DESTAN YAZAN BİR MİLLETİZ

DESTAN YAZAN BİR MİLLETİZ

Bizler adet gereği her yüz yılda bir destan yazan bir milletiz.

Birimiz binlere bedeliz.

45 yıldır ölümü ve şehadeti anlar ve anlatırım.

15 Temmuzun şehidleri ise bana şehadeti daha iyi anlattı.

O da 45 dakikada…

-Bir asırdır millet olarak asaletimizi, izzetimizi ve onurumuzu kaybettik.

Artık bu gün o nur, onurumuz bize geri döndü.

– Kadim bir medeniyete ve kültürel zenginliğe sahip olan İstanbul’un  en köklü değerlerinden birisi de tekkeler. Enver Behnan Şapolyo, Mezhepler Ve Tarikatlar Tarihi adlı kitabında, İstanbul’daki tekkeleri ve yerlerini yazıyor. Enver Behnan Şapolyo’nun hazırladığı bu çalışmada tam 445 tekke yer alıyor.[1]

– Kurtuluş savaşına büyük destek veren tekkeler bu mücadelenin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynadılar. Üsküdar’daki Özbekler Tekkesi,Hatuniye Dergahı,Taceddin Dergahı milli mücadelede önemli yeri olan belli başlı tekkelerdi. Ancak kurtuluş savaşının başarıyla sonuçlanmasının ardından yeni Türkiye’de bu kurumların varlığı istenmedi.[2]

-Ve her bir Osmanlı padişahı bir tarikata mensub idiler.[3]

**********************  

İslam dünyası zincirlerini kırıyor ve istifrağ ile içini temizliyor.

Cüneyt Arkının filmleri eksiklikleriyle beraber sevildi. Heyecanla izlendi, bazı pes-pâyeliklerine rağmen…

Çünkü kaybedilen tarih şuuru bir nebzecik de olsa onda bulunacağı düşünüldü.

Erdoğan bu millete bu onuru kazanmanın kapısını açtı.

Diriliş Ertuğrul da o harekete geçen onurun diriltilmesi ve de şahlandırılması amacıyla beklendi, seyredildi.

Bir asırdır susuz bırakıldık.

Zaman ise kana kana su içme zamanıdır.

*********************

Gülen okullarında mevcut olan idareci veya öğretmen pozisyonundaki Cıa ajanları o memlekette bilgi toplamak ve Mısırda olduğu gibi, Sisi-yi darbe ile başa geçirmek için bu okullar kullanılmıştır.

Ondandır ki; en son Gülen okullarının girdiği rusya olup, yine bu ajanların tesbiti ile ilk kapanan okullar Gülenin okulları olmuştur.

Türkiye-de bunun üzerine gidilerek kök atması şimdiden engellenir ve de tasfiye edilirken, ya diğer islam ülkeleri ve de okulların olduğu devletler?

-FETÖ’nün İsrail imamı Harun Tokak’ın, HDP milletvekili Altan Tan’ın da katıldığı Kuzey Irak’taki bir toplantıda terör örgütleri PKK, MLKP, TKP ve Kuk’un temsilcileriyle bir araya geldiği ortaya çıktı. Soruşturma dosyasına giren belgeler ve fotoğraflarla FETÖ-HDP-PKK ortaklığı bir kez daha kanıtlanmış oldu.[4]

-FETÖ’cü subayların 15 Temmuz darbe girişiminden önce PKK/PYD yöneticileriyle İncirlik Üssü’nde buluştuğu ortaya çıktı. ABD’nin organize ettiği buluşmaya Türkiye’nin NATO müttefiki birçok ülkeden temsilci de katıldı.[5]

-Filler kavga ederken altta çimenler ezilmektedir.

Türkiye-deki derin devletin iç savaşında arada kalanlar, basiretli davranmayan, kuruntuda bulunup ileri görüşlü olmayanlar Ergenekon ve fetö kavgasında ezilip ayrıştırdılar.

-15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, yüz yıl önce çizilen haritadan daha dehşetlisi çizilecekti.

Işid ve pkk ve de islam devletlerinin başına darbeci Sisi-ler hakim olacaktı.

-Fetö İran köklü, mason yapılı, İngiliz planı ve abd destekli bir projedir.

Bütün birimlere yerleştirilen imamlar Şia-dan ve İmamiyye-den gelmektedir.

Her işlerindeki yaptıkları takiyye de şianın olmazsa olmazıdır.

-Hükümet yüzde yüz başarıya ulaşmak istiyorsa, Mit-e ciddi manada el atmalıdır.

1960- dan beri darbe oluyor ama bir türlü Mit-in haberi olmuyor!?

Gülen en son olarak da Mit-i ele geçirmeye çalışmıştı.

Uzun yıllar Mit-in maaşını Abd verdi.

Kimden ele geçirecekti?

Mücadele ettiği Ergenekon dan mı?

-İsrail-den sonra onun babası durumunda olan Abd maddi ve manevi çöküşün eşiğindedir.

-İran islamdan önceki Sasani imparatorluğuna ulaşmak için her yolu deniyor.

Sasani imparatorluğunu, islam imparatorluğuna tercih ediyor.

MEHMET ÖZÇELİK

29-10-2016

 

[1] http://www.islamveihsan.com/istanbuldaki-tekkelerin-isimleri-ve-yerleri-bir-tik-otenizde.html

[2] http://www.dunyabulteni.net/tarihten-olaylar/201300/osmanlidan-cumhuriyete-tekkeler

[3] http://osmanturkoguz.blogspot.com.tr/2011/08/420-tekkeler-ve-zaviyelerosmanli.html

[4] http://www.yenisafak.com/gundem/fetonun-israil-imami-ile-hdpli-altan-tan-teror-toplantisinda-2555145

[5] http://www.yenisafak.com/gundem/ihanet-ussu-2554962

 




ARŞDAN ARZA HECE HECE

ARŞDAN ARZA HECE HECE

Bütün duygular ruh hesabına, ruh da Allah hesabına çalışmaktadır.

Dil ruhun kendisini ifadesi, akıl ruhun üretim merkezi, kalb ruhu besleyen ve destekleyip geleceğe taşıyan motorudur.

Vicdan ruhun mihenk taşı ve danışmanıdır.

Göz, kulak, burun her şey ile irtibatını sağlar.

Tüm duygular ruhu tekmil eder.

Alem ruhun seyir ve cevelan alanıdır.

Her bir ruh külliyet içinde bir cüziyettir.

Her bir varlık ruhun külliyetinden bir cüziyettir.

Küllü tamamlayan bir cüz iken, cüzleri tamamlayan bir küldür.

**************************

*Ezelden takdir edilen bir proje var..

Ebedi proje..

Ebede uzanıp giden proje…

-Bizlerin sonsuz derece muhtaç olmamız, Allahın özellikle Samed isminin tüm sırlarını açığa çıkarmaktadır.

İnsanlar eksi ve eksik kutuplarıyla, Allahın ezeli ve ebedi sıfatlarını ortaya çıkarmaktadır.

-Allah kullarından bir kuluna ve kullarına aşık oldu.

Onları kendine aşık etti.

Aşkta, Aşık ile Maşuk buluştu.

-“Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi sevdim. (Beni tanımaları için) mahlukatı

yarattım. “[1]

Sofiler ve hadisçiler değişik açılardan hadise baktıkları için değerlendirmeleri de farklı olmaktadır. Sofiler mana yönü ile hadise yaklaşırken, diğerleri senet ve rivayet yönü ile yaklaşmaktadırlar. Bu bağlamda İbnü’I-Arabi, kendine has bazı kriterler çerçevesinde keşf, ilham ve rüya yoluyla hadislerin Hz. Peygambere tashih ettirilmesinin imkan dahilinde olduğunu ifade eder. Ancak hadisleri keşf yoluyla tashih ettirecek kişinin kurbet makamında bir veli olması gerekir.

Sofilerin hadisle ilgili bu yorumlarına karşılık hadisçiler de kendi açılarından hadise yaklaşmışlardır.

Bunlardan Aliyyü’l-Kari hadisin manasının sahih olduğunu ve “insanları ve cinleri bana

ibadet etsinler diye yarattım” ayetiyle uygunluk arz ettiğini söylemiştir. İbn Teymiyye ise, bunun Hz. Peygamberin sözü olmadığını; sahih ya da zayıf bir senedinin de bilinmediğini ifade etmiştir. Zerkeşi, Hafız İbn Hacer ve Süyuti de aynı kanaattedirler.[2]

*******************  

Vesile Allaha ulaştıran her şeydir.

Kâbe gibi, Rasulullah  ve Namaz gibi…

Allah her şeyi kendisine ulaştırdığı cihetle yaratmakta ve kıymet vermektedir.

-Hasan-ı Basrî (ra) rivayet ediyor. Resulullah (sav) buyurdular ki:

“Namaz kılan için şu üç meziyet vardır: Gökten tut tâ başının tepesine kadar sevap saçılır. Gökten tâ ayaklarına kadar melekler kendisini kuşatır. Eğer namaz kılan o esnada kiminle konuştuğunu bilseydi, yüzünü kıbleden çevirmezdi.”[3]

-Hak yolunda insanın önüne nice huriler çıkar ve çıkarılır. Bu durumda o insan sınanmaktadır.

Acaba o huriye kapılacak mı yoksa hak yoluna devam edecek mi?

-Sadi Şirazi çok zenginmiş. Birine misafir olmuş, o adam buna bir koyun kesmiş. Onun dalağını severek yiyince, gitmiş, sekiz tanesini daha kesip, dalaklarını getirmiş.

Sadi ona bu hareketinden dolayı üç yüz koyun vermiş.

En cömertte odur deyince sebebini şöyle açıklamış;

-Ben binlerce koyundan üç  yüz tanesini verdim, o ise sahip olduğu sekizin tümünü  kesti.

-Allah bize kendisine yakışanı vermiştir.

Bize yakıştığı kadar vermiştir.

Kader mikdarınca takdir edilmiştir.

Nitekim cennete ulaşamayan kadın, anne olunca cennet ayaklarının altına kondu.

Kader onu bu dünyaya gönderdi.

“Cennet’te çocuk (doğurmak diye birşey) yoktur”[4]

 

******************

Muhyiddin-i Arabi vefat ettiği vakit sorguya inen melekler kendilerine ”sen kimsin, rabbin kim? dinin ne? kitabın ne? peygamberin kim? kıblen neresi?” diye sormaktadırlar. Muhyiddin ibn Arabi de şu dörtlüğü okur ”Biz bizimle biz deydik, biz bizimle bize geldik, biz bizimle bizdeyken, bizi bizden mi sorarlar? mana aleminde kuvvetli ve büyük zatlardan olan ve kendisinin yaradan’a yaradanın da kendisine olan yakınlığından bahsetmek adına bu kelamları dile döker. bunu manen gören veliyyullah’tan bazı değerli kimseler buna şahit olmuş ve zahir aleme yansıtmışlardır.

 

-Bir kudsî hadiste şöyle buyrulur:
“Bazı mümin kullarımın imanını fakirlik korur; onu zengin etsem ahlâkı bozulur. Bazı mümin kullarımın imanını zenginlik korur; onu fakir etsem kalbi bozulur. Bazı mümin kullarımın imanını sıhhat korur; onu hasta etsem edebi bozulur. Bazı mümin kullarımın imanını hastalık korur; onu sıhhatli etsem hali bozulur. Ben kullarımın işlerini ilmimle tedbir ederim; ben onların kalplerini ve gizli hallerini çok iyi bilirim. ”
Bir şeyin hoşumuza gitmeyişi onun kötü ve hayırsız olduğunu göstermez. Bazen hoşlanmadığımız şeylerin içinde, daha sonra pek çok hayrın bulunduğunu görürüz. Mümin için acı-tatlı her iş hayırlıdır.
Bazı sıkıntılar mümine manevi dereceler kazandırır; sevabını çoğaltır, onu yüce Allah’a yaklaştırır.
Bazı sıkıntılar müminin kusurlarına kefaret olur, onun günahlarını temizler.
Bazı sıkıntılar, mümini kötü işlere bulaşmaktan alıkoyar; acı onu meşgul eder, günaha ve zulme giden yolunu tıkar.
Bazı sıkıntılar mümine dünyada verilmiş bir cezadır, onu burada çeker, âhirete cezası kalmaz. Burada üzülür, orada sevinir.
Bazı sıkıntılar müminin kalbini niyaza, dilini duaya alıştırır. Yüce Allah müminin edep içinde inlemesinden, yani samimi bir kalple Rabb’iyle konuşmasından hoşlanır; onun sesini meleklerine dinletir. Allah kırık ve yaralı gönüllere özel olarak nazar buyurur, mahzun kullarını çok sever.[5]

MEHMET ÖZÇELİK

19-10-2016

[1] İsmail b. Muhammed Acluni, Keşfu’l-Hafa, (1-II), 3. Baskı Beyrut 1351 h., II, 132, 2016

nolu hadis; Şemsüddin Ebu’I-Hayt Muhammed b. Abdurrahman Es-Sehavi, Makasıdü ‘1-Hasene, Beyrut 1986,327,838 nolu hadis; Muhammed b. Ahmed b. Carullah el-Yemeni, En-Nevafihu‘1-Atıra fi Ehadisi ~/ Müştehira, 2. Baskı, Beyrut 1993, 264, 1467 nolu hadis.-İsmail Hakkı Bursevi, Kenz-i Mahfi, Gizli Hazine, İstanbul ı997, 17-ı8; Krş. Mustafa Kara,Tasavvıif ve Tarikatlar Tarihi, 2. Baskı, İstanbul ı 990, 85. . 

[2] Acluni, Il, 132. Hadisin geniş bir değerlendirmesi için bkz. Ali Yardım, Mesnevi Hadisleri, YİE Öğretim Üyeliği İçin sunulan Yayınlanmamış Yeterlilik Tezi, Kayseri 1970, ı ı ı; Ahmet Yıldırım, Tasavvufun Temel Öğretilerinin Hadislerdeki Dayanakları, AÜSBE yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1996, 96-97. Kurt, 573-574, 583-594.

[3] Camiussağir-7349

[4] Tefsir el-Kurtubî, XVII, 203.

[5] Beyhaki.el Esma ves Sıfat.1/204.

 




EN’AM.59.64




DİN PARALELLERİ DEVREDE

DİN PARALELLERİ DEVREDE

Din paralelcileri de devrede.

Paralel devletin açtığı paralel devlette deşifre olunca, paralel risale-i nur heveslileri ve de Gülenin halefi de devrede…

Hem yeni halefi gündeme getirecekler ve hem de belki de onlar için en önemlisi de başta Nur cemaatı ve diğer cemaatlara bu bahane ile vurmaya çalışacaklardır.

Gülen gibi bunların da mahcubiyetleri ortaya çıkıncaya kadar bu puslu havada zehirli tohumlar ekilecektir.Mesela;

-Ahmet Tekin 28 Eylül 2016 tarihli Gündem Ötesi konuşmasında tamamen mesnedsiz, tutarsız ve kibir eseri olarak Bediüzzaman-ın Hz. İsanın inmesi ile ilgili olarak, Hristiyanlığın hakim olacağını söylediği, yalanını dile getirdi.

Oysa tam tersine Bediüzzaman, Hz.isanın gelmesiyle Hristiyanlığın İslamiyete dahil olacağını ifade etmiştir.

“Nasraniyet ya intıfâ veya ıstıfâ edip İslâmiyete karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intıfâ bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin esasını câmi olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu sırr-ı azîme Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işaret etmiştir ki, “Hazret-i İsâ nâzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir.”[1]

-Fitneyi sevenler devrede. İhtilafları kaşıyanlar piyasada…

Israrla Fetö-yü Nur cemaatıyla beraber göstermeye çalışanlar var.

Seviyesizliğini seviyelilere saldırararak seviye kazanmaya çalışanlar ortalıkta dolanmakta ve dolaşmaktadır.

Gülen kendisi de bir çok defa ifade edip dini bir cemaat olmadığını, nur cemaatlarıyla bir bağlantısının olmadığını söylediği gibi, nur cemaatı da bunlarla arasına en az tabirle bir mesafe koyduğu halde ısrarla aynı kareye konulmaya çalışılmaktadır.

Risale-i Nurları sadeleştirme adıyla tahrife başlayan bu yapı, bu hatası sonucu sürçmüş, tenkid edilip bir çok makalelerle aleyhe yazılar yazılmasıyla deşifre olması sağlanmıştır.

Kirli yapı kiriyle beraber ortaya çıkarken, kirini temiz olan cemaatlara da sıçrattı, bulaştırdı veya birilerinin istediği şekilde yaptı ve yaptırıldı.

Şu anda –inşaallah- pek maya tutmayacak olsa da –mayanın bozuk olmasından dolayı- rehavete kapılmaması gerekerekten, yeni fetö-cülere hazır olunmalıdır.

Yeni fetöcüler devreye konulmuştur. Tıpkı Pkk-nın lideri Öcalanın verilmesiyle Gülen-in alınması gibi…

Şimdi kim alınacaktır???

*1946-dan beri Abd içimizde. Ona verilen insiyatif, onun hareket alanını genişletmiş ve darbelerde o andan itibaren başlamıştır.

Abd ve İngiliz ortaklığıyla…

Biz Pkk ve Deaş-le değil aslında Abd ve İngiliz başta olmak üzere, batı ve Hristiyan dünyasıyla savaşmaktayız.

-Paralel yapı dini bir yapı da değildir.

İslam İşbirliği Teşkilatı FETÖ’yü terör örgütü ilan etti.[2]

-Bu yapı aynı zamanda gizli bir siyasi yapıdır.

Türkiye-nin bir asırlık ayak bağını ve kelepçesini, islam dünyasına da uygulamaktır.

Fetö-nün ifşa olması demek aslında Chp zihniyetinin islam ülkelerine yayılmasının ve o zihniyetin de çökmesi demektir.

-Ne edelim.. Ne diyelim.. Dua edip Âmin diyelim…

Vakti şerifler hayrola, Hayırlar feth ola. Şerler def ola. Gönüller şâd ola. Kalplerimiz mesrûr, sırlarımız mestûr, zahirimiz mâmûr, bâtınımız pür nûr ola. Cenâb-ı Hakk dert verip derman aratmaya, hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, gönüllerimize imân, kalplerimizi musaffa eyleye. Zümre-i salihinden ve gürûh-ı naci’den eyleyip, dualarımızı dergâh-ı izzetinde kabul ve makbul eyleye, nefesimiz Hakk, nutkumuz can bula. Günlerimiz ve Cuma’mız Mübarek Ola…

MEHMET ÖZÇELİK

22-10-2016

[1] Mektubat.Hakikat Çekirdekleri.

http://www.tesbitler.com/2015/01/02/hz-isanin-nuzulu/

http://www.tesbitler.com/2015/01/02/hz-isa-ve-isevilik/

http://m.sorularlarisale.com/index.php?oku=21712

https://sorularlaislamiyet.com/hz-isa-kiyamet-kopmadan-once-tekrar-yeryuzune-inecek-mi

[2] http://www.haber7.com/guncel/haber/2177970-fetoyu-teror-orgutu-ilan-ettiler

 




İYİ Kİ ALLAH VAR

İYİ Kİ ALLAH VAR
Elif- Lam.Elif-i gitmiş, Lam-ı kalmış. Elif-siz Lam ölüdür. Var değil yoktur, Evet değil hayırdır. Hayırsız hayırdır. Müsbet değil menfidir.
O’nsuz her şey ölüdür, yoktur, yokta ve yokluktadır.
-“Evet, nasıl ki mânâ-yı sarihi Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’a der: “Eğer ehl-i dalâlet arka verip senin şeriat ve sünnetinden i’raz edip Kur’ân’ı dinlemeseler, merak etme. Ve de ki: Cenâb-ı Hak bana kâfidir. O’na tevekkül ediyorum. Sizin yerlerinize, ittibâ edecekleri yetiştirir. Taht-ı saltanatı herşeyi muhittir; ne âsiler hududundan kaçabilirler ve ne de istimdat edenler medetsiz kalırlar.”
Öyle de, mânâ-yı işarîsiyle der ki: “Ey insan ve ey insanın reisi ve mürşidi! Eğer bütün mevcudat seni bırakıp fenâ yolunda ademe giderse, eğer zîhayatlar senden mufarakat edip ölüm yolunda koşarsa, eğer insanlar seni terk edip mezaristana girerse, eğer ehl-i gaflet ve dalâlet seni dinlemeyip zulümata düşerse, merak etme. De ki: Cenâb-ı Hak bana kâfidir. Madem O var, herşey var. Ve o halde, o gidenler ademe gitmediler. O’nun başka memleketine gidiyorlar. Ve onların bedeline o Arş-ı Azîm Sahibi, nihayetsiz cünud ve askerinden, başkalarını gönderir. Ve mezaristana girenler mahvolmadılar; başka âleme gidiyorlar. Onların bedeline başka vazifedarları gönderir. Ve dalâlete düşenlere bedel, tarîk-i hakkı takip edecek mûtî kullarını gönderebilir. Madem öyledir; O herşeye bedeldir, bütün eşya birtek teveccühüne bedel olamaz” der.”
-Allah-ın değer vermediği, cehenneme atıp yaktığına neden değer verelim ki?
Zira her şey O’nunla değerlidir ve O’nunla değer bulur.
-Yüz sene önce bir proje ile başa geçirilen firavun ve firavuncuklar halklar tarafından devre dışı bırakılınca, onları getirenler bu sefer o halkı yok etmeye çalışmaktadırlar.
O’nu bulamayanlar, O’nun yerine başka ilahlar edindiler.
Bir- i bulamayanlar, binleri ilah edindiler.
O’nu bulanlar, binlerin kölesi olmaktan kurtuldular.
Kul olmayanlar, köle oldular.
Kul olmayanlar, kül oldular.
Kul zirvede ve a’lada, kül ve köle olanlar edna ve esfeldeler.
-Kâinatta zıtlar, zıtlarının vücuduna çalışıyor. Adem vücudu netice veriyor, şerler hayrı inşa ediyor..
-Eşya zıddıyla bilinir. Eşyanın varlığını bildiren ve vücuda çıkaran , zıddının tedahülüyledir.
Oysa O’nu bulanlar, O’nun zıddı olmadığından zıddıyla da meşgul olma mecburiyetinde olmadılar.
*Allahın kullarıyla konuşmasından ibaret olan Kur’an-ı Kerim tek olmasına rağmen müsbet veya menfi görüşlerin ortaya çıkmasındaki iki sebeb şudur;
Biri Hikmet, Diğeri ise İllettir.
*Babam ölümüne yakın rahatsız olduğunda iki kardeşim Yasin okumaya başladılar.
Yarısını okumuşlardı ki; Babam oradan seslenmeye başladı.
Yav yeter yav. Beni ne kadar yıkadılar.
Ne var baba dediğimizde doğrularak cevaben;
Yav bunlar beni ne kadar yıkadılar, yeter yav.
-Gerek bir kişinin başında Yasin okuduğumuzda, gerekse de Babamın vefatının gündüzünün bir gün önceki gecesinde benzerini ben de yaşadım.
Allahın zatı gibi sıfat ve kelamları da hayy ve diridirler.
*Bir insanın kendisini kurtarmak üzere uzanan ipi kesmemelidir. Madem o kişi o iple bağlanmış, ayakta durmuş, avamdandır, onunla tatmin oluyorsa, o ipi koparmamalı, kesmemeli, düşmesine sebeb olmamalıdır.
O ip zayıf bir ipde olsa, madem o kişi o iple ayakta duruyor, istinadgâhı yıkılmamalı, yoksa o kişi yıkılmış olur.
Herkes aynı derecede olamaz, Aynı kemâl manasında değildir.
-İslam ilahi bir iptir.
İnsanları yokluktan ve faniden alıp, ebede, manaya, varlığa ve O’na ulaştırır.
*Ateizm ilk olarak romadaki hristiyanlar için kullanılmış. Yani o kadar onlarca dini bırakıp da, başka bir dine inanmalarından dolayı bu ifade kullanılmıştır.
Bir-i bulamayanlar, birle bağlantılı her şeyi de ya inkâr ediyorlar veya onlardan ilahlar ediniyorlar..
*Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun. Necip Fazıl Kısakürek
MEHMET ÖZÇELİK/ 18-10-2016




En’am-56-59




BÜYÜK OYUN

BÜYÜK OYUN

Büyük oyun.

İran, Irak, Suriye önderliğinde sünni- şii savaşı oluşturulmaya çalışılıyor.

Batıya ortak ve destek olan kuklalar da işin cabası.

Iraklı askerleri Abd askerleri eğitiyormuş…

Kaçırılan ve öldürülen çocuklar…

Misyoner faaliyetleri…

Musul-dan göçe mecbur bırakılacak olan 2 milyon civarında göçmen.

Ancak bundan Abd ve İsrailde zarar görür.

Abd baltayı ayağına vuruyor.

Tilkiye kümes teslim ediliyor.

Batı, Hristiyan dünyası bizi bize kırdırıyor.

Bir yüz yıl daha planlar yapılıyor.

Oyun büyük…

-36 ülkenin Musul savaşı!

Abd terörün başını çekiyor.

Bir asırdır bizde yapılmaya çalışılan alevi- sünni kavgası orta doğuya taşınıyor.

-Yavşakların ve bataklık farelerinin bulunduğu ortama hem islam dünyası ve hem de bizler çekilmeye çalışılıyoruz.

Gitmememiz daha büyük tehlike oluştururken, gitmemizde de hile ve alçaklıklarla –tıpkı rus uçağının düşürülmesi gibi bir ihanetle- bataklığa itileceğiz.

Gitmesek sürekli saldırı devam edecek, bir yarım asır daha sürdürülecek ancak gittiğimizde de boş durmayacaklar, her türlü hileyi ve tahriki deneyeceklerdir.

Tarihte çıkarılan şii isyanlarına bu sefer de şii-sünni kavgasına dönüştürülmeye çalışılacak.

İkide bir şii temsilcilerin ileri geri konuşması buna zemin hazırlama amaçlıdır.

Yıllardır bizde sürekli devreye konulan alevi-sünni kavgasını oluşturma, orta doğuya taşınmaktadır.

**********************

Fetö kolay kolay devreye konulması düşünülen bir plan ve proje değildi ve değildir.

Ancak Türkiye-nin maddi ve manevi hızla gelişimi , pkk ve gezi olaylarının bir netice vermemesi başta Abd ve batıyı mecburen eldeki kozu devreye koymaya sevk etti.

Erken doğum yaptılar.

Allah-ın yürü dediği bir ülkeyi ne Fetö ve ne de Hristiyan dünyası durdurabilir ve durduramadı da.

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgar her nereden esersen es.

-15 Temmuz da başarıya ulaşılamaması, bunun bundan sonra da bırakılacağı anlamına gelmez.

-B planı kaos oluşturmak.

Yapılan pislikleri deşmek ve deşifre etmek.

Üniversite sınavları, asker ve memurluktan atılanlar ve bunların akrabalarını tahrik ederek arkalarına alıp kaos, isyan ve fitne oluşturmak.

-Gerçekten Gülenin halefi kim?

Yoksa soyu güdük mü kalacak!?

Siyasette halefi tayin edildiği gibi, dinde de halefi tayin edilip beslenmekte ve desteklenmekte midir?

Kim?

Görünen köyün sakinleri…

-Karıncayı incitmeyenler, bu millete bomba yağdırdılar.

Dinlere toleranslı olanlar, Müslümanlara düşman oldular.

Başkalarına hırsız diyenler, hırsızlar kralı çıktılar.

Müslümanlara ve cemaatlara mesafeli yaklaşanlar, teröristlere dost çıktılar.

Aynı zihniyetin temsilcisi olan  Ergenekon ve derin devlet millete parasını ve hakkını vermeyip engelliyordu.

Yerine geçen paraleller ise, millete verilen ve de kazanılanları milletin elinden alıyorlardı.

*FETÖ İLE PKK ARASINDA KORDİNASYONU SAĞLIYOR.

Bugün, Samih Teymur’un soruşturma dosyasında FETÖ ile PKK arasında koordinasyonu sağlayan önemli isimlerden biri olduğu iddia edildi. Savcılık soruşturmasında Batman’da görev yapan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Doç. Dr. Teymur’un Kuzey Irak’a gidip Kandil’e çıktığı ve burada görüşmeler yaptığı yer alıyor.

ÇÖZÜM SÜRECİNDE ŞEHİRLERE SİLAHLARI SOKMALARINA MÜSADE ETMİŞ.

Çözüm sürecinde PKK’nın Güneydoğudaki şehirlerde silahlanma ve hendek kazma çalışmalarında da yine Teymur’un ismi ön plana  çıkıyor.[1]

*PKK’nın Suriye uzantısı PYD, Fırat’ın batısında işgal ettiği Münbiç‘te yoğun misyonerlik faaliyeti yürütüyor.

PKK-PYD himayesinde çalışan ‘Özgür Burma Muhafızları’ isimli misyoner örgüt, çalışmalarını özellikle yetim ve öksüz çocuklar üzerinde yoğunlaştırdı. Son 3 ayda 50’den fazla çocuğun yakınlarından alınarak, ‘eğitim’ gerekçesi ile bilinmeyen yerlere götürüldüğü bildiriliyor. Münbiç merkezli çalışan ve radikal görüşleriyle dikkat çeken misyoner örgüt, sağlık ve eğitim alanına özel önem veriyor. Hristiyan misyonerler onlarca çalışanıyla tüm bölgeyi tarayarak Esed, DAEŞ ve PYD ile yapılan savaşlarda anne babasını kaybeden çocukları ‘eğitim’ bahanesiyle yakınlarından koparıyor.

PYD ile birlikte bölgenin Hristiyanlaştırılması için mücadele veren örgüt, Münbiç ve çevresine çok sayıda Arapça broşürler dağıttı. Broşürlerin kapağında ‘Tanrınız kim?’ sorusu yeralırken, ‘teslis’ inancına dayalı uzun cevaplar eşliğinde Müslüman halk üzerinde propaganda yürütüyor.[2]

*Irak ordusunda üst düzey askeri bir yetkili, Musul‘u kurtarma operasyonu çerçevesinde farklı cephelere konuşlanan Irak askerleri arasında Şii milislerin de olduğunu söyledi. Türkiye, ABD’yi “Şii güçleri bölgeye giderse yüzyıllık mezhep savaşları başlar” diye uyarmıştı..[3]

*18 BİN SAVAŞÇI
Örgüte yönelik katılımları önlemek için sınırda önlemlerini artıran Türkiye, Suriye’de savaş başladığından bu yana 93 ülkeden 12 bin 520 kişiye yasak koydu. Bunlardan 220’si İngiliz, 2 bin 844’ü ise çeşitli Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşları. Ayrıca Türkiye’ye yasadışı yollardan girdiği tespit edilen ve haklarında batılı ülkelerden herhangi bir bilgi gelmeyen 1154 kişi de istihbarat birimlerince yakalanarak sınır dışı edildi. Bunlar arasında 19 İngiliz, 349 da AB’ye üye ülke vatandaşı bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye’nin kendi imkanlarıyla sınırdan geçişini önlediği 12 bin 522 kişiyle IŞİD’in Irak ve Suriye’de bir ‘tümen’ kurabileceğini söylüyor. ABD’li istihbarat yetkililerine göre ise halen Irak ve Suriye topraklarında 18 binden fazla yabancı savaşçı barınıyor.

Türkiye, sınırı geçip IŞİD’e katılmak isteyen 93 ülke vatandaşı 12 bin 522 kişiyi sınırdan geri çevirdi. Yasak konulan kişi sayısı ordu düzeninde bir tümene eşit. Geçtiğimiz günlerde İngiliz vatandaşı 3 genç kızın otobüsle Suriye sınırına gidişi ise önlenememişti.[4]

*CIA Direktörü , ‘ Şam’daki hükümetin ve siyasi kurumların çökmesini istemiyoruz’ ifadesini kullandı.[5]

 

Mehmedim başlar yüksekte / Ölsek de sevinin Eve dönsekte

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte

Yarın elbet bizim elbet bizimdir.

Gün doğmuş gün batmış, Ebed bizimdir. N. Fazıl.

MEHMET ÖZÇELİK

19-10-2016

[1] http://www.haber7.com/guncel/haber/2173093-fetocu-emniyet-muduru-buna-da-goz-yummus

[2] http://www.haber7.com/guncel/haber/2173199-pydnin-kolladigi-misyonerler-boyle-calisiyor

 http://www.yenisafak.com/dunya/besinci-kol-istavrozu-2548070

[3] http://www.ahaber.com.tr/dunya/2016/10/16/musulu-kurtarma-operasyonunda-sii-milislerin-de-oldugu-iddiasi

[4] http://www.yenisafak.com.tr/gundem/isid-tumeni-sinirdan-dondu-2091225

[5] http://www.habervaktim.com/haber/409823/esedin-devrilmesini-istemiyoruz.html

 




SİTENE RADYO EKLE

Sitene Radyo Ekle-Telefonuna Radyo İndir

http://95.173.188.155:9998/listen.pls

http://95.173.188.155:9998/;

 

<!– BEGINS: AUTO-GENERATED MUSES RADIO PLAYER CODE –>

<script type=”text/javascript” src=”https://hosted.muses.org/mrp.js”></script>

<script type=”text/javascript”>

MRP.insert({

‘url’:’http://95.173.188.155:9998/listen.pls’,

‘lang’:’tr’,

‘codec’:’mp3′,

‘volume’:100,

‘autoplay’:false,

‘buffering’:5,

‘title’:’MEHMET ÖZÇELİK’,

‘welcome’:’HOŞ GELDİNİZ’,

‘bgcolor’:’#FFFFFF’,

‘skin’:’mcclean’,

‘width’:180,

‘height’:60

});

</script>

<!– ENDS: AUTO-GENERATED MUSES RADIO PLAYER CODE –>

 

Radyo simge linki:

<script type=”text/javascript” src=”http://radyotelekom.com/mrp.js”></script>
<script type=”text/javascript”>
MRP.insert({
‘url’:’http://95.173.188.155:9998/;‘,
‘lang’:’tr’,
‘codec’:’mp3′,
‘volume’:95,
‘autoplay’:true,
‘jsevents’:true,
‘buffering’:5,
‘title’:’MEHMET OZCELİK’,
‘welcome’:’Canlı Yayın’,
‘skin’:’darkconsole’,
‘width’:190,
‘height’:62
});
</script>

 

 

*ANDROİD TELEFONUNDA, GOOGLE PLAY – E -MEHMET ÖZÇELİK- YAZ.İLK ÇIKAN RADYO TELEKOMU TELEFONUNA İNDİR.24 SAAT DİNİ PROĞRAM DİNLE.
lİNKİ:

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mehmetozcelik




TELEFONA RADYO EKLE

Google Play

ANDROİD TELEFONUNDA, GOOGLE PLAY – E   -MEHMET ÖZÇELİK-   YAZ.İLK ÇIKAN RADYO TELEKOMU TELEFONUNA İNDİR.24 SAAT DİNİ PROĞRAM DİNLE.
lİNKİ:

PROĞRAMI İNDİR




DECCAL HAKKINDA

DECCAL HAKKINDA

Ebû Hüreyre (ra)’den rivâyet edilen ve “A’mâk veyâ Dâbık denilen mevkie
Rûmlar inmeyince kıyâmet kopmaz” diye başlayan hadîsin son kısmında
Hazret i Peygamber (asm),Ísâ (as)’ın nüzûlü hakkında şöyle buyuruyor:

“Namâz için kámet getirilir. Meryem oğlu Ísâ (as) iner ve onlara imâm olur.
Elláh’ın düşmânı Deccâl, Ísâ (as)’ı görünce tuzun suda eridiği gibi erir.
Eğer Ísâ (as), onu kendi hâlinde bırakıp öldürmeseydi, yine eriyip helâk olacaktı.
Lâkin, Elláh (cc), Ísâ (as)’ın eliyle onu öldürecektir.
Ísâ (as), mızrağın ucunda Deccâl’in kanını Müslümânlara gösterecektir.”[1]

-“İkinci mesele: Risale-i Nur’un Isparta’da kat’i galebesi, zındıkları şaşırttı. Fakat bazı mütemerrid ve muannid ve ölen herifin ruh-u habîsi hükmünde bazı zındıklar, o mağlûbiyete karşı gelmek fikriyle, baştan aşağı kadar Kur’ân ve Peygamber (a.s.m.) aleyhinde, fakat perde altında, aynen münazara-i şeytaniye bahsinde, hizbü’ş-şeytanın Peygamber (a.s.m.) ve Kur’ân hakkında mesleklerince söyledikleri tâbirâtı başka bir tarzda o zındık herif istimal etmiş. Onun gibi Yahudi, mütemerrid ve dinsiz feylesoflarından ve Avrupanın zındıklarının eskiden beri Kur’ân ve Peygamber’in (a.s.m.) hâlâtından medâr-ı tenkit buldukları noktaları, bu İslâm ismi altındaki zındık, kurnazcasına, safdil Müslümanlara ve Risale-i Nur’u görmeyenlere dinlettirmek ve göstermek için öyle bir tarzda gitmiş ve küfrünü gizlemeye çalışmış ki, şeytanette, şeytandan ileri gitmiş; beni çok müteessir etti.”[2]

-Hadiste otuz kadar deccal ve kezzab çıkacağı belirtilmiştir.

Ebu Hureyre (Radıyallahu anhu) şöyle dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “İki gurup savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Aralarında büyük ölümler olur. Davaları birdir. Otuz taneye yakın yalancı Deccallar gönderilmedikçe kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri, kendini Allah’ın Resulu zanneder.”[3]

Rivayete göre;

1- Deccal kendini ilk önce peygamber ilan edecek
Kaynak: İbn Mace, Sünen, hadis no: 4077; İbn Kesir, el-Fiten ve’l-Melahim, 1/32.

2- Deccal bir süre sonra kendini Rab ilan edecek
Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38635; Abdürrezzak, Musannef, hadis no: 20828 İbn Mace, Sünen, hadis no: 4077

3- Deccal ağlayıp inleyen, üzüntülü, kederli bir görüntüye sahiptir.
Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38791; İbn Mace, Sünen, hadis no: 4074.

4- Deccalin karargahı köşk şeklinde bir Hristiyanların manastırıdır.
Kaynak: Suyuti, Dibac ale’l-Müslim, 6/261; Müslim, hadis no: 2942; Avnu’l-Mabud, 11/317; Es-Sünen el-Varide Fi’l-Fiten, 6/1149.

5- Deccalin karargahı güneşin batım tarafında bir adada bulunacak.
Kaynak: Suyuti, Dibac ale’l-Müslim, 6/261; Müslim, hadis no: 2942; Avnu’l-Mabud, 11/317; Es-Sünen el-Varide Fi’l-Fiten, 6/1149.

6- Deccal bütün ruhu canı ile, her şeyi ile yalancıdır, hakikati farklı suretlere sokup işin içinden çıkılamayacak duruma getirendir.
Hadis-i şerif

7- Deccalin her şeyden çok şikayet eden bir görüntüsü vardır.
Kaynak: İbn Mace, Sünen, hadis no: 4074; İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38791.

8- Deccal ayaklarının arası ayrık şekilde yürüyecek.
Kaynak: Ebu Davud, hadis no: 4320; Mervezi, el-Fiten, 2/519.

9- Deccalin askerleri kendilerini birşeylerin arkasında gizleyen tipler olacak(takiyye, gizleme)
(Hadis meali)
Ebu Davud hadis no:4328, Müslim hadis no: 2942

10- Deccal ve askerleri aşırı iftiracı ve hakikatları çarpıtan kimseler olacak
(Hadis meali)
Kaynak:ithafu’l-cemaa bima var fi’l-fiten ve’l melahim 3/85

11- Deccalin askerleri bütün ruhları ile deccale casusluk yapan casus kişiler olacak.
(cessase hadis)
Kaynaklar : Ebu Davut hadis no:4328
Müslim no:294
islamlarda çıkar aldatmakla iş görür..!

12- “Kim deccalı duysa ondan yüz çevirsin.Vallahi, kişi onu mü’min zannederek ona tabi olur. Sevk ettiği şüpheli şeylerin ardına düşer.”
(Ebu Davud, Melahim, Hadis No: 4319)

17- Deccale inanan, onu tasdik edip ona tabi olanlar ne kadar salih amel işlerlerse işlesin hiçbir fayda vermeyecek,deccali yalanlayanlar ise geçmişte işledikleri günahları affedilecek.
Kaynak: el-Müstedrek, 1/330; Taberani, Mucemu’l-Kebir, hadis no: 6815

18- Tahkiki imana ermiş olanlar “Bu herif her şeyi ile yalancıdır ve Allah Rasulü (SAV) bize sizden haber vermişti ve bizi ve evlatlarımızı uyarmıştı. Sizin bizim yanımızda yeriniz yok. Sizler sadece şeytan ruhlu kimselersiniz; bu deccal de Allah’ın cc. düşmanıdır.” diyecekler.
Kaynak: Mervezi, el-Fiten, 2/538.

20- Deccali bu kadar büyülten ve yücelten askerlerinin ona olan sevgisi olacak.
Kaynak: el-Müstedrek, 4/507

21- Müminler deccalden büyük zarar görecekler.
Kaynak: İshak b. Raveheyh, Müsned, hadis no: 262

22- Deccal kendine uyanları zengin edecek, uymayanları batıracak. 
Kaynak: İbn Mace, Sünen, hadis no: 4077.

23- Deccale en çok tabi olanlar Yahudiler ve kadınlar olacak
Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38633; Taberani, Mucemu’l-Kebir, hadis no: 8409.

24- Deccalin askerleri arasında Mecusiler, Hristiyanlar ve acemler de olacak.
Kaynak: İbn Kesir, el-Fiten ve’l-Melahim, 1/60.

25- Deccalin ordusuna müşrikler, kafirler, münafıklar ve fasıklar katılacak.
Kaynak: el-Müstedrek, 4/542; Müslim, hadis no: 2943;

26- Deccale tabi olacak olan müslümanlar günde üç vakit namaz kılanlar yani namazları vaktinde kılmayıp cem ederek kılanlar olacaklar.
Kaynak: el-Müstedrek, 4/468

27- İslam ümmetinden deccale tabi olanlar Kur’an’ı okuyan ama ondan bir şey anlamayan kimseler olacak.
Kaynak: Abdürrezzak, Musannef, hadis no: 20790; Müstedrek, 4/486

28- Deccalin askerlerinin bir bölümü İslam ümmetinden olacak.
Kaynak: Abdürrezzak, Musannef, hadis no: 20825

29- Yeryüzündeki etkisi, fitnesi ya da hakimiyeti, 40 yıl, ay ya da gün sürecek.
Kaynak: İbn Ebi Şeybe, Musannef, hadis no: 38661; Müslim, hadis no: 2940.[4]

MEHMET ÖZÇELİK

09-10-2016

[1] Sahîh-i Müslim, 8/21.Kaynak : Nüzûl-i Îsa (as) / ~ Rahle yayınları ~

[2] Kastamonu Lahikası/100.~111. Mektuplar/Mektup: 104 … (s:188.

[3] Buharî, Fiten: 25; Menakıb: 25; Müslim, Fiten, 84; Ebû Davud, Fiten: 1.

[4] http://www.mygaste.com/gulen-deccal-mi-inanilmaz-benzerlik-3127

http://adar.org.tr/tr-TR/haberler/363/deccal-kendini-ilk-once-peygamber-ilan-edecek

http://www.halaskardergisi.com/deccal-neye-benziyor/




İŞTE GÜLEN

İŞTE GÜLEN

Merhum Aytunç Altındal Papalık tarafından atanan 20 kardinal olduğu, bunlar içerisinden 2 tanesinin yüz yıldır kullanılmadığı halde 2 tane gizli kardinal çıktığını belirtmiştir.

Bunu Aytunç Altındal Habertürk tv- de Pelin Çift-le yaptığı konuşmada söylemiş ancak isim olarak kimin olacağını reklam arasında söyleyeceğini bildirmişti.

Pelin Çift Trt-de 28 Eylül 2016 Gündem Ötesi konuşmasında bunu açıklayarak, reklam arasında Aytunç Altındal- ın eline bir kağıt alarak Fethullah Gülen yazdığını ifade etmiştir.

Ve Gülen 1998 yılında Papalık tarafından Hristiyanlığı temsilen gizli kardinal olarak seçilmiştir.[1]

*Bu ifşaattır ki, hanımının da ifadesiyle hiçbir rahatsızlığı olmayan Altındal, zehirlenerek öldürülmüştür.

*HAVARİLİ KABARTMALAR

Gülen odasında ilginç tablo ve biblolar var. Bunlardan biri Hz. İsa’nın sadık 2 havarisi olan Aziz Paul ile Aziz Peter’in figürleri olan bir kabartma.[2]

Gülen’in, İzmir’de görev yaptığı Kestane Pazarı semti özel olarak seçildi. Çünkü burası, tıpkı Pensilvanya’daki gibi Cizvit papazlarının eğitim aldığı bir yerdi.

Fetullah Gülen, 1988’de para toplattı. Necdet Başaran’ı Pensilvanya’ya yolladı ve bugünkü çiftliğinin olduğu arsayı aldırdı. ABD‘ye gideceğini, o zaman planlamıştı![3]

*Ermeni Yazar Gerçeği Açıkladı – Fethullah Gülen Ermenidir.[4]

-Adıyaman-ın bir ilçesinde ermeni bir vatandaş, bir öğretmen arkadaşa (İlçenin ve Öğretmenin ismi bende mahfuz) hitaben şöyle diyor;

Sizden pek böyle zeki bir adam çıkmaz, bu olsa olsa bizdendir, der.

*KASIM GÜLEK Güleni en çok etkileyen adam.

MOON Tarikatına mensub, Chp sekreteri, Mason ve öldüğünde cenaze namazını Gülen kılıyor.

Gülen 1999 yılında Abd- ye numaradan kaçtığında aslında yerleşmek için gittiğinde ona orada oturma izni alan ise Kasım Gülek- in kızıdır.

Onun da izin aldığı kimse ise, eski Cıa Başkanı olan GREND FULLER- dir.

CIA Gülen okullarıyla dünyanın her tarafında özellikle İslâm ülkelerinde okullar açıyor. Her yere uzanıyor.

*Düşündürmesi açısından iktibas ettiğim notlarda;

Bediüzzaman inna ateyna-nın sırrı adlı eserinde; Evet 1222‟de (1806) Yeniçeri içerisine giren fesad komitesi hilafete karşı o tarihden itibaren isyana başladığı gibi, aynen 100 sene sonra da 1322 (1906) ve bir cihette 1324‟de (1908) Mason komitesi Hürriyet adı altında hilafete karşı isyanlarına başlamışlardır. 100 sene sonra yani 1422‟de de (Miladî 2001‟de veya 2006,da) Büyük Deccal‟in gelmesine işaret etmektedir ki aynen vuku bulmuştur.

-“Meşhur Temim-i Darî hadîsinde bildiriliyor ki “Deccal bir adada bulunuyor.” İşte hadîs-i nebevînin işaret ettiği o ada İngiltere‟dir. Yani Deccaliyetin menbaı İngilizlerdir. Evet, İngilizler miladi 19. yüzyıl, hicri 13. asrın ortasından itibaren Afrika‟yı ve başta Hindistan ve Afganistan olmak üzere Asya‟yı, Ruslarla ve Fransızlar‟la beraber işgal ederek Alem-i İslam‟ı esaret altına almaya başladılar. Daha sonra yine Rusları da tahrik edip meş‟um 93 harbiyle alem-i İslam‟ı esaret altına aldılar. 40 sene sonra yine Rusları tahrik edip 1. Harb-i Umumi ile Osmanlı‟yı parçaladılar. 22 sene sonra İngiltere, Rusya‟yla ve Fransa ve Amerika ile ittifak ederek 2. Harb-i Umumi‟yle Hıristiyanlıkta mutaassıb Almanya ve İtalya‟yı ezdiler. İngiltere bu harbin arkasından Amerika, Fransa, Rusya ve Çin ile Birleşmiş Milletleri kurup Amerika‟yı bu Birleşmiş Milletler‟in başına getirdi.(Esrarnama-den)

*Bütün dünyanın ve bütün hilelerin melikesi de Mehdî‟ye karşı çıkar ki o melikenin ismi zaniyedir (Amerika). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder.(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd-216) (Esrarnama-den)

*Zaman Gazetesi Yazarlarından Ahmet ŞAHİN ise köşesinde yazdığı yazıda FETO’nun demek istediğini şu cümleleriyle özetlemiş: “Ehli Kitap ile amentüde ittifak halindeyiz. Üç dinden herhangi bir dine inanmak yeterlidir. Mühim olan kelime-i tevhid inancıdır. Hz. Muhammed’i kabul ve tasdik etmek ise şart olmayıp, bir kemâl mertebesidir.” (Ahmet ŞAHİN, Zaman Gazetesi – 17.04.2000.Her ne kadar kendisi Hüseyin Gülerce ile yaptığı telefon bağlantısında böyle kastetmediğini söylese de, ok yaydan çıkmıştır.)

-Gülen ve cemaatın yazdığı eserlerde de aynı konu işlenmektedir.[5]

Oysa bu konuda Bediüzzamanın verdiği hüküm gayet nettir;

“Saniyen: Mektubunuzda “Mücerred –La ilahe illallah- kâfi midir? Yani –Muhammedur rasulullah- demezse ehl-i necat olabilir mi?” diye, diğer bir maksadı soruyorsunuz. Bunun cevabı uzundur. Yalnız şimdi bu kadar deriz ki: Kelime-i Şehadet’in iki kelâmı birbirinden ayrılmaz, birbirini ispat eder, birbirini tazammun eder, biri birisiz olmaz. Madem Peygamber Âleyhissalâtü Vesselâm Hâtemü’l-Enbiyadır, bütün enbiyanın vârisidir. Elbette bütün vusul yollarının başındadır. Onun cadde-i kübrâsından hariç hakikat ve necat yolu olamaz…”

Neden bir cüz-ü hakikat-ı imaniyeyi inkâr eden kâfir olur ve kabul etmeyen Müslüman olmaz? Halbuki, Allah ve âhirete iman, birer güneş gibi o karanlığı izale etmek lâzım geliyor. Hem neden bir rükün ve hakikat-i imaniyeyi inkâr eden mürted olur, küfr-ü mutlaka düşer ve kabul etmeyen İslâmiyetten çıkar? Halbuki sair erkân-ı imaniyeye imanı varsa, onu küfr-ü mutlaktan kurtarmak lâzım geliyor.

Elcevap: İman, altı rüknünden çıkan öyle bir vahdânî hakikattir ki, tefrik kabul etmez. Ve öyle bir küllîdir ki, tecezzî kaldırmaz. Ve öyle bir külldür ki, kabil-i inkısam olmazlar. Çünkü, herbir rükn-ü imanî, kendini ispat eden hüccetleriyle, sair erkân-ı imaniyeyi ispat eder. Herbiri herbirisine gayet kuvvetli bir hüccet-i âzam olur. Öyle ise, bütün erkânı bütün delilleriyle sarsmayan bir fikr-i bâtıl, hakikat nazarında birtek rüknü, belki bir hakikati iptal edip inkâr edemez. Belki adem-i kabul perdesi altında gözünü kapamakla, bir küfr-ü inadî yapabilir…

Demek imanın altı rüknü birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Herbirisi umumunu ispat eder, ister, iktiza eder. O altı, öyle bir küll ve küllîdir ki, tecezzî kabul etmez ve inkısamı imkân hâricindedir. Nasıl ki, kökü göklerde tûbâ ağacı gibi, herbir dalı, herbir meyvesi, herbir yaprağı, o koca ağacın küllî, tükenmez hayatına dayanıyor. O kuvvetli ve güneş gibi zâhir o hayatı inkâr edemeyen, birtek muttasıl yaprağın hayatını inkâr edemez. Eğer etse, o ağaç, dalları ve meyveleri ve yaprakları sayısınca o münkiri tekzip edecek, susturacak. Öyle de, iman, altı rükünleriyle aynı vaziyettedir…

Ve tam anlaşıldı ki, bir Müslüman bir hakikat-ı imaniyeyi inkâr etse, küfr-ü mutlaka düşer. Çünkü, başka dinlerin icmallerine mukàbil İslâmiyette tam izahat verilmiş, rükünler birbiriyle zincirlenmiş. Muhammed Âleyhissalâtü Vesselâmı tanımayan, tasdik etmeyen bir Müslüman, Allah’ı da sıfâtıyla daha tanımaz ve âhireti bilmez. Bir Müslümanın imanı o kadar kuvvetli ve sarsılmaz hadsiz hüccetlere dayanıyor ki, inkârda hiçbir özür kalmıyor, âdeta akıl kabulde mecbur oluyor.(Risale-i Nur Külliyatı / 11. Şuâ / 9. Mes’ele)

MEHMET ÖZÇELİK

09-10-2016

 

[1] http://www.gullutube.pk/watch/2ygjYc7qUXk

http://www.ahaber.com.tr/gundem/2016/09/04/gizli-kardinal-fetullah-gulen

[2] http://www.haberler.com/feto-nun-altunizade-deki-fem-binasinin-ici-8734642-haberi/

[3] http://www.haber7.com/guncel/haber/2161188-terorist-gulen-incil-uzerine-yemin-etmis

[4] http://www.asikurtlar.com/ermeni-yazar-gercegi-acikladi-fethullah-gulen-ermenidir.html

[5] http://nurdanhaber.com/tr-TR/kose-yazilari/5810/feto-nun-kitap-ve-sohbetlerinden-islami-tahrif-ve-bozma-ornekleri

Not. Reşit Haylamaz-ın Peygamberimiz adlı eserinin 256.sayfasında da aynı iddia da bulunulmaktadır.




KİLİT TUTMAYAN KAPI

KİLİT TUTMAYAN KAPI

Biz kişiliğimizi kazanmaya çalışıp haykırdıkça, ilk boğucu darbe içeriden geliyor.

Bizi boğan dış güçler değil, iç hırçın güçsüzlerdir.

Lozan-dan önce sahip olduğumuz topraklarla, lozan sonrasını kıyaslayamayacak kadar kısır ve kör bir güruhla uğraşmaktayız.

-Lozan telgrafları adlı eserde Dış İşleri bakanı olan İsmet İnönü-nün hükümetin başı olan Rauf Orbay- la yaptığı telgraf ile, Atatürk arasındaki telgraflaşmalarda dikkat çeken husus; İsmet İnönü-nün Atatürk-le daha çok telgraflaştığı ve ikisinin ortak kararında lozan-ın şekillendiği görülmektedir.

İnönünün Atatürk tarafından seçilmesinin ana sebebi ise; İsmetin kendi kafasına göre değil de, itaatkar olarak Atatürkün dediği şekilde hareket edeceği olmasıdır.

Lozanda en büyük vurucu ve öldürücü rolü dış işleri bakanı olan Lord Gürzon ile Mısır hahambaşısı Haim Naum oynamıştır.

Lozana gidildiğinde 3,5 milyon m2 olan Türkiye, Lozan sonrası 780 m2 olarak sonuçlanmıştır.

Lozan tam bir ihanettir.[1]

***************************    

Bu asır süfyanın asrıdır!!!

Onun cirit attığı ve kusmuklarının etrafa saçıldığı asırdır.

Onun tüm icraatları da süfyanizmin hesabınadır.

“Süfyan münkir biridir. Allah’ı, Kur’ân’ı, peygamberi tanımaz, İslâm adına ne varsa hepsine karşıdır. Sistemli ve münafıkâne bir tarzda iş görür. İslâm’ın ana direkleri olan inanç esaslarını kaldırmaya, yok etmeye, zayıflatmaya çalışır. “Hz. Mehdî’yi de devamlı tarassut altında tutar. Muhasarası üzerinden kalkmaz.” [2]

O Süfyan ki, Hz. Ali’nin belirttiğine göre büyük cüsseli biridir. Önce etrafını yakıp yıkacak, sonra da, Doğu ülkelerini dolaşıp meliklerini mağlup edecektir. [3]

********************

15 Temmuz darbesini ister Abd, ister Nato, ister İsrail ve ister İngiltere kesinlikle Gülen-siz ve Gülenden habersiz ve onu bitirme amaçlı  ve de aleyhine olacak düşüncesiyle yapılmamıştır ve de yapmazlar.

50 yıldır destekleyip besleyenler, yetiştirdiklerini neden bitirsinler ki!

Ondan onca yararlanmak söz konusu iken…

ABD’nin Colorado eyaletindeki ‘FETÖ imamı’ olduğu belirlenen bir kişi, savcılık ifadesinde teröristbaşı Gülen’in kendisine “CIA ve MOSSAD’dan endişem yok, her şeylerini biliyoruz” dediğini anlattı. Colorado imamı, örgütün Türkiye’yi 7 eyalete ayırdığı ve bu eyaletlerin tümünün Mustafa Özcan’a bağlı olduğunu açıkladı.[4]

-Gülen adeta ermeni hayranlığını şöyle dile getirir, Ermeni Patriği Şinork Kalustyan’a 1965 yılında yazdığı mektupta;

“1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yâd etmekten geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor onları saygıyla anıyorum.”[5]

Bu sözler inançlı, istikametli ve de vatanını seven bir insanın söyleyeceği sözler değildir.

*Özel Kuvvetlerden C timi Ğaffar Okkan- ı vuruyordu.

Kahpe kurşun içten geliyordu.

Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan-ı vurmaya gidenler ve tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu –nu kahpece ve namussuzca vuranlar gibi…

İşte 15 Temmuzla irin deşildi.

Pislik etrafa saçıldı.

Gülenin beslemelerindendi.

Kahpe içeriden olunca, kapı kilit tutmuyordu.

MEHMET ÖZÇELİK

08-10-2016

 

 

 

[1] http://www.erisale.com/#content.tr.10.396

[2] İs’afür-Rağıbîn’den naklen Tılsımlar, s. 212.

[3] ellşâa, li Eşrati’s-Sâe, s.167,168. http://www.adimlardergisi.com/onlarin-deccali-sufyandir-islamlar-icinde-cikacak-aldatmakla-is-gorecek/

[4] http://www.yenisafak.com/gundem/feto-imamindan-cia-ve-mossad-itirafi-2539057

[5] http://www.ermenihaber.am/tr/news/2015/04/10/Yeni-%C5%9Eafak-G%C3%BClen-1965-te-Ermeni-Patrik-e-g%C3%B6nderilen-mektupta-B%C3%BCy%C3%BCk-Soyk%C4%B1r%C4%B1m-diyor/55381

http://www.aksam.com.tr/guncel/gulenle-ilgili-sok-rapor-mossad-istedi-destekledik/haber-397021

 




EN’AM.6-12-




TÜRKİYENİN EN BÜYÜK PROBLEMİ HUKUK PROBLEMİDİR

TÜRKİYENİN EN BÜYÜK PROBLEMİ HUKUK PROBLEMİDİR

Türkiye-nin en büyük problemi hukuk problemidir.

Hukuk çürümüş ve pörsümüştür.

Zira çanakkaleden daha dehşetli olan 15 Temmuz darbesinde Salâ okuyan müezzini darbeden hatta silah çeken altmışın üzerindeki müezzinlere saldıran ve en az darbeciler kadar menfur olan bu insanlar hukuk ve hakim tarafından serbest bırakılırken, çıplak giyinen bir bayana- ki kesinlikle tasvib edilemez.- tekme vuran birisinin dokuz yıl hapis cezası alması, hukukun ilk çağlardaki değil, dağ kanunun da bile dengi olmayan bir uygulama ve hükümdür.

-15 Temmuz Çanakkale-den daha dehşetli dedim çünkü; Çanakkale-de 250 bin civarında şehid verirken, 15 Temmuzda 250 kadar şehid verilmiştir. Ancak eğer darbe başarılı olmuş olsaydı, -abartmıyorum- en az 2,5 milyon insan şehid olacak ve en az bir o kadar daha darbeci leşler ölmüş olacaktı.

-Babası sanatçı diye iki kere içkili araba kullanıp kaza yapması üzerine ehliyetine el konulan sarhoş bir kişi, serbest bırakılıyor.

İnsan kanı bu kadar ucuz hukukumuzca…

-Terör örgütü, polisi ve askeri öldüren terörist bu memlekette hukuk tarafından serbest bırakılmıştır.

Terörist kanından daha ucuz masum insan kanı….

Hukukun Kanlı kararı…

-Ana muhalefet partisi Chp pkk-nın cenazesine katılmakta adeta onun sponsorluğunu ve avukatlığını yapmaktadır.

Hpd ise tamamen binlerce polis-asker-vatandaşı öldüren pkk-nın siyasi temsilciliğini yapmaktadır.

Hukuk burada kör ve sağır, akıtılan kanlara karşı adeta duygusuz.

Ohal sistemi bile uygulanmasına karşı dokunulmakta zorluk çekilmekte, hukuk yavaş işlemektedir.

-15 Temmuz darbesinde en çok görevden el çektirilenler; hakim, savcı ve adalet mensubları olmuştur.

Herkese lazım olduğu söylenen hukuk, meğer kimlere daha çok lazımmış!!!

Bütün bunları bilip ve de görüp bir şey yapamamak da hukukun ayrı bir ayıbıdır.

MEHMET ÖZÇELİK

09-10-2016

 

 




ÖZLÜ SÖZLER

ozlu-sozler