NASIL BİR İNSAN….???

NASIL BİR İNSAN….???

-Masonluğa kötü diyemeyen bir insan…

-En küçük bir mesele için beyanat verirken,Kendisine isnad edilen masonluk iddiasına karşı cevab vermeyen ve veremeyen bir insan,

Darbecilere alkış tutan ve onlara sitayiş-kârane mektuplar yazan bir insan,

Bir asırdır manevi değerlere ve maneviyata saldıran bir zihniyete maddi manevi destek olup,tesettürlü kızları kapı kapı dolaştırıp Chp-ye oy isteyen bir insan,

Hdp ile ortaklık yapıp,Erdoğana saldıran bir insan,

17-25 aralık 1923 darbesine teşebbüs eden bir insan,

Şimdiye kadar ki su-i istimalleri,yolsuzlukları tenkid etmeyen bir insan,

Tesettüre teferruatdır diyen bir insan,

Gayrı Müslimlerinde,Hz.Muhammedi peygamberi peygamber olarak kabul etmeyen, cennete gideceğini söyleyen bir insan,

Papaya,hizmetindeyiz diyen bir insan,

Fbı ve Cıa-nın kontrolünde olan bir insan,

Mavi Marmara hadisesinde İsrail-in yanında olup,Türkiye-nin gücünü görmeden, İsrailin gücünü öne çıkaran bir insan,

İsraili Filistin meselesinde tenkid etmeyen bir insan,

Kendisi için bir yasak durumu söz konusu değilken,16 yıldır dışarıda olan bir insan,

Darbeye ortak olan,su-i istimallerde bulunanları tenkid etmeyip,sahiplenen bir insan,

Erdoğanın şahsına olan düşmanlığı,adeta devlet düşmanlığına dönüştüren bir insan,

Boğaz boğaza olduğu Chp-Hdp ile kolkola hareket edip,kendi medyalarında sürekli onların haberini verip,öne çıkartan bir insan,

Üst kademedeki yüzde beşi koruma uğruna,yüzde doksan beşi feda eden bir insan,

İmtihan gibi bir çok kurumlara kendi adamlarını yerleştirmek için her türlü su-i istimalleri meşru gören bir insan,

Din adamından çok,siyaset adamı ve ekonomist bir tavır sergileyen bir insan,

Tarih boyunca alınmayan dersler gibi,dine siyaset ve madde ile hizmet etmeye çalışan bir insan,

İçine aldığı insanları elemeden,maddi geliri için değerlendiren bir insan,

Nur talebesi gibi görünüp,düşmanın bile yapamayacağı risaleleri sadeleştirerek yozlaştırmaya ve tahrife çalışan bir insan,

Bediüzzamanı örnek aldığını söylerken,hapse girmemek için düşmanın kucağına oturan bir adam olmuş değil midir,bu insan?

Bediüzzaman 28 sene hapisten hapse girmiştir.Kendisi ne kadar yatmıştır?

Nur cemaatından ayrı karar verip,onların kararına uymayarak şahsi karar veren bir insan,

Gün be gün ortaya çıkan şaibeler karşısında,savunulamayacak bir insan,

Dinler arası diyaloğu adeta islamın deforme ve reforme edilmesine sebeb olan bir insan,

İktidar sarhoşluğuna ve güç zehirlenmesine kapılan bir insan,

Dünya yılan ve ejderhalarıyla aynı torbaya giren bir insan,

-Zaman şahıs zamanı değildir,bir hakikat iken,neden bu insanın şahsiyeti sürekli öne çıkarılmaktadır?

Nasıl bir insan ki,Tek Türkiye ile pkk-yı hatta Kürtleri kötü gösterirken,daha sonra o insanlarla iş birliği yapıyorlar!

Nasıl bir insan ki;yıllarca ak partiyi desteklerken,daha sonra taban tabana zıt olan Chp-yi,daha sonra da hızını alamayıp Pkk-nın siyasi temsilcisi Hdp ile ortaklık yapıyor.Tv-lerinde ve gazetelerinde sürekli onların beyanatlarına yer veriyor.Tv-ye çıkarıyor.

Nasıl bir insan ki,gizli olarak hdp-ye oy verilmesini ve bunun bir dini tercih değil,siyasi tercih fetvasını verebiliyor.

Muhalif birinin ölmesi sebebiyle mesaj yayınlarken,onlarca askerin şehid edilmesinden dolayı pkk-yı kınayıp tenkid etmiyor,şehidlere bir baş sağlığı dilemiyor.

Hiç pkk-yı,israili,masonluğu tenkid etti mi?Hayır…

*********************  

Kesindir ki,Gülen bilinçli hareket etmiyor,yönlendiriliyor.

Hafızası kontrol ediliyor.

Tıpkı Hasan Mezarcı gibi.

Mezarcı-yı tasvib etmem.Dengeli hareket etmez ve etmedi de.

Ancak kesinlikle ve kesinlikle tüm olumsuzluklara rağmen,-Ben İsayım- da demez.

Amerika-dan dönüşte,uçaktan inerken -Ben İsayım-demişti.

Ondan sonra da sesi pek çıkmadı.Belli ki birileri beynini ya ilaçla veya yedirdikleriyle kontrol ediyordu.

Amerika istihbaratının müsaadesiyle 16 yıldır Abd-de kalan Gülen,bu süre içerisinde bir defa dışarı çıkmıştır.

Neden?

Yasaklı olmamasına rağmen,hasretini ifade ettiği Türkiye-ye neden dönmedi?

Gülen esaret altındadır.

Esaret altındaki insanın fetvası kabul olmaz.

Gülen fetva ve itibar makamından azledilmiştir.

İtibar eden muteber değildir.

-Yüz sene önce istiklalimize kastedilmişti.Şimdi ise istikbalimize kastedilmektedir.

İstikbalimize kastedenlerle beraber olanlar,istiklalimize kastedenlerle aynı saftadır.

-Yeminle söylüyorum ki,eğer bana denilse;değil dünyanın,tüm kâinatın idaresi sana verilecek,sen yöneteceksin,senin tasarrufunda olacak ancak Gülenin düştüğü bu duruma düşeceksin…

Vallahi de,billahi de,tallahi de kabul etmem…

Nasıl iyi niyetli,iyi düşünceli bir insan olabilir???…

*”Hakikatli bir lâtife: Sultan Süleyman Kanunî, kesretli kırk çeşme sularını İstanbul’a getirdiği vakit, Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi ona demiş: “Hilâf-ı şeriat kanunları Avrupa’dan getirdiğin cihetle, İstanbul’a öyle bir bok sıçtın ki, o getirdiğin suların cümlesi üzerinden akıp geçse yüz senede temizleyemez.”[1]

Kanuni, İstanbul’un muhtelif yerlerine kırk gözlü çeşmeler yaptırdığı zamanda, Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi ona hitaben; “Sen Avrupa’dan Şeriata uygun olmayan kanunları getirmekle öyle bir fena ve yanlış bir iş yaptın ki, senin İstanbula yaptırdığın çeşmelerin hayrı ona keffaret olmaz.”anlamına gelen: “Hilâf-ı şeriat kanunları Avrupa’dan getirdiğin cihetle, İstanbul’a öyle bir bok sıçtın ki, o getirdiğin suların cümlesi üzerinden akıp geçse yüz senede temizleyemez.” bu sözü sert bir şekilde söylüyor.

-Eğer Zenbilli bu zamanda bu durumlarla karşılaşsaydı,kim bilir daha fazlasıyla ne derdi?

-Tüm operasyonlar cemaat adına yapılıyor,cemaat ise –başta Gülen- buna sessiz kalıyor.

Zira eğer işin içinde 1960 yılından itibaren mason ortaklığıyla yapılan kirli bir ittifak yoksa,kesinlikle bunları yapan Gülen değildir.

O aklı kullanılıp kontrol edilerek,ona yaptırılıyor.

Yapılan şeyler ne akli,ne dini,ne de vicdan gibi temel duyguların onay vereceği bir durum değildir.

-Güleni Türkiye-den götürenler,ona kolaylıkla kontrolleri altında her şeyi de yaptırmaktadırlar.

*Bu adam meczub mu, bu adam mecnun mu,meclub mu,meçhul mü,mağdub mu,mağşuş mu,mefluç mu,maklub mu???

*********************  

Söylenen bir iddia da;Cemaatler neden bizi savunmuyorlar?

Savunulacak durum mu kaldı ki?Bir de diğer cemaatlerde mi zulme ortak olsun,kire ve lekeye bulaşsın?

Yani biz battık,siz de bizimle niye batmıyorsunuz,demektir.

-Gülen Yeni Asya grubunun 1970-lerdeki dağılma durumunu çok iyi bilir.

Onlardan ders çıkarmalıydı.

Acaba Zaman gazetesine mi darbe yapıldı yoksa Zaman gazetesi mi darbe yaptı?

Görünen o ki Zaman gazetesi adım adım darbenin taşlarını döşedi…

*Gülene elli veya yüz sene sonra bakıp değerlendirenler,bu gün bizim bakış ve sağlıklı değerlendirmemiz gibi değerlendiremezler.

Güya elli yıllık hizmeti anlatılıp,akibet değerlendirilmeden,sağlıklı bir değerlendirme olmaz.

*Gülen fitnenin kapısını açmıştır.

-Maalesef eksen kayması değil,kişilik kayması yaşanmaktadır.

*Aytunç Altındal-ın öldürüldüğü,zehirlendirildiği kuvvetle ve de hanımının ifadesiyle kuvvetle muhtemeldir.

Neden?

O çok şey biliyordu ancak özellikle papalığın seçmiş olduğu 20 kardinalden bahsederek, bunların 18 tanesinin isminin belli olduğunu,birisinin çinde bulunduğunu,diğerinin ise bir İslam ülkesinde bulunduğunu söylemesi üzerine spiker onun kim olduğunu sorduğunda gülerek sessiz kalmayı tercih etti.

Bu bazı şüpheleri gündeme getirdi…

-Hrant Dink gibi eğer bazı kirli işler paralel yapıya yıkılır veya paralel yapının içinden bir el tarafından yapıldığı ortaya çıkarsa şaşmamak gerektir.

-Ve de cemaate zor mudur ki;Kıbrısta kumar oynayan zaman gazetesinin mali işler müdürünü görevden hemen almak,köpük banyosu yapanı atmak,şaibeli polislere sahip çıkmamak???!!!…

-Yazdığım yazıların sadece başlıklarını yazsam,paralel yapının ne halde olduğunu tanımakta yeterli kalır.

-Ömrümde bir bedduanın hedefi bulmayıp,geri teperek kişinin yarım asırlık birikimini bitireceğini hiç düşünmezdim.

Bu beddua devletin dört bakanının yolsuzlukları sebebiyle yapılmıştı.

Peki bu dört bakan şu anda milletvekili olmayıp,korunmaları bulunmamaktadır.

Neden şimdi şikayette bulunulmuyor?.

Eğer bir sonuç çıkmaz deniliyorsa,daha iyi ya…

Bakın yolsuzluklar araştırılsın dedik,araştırılmıyor denilerek haklılıklarını ortaya koymuş olurlar.

Mesele yolsuzluk olmayıp,darbenin ayak sesleridir.

***********************    

Başta Gülen olarak,cemaatten olduğunu söylediği halde;Chp veya Hdp-ye oy vereceğini söyleyen birisinin seviyeli,kişilikli,dini,insani,milli,manevi gerekçesini de ortaya koyması gerekir?

Acaba bu ciddi gerekçe hatta gerekçeler ne olabilir?

Bunu ortaya koymayan veya koyamayan,kendilerine bu insanların bir asırdır yaptıklarını düşünmeyen, pkk-yı temsil eden Hdp-nin yaktığı dershanelerini,tehdit ettiği kendi insanlarını göz ardı edip körlük edilebilir mi?[2]

*Ve yine, Gülen Tansu Çilleri ve Mesut Yılmazı İmam Hatiplerin kapanması için ikna ettiği söylenmekte,sırf kendi okulları revaç bulsun diye..[3]

Bu hazmedilecek ve de tahammül edilecek bir durum mudur?

Yoksa İkinci bir Cibali Babalık mıdır?

-Paralel yapı eğer tüm kesimlere karşı ayrı ayrı savaş açarsa şaşmayın…

-Cemel vak’asında on bin sahabe,Sıffin vak’asında da yetmiş bin sahabenin şehid olduğunu düşündükçe şaşkınlıklar içerisinde kalıyorduk.

Bu gün bu durum islam dünyasının genel halini düşündükçe daha iyi anlıyoruz.

Fitnenin dehşeti gayet büyük,gayet dehşetli,gayet öldürücü ve de her şeyden beterdir.

 

CEMAAT NEDEN ÇÖKTÜ ?

İslama gölge oldu.

İhlası kaybetti.

Para veren,himmette bulunan herkesi içlerine aldı.

Seçici olmadı.

Meşru hedefe gayrı meşru vasıtalarla gidildi.

Cemaat menfaatı icabı her önüne gelenden bir şeyler koparmaya çalıştılar.

Onlarda cemaatten bir çok şeyler koparmak uğruna buna katlandılar.Bu gün bu ortam yok.

Menfaatçılar da etraftan dağılıp başka yerlerde nemalanmaya başladılar.

Cemaat keyfiyet değil,kemiyet peşinde koştu.

Ben bu durumun olacağını bekliyordum ancak Gülen-in ölümünden sonra maddi paylaşım ve başa geçme ihtilafından dolayı olacağını düşünüyordum.

Ancak erken patlama oldu.

Bu da hesabın Gülen sonrası olmayıp,Gülen döneminde olması gereken bir hesap olduğunu göstermektedir.

Şeytan sağdan geldi,sağı kullandı.

Allah akıbetimizi hayretsin…

MEHMET ÖZÇELİK

29-10-2015

[1] bk. Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Sekizinci Lem’a.

[2] https://www.google.com.tr/search?q=g%C3%BClen+hdp-ye+oy+istedi&ie=utf-8&oe=utf-8&gws_rd=cr&ei=2ssnVuGGKqT_ygPVh4ioAw

[3] http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/10/19/imam-hatipleri-gulen-kapattirdi




Maide-67-70




Maide-64-67




TERÖR VE TERÖRİST

TERÖR VE TERÖRİST

*Türkiye fiilen savaşın içine çekilmeye çalışılıyor.

Acem oyunu,ayı dostluğu,İngiliz hilesi,Yahudi tuzağı,ermeni hesabı,en ağırı da içteki virüsler.

Üzerimize yedi düvel değil,77 düvel gelmektedir.

Komşumuzda sadece Suriye,,İran,Ermenistan,Rusya,Abd,Almanya,İngiltere ve Avrupa ülkeleri,İsrail,Irak toptan hesaplarını aleyhimize yapmaktadırlar.

Maalesef sadece dış kaynaklı değil,bir o kadar da içten kuşatılmaktadır.

*Yüz sene önce islam dışarıdan kuşatılıp,vurularak yıkılmaya çalışılırken,bugün içten çıkılmaya çalışılmaktadır.

Bu da İslami alanda bir birikimin olmasını engellemek sebebiyledir.

Demek nisbeten de olsa,bir gelişme var.

*Selahattin terör örgütü pkk-ya değil destek olmak,onu temsil etmekle teröristliğini göstermiş olmamakta mıdır?

Teröre fiilen,fikren,malen destek olanda teröristtir.

-Dinin affetmediği en birinci kimse,terörist olandır.Her türlü suç affedilme imkanına sahipken,terör ve terörist böyle değildir.

Pkk bir terör örgütüdür.

*******************  

Ankara-daki bombalı saldırıdan dolayı ölen sosyalistler şehit sayılıp,para ödenecekmiş!

Sosyalistler şehit olur mu?

Onlar şehit sayılır mı?Bu onlara eziyet olmaz mı?

İnanmadıkları şeyden dolayı…

Dün darbeyi destekleyenler,bu gün terörü desteklemektedirler.

*Bu gün bizim çocuklar! Devrede.

Pkk-nın Selosu,paralelin Ekremi,kısaca sağ-sol,Türk-kürt,inançlı-inançsız bizim çocuklar yuvalarından çıktı.

Abd-nin pkk-ya eğitim ve silah vermesi,onunla yetinmeyip Abd pkk-ya stingeri vermiş olması, öyle ki bir ordusuyla gelmediği kaldı.

Piyonları devrede…

*Pkk-ya silah ve lojistik yardımda bulunan [1] Abd-ye incirlik üssü kapatılsın.

***************  

*Bu gün hdp başkanı Selahattinin yaptıkları isyana çağrı,yüz sene önceki Ermenilerin yaptıklarıyla örtüşmektedir.

*Bombalama gibi her bir faaliyetin amacı,daha büyük bir terörü başlatmaktır. Gerekirse kendi yandaşlarını feda etmek olsa bile.

Bu amaçla ölenlerin sırtından propağanda yapmanın yolu açılmış olur.

Her kaos yeni bir kaosu tetikler.

Hdp bir bütünün parçaları değildir.

İçerisinde içte ve dışta çok farklı kesimlerin,bir noktada yaptıkları ittifaktır.

O nokta da;Kaostur.

Hdp-nin içerisinde ermenistandan tut,iran,İsrail,Suriye,Rusya,abd,İngiliz,Fransız, Almanya,Marksist,Leninist,homoseksüel,anarşist,sosyalist,kominist,solcu,alevi gibi bir çok farklı kesimlerden parçaların ortak ittifakı vardır.

O da;Türkiye-yi Mısırlaştırma,Suriyeleştirme,Iraklaştırma,kısaca çevredeki ülkelerin haline dönüştürme hedefi vardır.

Bunca saldırıda ortakların parçalanmadan çakallar gibi kendilerine düşecek parçalardan pay alma çabasıdır.

Bu da kurulacak yeni bir kürt devletini;sosyalist,Marksist,materyalist,solcu,İsrail benzeri,alevi-şii,sürekli kaosun oluşacağı bir zemini oluşturmaktır.

**********************  

*Abdullah Gül-ün Ankarada bomba saldırısından dolayı ölen yüz iki kişi sebebiyle, Selahattin Demirtaşı ve Kesk-i arayıp da taziyede bulunması,aklıma şunu getirdi;

Acaba Gül Adıyaman belediye başkanını arayıp,mağdur edilmeye çalışılan Adıyaman halkını temsilen,Belediye başkanına ve halka taziyede bulunacak mı?

Acaba bu taziyede bulunmuş olmak,Demirtaşı ve onun arkasındaki Pkk-yı aklamak olmaz mı?

Eğer onların vekil veya kayıtlı elemanlarına saldırı olsaydı,böyle bir şey normal görülebilirdi.

Bu saldırı hdp ve chp-ye yapılmış saldırı olmayıp,Türkiye-ye yapılmıştır.

Gül daha öncede söylediğim gibi,(Bülent Arınç onun kadar olmasa da ancak oda)fitneyi sevmedikleri halde,fitneye açık olan kimselerdir.

Çok rahat üzerlerinden fitne kapıları kırılıp açılmaktadır.

Özellikle Gülün güya ılımlı görünmeye çalışırken,suya sabuna dokunmadan,biraz bazı şeylerin olduğu gibi kalmasını düşünmesi,sadece eski partisine değil,Türkiye-ye zarar vermektedir.

Acaba Gül daha önceki mağdurları da aramış mıdır?

Neden şimdi?Bayram değil,seyran değil….

Gül belli ki eski gömleğini çıkarmamış…

****************  

*Devletin ne de çok sevmeyeni varmış!!?

Veya ne de çok sevmeyen geliştirmiş!!??

*Şimdiye kadar yapılanlar hep el-Kaide merkezliydi.

Şimdiden sonra ise günah keçisi bulundu;Işid.

Işid kimin işi ve kimlerden?

Batı ağırlıklı.İngiliz projeli,Abd destekli,İsrail uygulamalı,Almanya servisli,rus promosyonlu, İran piyonlu,kısaca farklı menfaatların odak noktası…

Allah bu milletin yardımcısı olsun…

MEHMET ÖZÇELİK

21-10-2015

[1] http://www.haber7.com/ortadogu/haber/1599851-pkk-abdden-simdi-de-stinger-istedi

http://www.habervaktim.com/haber/435662/abd-hasekeye-50-ton-silah-ve-cephane-indirdi.html




YAS-I MATEM AYI

YAS-I MATEM AYI

 

Bu Muharremdir zemînu âsuman ağlar bugün,

Vakt-i matemdir muhibb-i hânedân ağlar bugün,

Eşk-i hasretler döküp tâ tende cân ağlar bugün,

Âşıkânın dide-i giryanı kan ağlar bugün.

 

Âşık Hıfzi’nin ifadesiyle yer ve göklerin, hatta hasret yaşı döküp tendeki canın bile ağladığı matem ayı Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz.

Ne hüzünlü bir rastlantı ki içinden geçtiğimiz buhranlı günlerin gölgesi de bu aya düştü. Birkaç gün önce yaşanan korkunç katliam ülkeyi yasa boğdu.

Anlaşılan o ki Kerbelalar bitmedi; aradan asırlar geçse de kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor.

Adını barış koyan bir miting öncesinde inadına savaş diyenler belli ki bu ülke insanının barış zemininde bir araya gelmesini hazmedemiyor.

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren güçler, en büyük umut olan Türkiye’nin bir barış adası olmasından oldukça rahatsızlar anlaşılan.

Çok korkunç ve karanlık planların devrede olduğu şu günlerde kesinlikle siyasi bir mesaj ve manevra peşinde değiliz.

Tersine, ateşin her tarafa sıçradığı bir dönemde siyaset üstü bir yaklaşımla inadına barış ve farklılıklarımızla bir arada yaşama zemininden bahsedebiliriz.

Bu ülke terör belasından çok çekti; çekmeye de devam ediyor. İnşallah bu günler de geçecek, bu badireler de atlatılacaktır.

Kerbela şehitleri için gözyaşlarının döküldüğü, oruçların ve yas-ı matemlerin tutulduğu şu günlerde çağdaş Kerbelaları da iyi okumak gerekir zannediyorum.

“Zillet içinde yaşamaktansa izzetli bir ölümü tercih ederim” diyen İmam Hüseyin’i iyi analiz etmemiz gerekir.

“Bir kere zalim olmaktansa bin kere mazlum olmayı yeğlerim” diyen Hacı Bektaş Veli felsefesini iyi anlamak gerekir.

Hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz, kardeşiz. Bizler şairin dediği gibi acıyı bal eylemesini bilmiş bir milletiz.

Bugün de bu acıları hep birlikte paylaşmak, yaralarımızı birlikte sarmak zorundayız.

Yaşanan bu olumsuz hadiseler bizi birbirimizden koparmamalı, aksine daha çok kenetlenmemizi sağlamalıdır.

Kurt dumanlı havayı sever; terörün amacı, bu tür eylemlerle duygusal kopuşu fiziksel kopuşa ve ayrışmaya evirmektir.

Değişik görüş açılarına dayanarak farklı hesaplar peşine düşmek, terörün ekmeğine yağ sürer.

Böylesi netameli dönemlerde, özellikle toplumun ileri gelenleri vasıtasıyla daha güçlü barış ve dostluk mesajları verilmelidir.

Terör ve şiddet kimden gelirse gelsin, kimi hedef alırsa alsın hep birlikte telin edilmelidir.

Terörün ve teröristin iyisi-kötüsü olmaz. Bu konuda kimsenin şartı, şüphesi olmamalıdır.

Dağ ne kadar yüksek olursa olsun, yol onun üzerindedir. Terör ne kadar vahşi olursa olsun maşeri vicdan ona mutlaka galip gelecektir.

Eşkıya dünyaya hiçbir zaman hükümran olmamıştır, olamayacaktır. Ne ki hiçbir zaman da boş durmayacaktır.

Şer güçler hain planlarını uygularken, barışı hâkim kılmak isteyenler meydanı boş bırakırsa dengeler değişir.

Askeri terminolojide, “barış zamanı ter dökmeyenler, savaş zamanı kan döker” derler. Bugün barış için ter dökenler ve hatta kurban verenler mutlaka bir gün semeresini alacaklardır.

Savaşın kazananı yoktur ama barış herkesin kazanımıdır.

Sözün özü; ülkemiz etrafının Kerbela’ya çevrildiği ve bize de sıçratılmaya çalışıldığı şu günlerde çok uyanık olmak zorundayız.

Yeni Kerbelalar yaşanmaması için bir olmalı, diri olmalıyız.

 

İHSAN ÜNLÜ




KİRLİ İLİŞKİLER -Sesli Dinle –

KİRLİ İLİŞKİLER

            Hz.Âdem-le beraber başlayan iman ve küfür mücadelesi farklı adlarla zamanımıza kadar gelmiştir.

  1. ve 13.yüzyılları arasında iki asrı aşan sürede sürdürülen haçlı seferleri,bu günde avrupanın İslam ülkelerini karıştırması,Abd-nin bizim çocuklar darbe yaptı,sözleriyle İslam dünyası karıştırılmakta ve değiştirilmektedir.

            Bu gün ise bu iki zihniyet aynen değişik adlarla kendisini devam ettirmektedir. İster bu Bop adı ile büyük Ortadoğu projesi olsun,ister pkk,ışid adıyla olsun;sonuçta iman ve küfür mücadelesinin devam ettiğidir.

*******************  

*Yaptıkları terör eylemleriyle sağı tahrik ederek harekete geçiremeyen terör mihrakları,Suruç ve Ankara terörleriyle sol kesimi harekete geçirmeye,sokağa döküp,sağ! la karşı karşıya getirme yöntemini denemektedir.

1970-lerde bu manada sağ ve sol birbirine kırdırılmıştı.

O zaman Türk solu vardı,bu gün ise kürt solu sahnededir.

Bir farkla ki;bu gün Türkiye-nin devrilmesinde 7 düvel değil,77 düvel bir araya gelmiştir.

Yüz sene önce bu milletin istiklaliyle oynanırken,bu gün istikbaliyle oynanmaktadır.

Daha hazini ise içteki farklı kesimler,aynı noktada birleşmişlerdir.

Taban tabana zıt olan bu kesimler,Avrupa ve abd-nin uyguladığı B planı veya şeytanı sadece sağdan değil,soldan da sevkederek yıkmaya çalışmasıdır.

*********************  

Bu gün batı islamı engelleyemeyeceğini çok iyi bilmektedir.

Onun çabası İslamiyeti durdurmak değil,hristiyanlığın çöküşünü yavaşlatmaktır.

*Merkel’in gizli emriyle, Almanya’ya giriş yapan Müslüman göçmenlere, “Hristiyanlığa geçmeniz halinde oturum izni alacaksınız. Aksi durumda burada kalıcı olmanız mümkün değil” dedi.

Çok zor durumdaki Suriye-liler’in bu teklifi kabul etmesi, Almanya’yı daha da cesaretlendirdi. Bazı göçmenlerin bu durumu herkese açıklayacaklarını söylemesi üzerine, Almanlar tarafından tehdit edildikleri belirtildi. İslamofobinin en önemli merkezi Almanya’nın böyle bir çılgınlığa kalkışması, Macaristan’ı da heveslendirdi. Macar yetkililerin de Suriyeli göçmenlere din dayatmasına başladığı iddia edildi. AB yetkililerinden de bu durumdan haberdar olduğu ancak 3 maymunu oynadıkları ortaya çıktı.[1]

**********************  

*O kadar kirli bir ilişki mevcut ki;İslami bir yazar görüntüsü veren zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç çok rahat bir şekilde kirini kusmaktadır;

 “PKK, NATO’ya müracaat ederse NATO Güneydoğu’yu işgal edebilirmiş!”    Gerekçesi ise;“Kriz bölgeleri”ne yeni konsepti gereği NATO müdahale edebilirmiş.”

*Ali Bulaç ve zaman yazarları adeta hdp-nin avukatlığını yapmakta,pkk.nın kamplarının bombalanmasını tenkid etmektedir.

Cemaatın yazarlarına ne oldu da 360 derece dönüş yaptı.

Bir asırdır hedef aldığı chp-nin hangi özelliği ortaya çıktı ki,ev ev tesettürlü çocukları dolaştırarak chp-ye oy istediler.

Kirlenmenin ötesinde bir lekelenme oluşmuştur.

*İçeriye attığı binlerce Kck mensubu pkk-lılarla nasıl oldu da,hükümeti yıkmak için ortaklık yaptılar?

Yoksa Pkk-nın içerisine sızmış olan mit mensublarını deşifre etmek için miydi?

-Zaman gazetesi cemaate darbe yaptı.Cemaat ise buna suskun kalıp,bir kısmı bekle gör politikası uyguladı.

**********************  

*Webster’in kitabında şunlar yazmaktadır:

“Jön Türk hareketi, Italyan Meşriki azamının direktifi altındaki Selanik Mason locaları tarafından başlatılmıştır ve aynı makam daha sonra M. Kemal’in başarıya ulaşmasında da yardımcı olmuştur. Dahası, Mason sisteminin beşiği olan Ortadoğuya yaklaşıldıkça yalnız Yahudiler’in değil, locaları yöneten diğer Sami ırkların etkisinin de arttığını görmekteyiz.”[2]

Friedrich Wichtl ise, 1900 yıllarında Fransız Maşriki azamının Abdülhamid’in devrilmesi gerektiğine karar verip, gelişmekte olan Jön Türk hareketini bu yöne çevirdiğini yazmaktadır.[3]

Bir başka yazar, “kesin olarak söyleyebiliriz ki, Türk İhtilali, hemen hemen tümüyle bir Mason-Musevi komplosudur.” der.[4]

***********************

*1856-dan bu yana otuz kadar kürt ayaklanması yaşanmıştır.

Bu devletin en hassas damarı doğudadır.

Doğunun cehalet,fakirlik,ihtilafları bu olumsuzluklara davetiye çıkarmaktadır.

*Darbe uğruna Ergenekon sol kolunu kesip,sağ kolunu devreye koymuştur.

Derinde yapılan savaşlar,artık yukarıda yapılmaktadır.

*Şimdiye kadar orduyu ve askeri kullanan solcu,ateist,laik,Atatürkçü,chp,hdp gibi tüm olumsuz topluluklar,ordunun onlara sırt çevirmesiyle pkk hatta dış güçlere, Almanya,İngiltere,Ermenistan,İsrail,abd,iran gibi devletlere yüzleri çevirdiler,onlardan medet ummaya başladılar.

****************  

            Türkiye-de-ki bu gün yapılanlar,bir asır önceki ölüş ve bitiş sözleşmesinin, yeniden sözleşmenin uzatılmasına yöneliktir.

            Yani ölmüşleri diriltmek,dirilenleri de öldürme faaliyeleridir.

*”Elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddî veya mânevî bir kıyâmet başlarına kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın Din-i Hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi, rûy-i zeminin geniş kıtaları ve büyük hükümetleri, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. Çünkü, bu hakikat noktasında, katiyen Kur’ân’ın misli yoktur ve olamaz; ve hiçbir şey bu mu’cize-i ekberin yerini tutamaz.”[5]

*“Efendiler, soruyorum, düşmanların altı ay sonra iade etmiş olduğu bir toprak var mıdır? Yoktur efendiler. Hangi toprak bir daha iade edilmiştir? Musul’u bir sene sonraya bırakmak… neticede kaybetmek demektir… “Mehmetçiğin süngüsüyle kazanılan muazzam zafer, Lozan’da heba edildi… Misak-ı Milli’den taviz veriliyor…”Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey.[6]

*Kadir Mısıroğlu, Lozan’ın bir hezimet olduğu görüşündedir. Mısıroğlu, kendi görüşünü “Lozan, muazzam imparatorluk mirasının han-ı yağmasıdır. Türk’ün şahsında İslâm’dan intikam alınarak, bütün bir İslâm dünyasının başsız bırakılmasıdır.” şeklinde özetlemektedir.

Ahmet Kabaklı‘da Ekim 1988’deki Sur dergisinde “Rivayete göre Lozan’ın 12 veya 24 gizli maddesi vardır ki, bunları bilmiyoruz. En üst tabakada halledilmiştir. Hilafetin kaldırılması gerekmiştir. Hilafet ve saltanatın kaldırılmasıyla yetinilmemiş, bunlara düşman da olunmuştur. Lozan’la Misak-ı Millî gerçekleşmemiştir. Misak Millî’de bize vaat edildiği halde, Musul ve çevresi, Batı Trakya ve adalar elimizden çıkmıştır.” yazmıştır.[7]

********************

* Kul lillezîne keferû se tuğlebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem ve bi’sel mihâd

“İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!”[8]

MEHMET ÖZÇELİK

11-10-2015

[1] http://www.haber7.com/dunya/haber/1550537-almanyadan-insanlik-disi-karar

[2] Nesta H. Webster, Secret Societies and Subversive Movements (Gizli Cemiyetler ve Yeraltı Faaliyetleri), Londra, Boswell 1928, sayfa 284.

[3] Friedrich Wichtl, Weltfreimaurerei, Weltrevolution, Weltrepublik, Eine Untersuchung über Ursprung und Endziele des Weltkrieges, (Dünya Masonluğu: Dünya Ihtilali: Dünya Cumhuriyeti: Dünya savaşının kaynağı ve hedefleri üzerine bir araştırma) 2. baskı, J.F. Lehmanns Verlag, Münih 1920 sayfa 105.

[4] The Cause of World Unrest, With an Introduction by the Editor of “The Morning Post”, Londra 1920, sayfa 143. Bu anonim kitap Morning Post gazetesinde yayınlanan bazı makalelerle Nesta Webster’in bazı yazılarını bir araya getiren bir derlemedir. Wichtl’den alınan hayli makale vardır.

http://www.yalanyazantarihutansin.org/sultan-ii-abdulhamide-darbe-yapan-jon-turk-ve-ittihatcilar-kime-hizmet-ettiler/

[5] Sözler.141.

[6] http://www.yalanyazantarihutansin.org/lozan-nasil-kabul-ettirildi/

[7] http://www.yalanyazantarihutansin.org/lozan-hezimet-mi-zafer-mi/

[8] ALİ İMRAN-12.




Mâide.60-62




KDD-MÂİDE-58-60