MAHVEDİLEN NESİL KİŞİLİK ARIYOR
MAHVEDİLEN NESİL KİŞİLİK ARIYOR
Bir nesil nasıl harcandı?
Her kanaldan kuşatılarak, bin yıllık birikimleri yok edilerek, geçmiş ile alakalı bağlantı ve köprüleri yıkılarak, gelecekten ümit besleyecek kişiliği dejenere edilip, yıkılıp, yok edilerek, tutunacağı maddi imkanlarından mahrum bırakılarak bir kaç nesil mahvedildi, yok edildi.
-Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu,
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu.
-Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız,
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız.
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık,
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.
-Üç asra yakın süredir bozulmaya yüz tutan ve körü körüne batı hayranlığı, devrim ve inkilablarla da son yıkılış darbesini yemiş olduk.
Sultan Süleyman Kanunî, kesretli kırk çeşme sularını İstanbul’a getirdiği vakit, Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi ona demiş: “Hilâf-ı şeriat kanunları Avrupa’dan getirdiğin cihetle, İstanbul’a öyle bir bok sıçtın ki, o getirdiğin suların cümlesi üzerinden akıp geçse yüz senede temizleyemez.
-Geçmişe olan vefasızlığımız geleceğimizi kararttı.
Nitekim Mehmet Akifin oğlu Emin askeriyede birine Kur’an-ı Kerim öğretmesinden dolayı cezaya çarptırılacağı için askeriyeden kaçmış ve bir çöplükte ölmüştür.
İnkilaplarla maneviyatı bitirilen bu millet, kanunlarla da fakir hale getirildi.
-Falih Rıfkı Atay:” Ezanın Türkçeye çevrilmesinde Atatürk bizzat çalışmıştı.”[1]
-Pinochet’ye sormuşlar, ‘‘Cunta kurmak mı zor, turşu kurmak mı?’’ diye.
Pinochet de ‘‘Turşu kurmak daha zor. En azından 20 tane hıyar bulacaksın, hepsini bir kavanoza yerleştireceksin, üzerlerine sirke, tuz, limon ilave edeceksin. Bunlar yetmezmiş gibi aylarca da olmasını bekleyeceksin.
Halbuki cunta kurmak için üç tane hıyar yeter’’ diye cevap vermiş.
1960- dan beri bu cunta faaliyet göstermiş ve hala da devam etmektedir.
15 Temmuz 2016- dan itibaren ise iç ve dıştaki bu münafık cunta yapı deşifre olmuş ve artık oyununu da açıktan açığa oynamaktadır.
Nitekim 19 yıl önce bu gün Madımak olayının tertibi gibi.
“Özel Harpçi Üsteğmen, ‘Madımak’ı biz yaktık’[2]
Bütün bunlar Erdoğan’ı devirmek amacıyla içerimizde yerleştirmiş oldukları tüm gizli ihanet şebekelerine, Erdoğan’ı devirme amacıyla hepsini Deşifre etti.
Erdoğan böylece, içerimizde yıllarca hatta bir asır içerisinde gizlenmiş olan gizli dinsiz komitenin ortaya açıkça çıkması ve şifre olmasına vesile oldu.
-MİT başkanını tutuklama, 17/25 Aralık 2013 gezi faaliyetleri ve en sonunda 15 Temmuz 2016 hain PKK iç ve dış güçlerin birliği ile yapılan saldırı ve nihayet başkanlık seçimi sırasındaki devirme planları hep akamete uğradı.
Erdoğanın en büyük özelliği güvenilir olması, insana güven vermiş olması, gayreti, çabası ve de azmi ona bu teveccühü kazandırdı.
En önemlisi de; Bir asırdır kişilik kaybı yaşadık.
Erdoğan’ın en öenmli farkı, topluma o kişiliği kazandırdı.
-Erdoğan vesayet sistemi içerisinden çıkmış olması, adeta dikenler içerisinden çıkan bir gül olması, bütün bu engebeleri aşmış, kendisine mani olan her birisi bir saltanat sürmüş olan birçok Vesayet sistemlerindeki insanları geride bırakarak devre dışı bırakmasıdır…
Aslında Erdoğan’ı Başarılı bir şekilde bu kadar zirveye ulaştıran olay milli görüşün içerisinden çıkmış olmasına ragmen, Milli görüş gömleğini çıkartmış olmasıdır.
Bu görüşün hala başarısızlıkları, bazen başarıya çıkar gibi olmaları, milletle milletin kendilerine vermiş oldukları imkanlara rağmen yine değerlendirilmemesi, uzun süre devleti yöneten Erdoğan gibi başarılı olamamasındaki sebep; hala inat ile o gömleği taşımış olmasından kaynaklanır.
Erdoğan gelişime, değişime, dönüşüme ve milletle beraber ileriye gidişe hazır bir şahsiyettir.
Erdoğanı belki de en farklı kılan olay; bu milletin bir asırdır kaybettiği kişiliğini kazanmasına sebeb oldu.
-Toplum önce inancını, sonra da ahlakını kaybetti.
Ahlak yerine Etik kavramını yerleştirdi.. Ahlaktan yitik.
-Gençlik kişilik arıyor, kaybettiği kişiliğini arıyor.
Yırtık pantolon, tipsiz sakal çeşitleri bunun çırpınış halleridir.
Bir süre önce kırk yamalı deyip alay edilirken, babasının veya dedesinin yamalı giymesinden ar ederken, bu gün bu moda adına, oda fazla ödeme yapılarak yapılmaktadır.
Kişiliği bulma adına…
Bir Kıssa: **Ünlü gazeteci ve yazarlardan Velid Ebüzziya, İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanıp beraat ettikten sonra, genç meslektaşlarına nasihat etmiş:
– Şu sıralarda sakın fincancı katırlarını ürkütmeyin…
Yusuf Ziya Ortaç, başını sallayarak:
– Bu söylediğin imkânsız üstadım, demiş. Zira ortalıkta o kadar çok katır var ki!..
MEHMET ÖZÇELİK
02-06-2018
[1]https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10155760287862778&set=a.395831982777.170015.526182777&type=3&theater
[2] http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/49917.aspx
https://www.yenisafak.com/gundem/19-yillik-madimak-yalani-396541