu gösteriyor.
Canını
veren bu millet, malına gelince fırsatları kolluyor.
Bu
tavrının yeni bir 15 Temmuza zemin hazırlamasını umursamaksızın, olursa yeni
bir fedakarlık yaparız diyor.
Bir
yerlerde bir bozukluk olduğu gerçek…
Ortadoğuyu
şekillendirme hesapları olanlar, bu şekillendirmeyi bitirmiş değil, o halde
oyun devam ediyor demektir.
Tehlike
bitmiş değildir.
Oyun
da bitmiş değil.
Ergenekon
davalarında bazı fetonun yanlışları var diye, hepsi masum demek değildir.
-Neden oyuncuların oyunlarını oynamalarını engellemek için,
oyun alanları kapatılmıyor?
Neden darbecilerin darbe yapmalarını meşru halde getirecek
gayrı meşru yollar kapanmıyor?
Neden Atatürkü koruma kanunu bahanesiyle harcamaya
gidenlerin harcamalarının engellenmesine gidilmiyor?
Neden köklü çözümlerle meseleler çözülmeyip, geçici
pansuman yöntemleriyle gözler boyanıyor?
Toplum kandırılıyor ve uyutuluyor mu?
********************
Dikkat çeken detay… FETÖ’nün ‘kedicik’ imamları!
Adnan Oktar soruşturmasında örgüt üyelerinin telefonlarını mercek
altına alan polis, kediciklerin irtibatlı olduğu FETÖ imamlarını ortaya çıkardı.
ÜST DÜZEYLERLE İLETİŞİM
Liste haline getirilen abone bilgilerinden FETÖ’nün üst düzey
isimleri arasında yer alan firari Osman Karakuş, firari Mehmet Hanefi
Sözen, firari Reşit Haylamaz tutuklu İlhan İşbilen, eski Fatih Üniversitesi
Rektörü firari Şerif Ali Tekalan, örgütün kasalarından tutuklu Ali Çelik,
Gülen’in avukatlarından tutuklu Abdulkadir Aksoy, kapatılan Zaman Gazetesi’nin
eski imtityaz sahibi tutuklu Aleaddin Kaya, firari Önder Aytaç’ın Oktar grubuna
mensup şahıslarla irtibatlı oldukları tespit edildi.
Oktar yapılanmasında yer alan Aslıhan Hantal, 2014 yıllarında İlhan İşbilen ve
Aleaddin Kaya ile Fatma Ceyda Ertüzün, Şerif Ali Tekalan, Abdulkadir Aksoy ve
Osman Karakuş ile irtibatlı oldukları, Özdemir Uygur isimli şüphelinin
FETÖ’den Ali Çelik ile iletişim halinde oldukları belirlendi.
Oktar grubuna mensup şüphelilerin yanı sıra şüphelilerin
ailelerinin de FETÖ üyeleri ile iletişim halinde oldukları görüldü. Grubun
mensuplarından Mert Sucu’nun kardeşi Mehmet Sucu ve babası Bekir Sucu’nun
Albulkadir Aksoy ile, şüpheli Murat Terkoğlu’nun annesi Halime Terkoğlu’nun
Harun Tokak ile, Fatih Mehmet Doğan’ın kardeşi Metin Doğan’ın Mehmet Hanefi
Sözen ile görüştükleri tespit edildi.”[7]
Devlet akıllı hareket ederek, kaos oluşturmaya çalışanların
bahanelerinin önünü kapayarak, Fetö bahanesiyle yaftalananların içinde suçsuz
isnadda bulunanların karar sonuçları hala belirsizliğini sürdürürken bu
insanların tehdit haline getirilmelerinin önüne geçerek, millet arkasına alıp
hatta garip gelse bile trafik cezalarıyla bile memnuniyetsizler grubu
oluşturarak saldırıların önüne geçilmelidir.
Devlet bağırsaklarını masumların hukukunu gözeterek, devleti
cemaatlara karşı yapılan tahriklere gelmeden temizlemelidir.
Bir asırlık kirletme ve kirlenmelerden arınmalıdır.
Bir tesbitte;” “Ülkemizdeki, örümcek ağını destekleyen CIA,
MOSSAD, MI6, BND, SAVAMA gibi örgütlerin istihbarat ağları ortaya
çıkarılmadıkça, yabancıların içerdeki ortaklarının girişimleri
engellenemeyeceğinden bu konudaki araştırma ve değerlendirme görevi de artık
ertelenemez? “
“ABD ve Soros’un parasal destek sağladığı sivil toplum
kuruluşlarının maskelerini iş işten geçmeden düşürmek, bence en önemli görev…”[8]
MEHMET ÖZÇELİK
16-12-2018
[1] http://www.pressmedya.com/yazar/salih-tuna/5231/buyuk-kandirmacaya-son-veren-kim
[2] Şualar. 515.
[3] https://www.haberler.com/12-eylul-magdurundan-sok-iddia-orduda-15-bin-feto-8642469-haberi/
[4] http://www.adaletbiz.com/m/gundem/turkiye-deki-hakimlerin-verdigi-100-karardan-62-si-yanlis-h21971.html
[5] https://www.yenisafak.com/gundem/el-konulan-uyusturuculari-satip-parasini-fetoye-aktariyordu-3402990
[6] https://www.habervaktim.com/haber/554242/alcak-talimat-mite-takildi.html
[7] http://www.haber7.com/guncel/haber/2766621-dikkat-ceken-detay-fetonun-kedicik-imamlari